Anne olmak ya da olmamak

Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?
Tam hazir degilsen olma.bakimi zor.
 
Zorlanmıyorum hayat kek diyen yalan söyler.
Çocuk büyütmek aşırı fedakarlık gerektirir.
Ama burda tercihler önemli. Anne olmak mi yoksa tamamen özgür yaşamak mı? Ben anne olmayı tercih ettim. Bekar bir anne olmama rağmen hiç pişman değilim. 8-17 çalışıyorum
 
Tamamem benzer bir süreçten geçmişiz sizinle. Eşimle yedi yıllık, mutlu bir evlilikten sonra, 38 yaşıma geldiğimde eksiklik hissetmeye başladım hayatımda. Eşim hep sen bilirsin, istersen olur, istemezsen hiç sorun değil modundaydı. Acaba bir gün pişman olur muyum, bir yanım eksik kalır mı, diyerek bu yola girdim...

Nihayetinde tüp bebek tedavisiyle ( ikimizde de hiç sorun yoktu. Sadece yaştan dolayı süreci uzatmak istemedik ) 40 yaşında kızımı kucağıma aldım. Şu anda beş yaşında, yanımda uyuyor meleğim:))

Öyle kucağıma alır almaz, annenelik hormonları yağmadı üstüme. ( Bu dünyanın en büyük yalanı bence ) Hatta ilk geceden, sabaha kadar ağlayan kızımla, ben ne halt yedim şimdi, harika bir hayatım vardı dediğimi hatırlıyorum.

Yaş çok önemli bir etmen tabii. Yirmilerinde, otuzlarının başında doğum yapmış arkadaşlar gibi enerjik olmayacaksınız. Hele benim kızım gibi, ne Gece ne gündüz asla uyumayan, gece maksimum iki saat uyuyup sürekli emen bir bebeğiniz olursa vay halinize...

Burada, hayatınızdaki dinamikler devreye giriyor. Çünkü onlar hayatınızı kolaylastira da bilir, zorlastirada bilir. Eğer iş konusunda, eşinizle eşit dengeler içindeyseniz ve ortak ebeveyn olabilcekse, tüm topu size atmayacaksa, süreç çok daha kolaylaşıyor. Benim eşim son derece yardımcı olmasına rağmen, iş koşulları yüzünden erken çıkıp, çok geç geldiği için maalesef tek başıma büyüttüm sayılır bebegimizi.

Aile dinamikleri de çok önemli. Gün içinde, ya da haftada bir kaç saat bile, bebeginizle ilgilenip, size; sen biraz dolaş, gez, bir hava al diyecek aile bireyleri varsa, işler daha da kolaylaşır. Maalesef, ben eşimle bu beş yılda, toplasanız beş kere birlikte yemek yemedik dışarıda. Tamamen yalnızdık ikimizde.

Bebekten önceki hayatımız, seyahatler, çeşitli ülkeler gezerek maksimum konforla geçmiş. Bu geniş özgürlük alanından, tüm yaşamımın elimden alındığını hissettiğim çok anlar oldu...Halen de oluyor.

Eşle ilişkiler de büyük dönüşüme uğruyor.Yedi yılda senede iki defa kavga etmezken, şimdi haftada bir bile olabiliyor:)) Bebek büyüdükçe çok çok azalacak korkmayın ama :)

Gelelim günümüze. Şu ana kadar çok karamsar bir tablo çizdim sanırım. Ben artık 45 yaşındayım, kızım da beş yaşında.

O benim canım, iyikim, her şeyim. Eğer olmasaydı diye düşünemiyorum bile. Büyüdükçe her şey çok daha kolaylaşıyor. Hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak, bunu bir kabullenmek gerekiyor. Ama olmasın zaten, şimdiki hayatım onunla harika zaten. İnanın annelik tam bir çılgınlık. Kızıma bakarken bazen kalbim sevgiden patlayacak sanıyorum. Şu hayatta yaptığım en iyi şey. Hele annecim deyip sevişi yok bu. Her şeyi unutuyor insan.

Kan, ter, çok gözyaşı, çok emek...her şey yaşandı bu filmde. Her anne, farklı boyutlarda yaşıyor zaten. Umarım en güzeli olur hayatınızda...
 
Biz çocuğun hayatını tartışıyoruz.anne baba ununu elemiş eleğini asmış, yaşayacağını yaşamış.ya da yaşayamadıysa da hevesi geçmiş, kabullenmiş.can sıkıntısından bir de çocuk bakayım demiş.bu yani.ama o çocuğun nasıl yaşayacağını düşünmek mesele.yapmayan da çok artık.demek ki o kadar da içgüdüsel değil yani.
Ben mesela 35 yaşımda evlendim. 4 kez tüp bebek denedim Rabbim nasip etmedi. Çok üzüldüm çok ağladım, aldığım her hamile haberine üzüldüm, kıskandım. En son tedavisi 2 yıl önce yaptırmıştım.

Son 1 yıldır çevreme bakıyorum, ülkenin gidişatına bakıyorum, hergun gazetelerde haberlerde gördüklerimden, okuduklarimdan sonra bazen iyi ki Rabbim nasip etmemiş diye şükrediyorum.

Maddi manevi tabiki yeterdim evladıma. Ama toplum arasına karıştıran sonra onu koruyamamak, zarar görebileceği ihtimalini düşünmek bile canımı acıtırdı.

Dün yaşadığımız rekor sıcaklık mesela, ilerleyen yıllarda daha da çok olacak, biz doğaya iyi bakmadık ki doğa bize baksın.

Bu yönünü de düşününce, güzelliklerin yerini müthiş bir kaygı, endişe alıyor.

Rabbim isteyen herkese hayırlı, sağlıklı uzun ve güzel ömürlü evlatlar nasip etsin.
 
Bunu ben de sorguladım bir ara ama sonra dikkatli bakinca gordum ki yalnız kalanların hatta yalnız ölenlerin hemen hemen hepsinin çocukları ve torunları vardı biyerlerde.
Çocuk sizin yalnızlık arkadaşınız olmayacak belki de.

Benim buyuk anne, dede başka ülkede yalnız yaşıyor (yalnizliktan kastim cocuklari orada yok) baya yaşlılar, annem babam başka ülkede yalnızlar ben tek çocuklarıyım burda yaşıyorum. Gibi gibi

Herkes bi yerlerde yani. Hayat bu biz de bir gün başka biyerlerde de yaşarız belki. Eşim de ailesinin dibinde ömür geçiremez ya da her gittiğimiz yere bütün aile bireylerini taşiyamayiz.

Herkesin ömür boyu devamli dibimizde kalacağı garanti değil.
Doğru söylüyorsunuz ama en azından sevdiği sevildiği birileri var uzakta da olsa sevilmek sevmek bir ihtiyaç
Dara düşse atlayıp gidilir arada telefonla konuşsa bile yeter evladın varlığı yeter mutlu olmak için arada açıp resmine bakmak yeter ya mutluluk için
 
Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?
Merhaba sizin için doğru örnek olmayabilirim ama bende eşimle bebek sahibi olmayı hazır değilim önce biraz gezelim vs diyerek hep erteledim. Kadın doğum kontrollerimi de aksatmıyordum doktorlar sen hemen hamile kalırsın reglin çok düzenli diyorlardı. Derken biz yavaş yavaş bebek istemeye başladık aramızda bunu konuşmaya başladık. Artık yaşım gelmiş gibi hissediyordum ama dedim ki önce bir rutin kontrole gideyim sonra deneyelim. Amacım mantar enfeksiyon vs varsa önce onun çaresine bakmaktı. Ama hala sanıyorum ki istediğim anda olacak belki ilk aydan hamile kalacağım. Doktora gittim bana hiç ummadığım hiç beklemediğim anda bir rahatsızlığım olduğunu söyledi, derken ameliyat oldum ve bana hemen çocuğun olur diyen doktorlar artık çocuğun olur ama tüp bebekle sen tedavini aksatma hastalığın tekrarlarsa çocuk sahibi olamayabilirsin dediler. Onlarca doktora gittim kendimce çareler aradım çok ağladım göz yaşı döktüm. Sonrasında hamile kaldım ama çok zor süreçlerden geçtik çok yıprandık. Söylemek istediğim şey bugün sağlık sorunum yok diyorsunuz ama iki sene sonra ne ile karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Eğer evlat sahibi olmak istiyorsanız bence ertelemeyin. İstemiyorsanız ve olmaması sizi üzmeyecekse buna saygı duyarım ama diğer türlüsü için ne kadar erken davransanız o kadar iyi. Amh değeriniz bir sene sonra hiç ummadıgınız değerlere ulaşabilir çünkü
 
Bu kadar mantıklı kendini açıklayan bir kadının kötü anne olma ihtimali yok. O yüzden o kısmı geç. İkincisi senle aynı yastayız hiç evlenmedim hayattaki tek pişmanlığım bi cocuk sahibi olmamak evlilik değil bak çocuk... evlenmedim diye hiç üzülmüyorum. Cok güzel bir işim ve kazancim var dünyayı gezdim geçen yıla kadar bebek aslaaaa diyordum bu sene hormonlarim beni ele geçirdi
 
Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?
İlk çocuğum çok zor olmasına rağmen onunla hayat buldum. Ben bir hiçmişim annelikmiş beni tam yapan demiştim hiç pişmanda değilim
İkincide de hersey eziyet. Hiç zor bir çocuk değil çok minnoş ama enerjim ama sabrım hepsi tükendi

Nihai karar: bitane bari yap
 
İlk çocuğum çok zor olmasına rağmen onunla hayat buldum. Ben bir hiçmişim annelikmiş beni tam yapan demiştim hiç pişmanda değilim
İkincide de hersey eziyet. Hiç zor bir çocuk değil çok minnoş ama enerjim ama sabrım hepsi tükendi

Nihai karar: bitane bari yap
İstemsizce güldüm yorumuna. Evlatların çok şanslı bence. Gece gece sen beni güldürdün, Rabbim de seni ve evlatlarını güldürsün inşallah 🙏🙏🤗
 
Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?
Kararsızsanız ve ileride yaş dolasıyla olmaz diye korkunuz varsa bence tüp bebek merkzine başvurup embriyo oluşturup dondurabilirsiniz. İleriki zamanda sağlıklı embriyolarınız olacağı için daha rahat olabilirsiniz
 
Bugün bu buhranımda öyle iyi geldi ki . Söz haberdar edeceğim :)

Sözleşmeli memurum. Yeni sayılır . 1 yıl içerisinde 657 de geçebilirim. Atamalarda tercih vermedim kurum bekliyorum. İstediğim kurum açarsa kadro giderim. açmazsa tekrar sınava girerim gene beklerim :KK70:
O yüzden ücretsiz izinden faydalanma şansım olmaz.
Sözleşmeli memur dediğiniz 4b oluyor sanırım 3+1 olarak başlayanlardan? Eğer öyleyse 2 yıl ücretsiz izin hakkınız var. Hatta işe başlamadan bile izne ayrılma hakkı var.
 
Sizin dedeye benim dede farklı zaman galiba. Çocukken eve tavuk aylık girerdi. Et bayramda, Kaşar hatırlamam, muz imkansız. Çilek dedem ekerse tadardık. Çuvalla un alır aylarca yerdik. Bayat ekmeyi ıslatır pişirir yoğurt döker yerdik. Yoğurt mu iş yeri verirdi. Kıyafet mi bayramda annem dikerdi. Yada kuzenlerin kıyafetleri... Yemeğe eve gelirdim il dışını üniversite kazandım. Gittim hiç unutmam babamın maaşı 500 tl benim yurt 100 TL devlet yurdu yoktu. Bölüm birincisi oldum 3 ay sonra apar topar yatay geçiş yaptım. Düşünün Ben evde değilken sade makarna yerlermiş☹️

Lcw ye zenginler giderdi. Evi emeklilikte alabildi. Onu da alamazdık da ananemin evinde kira vermedik. Daha önceden para biriktirdi. Yetmezdi yani.
Çok şükür, Eşimde bende memuruz. Evimiz arabamız ve kirada minik bir dairemiz var. Bunları kriz öncesi aldık. Oğluma ev yeter. Okumamız için elimizden geleni yapıyoruz...

Zor zamanlar güçlü insanları; güçlü insanlar iyi zamanları; iyi zamanlar zayıf insanları; zayıf insanlar da zor zamanları... Bu sözü severim çocuklar sıçrama yapmak zorunda. Eminim yapacaklar. TV karşısında telefon karşısında olacak şey değil bu. Çok çalışmalar...
Sizin dede ile benim dede farklı zaman değil farklı işler. Ekerdi yerdik dediniz. Tahminen dedeniz çiftçi idi zanaat yapardi. Benim rahmetli dedem bir yerde işçiydi büyük şehirde yaşamış ucuza bulup sebze meyve yerdi. Herseyi kaşar ananas muz vs yerlerdi mi dedim? Her gün bal börek yenmezdi dedim zaten. Tüm gıda segmentini masaya yatırmaya gerek yok. Ufak farklılıklar olabilir. Olayın özü tek maaşla 6 nüfusa iyi kötü baktı. Şu an olsa açlıktan vitaminsizlikten ölürlerdi.
Olayı kaçırıyorsunuz. Hemen çalışkan olan taşı sıkar suyunu çıkarıra getirdiniz. O zaman size bir soru.. şu an iki memur maaşı ile 1 ev, 1 kirada küçük Ev, 1 araba alabilir misiniz? Alamazsınız. Arabayı zor alırsınız. Alım gücünün zirvede olduğu dönem olmasaydı bu malları alamazdiniz.
Alım gücü bitti bunu demeye çalıştım. İsterse ileride çocuğunuz çok çalışkan bir cerrah olsun sizin şu anki mal varlığınıza sahip olamaz..Siz şanslı azinliksiniz. Size gençler, bizler umudu kaybettik bir şey alamayız isterse 20 yıl biriktirelim,insanlar çok çalışsa bile alamaz o alım gücü artik yok diyorum. Kimse yan gelip yatsın hazira konsun demedim. Çalışkan olsak taşı sıksak bile alamiyoruz diyorum. Çalışan yapar vs diyorsunuz. Madem öyle şu pahalilikta, bu alim gücünde, sizin yaptığınız mal varlığını yapacak kişi gösterin.1 ev 1 küçük Ev 1 araba. Cerrah mi yapar, üst düzey mühendis mi yapar, memur mu yapar? Futbolcu, şarkıcı vs, sermayedar dışında kimse yapamaz. Umut yok diyorum çalışkanlık diyorsunuz. Çalışkanlık diye kendimizi kandırmayalım alım gücü bitti çalışkanlıkla alakasi yok. Eskiden misal çoğu memur golf araba alırdı. Şimdi golf araba 2023 model 1.500 milyon. Çevrenizde var mı memur olup alacak? Çalışkanlık ile hersey olur vs buna şu an inanan var mı? Evet olur bir gün çok çalışkan memur olursan 3+1 evi 10 milyona alabilirsin.(!) ne mutlu oğlunuza mal mülk kalacak. Kimsenin gözü yok sadece keşke herkes sizin çocuğunuzun şartlarına sahip olabilseydi. Olay bu. Şu an istersen çalışkan olup atomu parçala büyükşehirde 3+1, 2+1 ev alamazsın.
 
Başlığı kendim açmışım gibi okudum.
O kadar aynı düşünüyoruz ki konu sahibesi sizinle.
36 yaşındayım. 25 olsam asla çocuk düşünmezdim dediğim bir ruh halinde yaşım ilerledi kafasıyla çocuk sahibi olma konusunda tereddütler içindeyim. Bir yandan gezmek tozmak istiyorum, çocuğu olup da bana hayatı kısıtlanmış gelen insanlara üzülerek bakıyorum, bir yandan da ya ilerde istersem de olmazsa, veya çeşitli hastalıklarla doğarsa diye çelişkiler yaşıyorum.
Kendimi inandırdım derken eşimin gördüğüm en ufak bir yanlışında bu adama güvenip çocuk yapılmaz diye bahaneler üretirken buluyorum kendimi.
İstiyor muyum, istemiyor muyum emin değilim. Şimdi istemezsem ilerde pişman olur muyum emin değilim. Ben eksikliğini hissetmem de, eşime haksızlık ediyormuşum gibi hissediyorum kendimi.
Çok kararsızım, 5 sayfa yorum gelmiş hepsini de okudum ama hala tam olarak ikna edemiyorum kendimi.
Hayatımı seviyorum, gezmeyi tozmayı, arkadaşlarımla koşulsuzca çıkıp eğlenebilmeyi seviyorum. Etrafımda çocuk sesine bile katlanamazken kendi bakımıma muhtaç olacak bir çocuk bana nasıl bir his verir bunu hiç tahayyül edemiyorum.
Çok büyük ikilem, bilemedim 😔
 
Ben olaya farklı bir yerden bakıyorum diyelim ki daha sonra istediniz embriyo dondurdunuz 40+ yaşta anne olmak cocukla epey yaş farkı açıklığına sebep oluyor. Bu yüzden bekleyin sonra karar verin yorumlarına katılamıyorum. Bunun dışında yanlız kalmayım diye çocuk yapmak, yada sadece annelik merakıyla herkesin cocugu var benimde olsun dusuncesiyle bebek yapmak yanlış geliyor, manevi hazır olmak diye bir şey yok eger olsaydi çok çocuk isteyip çocuk oldugunda ben ne yapmısım diyen kadınlar , hiç istemeyip kaza ile kaldıktan sonra bunca zaman neden yapmadım diyen kadınları dinlemezdik.
Çocuk sevgisi benim annelik tecrubemde muazzam hayatimda boyle bir sevgi tatmadim sevgisi kalbimden tasıyor adeta fakat yinede dogurun muazzam sevgi diye akil veremem eger herkes anne oldugunda benim gibi hissetseydi haberlerdeki cocugunu atan döven sözde anneleri görmezdik değil mi.
Bence kararı eşiniz size bırakmamalı oturup ortak istek ve kararınız olmalı ya söyle olursa ekonomi böyle olursa okul masrafi söyle yok yetersiz kalirmi vs vs bu ihtimaller her zaman her sekilde var bunlar karar vermede bir ölcüt olamaz, kapasitesi olan çocuk devlettede yurur gider kapasite yoksa milyonlar dökün o cocuga yine bir sey olmaz. Tabiki ekonomi onemli tamamen bosverin demiyorum fakat ortalama yeterli duzeydeyse 20 yil sonra ne olcak diyede plan yapmayin. Olumsuzu dusunerek yasanan yasam mutsuzluk getirir, hakkinizda hayirlisi olsun😊
Eşim tamamen bana bıraktı diyemem . Aslında aynı sebeplerle hem istiyor hem istemiyorduk. Kast ettiğim eşim beni düşünerek kendini mecbur hissetme tutumunda. Elbette kararımız birlikte.
Ekonomik olarak ülke şartlarında düşünmemek pek olası değil. Bir çocuk yetiştirmek için yeterli imkanlarımız var. Elbette başkalarıyla kıyaslama yapılacak olursa yetemeyeceğimiz noktalarda olacaktır . O kadar da sorun etmem o kısmı. Ben mnevi olarak yetebilme kısmındayım daha çok.

Ay çok güldüm 🤣
Zorlanmıyorum hayat kek diyen yalan söyler.
Çocuk büyütmek aşırı fedakarlık gerektirir.
Ama burda tercihler önemli. Anne olmak mi yoksa tamamen özgür yaşamak mı? Ben anne olmayı tercih ettim. Bekar bir anne olmama rağmen hiç pişman değilim. 8-17 çalışıyorum
Bekar annelik çok çok daha farklılık barındırır . Evladınızla her gününüz daha da güzelleşsin inş.
Tamamem benzer bir süreçten geçmişiz sizinle. Eşimle yedi yıllık, mutlu bir evlilikten sonra, 38 yaşıma geldiğimde eksiklik hissetmeye başladım hayatımda. Eşim hep sen bilirsin, istersen olur, istemezsen hiç sorun değil modundaydı. Acaba bir gün pişman olur muyum, bir yanım eksik kalır mı, diyerek bu yola girdim...

Nihayetinde tüp bebek tedavisiyle ( ikimizde de hiç sorun yoktu. Sadece yaştan dolayı süreci uzatmak istemedik ) 40 yaşında kızımı kucağıma aldım. Şu anda beş yaşında, yanımda uyuyor meleğim:))

Öyle kucağıma alır almaz, annenelik hormonları yağmadı üstüme. ( Bu dünyanın en büyük yalanı bence ) Hatta ilk geceden, sabaha kadar ağlayan kızımla, ben ne halt yedim şimdi, harika bir hayatım vardı dediğimi hatırlıyorum.

Yaş çok önemli bir etmen tabii. Yirmilerinde, otuzlarının başında doğum yapmış arkadaşlar gibi enerjik olmayacaksınız. Hele benim kızım gibi, ne Gece ne gündüz asla uyumayan, gece maksimum iki saat uyuyup sürekli emen bir bebeğiniz olursa vay halinize...

Burada, hayatınızdaki dinamikler devreye giriyor. Çünkü onlar hayatınızı kolaylastira da bilir, zorlastirada bilir. Eğer iş konusunda, eşinizle eşit dengeler içindeyseniz ve ortak ebeveyn olabilcekse, tüm topu size atmayacaksa, süreç çok daha kolaylaşıyor. Benim eşim son derece yardımcı olmasına rağmen, iş koşulları yüzünden erken çıkıp, çok geç geldiği için maalesef tek başıma büyüttüm sayılır bebegimizi.

Aile dinamikleri de çok önemli. Gün içinde, ya da haftada bir kaç saat bile, bebeginizle ilgilenip, size; sen biraz dolaş, gez, bir hava al diyecek aile bireyleri varsa, işler daha da kolaylaşır. Maalesef, ben eşimle bu beş yılda, toplasanız beş kere birlikte yemek yemedik dışarıda. Tamamen yalnızdık ikimizde.

Bebekten önceki hayatımız, seyahatler, çeşitli ülkeler gezerek maksimum konforla geçmiş. Bu geniş özgürlük alanından, tüm yaşamımın elimden alındığını hissettiğim çok anlar oldu...Halen de oluyor.

Eşle ilişkiler de büyük dönüşüme uğruyor.Yedi yılda senede iki defa kavga etmezken, şimdi haftada bir bile olabiliyor:)) Bebek büyüdükçe çok çok azalacak korkmayın ama :)

Gelelim günümüze. Şu ana kadar çok karamsar bir tablo çizdim sanırım. Ben artık 45 yaşındayım, kızım da beş yaşında.

O benim canım, iyikim, her şeyim. Eğer olmasaydı diye düşünemiyorum bile. Büyüdükçe her şey çok daha kolaylaşıyor. Hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak, bunu bir kabullenmek gerekiyor. Ama olmasın zaten, şimdiki hayatım onunla harika zaten. İnanın annelik tam bir çılgınlık. Kızıma bakarken bazen kalbim sevgiden patlayacak sanıyorum. Şu hayatta yaptığım en iyi şey. Hele annecim deyip sevişi yok bu. Her şeyi unutuyor insan.

Kan, ter, çok gözyaşı, çok emek...her şey yaşandı bu filmde. Her anne, farklı boyutlarda yaşıyor zaten. Umarım en güzeli olur hayatınızda...
Oldukça benzer bir tablodaymışız . Detaylı paylaştığınız için teşekkür ederim. Yavrunuzla güzel günleriniz olsun.
Bugün zihnimi bu konuya odakladıkça ben de kendimden emin oldum. Sağlıkla nasip olur inş.
Ben mesela 35 yaşımda evlendim. 4 kez tüp bebek denedim Rabbim nasip etmedi. Çok üzüldüm çok ağladım, aldığım her hamile haberine üzüldüm, kıskandım. En son tedavisi 2 yıl önce yaptırmıştım.

Son 1 yıldır çevreme bakıyorum, ülkenin gidişatına bakıyorum, hergun gazetelerde haberlerde gördüklerimden, okuduklarimdan sonra bazen iyi ki Rabbim nasip etmemiş diye şükrediyorum.

Maddi manevi tabiki yeterdim evladıma. Ama toplum arasına karıştıran sonra onu koruyamamak, zarar görebileceği ihtimalini düşünmek bile canımı acıtırdı.

Dün yaşadığımız rekor sıcaklık mesela, ilerleyen yıllarda daha da çok olacak, biz doğaya iyi bakmadık ki doğa bize baksın.

Bu yönünü de düşününce, güzelliklerin yerini müthiş bir kaygı, endişe alıyor.

Rabbim isteyen herkese hayırlı, sağlıklı uzun ve güzel ömürlü evlatlar nasip etsin.
amin. Endişelerinizde yalnız değilsiniz. Hakkınızda hayırlısı olsun.
Merhaba sizin için doğru örnek olmayabilirim ama bende eşimle bebek sahibi olmayı hazır değilim önce biraz gezelim vs diyerek hep erteledim. Kadın doğum kontrollerimi de aksatmıyordum doktorlar sen hemen hamile kalırsın reglin çok düzenli diyorlardı. Derken biz yavaş yavaş bebek istemeye başladık aramızda bunu konuşmaya başladık. Artık yaşım gelmiş gibi hissediyordum ama dedim ki önce bir rutin kontrole gideyim sonra deneyelim. Amacım mantar enfeksiyon vs varsa önce onun çaresine bakmaktı. Ama hala sanıyorum ki istediğim anda olacak belki ilk aydan hamile kalacağım. Doktora gittim bana hiç ummadığım hiç beklemediğim anda bir rahatsızlığım olduğunu söyledi, derken ameliyat oldum ve bana hemen çocuğun olur diyen doktorlar artık çocuğun olur ama tüp bebekle sen tedavini aksatma hastalığın tekrarlarsa çocuk sahibi olamayabilirsin dediler. Onlarca doktora gittim kendimce çareler aradım çok ağladım göz yaşı döktüm. Sonrasında hamile kaldım ama çok zor süreçlerden geçtik çok yıprandık. Söylemek istediğim şey bugün sağlık sorunum yok diyorsunuz ama iki sene sonra ne ile karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. Eğer evlat sahibi olmak istiyorsanız bence ertelemeyin. İstemiyorsanız ve olmaması sizi üzmeyecekse buna saygı duyarım ama diğer türlüsü için ne kadar erken davransanız o kadar iyi. Amh değeriniz bir sene sonra hiç ummadıgınız değerlere ulaşabilir çünkü
Aksine çok da doğru örneksiniz. Paylaştığınız için teşekkür ederim. Hayat ne getirir bilmem ama pişman olacağımdan emin oldum, kendi kararımla kestirip atarsam. Bundan sonrası nasip. Siz de tüm o zor süreçlere rağmen yavrunuza kavuşmuşsunuz yanlış anlamadıysam bahtı güzel olsun inş.
Bu kadar mantıklı kendini açıklayan bir kadının kötü anne olma ihtimali yok. O yüzden o kısmı geç. İkincisi senle aynı yastayız hiç evlenmedim hayattaki tek pişmanlığım bi cocuk sahibi olmamak evlilik değil bak çocuk... evlenmedim diye hiç üzülmüyorum. Cok güzel bir işim ve kazancim var dünyayı gezdim geçen yıla kadar bebek aslaaaa diyordum bu sene hormonlarim beni ele geçirdi
Teşekkür ederim . Bugün bunu duymak kendimi oldukça iyi hissettirdi. Endişelerime rağmen cesaret etmemi sağladınız hep beraber.
Burda bu konuyla girince insanı tamamlayan şey evlilikmiş çocukmuş bakış açısındaymış gibi oldu biraz😄 asla değil.
Herkesin hayat yolu öyle farklı , renkli ve kendine has ki ..
Ah hormonlar..
Hormonları bilmem ama size iyi gelcek olan hayatınıza dönüşür umarım.
İlk çocuğum çok zor olmasına rağmen onunla hayat buldum. Ben bir hiçmişim annelikmiş beni tam yapan demiştim hiç pişmanda değilim
İkincide de hersey eziyet. Hiç zor bir çocuk değil çok minnoş ama enerjim ama sabrım hepsi tükendi

Nihai karar: bitane bari yap
Ay çok güldüm yine🤣

Sözleşmeli memur dediğiniz 4b oluyor sanırım 3+1 olarak başlayanlardan? Eğer öyleyse 2 yıl ücretsiz izin hakkınız var. Hatta işe başlamadan bile izne ayrılma hakkı var.
Aa bunu bilmiyordum bile. Araştırmadım da zihnim direk kodlamış belli bir süre ücretsiz izin yok diye. Bunu da araştırayım teşekkürler
 
Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?
Bütün zorluklarına rağmen anneliliği yaşamalısınız bence buna değer evlat sevgisi
 
Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?
37 yaşında bukadar düşünüyorsun iyi anne olurmuyum diye muhtemelen olursun..

Fakat tabiki hayırlı bakalım Allah nasip edecekmiş verecekmiş cocuk bukadarda planci olmayın..zmninda bende böyle düşündüm fkt yaşım daha gençti sizden 5-6 yıl çocuk düşünmedik isim olsun vs derken hep erteledik....isteyince çocuk olmadı uzun bi mudet.esimden kaynaklı tüp bebeğe girdik.ilk deneme başarılı oldu neyseki



Yani biyolojik yasi çok geciktirmeyin çocuk olması da artk eskisi kadar kolay değil...


Yada halen ertelemeyi düşünüyorsanız yumurtalarınızi dondurtun
 
Dün dondurma yemeye gittik. Topu bir yerde 30 lira çıktı.şok olup geri çıktık.tamam mekandan mekana fark vardır ama şu dondurmayı da her yerde ne olursa olsun yiyebilelim ya.yemek bile değil ya.dondurma için bile mekan düşüne düşüne bir hâl oluyoruz.bir de kalitesizlik belası var.bu yaz 5 yerde dondurma yemişsem, 4 yerdekinde param boşa gitti.hem parayı veriyoruz, hem kalitesiz hizmet alıyoruz.ikisi bir arada.hadi parayı verdik ne yapıp edip, hizmet kaliteli olsa.beni zorla marka müptelası yaptılar.eskiden marka marka diye tutturanlara sallardım.ne oluyor sanki marka olunca, mal aynı mal diyordum.siz de ne etiket meraklısısınız diye konuşurdum.şimdi markaları bile seçe seçe inceleye inceye anca kaliteli birşeyler bulup alabiliyorum.normal mağaza resmen döküntü.hele trendyolun kendi markası tek kullanımlık eldivenler gibi.keza diğer giyim mağazaları da öyle.öyle bir kalitesizlik ki çoğu yeni aldığım yazlık kıyafet ütü değer değmez yanıyor.geçen defactodan aldığım bir tişört giydim.kalite 10 numara.şahane bir penye.bir de şimdiki defactoya bak.bir çocuk kıyafetiyle koca ailedeki bütün çocuklar büyüyordu.10,15 senelik kıyafetlerden, birkaç aylık hatta tek kullanımlık kıyafetlere geçiş yaptık.hem de fiyatlar daha da pahalı.eskiden marka almak tercih ve lükstü.şimdi zorunluluk.hastanedeki malzemeler bile küçülmüş, kalitesizleşmiş.tıbbi atık poşeti var incecik.ufacık. serumlar patlak çıkıyor.setler delik deşik.damla.ayar setleri bozuk.sağlığımız bile tehlikede aşırı enflasyon ve kalitesizlikten.ertesi gün hapları en düşüğü 400 küsür lira olmuş.
Sormayın. Her ürün gamı giderek kalitesizlesti. Ya da ürünü küçüldü. Eskiden cikolatalar 90 gramdi. Simdi 60 gr. Umarim seneye 50 gr olmaz. Dondurmada artık heryerden alınmıyor. Istanbulda iseniz kadikoy modada ali ustanin yeri diye bir dondurmacı var. En son topu 30 tl mi 40 tl mi neydi. Gerçek has dondurma ama..Gerçek dondurma yemek isterseniz verdiğiniz paraya değiyor. Ben artık alışverişi şöyle yapıyorum. Yazın kışlık ürün alıyorum. Kışın yazlık ürün alıyorum. Yüzde 50 indirimli oluyor. Tavsiye ederim. Bir de ucuz ürün almıyorum. Orta kalite alıp birkaç sezon giymek istiyorum. Hijyen malzemeleri ve bakım ürünlerini uygun bulunca stoklu alıyorum. Cimri ve akakce diye iki site var. Oradan alacağım ürün fiyatlarına bakıp ona göre alıyorum. Maalesef gıdada stok çok olmuyor. Çürüyor. Sentetik kiyafet çok sevemedim. Bir iki tane olsun, az olsun pamuk, yün vs olsun kafasındayım. Bir de bu sitede duymuştum. Bazı market markalarının şampuanlarini ünlü şampuan markalari üretiyor. Bazen onları da alıyorum yarı fiyatına geliyor.Akmasa damlar işte diye bunları yapıyorum..artık elimden ne gelirse..
 
Son düzenleme:
Merhaba. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle. Bahsedeceğim sorunumu yakınlarımla paylaştığımda üzerimde baskı hissediyorum. O yüzden sizlerden tarafsız cevap almak iyi gelir diye düşündüm.

37 yaşındayım. Şimdiye kadar bebek sahibi olmayı öteledik. Ötelerken pişman olmamak adına eşimle düzenli kontrol yaptırdık. Sağlık açısından şu an bir engel olmamakla birlikte, Yumurta rezervim biraz olması gerekenden düşük olduğu için doktorum max 3-4 ay deneyin sonra takiple süreç planlayalım dedi. (aşılama ya da tüp bebek süreci yaşamanız olası dedi.)

Bunun üzerinden 3 ay geçmesine rağmen ben hala anne olmaya hazır mıyım kestiremiyorum. Eşimde ben de evlat sahibi olmak istiyoruz aslında . fakat 1-2 yıl daha sonra olsa diye istiyorduk . bir yandan da Eşim saygı duyuyor ve sağlık sebebiyle olmaması durumunda ya da tercihimizle olmaması durumumuzda biz mutluyuz sorun yok . İsteyip istemediğine karar ver diyor. yani eşim açısından baskı yok.

Benim kendi içimde kararsızlığım ise hayatımdan oldukça memnunum. bir çocuk büyütmek evet çok büyük sorumluluk ve hayatımı tamamen ele geçirecek bir olay gibi görüyorum. Dönüşü yok. Bir yandan da anne olmayı hep çok isterdim. istediğim zaman olacağım diye düşünürdüm ama doğurganlık düştükçe ihtimal yok olursa üzülür müyüm yoksa tercihim buydu der hayatıma mı bakarım emin olamıyorum.

Çalışıyorum, memurum. Çok yorucu olmayan bir iş hayatım var. Özel sektörde stresle ve yoğun çalıştıktan sonra şu an cidden rahatım. Fakat artık yaş mı kendi miskinliğim mi bilmiyorum. Akşam eve geldiğimde bitap düşmüş oluyorum.
Eğer iş çıkışı program yapmışsak enerjim var. Eve geçmişsek direk dinlenme modu. koltuktan kalkasım gelmiyor.
Kaç haftadır düşünüyorum. Bebeğimiz olduğunda ben bu yorgunlukla akşam ne verebileceğim o çocuğa. Özbakımını yaparız tamam ama asıl önemli olan sadece özbakım da değil.
Bu enerjisizlikle iyi bir anne olamayacağımı düşünüp bebeğime haksızlık etmek istemiyorum. Anne olmadan da yaşanılıyor diyorum.
Ama içim anne olmayı da arzuluyor. kaçtığımın farkındayım da.

Çok git gelli karmaşık yazdım sanırım. Kendimi en iyi şekilde anlatmaya çalıştım. Çalışırken ya da çalışmazken annelik nasıl? Gerçekten zorlandıklarınız neler?
Zorlanırım diye düşünüp aslında zor değilmiş dediğiniz şeyler oldu mu? Ya da tam tersi mis gibi hallederim diye düşünürken afalladıklarınız nelerdi?

Birincisi az uykuyla da enerjik yaşayabildiğini görüyorsun
İkinci olarak ilk 2 sene zaten yorgun da olsan kendi içinden çocukla ilgilenmek falan geliyor çok sevimli olduğu için :KK70:
ama cinsel hayat sekteye uğruyor
Kendine ayırdığın zaman ve hobiler (eğer çocuk bakımında yardımcın olan yoksa) geri planda kalıyor ilk 3 sene için en azından böyle

Sonrası kolaylaşıyor. Çocuğun bireyselleşiyor kreşe gidiyor kendi arkadaşları oluyor. (Ama dışarıda zaman geçirmek hala büyük ölçüde çocuk parklarında sürünerek geçiyor)
Kendi başına yemek yemeye, tuvalete gitmeye başlıyor, daha fazla kendiyle zaman geçiriyor sana fiziksel ihtiyaçlar yerine duygusal ihtiyaçlarla geliyor.

Büyüdükçe bazı açılardan kolaylaşan bazı açılardan yeni challenge lar eklenen durumlar yaşıyorsun.
Benim 1 tane çocuğum var 4.5 yaşında
İyi ki yaptım, ama başka da yapmam :KK70:
 
ben 33 yaşımdayım.
hayatımın hiçbir döneminde çocuk diye yanıp tutuşmadım.
aksine hayatımın komple değişecek olması korkunç bir durum.
çocukları çok sevdiğimde söylenemez.
bir sürü hayalim var. çocukla gerçekleşmesi zor hayaller.

ama öte yandan

babamın hayali torununa bahçede yapacağı park... komşunun torunuyla oyun oynaması...
annemin torunum olunca onu şuraya götüreceğim.. şöyle bakacağım..

bilmiyorum bazen çok mu bencilim diyorum.

bu arada 'ailem torun görmesin mi?' düşüncesinden gaza gelip korunmayı bıraktık.
3 yıl içinde 2 düşük yaşadım. bunlar çok yıkıcıydı. ama sonrasında hayat içinde yaşananlarda 'aslında iyi ki olmamış şuan bebek olsa napardık' derken buldum kendimi.

önümüzde ki ay eşim ve ben yurtdışına yerleşiyoruz.
ailenin duygusal baskısı uzaklaşacak. yeni ülke alışma süreci vs.. derken tekrar dener miyim???? emin değilim

ilerde kendim için değil ama ailem görmedi diye üzülme ihtimalim yüksek
Boşver zamanında çocuk sahibi olmuş kendileri
Torun ne kadar farklı olabilir ki
Çocuğundan çok sevecek değiller
 
Sizin durumunuza benzerim. Ben bulunduğum sartlardan dolayi çocuk isteyemiyorum aslında.
Yaş 36. 40a az kaldı. Eşim 39. Benim sadece kafamı kurcalayan ileride 55, 60 yaşında hersey geçtikten sonra pişman olur muyum düşüncesi.
Bu ülkede çocuk sahibi olmak istemiyorum aslında. Bu ülke çok zor, kaotik, alım gücü çok düşük, ekonomi berbat, şu an mal mülk sahibi olmak imkansız, devlet hastanelerinde randevu bulmak çok zor, nüfusa imkanlar yetmiyor. Çocuk dünya vatandaşı olsun dil bilsin, yurtdışı şansı olsun derseniz öyle okulların yıllığı 400 bin. Sadece bez mama masrafı 2.500tl. Bunun ileride kursu, yemesi içmesi, okutmasi, giysisi, yurtdışı veya yurtici seyahat, dershanesi vs derken en az gidecek para 1-2 milyon. Belki daha bile fazla. Yurtdışında iyi bir ülkede olsaydım, devlet 2 yıl ücretsiz izin veriyor. Mama parası, çocuk yardımı vs var.. Kreşler okullar bedava. Hemde bizdeki yıllık 400 binlik okullara fark atarlar. 18 yaşında aileden ayrılmak istese kira yardımı var. Ben ozeldeyim max. alacağım izin 4 ay analık, sonrasinda yalvar yakar 6 ay ücretsiz izin. Çocuk 9 aylık olacak. Annem 70 yaşında. Kayinvalidem 70i geçti. Bakmalarını isteyemem olmaz. Kendileri iyi olsun bana yeter. Bakıcı desem en az 15, 20 bin isterler. Çok pahali. Yani ülkede durumun çok iyi değilse doğurmak eziyet. Sonra gelecek kaygısı var. O kadar okuttun ettin, tıp dışında hiçbir bölümün iş bulma garantisi yok. Bulsa da çoğunlukla asgari ücretten hallice.
Sizin şartlar daha iyiyse bunların hepsini hesapladi iseniz bence düşünün. 2 yıl ücretsiz izin alırım çocuğumu istediğinde yurtdışında iş bulabilir özellikte yetiştirebilirim maddi manevi ilgilenirim diyorsanız sizden iyi anne olur. Bilinç seviyeniz yüksek. Ben bu dediklerimi yapamayacağım için çocuk düşünmüyorum. Finlandiya, Almanya, İsveç, Hollanda vs gibi gelişmiş, sosyal devlet olan ülkelerde yaşasam 1 çocuk sahibi olmak nasipse isterdim. Şu an yetişen çocukların yüzde 80'i asgari ücretten hallice maaşla, inanılmaz yüksek enflasyonda, ekonomisi berbat bir ülkede, bir ev, bir araba sahibi olmadan 65 yaşına kadar çalışmaya mahkum kalacak. Bir kısım kendini kurtaracak sadece. O yüzden çocuğum bunları çeksin istemiyorum.
Biraz olumsuz yazdım farkındayım ama bunları sizin de düşündüğünüzü tahmin ediyorum. Bu durumlara göğüs gelirim diyorsanız sizden çok iyi anne olacaktır. Bilinç seviyeniz gayet yüksek. Maddi manevi ilgilenirsiniz diye düşündüm.Hayırlısı ile Allah gönlünüze göre versin.
bu mesaj beni mahvetti…
 
X