Anne olmak ya da olmamak

Ben katılıyorum, Türkiyede kadınların kafasına evlilik çocuk çocuk çocuk diye kakılmaya çocukluktan başlanıyor. Çocuğun yoksa korkunç bir durum, evlenmediysen zaten o dünyanın sonu:bicak: Avrupada çocuk istememek gayet normal, uğraşmak istemiyorsuni hayatını olduğu gibi seviyorsun, uykusuzluğa dayanıklı değilsin, hamilelikle uğraşmak istemiyorsun... bu bir tercih, zorunluluk değil.Yine de kadın bedeni üstündeki 'toplum' baskısı bitmiş değil, anne olduğuma pişmanım keşke olmasaydım çok yorucuymuş demek isteyenler açıkça isimlerini kullanarak yazamıyor, forumlarda anonm olarak yazıyor. Şu gün dünyanı neresinde olursan ol bu iş bana uygun değilmiş, pişmanım diyen anne çıksa sosyopat, bencil, psikopat denir taşlanır.

Çok anaç kadınlar gerçekten var onlar bence kendilerini gerçekleştirmek için anne olmalı yoksa mutlu olamıyorlar. Öte yandan çocuk toplumun dayattığı bir zorunluluk olarak kafanın bir yerinde yaşıyorsa olmasa da olru bence. Yani çok çok isteyenller yapmalı bana kalırsa, öte türlü bebek kolik olabilir, zor çocuk olabilir, o olabilir bu olabilir bütün bunları sabırla atlatacak motivasyon varsa var yoksa da hayat törpüsü olur ancak.
Senin o dediklerini sayıp, döküp sonra da iyi ki olmuş diyorum falan diye yumuşatmaya çalışıyorlar anca.😀😀 hangi babayiğit bu toplumda keşke olmasaydı diyebilir yani.bir insanlar kendi çocuğuna böyle birşey demeyi, kendilerine de yakıştıramıyor doğal olarak.
 
Benim teyzelerim 37 den sonra anne oldular. Büyük teyzem 42 yaşındaydı anne olduğunda. Anne olmak, çocuk bakmak büyütmek onu sevmek, ona sabır göstermek her yaşta, her iş durumunda size kaygı verici olacak. Ve aklı başında, sorumluluk sahibi insan için zaten kaygı verici olmalı. Endişe etmeniz çok normal, olması gereken bir şey.
Bu başlığı açarken kaygılarımda haklı olduğum için bebek konusunu kapatacağım diye düşünüyordum. fakat çok erken değişmeye başladı kararım . Teşekkür ederim.
 
Galiba bana yeğen geliyor :KK53:
Kararınız denemek yönünde mi şimdi? Netleştiniz mi biraz ❤️
Çok tatlısınız=)
Anne olmayı er ya da geç istiyorum bunu net hissettim diyebilirim. Zaman konusunda fikrim değişmese de bedenimle savaşma sanşım olmadığını düşünüyorum.
Yumurta dondurma işlemi hakkında bir araştırma yapacağım . 2-3 yıl sonra emriyonun tutma olasılığı nedir? Gerçi şu an ha desem olacak mı onu da bilmiyorum . ay bu da ayrı bir karışıklık :KK70: Ona göre karar alırız sanırım .
 
Çocuk için olan kısmı daha çok ilgilendiriyor beni.yoksa gelmişiz 35, 40 yaşına, yaşayacağımızı yaşamışız ya da yaşamamışız, kabullenmişiz durumumuzu. Bir şekilde bu yaşlara gelmişsiz.anne baba pişman olmaz zaten.niye olsun? o çocuğun hayatını konuşuyoruz.
çocuk için ileriyi şimdiden bu kadar net görmeniz de yanlış. belki tıp okur .ok para kazanır ama mutsuz olur ,belki az para kazanır mutlu olur ,belki tıp okumaz ama çok para kazanır ,bunun bir aritmetiği yok ,bu şekilde şuanki duruma bakarak hesap yapmak hatalı olur ,bize düşen çocukları sağlıklı yetiştirmek ,gerisini bilemeyiz,şuan aç kalır diye 20 yıl sonra da aynı olacakmış gibi düşünüp doğurmayayım demek saçma olur. öncelikle ne olursa olsun çocuğumun yanında olacağım diyebiliyorsanız doğurmalısınız,yoksa ekonomik şartlar çok değişir,eğitim olanakları çok değişken şeyler.
 
Çok tatlısınız=)
Anne olmayı er ya da geç istiyorum bunu net hissettim diyebilirim. Zaman konusunda fikrim değişmese de bedenimle savaşma sanşım olmadığını düşünüyorum.
Yumurta dondurma işlemi hakkında bir araştırma yapacağım . 2-3 yıl sonra emriyonun tutma olasılığı nedir? Gerçi şu an ha desem olacak mı onu da bilmiyorum . ay bu da ayrı bir karışıklık :KK70: Ona göre karar alırız sanırım .
Ayyy er ya da geç en güzel zamanda sağlıkla gelsin diyeyim o zaman 😍❤️
İyi haberlerinizi bekliyorum 😍

O sizin tatlılığınız 🤭🌺
 
Ucretsiz izin de artık kosul ıstıyo dıye bılıyorum
Oyle dogurdum ıkı yıl ucretsız alayım rahatlığı yokmusmus artık, duyum sadece tabi benım ki
Gecen konusurlarken duydum 🤣
Yo 657 de herhangi bir değişiklik yapılmadı. Amirin takdirine bağlı da değil.

Konu sahibi 657 değil misiniz? Memurum anladım ama
 
Ayyy er ya da geç en güzel zamanda sağlıkla gelsin diyeyim o zaman 😍❤️
İyi haberlerinizi bekliyorum 😍

O sizin tatlılığınız 🤭🌺
Bugün bu buhranımda öyle iyi geldi ki . Söz haberdar edeceğim :)
Yo 657 de herhangi bir değişiklik yapılmadı. Amirin takdirine bağlı da değil.

Konu sahibi 657 değil misiniz? Memurum anladım ama
Sözleşmeli memurum. Yeni sayılır . 1 yıl içerisinde 657 de geçebilirim. Atamalarda tercih vermedim kurum bekliyorum. İstediğim kurum açarsa kadro giderim. açmazsa tekrar sınava girerim gene beklerim :KK70:
O yüzden ücretsiz izinden faydalanma şansım olmaz.
 
Sizin durumunuza benzerim. Ben bulunduğum sartlardan dolayi çocuk isteyemiyorum aslında.
Yaş 36. 40a az kaldı. Eşim 39. Benim sadece kafamı kurcalayan ileride 55, 60 yaşında hersey geçtikten sonra pişman olur muyum düşüncesi.
Bu ülkede çocuk sahibi olmak istemiyorum aslında. Bu ülke çok zor, kaotik, alım gücü çok düşük, ekonomi berbat, şu an mal mülk sahibi olmak imkansız, devlet hastanelerinde randevu bulmak çok zor, nüfusa imkanlar yetmiyor. Çocuk dünya vatandaşı olsun dil bilsin, yurtdışı şansı olsun derseniz öyle okulların yıllığı 400 bin. Sadece bez mama masrafı 2.500tl. Bunun ileride kursu, yemesi içmesi, okutmasi, giysisi, yurtdışı veya yurtici seyahat, dershanesi vs derken en az gidecek para 1-2 milyon. Belki daha bile fazla. Yurtdışında iyi bir ülkede olsaydım, devlet 2 yıl ücretsiz izin veriyor. Mama parası, çocuk yardımı vs var.. Kreşler okullar bedava. Hemde bizdeki yıllık 400 binlik okullara fark atarlar. 18 yaşında aileden ayrılmak istese kira yardımı var. Ben ozeldeyim max. alacağım izin 4 ay analık, sonrasinda yalvar yakar 6 ay ücretsiz izin. Çocuk 9 aylık olacak. Annem 70 yaşında. Kayinvalidem 70i geçti. Bakmalarını isteyemem olmaz. Kendileri iyi olsun bana yeter. Bakıcı desem en az 15, 20 bin isterler. Çok pahali. Yani ülkede durumun çok iyi değilse doğurmak eziyet. Sonra gelecek kaygısı var. O kadar okuttun ettin, tıp dışında hiçbir bölümün iş bulma garantisi yok. Bulsa da çoğunlukla asgari ücretten hallice.
Sizin şartlar daha iyiyse bunların hepsini hesapladi iseniz bence düşünün. 2 yıl ücretsiz izin alırım çocuğumu istediğinde yurtdışında iş bulabilir özellikte yetiştirebilirim maddi manevi ilgilenirim diyorsanız sizden iyi anne olur. Bilinç seviyeniz yüksek. Ben bu dediklerimi yapamayacağım için çocuk düşünmüyorum. Finlandiya, Almanya, İsveç, Hollanda vs gibi gelişmiş, sosyal devlet olan ülkelerde yaşasam 1 çocuk sahibi olmak nasipse isterdim. Şu an yetişen çocukların yüzde 80'i asgari ücretten hallice maaşla, inanılmaz yüksek enflasyonda, ekonomisi berbat bir ülkede, bir ev, bir araba sahibi olmadan 65 yaşına kadar çalışmaya mahkum kalacak. Bir kısım kendini kurtaracak sadece. O yüzden çocuğum bunları çeksin istemiyorum.
Biraz olumsuz yazdım farkındayım ama bunları sizin de düşündüğünüzü tahmin ediyorum. Bu durumlara göğüs gelirim diyorsanız sizden çok iyi anne olacaktır. Bilinç seviyeniz gayet yüksek. Maddi manevi ilgilenirsiniz diye düşündüm.Hayırlısı ile Allah gönlünüze göre versin.
2002 ila 2019 arası insanlar biraz nefes almıştı. Onun öncesi de ekonomi hep batıktı. Ailelerimiz ekonomiyi dert etseydi çoğumuz doğmamıştık.

Ama bir çoğumuz domates gibi yetiştik. Bilmeden öylesine 🤣
 
Çok tatlısınız=)
Anne olmayı er ya da geç istiyorum bunu net hissettim diyebilirim. Zaman konusunda fikrim değişmese de bedenimle savaşma sanşım olmadığını düşünüyorum.
Yumurta dondurma işlemi hakkında bir araştırma yapacağım . 2-3 yıl sonra emriyonun tutma olasılığı nedir? Gerçi şu an ha desem olacak mı onu da bilmiyorum . ay bu da ayrı bir karışıklık :KK70: Ona göre karar alırız sanırım .
Emriyo dondursanız daha iyi
 
Bu başlığı açarken kaygılarımda haklı olduğum için bebek konusunu kapatacağım diye düşünüyordum. fakat çok erken değişmeye başladı kararım . Teşekkür ederim.

Benim çevremde çocuğu olmayan çok kadın var. Kimisi ev hanımı, kimisi çalışan kadınlar. Kimisi hiç evlenmedi, kimisi 40 seneden fazladır evli, çocukları yok, anne olmamışlar.

Mesela çok sevdiğim çok tatlı bir kadın var, böyle dışarıdan görseniz çok anaç, çocukları çok sever ama anne olmadı. Olmak istemedi. Kendi tercihi. Yine başka bir kadın var, inanılmaz zengin birisi, çocuğu olsa ona harika bir yaşam sunardı ama anne olmadı, evlatta edinmedi.

Anne olmak, olmamak bir tercih. Toplumda eskisi gibi evlen, anne ol baskısı genel olarak yok. Yer yer var. Bu insanların yetiştiği aileye, kültüre göre değişiyor.

Sizin ve eşiniz için anne baba olmak, bir evladın sorumluluğunu paylaşabilmek, ona sabır ve sevgi göstermek olumlu bir şeyse maddi gücünüz yetiyorsa yapın çocuğu.
 
Ben olaya farklı bir yerden bakıyorum diyelim ki daha sonra istediniz embriyo dondurdunuz 40+ yaşta anne olmak cocukla epey yaş farkı açıklığına sebep oluyor. Bu yüzden bekleyin sonra karar verin yorumlarına katılamıyorum. Bunun dışında yanlız kalmayım diye çocuk yapmak, yada sadece annelik merakıyla herkesin cocugu var benimde olsun dusuncesiyle bebek yapmak yanlış geliyor, manevi hazır olmak diye bir şey yok eger olsaydi çok çocuk isteyip çocuk oldugunda ben ne yapmısım diyen kadınlar , hiç istemeyip kaza ile kaldıktan sonra bunca zaman neden yapmadım diyen kadınları dinlemezdik.
Çocuk sevgisi benim annelik tecrubemde muazzam hayatimda boyle bir sevgi tatmadim sevgisi kalbimden tasıyor adeta fakat yinede dogurun muazzam sevgi diye akil veremem eger herkes anne oldugunda benim gibi hissetseydi haberlerdeki cocugunu atan döven sözde anneleri görmezdik değil mi.
Bence kararı eşiniz size bırakmamalı oturup ortak istek ve kararınız olmalı ya söyle olursa ekonomi böyle olursa okul masrafi söyle yok yetersiz kalirmi vs vs bu ihtimaller her zaman her sekilde var bunlar karar vermede bir ölcüt olamaz, kapasitesi olan çocuk devlettede yurur gider kapasite yoksa milyonlar dökün o cocuga yine bir sey olmaz. Tabiki ekonomi onemli tamamen bosverin demiyorum fakat ortalama yeterli duzeydeyse 20 yil sonra ne olcak diyede plan yapmayin. Olumsuzu dusunerek yasanan yasam mutsuzluk getirir, hakkinizda hayirlisi olsun😊
 
2002 ila 2019 arası insanlar biraz nefes almıştı. Onun öncesi de ekonomi hep batıktı. Ailelerimiz ekonomiyi dert etseydi çoğumuz doğmamıştık.

Ama bir çoğumuz domates gibi yetiştik. Bilmeden öylesine 🤣
Eee memnun değiliz ki zaten.
 
2002 ila 2019 arası insanlar biraz nefes almıştı. Onun öncesi de ekonomi hep batıktı. Ailelerimiz ekonomiyi dert etseydi çoğumuz doğmamıştık.

Ama bir çoğumuz domates gibi yetiştik. Bilmeden öylesine 🤣
Haklısınız, ülkemiz hiçbir zaman inanılmaz refah bir ülke olmadı. Bazı şeyler zordu. Ama gıda hiçbir zaman bu kadar pahalı değildi. Peynir ekmek parası diye bir tabir bile var. İyi kaliteli peynirin kilosu şu an 250 tl den başlıyor. Gıda genelde ucuzdu. Bazı şeyler pahalı idi. Ortalama insanlar arada dışarıdan ayda bir iki kere yiyebilirdi. Sinema kişi başı 250 tl değildi. Giyim ucuzdu. Mal mülk sahibi olmak için umut vardı. En azından 10 sene dişimi sıkarım alırım diyordun. Şimdi istersen 20 yıl sık 3+1 ev büyük şehirde ütopik paralar kazanmiyorsan alamazsın. Arabalar bu kadar pahalı değildi. Benim babam ilk arabasını murat 131'i azıcık maaşıyla zamanında alabilmiş. Şimdi nerede.. Sağlık ve eğitim daha kaliteli idi. En büyük fark da insanlar daha mutluydu. Umutluydu çalışıp kazanırsam birseylere ulaşabilirim umudu vardı. Şu an var mı? Benim rahmetli dedem 1950'lerde tek işçi maaşı ile 4 çocuk 6 kişiyi geçindirmis. Her gün bal börek yememişler ama sofradan sebze meyve, balık (hamsi) eksik olmazdı der babam. 4 çocuğu dedem tek maaşla okutmuş. Emekli ikramiyesi ile de ortalama bir evi olmuş. Çalışırken alamamış ama emekli olurken alabilmiş. Şimdi nerede.. o zamanlar gibi olsa keşke. 2000lerde değil gözüm.. dedem zamanı gibi olsa razıyım. Kimse şu an umutlu değil. Şimdi diyebilirsiniz instagramda, internette herkes tatilde vs. Onlar ya durumu iyi olan yüzde 5 hadi taş çatlasın yüzde 10luk kesim. Ya da zamaninda mal mülk alabilen veya atadan yazlık vs kalan kesim.. Şu an rahat ülke nüfusu 100 milyon. Bunun 10 milyonun durumunun iyi olmasi cok normal. Hindistanda'da yüzde 10 iyi yaşıyordur. Toplumun genelinin nasıl yaşadığına bakmak lazim.Gençlerin hayalinin yurt dışına gitmek ve bir daha gelmemek olduğu bir ülke asla gelişemez. Bu arada bende domatesten hallice yaşam sürüyordum ama eskiden arada sinemaya giderdik, dışarıda yemek yerdik, tatile giderdik bazen memlekete bazen kısa yurt içi tatile. Şimdi bunlar da yok. Eskiden sahip olduklarıma tekrar ulaşsam yeter. Bu arada domatesin kilosu da 40 tl idi en son:) Ve yaz ayındayız..
 
Haklısınız, ülkemiz hiçbir zaman inanılmaz refah bir ülke olmadı. Bazı şeyler zordu. Ama gıda hiçbir zaman bu kadar pahalı değildi. Peynir ekmek parası diye bir tabir bile var. İyi kaliteli peynirin kilosu şu an 250 tl den başlıyor. Gıda genelde ucuzdu. Bazı şeyler pahalı idi. Ortalama insanlar arada dışarıdan ayda bir iki kere yiyebilirdi. Sinema kişi başı 250 tl değildi. Giyim ucuzdu. Mal mülk sahibi olmak için umut vardı. En azından 10 sene dişimi sıkarım alırım diyordun. Şimdi istersen 20 yıl sık 3+1 ev büyük şehirde ütopik paralar kazanmiyorsan alamazsın. Arabalar bu kadar pahalı değildi. Benim babam ilk arabasını murat 131'i azıcık maaşıyla zamanında alabilmiş. Şimdi nerede.. Sağlık ve eğitim daha kaliteli idi. En büyük fark da insanlar daha mutluydu. Umutluydu çalışıp kazanırsam birseylere ulaşabilirim umudu vardı. Şu an var mı? Benim rahmetli dedem 1950'lerde tek işçi maaşı ile 4 çocuk 6 kişiyi geçindirmis. Her gün bal börek yememişler ama sofradan sebze meyve, balık (hamsi) eksik olmazdı der babam. 4 çocuğu dedem tek maaşla okutmuş. Emekli ikramiyesi ile de ortalama bir evi olmuş. Çalışırken alamamış ama emekli olurken alabilmiş. Şimdi nerede.. o zamanlar gibi olsa keşke. 2000lerde değil gözüm.. dedem zamanı gibi olsa razıyım. Kimse şu an umutlu değil. Şimdi diyebilirsiniz instagramda, internette herkes tatilde vs. Onlar ya durumu iyi olan yüzde 5 hadi taş çatlasın yüzde 10luk kesim. Ya da zamaninda mal mülk alabilen veya atadan yazlık vs kalan kesim.. Şu an rahat ülke nüfusu 100 milyon. Bunun 10 milyonun durumunun iyi olmasi cok normal. Hindistanda'da yüzde 10 iyi yaşıyordur. Toplumun genelinin nasıl yaşadığına bakmak lazim.Gençlerin hayalinin yurt dışına gitmek ve bir daha gelmemek olduğu bir ülke asla gelişemez. Bu arada bende domatesten hallice yaşam sürüyordum ama eskiden arada sinemaya giderdik, dışarıda yemek yerdik, tatile giderdik bazen memlekete bazen kısa yurt içi tatile. Şimdi bunlar da yok. Eskiden sahip olduklarıma tekrar ulaşsam yeter. Bu arada domatesin kilosu da 40 tl idi en son:) Ve yaz ayındayız..
Dün dondurma yemeye gittik. Topu bir yerde 30 lira çıktı.şok olup geri çıktık.tamam mekandan mekana fark vardır ama şu dondurmayı da her yerde ne olursa olsun yiyebilelim ya.yemek bile değil ya.dondurma için bile mekan düşüne düşüne bir hâl oluyoruz.bir de kalitesizlik belası var.bu yaz 5 yerde dondurma yemişsem, 4 yerdekinde param boşa gitti.hem parayı veriyoruz, hem kalitesiz hizmet alıyoruz.ikisi bir arada.hadi parayı verdik ne yapıp edip, hizmet kaliteli olsa.beni zorla marka müptelası yaptılar.eskiden marka marka diye tutturanlara sallardım.ne oluyor sanki marka olunca, mal aynı mal diyordum.siz de ne etiket meraklısısınız diye konuşurdum.şimdi markaları bile seçe seçe inceleye inceye anca kaliteli birşeyler bulup alabiliyorum.normal mağaza resmen döküntü.hele trendyolun kendi markası tek kullanımlık eldivenler gibi.keza diğer giyim mağazaları da öyle.öyle bir kalitesizlik ki çoğu yeni aldığım yazlık kıyafet ütü değer değmez yanıyor.geçen defactodan aldığım bir tişört giydim.kalite 10 numara.şahane bir penye.bir de şimdiki defactoya bak.bir çocuk kıyafetiyle koca ailedeki bütün çocuklar büyüyordu.10,15 senelik kıyafetlerden, birkaç aylık hatta tek kullanımlık kıyafetlere geçiş yaptık.hem de fiyatlar daha da pahalı.eskiden marka almak tercih ve lükstü.şimdi zorunluluk.hastanedeki malzemeler bile küçülmüş, kalitesizleşmiş.tıbbi atık poşeti var incecik.ufacık. serumlar patlak çıkıyor.setler delik deşik.damla.ayar setleri bozuk.sağlığımız bile tehlikede aşırı enflasyon ve kalitesizlikten.ertesi gün hapları en düşüğü 400 küsür lira olmuş.
 
Haklısınız, ülkemiz hiçbir zaman inanılmaz refah bir ülke olmadı. Bazı şeyler zordu. Ama gıda hiçbir zaman bu kadar pahalı değildi. Peynir ekmek parası diye bir tabir bile var. İyi kaliteli peynirin kilosu şu an 250 tl den başlıyor. Gıda genelde ucuzdu. Bazı şeyler pahalı idi. Ortalama insanlar arada dışarıdan ayda bir iki kere yiyebilirdi. Sinema kişi başı 250 tl değildi. Giyim ucuzdu. Mal mülk sahibi olmak için umut vardı. En azından 10 sene dişimi sıkarım alırım diyordun. Şimdi istersen 20 yıl sık 3+1 ev büyük şehirde ütopik paralar kazanmiyorsan alamazsın. Arabalar bu kadar pahalı değildi. Benim babam ilk arabasını murat 131'i azıcık maaşıyla zamanında alabilmiş. Şimdi nerede.. Sağlık ve eğitim daha kaliteli idi. En büyük fark da insanlar daha mutluydu. Umutluydu çalışıp kazanırsam birseylere ulaşabilirim umudu vardı. Şu an var mı? Benim rahmetli dedem 1950'lerde tek işçi maaşı ile 4 çocuk 6 kişiyi geçindirmis. Her gün bal börek yememişler ama sofradan sebze meyve, balık (hamsi) eksik olmazdı der babam. 4 çocuğu dedem tek maaşla okutmuş. Emekli ikramiyesi ile de ortalama bir evi olmuş. Çalışırken alamamış ama emekli olurken alabilmiş. Şimdi nerede.. o zamanlar gibi olsa keşke. 2000lerde değil gözüm.. dedem zamanı gibi olsa razıyım. Kimse şu an umutlu değil. Şimdi diyebilirsiniz instagramda, internette herkes tatilde vs. Onlar ya durumu iyi olan yüzde 5 hadi taş çatlasın yüzde 10luk kesim. Ya da zamaninda mal mülk alabilen veya atadan yazlık vs kalan kesim.. Şu an rahat ülke nüfusu 100 milyon. Bunun 10 milyonun durumunun iyi olmasi cok normal. Hindistanda'da yüzde 10 iyi yaşıyordur. Toplumun genelinin nasıl yaşadığına bakmak lazim.Gençlerin hayalinin yurt dışına gitmek ve bir daha gelmemek olduğu bir ülke asla gelişemez. Bu arada bende domatesten hallice yaşam sürüyordum ama eskiden arada sinemaya giderdik, dışarıda yemek yerdik, tatile giderdik bazen memlekete bazen kısa yurt içi tatile. Şimdi bunlar da yok. Eskiden sahip olduklarıma tekrar ulaşsam yeter. Bu arada domatesin kilosu da 40 tl idi en son:) Ve yaz ayındayız..
Sizin dedeye benim dede farklı zaman galiba. Çocukken eve tavuk aylık girerdi. Et bayramda, Kaşar hatırlamam, muz imkansız. Çilek dedem ekerse tadardık. Çuvalla un alır aylarca yerdik. Bayat ekmeyi ıslatır pişirir yoğurt döker yerdik. Yoğurt mu iş yeri verirdi. Kıyafet mi bayramda annem dikerdi. Yada kuzenlerin kıyafetleri... Yemeğe eve gelirdim il dışını üniversite kazandım. Gittim hiç unutmam babamın maaşı 500 tl benim yurt 100 TL devlet yurdu yoktu. Bölüm birincisi oldum 3 ay sonra apar topar yatay geçiş yaptım. Düşünün Ben evde değilken sade makarna yerlermiş☹️

Lcw ye zenginler giderdi. Evi emeklilikte alabildi. Onu da alamazdık da ananemin evinde kira vermedik. Daha önceden para biriktirdi. Yetmezdi yani.
Çok şükür, Eşimde bende memuruz. Evimiz arabamız ve kirada minik bir dairemiz var. Bunları kriz öncesi aldık. Oğluma ev yeter. Okumamız için elimizden geleni yapıyoruz...

Zor zamanlar güçlü insanları; güçlü insanlar iyi zamanları; iyi zamanlar zayıf insanları; zayıf insanlar da zor zamanları... Bu sözü severim çocuklar sıçrama yapmak zorunda. Eminim yapacaklar. TV karşısında telefon karşısında olacak şey değil bu. Çok çalışmalar...
 
Bence geç kalmışsınız 35 den sonra insanın enerjisi ciddi düşüyor ve down sendrom riski vs artıyor
Bide merak ediyorum çocuk istemeyenler emeklilikte filan ne yapacaksınız kapınızı çalan kimse kalmayacak herkes ailesiyle çocuklarıyla kendi kabuğunda oluyor arkadaş filan hepsi hikaye dara düştüğünüzde kimse kalmaz. eşinizi kaybetseniz mesela neye tutunacaksınız
Aile olmadıktan sonra hayatın bi anlamı yok gibi geliyor bana yani yalnızlıktan hiç korkmuyor musunuz

Bunu ben de sorguladım bir ara ama sonra dikkatli bakinca gordum ki yalnız kalanların hatta yalnız ölenlerin hemen hemen hepsinin çocukları ve torunları vardı biyerlerde.
Çocuk sizin yalnızlık arkadaşınız olmayacak belki de.

Benim buyuk anne, dede başka ülkede yalnız yaşıyor (yalnizliktan kastim cocuklari orada yok) baya yaşlılar, annem babam başka ülkede yalnızlar ben tek çocuklarıyım burda yaşıyorum. Gibi gibi

Herkes bi yerlerde yani. Hayat bu biz de bir gün başka biyerlerde de yaşarız belki. Eşim de ailesinin dibinde ömür geçiremez ya da her gittiğimiz yere bütün aile bireylerini taşiyamayiz.

Herkesin ömür boyu devamli dibimizde kalacağı garanti değil.
 
X