Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Genelkurmay,
Harp Okulları,
Yüksek Rütbeli Askerlerin Lojmanları,
TSK Spor Okulu
İçişleri Bakanlığı
Şu saydıklarımın hepsi yani bi ülkenin kalbi diyebileceğimiz tüm bu kurumlar aynı bölgede sıralanmış vaziyetteler.
İstihbaratın, güvenliğin, güvenlik güçleri sayısının en üst düzeyde olduğu böyle bi bölgenin 100 mt dibine kadar bomba yüklü bi araç kimsenin ruhu duymadan girebiliyorsa, iki askeri servis aracı havaya uçabiliyorsa kimse evinden çıkmasın bu saatten sonra. Orayı koruyamayan avm, metro, meydan mı koruyacak? Güvenlik zafiyeti olabilmesi için önce bi "güvenliğin" olması gerekiyo zira.
Hayır kimin, neyin, hangi kirli hesabın ugruna can verdigini bilmeden kayıp gitti 18 insan yine ellerimizin arasından ben ona çıldırıyorum.
Arslan arkadaşlarını parçalarken otlanan zebralarla bizim aramızdaki farkı bulamıyorum ülke olarak. Nasıl olsa sıra bana gelmedi diye gözünü kapattı herkes, günlük hayatına döndü, suçluların değil olayların anlaşılmasını, gerçeklerin ortaya çıkmasını, sorumluların hesap vermesini isteyenlerin başı ezildi önceki patlamalarda. Bu sefer farklı olacagına dair de zerre umut yok içimde.
Sonumuz nereye gidiyo diye sormak suç, neler olduğunu öğrenemezsin yayın yasak. Kim hain, kim magdur, kim suclu, düşmanın ne kadarı içte ne kadarı dışta, nasıl bi gözü ve vicdanı kararmışlık aklım almıyo.
Ne oy verenler sorumluluk hisseder, ne o makamları işgal edenler, ne onların işini düzgün yapmasının tek teminatı olması gerekirken hiçbi işe yaramayan muhalefet.