Bence uçurum var anasınıfısında kalem tutamayan çocuklar hikaye okuyor,,
Çok güzel özetler yapabiliyor.
Atatürk’ü biliyor törenlere katılıyor ..
Nasıl çok büyük uçurum var bence..
Ama bunu sizin gibi anlayışı güzel öğretmenler sağlayabilir..
Herşeye aman be bıktım sizden offf çok konuştun dön arkanı cezanı çekkk heee yoksa okuldan atarım diye söylemleri olan öğretmenler başaramıyor.
Tabii ki cezaya karşı değilim yeri ve zamanında bizler daha çok disiplinden geçtik bu da öğretmenlerinizi anlamaya itti bizi şimdi ise çocuklarımıza karşı sorumluluklarını anlatmamıza..
Ama yerinde ve zamanında ceza da sevgide öyle değil mi ?
Gerekirse anneleri babaları olarak bizlerde ceza verebiliriz çocuklarımıza öğretmeni haklıysa çocuğu rencide etmeden sınıfından arkadaşlarından soğutmadan izlemeli bu yolu.
Örnek veriyorum kızım yaz tatilinde fazla ders çalışması denize girmekten sonra çok yorgun düşüp uyuyakaliyordı.
Bn farkettim kızımın ilk hafta arkadaşlarından 1-0 geride başlayacağını ama fazla üstünde de durmadım neden daha 1. Sınıf yeni bitti.
Öğretmen ilk hafta çok gerilemiş böyle giderse sınıf sonuncusu olur 1. Sınıf laylaylomdu sınıfta bile kalırsın dedi.
Kızım arkası dönük vaziyette..
Annecim dön önünü öğretmeninin gözlerine bak dinle dedim.
Eve geldik bir kitap çıkardık hergün 1 hikaye okunup yazılacak( yazma geriliği var az birazda peltek kızım r,s karışıyor)
Ne oldu kızıma sorsan ceza bna sorsanız onun için ödül aslında.
Diyorum ailesi ile konuşulur önce direk ceza tehdit öğretmene pek de yakışmaz aslında ama.
Ben mutlu bile oldum öğretmenin direk bna söylemesine ya sinsi sinsi derslerde kızımı sıkıştırsa sınıf sonuncusu okulda bırakacağım dese idi arkadaşlarının da kulağı duya duya ./
Ve bunu her defasında ağlayarak bna anlatsa idi ??
Sizce hangi yöntem daha güzel bir eğitimci olarak siz daha iyisini bilirsiniz tabii.
Anneden sonra 2. Hakkı ödenmeyecek kişi öğretmendir bna göre.
Bazı öğretmen ve veliler istisna tabii.
Öyle değerlendirirsek 1 ay bile farkediyor. :)
Şunu belirtmek isterim ki onlar küçüktür ama çok iyi bilirler her şeyi.
Kimi nasıl kullanacaklarını bile bilirler aslında. Hassas noktaları yakalar, döndürürler.
Bu zekayı olumlu yönde kullanmalarını istiyorum ben açıkçası.
Ben öğrencimin sümüğünü siler, bağcıklarını bağlar, kirli temiz demeden saçlarını toplarım.
Bu dokunuşlar sevgi gösterisidir.
Elbette zamanı gelince kızarım da.
Onlar da bu kızmalara hak verir.
Unutur hemen ardından sarılır mesela.
En sıkıntılı çocuğun bile iyi bir yönü vardır.
Yakalayıp oradan tutmak gerekir.
Sürekli eleştirinin hiç bir faydası olamaz.
Ben günümüzde böyle öğretmenlerin kaldığına inanmıyorum.
Biz çok haksızlık gördük, öğretmenim beni severdi bile diyemem.
Şimdi inanın (ruh hastası falan değilse) kalmadı öyle öğretmenler.
Sever, gerektiğinde kızarlar.
Öğretmenini sevmeyen çocuk boşa okula gelmesin, imkanı yok başarılı olamaz zaten.
Çok başarılı çocuklar zaman zaman ödev yapmaz, salabilir.
Çok başarısız olacak gibi görünenler ise kendini aşabilir.
Velilerime hep çocuklarınızdan ümidinizi kesmeyin yetişkin olarak biz her gün aynı mıyız?
Kim bütün bir sene aynı verimde hissediyorum diyebilir diye soruyorum.
Ufacık kendini bırakışlarda böyle veli mi de çocuğu da üzmem.
Çok gereksiz.
Ceza benim sık başvurmadığım, özellikle başka yavrular zarar gördüğünde mecbur kaldığım bir yöntemdir.
Keşke hiç gerek kalmasa ama kalıyor.
Bunu anlatmak istedim sadece.