Katılmıyorumaslında pratikte çok önce yazdığım şeyle aynı şeyleri yazmışsınız. gurbetçi olarak adlandırılan grubun içindeki net şekilde göze çarpan grup var. "highly skilled" olarak birkaç sene önce gittim. acaba 3. kuşaktır yurtdışında yaşayan , yani sırf şartlar öyle geliştiği için ülkede bulunan, eğitim almak aklının ucundan dahi geçmemiş, Türkiye'de ancak ucuz tatil için tepeleme yüklediği arabası ile bulunan bir gurbetçi ile ben denk miyim bu durumda? evet, gurbetçi profilinin büyük kısmını asla okutulmamış ve bu yüzden ancak tezgahtarlık gibi işler yapan kadınlar ya da berberlik yapan erkekler oluşturuyor gibi bi sahne var ortada.
ama biz de varız.
ama bu oy hakkı meselesi karışık. doğduğundan beri orada yaşamış ve her nedense yaşadığı ülke değil de TC pasaportuna sahip gurbetçinin oy hakkı üzerinde konuşursak otuzlu yaşlarının ortasına kadar Türkiye'yi pratik etmiş benim gibi insanların da oy hakkını tartışmaya açmış oluruz. Zaten bu gibi itirazlar yüzünden yurtdışı için çok farklı bir teşkilatlanma içerisindeler. Önümüzdeki seçime bu durum yansır mı bilemem ama artık dağdaki çoban ile benim oyumun bir olmayacağı kesin.
Katılmıyorum
Yaşamadığınız, çilesini çekmediğiniz ülkenin kaderine karışmanız doğru değil
Pasaportunuzda TC yazmasıyla ilgiside yok bunun, aileden gelen bir vatandaşlık sonradan Türkiye için ölüp bittiğiniz için edindiğiniz bir vatandaşlık değil. Başka alternatifiniz olmadığı için cebinizde.
Ben gitmedim bu seçim oy kullanmaya, gitmem de
Hele ikinci turda gitmeyişim aile içi büyük krize bile yol açacaktı, babam beni nerdeyse evlatlıktan red edecektihayır zaten gitsem bile onun verdiği partiye vermeyecektim bunu onu defalarca söylememe rağmen seçim sonrası bile fık fık gezersein heryere gidipde bir oy vermedin diye kaç kez laf soktu, neyseki unuttu artık
Ben sizin politik imtiyazını eleştirmedime bravo o zaman size. inandığınız şeyi yapmışsınız ama ben sizinle aynı yönde düşünmüyorum ve bana verilmiş haklar üzerindeki tasarrufumu da sizin sorgulamanızı uygun bulmuyorum. başka insanların politik imtiyazını sorgulamak etik açıdan büyük bir kabahattir. zira bi imtiyazın engeli, hürriyete karşı işlenen suçlar kapsamında.
ben, bir başka pasaport edinmeye karar verip edinene kadar birçok süreçte bu ülkeye bağlıyım. dolayısıyla yasama, yürütme ve yargıda da temsillerime karar verme hakkımı saklı tutuyorum.
dürüstlükle cevaplamak gerekirse ülkeye de gönülden bağlı olduğumu asla söyleyemem. daha düz bir ifade ile ben aidiyet yaşayan birisi değilim. bunun TC ya da kamçatka olması bir şey değiştirmiyor benim için. sadece kendi haklarım için ve geride kalan ailemden birkaç bireyin yararına olduğu için oy kullanıyorum.
bence gurbetçiler üzerindeki şiddeti bir kenara bırakıp asıl meseleye dönelim. belki gitmeye niyetli insanlara bir yararımız dokunur.
Bu yüzden yurt dışında ikamet edenlere oy hakkı kalkmalı, kimse kullanmamalı. Zaten öyleydi, belli maksatlarla getirilen tamamen oportünist bir davranıştı. Kaç kuşak orda yaşayan, senede 1 ay gelen biriyle, oraya birkaç senedir gitmiş, burda yetişmiş okumuş insanları aynı kefeye koyamasam da bu haksızlığı önlemek için toptan verilmiş hakkın kaldırılmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Ki sonradan gidenler de artık orada bir hayat kurmayı planlayarak gidiyor. Bir çok ülkede de böyle birşey yok. Siyasi partilerin yurt dışı örgütlenmesi mesela ne kadar saçma geliyor kulağa. Ne hakla, ne hadle diyorum, bu ülkede ben yaşıyorum. Ülkeyi Dalamandan, Nevşehirden ibaret sanan adam gelip oy kullanıyor. Eğitimiyle tanışmamış, adaletine muhtaç kalmamış, sağlık sistemiyle boğuşmamış, sosyal hayatını bilmiyor, fikri yok, zikri çok. Dalga geçmek denir buna.aslında pratikte çok önce yazdığım şeyle aynı şeyleri yazmışsınız. gurbetçi olarak adlandırılan grubun içindeki net şekilde göze çarpan grup var. "highly skilled" olarak birkaç sene önce gittim. acaba 3. kuşaktır yurtdışında yaşayan , yani sırf şartlar öyle geliştiği için ülkede bulunan, eğitim almak aklının ucundan dahi geçmemiş, Türkiye'de ancak ucuz tatil için tepeleme yüklediği arabası ile bulunan bir gurbetçi ile ben denk miyim bu durumda? evet, gurbetçi profilinin büyük kısmını asla okutulmamış ve bu yüzden ancak tezgahtarlık gibi işler yapan kadınlar ya da berberlik yapan erkekler oluşturuyor gibi bi sahne var ortada.
ama biz de varız.
ama bu oy hakkı meselesi karışık. doğduğundan beri orada yaşamış ve her nedense yaşadığı ülke değil de TC pasaportuna sahip gurbetçinin oy hakkı üzerinde konuşursak otuzlu yaşlarının ortasına kadar Türkiye'yi pratik etmiş benim gibi insanların da oy hakkını tartışmaya açmış oluruz. Zaten bu gibi itirazlar yüzünden yurtdışı için çok farklı bir teşkilatlanma içerisindeler. Önümüzdeki seçime bu durum yansır mı bilemem ama artık dağdaki çoban ile benim oyumun bir olmayacağı kesin.
Ha dağdaki çoban ile kendi tabiriniz ile kendinizi highly skilled tanımladınız sizin de oyu herzaman eşit olacak. Nasılki ülkede yaşayan ile yaşayamanınki denk olursa oda öyle kalacak.
Bu tarz bilgini en iyi kaynağı forum olduğunu düşünmüyorum. Bunun için bu işi yapan sayısız kuruluşlar var. En iyi bilgiyi ordan almak en doğrusu olur bence, gerçekten kafaya koya birisi için
Valla bence hangi ülkede yaşıyorsanız oranın vatandaşı olup orada oy kullanmalısınız.Türkiyede ikamet etmeyenlerin buranın kaderini belirlemesi inanılmaz haksız bir durum.sizin durumunuzu bilmem ama çifte vatandaşlık kalkmalı kesinlikle iki ülkeninde vatandaşı falan olunmaz bir ülkeye tabiyseniz o ülkede yaşayın oranın vatandaşı olun oranın kaderini belirleyin hiç yaşamadığınız kırk yılda bir gittiğiniz bir ülkenin seçimine katılmanız o ülkenin sefasınıda cefasınıda çekenler açısından haksız bir durum.oy kullanma hakkımız sadece o ülkede yaşadığımızda mı olmalı sizce?
Ben Avrupa'da herhangi bir ülkede yaşıyorsam da halen TC pasaportu taşıyorum ve beni birey olarak değerlendiren her ülke bende evvela o TC etiketini görüyorlar. Her türlü evlilik, doğum, ölüm, boşanma ve miras işleri için tine TC ile mahatap oluyorum. Acaba bu gibi durumlar yüzünden oy kullanıyor olabilir miyiz? Bu konuda biraz düşebilir misiniz?
hanımefendi, tartışmaya kapalı olduğunu söylediğim bir konuda neden halen benimle tartışıyor ve asla sorulmadığı halde bu konuda tavsiyelerde bulunuyorsunuz? amacınız tam olarak nedir?Valla bence hangi ülkede yaşıyorsanız oranın vatandaşı olup orada oy kullanmalısınız.Türkiyede ikamet etmeyenlerin buranın kaderini belirlemesi inanılmaz haksız bir durum.sizin durumunuzu bilmem ama çifte vatandaşlık kalkmalı kesinlikle iki ülkeninde vatandaşı falan olunmaz bir ülkeye tabiyseniz o ülkede yaşayın oranın vatandaşı olun oranın kaderini belirleyin hiç yaşamadığınız kırk yılda bir gittiğiniz bir ülkenin seçimine katılmanız o ülkenin sefasınıda cefasınıda çekenler açısından haksız bir durum.
Kendi fikrimi belirtmek istemiş olduğum için yoruma açık bir alan burası engelleyin herhangi bir amacım yokhanımefendi, tartışmaya kapalı olduğunu söylediğim bir konuda neden halen benimle tartışıyor ve asla sorulmadığı halde bu konuda tavsiyelerde bulunuyorsunuz? amacınız tam olarak nedir?
sanki insanlar sizin yazdığınız şeyleri asla akıl edememiş gibi yazmışsınız bir de.
varsa yurtdışına göç etmek isteyenlere yol gösterici bilginiz paylaşın. benim politim imtiyazım ve bunlar üzerindeki tasarruflarım, mevzu bahis değil
Kendi fikrimi belirtmek istemiş olduğum için yoruma açık bir alan burası engelleyin herhangi bir amacım yok
burada yoruma açık alan diye her şeyi konuşabileceğiniz anlamına gelmiyor. zaten konu sahibi de ben değilim ve sizden yorum istemedim. teşekkürler
Offf allah aşkına şu an kpss çalışıyorum zaten. Almanca öğrensem napıcam allasen???yabancı dil sadece sizin yurtdışına gitme ihtimaliniz olduğu durumlarda lazım değil; yabancı dil her şeyden önce kendiniz için lazım. ciddi bir vizyon sorunu bu.
Offf allah aşkına şu an kpss çalışıyorum zaten. Almanca öğrensem napıcam allasen???
dediğinizi anladım amabravo size ama almanya'da sizin kpss puanınızla ilgileneceklerini sanmıyorum. orada çalışırken insanlarla iletişim kurabileceğiniz bir dille daha çok ilgileneceklerdir. daha doğrusu olarak zaten istihdam kriterlerinden birisi olarak bunu gözeteceklerdir. bunu açıkladığım için de başkası adına utanmış oldum açıkçası.
dediğinizi anladım ama
Almanya'ya gitmek zaten 3-5 ayda yada 1 senede mümkün olamayacaktır
uzun dönemli planlaması gerekir
o yüzden şu anda devlette çalışmaya başlaması en azından düzgün kiralık bir ev bulması çaşından faydasına, çocuğu da var...genç bekar sorumluluğu olmayan biri olsa evde otursun almanca çalışsın. konu sahibi belli ki hem kpss hem almanca çalışamayacak (tıpçılar mesela hem derslerini hem almancayı çalışabiliyor benim mesleğimde de insanlar aynı anda 5 iş yapabiliyor ama ilginç şekilde başka meslek grupları genelde böyle değil, gördüğüm bu), konu sahibi de daha acil olarak kpss tercih etmiş.
bir de şu var ki almanyada mesleki denklikler verilirken her vaka tek tek bakılıyor
devlette nerede kaç sene çalışmış buna bakıldığını da gördüm ben çokça
özellikle öğretmenler için mesela anadolu lisesinde -hele iyi bir okulda- öğretmenlik yapmış olanlara daha pozitif yaklaştıklarını gördüm.
sağlıkçılar için böyle vaka bilmiyorum ama olmadığı anlamına gelmez --daha doğruu şu ki sağlıkçı gidenler bildiklerim doktor, onlar da zaten devletten gittiler. diğer sağlık lisansiyerlerinden henüz hikayelerini dinlemedim.
adı sanı duyulmamış bir x özel kurum yerine büyük bir hastanede kadın doğumda 3 sene çalışıp gitmek istese bence kesinlikle şansı daha fazla olur
Pek çok kişinin düşüncesi, araştırmaları bu yönde. Almanya değil ama eşimin işi 5-6 senedir Avusturya’da. İlk günden beri eşim acaba oraya mı gitsek dedi. Ben de kızım engelli diye orada da ilk rapor süreci çok uzun zaman aldığı ve burada ailem hep manevi olarak destek olduğu için gitmek istemedim. İlk senelerde orada kazanıp tr de harcadığımız için iyiydi. Ama pandemi dönemi ile orada çalışanların ücretleri, üst gelir vergi grubuna düşmesi ve Türkiye’de masrafların çok olması sebebiyle çok cazip sayılmaz artık. Gitseydik ikimizin de dili çok iyi, benim yüksek lisansım Avusturya’da eşim doktoralı ve yazılım sektöründe ama gözümde çok büyüdü oradaki masrafları görünce. Kızımın raporu çıktıktan sonra devlet destek veriyor ama yine de anadili Türkçe olan bir ergen çocuğu oraya süreklemek ve çok maliyetli Türkçe konuşan terapist bulma sürecini planlayanadım. Sonra çok ani bi şekilde babamı kaybettim son günlerinde hastanede olduğum için bile şanslı saydım kendimi. Şimdi de kayınvalidem kanser tedavisi görüyor kayınpederim vefat ettiği için eşim ve benden başka kimse yok. Sadece maddiyat içinse Almanya ya da yurt dışı planınız forumlarda pek çok bilgi var. Ama onun dışında bizim gibi özel gelişen çocuk, hasta anne vb olunca maddi ve sosyo kültürel olarak avantajlı görünse bile gidemiyorsunuz. Ama eşim de ben de hala sabit maaşlı çalışan olsaydık şu an tr de kızımın terapilerine yetişemezdik. Başka bir arkadaşın konusunda yazmıştım şu an sadece eşimin oradaki geliri ile hem kızımıza burada çok iyi eğitim sağlıyoruz hem de keyfi harcamaları rahatlkla yapıyoruz. Daha önce bir yemek bir kahve parası ayıramıyorduk maaşlardan iki kişi çalıştığımız halde.Merhabalar hanımlar...
Şu saatte artık bunalmış halde kiralık ev ilânlarına bakarken, eşimin sürekli söylediği "Almanya' ya bir yerleşebilsek" sözü geldi aklıma.
Eşim öğretmen, ben sağlıkçıyım. %300 zam talep eden ev sahibi tarafından şu an evden çıkarılıyoruz. Lütfen şimdi "emsal ne kadar, siz ne kadar veriyorsunuz" soruları gelmesin. Çünkü konum o değil.
Eşimin maaşının yarısından çok daha fazlasını gözden çıkardığımız halde düzgün bir ev yok... Kızım 1.5 yaşında, "çıkarayım bi bahçede hava aldırayım, oynatayım" denilecek bi bahçe, bir toprak parçası ne şu an oturduğumuz evde ne de tutabileceğimiz evlerde yok... Direkt sokağa, araba yoluna iniyoruz.
Karı koca 6 sene dişimizi tırnağımıza taktık, çalıştık. Kendimizi toparlamadan bebek yapmayalım dedik. E baktık yaş geçiyor, az buçuk da topladık derken bebeğimiz oldu. Bi maddi darbe de ordan yedik yine dibe vurduk...
Her neyse biraz içimi dökesim varmış, yazmadan edemedim hanımlar.. Gerçekten bunaldim
Gelgelelim asıl konuya. Eşimin Almanya'ya yerleşme hayali var ama ben zaten gidemeyiz, almazlar diye çok kulak asmadım bugüne kadar. Kpss çalışıyorum hatta. Dil de yok bizde. Nedir ne değildir hanımlar bilen varsa aydınlatabilir mı biraz beni? Yani ihtimal var mı? Yerleşebilir miyiz? 2024 mart ayı gibi işçi alımı olacakmış. Dil şartı yok diyor...
Şimdiden teşekkür ederim
Siz türkiyeye gelin en iyisi. Konu sahibi sizin yerinize oraya gelsinTurkiyeyi bilmeden yurtdisinda yasayan biri olarak yaziyorum. Her ay 2000$ eksideyiz. Bir luksumuz yok. Esimin isi cok iyi! Disarida haftada bir falan yiyoruz ortama. Genelde de vde pisiriyorum. Turkiyeye nazaran yegane artilarimizdan biri neredeyse herseyi organik aliyorum pirincten salataya. Barinma cok pahali; goruyorum ki trde de oyle. Yiyecek pahali, bilmiyorum organik almasam cok fark edecek mi ama organikler genelde sadece birkac sent pahali oluyor.
Almanyada cok turk oldugu icin dil bilmeden de yasayabilirsiniz belki. Almanyada olanlar yazar. Ama malesef tasi topragi altin bir yer birakmadilar. Heryerin zorluklari varpembe gozluklerle bakmamak gerekiyor
Ben size katılıyorum. Pandemi öncesi part time çalışan gençlere 800 Euro filan baya yetiyordu şu an 1400 Euro ile zorlanıyorlar. Çünkü ab ülkeleri de enflasyon, yakıt krizi vb gibi gündemlerle fiyatları artırdı. Dediğiniz kadar eksilere düşerler mi bilmiyorum ama 2000 Euro ile ev geçindirmek imkansız neredeyse şehir merkezlerinde. Kiralar yüksek, yeme içme kendi içinde pahalandı. Eğer daha önce gidenler gibi ev araba alınmadıysa şimdi sıfırdan hayat kurmak inanılmaz pahalı. Ama şirketi gitmeden bulup onların sponsorluğu ile gideler, kira desteği vb alırlarsa adaptasyon çabuk olurTurkiyeyi bilmeden yurtdisinda yasayan biri olarak yaziyorum. Her ay 2000$ eksideyiz. Bir luksumuz yok. Esimin isi cok iyi! Disarida haftada bir falan yiyoruz ortama. Genelde de vde pisiriyorum. Turkiyeye nazaran yegane artilarimizdan biri neredeyse herseyi organik aliyorum pirincten salataya. Barinma cok pahali; goruyorum ki trde de oyle. Yiyecek pahali, bilmiyorum organik almasam cok fark edecek mi ama organikler genelde sadece birkac sent pahali oluyor.
Almanyada cok turk oldugu icin dil bilmeden de yasayabilirsiniz belki. Almanyada olanlar yazar. Ama malesef tasi topragi altin bir yer birakmadilar. Heryerin zorluklari varpembe gozluklerle bakmamak gerekiyor
Soyle; euroyla dolarin alim gucleri inanilmaz farkli. Avrupada market alisverisi daha uygun. Euro daha kiymetli. Amerikada&kanadada market alisverisi pahali, dolar euroya gore cok zayif. Biliyorum 2000euro inanilmaz cok para ama 2000dolar sadece cok para :)Ben size katılıyorum. Pandemi öncesi part time çalışan gençlere 800 Euro filan baya yetiyordu şu an 1400 Euro ile zorlanıyorlar. Çünkü ab ülkeleri de enflasyon, yakıt krizi vb gibi gündemlerle fiyatları artırdı. Dediğiniz kadar eksilere düşerler mi bilmiyorum ama 2000 Euro ile ev geçindirmek imkansız neredeyse şehir merkezlerinde. Kiralar yüksek, yeme içme kendi içinde pahalandı. Eğer daha önce gidenler gibi ev araba alınmadıysa şimdi sıfırdan hayat kurmak inanılmaz pahalı. Ama şirketi gitmeden bulup onların sponsorluğu ile gideler, kira desteği vb alırlarsa adaptasyon çabuk olur
Neden gercekler sizi boyle bir tepki vermeye yoneltti? Bu zamana kadar nerelerde bizzat yasayip gozlemleme imkaniniz oldu da benim yazdiklarimdan farklisini dusundunuz?Siz türkiyeye gelin en iyisi. Konu sahibi sizin yerinize oraya gelsin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?