Allah Sizin Üzerinizde Ne Sıkıntı Varsa Alır?

Ne kadar surede oldu canim bi manevi ameliyatin benimde bir rahatsizligim var okuyunca bende de olur mu diyorum
 
benimde 2 başarısız tup denemem var , dun 3. ye başlamak icin gittim ve dr bu ay başlamayalım cok iltihap var dedı bende sürekli bebekli aileleri görüyorum benden sonra evlenenleri bu farklı bi duygu ... ama içimden felak nas okurum nazarım değmesin diye , rabbim hepimize nasip etsin cnm sende estagfirullah cek bu bizim imtihanımız ins hersey yoluna girecek
 
Ne kadar surede oldu canim bi manevi ameliyatin benimde bir rahatsizligim var okuyunca bende de olur mu diyorum
Bu zikire başlarken aklımdaki tek düşünce huzuru bulmaktı ne lütuflar ne hediyeler hiç biri umrumda değildi
Zikirde yaşanılanları okumadım bile
Nefsimi göreceğimi bile bilmiyordum
Sonra rabbim bana kendisini ve Resulünü sevmeme izin verdi hamdolsun
Rahatsızlığım geçsin diye başlamadım
 
Zaten rabbim bu hastalığı verdiyse ya zamanı gelince iyileştirecek yada Can'ımı alıncak
Bu aradaki sıkıntılara sabır ederek sevap kazanıyorum
Ümitsizliğimi hiç bir zaman kaybetmedim
Rabbime teslim oldum
Biz sana ibadet eder ancak senden yardım dileriz buda tam teslimiyetle olur
Rabbim bana şifa ver ki seni huzurla anayım dedim hamdolsun yaşattıklarına
Muharrem hocanın dediği gibi lütuflar bize verilen şekerler ben rabbimin aşkını istiyorum
 
ay tubişim hayırlısıyla inşaallah sen de sevinirsin sen de uzun zamandır bekliyorsun Rabbim hayırlı sağlıklı salih ve saliha evlatlar nasip eder inş bizlere de tüm isteyenlere de amin
 
ay tubişim hayırlısıyla inşaallah sen de sevinirsin sen de uzun zamandır bekliyorsun Rabbim hayırlı sağlıklı salih ve saliha evlatlar nasip eder inş bizlere de tüm isteyenlere de amin
amin cnm Allah razı olsun beklemek çok zor
 
Rabia2015 ablam nasılsın benim konularıma bir arkadaşımız Sssguls arkadaşımız da zikre başlamış beni rüyasında görmüş ve benim vesilemle zikre başlamamış ben çok şaşkın ve mutlu ve ne söyleyeceğini bilemez haldeyim şuan öyle şeyler olabilir mi?
 
Rabia2015 ablam beni tanımasa bile rüyada ben zikre başlamasına vesile olabilir miyim ki? Bana böyle bir güzellik nasip olur mu yani benim olduğuma da arkadaş çok emin ben şaşkınım benim vesile olmamın bir anlamı var mı?
 
Veysel Karani Hazretleri olarak bilinen zat, sahabi değildir. Rasulullah (asm), zamanında yaşayıp Müslüman olduğu halde, onu görme fırsatına kavuşamayan kimselerdendir.


Muhaddisler, Hz. Peygamber (asm) devrinde Müslüman olarak yaşamış oldukları halde onu göremeyen kimseler için "Muhadramun" sıfatını kullanmışlardır. İmam Müslim, Irakî ve Suyûtî, bunlardan bilinen ve meşhur olanlarının bir kısmını tesbit etmişlerdir. Veysel Karanî adıyla şöhret bulmuş olan Üveys bin el-Karanî, Kadı Şüreyh bin el-Haris, Alkame bin Kays ve Ka'b el-Ahbâr bunlardan bazılarıdır. (bk. Sahih-i Buharî Tecrîd-i Sârih, tercümesi, Ankara 1980, I, 33-34).

Sahabe-i kiramdan birçok zatla görüşen Üveys, hem tâbiinin büyüklerinden hem de müslümanların hayırlılarından sayılmıştır. (İbnü’l-Esir, Üsdül-Gabe, 1/179; Ahmed b. Hanbel, Kitabu'z- Zühd, s. 344)

Uveys el- Karani, Peygamber Efendimiz (asm) zamânında yaşamış büyük bir velîdir. İsmi Üveys bin Âmir el-Karnî'dir. Yemen’in Karn köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 657 (H.37) târihinde şehîd edildi. Peygamber Efendimizin (asm) sağlığında Müslüman oldu. Fakat görmediği için Sahâbî olamadı. Peygamber Efendimiz (asm) zamânında Medîne’ye gelmedi. Tâbiînin büyüklerinden olduğu hadîs-i şerîfte bildirildi. Hazret-i Ömer (ra)’in halîfeliği sırasında Medîne’ye geldi. Çok alâka ve hürmet gördü. Önceleri kendi memleketi Yemen’de yaşadı. Sonra Basra'ya gitti.

Veysel Karânî Hazretleri, Yemen’de iken deve güder, geçimini onunla temin ederdi. Geçimi, yaşaması pek sâdeydi. Hasta, âmâ ve ihtiyar annesinden başka kimsesi yoktu. Güttüğü develer için belli bir ücret istemez, ne verirlerse kabul ederdi. Fakir olanlardan hiç ücret almazdı. Aldığının yarısını sadaka olarak fakirlere dağıtır, kalanını da kendi ihtiyaçlarına ve annesine harcardı.

Müslüman olduktan sonra bütün ömrü boyunca Sevgili Peygamberimizin (asm) aşkı ile yanıp tutuştu. Bir an bile Rabbini unutmadı. Kulluğunda o dereceye yükseldi ki, her hâli, her hareketi ve her sözü insanlara ibret ve nasîhat oldu. Kimseden incinmemiş ve kimseyi incitmemiştir. Onun en önemli vasfı; Peygamber Efendimize (asm) olan aşkı, ibâdete canla başla devâmı ve annesine saygısıdır. Annesine çok hizmet edip, hayır duâsını aldı. Resûlullah Efendimizi (asm) görmeği çok arzu ediyordu. Defâlarca Peygamber Efendimizi (asm) görmek için annesinden izin istedi. Annesi, kendisine bakacak kimsesi olmadığı için izin veremedi.

Peygamber Efendimiz (asm);

"Üveys-i Karnî, ihsân ve iyilikte Tâbiînin hayırlısıdır.” buyurdu. (İbn Hacer, el İsabefi Temyizsi's-Sahabe, 1/115)


Resûlullah Efendimiz (asm), zaman zaman mübârek yüzünü Yemen tarafına döndürür ve; “Yemen tarafından rahmet rüzgârı estiğini duyuyorum.” buyururdu.

“Ümmetimden bir kimse vardır ki, Rebî’a ve Mudar kabîlelerinin koyunları kıllarının adedince kişiye kıyâmette şefâat edecektir.”buyurdu. Arabistan’da bu iki kabîlenin koyunları kadar kimsenin koyunu olmadığı söylenmiştir. Eshâb-ı kirâm;

“Yâ Resûlallah, bu kimdir?” dediler. Peygamber Efendimiz (asm);

“Allah’ın kullarından biri.” buyurdu.

"Biz hepimiz kullarız, ismi nedir?" dediler.

“Üveys.” buyurdu.

"Nerelidir?" dediler.

“Karnlıdır.” buyurdu.

"O sizi gördü mü?" dediler.

“Baş gözü ile görmedi.” buyurdu.

"Hayret, size bu kadar âşık olsun da, hizmet ve huzûrunuza koşup gelmesin!" dediler.

“İki sebepten: Biri hallerine mağlubdur. İkincisi ise benim dînime bağlılığından dolayıdır. İhtiyar bir annesi vardır. Îmân etmiştir. Gözleri görmez, el ve ayakları hareket etmez. Üveys gündüzleri deve çobanlığı yapar, aldığı ücreti kendisinin ve annesinin nafakasına harcar.” buyurdu.

"Biz onu görür müyüz?" dediler. Hazret-i Ebû Bekr’e;

“Sen onu kendi zamânında göremezsin.” Ama Hazret-i Ömer ve Hazret-i Ali’ye; “Siz onu görürsünüz. Sol böğründe ve avucunun içinde bir gümüş miktarı beyazlık vardır. Bu baras hastalığı beyazlığı değildir. Ona varınca, benim selâmımı söyleyin ve ümmetime duâ etmesini bildirin.” buyurdu.

Veysel Karânî Hazretleri gece-gündüz ibâdet ve tâatle vakit geçirirdi. Kendini halktan gizlerdi. İlk zamanlar herkes ona dîvâne gözü ile bakıyordu. Sonradan onun büyüklüğünü anladılar, çok ikrâm ve hürmet göstermeye başladılar. Bunun üzerine, annesinin vefâtından sonra Karn köyünden çıkıp Kûfe şehrine gitti.

Peygamber Efendimizin (asm) vefâtı yaklaşınca, "Hırkanızı kime verelim?" dediler.“Üveys-i Karnî'ye verin.” buyurdu. Resûlullah (asm)’ın vefâtından sonra Hazret-i Ömer ile Hazret-i Ali Kûfe’ye geldiklerinde, Ömer (radıyallahü anh) hutbe esnasında;“Ey Necdliler, kalkınız!” buyurdu. Kalktılar. "Aranızda Karn’dan kimse var mıdır?"buyurdu. "Evet." dediler ve birkaç kişiyi ona gönderdiler. Hazret-i Ömer, onlardan Üveys’i sordu. "Biliyoruz. O, sizin bildiğinizden pek aşağı bir kimsedir. Dîvânedir, akılsızdır ve insanlardan kaçar bir hâli vardır." dediler. “Onu arıyorum, nerededir?”buyurdu. "Arne vâdisinde develerimize çobanlık yapmaktadır, biz de karşılığında ona akşam yiyeceği veririz, saçı-sakalı karışıktır, şehirlere gelmez, kimse ile sohbet etmez, insanların yediğini yemez; üzüntü ve neşe bilmez. İnsanlar gülünce, o ağlar; insanlar ağlayınca o güler." dediler. “Onu arıyorum.” buyurdu.

Sonra Hazret-i Ömer’le Hazret-i Ali, onun olduğu yere gittiler. Onu namaz kılar gördüler. Allah Teâlâ, develerini gütmesi için bir melek vazifelendirmişti. Namazı bitirip selâm verince, Hazret-i Ömer, kalktı ve selâm verdi. Selâmı aldı. Hazret-i Ömer;“İsmin nedir?” diye sordu. “Abdullah, yâni Allah’ın kulu.” dedi. “Hepimiz Allah’ın kullarıyız; esas ismin nedir?” diye sordu. “Üveys.” dedi. “Sağ elini göster.”buyurdu. Gösterdi. Hazret-i Ömer; "Peygamber Efendimiz size selâm etti. Mübârek hırkalarını size gönderip; “Alıp giysin, ümmetime de duâ etsin.” diye vasiyet buyurdu." dedi.

“Yâ Ömer! Ben zayıf, âciz ve günahkâr bir kulum. Dikkat buyur, bu vasiyet başkasına âid olmasın?” deyince; “Hayır yâ Üveys, aradığımız kimse sensin. Peygamber Efendimiz (asm) senin eşkâlini ve vasfını belirtti.” cevâbını verdi.

Bunun üzerine, Hırka-i şerîfi hürmetle aldı, öptü, kokladı, yüzüne gözüne sürdü. Sonra; “Siz burada bekleyin.” dedi. Yanlarından ayrıldı. Biraz ileride hırkayı yere bırakıp, yüzünü yere koydu. Cenâb-ı Hakk’a şöyle duâda bulundu:

“Yâ Rabbî! Sevgili Peygamber Efendimiz (asm), ben fakir, âciz kuluna Hazret-i Ömer ve Hazret-i Ali ile Hırka-i şerîflerini göndermiş.” dedi. Günahkâr olan bütün müslümanların affı için duâ etti. Bir çok günahkâr Müslümanın affolduğu bildirilince, Hırka-i şerîfi hürmetle giydi. (Bilgi için bk. Ragıp İsfehani, Hiyetü'l-evliya, 2/82-87; Ahmed b. Hanbel, Kttabu'z-Zühd. s.343 vd.;Şeyh İsmet Efenedi, Risale-i Kudsiye; Üveys El Karnî,)

https://sorularlaislamiyet.com/veysel-karani-sahabi-sahabe-midir
 
deri döker gibi bu günahlar ruhumun derinliklerinden soyulsa gitse..
ağlasa bu yaşlar tuzlu tuzlu aksa ve yüreğimi yaksa yaksa bu gönül pişse..
ömrüm yarısı geldi geçiyor bu sevaplarım nerededir hali nedir dese..
dillerim sussa sussa da bu yoksun kalp sadece aşkı bulsa onu yudum yudum içse...
...aaynaa...
 
şairim diyemem bu dil laldir lal..
ah şu dervişin dilinden akıyor sözler baldır onlar bal..
bir ekmek pişirdim ucundan böl sıcacıktır gel sen de al..
sözler çıkmaz ağızdan ama içimde bir ses diyor YA HAYY...
....aaynaa...
 


Bununla ilgili birşey diyemem..yanlış anlaşılmasın..Sadece benim yaşadığım birşey aklıma geldi bunu okurken ..O yüzden yazmak istedim.. Bir dönem gerçekten çok kötüydüm..Yine böyle mutsuz ve ağlaya ağlaya Dua edip yattığım bir akşamın sabahında ( Allah rızası ıcın 2 yada4 rekat da namaz kılmıştım öncesınde )
Sabah içimde anlaşılmaz bır mutlulukla uyandım.Ve işyerınde arkadaslarıma da dedimki anlamadım mutlu da değilim ama bugun içimde anlamsız bır mutluluk var içim kıpır kıpır mutluymuşum gibi sanki dedim..Hepsi benım o dönemımı bılıyorlardır eskısı gıbı çalısamadıgımı ve gülemedıgımı....ve sadece ne güzel işte dedıler anlamını arama ..
Sonra öğlen falandı yada öğleden sonra profılımde bır mesaqj gördüm....
Senfonim merhaba iyimisin ? Dün gece kızım çok ateşlendi. Gece çok uyandım .Ve her uyandığımda kendımı sana İnşirah süresi okurken buldum . '' Aklımda kalan bu kadarı.
Tüylerım diken diken oldu işyerımde pc karşısında uzun müddet bakakaldığımı ve ağladığımı hatırlıyorum.Bugün gibi aklımda.
Allah ıma durmadan durmadan şükredıyordum gözyaşları içinde...Ve ben akşamları yatmadan bir çok süre okuyordum ama İnşirah süresi okumuyordum. Sanki Allah ım onu benım için bu güzel yürekli Dua kardeşime okutmuştu...
@lilyumdelisi ( Rabbim binlerce kez senden razı olsun ne muradın varsa versin Rabbim inşallah )
bırıbırımızı tanımıyorduk bile bunlar olduğunda ..
Benim ne durumda olduğumu bilmiyordu..İntihar bile edebılecek kadar kötüydüm..ama etmezdım edemezdım ..Annem için..Hasta annem için .
Allah ım çok büyük... Anlatıyorum çünkü Rabbim anlat diyor....

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Vedduha
2- Velleyli iza seca
3- Ma vedde'ake rabbüke ve ma kala
4- Ve lel'ahıretü hayrün leke minel'ula
5- Ve lesevfe yu'tıyke rabbüke feterda
6- Elem yecidke yetiymen feava
7- Ve vecedeke dallen feheda
8- Ve vecedeke 'ailen feağna
9- Femmel yetiyme fela takher
10- Ve emmessaile fela tenher
11- Ve emma binı'meti rabbike fehaddis

Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Andolsun kuşluk vaktine
2- ve dindiği zaman o geceye ki,
3- Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!
4- Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
5- ileride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
6- O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
7- Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
8- Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9- Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
10- El açıp isteyeni de azarlama!
11- Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!


Hayırlı Cuma lar..
Rabbim bildiğimiz bilmediğimiz günahlarımızı affetsin Dua larımızı kabul etsin, bize doğruları göstersin anlamamızı sağlasın bizi doğru yoldan ayırmasın inşallah.
 
Cok guzel ama cok ...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…