ya ne yorulması allah aşkına, ama kandırılmak koyuyor insana.
imam nikahını şu yüzden söylüyorum. yahu bu kadın bu adamla aynı çatı altına girmeye gönüllü. biz her ne kadar ensest de desek bi kısım insan için gayet olağan amca çocuğu ile evlenmek. yani "o benim kocam döver de sever de" diyen bi kadına ben napayım şimdi? kendimizi yırtsak da kadın şikayetçi değil. kadın tecavüze uğradığını ima ediyor. ama karakola gidiyorlar tecavüzün t'si geçmiyor. dayak yiyor ses yok. öyle bir anlatıyor ki beni zincire vuruyolar, evden çıkamıyorum, eve kapatıldım, şimdi gelip beni öldürecek... ama meğer kendi çıkmak istemiyormuş. ki istediği zaman da çıkıp geziyormuş.
evet dayak yemesi elbette kötü ama bir yandan "amcamın oğlu zorla tecavüz etti, uyuşturucu verdi, eve kapattı, her an beni öldürebilir" gibi bir masal anlatıldı bize. dayak yiyorsan da iş sende bitiyor. şikayetim yok diyene ne denir? ne yapılabilir? ben en fazla afiyet olsun derim. ha anlatıldığı gibi hastalığı varsa -ki ben onun da abartı olduğunu düşünüyorum- o başka, ama yine de bi engeli olmadığı halde şikayetim yok diyen, yardımları geri çeviren kadın hayatını kendi seçmiş demektir.
ben böyle şeylerle çok karşılaştım. mesela ekşisözlükte bir haber çıkmıştı. adanada karpuz satan dedeyi güya dövüp parasını çalmışlar. haluk levent de dahil herkes ilgilendi. para toplamaya karar verdik ki, olayın aslı başka.. adam suriyeli bir kızı (20li yaşlarda) başlık parası vererek satın almaya çalışıyor. yediği dayak da kızın fiyatı üzerinden çıkan bir tartışma. resmen rezillik.
yani diyorum ki olayı o kadar çarpıtarak anlatan kıza güvenilmez, ancak tedavi edilir.