Alkali Diyeti


Sebze suları çok çok önemli ve tatları da düşündüğünüzden çokkk daha iyi. Makinalara gelince sebzeler herhangi bir meyva suyu sıkacağında verimli sıkılmaz, vitamin, mineral ve su kaybı olur. Yüksek devir nedeni ile oluşan ısı nedeniyle oksitlenme de cabası. Hurom, Arçelik K 1581 Gurme ve Hotpoint-Ariston SJ 4010 katı meyve-sebze sıkacağı'nı öneririm. Sistemleri farklı, devirleri düşüktür.
 
Son düzenleme:
Sebze Suyu Ömrü Uzatıyor!

Günde tüketeceğiniz iki bardak sebze suyu; yediğiniz et, un, şeker ve işlenmiş gıdaların vücuda verdiği zararı azaltıp, sizi genç tutar.

Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Biyokimya ve Anti-Aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, "Tokuz Ama Açız" adlı yeni kitabında, sağlıklı beslenmeyle ilgili ezber bozan açıklamalar yaptı.

Örneğin bizler genellikle sebzeyi pişirerek yiyip, meyvenin suyunu içiyoruz. Dr. Çoruhlu ise, "Sağlıklı . yaşamda meyve ve sebzenin kesinlikle yeri tartışılmaz. Ancak meyveyi yiyin, sebzeyi için... Ne kadar sebze suyu içerseniz, ömrünüz o kadar uzar" diyor. İşte Çoruhlu' nun bu konudaki tavsiyeleri...

Kilo vermek hiç zor değil

Sebze suyu içerek, "insülin rezistansı" denilen ve kilo almaya neden olan durumdan çok hızlı kurtuluruz. Mönüye sebze suyu ekleyerek, daha çok kalori eklemiş görünsek de zayıflarız. Çünkü kilo sorunu, kalori sorunundan çok öte bir konudur. Hücrelerin duvarlarının sertleşmesiyle başlar. Bu sertleşmeyi vücutta biriken asitler ve serbest radikaller yapar. Sert ve kaim duvardan içeri yiyecek giremedikçe ve hücrenin aç kalması yüzünden sürekli kilo almaya meyil oluşur. Sebze suyundaki antioksidanlar bu sert duvarları yumuşatır. Sağlıksız besinler bile yesek, hücre aç kalmaz, bu arada kilo almaktan da kurtuluruz.

Çiğ tüketmek zordur ama...

Dünya genelindeki tıp otoriteleri, sağlığı en çok koruyan beslenme biçiminin; bol sebze tüketilen beslenme olduğu konusunda hemfikir.

Sebzeler bizim en doğru enerji kaynağımızdır. Çünkü enerjiye ihtiyacı olan biz değil, hücrelerimizdir.

Trilyonlarca hücremiz enerji üretirken en iyi yakıt olarak, sebze, meyve, tohum ve iyi yağları kullanır. Sebzeleri pişirmeden, çiğ olarak tüketmek aslında daha faydalı. Çünkü içlerindeki tüm enzimleri, vitaminleri, her şeyden önemlisi antioksidanları canlı kalmalıdır. Ancak günlük hızlı rutinimizin içinde bol bol sebze yemek hiç kolay değil. Hele sebzeleri çiğ olarak tüketmek, çok daha zor. Dolayısıyla sebzenin suyunu içmek daha akıllıca... Günde iki bardak sebze suyunun iyi gelmeyeceği hastalık yoktur. Uzun yaşamın en önemli sırrı da budur...

Vücudunuzun çöpçüsüdür

Ayrıca sağlığımız için doğru olan meyveyi yemek, sebzeyi içmektir... Meyveleri aç kamına, gün içinde kabuklu ve taze olarak tüketmeliyiz.

Sebzeler gün içinde ne kadar fazla tüketilirse o kadar faydalıdır. Örneğin yarım kilo ıspanak suyundan alacağımız, antioksidan, vitamin enzim ve protein çok fazladır.

Beslenmede amaç hücrelerimizi beslemek olmalı, midemizi değil. Çünkü hücrelerimiz en iyi performansı, alkali olduklarında çıkarıyor. Vücut sıvılarını alkali yapan (temizleyen) ise sebzelerdir. Alkalinin önemi ise; vücuttaki asitleri, yani çöpleri temizlemesidir...

Serbest radikal ile asit artıklar benzer şeylerdir ve vücut için zararlıdırlar. Bunları yok edenler ise, asidin
zıddı olan alkaliler ve antioksidanlardır. Bunlar da en çok sebzelerde bulunur. Sebzelerin renkleri koyulaştıkça daha çok asit temizleyebilirler. Çünkü içlerinde daha çok antioksidan vardır.

Özellikle yeşil ve mor sebzeler en yüksek iyileştirici değere sahip antioksidanları içerirler...

Sebze suyu içmek; etin de, unun da, işlenmiş gıdaların da, şekerin de vücutta yaptığı zararı azaltır. Kötü beslenmenin zararlarından kurtulmak için sebze suyu içmek şarttır.

Hangisi, neye iyi geliyor?

Mevsiminde her sebzenin bol tüketilmesi, her hastalığın şifasında, genç kalmakta ve kilo vermede etkilidir.

■ Sarı ve turuncu renkli sebzeler Hücre zarlarını korur.

■ Yeşil ve beyaz sebzeler: DNA tamiri yapar.

■ Mor renkli sebzeler: Bağışıklığı artırır ve ömrü uzatır.

Bu sebze sularına baharattan katmak da gerekir. Zerdeçal, zencefil, kırmızıbiber, tarçm gibi baharatlar karışımlara katılabilir. Keten tohumu, susam tohumu, çörek otu gibi baharatlar da günlük tüketilmelidir. Bu sulara Himalaya tuzu da ilave edilir.


Kaynak: http://www.guzellikhaber.com/saglik/sebze-suyu-omru-uzatiyor-h16901.html#ixzz2sfS2d2X7
 
bu beslenme türü ilgimi çekti ama bakıyorum uzun süredir kimse girmemiş.hala uygulayan varsa soru sormak isterim
 
Mrb bnde alkali diyeti ile zayiflamak istiyorum lutfen yardimci olurmusunuz 75 kilodayim ve 65 olmak istiyorum ve mumkunse bu 2 ayda olmali:)
 
Mrb bnde alkali diyeti ile zayiflamak istiyorum lutfen yardimci olurmusunuz 75 kilodayim ve 65 olmak istiyorum ve mumkunse bu 2 ayda olmali:)

alkali diyet hikaye canım yakın arkadasım yapıyor cok dabi kilo veremedi zaten bol sebzeyle meyvele az yağlı yemeklerle hamur işinde uzak durarak tatlılardan kaçarak cok rahat erirsin suya karbonat atıp o mucize içecegin tadını bozmanın ne anlamı var ki..
 
Ben 2 haftada üç kilo verdim suyu sürekli alkali içiyorum. Şunu farkettim ki alkali karbonatlı su acayip tok tutuyor yemekten yarım saat önce içince çok farkettiriyor. Zaten çok su içen biriydim fakat yemekten önce 2 kg bile içsen deli gibi yerdin. Karbonatlı suyla doyuyorum:)



iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 

Alkali diyet karbonattan ibaret değildir, karbonat kullanmak zorunluluğu da yoktur. Bu beslenme şeklini karbonata indirgemek yanılgısından vazgeçilmelidir artık. Bol meyva şekerdir, kilo yapar, insülin direnci oluşturur, yanlış zamanda yenildiğinde siroza bile neden olabilir. Ölçülü ve bilinçli , zamanında yemek gerekir. Alkali beslenme özet olarak, asidik ve bazik gıdaları doğru orantılayarak ve doğru zamanlayarak yemektir.
 
GAZETE HABERTÜRK / NUR TOPRAKOĞLU
ntoprakogli@htgazete.com.tr

Diyet kimimizin hayatının ayrılmaz bir parçası. Her yıl birkaç yeni yöntem hızla kilo verdirdiği iddiasıyla hayatımıza giriyor. Peki kalıcı ve sağlıklı kilo vermek için ne yapmak hangi diyeti uygulamak gerekiyor? Bu soruların cevabını arayan, bulduğu yanıtları Okuyan Us yayınlarından çıkan Alkali Diyet adlı kitabında okurlarıyla paylaşan Ayşegül Çoruhlu ve Hayy Kitaptan çıkan Metropol Diyeti adlı kitabın yazarı Beslen Uzmanı ve Diyetisyen Ferin Batman'ın kapısını çaldık. "Nasıl kalıcı ve sağlıklı kilo verebiliriz" diye sorduk.

YAĞ YİYEREK DE KİLO VERİLİR, OMEGA 3 KİLOLARDAN KORUR

Alkali Diyet adlı kitabın yazarı Dr. Ayşegül Çoruhlu hem diyetinin temel ilkelerini hem de sağlıklı beslenmesinin temel prensiplerini anlattı: Sadece aç kalarak, kalorileri sayarak, iyi yağları kısarak kilo verirsek, aynaya bakınca kalın belli, soluk mat ciltli, kilo veren yerleri sarkmış depresyona eğilimli birini göreceğiz. Kilo vermek için iyi yağ yemeliyiz. Omega 3'ler bizi hem asitlenmeden hem kilolardan korur.

Alkali diyet nedir, nasıl yapılır?

Kalori saymak, kalori saydığın için diyet yapıyor olmak yanlış. Doktorların da, diyetisyenlerin de böyle konuşmaması lazım çünkü mesele aslında kalorilerden, yağlardan öte "Beslenme" dediğin şeyin ne olduğu... Beslenme, hücreni beslemek demek. Hücrenin ihtiyaçları var. Tıka basa yiyoruz, raflar, marketler yemekle dolu, tokuz ve kiloluyuz ama aslında açız. Hücrelerimiz aç, onların ihtiyacı verilmemiş.. Bu yüzden de hücre hata yapabilir. Bunu sana kilo olarak da, hastalık olarak da ödetebilir...

Çünkü sen onun ihtiyaçlarını vermiyorsun. Hücrenin iki temel ihtiyacı var. "Yiyecek hammaddemi ver ve çöpü dök" diyor. Çünkü yiyecek hammadesini yanlış veriyorsun. Bir de çöpleri içeride biriktiriyorsun. Bu asit-alkali hikâyesi de öyle...

Vücut ideal olarak "Alkali" dediğimiz zeminde çalışabiliyor. Asit de atılması gerekenlerin atılamayıp içeride birikmesi. Vücut sadece alkaliyken mutlu olabilir. O yüzden tüm diyetlerde klasik olarak "Tatlı yeme, alkol alma, kızartma yeme. Sebze, iyi yağ, balık ye" denir. Bu iki grup yiyeceği iyi ve kötü diye ayıran şey, birinin içeride asitlilik, çöp yaratıyor, öbürünün de vücudu temizliyor olması.

Peki alkali nedir?

Alkali kimyasal bir terim. Herhangi bir şey asit veya alkali olabilir, asit veya baz olabilir. Biz sıvıdan oluşuyoruz. Yüzde 70 suyuz. Hücrelerde, lenflerde her yerde su var. O suyun da PH'ı var. İçerisinde asit mi barındırıyor yoksa alkali mi ölçebilirsin. Daha çok alkali alırsan daha çok asit atarsın. İdrarında daha açık renkli ve kokusuz olur.

Vücudumuz nasıl daha fazla alkali olur?

Sebze tüketerek... Badem, ceviz, balık, baharatlar, çiğ meyveler hepsi seni alkali yapar. Bir de su... İçtiğin su da alkali olduğu takdirde çöp de daha kolay atılır. Limonun enginarı karartmadığı gibi, o kararmama bizde de oluyor. O yüzden limon gibi sebzeleri tükettiğimizde içimiz karamaz asitlenmeyiz. İnsanlar "Limonda asit tadı var, niye alkali olsun ki" diyor. Öyle bir şey değil, bu biraz daha teknik bir şey. Limon elmayı karartmadığı gibi seni de temizliyor, aynı şekilde elma sirkesi de öyle...

İçtiğin suyla daha çok çöp atmanı sağlıyor. Bir de karbonat var, eskilerin bildiği bir şeydir. Karbonat tozunu da 1 litre suya bir tutam kadar atarak kullanabilirsiniz. O zaman suyun temizlik gücü artıyor çünkü daha alkali oluyor. Bunun için birçok farklı yöntem var. Artık insanlar içtikleri sular alkali olsun diye PH değerlerine bakıyor. 7'nin üzerinde PH'ı değerli su arıyorlar. Bunun altında yatan aynı miktar suyla daha çok temizlik arayışı... O yüzden yüksek alkalili su içmeliyiz. Limon, elma sirkesi ya da çok az karbonat ekleyerek bunu yapabilirsiniz...

Sürekli hayvansal protein yiyerek kilo vermek kısa dönemli bir çözüm ama bir bedeli var. Vücut şekerli unlular bir de hayvansal proteini fazla tüketmek iyi değil. Kırmızı et yediğin zaman yanında 3 katı kadar sebze tüketmen lazım. Sadece et yediğin zaman ondan zarar görürsün ancak yanına sebze koyarsan dengelemiş olursun. Hem etten yararlanmış olursun hem de zararını azaltırsın. Baharda kilo vereceğim diye önümüzdeki kışa hastalanmayın. Yanlış olmayan tek şey sebzeler.

Sebze, meyve, baharat, kuru yemiş tüketmek gerekiyor. Peynir, yoğurt, et yanına sebze yenmezse döner dolaşır problem olur. Kısa dönemde anlamazsın belki sadece biraz kabızlık yapar. Az yağlı ürünler yemenin hata olduğu anlaşıldı, kilo aldık, çünkü çok karbonhidrat vardı. Karbonhidratları azalttık yerine proteinleri koyduk. Kilo veriyoruz ama başka problemlerimiz var. Ancak sebze yiyerek doğru beslenebiliriz. Alkali beslenme böyle bir şey.

Diyelim ki diyet yapmıyoruz ama alkali su içmeye özen gösteriyoruz. İşe yarar mı?

Yarar. Su içmek temizlik demek. Tibet'te dağda sürekli meditasyon yapıp ot yiyerek beslensem tuvalete gitmeyecek miyim? Yani atacak bir şeyim hep var. Fabrika gibi düşünün, oksijen alıyoruz, yemeklerden gelen hammaddeleri yakıyoruz ve atıklarımız da bunların külleri... Her gün atılacak küller olacak. Yaşlanmak da bununla alakalı. Toksinlerin birikmesi hücreleri bozar. Hücreler bozulup bozulup bir araya gelir organ olur ve o organlarda da hastalık oluyor. O yüzden alkali olma adına yaptığın her şey kârdır.

ET YİYECEKSEN YANINDA MUTLAKA SEBZE OLSUN

Bir diyetten ziyade hayat tarzı olarak kabul edilmesi gereken bir beslenme biçimden bahsediyorsunuz.

Evet, dikkat ederseniz diyet gibi kısıtlanmıyor aksine eklemeler yapılıyor. Madem et yiyeceksin, yanına sebze koy, su içeceksin, suyu alkali iç gibi... Kanser hastalığı geçirenler, kilolular, sivilcesi olanlar, saçı beyazlayanlar hepsinin Alkali Diyet kitabını okuması gerekiyor. Hücrelerimizin ne istediğini öğrenmemiz lazım. Bir hücreyi adam edersek gerisi de adam olur. Özellikle bel bölgesinden kilo almak asitlenmeye işarettir. Mesela protein diyetlerinde zayıflarken, bel dümdüz kalır, surat çöker, cilt de matlaşır. Alkali diyet yaparken belin daralır, yüzün sarkmaz, gözün etrafındaki morluk kalmaz, kollar sarkmaz, selülitler azalır. Beliniz inceldikçe ömrünüz uzar.

Diyelim ki bu diyete başladık, daha zayıf ve daha sağlıklı bir hale geldik, cildimiz de güzelleşti ama 4-5 ay sonra bıraktık, geri dönüşü nasıl olur?

Belini inceltip alkali olarak hücresel düzeyde gençleştiğin için vücut kiloyla baş etmeyi öğreniyor. "Bazen yememem gerekenleri yemek istiyorum" derseniz, şunu uygulayın: Akşam yemeğini atlayın ya da sadece sebze yiyin. Sebze suyu içerek çok büyük yol kat edersiniz.

SÜT VE PEYNİRİN ASİTLENMEYE KATKISI

Süt ve peynir grubunda proteinin yanı sıra karbonhidrat da bulunur. Bu grubun içinde, protein ve karbonhidrat bir aradadır. Problemi yaratan, içerdikleri proteinin hayvansal protein olmasından ziyade proteinin türüdür. Burada inek sütü için ayrıntılara girmek isterim. İnek sütü içindeki proteinler vücut için çoğunlukla antijeniktir. Vücut, inek sütü proteinlerini reaksiyon verilecek antijenler olarak görür. Antijen, bağışıklık sisteminin vücuda zararlı olduğunu düşündüğü için yok etmek istediği maddelerdir. Normalde bakteri ve virüslerin üzerinde antijenleri vardır ve vücudun bağışıklık sistemi bunları o şekilde tanır. Ancak buradaki yanlış durum, bu besinlerdeki proteinlerin bakteri ve virüs olmadıkları halde aynı savunma sistemini harekete geçirmeleridir.

SUYUN PH'I

Her sıvının olduğu gibi içtiğimiz suyun da bir pH'ı vardır. Şimdi yaygın olarak içme sularının üzerine pH'ları yazılıyor. Bir suyun pH'ı 7'nin altında ise o su asittir, pH 7'nin üzerinde ise o su alkalidir. İçtiğimiz suyun pH'ının 7'nin üstünde olmasına dikkat etmemiz gerekir.

Suyun asit veya alkali olmasını içindeki maddeler belirler. İçme suyuna ekleyeceğimiz alkali bir madde suyun pH'ını değiştirir: Mutfaklarımızda bulunan karbonattan suya biraz eklemek

suyu kolayca alkali yapar. pH ölçen ph çubuklarıyla içtiğimiz suyun pH derecesine bakarsak, suyun pH'ının her zaman üstünde belirtildiği miktarda olmadığını anlayabiliriz.

İçtiğimiz suyun alkali olduğunu garantilemek için yapabileceğimiz başka şeyler de var: İçine ekleyebileceğimiz bazı alkali besinler, eczanede satılan alkali pH damlaları ya da alkali su makinaları gibi.


AZ SU İÇMENİN BELİRTİLERİ

Vücudun asit atım yollarını yakın takibe alırsak az su içtiğimizi anlarız.

* Ter kokusu
* Koyu ve kokulu idrar
* Her gün dışkılayamamak
* Dışkıda ağır koku, koyu renk
* Dışkının tek parça yerine küçük parçalar halinde çıkması
* Ağız kokusu
* Diş eti kanamaları, diş çürükleri
* Ciltteki kuruluk ve kırışıklıklar
 
Merhabalar Alkali diyetini yeni öğrendim ve çok ilgimi çekti. Bu konunun hepsini okuyamadım henüz ama bugün ilk iş gidip kitabı aldım. Konuyu başlatan ve diğer faydalı bilgileri veren arkadaşlara teşekkürler:)
 
Floreta çok teşekkür ederim.Birgün herkes eninde sonunda hücresel sağlığın farkına varacak.Kilo vermekten ziyade sağlığımız için bu beslenme şekliyle tanışıyor olduğumuz için çok şanslıyız.
Buradada Ayşegül Hanımdan izin alarak kitabın özetine yer vermiştim sadece.
Sevgilerimle
 

Rica ederim canım kendi adıma, bilgi paylaştıkça kıymetlenir, kitabı alman güzel olmuş devamı da gelir böylece.
 

merhaba..gösterdiğiniz emeğe çooook teşekkürler..bende araştırıp duruyordum ancak her seferinde bir parçasını öğrenebilmiştim siz çok güzel özetlemişsiniz..mantık süzgecimden geçirdiğimde güzel bir yaşam tarzı olduğuna karar verdim ancak birkaç sorum olacak zaman ayırıp yanıtlarsanız çok sevinirim..siz hala devam ediyormusunuz okuduğum kadarıyla mükemmel kilo vermişsiniz kalıcı oldumu..birde akşamları sarı ve kırmızı sebzeler yasak salatayı hangi sebzelerle yapıyorsunuz...karbonat bildiğimiz market karbonatımı yoksa farklımı...sebze sularını en çok hangi sebzelerle hazırlıyorsunuz...sanırım benim kadar diğer arkadaşlarda cevaplarınızdan faydalanacaktır..şimdiden teşekkürler
 
Yorumunuza minnettarım çok teşekkür ederim bende.
1.Evet kilolar kalıcı.Hatta ister istemez eski düzene tam olarak dönemiyor insan.Mesela ben su yerine kola tüketirken şimdi tabikide ayda yılda 1 tüketiyorum bu tür içecekleri.Tam tamına bu beslenme biçimini uyglayabilen biri değilim yinede bir kez alkali olmaya başladıktan sonra kilo alınmıyor kolay kolay.
2.Sarı-Kırmızı-Turuncu sebzeler akşam tüketilirken önerilmiyor dediğiniz gibi ama ben bunada tam olarak uymadım.Mor lahana,domates,marul,baby ıspanak,soğan,karnıbahar,salatalık,maydanoz benim sevdiğim sebzeler.Domatesten vazgeçemiyorum sabah kahvaltıda mutlaka yerim ve önerilmesede çoğu kez akşamda yerim.
3-Bu karbonat konusunun bu kadar hassas bir mesele olduğunu bilmeden önce evet ben ilk başlarda marketlerde satılan herhangi bir karbonatı kullanıyordum.Sonra Ayşegül Hanım'ın bunun büyük bir yanlış olduğunu söyleyince eczaneden karbonat aldım.İngiliz karbonatı denilince bazen anlamayabiliyorlar bu nedenle ben Eczane tipi karbonatınız varmı diye soruyorum.Marketlerdeki ile eczanedeki farklı.Biraz araştırınca aslında karbonatın bir çok çeşidi varmış yeni öğrendim bunu.
4-Sebze suları ile ilgili bir çalışmam var.Kendi damak tadıma göre 10 üzerinden puanlıyorum :) Mor lahanayı ilk başlarda çok kullanırdım ve sebze suları bana eziyete dönüşürdü.
Soymadan sirkeyle yıkadığım bol salatalık.
Kalıntılardan iyice arınması için incecik kabuğunu soyduğum bütün limon.
Soyulmuş kivi
Maydanoz.
Mor Lahana :S
Ananas
Çilek
Greyfurt en sık kullandığım.
Örneğin 1 limon,yarım demet maydanoz,4-5 salatalık fix menü gibi düşünün ve hergün içine bazen kivi,bazen ananas,bazen çilek atıp eziyet olmaktan çıkarmaya çalışıyorum.
Başka sorularınız olursa elimden geleni yapmaya çalışırım.
 
Alkali diyet uygulamak benim için mümkün değil. Abur cubur düşkünlüğü varken. Ancak şunu söyleyebilirim ki sadece karbonatlı su içerek vücudumun sıkılaştığnı hissediyorm. 4Gün oldu başlayalı. Ayrıca bazı yorumlarda eczaneden alınmasının doğru olduğunu okudum. Eğer yanlış bilmiyorsam kullanılması gereken bikarbonat. Ben onu bir marketten aldım kullanıyorum.Bazı markaların ürünleri tuz içeriyor. ambalajda karbonat yazıyor ama içindekilere bakarsanız yemek tuzu ve başka katkı maddeler de var.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Hızla zayıflamak mı istiyorsunuz? Enerjiniz mi düşük? Yaz için forma mı girmek istiyorsunuz? O zaman size önerimiz alkali diyeti içeceklerini içerek zayıflamanız. Diyetisyenler tarafından hazırlanan alkali diyeti içecekleri sayesinde, 3 günlük içecek detoksuyla yaza incecik ve fit girebilirsiniz.
Yazının devamı için tıklayın:
http://www.kadinlarkulubu.com/portal/diyet/alkali-diyeti-icecekleri-62232.html
 
Arkadaşlar farkında mısınız? Her sene aynı diyet menüleri az bir değişiklik ve büyük havalı isimlerle geri dönüyor. Şimdi de Alkali Diyet.
Tıbbi açıdan vücudunuza giren her türlü sıvı ve besin maddesinin phları ne olursa olsun çok çok kısa sürede vücudun normal ph sı olan 7,45 e dönüştürüldüğünü hatırlatmak isterim. Dönüştürülememesi sadece çok ciddi hastalıklarda olur. Asidoz yada alkaloz adıyla anılan bu durumlar tıbbi acillere girer ve müdahale edilmezse ölümle sonuçlanır.
Eeeee şimdi alkali beslendiklkkk daha midemize iner inmez oldu mu nötr ( mide asidi ile karşılaştı asitle alkali birleşti birbirini sıfırladı?????.. Eeeeee Daha ince bağırsağa ulaşıp emilmedi bile???? Hani biz kanı alkali yapcak yağları çözecektik????? Nolcak şimdi???
Yalan oldu bizim Alkali ey Ahali!!!!!!:))))))


Sent from my iPhone using Kadınlar Kulübü
 


mide asidinin koladakı veya şekerli diğer zararlı yıyeceklerdeki asitlerle bır oldugu kanısına nereden vardınız ki :26:
ozaman kola mideye zrar vermezdı bu durumda..
vucuda gıren her sıvı kendı kendıne ph ı duzeltıyorsa ozaman su yerıne kola ıcelım.. duzelır o kendı kendıne o halde
hadı dedıgın gıbı dıyelım.. mıdeye alkalı gelınce asıt sıfırlıyor dıyelım.. bu dıyetı yapmayalımda asıtlı mıdeye bıda asıtmı alalım.. mantıgını çözemedım canım ınsanlar zararlı bırsey yapmıyorkı su ıcıyor saglıklı besınler yıyor ne gzuel adapte olmuslar baltalamayın hemen.. insana özguven ve cesaret sık sık ugramıyor..
 


Bugün step 30 yıl sonra diz problemleri:) garantili sonuç:)


Sent from my iPhone using Kadınlar Kulübü







mide olayında bahsettiğiniz "" NÖTR "" sizmişsiniz meğer... herşeye bişey bula bula kendınızı vazgecirebılırsınız bunlar sızın bahanelerınız olabılır ama barı ınsanların inancını kırmayın.. bakın okadar sonuc alan var..
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…