Aileme bu ilişkiyi nasıl açıklayabilirim? Mantık evliliği mutlu bir evlilik olur mu sizce?

Bu arada tabi cogunluk savcinin annesinin durumuna takilmis da konu sahibi de sutten cikma akkasim degil onun bakire gelin alma hayali varsa konu sahibinin de torpille yargi da yer bulma hayali var. Bu konuda ulkede neden adalet sisteminin yok oldugunun ozeti adeta
Boşver gel kahve içelim biz.
 
Siz bir ne yazdığınızı
Hanımefendi valla tuhafsınız ya sonuna geliyoruz ya hani. Lafın gelişi o. Uzun uzun ben birinin sırtında 4.sınıfın güz dönemine gelmedim deseydim keşke kusura bakmayın o da benim ayıbım olmuş. Bazen böyle anca anlayanlar olabiliyor düşünemedim
Okul bitirmiş ile 4.sınıf olmak aynı şey mi sen çok iyi anlıyorsun düşünüyorsunda torpille adamın sırtından yükselmeyi bunu düşünemiyorsun ama
 

Eklentiler

  • D5E0573C-4FB2-48D4-A4E5-4B88CEA8CE10.png
    D5E0573C-4FB2-48D4-A4E5-4B88CEA8CE10.png
    225,2 KB · Görüntüleme: 39
Ama sevgılıyızde dıyor. Uyumuştum nefret edıyorum sadece para var demıyor. Eskı kız arkadaslatınıda kıskanıyor. Sadece maddıyat olsa lınc ederdık kızcagaz kendını harıka ifade etmıs. Evet hücum işi venı çok etkıledı ama mutluyum da dıyor. Mutsuzum demıyor.
ya ben gerçekten çok teşekkür ederim bin kişi görmedi saçma sapan şeylere takıldı ama birkaç kişinin bile anlamış olması yeter de artar. Ben bu adamı hiç sevmesem sırf para için katlansam kıskandığımdan bahsetmem 1 paragraf. Ya da yakışıklılığından boyundan posundan da bahsetmem. Seviyorum, hayranlık duyuyorum ama aşk derecesinde de değil diyorum. Bunlar sanki dede kılıklı bir adama parası için katlanıyorum gibi bir algı yarattı
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun yat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Guzel arkadasim, bir kadin hayat planini baska bir erkegin vaad ettikleri uzerine kurmamali. Yolun basindasin. Niye kendi emeginle bir seyler yapmak varken aslinda sevmedigin ve cizdigin aile profiline bakilacak olursa hayatini da zindana cevirecek bir adama yamanmaya calisiyorsun. Bu iliskinin hic oluru yok. Cok pisman olursun.
 
Ben buradaki saçma yorumları anlayabiliyorum çoğunun meslekten, ülkenin gerçeklerinden haberi yok. Hayatı kendi dört duvarlarından ibaret sanıyorlar fakat siz beni çok şaşırttınız. Hukukçu olduğunu iddia eden ve benden yaşça büyük birinin camianın içindeki olaylardan haberdar olmaması mümkün değil çünkü.

Daha birkaç ay önce adliyede çevirmediği halt kalmayan hâkime hanımı okuduk hepimiz. Bu kadının geçtiğimiz haftalarda belgeseli yapıldı youtube’da. Sevgilisi çıkıp açıkça dedi ki “ben onun hakkında açılan dosyayı kapatmaları için Ankara’ya yargıtaydaki tanıdıklarıma gittim. Onlar da bana bu dosyadan ancak zaman aşımıyla kurtulabileceğini söylediler ben de dosyayı 3 yıl geciktirdim.”

Demek ki ortaokul mezunu hukukla alakası bile olmayan adam yargıtaydaki tanıdıklarıyla bir dosyayı bir “ricayla” geciktirebiliyor. Gelelim diğer konulara. Hakim savcılıkta esas olanın sınavı geçmekten ziyade mülakatı geçmek olduğunu 1. sınıf biri bile bilir. Mülakat dönemi hiç telegram gruplarında konuşulan referansları görmediniz herhalde. Ya da yargıtay danıştay önündeki kuyruklardan haberiniz yok. Geçene kadar herkes sisteme lanet eder geçtikten sonra ne hikmetse kime sorsak “ama devlet de alacağı kişiyi bilmek ister. Bir iki dakikalık mülakatta neyi ölçsün tabii referans olacak” der. Referanssız geçen var mı bilmiyorum ben hiç görmedim. Ama olanın saklamadığı, geçemeyenin açıkça “referansı olmadığı yahut yeterli gelmediğini” belirttiği bir ortamda olmadan geçen varsa bir tane adam da çıkıp niye “ben referanssız geçtim arkadaşlar. Ailemde bir tane bile yargıdan siyasetten adam yok. Umudunuzu kaybetmeyin” demiyor?

Dalga geçtiğimiz 3 harfli marketler bile işe alırken doldurttuğu formda 3 tane referans yazın diyor. 1 bile değil bak 3 tane istiyor ne için? Sabahtan akşama kadar milletin ağız kokusunu çekmek için. Geçen twitter’da biri paylaştı herkes güldü. Bakın güldü diyorum çünkü toplum olarak bunu kanıksadık. Değiştiremiyoruz, olmuyor.

Bu sistem çürük ve bir iki yıldır değil yıllardır böyle. Bir utanması gereken varsa bunca yıldır bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetindekilerdir. Siz bütün bu liyakatsizlerden, stajyer avukata asgari ücreti bile çok gören üstüne “benim yanımda çalışmak için onun ücret ödemesi lazım” diyecek kadar yüzsüzler varken, 1. olan adamın bile emeğinin hiç edildiği referansı yok diye acımasızca elendiği bir camiada ben sevgilimin bana referans olmasını beklediğim için benden mi utandınız? Evet önce hakim olmayı bekledim. Çünkü aile yapısı benim güç elde etmemden rahatsız olabilecek, evlendikten sonra sen otur çocuğuna bak ne gerek var çalışmaya diyecek zihniyette insanlar gibi duruyor. Kendimi garantiye almak istememin nesi kötü? Karşı taraf benimle evlenmek isterken saf bir aşk düşüncesiyle mi düşünüyor sadece? 36 yaşındaki adam ve ailesi o kadar yaşanmışlığına rağmen kendine genç ve temiz geçmişli birini hak görebiliyorsa benim de ondan potansiyel eşi, çocuklarının annesi olacak biri olarak bunu beklememden doğal ne var? Bir utanması gereken varsa bence o bütün genç mezunları bu duruma düşüren liyakatsiz sistemin sahipleri. İyi akşamlar
Umuyorum hakime olmazsın çünkü eğer olursan bu bakış açınla dünyayı daha kötü bir yer haline getirirsin . Mühendislikte de işler farkli değil . Şu an torpille çok rahat maaş alabileceğim bir işte olabilirdim çünkü bunu yapabilecek çevrem var. Bir kere bile düşünmedim . Bir insanın hesabını vereceği kişi kendisidir . Yeni bir güne uyanıp aynaya baktığında bugun de yediğim para helal diyebilmek önemli . Yozlaşmaya alet olup kendine pay çıkarıyorsun ama bu noktada bile dürüst değilsin kendini akliyorsun . Bu devran hep böyle sürüp gitmez kimin iktidar olacağı da belli değil . Önünde çok uzun yıllar var . Onu da geçtim . Diyelim adam seni gerçekten o konuma getirdi . Cidden bununla mutlu olabileceğini sanman da komik .


Neyse kime ne anlatıyorum yaşa ve gör. Mutluluğu bu kadar para ve güce bağlayan bir insan anca hayalkırıklığı ile dolu bir ömür geçirir .
 
İyi de be yavrum bile bile niye çocuğunu olmayacak bir evlilik içine doğuracaksin. Mutlu, birbirini seven, birbirine denk bir anne-babanın olduğu bir evliliğe doğmak hakkı değil mi? Elbette evliliklerin bitme riski olabilir ama sen önden seziyorsun belli ki olacakları. Bile isteye neden olsun? Yaşına denk, mesleği olan düzgün biriyle kalbin çarpa çarpa bir ilişki yaşamak varken neden onca yaş farkının olduğu bir insanlasın. Gerekçelerini yazmışsın ama yeterli değil. Kayınvalide adayına, onun kadınlara bakış açısına değinmiyorum bile. Evlilik ve çocuk sonrası, imkanlarının olduğunu, çalışmak yerine çocuklarına bakmanın daha doğru olduğunu söyleyecekler gibi hissediyorum. Adam 36 yaşında, dolayısıyla yaşı küçük ve rahatça doğuracak birini mimlemişler gibi..Önünde uzun yıllar var, sen daha çocuk sayılırsın, hayatını doğru dürüst yaşamadan anne olmak, evlenmek bir süre sonra sana ağır gelecek. Cümlelerinden belli ki aklı başında bir kızsın, ilerde aranızdaki yaş ve diğer farklılıklar daha çok gözüne batacak çünkü gayet de herşeyin farkındasın. Ailenden kaçıp başka bir cendereye girme. Mesleğin var, kendine zamanla bir yaşam kurarsın.. Hayatını, yaşanabilecek güzel olasılıkları göz ardı etme. İçine sinmeyen bir dünyanın içine girme!
Haklısınız, çok teşekkür ederim. Çocuğumun mutlu bir evlilikte büyümesini isterim tabii ki.
 
zengin varlikli bir ailenin sari sacli mavi gozlu cok yakisikli 36 yasindaki HAKIM oglu 22 yasinda ailesi oyle cok da birbirine bagli olmayan ve zengin olmayan yeni hukuk mezunu kiz evlenmek istiyor. hmmmmmm

yani o kadar o kadar cok red flag var ki bu cumlelerde. atese dogru yuruyorsun.

erkek arkadasimin ailesi yasima takmadi diyorsun. bacim manyak misin, aklini basina al. 22 yasinda ailesi guclu olmayan hukuk mezunu kizi bulmuslar kacirirlar mi. tam yogrulacak hamur. istedigi gibi sekillerler.

ay dayanamayacagim yine yazicam 14 yas cooooook fazla. olmaz. yapma. gencligine yazik.

sana bu kadar maddi imkani kimse karsilik beklemeden vermez. karsiligini alirlar soke soke.
36 yaşında, iyi bir mesleği, ilişki geçmişi, görece hayat tecrübesi olan bir adamın 22 yaşında gencecik bir kızla işi ne zaten. Onun da yaşına denk, hayat tecrübesine denk biriyle evlenmesi gerekmez mi?
 
i
Hakim maaslarina baktım yüz bin TL . İnanamıyorum sana . Bu para için konuştuğun konuları tekrar düşün . Öğrenci olarak büyük bir para gibi geliyor herhalde ama öyle değil . Hele ki böyle kararlar yanında hiç
Olay tamamen para ekseninde değil tabii ki yahu. 100 bin büyük bir para değil zaten bu mesleği ya da bölümü de para için okumadım. Hayatımın geri kalanında bu işi yapmak istediğim için okudum. Yoksa zengin adamla evleneyim ne çalışacağım kafasında da olabilirdim burada konu açan pek çokları gibi. Üyelerin beni anlamadığı çok nokta oldu da neyseki arada anlayanlar oldu. Bu da yeterli
 
Merhaba hanımlar, öncelikle çevremde kimseye anlatamadığım ve kafamın gerçekten çok karışık olduğu bir dönemdeyim. Bu yüzden bütün yapıcı eleştirilerinize, vereceğiniz akla açığım. Bunu baştan belirtiyor ve linçlemeden yahut yargılamadan önce empati yapmanızı rica ediyorum...

22 yaşındayım hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemin maddi durumu o kadar iyi değil. Babam bir kurumda şoför. Annem ev hanımı. Kendi evimiz arabamız var ama onlar da biz çok küçükken yapılmış şeyler, onun dışında evin geçiminine anca yetiyor babamın maaşı. Bir erkek kardeşim var o da yatılı okuyor fen lisesinde. Daha çok ona desteği oluyor ailemin. Ben burslarla, çalışarak falan eğitimimi tamamladım. Bir dershanede ortaokul öğrencilerine etüt veriyordum türkçe ve tarih derslerinde. Ödevlerine yardımcı olmak gibi düşünün. Bu şekilde aileme yük olmadan hatta bazen destek olarak eğitimimin sonuna yaklaşıyorum.

Şimdi bunlar biraz hakkımda fikir sahibi olmanız için verdiğim detaylardı. Konuya girecek olursam yaklaşık 1 yıldır süren bir ilişkim var. Erkek arkadaşım hâkim. Bir ağır ceza mahkemesinde başkan. 36 yaşında. Biraz bahsedecek olursam karadenizli çok zengin bir ailenin çocuklarından biri. Varlıklı ve güçlü bir aile ama bir o kadar da muhafazakar bir aile. (Şehir adı ve fazla detay veremiyorum ifşa olmaması açısından)
Aramızda çok fazla yaş farkı var biliyorum. Bunu başta önemsemedim çünkü erkek arkadaşım uzun boylu, fit, mavi gözlü sarışın yaşına göre yakışıklı bir adam. Hayatındaki en genç kadın benim. Kız kardeşi bile 26 yaşında yani benden büyük. Benden öncekiler genelde yaşıtları ya da birkaç yaş küçükler olmuş.
Ben onun yanında epey genç dursam da beğeniyorum onu da fiziksel olarak. Velhasıl evlenmek istiyor. Annesine durumu anlatmış sanırım. Kadın benimle tanışmak istemiş. Biraz farklı kafa yapısına sahip bir kadın. Onun için ne kadar genç o kadar çocuk doğurma ihtimali ve saflık demek. Az çok öyle sezdim sevgilimin anlatışından vs. Bu işe memnun olmuş yani. Genç kız, okul da bitiyor staj falan yapmasın bir yerde. Gider isteriz nişanı yaparız. Hâkimliğe çalışsın o da senin gibi hâkim olur demiş.

Şimdi ilişkimize değinecek olursam biz iyi anlaşırız ama bu bir yılda kavgalarımız da oldu. Bana asla hakaret vs kötü bir davranışı olmadı ama ben sesini yükselttiğinde ondan çekiniyorum biraz. Sanki ailede baba azarladığında susup sessizleşen bir kız çocuğu gibi. Benim hayatımda ondan önce biri olmadı ama onun yaşanmışlıklarını bir şekilde öğrenmem canımı sıktı çoğu kez. Hâkimler, avukatlar, doktorlar. Aşk hikayeleri vs. Nasıl öğrendin derseniz erkek arkadaşımın telefonunu karıştırdığımda bir platformda hesabı olduğunu gördüm. 10 yıldır yazıyor. Günlerce okudum yıllar boyu yazdıklarını. Bu ilişkileri kendi üstü kapalı bahsetmişti ama orada çok daha derin olduğunu gördüm. Benim hakkımda da çok güzel şeyler yazmış ama işin özü ona belli etmesem de ben bu yaşanmışlıkları, birçok kadını hazmedemedim. Bu olay ilişkiyi ilk kez sorgulamama neden oldu ama bir şekilde huzurlu giden şeyi bozma deyip hislerimi susturdum.

Bana aşık ve sadık olduğu için geçmişe o kadar takılmıyorum diye kandırdım kendimi. Ama artık çok yoruldum bu yüzden dürüst olmak istiyorum. O evlilik konusunu açınca ben aslında başından beri onunla hiç evlilik düşünmediğimi ve ondan çocuk sahibi olmak istemediğimi gördüm. Yani mutluyuz ama hep böyle gitsin kafasındaydım. Ciddileştirme düşüncesi bana tuhaf hissettirdi. Bir oyun yaşıyormuşum da gerçeğe dönüşecekmiş gibi. Belki yargılayacaksınız belki eleştireceksiniz ama yalan söylemek istemiyorum. Fark ettim ki ona aşık değilim, hayranım sadece. Ve bu hayranlığım da sahip olduğu makam, güç, zenginlikten kaynaklı. Sadece bunlar da değil. Beni koruyup kollaması, düşünmesi, ilgisi, sevgisi... Bu adamın sahip olduğu maddi manevi her şey içimdeki duygusal boşluğu ve değersizlik hissini dolduruyordu sanki.

Ailem çok kopuk bir aile. 22 yaşındayım herhalde en son çocukluğumda sofraya hep beraber oturduk. Bir aile fotoğrafımız dahi yok. Babam ilgisiz biri, hukuk okuduğumu bile bilmiyor. Öğretmen olacağım zannediyor. Ne kadar saçma bir şey değil mi? Ama öyle çünkü bilse okula devam etmeme izin vermez. Annemle onu boşayıp evi arabayı elinden alacağımı düşünür. (Annemi dövmesine ben büyüdükten sonra izin vermeyip onunla restleştiğim için bana kinli)
Anneme gelirsek o da çok muhafazakar. Baskıcı, despot biri. Küçükken hıncını hep benden çıkardı. Hiçbir zaman sarıldığımızı hatırlamıyorum. Kendimi önemli hissetmedim hiç ailede. Bana sürekli üstümde yüksün sen olmasaydın boşanacaktım deyip durdu yıllarca. Paraya çok değer verir. Babamı daha fazla getir deyip baskılar. Belki de bu yüzden ona zengin bir hayat verebilirsem beni sever diye düşündüm içten içe. Nihayet ona yaranabilirim, takdirini alabilirim. Fakat sevgilim olmasına bile karşıyken sevgilimin 36 yaşında olduğunu nasıl söyleyeceğim hiç bilmiyorum. Hâkim olması ya da zengin bir ailenin oğlu olması umurunda bile olmaz bu konuda katı, kesinlikle reddeder. Fakat beni de sevip saymıyor ki. Okul bitsin kendi evine geç arabanı al işini kur diyor. Avukatların mevcut durumda çalışma koşulları çok kötü. Stajyerlikte asgari ücret bile zor bulunuyor. Ruhsat alındıktan sonra kendi ofisimi açacak durumum yok şu an. Açsam da aylarca iş gelmeyebilir, bağlı çalışsam zaten asgari ücret belki biraz fazlası. Annem bunu anlamıyor benden beklentileri çok yüksek.
Hâkim savcılık ise sınavı geçmekten çok mülakatı geçmeye bağlı bir iş. Fakülteye girdiğimden beri esas hayalim bu. Ama yıllarca birinci olsa bile referansı olmadığı yahut yeterli kalmadığı için geçemeyen insanlar var.
Bu da beni düşündürüyor.

Toparlayacak olursam, evlenirsek varlık içinde bir yaşam sürdüreceğim belki ben de makam mevki sahibi biri olacağım. Muhtemelen çocuğumuz da olacak ama evliliğimizin uzun yıllar süreceğini hiç sanmıyorum. Çünkü aramızdaki yaş farkı bazen kendini hissettiriyor. Benim alındığım şeyler ona saçma gelebiliyor. Onun hayat tarzı da bana sıkıcı gelebiliyor. Belki 5 6 yıllık bir evlilik olur bu. Ötesini göremiyorum. Yanılıyor da olabilirim tabii bilmiyorum.
Çocuk olsa onun açısından nasıl olur hayat onu da bilmiyorum. 25’lerinde bir anne ve 40’ında bir babayla büyümek sorun olur mu yoksa olmaz mı bu konuda da fikrinize ihtiyacım var…

Reddedersem açık konuşayım belki bir daha böyle bir fırsat geçmeyecek elime. Her şeye 0’dan başlayacağım. Zorlanacağım ve halimi vaktimi toplamam belki yıllar alacak. Bu 1 yılda çok üst tabakada bir yaşam standardım oldu.
Varlığın yüzünü bir kere çokça gördükten sonra mütevazı bir yaşama geri dönmek nasıl olur bilmiyorum. Esasen bunları yazarken anlamadığım bir utanç ve mahcubiyet içindeyim. Kimseye ilişkimi bile anlatamıyorum aileme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşünüyorum. Çünkü insanların hakkımda ne düşüneceğini biliyorum. Böyle mutlu muyum değil miyim bilmiyorum. Bu düşünceler evlilik teklifinden önce yoktu. Son zamanlarda var.

Erkek arkadaşımın ailesi yaşıma takılmadı. Bilakis genç olmam ve hayatımda birinin olmamış olması, bir yaşanmışlığımın bulunmaması, nispeten muhafazakar bir ailede büyümem onları memnun etmiş. Ben de hukuk okuduğum için de denk sayılırsınız demiş annesi.
Bugün yine tartıştık ailene ne zaman söyleyeceksin vs diye. Annemle şu sıralar limoniyiz beni sofraya dahi çağırmıyor evde konuşmuyor. Doğru karar vermek istiyorum. Ne önerirsiniz sizce ayrılmak mı mantıklı yoksa devam etmek mi? Şu an görünürde bir sorunumuz yok ikimizin arasında. Onu seviyorum ve saygı duyuyorum ama evliliğin aşktan ziyade sevgi, hayranlık ve mantık temelleri üzerine kurulu olması ileride pişmanlık yaratır mı bunu merak ediyorum. Kısacası benden daha deneyimli ve tecrübelisiniz. Yerimde olsanız ne yapardınız? Uzun oldu ama okuduysanız çok teşekkür ederim…
Boşanırım diye evlenilmez bu 1
2.si ise hakimden boşanmak kolay mı sanıyorsun o adamın ne kadar çevresi de vardır arkadaşımın ablası hakim eşi de aynı şekilde öyle ve adamdan asla boşanamadı çocuklarını göstermemekle tehdit ediyor adam bu aile de seni kolay kolay bırakmaz. Yaş farkını hiç demiyorum bile 14 yaş nedir
 
Erkeklerde yaş ilerledikçe çocukta otizm, şizofreni riski ve birçok hastalık artıyor. Hukukçusunuz, baba yaşı ve otizm; mutasyon falan diye aratın. Onlar sizi kuluçka makinesi gibi görüyor ama o adamın yaşı size uygun mu acaba? Neden genç ve sağlıklı iken öyle olmayan ve sizi genç ve sağlıklısınız diye seven birisiyle olasınız?
 
Ben buradaki saçma yorumları anlayabiliyorum çoğunun meslekten, ülkenin gerçeklerinden haberi yok. Hayatı kendi dört duvarlarından ibaret sanıyorlar fakat siz beni çok şaşırttınız. Hukukçu olduğunu iddia eden ve benden yaşça büyük birinin camianın içindeki olaylardan haberdar olmaması mümkün değil çünkü.

Daha birkaç ay önce adliyede çevirmediği halt kalmayan hâkime hanımı okuduk hepimiz. Bu kadının geçtiğimiz haftalarda belgeseli yapıldı youtube’da. Sevgilisi çıkıp açıkça dedi ki “ben onun hakkında açılan dosyayı kapatmaları için Ankara’ya yargıtaydaki tanıdıklarıma gittim. Onlar da bana bu dosyadan ancak zaman aşımıyla kurtulabileceğini söylediler ben de dosyayı 3 yıl geciktirdim.”

Demek ki ortaokul mezunu hukukla alakası bile olmayan adam yargıtaydaki tanıdıklarıyla bir dosyayı bir “ricayla” geciktirebiliyor. Gelelim diğer konulara. Hakim savcılıkta esas olanın sınavı geçmekten ziyade mülakatı geçmek olduğunu 1. sınıf biri bile bilir. Mülakat dönemi hiç telegram gruplarında konuşulan referansları görmediniz herhalde. Ya da yargıtay danıştay önündeki kuyruklardan haberiniz yok. Geçene kadar herkes sisteme lanet eder geçtikten sonra ne hikmetse kime sorsak “ama devlet de alacağı kişiyi bilmek ister. Bir iki dakikalık mülakatta neyi ölçsün tabii referans olacak” der. Referanssız geçen var mı bilmiyorum ben hiç görmedim. Ama olanın saklamadığı, geçemeyenin açıkça “referansı olmadığı yahut yeterli gelmediğini” belirttiği bir ortamda olmadan geçen varsa bir tane adam da çıkıp niye “ben referanssız geçtim arkadaşlar. Ailemde bir tane bile yargıdan siyasetten adam yok. Umudunuzu kaybetmeyin” demiyor?

Dalga geçtiğimiz 3 harfli marketler bile işe alırken doldurttuğu formda 3 tane referans yazın diyor. 1 bile değil bak 3 tane istiyor ne için? Sabahtan akşama kadar milletin ağız kokusunu çekmek için. Geçen twitter’da biri paylaştı herkes güldü. Bakın güldü diyorum çünkü toplum olarak bunu kanıksadık. Değiştiremiyoruz, olmuyor.

Bu sistem çürük ve bir iki yıldır değil yıllardır böyle. Bir utanması gereken varsa bunca yıldır bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetindekilerdir. Siz bütün bu liyakatsizlerden, stajyer avukata asgari ücreti bile çok gören üstüne “benim yanımda çalışmak için onun ücret ödemesi lazım” diyecek kadar yüzsüzler varken, 1. olan adamın bile emeğinin hiç edildiği referansı yok diye acımasızca elendiği bir camiada ben sevgilimin bana referans olmasını beklediğim için benden mi utandınız? Evet önce hakim olmayı bekledim. Çünkü aile yapısı benim güç elde etmemden rahatsız olabilecek, evlendikten sonra sen otur çocuğuna bak ne gerek var çalışmaya diyecek zihniyette insanlar gibi duruyor. Kendimi garantiye almak istememin nesi kötü? Karşı taraf benimle evlenmek isterken saf bir aşk düşüncesiyle mi düşünüyor sadece? 36 yaşındaki adam ve ailesi o kadar yaşanmışlığına rağmen kendine genç ve temiz geçmişli birini hak görebiliyorsa benim de ondan potansiyel eşi, çocuklarının annesi olacak biri olarak bunu beklememden doğal ne var? Bir utanması gereken varsa bence o bütün genç mezunları bu duruma düşüren liyakatsiz sistemin sahipleri. İyi akşamlar
Ne anlamsız bir mesaj. Ne bu şimdi? Ne alaka camiadaki olaylar falan, siz iyi misiniz?
(Mesajın tek katkısı utancımı ikiye katlayıp üzüntümü yok etmesi, bak bir işe yaramış en azından)

Her neyse,

Ben gidip enstitüden nöbetçi birilerini bulup doktora kaydımı sildirip lisans ve master diplomalarımı da sobada yakayım.

Kendinden yaşça büyük, aşık olmadığı, sırf parası ve mevkiisi için evlenmeyi düşünen, tercih edilme sebeplerinin yaşı ve temiz geçmişi olduğuna inanan ve bunun bedeli olarak da kendini garantiye almayı düşünen yarı yaşındaki müstakbel meslektaşına ' kendine bunu yakıştırıyor musun' diyerek öz değerini hatırlatmaya calisan hukukcu mu olur hiç?

Cıks olmaz.
 
Bak konu sahibi arkadaşım amacım seni kırmak falan değil, zaten ilk yorumlarıma bakarsanız görürsünüz. Daha çok genç olduğunuz için içinize sinmeyen yanlış bir evlilik yapmanızı istemem. Tâbi yinede siz bilirsiniz, mutsuz olacak olanda sizsiniz mutlu olacak olanda.
Ayrıca her ne kadar maddiyat düşkünü değilim deseniz de ( bende öyle olmadığınız düşünüyorum ) fakat bu ilişkiye çekilmiş olmanızın en büyük nedeni maddiyat çünkü her ne kadar inkar da etsek ister istemez insan maddiyatan etkileniyor sadece bazılarımız daha fazla etkileniyor. Neyse hakkımızda hayırlısı olsun
 
,
Ne anlamsız bir mesaj. Ne bu şimdi? Ne alaka camiadaki olaylar falan, siz iyi misiniz?
(Mesajın tek katkısı utancımı ikiye katlayıp üzüntümü yok etmesi, bak bir işe yaramış en azından)

Her neyse,

Ben gidip enstitüden nöbetçi birilerini bulup doktora kaydımı sildirip lisans ve master diplomalarımı da sobada yakayım.

Kendinden yaşça büyük, aşık olmadığı, sırf parası ve mevkiisi için evlenmeyi düşünen, tercih edilme sebeplerinin yaşı ve temiz geçmişi olduğuna inanan ve bunun bedeli olarak da kendini garantiye almayı düşünen yarı yaşındaki müstakbel meslektaşına ' kendine bunu yakıştırıyor musun' diyerek öz değerini hatırlatmaya calisan hukukcu mu olur hiç?

Cıks olmaz.
Anlaşamadığımız ortada, birbirimize daha açıklama yapmanın anlamı yok. Saygı duyuyorum ve iyi geceler diliyorum..
 
Bunu bana anlatmadı. Bahsettiğim hesapta yazmış ben oradan öğrendim. Bir kız var ciddi düşünüyorum zaten ablama dediğimde de böyle böyle dedi diye. O hesabı günlük gibi kullanıyor. Ben çoğu şeyi oradsn öğrendim yoksa bana üstü kapalı konuşur
Anlaşılan sevgilimizin Ekşi Sözlük hesabını bulmalıyız 😈
 
Ben buradaki saçma yorumları anlayabiliyorum çoğunun meslekten, ülkenin gerçeklerinden haberi yok. Hayatı kendi dört duvarlarından ibaret sanıyorlar fakat siz beni çok şaşırttınız. Hukukçu olduğunu iddia eden ve benden yaşça büyük birinin camianın içindeki olaylardan haberdar olmaması mümkün değil çünkü.

Daha birkaç ay önce adliyede çevirmediği halt kalmayan hâkime hanımı okuduk hepimiz. Bu kadının geçtiğimiz haftalarda belgeseli yapıldı youtube’da. Sevgilisi çıkıp açıkça dedi ki “ben onun hakkında açılan dosyayı kapatmaları için Ankara’ya yargıtaydaki tanıdıklarıma gittim. Onlar da bana bu dosyadan ancak zaman aşımıyla kurtulabileceğini söylediler ben de dosyayı 3 yıl geciktirdim.”

Demek ki ortaokul mezunu hukukla alakası bile olmayan adam yargıtaydaki tanıdıklarıyla bir dosyayı bir “ricayla” geciktirebiliyor. Gelelim diğer konulara. Hakim savcılıkta esas olanın sınavı geçmekten ziyade mülakatı geçmek olduğunu 1. sınıf biri bile bilir. Mülakat dönemi hiç telegram gruplarında konuşulan referansları görmediniz herhalde. Ya da yargıtay danıştay önündeki kuyruklardan haberiniz yok. Geçene kadar herkes sisteme lanet eder geçtikten sonra ne hikmetse kime sorsak “ama devlet de alacağı kişiyi bilmek ister. Bir iki dakikalık mülakatta neyi ölçsün tabii referans olacak” der. Referanssız geçen var mı bilmiyorum ben hiç görmedim. Ama olanın saklamadığı, geçemeyenin açıkça “referansı olmadığı yahut yeterli gelmediğini” belirttiği bir ortamda olmadan geçen varsa bir tane adam da çıkıp niye “ben referanssız geçtim arkadaşlar. Ailemde bir tane bile yargıdan siyasetten adam yok. Umudunuzu kaybetmeyin” demiyor?

Dalga geçtiğimiz 3 harfli marketler bile işe alırken doldurttuğu formda 3 tane referans yazın diyor. 1 bile değil bak 3 tane istiyor ne için? Sabahtan akşama kadar milletin ağız kokusunu çekmek için. Geçen twitter’da biri paylaştı herkes güldü. Bakın güldü diyorum çünkü toplum olarak bunu kanıksadık. Değiştiremiyoruz, olmuyor.

Bu sistem çürük ve bir iki yıldır değil yıllardır böyle. Bir utanması gereken varsa bunca yıldır bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetindekilerdir. Siz bütün bu liyakatsizlerden, stajyer avukata asgari ücreti bile çok gören üstüne “benim yanımda çalışmak için onun ücret ödemesi lazım” diyecek kadar yüzsüzler varken, 1. olan adamın bile emeğinin hiç edildiği referansı yok diye acımasızca elendiği bir camiada ben sevgilimin bana referans olmasını beklediğim için benden mi utandınız? Evet önce hakim olmayı bekledim. Çünkü aile yapısı benim güç elde etmemden rahatsız olabilecek, evlendikten sonra sen otur çocuğuna bak ne gerek var çalışmaya diyecek zihniyette insanlar gibi duruyor. Kendimi garantiye almak istememin nesi kötü? Karşı taraf benimle evlenmek isterken saf bir aşk düşüncesiyle mi düşünüyor sadece? 36 yaşındaki adam ve ailesi o kadar yaşanmışlığına rağmen kendine genç ve temiz geçmişli birini hak görebiliyorsa benim de ondan potansiyel eşi, çocuklarının annesi olacak biri olarak bunu beklememden doğal ne var? Bir utanması gereken varsa bence o bütün genç mezunları bu duruma düşüren liyakatsiz sistemin sahipleri. İyi akşamlar
Hanimefendi insanlarin gerceklerden neden haberi olmasin sizce elbette ki bilgi bu kadar kolay ulasilabilir bisey oldugu icin rezil bir durum yada takdir edilecek bir durum cok kolay sosyal medyaya sizdigi icin cogu insanin gerceklerden haberi var birkac ay once “adliyede cevirmedigi halt kalmayan hakime” mesela okunabiliyorsa demek ki yakinda sizde mantik evliliginizle bi yere gelen hukukcu olarak okunabilirsiniz bilgi o kadar kolay ulasilabilir bisey dusunun artk asil sizin bundan haberiniz yok gbi duruyor demem o ki merak etmeyin kimse kendi dort duvarindan ibaret sanmiyor dunyayi. Ama ulkede adalet, saglik , egitim bunlar temel sac ayaklari oldugu icin bu kurumlarda liyakat istiyor insanlar cunku torpille bi yere gelen hakime hanim sonra yine torpille yada ust makamlardan guclu birilerinin araya girmesiyle vicdana aykiri kararlar verebiliyor mesela ve ulke berbat bi hale gelebiliyor ve sizin kendi dort duvarlarindan ibaret saniyorlar hayati dediginiz insanlar o karar icin evlerinde, kendi iclerinde uzuluyorlar. Insanlar esek gibi hakimlik icin hazirlaniyor sizde bu amaca ne sekilde ulasmanin pesindesiniz yazik
 
Bak konu sahibi arkadaşım amacım seni kırmak falan değil, zaten ilk yorumlarıma bakarsanız görürsünüz. Daha çok genç olduğunuz için içinize sinmeyen yanlış bir evlilik yapmanızı istemem. Tâbi yinede siz bilirsiniz, mutsuz olacak olanda sizsiniz mutlu olacak olanda.
Ayrıca her ne kadar maddiyat düşkünü değilim deseniz de ( bende öyle olmadığınız düşünüyorum ) fakat bu ilişkiye çekilmiş olmanızın en büyük nedeni maddiyat çünkü her ne kadar inkar da etsek ister istemez insan maddiyatan etkileniyor sadece bazılarımız daha fazla etkileniyor. Neyse hakkımızda hayırlısı olsun
Teşekkür ederim. Sizi de diğer üyeleri de yakinen tanımıyorum, kafasına göre milletin ne zaman çocuk yapıp yapmayacağına kimin oğluna uygun olup olmayacağına karar verme hakkını kendinde gören saçma bir kv adayı ve pek de saf masum aşık olmayan sevgilim için burada birini kırmaya değmez. Hele ki bir hemcinsimi. Benim sinirlendiğim konu olayın ya da ilişkinin tasvip edilmemesi değil öyle olsa burada sorup sizlere akıl danışır mıyım? Ama bazılarının ciddiyetsiz tavrı, mahalle ağzı gerçekten çekilmiyor sizi tenzih ediyorum. Yorumunuzda da haklısınız tekrardan sağ olun..
 
X