Aileler çocuklarına çok fazla duygusal ağırlık vermiyor mu sizce de?

Aurora90

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Kasım 2021
614
571
34
Ben gurbetteyim ve şu an için ailemi görmeye gitme imkanım yok - son birkaç aydır -. Zaten 13 yıldır okuldu, işti vs derken hiç onların olduğu şehirde yaşamadım, 17 yaşından beri gurbet kızıyım.

Annem hep işte ' lahana sardım buzluğa attım senin için' , 'çilek bulduk buzluğa attım senin için' falan diyor konuşmalarımızda. Geleceğim gün için planlar yapıyor, bir şeyler alırsa saklıyor falan. Arkadaşlarım var 3 yıldan uzun süredir ülkesine gidememiş ama bu duygusal ağırlığı yaşamıyor, yaşatmıyorlar. Oysaki ben daha 3 ay önce oradaydım. Onlarla sıkça telefonda ya da görüntülü konuşuyorum. Zatende yıllardır onlardan ayrı yaşıyorum. Ama bana sıkça verdikleri bu duygusallık ağır geliyor. Evet sevildiğini bilmek güzel ama o böyle yaptıkça bende bir şey yerken falan boğazıma tıkanıyor. Her telefonda konuştuğumda üstüme bir duygusallık yüklüyor. Hele babam daha da beter, her gün konuşsam da sanki ağlıyormuş gibi bir ses tonuyla ve acınaklı üzüntülü bir halde konuşuyor. Artık aramıyorum. Normal giden hayatımı (ki onlarınkide normal gidiyor), durduk yere ortada bir şey yokken kötü etkiliyorlar. Birgün güzelce, şarkılar söyleyerek uyanıyorum ama birkaç saat sonra onlarla konuşuyorum telefonda ve günüme bir kasvet yükleniyor, artık günün geri kalanı göz yaşım pıt diye düştü düşecek modunda geçiriyorum.

Bana mutlu olmak için alan bırakmıyorlar. Bıktım bu duygusallıktan. Ayrı hayatlar yaşayabileceğimiz gerçeğini kabullenip, güçlü duramıyorlar asla. Hiç durmadılar. İlk yurtdışına çıkışımda - ki ben burslu ve master için çıktım, annemin göğsünü kabartıp dik durmasını beklerdim- daha modern bir aile olsa öyle yapardı, ama o yatak döşek üzüntüden hasta olmuştu. İlk gelişimde, 'kafama s.çıyım niye geldim ben buraya ben dünyanın en kötü evladıyım' modundaydım aylarca, bende onun yüzünden çok etkilendim.

Hoş ben TR deyken de çok görüşemiyorduk ki.. Ondan öncede onlarda ayrı şehirde yaşıyordum, yılda iki kez falan gidebildiğim zamanlar oldu, onlar o zamanlar daha gençti, evde yer olsada gelmeye bile gerek duymuyorlardı, o zamanlar tepkileri daha iyiydi. Ama ne zaman yurtdışına taşındım (ki 4 yıl oldu), onların duygusallıkları başladı. Bir sorunları cidden yok , oralarda kuşlarım var bana haber getiren zaten.

Gurbette olup, benim gibi hisseden var mı? Vallaha her gün her gün üstüme verdikleri şu ağırlık beni çok yıprattı, ilaç kullanmaya başladım psikolojim için, geçen yıl daha beterdim, bir ara alkole çok vurmuştum kendimi içip içip her gece onlar için ağlıyordum. Bu yıl azcık daha toparladım. Nankör gibi görünmemişimdir umarım ve beni anlayıp nasıl çözebileceğime dair çözüm önerileri verebilirsiniz.
 
Ben gurbetteyim ve şu an için ailemi görmeye gitme imkanım yok - son birkaç aydır -. Zaten 13 yıldır okuldu, işti vs derken hiç onların olduğu şehirde yaşamadım, 17 yaşından beri gurbet kızıyım.

Annem hep işte ' lahana sardım buzluğa attım senin için' , 'çilek bulduk buzluğa attım senin için' falan diyor konuşmalarımızda. Geleceğim gün için planlar yapıyor, bir şeyler alırsa saklıyor falan. Arkadaşlarım var 3 yıldan uzun süredir ülkesine gidememiş ama bu duygusal ağırlığı yaşamıyor, yaşatmıyorlar. Oysaki ben daha 3 ay önce oradaydım. Onlarla sıkça telefonda ya da görüntülü konuşuyorum. Zatende yıllardır onlardan ayrı yaşıyorum. Ama bana sıkça verdikleri bu duygusallık ağır geliyor. Evet sevildiğini bilmek güzel ama o böyle yaptıkça bende bir şey yerken falan boğazıma tıkanıyor. Her telefonda konuştuğumda üstüme bir duygusallık yüklüyor. Hele babam daha da beter, her gün konuşsam da sanki ağlıyormuş gibi bir ses tonuyla ve acınaklı üzüntülü bir halde konuşuyor. Artık aramıyorum. Normal giden hayatımı (ki onlarınkide normal gidiyor), durduk yere ortada bir şey yokken kötü etkiliyorlar. Birgün güzelce, şarkılar söyleyerek uyanıyorum ama birkaç saat sonra onlarla konuşuyorum telefonda ve günüme bir kasvet yükleniyor, artık günün geri kalanı göz yaşım pıt diye düştü düşecek modunda geçiriyorum.

Bana mutlu olmak için alan bırakmıyorlar. Bıktım bu duygusallıktan. Ayrı hayatlar yaşayabileceğimiz gerçeğini kabullenip, güçlü duramıyorlar asla. Hiç durmadılar. İlk yurtdışına çıkışımda - ki ben burslu ve master için çıktım, annemin göğsünü kabartıp dik durmasını beklerdim- daha modern bir aile olsa öyle yapardı, ama o yatak döşek üzüntüden hasta olmuştu. İlk gelişimde, 'kafama s.çıyım niye geldim ben buraya ben dünyanın en kötü evladıyım' modundaydım aylarca, bende onun yüzünden çok etkilendim.

Hoş ben TR deyken de çok görüşemiyorduk ki.. Ondan öncede onlarda ayrı şehirde yaşıyordum, yılda iki kez falan gidebildiğim zamanlar oldu, onlar o zamanlar daha gençti, evde yer olsada gelmeye bile gerek duymuyorlardı, o zamanlar tepkileri daha iyiydi. Ama ne zaman yurtdışına taşındım (ki 4 yıl oldu), onların duygusallıkları başladı. Bir sorunları cidden yok , oralarda kuşlarım var bana haber getiren zaten.

Gurbette olup, benim gibi hisseden var mı? Vallaha her gün her gün üstüme verdikleri şu ağırlık beni çok yıprattı, ilaç falan kullanmaya başladım psikolojim için, hayatımı çok etkiliyor. Nankör gibi görünmemişimdir umarım ve beni anlayıp nasıl çözebileceğime dair çözüm önerileri verebilirsiniz.

Onlar anne ve baba. Her türlü evlatlarını düşünürler. Madem böyle düşünüyorsunuz konuşun durumu izah edin
 
Kızmayın , anne olmadan önce bende annemin bazı davranışlarını garip bulurdum ama cidden özellikle çocuğunun sevdiği birşeyi yerken insanın bogazindan geçmiyor 😅 duygusal yük olarak bakmayın. Anneniz sadece sizinle duygularını paylaşıyor.
 
Ben gurbetteyim ve şu an için ailemi görmeye gitme imkanım yok - son birkaç aydır -. Zaten 13 yıldır okuldu, işti vs derken hiç onların olduğu şehirde yaşamadım, 17 yaşından beri gurbet kızıyım.

Annem hep işte ' lahana sardım buzluğa attım senin için' , 'çilek bulduk buzluğa attım senin için' falan diyor konuşmalarımızda. Geleceğim gün için planlar yapıyor, bir şeyler alırsa saklıyor falan. Arkadaşlarım var 3 yıldan uzun süredir ülkesine gidememiş ama bu duygusal ağırlığı yaşamıyor, yaşatmıyorlar. Oysaki ben daha 3 ay önce oradaydım. Onlarla sıkça telefonda ya da görüntülü konuşuyorum. Zatende yıllardır onlardan ayrı yaşıyorum. Ama bana sıkça verdikleri bu duygusallık ağır geliyor. Evet sevildiğini bilmek güzel ama o böyle yaptıkça bende bir şey yerken falan boğazıma tıkanıyor. Her telefonda konuştuğumda üstüme bir duygusallık yüklüyor. Hele babam daha da beter, her gün konuşsam da sanki ağlıyormuş gibi bir ses tonuyla ve acınaklı üzüntülü bir halde konuşuyor. Artık aramıyorum. Normal giden hayatımı (ki onlarınkide normal gidiyor), durduk yere ortada bir şey yokken kötü etkiliyorlar. Birgün güzelce, şarkılar söyleyerek uyanıyorum ama birkaç saat sonra onlarla konuşuyorum telefonda ve günüme bir kasvet yükleniyor, artık günün geri kalanı göz yaşım pıt diye düştü düşecek modunda geçiriyorum.

Bana mutlu olmak için alan bırakmıyorlar. Bıktım bu duygusallıktan. Ayrı hayatlar yaşayabileceğimiz gerçeğini kabullenip, güçlü duramıyorlar asla. Hiç durmadılar. İlk yurtdışına çıkışımda - ki ben burslu ve master için çıktım, annemin göğsünü kabartıp dik durmasını beklerdim- daha modern bir aile olsa öyle yapardı, ama o yatak döşek üzüntüden hasta olmuştu. İlk gelişimde, 'kafama s.çıyım niye geldim ben buraya ben dünyanın en kötü evladıyım' modundaydım aylarca, bende onun yüzünden çok etkilendim.

Hoş ben TR deyken de çok görüşemiyorduk ki.. Ondan öncede onlarda ayrı şehirde yaşıyordum, yılda iki kez falan gidebildiğim zamanlar oldu, onlar o zamanlar daha gençti, evde yer olsa bile gelmeye gerek duymuyorlardı, o zamanlar tepkileri daha iyiydi. Ama ne zaman yurtdışına taşındım (ki 4 yıl oldu), onların duygusallıkları başladı. Bir sorunları cidden yok , oralarda kuşlarım var bana haber getiren zaten.

Gurbette olup, benim gibi hisseden var mı? Vallaha her gün her gün üstüme verdikleri şu ağırlık beni çok yıprattı, ilaç falan kullanmaya başladım psikolojim için, hayatımı çok etkiliyor. Nankör gibi görünmemişimdir umarım ve beni anlayıp nasıl çözebileceğime dair çözüm önerileri verebilirsiniz.

Aynı cümleleri aileniz sizin için kursaydı muhtemelen, "ailem beni neden sevmiyor vb" diye dövünüyor olurdunuz.

Hislerinizi ailenizle de paylaşın; belki silkelenip kendilerine gelir, bundan sonraki hayatlarını kendileri için yaşamayı denerler.
 
Ben aynı evde olduğum halde bana böyleler yani üstüme titrerler falan ağlama falan değil tabiki ama annedir babadır illa merak eder arar sorar sesini ister , gurbettesiniz üstelik bir telefonu da çok görmeyin, sizi sıkan diğer konularında geldiğinizde konuşursunuz. Bende bazen çok bunaliyorum ama annem diyorki "anne olunca beni anlarsın" bende diyorum var bir bildiği demekki ...
 
Ben gurbetteyim ve şu an için ailemi görmeye gitme imkanım yok - son birkaç aydır -. Zaten 13 yıldır okuldu, işti vs derken hiç onların olduğu şehirde yaşamadım, 17 yaşından beri gurbet kızıyım.

Annem hep işte ' lahana sardım buzluğa attım senin için' , 'çilek bulduk buzluğa attım senin için' falan diyor konuşmalarımızda. Geleceğim gün için planlar yapıyor, bir şeyler alırsa saklıyor falan. Arkadaşlarım var 3 yıldan uzun süredir ülkesine gidememiş ama bu duygusal ağırlığı yaşamıyor, yaşatmıyorlar. Oysaki ben daha 3 ay önce oradaydım. Onlarla sıkça telefonda ya da görüntülü konuşuyorum. Zatende yıllardır onlardan ayrı yaşıyorum. Ama bana sıkça verdikleri bu duygusallık ağır geliyor. Evet sevildiğini bilmek güzel ama o böyle yaptıkça bende bir şey yerken falan boğazıma tıkanıyor. Her telefonda konuştuğumda üstüme bir duygusallık yüklüyor. Hele babam daha da beter, her gün konuşsam da sanki ağlıyormuş gibi bir ses tonuyla ve acınaklı üzüntülü bir halde konuşuyor. Artık aramıyorum. Normal giden hayatımı (ki onlarınkide normal gidiyor), durduk yere ortada bir şey yokken kötü etkiliyorlar. Birgün güzelce, şarkılar söyleyerek uyanıyorum ama birkaç saat sonra onlarla konuşuyorum telefonda ve günüme bir kasvet yükleniyor, artık günün geri kalanı göz yaşım pıt diye düştü düşecek modunda geçiriyorum.

Bana mutlu olmak için alan bırakmıyorlar. Bıktım bu duygusallıktan. Ayrı hayatlar yaşayabileceğimiz gerçeğini kabullenip, güçlü duramıyorlar asla. Hiç durmadılar. İlk yurtdışına çıkışımda - ki ben burslu ve master için çıktım, annemin göğsünü kabartıp dik durmasını beklerdim- daha modern bir aile olsa öyle yapardı, ama o yatak döşek üzüntüden hasta olmuştu. İlk gelişimde, 'kafama s.çıyım niye geldim ben buraya ben dünyanın en kötü evladıyım' modundaydım aylarca, bende onun yüzünden çok etkilendim.

Hoş ben TR deyken de çok görüşemiyorduk ki.. Ondan öncede onlarda ayrı şehirde yaşıyordum, yılda iki kez falan gidebildiğim zamanlar oldu, onlar o zamanlar daha gençti, evde yer olsada gelmeye bile gerek duymuyorlardı, o zamanlar tepkileri daha iyiydi. Ama ne zaman yurtdışına taşındım (ki 4 yıl oldu), onların duygusallıkları başladı. Bir sorunları cidden yok , oralarda kuşlarım var bana haber getiren zaten.

Gurbette olup, benim gibi hisseden var mı? Vallaha her gün her gün üstüme verdikleri şu ağırlık beni çok yıprattı, ilaç kullanmaya başladım psikolojim için, geçen yıl daha beterdim, bir ara alkole çok vurmuştum kendimi içip içip her gece onlar için ağlıyordum. Bu yıl azcık daha toparladım. Nankör gibi görünmemişimdir umarım ve beni anlayıp nasıl çözebileceğime dair çözüm önerileri verebilirsiniz.
Gurbetteyim, annem babam yok ve bu duygusal bağın her zerresine muhtacım...
Biz insanoğlu garip varlıklarız vesselam , varlığın kıymeti yoklukla bilinirmiş🤷‍♀️
 
Kızmayın , anne olmadan önce bende annemin bazı davranışlarını garip bulurdum ama cidden özellikle çocuğunun sevdiği birşeyi yerken insanın bogazindan geçmiyor 😅 duygusal yük olarak bakmayın. Anneniz sadece sizinle duygularını paylaşıyor.
ah ah, aslında ye gitsin. O bana öyle yapınca sonra günün geri kalanı bende bişey yiyemiyorum. Lahana yapıp sakladığını dün dedi telefonda. Dünde çok istediğim bir işi aldım nasıl mutluydum size anlatamam, havada uçuyorum. Anneme müjdemi vermeye aramıştım, ağlamaklı ağlamaklı lahanayı söyledi. Telefonu kapattıktan sonra bende iyi ağladım ama böğüre böğüre, dışarda bir kafedeydim. Üstüme ağırlık geldi dahada sevincimi falan unuttum 😄
 
Annemlerinde sevgisini fiilen ve sözle hissettiren insanlar olmasını çok isterdim olmaması cok daha kötü inanın. Onlara kızıyorsunuz ama demekki sizinde yapınız aynı ki etkileniyorsunuz bu durumdan. Bu onların hissiyatı idare edeceksiniz başka çare yok. Bizdede annemle telefonda konuşurken babam yandan ne zaman geliyorlarmış sor der ben duyarım ama annem hunu söylemez😃 aramızda yarım saat var.
Başarınızla zaten övünüyorlardır ama size doyamamışlar 17 yaşında evden cıkmışsınız.
 
ah ah, aslında ye gitsin. O bana öyle yapınca sonra günün geri kalanı bende bişey yiyemiyorum. Lahana yapıp sakladığını dün dedi telefonda. Dünde çok istediğim bir işi aldım nasıl mutluydum size anlatamam, havada uçuyorum. Anneme müjdemi vermeye aramıştım, ağlamaklı ağlamaklı lahanayı söyledi. Telefonu kapattıktan sonra bende iyi ağladım ama böğüre böğüre, dışarda bir kafedeydim. Üstüme ağırlık geldi dahada sevincimi falan unuttum 😄
Ya çok tatlısınız. Bence bu hissinizi annenizle paylaşın. Bence bu kadar etkilendiginizin farkında değil. Annecim uzaktayım siz biyle şeyler diyince burda benim de boğazımdan birşey geçmiyor , üzülüyorum diyin. ☺️
 
Bu baski degil, duygularını yasamak bence. Bir bucuk saat önce bebegimi uyuttum, gozumun onune bugun ayagindan corabini cikarip bulasik makinesine koymasi geliyor. Uyanik olsa gidiklayip operdim. Bu insanin istemsizce yasadigi bişey. Ayni ulkede farkli sehirlerde bile olsaniz istedigin zaman cocuguna ulasabilecegini, yanina gidebilecegini bilmek insani rahatlatiyor. Farkli ulkelerdeyken boyle bir imkan olmadigi ya da zor oldugu icin uzuluyorlardir.
 
ah ah, aslında ye gitsin. O bana öyle yapınca sonra günün geri kalanı bende bişey yiyemiyorum. Lahana yapıp sakladığını dün dedi telefonda. Dünde çok istediğim bir işi aldım nasıl mutluydum size anlatamam, havada uçuyorum. Anneme müjdemi vermeye aramıştım, ağlamaklı ağlamaklı lahanayı söyledi. Telefonu kapattıktan sonra bende iyi ağladım ama böğüre böğüre, dışarda bir kafedeydim. Üstüme ağırlık geldi dahada sevincimi falan unuttum 😄
Annenizin dediginde ne sorun var anlamadim. Bence sorun sizin kendinizle ilgili. Terapi almiyorsaniz, denemenizde fayda var gibi gorunuyor.
 
ah ah, aslında ye gitsin. O bana öyle yapınca sonra günün geri kalanı bende bişey yiyemiyorum. Lahana yapıp sakladığını dün dedi telefonda. Dünde çok istediğim bir işi aldım nasıl mutluydum size anlatamam, havada uçuyorum. Anneme müjdemi vermeye aramıştım, ağlamaklı ağlamaklı lahanayı söyledi. Telefonu kapattıktan sonra bende iyi ağladım ama böğüre böğüre, dışarda bir kafedeydim. Üstüme ağırlık geldi dahada sevincimi falan unuttum 😄
Niye günün kalanında bir şey yemeyip, ağlıyorsunuz o denli ? Annenizden çok sizin yaptıklarınızda, verdiğiniz tepkilerden abarti var bence.
 
Bu baskı değil hatta siz abartılı tepki veriyorsunuz.
Ben en uca gideceğim cunku çok ansızın gelebilir kaybedince anlarsınız onları.. Tam tersi olsa keşke bunaltmasalar anlasilmiyorlar gerek yok ama böyle kabullenmelisiniz
 
X