Aile ilişkileri(iç dökme)

Mazef

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Aralık 2015
7.428
5.390
iyi günler. Aslında eski uyelerdenim ama hiç konu açmışlıgım yoktu. bugün tamamen doldugumu hissettim ve içimdekileri buraya dkmeye karar verdim. normalde duygularını ifade edebilen biri olmadıgım için hep susup içime atmayı tercih etmişimdir. muhtemeln yazdıklarım uzun ve karışık olacak okumayabilirsiniz. okuyan olursa şimdiden teşekkürler.Hatırlatma yapayım ikizler burcuyum ve özelliklerini sonuna kadar taşıyorum.

Konunun başlangıcı çocuklugum sanırım. Hayatımın hiçbir döneminde annem tarafından gerçekten sevildiğimi hissetmedim. babam uzun yol şöförüydü hayatımızın 20 yılında belki yanımızda yoktu. ayda bir iki ayda bir gelirdi eve. Evet annem belki bizi yalnız büyüttü ama bizde zor çocuklar değildik. en küçük kardeşim engelliydi vaktinin çogunu o aldı belki ondan ama sevgisini hissettirmemesine bahane değildi diye düşünüyorum. Kendi halimde büyüdüm ben. Ödevin varmı diye soran olmadı. sorumlulugumu alıp kendi ödevimi kendim yapardım. Okula tek başıma kendim gidip gelirdim. çok fazla arkadaşımda yoktu ama kötü biride değildim kendi halimde takılırdım. Günün nasıl geçti diye soran olmadı mesela bana. Sahip olmak istediğim birçok şeyede sahip olamadım ben. Ailemin durumu iyi değil olmasada olur dedim vazgeçtim kendi kendime. çok fazla kıyafetimde yoktu mesela. Bazılarınız bilir eskiden baskasının getirdikleriyle büyürdük biri birşey getirince sevinirdik.

çok fazla samimi olamadık annemle. Anlaşıldıgımı sevildiğimi önemsendiğimi hiç düşünmedim. Birbirinizi ne kadar tanıyorsunuz soruları sorulsa hiçbirini bilemeyiz muhtemelen. en büyük kırgınlıgım ' anne niye beni kapattın da kardeşimin başı açık?' diye sorduğumda 'Ne bilim onun hayatı kurtulsun diye' cevabı almamla başladı sanırım. Gerçi benim başımıda elalem ne der diye kapattırmıştı o ayrı konu. Liseden mezun oldugumda össye girmek istiyorum ama matematikde destege ihtiyacım var beni en azından sadece matematık dersi alacagım bir dersaneye gönderin dedim. ' dersaneye giden kazanıyor mu sanki' diye bir cevap aldım ama bilin bakalım kimin için lise 3ün yaz tatilinde dersane aranmaya başladı. kendi kardeşini kıskanıyorsun diyenler olabiir. evet kıskanıyorda olabilirim. Onun hayatıyla benim hayatımın arasına daglar kadar fark var. benim yaşamak isteyipde yaşayamadıgım onun fazla fazla yaşadıgı bir sürüşey var. neden ben değilde o hep merak ettim.

Günümüze gelecek olursak şuan 35 yaşındayım. 2 tane çocugum var. çocuklarımdan biri 7 aylık. hamileliğim çok zor geçer benim. Evet bir düşük riskim olmaz ama bulantı ve nerden geldiği belli olmayan halsizlik beni benden alır. ilk çocuguma hamileyken tek başımaydım bir şekilde halletmiştim. İkincide dahada zorlandım. Evde ilgi bekleyen bir çocuk daha vardı çünkü. eşim sağolsun çok yardımcı oldu. ev işlerini yaptı yemek yaptı bir şekilde o zamanları geçirdik. Derdim yemek aş değil zaten. Kafamı kaldıramıyordum ve 5 yaşında bir çocuk vardı yanımda. Tek başına yapabileceği şeyleri yaptı oda telefon tabiki. birşey diyemedim çünkü benden hayır yoktu. Oynarken arayanları meşgule atıyordu bende halim olursa dönüş yapıyordum olmazsa aramıyordum. Yalan yok hamileliğim boyunca ilgiye ihtiyacı olan benim diye düşünüyordum. kızımın aramaları meşgule atması annemin işine geldi aradım meşgule atmadı dönmedi ben napayım oldu. ama 9 ay boyunca 1 kere kapımı çalmışlıgı yok annemin. tamam engelli çocugun var ama bende senin çocugunum bir kere bile gelemedin mi?

Dogum için hastaneye gideceğim gün babam bizdeydi. gece kızımın yanında o kaldı. eşim hastanede bekledi. ertesi gün dogum yaptım. Hamileyken kan sulandırıcı kullandıgım için baya yorucu bir doğum gerçekleştirdim. Hastaneden çıktıgım gün kardeşim ve eşide geldi. eşim geldi hastaneden hep beraber çıktık. eve geldiğimizde kardşimle eşi yemek yaptı onu yedik. Babam yemek yer yemez gitti. sonrada kardeşimler gitti. Ertesi gün kardeşim eşiyle annemi alıp getirdi. Bebegi gördü. Ama sadece gördü. Nasılsınız yok. Dogum nasıldı yok. biz soruyoruz bişeyler cevap hep ben evdeyim oluyor. Ben çok kımıldayamıyorum eşim kalktı meyve falan getirdi. yemem dedi. 2-3 saat sonrada gitti. Ondan beride birdaha gelmedi bize.

15 tatilin ikinci haftası annemlere gittik. Tatili orda bitirelim dedik. ikinci hafta gitmemizin sebebide kızım okuldan covit kaptıysa o güne kadar belli olur diye. gittikden 2 gün sonra annemle babam hastayız dedi. 2 gün sonrada oglum hastalık belirtisi gösterdi 2 gün sonundada düşmeyen ateşle sabahladık cuma ggünü apar topar eve döndük. bizi babam getirdi ben eşimle oglumu acile götürdügümde kızımın yanında kaldı. oglumun durumu baya kötüydü zaten 7 aylık direk yatış veriler. tedbir amaçlı test alındı ertesi gün sonuç pozitifti. Doktor dediki burda kovit hastalarına bakmıyoruz sizi takip edelim duruma göre evden tedavi edelim yada sehir hastanesine sevk ederiz. bende annemi aradım kızı size yollasam bakabilecek durumdamısın. bizim ne olacagımız belli değil diye. tamam dedi. onun lafıyla gönderdim. sonra kerdeşimden şöyle bir mesaj aldım annemde babamda hasta sen niye birde kızını gönderdin. o halimle birde durum açıklamaya çalıştım anneme sordum o kabul etti bizim durum bu diye. babam eve gider gitmez kızı bırakıp test verip kendini odaya kapatmış öbürlerine bulaşmasın diye! bulaşan bulaştı ama neyse. bende eşimi aradım babam hastamıydı sana bişey dedimi bana böyle böyle dediler diye. oda yok dedi. oda annemi aramış hastanedeki kıza niye öyle diyor diye. Annemde diyiversin ne olacak demiş. ve eşim patlamış niye üvey evlat muamelesi yapıyorsunuz ona. hamileyken bir kere gelip gitmedinzi bir desteğiniz yok diye. annem beni o gün aradı açmadım. O günden beri birdahada aramadı zaten. ertesi gün hastaneden çıktık 1 hafta evde hava aldı 2 günde bir hastaneye kontrole götürdük. bir şekilde atlattık o günleri. Kardeşim bir gün mesaj attı annemle konuştum iyilermiş diye. bende sadece 'iyi' dedim. sen nasılsın demedi oğlan nasıl demedi. ama birdaha oda yazmadı bende yazmadım aramadım.

Kardeşim hamile merak ediyorum ama kırgınım. O aramadıgı için bende aramıyorum kopup gittik sanırım. böyle kalır mı yoksa bir gün bir şekilde biri digerini ararmı bilmiyorum. dediğim gibi uzun oldu atladıgım şeyler oldu. unuttuklarım oldu. uzun oldu kusura bakmayın içimi dökmem lazım dı. okuyanlara teşekkür ediyorum.
 
Beklentiden öleceksiniz resmen. 35 yasindasiniz. Sizin yasinizda olup annesi babasi hic olmayan insnalar bile var, herkes kendi ayaklari uzerinde durmayı coktan öğrenmiş oluyor o yasta. Hatta turkiyede 35 yasinda okup ilgiyle el bebek gul bebek cocukluk yasayan da cok azdir. Cogu kisi sizinle benzer hayatlar yasadi. Sevdiginiz bir es ve mutlu bi yuvaya sahipseniz su an odaklanmaniz gereken bunlar. Ben 27 yasindayim, dogum yapmak uzereyim, annem 2 saat mesafede oturuyor. 1 kez bile gelmedi. Hatta 3 yillik evliligimde evime sadece 2 kez geldi onda da asla kalmam diyip sbaah gelip aksam gitti. Dogum yapicam onda bile kalmam diyor. Napim. Kirilmiyorum kafaya takmıyorum. Huyu oyle biliyorum. Beklentiye girmiyorum, ona guvenip yapmadim ya cocugu. Cooook da mutluyim esimle, evliligimle. Annemle de aramiz iyi. Beklenti icinde olmayinca yaptigi ve yapmadigi seyler moralimi bozmuyor. Aman napim diyip geçiyorum. Kendi ayaklarim üzerinde duruyorum
 
Beklentiden öleceksiniz resmen. 35 yasindasiniz. Sizin yasinizda olup annesi babasi hic olmayan insnalar bile var, herkes kendi ayaklari uzerinde durmayı coktan öğrenmiş oluyor o yasta. Hatta turkiyede 35 yasinda okup ilgiyle el bebek gul bebek cocukluk yasayan da cok azdir. Cogu kisi sizinle benzer hayatlar yasadi. Sevdiginiz bir es ve mutlu bi yuvaya sahipseniz su an odaklanmaniz gereken bunlar. Ben 27 yasindayim, dogum yapmak uzereyim, annem 2 saat mesafede oturuyor. 1 kez bile gelmedi. Hatta 3 yillik evliligimde evime sadece 2 kez geldi onda da asla kalmam diyip sbaah gelip aksam gitti. Dogum yapicam onda bile kalmam diyor. Napim. Kirilmiyorum kafaya takmıyorum. Huyu oyle biliyorum. Beklentiye girmiyorum, ona guvenip yapmadim ya cocugu. Cooook da mutluyim esimle, evliligimle. Annemle de aramiz iyi. Beklenti icinde olmayinca yaptigi ve yapmadigi seyler moralimi bozmuyor. Aman napim diyip geçiyorum. Kendi ayaklarim üzerinde duruyorum
okudugunuz için teşekkürler. hayatınızda mutluluklar dilerim.
 
annenize ve kardeşinize karşı doluysanız içinizi dökün "ben üvey evlat mıyım" diye kinlenip durmayın. dökün içinizi, rahatlayın.

ama bunun dışında
ben sizden biraz daha büyüğüm
biz çok kardeşiz
annem çocuklarını çok çok çok sever, bakın sevgi dolu bir kadındır
ama 1 kere saçımı taramışlığı örmüşlüğü, elimden tutup okula götürmüşlüğü yoktur yani. ben de kendi kendime okudum kendi kendime büyüdüm. daha 10 yaşında kazandığım parayı annemin eline saydım. 17 yaşında il dışına gitmesi gerekti biletini ben aldım vs vs.

yani ne yapsın kadın zaman mı vardı görgü mü vardı ortam mı müsaitti...ona da bir sorsanız o da neler yaşadı.

anneniz sağlıklı çocukları arasında ayrım yaptıysa yapıyorsa hesaplaşın içinizi boşaltın o ayrı (belki farkındalık gelişir ya da en kötü siz gafiflersiniz başka yararı olmasa bile) ama onun dışında bence çok da beklentiye girmeyin.
o zamanın ruhu öyleydi...kaçımız istenen çocuklarız (ben ilk çocuğum ama annem-babam zoraki evlendirilmiş) kaçımız şımartılıp büyütüldük ki Alah aşkına? çoğumuzun hikayesi benzer yani.

ben kendi ailem için evlat ayrımı yaptıklarını düşünmüyorum -en azından ellerinden geleni yaptılar - ama çoğu ailede evlat ayrımı da oluyor ailenin tüm çilesini çeken madden sömürülen brir "enayi" de oluyor. "türk aile yapısı" diye övüp durdukları şey leş bir gayya kuyusu bence! ama siz artık yetişkinsiniz kendi hayatınız var modunuzu düşürmeyin.
 
Beklentiden öleceksiniz resmen. 35 yasindasiniz. Sizin yasinizda olup annesi babasi hic olmayan insnalar bile var, herkes kendi ayaklari uzerinde durmayı coktan öğrenmiş oluyor o yasta. Hatta turkiyede 35 yasinda okup ilgiyle el bebek gul bebek cocukluk yasayan da cok azdir. Cogu kisi sizinle benzer hayatlar yasadi. Sevdiginiz bir es ve mutlu bi yuvaya sahipseniz su an odaklanmaniz gereken bunlar. Ben 27 yasindayim, dogum yapmak uzereyim, annem 2 saat mesafede oturuyor. 1 kez bile gelmedi. Hatta 3 yillik evliligimde evime sadece 2 kez geldi onda da asla kalmam diyip sbaah gelip aksam gitti. Dogum yapicam onda bile kalmam diyor. Napim. Kirilmiyorum kafaya takmıyorum. Huyu oyle biliyorum. Beklentiye girmiyorum, ona guvenip yapmadim ya cocugu. Cooook da mutluyim esimle, evliligimle. Annemle de aramiz iyi. Beklenti icinde olmayinca yaptigi ve yapmadigi seyler moralimi bozmuyor. Aman napim diyip geçiyorum. Kendi ayaklarim üzerinde duruyorum
İlk çocukta böyle hissedebilirsiniz, ama ikinci böyle olmuyor. Bir yandan yemek yapmak zorundasınız çünkü evde bir çocuk var, bir yandan klozet başında kusuyorsunuz, bir yandan çocukla oynamanız gerekiyor, bir yandan uyumak istiyorsunuz halsizsiniz. Çocuğunuz hasta oluyor diğerini peşinden götürüyorsunuz. Tüm bunlar olurken aileniz bir çocuğuna farklı davranırken size farklı davranılıyor.
Beklentiyse beklenti. Annenin babamın beklentisi yok mu sanki? Onlar da sevgi gösteremeyeceği çocuğu doğurmasınlar? Eğer benim annem bir kaç gün çocuğuma bakamayacaksa üstelik çok zor zamanda, annem olmasın benim. Aile bu demek değil mi bilmiyorum.
 
Ben sizi çok iyi anlıyorum. Ne demek istediğinizi, ne hissettiğinizi. Bir cok kisiye göre farkli düşünüyorum ben. Bence aile olmak çok farklı birsey. Kimin neye ihtiyacı varsa herkes el birliği ile koşa koşa yardım etmeli, destek olmalı. Cocuk dogurursun onlarami güvenip yaptın. Maddi olarak dara düşersin herkes kendi ayakları üzerinde durmalı ... bla bla bla... bence aile olmak bu demek değil. Doğurduğum çocuğa kendimde bakabilirim ama kaç yaşına gelirsek gelelim annemin manevi desteğini arkamda hissetmek isteyedebilirim. İstersen 35 değil 50 yaşında ol. Anne hatta anneanne de olsa bir kadın bir noktada da evlat. Neden bunu kendimize çok görüyoruz, neden birazda olsa nazlanip kapris yapmayı kendimize layık görmüyoruz. Bende 34 yaşındayım. Annem memleketten gelip sabah kızlarım erken uyandığında kızım sen uyu ben çocuklara bakarım dediğinde uyuduğum huzurlu uykuyu hiç bir zaman uyumamisimdir. Her ihtiyacım olduğunda koşan bir ailem var çok şükür ama bende aynı şekilde iki elim kanda olsa giderim ailem için ama eşimin ailesi öyle değil. Bir ara çok zor durumda kaldım kızların bakıcıları ile ilgili sadece 15 gun idare edin dedim. Herkes doğurduğu çocuğa bakacak dediler. Farklı sehirdelerdi isteseler gelebilirlerdi. Hiç önemli değil ama simdi onlarin bir derdi olsa benden yardım isteseler ben de aynı resmiyette takılırım muhtemelen. İşte böyle böyle aile birliği yok oluyor insanlar yalnizlasiyor bence.
Annenizi yargılamayın geçmiş için onun şartları yaşadıkları ile günümüzün imkanları bir değil ama şu anda bu kadar ilgisiz davranması bence çok can acıtıcı. Yazdıklarımı baştan okudum size yardımcı olabilecek bir çözüm yolu sunamamisim, üzgünüm ama sadece sizi çok iyi anladığımı bilin istedim.
 
Öncelikle diğer konularınızı unuttuysanız hatırlatalım: https://www.kadinlarkulubu.com/search/20816326/

2 tane çocugum var. çocuklarımdan biri 7 aylık.

Kafamı kaldıramıyordum ve 5 yaşında bir çocuk vardı yanımda.

15 aylık bir kızım var.

Kaba hesapla kızınız, ikinci çocuğunuz doğduğunda 6,5 yaşında oluyor. Neden 5 yaşında dediniz ki? İkisi arasında ciddi fark var ve yorumlar da ona göre değişir.

35 yaşında bu kadar beklenti içinde olmanız bana normal gelmedi. Uzamış lohusa sendromunda olabilir misiniz?
 
Ben sizi çok iyi anlıyorum. Ne demek istediğinizi, ne hissettiğinizi. Bir cok kisiye göre farkli düşünüyorum ben. Bence aile olmak çok farklı birsey. Kimin neye ihtiyacı varsa herkes el birliği ile koşa koşa yardım etmeli, destek olmalı. Cocuk dogurursun onlarami güvenip yaptın. Maddi olarak dara düşersin herkes kendi ayakları üzerinde durmalı ... bla bla bla... bence aile olmak bu demek değil. Doğurduğum çocuğa kendimde bakabilirim ama kaç yaşına gelirsek gelelim annemin manevi desteğini arkamda hissetmek isteyedebilirim. İstersen 35 değil 50 yaşında ol. Anne hatta anneanne de olsa bir kadın bir noktada da evlat. Neden bunu kendimize çok görüyoruz, neden birazda olsa nazlanip kapris yapmayı kendimize layık görmüyoruz. Bende 34 yaşındayım. Annem memleketten gelip sabah kızlarım erken uyandığında kızım sen uyu ben çocuklara bakarım dediğinde uyuduğum huzurlu uykuyu hiç bir zaman uyumamisimdir. Her ihtiyacım olduğunda koşan bir ailem var çok şükür ama bende aynı şekilde iki elim kanda olsa giderim ailem için ama eşimin ailesi öyle değil. Bir ara çok zor durumda kaldım kızların bakıcıları ile ilgili sadece 15 gun idare edin dedim. Herkes doğurduğu çocuğa bakacak dediler. Farklı sehirdelerdi isteseler gelebilirlerdi. Hiç önemli değil ama simdi onlarin bir derdi olsa benden yardım isteseler ben de aynı resmiyette takılırım muhtemelen. İşte böyle böyle aile birliği yok oluyor insanlar yalnizlasiyor bence.
Annenizi yargılamayın geçmiş için onun şartları yaşadıkları ile günümüzün imkanları bir değil ama şu anda bu kadar ilgisiz davranması bence çok can acıtıcı. Yazdıklarımı baştan okudum size yardımcı olabilecek bir çözüm yolu sunamamisim, üzgünüm ama sadece sizi çok iyi anladığımı bilin istedim.
Inanin anlaşılmış olmak bile yetti. Icimi dokmustum sadece. Aklima geleni yazdim öyle.
 
Öncelikle diğer konularınızı unuttuysanız hatırlatalım: https://www.kadinlarkulubu.com/search/20816326/







Kaba hesapla kızınız, ikinci çocuğunuz doğduğunda 6,5 yaşında oluyor. Neden 5 yaşında dediniz ki? İkisi arasında ciddi fark var ve yorumlar da ona göre değişir.

35 yaşında bu kadar beklenti içinde olmanız bana normal gelmedi. Uzamış lohusa sendromunda olabilir misiniz?
Linke tıklayınca birsye açılmıyor. Kizim suan 6.5 yasinda hamileyken 5 yas 4 aylik falandi. Takildiginiz konu cok hosuma gitti.
 
Bence fazla beklenti içinde değilsiniz. İnsanın yaşı kaç olursa olsun arkasında duracak bir anneye aileye ihtiyaç duyuyor. Ben annemi 14 yaşımda kaybettim.Hala her mutlu olduğumda ya da zorda kaldığımda eksikliğini hissediyorum. Geçen gün hastaneye gittim ciddi olduğunu düşündüğüm bir sebepten, bir başıma orada olmak, anne gibi candan bir desteğin yokluğunu çok fazla hissettim. Sizin anneniz hayatta elbette zor zamanda yanınızda destek olsun isteyeceksiniz. Ama yapacak bir şey yok, onlara ihtiyaç duymamaya çalışın. Çünkü zaten hayal kırıklığı yaşatıyorlar.
 
Linke tıklayınca birsye açılmıyor. Kizim suan 6.5 yasinda hamileyken 5 yas 4 aylik falandi. Takildiginiz konu cok hosuma gitti.
Nasrettin hocanın uzun konuşanı kısa dinlemesi gibi yaptım, uzun yazınızı kısa okudum.

Nihayetinde fikrim aynı, 35 yaşında kadınsınız, hayatta kimseden beklentiniz olmasın.
He bir de, kardeşinizi kıskanmayın.
 
Yazılmış zaten ama bu tip aileler çok var. Evlat ayıranlar da genelde ilk çocuklara çektiriyorlar, kırmızı halılar sonrakilere seriliyor. Eskileri düşünüp durmayın. Moral bozmaktan başka bir işe yaramaz. Anneniz adına pek bir beklentiniz olmasın. Karakteri çok zor değişir. Belki konuşulursa etki eder.

Kardeşiniz de benzer kafada olabilir ya da düşüncesizdir. Belki de sizin onu kıskandığınızı düşündüğünden soğuktur. O sormadıysa da siz yine sorun. Kendisi anne olunca belki sizi de anlar. Anlamazsa da siz yapmanız gerekeni yapmış olursunuz. Kendileri utansınlar.
 
Ben diğer arkadaşların yorumlarına katılmıyorum. Herkesin travmaları var, annenize sorsanız o neler neler anlatır demiş biri. Ee yani ne yapalım travmaları var bunların da deyip kenara geçip bizde de travma oluşturmalarını mı bekleyelim? 35 yaşındaki bir insan bu kadar beklentide olmaz yazmışlar. İnsan her zaman beklentiye girer. Çocuk onlara güvenip yapılmıyor evet ama insan manevi olarak annesinin desteğini istiyor. Eminim ki kardeşinize birçok defa siz bakmışsınızdır, annelik yapmak zorunda kalmışsınızdır. Bari bunların hatrına az destek olsalarmış.
Kıskanmak fırti bir duygudur. Kardeşinizi aileniz bariz bir şekilde kayırmış. Bu durumda çoğu insan aynı tepkiyi gösterir, aynı duyguları hissederdi. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Bu çocuğu kıskanmaya teşvik etmektir zaten.
Üzülerek söylüyorum ki aileniz hayatınızın mihenk taşlarında yanlışlık yapmış. Küçük, kapanabilir dönüm noktaları değil. Dershaneye yollamaları geleceğinize mal olacak bir olay.
Başınızı kapatmaları sosyal hayatınızı kökünden değiştirecek bir olay.
En ihtiyacınız olan zamanda yanınızda olmamaları büyük bir hata.
Şimdi yapmanız gereken çok az seçenek kalıyor. Hesaplaşmanızı öbür tarafa bırakmayın. Alın ailenizi karşınıza anlatın sorunları, hislerinizi. Kopuyorsa bağlanırınız bırakın kopsun. Bu sekilde zaten çok kırılmışsınız. Daha ne kadar kırılabilirsiniz ki? Belki de farkında değilerdir hatalarının. Siz anlatınca düzeltme imkanı bulurlar. Allah içinize ferahlık versin inşallah.
 
iyi günler. Aslında eski uyelerdenim ama hiç konu açmışlıgım yoktu. bugün tamamen doldugumu hissettim ve içimdekileri buraya dkmeye karar verdim. normalde duygularını ifade edebilen biri olmadıgım için hep susup içime atmayı tercih etmişimdir. muhtemeln yazdıklarım uzun ve karışık olacak okumayabilirsiniz. okuyan olursa şimdiden teşekkürler.Hatırlatma yapayım ikizler burcuyum ve özelliklerini sonuna kadar taşıyorum.

Konunun başlangıcı çocuklugum sanırım. Hayatımın hiçbir döneminde annem tarafından gerçekten sevildiğimi hissetmedim. babam uzun yol şöförüydü hayatımızın 20 yılında belki yanımızda yoktu. ayda bir iki ayda bir gelirdi eve. Evet annem belki bizi yalnız büyüttü ama bizde zor çocuklar değildik. en küçük kardeşim engelliydi vaktinin çogunu o aldı belki ondan ama sevgisini hissettirmemesine bahane değildi diye düşünüyorum. Kendi halimde büyüdüm ben. Ödevin varmı diye soran olmadı. sorumlulugumu alıp kendi ödevimi kendim yapardım. Okula tek başıma kendim gidip gelirdim. çok fazla arkadaşımda yoktu ama kötü biride değildim kendi halimde takılırdım. Günün nasıl geçti diye soran olmadı mesela bana. Sahip olmak istediğim birçok şeyede sahip olamadım ben. Ailemin durumu iyi değil olmasada olur dedim vazgeçtim kendi kendime. çok fazla kıyafetimde yoktu mesela. Bazılarınız bilir eskiden baskasının getirdikleriyle büyürdük biri birşey getirince sevinirdik.

çok fazla samimi olamadık annemle. Anlaşıldıgımı sevildiğimi önemsendiğimi hiç düşünmedim. Birbirinizi ne kadar tanıyorsunuz soruları sorulsa hiçbirini bilemeyiz muhtemelen. en büyük kırgınlıgım ' anne niye beni kapattın da kardeşimin başı açık?' diye sorduğumda 'Ne bilim onun hayatı kurtulsun diye' cevabı almamla başladı sanırım. Gerçi benim başımıda elalem ne der diye kapattırmıştı o ayrı konu. Liseden mezun oldugumda össye girmek istiyorum ama matematikde destege ihtiyacım var beni en azından sadece matematık dersi alacagım bir dersaneye gönderin dedim. ' dersaneye giden kazanıyor mu sanki' diye bir cevap aldım ama bilin bakalım kimin için lise 3ün yaz tatilinde dersane aranmaya başladı. kendi kardeşini kıskanıyorsun diyenler olabiir. evet kıskanıyorda olabilirim. Onun hayatıyla benim hayatımın arasına daglar kadar fark var. benim yaşamak isteyipde yaşayamadıgım onun fazla fazla yaşadıgı bir sürüşey var. neden ben değilde o hep merak ettim.

Günümüze gelecek olursak şuan 35 yaşındayım. 2 tane çocugum var. çocuklarımdan biri 7 aylık. hamileliğim çok zor geçer benim. Evet bir düşük riskim olmaz ama bulantı ve nerden geldiği belli olmayan halsizlik beni benden alır. ilk çocuguma hamileyken tek başımaydım bir şekilde halletmiştim. İkincide dahada zorlandım. Evde ilgi bekleyen bir çocuk daha vardı çünkü. eşim sağolsun çok yardımcı oldu. ev işlerini yaptı yemek yaptı bir şekilde o zamanları geçirdik. Derdim yemek aş değil zaten. Kafamı kaldıramıyordum ve 5 yaşında bir çocuk vardı yanımda. Tek başına yapabileceği şeyleri yaptı oda telefon tabiki. birşey diyemedim çünkü benden hayır yoktu. Oynarken arayanları meşgule atıyordu bende halim olursa dönüş yapıyordum olmazsa aramıyordum. Yalan yok hamileliğim boyunca ilgiye ihtiyacı olan benim diye düşünüyordum. kızımın aramaları meşgule atması annemin işine geldi aradım meşgule atmadı dönmedi ben napayım oldu. ama 9 ay boyunca 1 kere kapımı çalmışlıgı yok annemin. tamam engelli çocugun var ama bende senin çocugunum bir kere bile gelemedin mi?

Dogum için hastaneye gideceğim gün babam bizdeydi. gece kızımın yanında o kaldı. eşim hastanede bekledi. ertesi gün dogum yaptım. Hamileyken kan sulandırıcı kullandıgım için baya yorucu bir doğum gerçekleştirdim. Hastaneden çıktıgım gün kardeşim ve eşide geldi. eşim geldi hastaneden hep beraber çıktık. eve geldiğimizde kardşimle eşi yemek yaptı onu yedik. Babam yemek yer yemez gitti. sonrada kardeşimler gitti. Ertesi gün kardeşim eşiyle annemi alıp getirdi. Bebegi gördü. Ama sadece gördü. Nasılsınız yok. Dogum nasıldı yok. biz soruyoruz bişeyler cevap hep ben evdeyim oluyor. Ben çok kımıldayamıyorum eşim kalktı meyve falan getirdi. yemem dedi. 2-3 saat sonrada gitti. Ondan beride birdaha gelmedi bize.

15 tatilin ikinci haftası annemlere gittik. Tatili orda bitirelim dedik. ikinci hafta gitmemizin sebebide kızım okuldan covit kaptıysa o güne kadar belli olur diye. gittikden 2 gün sonra annemle babam hastayız dedi. 2 gün sonrada oglum hastalık belirtisi gösterdi 2 gün sonundada düşmeyen ateşle sabahladık cuma ggünü apar topar eve döndük. bizi babam getirdi ben eşimle oglumu acile götürdügümde kızımın yanında kaldı. oglumun durumu baya kötüydü zaten 7 aylık direk yatış veriler. tedbir amaçlı test alındı ertesi gün sonuç pozitifti. Doktor dediki burda kovit hastalarına bakmıyoruz sizi takip edelim duruma göre evden tedavi edelim yada sehir hastanesine sevk ederiz. bende annemi aradım kızı size yollasam bakabilecek durumdamısın. bizim ne olacagımız belli değil diye. tamam dedi. onun lafıyla gönderdim. sonra kerdeşimden şöyle bir mesaj aldım annemde babamda hasta sen niye birde kızını gönderdin. o halimle birde durum açıklamaya çalıştım anneme sordum o kabul etti bizim durum bu diye. babam eve gider gitmez kızı bırakıp test verip kendini odaya kapatmış öbürlerine bulaşmasın diye! bulaşan bulaştı ama neyse. bende eşimi aradım babam hastamıydı sana bişey dedimi bana böyle böyle dediler diye. oda yok dedi. oda annemi aramış hastanedeki kıza niye öyle diyor diye. Annemde diyiversin ne olacak demiş. ve eşim patlamış niye üvey evlat muamelesi yapıyorsunuz ona. hamileyken bir kere gelip gitmedinzi bir desteğiniz yok diye. annem beni o gün aradı açmadım. O günden beri birdahada aramadı zaten. ertesi gün hastaneden çıktık 1 hafta evde hava aldı 2 günde bir hastaneye kontrole götürdük. bir şekilde atlattık o günleri. Kardeşim bir gün mesaj attı annemle konuştum iyilermiş diye. bende sadece 'iyi' dedim. sen nasılsın demedi oğlan nasıl demedi. ama birdaha oda yazmadı bende yazmadım aramadım.

Kardeşim hamile merak ediyorum ama kırgınım. O aramadıgı için bende aramıyorum kopup gittik sanırım. böyle kalır mı yoksa bir gün bir şekilde biri digerini ararmı bilmiyorum. dediğim gibi uzun oldu atladıgım şeyler oldu. unuttuklarım oldu. uzun oldu kusura bakmayın içimi dökmem lazım dı. okuyanlara teşekkür ediyorum.
Aileniz böyle. Değiştirme şansınız yok. Sizi en az üzecekleri bir konumda kalın.
 
Ben diğer arkadaşların yorumlarına katılmıyorum. Herkesin travmaları var, annenize sorsanız o neler neler anlatır demiş biri. Ee yani ne yapalım travmaları var bunların da deyip kenara geçip bizde de travma oluşturmalarını mı bekleyelim? 35 yaşındaki bir insan bu kadar beklentide olmaz yazmışlar. İnsan her zaman beklentiye girer. Çocuk onlara güvenip yapılmıyor evet ama insan manevi olarak annesinin desteğini istiyor. Eminim ki kardeşinize birçok defa siz bakmışsınızdır, annelik yapmak zorunda kalmışsınızdır. Bari bunların hatrına az destek olsalarmış.
Kıskanmak fırti bir duygudur. Kardeşinizi aileniz bariz bir şekilde kayırmış. Bu durumda çoğu insan aynı tepkiyi gösterir, aynı duyguları hissederdi. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Bu çocuğu kıskanmaya teşvik etmektir zaten.
Üzülerek söylüyorum ki aileniz hayatınızın mihenk taşlarında yanlışlık yapmış. Küçük, kapanabilir dönüm noktaları değil. Dershaneye yollamaları geleceğinize mal olacak bir olay.
Başınızı kapatmaları sosyal hayatınızı kökünden değiştirecek bir olay.
En ihtiyacınız olan zamanda yanınızda olmamaları büyük bir hata.
Şimdi yapmanız gereken çok az seçenek kalıyor. Hesaplaşmanızı öbür tarafa bırakmayın. Alın ailenizi karşınıza anlatın sorunları, hislerinizi. Kopuyorsa bağlanırınız bırakın kopsun. Bu sekilde zaten çok kırılmışsınız. Daha ne kadar kırılabilirsiniz ki? Belki de farkında değilerdir hatalarının. Siz anlatınca düzeltme imkanı bulurlar. Allah içinize ferahlık versin inşallah.
Beni gercekten anlamissiniz cok tesekkur ederim.
 
Bir arkadaşımı hatırladım siz anlatınca. Annesinin arkadaşımı sevmeme nedeni 7 aylık doğması ve etrafın ona sen bu çocuğu yaptın da evlendin demesiymiş. Annesi bütün hıncını kızından almış. Erken yaşta baş kapatma, hizmetçi gibi kullanma, beceriksiz diyerek psikolojik baskılar neler neler. Diğer iki kız kardeşine bu yaptıklarını yapmamış. Arkadaşım annesiyle aynı şehirde yaşıyor annesi gelmemek, gitmemek için bahane uyduruyormuş. Diğer kızı şehir dışında sürekli ona gider dururmuş.

Böyle olmasa da benim annemde de vardı bu. Aynı baş kapatma zorlamaları, liseden sonra üni yok çalışın demeleri. En küçük kardeşime ise kesinlikle karışılmıyor :)
 
X