Merhaba KK, sitedeki ilk konumu okumaktasınız.
26 yaşındayım. Ablam adliyede,
savcılık kaleminde zabıt katibi olarak çalışıyor. Meslekte 10. yılı. 2 yıl önce, yeni atanan bir savcıyla birlikte çalışmaya başladılar. 2 yıldır savcısının ne kadar iyi olduğunu, nasıl iyi iş yaptığını, öncekilere benzemediğini anlatıyor. Diğer personel de çok memnunmuş, adam zaten
tam emin değilim ne olduğuna ama bir sınavda birinci olmuş ve buraya atanmayı kendi seçmiş, hatta kendine yazık etti avukat olsa köşeyi dönerdi şimdiye falan diye konuşuyolarmış, ablam anlattı. Eh bekârmış, onu da ilave etti sjsj.
Yalan yok, ilgimi çekmedi değil ama geçen hafta ablamın yanına adliyeye giderken asla aklımda savcı beyi görürüm gibi bir düşünce yoktu.
Sonuç: 40 dk kadar odasındaydım, çaylar içildi, annesi kek yapmış sjsjs ikramlar yenildi, tabii ablam da yanımdaydı ve kesinlikle anlattığı kadar var ya
.
Özetle müthiş bir beyefendilik, on numara bir hitabet, çocuğun kültür ve görgüsünü şap diye anlayacağınız cümleler; ağzı kulaklarında dinleyen ben...
Tanımadığım birinin yanında, bunca resmiyetin içinde bu kadar rahat hissedebilmek çok tuhaf geldi.
Sadede gelecek olursak hanımlar, ben bir parça vuruldum bu beye. Ablamın ağzını yokladığım kadarıyla normalde her gelene böyle değilmiş, anca samimi arkadaşlarıyla sohbet muhabbet oluyormuş, şansıma adli tatil olduğu için iş yokmuş. Başka bazı şeyler de biliyorum hakkında ama uzatmayayım soruyu.
(Soru başlığına "âmir" yazmamın sebebi "Savcının mesleğine mi âşık oldun?" tepkilerini önlemek. Hiçbir ilgisi yok, makam odasında değil de çay bahçesinde tanışsaydık, adamın savcı olduğunu da bilmeseydim bile şu an bu konuyu açmıştım. Ablamın işi gereği tanışmamız kolaylaştı sadece. Ayrıca güzel bir mesleği olması her zaman artı puandır.)
Şimdi bu dostunuz ne yapsın, ne etsin?