ASİTLENME NE DEMEK, NELERE YOL AÇIYOR
Vücudumuz kendini temizlemeye programlanmış bi mekanizmaya sahip. Doğumdan ölene dek bu sistem çalışmaya devam ediyor. Ama temizleme kapasitesi belli. Aldığımız gıdalarla, içtiğimiz sıvılarla aldığımız asitler vücudun kendini temizleme kapasitesinin üstüne çıkınca vücutta asitlenme başlıyor. Asitlenme bazı hayati organlar için büyük tehlike (özellikle damarlar için, bu yüzden kandaki asit seviyesi asla şaşmıyor) oluşturuyor. Bu tehlikenin önlenmesi için mekanizma asitleri şekerle birleştirerek yağ hücreleriyle sarıp sarmalayıp paketliyo. Bunu yapma nedeni, o asitlerin hücrelere, dokulara zarar vermesini önlemek. Yağla sarılan asit ve şeker tregliserid- yağ hücrelerinin hacminin büyümesine sebep oluyo. Yağ hücreleri sayı olarak çoğalan hücreler değil. Sayıları sabit kalırken hacim olarak genişleyip büyümeye müsait hücreler olduğu için içine aldığı her asit ve şekerle birlikte yağlanmamız artıyo. Vücut bu asiti ve şekeri temizleyebilmek için sadece yağ hücrelerini kullanmıyor. Kemik ve kaslarımızdaki magnezyumu, kalsiyumu çalıp kullanmaya başlıyo. Bu durum yıllar içinde artarak devam ediyo. Asitli beslenmenin sonuçları:
- KİLO ALIMI, ÖZELLİKLE GÖBEK VE BASEN YAĞLANMASI
- İNSÜLİN DİRENCİ
- HER TÜR KANSER
- KARACİĞER-PANKREAS HASTALIKLARI
- KALP HASTALIKLARI
- BÖBREK TAŞLARI
- SPACTİK KOLON BAŞTA OLMAK ÜZERE Bİ ÇOK BARSAK HASTALIĞI
- REFLÜ VS MİDE HASTALIKLARI
- CİLT YAŞLANMASI
- DİŞ ÇÜRÜKLERİ, DİŞ ETİ ÇEKİLMELERİ
- FİBROMİYALJİ GİBİ KAS HASTALIKLARI
- KAS KEMİK ERİMESİ
Aslında daha bi çok hastalık ASİTLENMEye bağlı olarak ortaya çıkıyo.
ALKALİ NE DEMEK, NELER YAPIYO
Alkali asiti nötr hale getirir. Gıdalar ve içeceklerle aldığımız alkali miktarı asitle eşit miktardaysa asit vücut tarafından depolanmadan idrar, ter, dışkı, tükürük gibi yollarla atılır.
Asit alkaliden fazlaysa vücut asiti atmak için bir çok sistemi çok yorar, yukarıdaki hastalıkların temeli atılır. Bi yandan da atılamayan asit yağların içinde depolanır. Ve kilo alımı başlar.
Alkali asitten fazlaysa yenerek alınan asitler vücuttan kolayca atıldığı gibi yağların içinde hapsedilmiş olan asit-şeker birleşimi açığa çıkıp onlar da atılır. Bunun sonucunda yağ hücreleri küçülüp eski boyutuna yani sağlıklı ve fit bi vücutta olması gereken boyuta iner. Dolayısıyla hem kilo veririz, hem de cilt elastikiyeti artar ve sıkılaşırız.
Vücudumuz kendini temizlemeye programlanmış bi mekanizmaya sahip. Doğumdan ölene dek bu sistem çalışmaya devam ediyor. Ama temizleme kapasitesi belli. Aldığımız gıdalarla, içtiğimiz sıvılarla aldığımız asitler vücudun kendini temizleme kapasitesinin üstüne çıkınca vücutta asitlenme başlıyor. Asitlenme bazı hayati organlar için büyük tehlike (özellikle damarlar için, bu yüzden kandaki asit seviyesi asla şaşmıyor) oluşturuyor. Bu tehlikenin önlenmesi için mekanizma asitleri şekerle birleştirerek yağ hücreleriyle sarıp sarmalayıp paketliyo. Bunu yapma nedeni, o asitlerin hücrelere, dokulara zarar vermesini önlemek. Yağla sarılan asit ve şeker tregliserid- yağ hücrelerinin hacminin büyümesine sebep oluyo. Yağ hücreleri sayı olarak çoğalan hücreler değil. Sayıları sabit kalırken hacim olarak genişleyip büyümeye müsait hücreler olduğu için içine aldığı her asit ve şekerle birlikte yağlanmamız artıyo. Vücut bu asiti ve şekeri temizleyebilmek için sadece yağ hücrelerini kullanmıyor. Kemik ve kaslarımızdaki magnezyumu, kalsiyumu çalıp kullanmaya başlıyo. Bu durum yıllar içinde artarak devam ediyo. Asitli beslenmenin sonuçları:
- KİLO ALIMI, ÖZELLİKLE GÖBEK VE BASEN YAĞLANMASI
- İNSÜLİN DİRENCİ
- HER TÜR KANSER
- KARACİĞER-PANKREAS HASTALIKLARI
- KALP HASTALIKLARI
- BÖBREK TAŞLARI
- SPACTİK KOLON BAŞTA OLMAK ÜZERE Bİ ÇOK BARSAK HASTALIĞI
- REFLÜ VS MİDE HASTALIKLARI
- CİLT YAŞLANMASI
- DİŞ ÇÜRÜKLERİ, DİŞ ETİ ÇEKİLMELERİ
- FİBROMİYALJİ GİBİ KAS HASTALIKLARI
- KAS KEMİK ERİMESİ
Aslında daha bi çok hastalık ASİTLENMEye bağlı olarak ortaya çıkıyo.
ALKALİ NE DEMEK, NELER YAPIYO
Alkali asiti nötr hale getirir. Gıdalar ve içeceklerle aldığımız alkali miktarı asitle eşit miktardaysa asit vücut tarafından depolanmadan idrar, ter, dışkı, tükürük gibi yollarla atılır.
Asit alkaliden fazlaysa vücut asiti atmak için bir çok sistemi çok yorar, yukarıdaki hastalıkların temeli atılır. Bi yandan da atılamayan asit yağların içinde depolanır. Ve kilo alımı başlar.
Alkali asitten fazlaysa yenerek alınan asitler vücuttan kolayca atıldığı gibi yağların içinde hapsedilmiş olan asit-şeker birleşimi açığa çıkıp onlar da atılır. Bunun sonucunda yağ hücreleri küçülüp eski boyutuna yani sağlıklı ve fit bi vücutta olması gereken boyuta iner. Dolayısıyla hem kilo veririz, hem de cilt elastikiyeti artar ve sıkılaşırız.