6 aylık evliyim ve boşanıyorum

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bugün bu yorumu başka bir konuya daha yazdım. Bence gidin eşinize teşekkür edin sizi boşadığı için. Yoksa siz kendi iradenizle boşanmaz size hiç değer verilmeyen bu evliliği inatla sürdürürdünüz. Üzgünüm ama siz bu evlilikte kendinize değer vermemişsiniz. Siz kendinize saygı göstermezseniz bir başkası hiç göstermez
 
Yıllarca kendine emek vermişsin, ailen seni başkasına ne zorluklarla getirmiş , kendini haddini bilmeyen bir erkek için değer mi gururunu hiçe saymak , değer mi hayatını çöp yapmaya. ??

Yüzde yüz haklıyken , Sen boşanman gerekirken, o boşanma resti çekiyor, Sonra af dileyen yine sen oluyorsun.

Babana terbiyesizlik yapıyor, gelip seni alıp ,gönlünü alıp evinize getirecekler baban o eve bırakıyor seni.

Ne yaptıysan kendine sen yapmışsın.

Ve hala gidip özür dileyip , Yine yeniden diyecek halde gibisin.

Seni bu kadar değersiz yapan ne , Neden kıymet vermiyorsun hayatına ?
 
bak guzel kardesim bu adam narsist. laf olsun diye demiyorum. ac oku netten. ve cokca yansitma yapmis. kendi yaptiklarini sen yapiyosun gibi gostermis. aileden birilerinden gunahlarini almiyim ama cok yanlis sekilde akıl almış. fakat bunu anlık ve olaylar uzerinden dusunme. boyle yetismis dusunce tarzi bu. seni secme sebebi zaten sessiz sakin alttan alan bi yapida olman. uzgunum ama seni sevmiyor. normal dusunursen sende onu sevmiyosun. sevdigini saniyosun.normal bi insan boyle birini sevemez cunku. benim ne sucum var diyosun ya bi sucun yok. tek suçun adam bu kadar cirkinlesmisken o eve geri donmen olmus. asla ama asla duzelmez. cocugun olsa elinden alir seni oyle kapiya atar. asla mutlu olamazsin. yasin gencken sakin kendini yakma. bi uzmandan online da olsa terapi al. iliski koclari var sosyal medyada onlarin yazilarini oku. ve lutfen kendine deger ver. sen kendine deger vermiyosun ki adamda versin. boyle gidee ikinciye ayni tipi bulursun. mutlaka degismen lazim. sureklide kimseye alttan alma. karsilikli degilse bu alttan alma isi kullanilirsin. kendine layik sana hak ettigin degeri veren biri elbet karsina cikar. kendine de ailene de bunu yapma hic uzulme.
 
O adamın hala nesini seviyorsunuz anlayamadım?? Göbek bağını ayıramamış daha ailesinden..Ayrıca size aşık değil ve şu an kafasındaki kriterlere uymadığınızdan sizden ayrılmak istiyor. Ona hiçbir şeyi olmayan,muhtaç biri lazım ki tüm bu saçmasapan isteklerine (aile ile beraber yaşamak,günde 40 saat konuşmak gibi) boyun eğsin.Allah kimseyi de böyle insanlara muhtaç etmesin.

Çok şanslısınız.Çocuk da yokken kurtuluyorsunuz.Ne kadar şükretseniz az..Lütfen ne ailenizi ne de kendinizi daha fazla küçük düşürmeyin, kesin atın.Tek başınıza yapamıyorsanız terapi alın.
 
ıyy ailesinden ayrı bir birey olmayan pis parazit ,aynı eve gideceksin seni köle gibi çalıştıtıp üzerine bir ton tripti naz dı çekeceksin öyle mi? ayrıca kp nasıl sana bağırır çağırır ,ya yapmayın şunu kızlar Allah aşkına evlenince ikinci sınıf insan olmuyorsunuz ne olur ya yuvam bozulmasın diye seviyorum diye herşeye evet demeyin ya iyi niyetli olabilirsin ama karşında bunu anlayacak adam yok ,neyine ağlıyorsun hadi ağladın diyelim kocan olacak kişi böyle sebeplerden senden ayrılıyor nasıl seviyorum diyorsun kuzum kendine gel lütfen ya
 
Çok üzüldüm 🙁 keşke aile yapısını filan iyice araştırsaydınız, herşeyini kabullenip alttan almasaydınız. Belki kendini daha erken belli ederdi. Ama geç değil. Boşanın gitsin. Eminim karşınıza çok daha iyi insanlar çıkar
 
Eskı gunlerı ozluyorum derken?
Sevılmemeyı ozleyen bırını ılkkez goruyorum hayatımda mutlaka psikolojık destek alın.

Embesıl kocandan da Allah razı olsun bosanıp hayatını kurtaracak senın.
Yoksa omur boyu cekerdın bu adamı.

En cok ailene ve seni evine bırakan babana uzuldum.
 
Son düzenleme:
Bir şeyi merak ediyorum konu sahibi, gerçekten merakımdan soruyorum. Bekar olan bana yardım amaçlı cevaplarsanız sevinirim.

Eşiniz şimdi gelip dese ki, ben seni seviyorum çocuk olursa vs ailemin yanına taşınma yok, benim ailemle de kendi annenle olduğu gibi üç günde bir görüş yeter. Barışır mısınız?
 
Neden kendinize öz saygınız hiç yok?
Niye kendinizi hiç sevmiyorsunuz?
Adamın kulu kölesi olmuşsunuz.
Sahip köle ilişkisine dönmüş evlilik..

Babanız bu sorunları bile bile tekrar eşinize gitmenize nasıl yardım etti?
Benim eşim bunu kızımıza yapsa şerrimden kurtulmazdı.
Kızımızın bizden nefret edeceğini bile bile bu duruma karşı olurdum.
Bir psikiyatriste gitmeniz lazım.
Kendinizi hiç sevmiyorsunuz.
Bu normal değil.

Destek alın.
 
Kim olursa olsun ailene saygı duymuyorsa yol ver gitsin kendi ailesi ne saygı bekleyen önce kendi saygı gösterecek ailene çok üzüldüm böyle biri için de ağlayıp özledim diye sızlanma o sana hiç deger vermemiş sende sil gitsin kurtuldugun için sevin bence hiç kimse ailenden ve senden değerli değil dir
 
Sen çok taviz vermişsin canım
Eşin olacak kişi de avrupai değil bedavacı
Yerinde olsan arar söyleyemediğim herşeyi söyler sayar döver kapatırım teli suratına gereksiz insanlar
Ezik durma canım mutlu ol mutlu olduğunu onada göster tek sevindiğim şey cocugunuzun olmayışı birde öküz kocanızdan boşanıyor olmanız kimse bulunmaz hint kumaşı değil ama sen onu hint kumaşı yapmışsın ve çok hissettirmişsin
 
Neden kendinize öz saygınız hiç yok?
Niye kendinizi hiç sevmiyorsunuz?
Adamın kulu kölesi olmuşsunuz.
Sahip köle ilişkisine dönmüş evlilik..

Babanız bu sorunları bile bile tekrar eşinize gitmenize nasıl yardım etti?
Benim eşim bunu kızımıza yapsa şerrimden kurtulmazdı.
Kızımızın bizden nefret edeceğini bile bile bu duruma karşı olurdum.
Bir psikiyatriste gitmeniz lazım.
Kendinizi hiç sevmiyorsunuz.
Bu normal değil.

Destek alın.
Baba neyapsin gitme desede gidecek biliyor ki en azından ben götüreyim demiştir. Adam av tuttum diyor kendisi koşa koşa gidiyor birazcık mantıklı düşünen yok rest çekmesini bilmessen ne gurur kalır nede onur
 
Merhabalar. 25 yaşındayım ve eşimle iki yıllık birlikteliğin ardından altı ay önce severek evlendik. Eşim tek çocuk, ben üç kardeşim. üniversitede tanıştık ve görüşmeye başladık. Eşim flört döneminde bana düşkündü güzel sözler söylerdi, hediyeler alırdı, beni beğendiğini ve sevdiğini hissettirirdi. Biraz dediğim dedikti ama ben hep alttan aldığımdan önemli sorunlar yaşamadık. Düğün kararı verilip hazırlıklara başlamamızla eşim değişmeye başladı. Her şeyi ikimiz yapalım, aileleri karıştırmayalım, avrupai olsun diye tutturdu. Annemin bana hazırladığı çeyizlere laf etti. Annemle bir gün dışardayken yol üstünde bir düğün salonu vardı.internette görüp beğenmiştim. Anneme oraya gidelim mi dedim yanından geçiyorduk zaten. Gittik ve ben çok beğendim. Daha sonra eşimi götürdüm o da beğendi ve tuttuk. Ama o benim oraya annemle gitmemden çok rahatsız oldu ve başıma kaktı. Bunun gibi ufak şeyleri sorun etti. Kendisi beni bekarken oturduğu evine gelin olarak getirebileceğini, yeni eşya alamayacağını, imkânlarının şu an için buna müsait olduğunu söyledi. Ben ve ailem kabul ettik, mutlu olmak eşyadan daha önemli dedik. Bir kere bile lafını edip onu üzmemeye çalıştık. Neyse evlendik. Eşimin ailesi şehir dışında yaşıyor. Bizi her gün günde üç kere her biri 15-20 şer dakikalık olacak şekilde görüntülü aramaya başladılar. Ve bana "biz normalde oğlumuzu zırt pırt ararız ama yeni evlisiniz diye seyrek arıyoruz" dediler. Her gün bir saat kayınvalidem ve kayınpederim ile görüntülü konuşmak beni sıkıyordu. Güler yüzlü olup konuşmaya çalışsam da bir süre sonra modum düşüyordu. Kendi ailemle de telefonda hal hatır sorarız, farklı bir şey olmuşsa onu konuşuruz ve kapatırız. Ama eşimin ailesi her gün eski hatıralardan, eşimin çocukluğundan, çaydanlığın sapından, kekin içindeki sütten ne bilim her şeyden konuşuyorlar. Bazen bu konuşmalar iki saate uzuyor. 1-2 aylık evliyken Eşim benim telefonda onlar gibi konuşmadığımdan, surat yaptığımdan şikayet etti. Onların bana çok değer verdiğini ama benim bu değeri hak etmediğimi, bencil olduğumu söyledi. Ben de ona konuşmaların çok uzun sürdüğünü, buna alışık olmadığımı, zamanla alışacağımı söyledim. Sen istediğin kadar konuş, ben daha az konuşsam ne olur dedim. O bunu kabul etmedi, ailesine saygısızlık ve onları dışlamak olarak algıladı. Tüm bunlar olurken benim anneme, kardeşime, akrabalarıma kusurlar buldu, onların arkalarından konuştu. Benimse ona dediğim şey " sevmek zorunda değilsin ama bana bunları söylemen beni üzüyor ", tabi ki de bu ona hiçbir şey ifade etmedi. Annemin aldığı çeyizleri beğenmeyip her seferinde yenisini almayı teklif etti. Meyve bıçağı almamış annem, onu söyleyip durdu. Bunlara kırıldığımı söylediğimde beni annecilikle suçladı. Annemi onun önüne geçirdiğimi söyledi. Dört aylık evliyken yine ailesine karşı yeterince sevgi dolu olmadığım için ayrılalım dedi. Ben yapı olarak daha sessiz, içine kapanık biriyim. Onlarla az konuşmam onları sevmediğimden değil, konuşkan biri olmadığımdan. Ki zaten kendi annemle paylaştığımdan daha fazla şeyi onlarla paylaştım. Annemle üç günde bir filan konuşurken onlarla her gün bir saat konuştum. Ayrılalım dediğinde artık ben de çok yorulduğumdan tamam dedim, valizimi topladım ve ağlayarak evden ayrıldım. Ertesi gün eşim avukatla görüşmüş ve beni aradı, böyle böyle görüştüm, bir an önce bitsin dedi. Ben de birkaç gün beklesek, ben şu an çok kötüyüm dedim. Bir hafta doldu, eşimi çok özledim ayrılık çok zor geldi. " Ben daha çok fedakarlık yapmak, daha çok emek vermek, senle yuva kurmak istiyorum, seni kaybetmek istemiyorum " vs dedim. Sadece Sen bilirsin dedi. Babam da eşim için "bir gelsin konuşalım" dedi. Eşim gelmedi, konuşacak bir şey yok dedi. Babam beni eşimle oturduğumuz eve bıraktı. Bu, babama da bana da çok ağır geldi, gururumuz incindi. Yine de babam bir şey demedi, siz mutlu olun yeter dedi. Ben de sesimi çıkarmadım ve evime döndüm. Döndükten sonra İki ay kadar elimden geleni yapmaya çalıştım, onu sevdim, şefkat gösterdim, evimi temiz düzenli tuttum, yemekler tatlılar yaptım. Ailesi ile yine her gün bir saat görüntülü konuştum. Bir gün yine aramızda bir meseleden tartıştık. Annesine söylemiş, annesi beni aradı noldu vs diye. Ben de anlattım. Annesi beni haklı buldu, biraz konuştuk vs. Akşam annesi kayınpederime anlatmış, bir de kp im beni aradı. Kp im bana bağırdı çağırdı kapattı telefonu. Ben ağlamaya başladım, neden bana böyle yapıyorsunuz, ben size ne yaptım vs dedim. (Evlenmeden önce eşim, çocuklarımız olduktan sonra ailesi ile birlikte yaşamak istediğini söylemişti. Ben de aynı evde zor olur, karşı komşu olacak şekilde daire tutsak demiştim, kabul etmemişti. Onu çok sevdiğimden bunu göze aldım ve teklifini kabul ettim. Evlendikten sonra telefonda bile güler yüzlü olmadın diye benden ayrılmaya kalktığını görünce aynı evde yaşama fikri beni iyice korkuttu. Kayınvalideme de bunu uygun bir dille anlatmaya çalışmıştım, istemediğimi söylemiştim. Kv m de biz zaten sizin yanınıza yerleşmeyi düşünmüyoruz demişti. ) Kv m bizim kavgamız üzerine eşime " X , verdiği sözden pişmanmış " demiş. Eşim bunu duyunca çılgına döndü ve benimle bu nedenle evlendiğini söyledi, o zaman ayrılalım dedi. Artık benim onun için pek bir değer ifade etmediğime iyice kanaat getirmiştim. Valizimi alıp gidecektim ama o bütün her şeyimi topladı, tek seferde git, ikinci kez gelme dedi. Tabak çanak, tencereler, yastıklar, çeyiz olarak getirdiğim ne varsa topladı ve beni ailemin evine bıraktı. Gururum çok incindi, onu çok seviyordum, ama sanırım o beni o kadar sevmiyor. Boşanma sürecindeyiz şu an, eski günlerimizi çok özlüyorum, kendimi sürekli sorguya çekiyorum nerde hata yaptım diye. Yazamadığım pek çok şey yaşandı, eşim beni hep kontrolüne almaya çalıştı, beni kafasında oluşturduğu bir şekle sokmaya, beni değiştirmeye çalıştı. Ve benim isteklerimin hiçbirini önemsemedi. Hep kendi istediği olsun istedi. Çok yorgunum, çok kırgınım, kendimi çok değersiz hissediyorum. ;(
Hala nasıl özlüyorum diyebiliyorsunuz.Bağımlı olmuşsunuz bir terapiste görünmelisiniz.Anlattığınız kadarıyla hiç hatanız yok bu yüzden olanlar hakkında kendinizi suçlamayın.Eşiniz geçinmeye gönlü yokmuş.Evlilik ona göre değilmiş belli ki.Tek çocuk olduğunu belirtmişsiniz ama bu yaptıklarının tek çocuk olmakla ilgisi yok.Bende tek çocuğum 4 sene ailemden ayrı yaşadım.2 günde bir on dakika konuşurduk.Normal değil eşinizin bu davranışları.6 ayda ve çocuk olmadan kurtulduğunuza sevinin
 
Merhabalar. 25 yaşındayım ve eşimle iki yıllık birlikteliğin ardından altı ay önce severek evlendik. Eşim tek çocuk, ben üç kardeşim. üniversitede tanıştık ve görüşmeye başladık. Eşim flört döneminde bana düşkündü güzel sözler söylerdi, hediyeler alırdı, beni beğendiğini ve sevdiğini hissettirirdi. Biraz dediğim dedikti ama ben hep alttan aldığımdan önemli sorunlar yaşamadık. Düğün kararı verilip hazırlıklara başlamamızla eşim değişmeye başladı. Her şeyi ikimiz yapalım, aileleri karıştırmayalım, avrupai olsun diye tutturdu. Annemin bana hazırladığı çeyizlere laf etti. Annemle bir gün dışardayken yol üstünde bir düğün salonu vardı.internette görüp beğenmiştim. Anneme oraya gidelim mi dedim yanından geçiyorduk zaten. Gittik ve ben çok beğendim. Daha sonra eşimi götürdüm o da beğendi ve tuttuk. Ama o benim oraya annemle gitmemden çok rahatsız oldu ve başıma kaktı. Bunun gibi ufak şeyleri sorun etti. Kendisi beni bekarken oturduğu evine gelin olarak getirebileceğini, yeni eşya alamayacağını, imkânlarının şu an için buna müsait olduğunu söyledi. Ben ve ailem kabul ettik, mutlu olmak eşyadan daha önemli dedik. Bir kere bile lafını edip onu üzmemeye çalıştık. Neyse evlendik. Eşimin ailesi şehir dışında yaşıyor. Bizi her gün günde üç kere her biri 15-20 şer dakikalık olacak şekilde görüntülü aramaya başladılar. Ve bana "biz normalde oğlumuzu zırt pırt ararız ama yeni evlisiniz diye seyrek arıyoruz" dediler. Her gün bir saat kayınvalidem ve kayınpederim ile görüntülü konuşmak beni sıkıyordu. Güler yüzlü olup konuşmaya çalışsam da bir süre sonra modum düşüyordu. Kendi ailemle de telefonda hal hatır sorarız, farklı bir şey olmuşsa onu konuşuruz ve kapatırız. Ama eşimin ailesi her gün eski hatıralardan, eşimin çocukluğundan, çaydanlığın sapından, kekin içindeki sütten ne bilim her şeyden konuşuyorlar. Bazen bu konuşmalar iki saate uzuyor. 1-2 aylık evliyken Eşim benim telefonda onlar gibi konuşmadığımdan, surat yaptığımdan şikayet etti. Onların bana çok değer verdiğini ama benim bu değeri hak etmediğimi, bencil olduğumu söyledi. Ben de ona konuşmaların çok uzun sürdüğünü, buna alışık olmadığımı, zamanla alışacağımı söyledim. Sen istediğin kadar konuş, ben daha az konuşsam ne olur dedim. O bunu kabul etmedi, ailesine saygısızlık ve onları dışlamak olarak algıladı. Tüm bunlar olurken benim anneme, kardeşime, akrabalarıma kusurlar buldu, onların arkalarından konuştu. Benimse ona dediğim şey " sevmek zorunda değilsin ama bana bunları söylemen beni üzüyor ", tabi ki de bu ona hiçbir şey ifade etmedi. Annemin aldığı çeyizleri beğenmeyip her seferinde yenisini almayı teklif etti. Meyve bıçağı almamış annem, onu söyleyip durdu. Bunlara kırıldığımı söylediğimde beni annecilikle suçladı. Annemi onun önüne geçirdiğimi söyledi. Dört aylık evliyken yine ailesine karşı yeterince sevgi dolu olmadığım için ayrılalım dedi. Ben yapı olarak daha sessiz, içine kapanık biriyim. Onlarla az konuşmam onları sevmediğimden değil, konuşkan biri olmadığımdan. Ki zaten kendi annemle paylaştığımdan daha fazla şeyi onlarla paylaştım. Annemle üç günde bir filan konuşurken onlarla her gün bir saat konuştum. Ayrılalım dediğinde artık ben de çok yorulduğumdan tamam dedim, valizimi topladım ve ağlayarak evden ayrıldım. Ertesi gün eşim avukatla görüşmüş ve beni aradı, böyle böyle görüştüm, bir an önce bitsin dedi. Ben de birkaç gün beklesek, ben şu an çok kötüyüm dedim. Bir hafta doldu, eşimi çok özledim ayrılık çok zor geldi. " Ben daha çok fedakarlık yapmak, daha çok emek vermek, senle yuva kurmak istiyorum, seni kaybetmek istemiyorum " vs dedim. Sadece Sen bilirsin dedi. Babam da eşim için "bir gelsin konuşalım" dedi. Eşim gelmedi, konuşacak bir şey yok dedi. Babam beni eşimle oturduğumuz eve bıraktı. Bu, babama da bana da çok ağır geldi, gururumuz incindi. Yine de babam bir şey demedi, siz mutlu olun yeter dedi. Ben de sesimi çıkarmadım ve evime döndüm. Döndükten sonra İki ay kadar elimden geleni yapmaya çalıştım, onu sevdim, şefkat gösterdim, evimi temiz düzenli tuttum, yemekler tatlılar yaptım. Ailesi ile yine her gün bir saat görüntülü konuştum. Bir gün yine aramızda bir meseleden tartıştık. Annesine söylemiş, annesi beni aradı noldu vs diye. Ben de anlattım. Annesi beni haklı buldu, biraz konuştuk vs. Akşam annesi kayınpederime anlatmış, bir de kp im beni aradı. Kp im bana bağırdı çağırdı kapattı telefonu. Ben ağlamaya başladım, neden bana böyle yapıyorsunuz, ben size ne yaptım vs dedim. (Evlenmeden önce eşim, çocuklarımız olduktan sonra ailesi ile birlikte yaşamak istediğini söylemişti. Ben de aynı evde zor olur, karşı komşu olacak şekilde daire tutsak demiştim, kabul etmemişti. Onu çok sevdiğimden bunu göze aldım ve teklifini kabul ettim. Evlendikten sonra telefonda bile güler yüzlü olmadın diye benden ayrılmaya kalktığını görünce aynı evde yaşama fikri beni iyice korkuttu. Kayınvalideme de bunu uygun bir dille anlatmaya çalışmıştım, istemediğimi söylemiştim. Kv m de biz zaten sizin yanınıza yerleşmeyi düşünmüyoruz demişti. ) Kv m bizim kavgamız üzerine eşime " X , verdiği sözden pişmanmış " demiş. Eşim bunu duyunca çılgına döndü ve benimle bu nedenle evlendiğini söyledi, o zaman ayrılalım dedi. Artık benim onun için pek bir değer ifade etmediğime iyice kanaat getirmiştim. Valizimi alıp gidecektim ama o bütün her şeyimi topladı, tek seferde git, ikinci kez gelme dedi. Tabak çanak, tencereler, yastıklar, çeyiz olarak getirdiğim ne varsa topladı ve beni ailemin evine bıraktı. Gururum çok incindi, onu çok seviyordum, ama sanırım o beni o kadar sevmiyor. Boşanma sürecindeyiz şu an, eski günlerimizi çok özlüyorum, kendimi sürekli sorguya çekiyorum nerde hata yaptım diye. Yazamadığım pek çok şey yaşandı, eşim beni hep kontrolüne almaya çalıştı, beni kafasında oluşturduğu bir şekle sokmaya, beni değiştirmeye çalıştı. Ve benim isteklerimin hiçbirini önemsemedi. Hep kendi istediği olsun istedi. Çok yorgunum, çok kırgınım, kendimi çok değersiz hissediyorum. ;(
Durumuza üzüldüm. Hayırlısı olsun hakkınızda. Güzel günler mutlu bir yuva sizi bekliyordur inşallah
 
Allah size akıl versin diyesim geldi. Adam sizi sevmiyor bariz belli.
Biz çocuklarımızı milletin kızı/oğlu eziyet etsin diye doğurup, büyütmuyoruz. Siz niye kendinize bu eziyeti layık görüyorsunuz.

En çok anne ve babanıza üzüldüm.
 
Eskı gunlerı ozluyorum derken?
Sevılmemeyı ozleyen bırını ılkkez goruyorum hayatımda mutlaka psikolojık destek alın.

Embesıl kocandan da Allah razı olsun bosanıp hayatını kurtaracak senın.
Yoksa omur boyu cekerdın bu adamı.

En cok ailene ve seni evine bırakan babana uzuldum.
Yemin ediyorum bak cok korkuyorum burda ki konuları okumaktan bazen negrin dönüyor asiri korkar oldum.
8 yaşında bir kız evladim var düşünüyorum bak binbir emeklerle yeri geliyor vallahi kendi üstüme başıma almıyorum keza eşimde bak adam daha ayakkabı almadi kendine herşeyimiz onlar için ama gun un birinde elin hanzosunu seviyorum deyip kovulduğu istenmediği eve babası geri götürürse bütün emeklerimiz maddi degil ha asla helal hoş olsun lafı olmaz.
Ama manevi olarak kızımı gul gibi büyütüp boyle bir denyo ya gidicem diye ısrar ederse aha da o gun öleyim gitsin diyorum bu nedir ya biz ayağına taş takılsa içimiz giderken elin herifi neler ediyor da seviyorum oluyor adi bu nasil bir körlük aklim hayretim şaştı.
Allah akıl fikir versin ne diyim
 
Ya şu beş para etmez adamlara paspas olmaya ne kadar meraklıyız. Okudukça çıldırıyorum hala özlüyorum diyorsun konu sahibi kendine gel, psikologa gitmeni öneririm. Evlilik böyle birşey degil.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X