• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

6. ayda ayrılmalı mıyız endişesi

aslinda cok fazla cikmiyorum ama bu doneme fazla seyahat denk geldi; bu son yurtdisi icin uzun sureli bir seyahat istemedigimi soyledim bile mudurume; hele ki boyle bir donemde iyice isleri cikmaza sokacak; yuzyuze olmakla soguk ekrana bakmak cok farkediyor; insan surekli pimpirikleniyor acaba bozuk mu acaba kizdi mi diye...
ben seyahat olaylari sìklasìnca gerekirse ayrilirim isten bile demistim; o da bastan hayat standardi dusecek diye mirin kirin etmisti; cok sukur isimde sevilen biriyim yine de kariyer pesinde kosmuyorum yuvam herseyden onemli ve ben bu kadar deger verirken cok daha azini gormek inanilmaz uzuyor...
dusunsene ben onunla beraber olmak icin ofis ortamimi bozmusum toparlayana kadar canim cikmis pozisyonum gayet iyiyken isimi bile birakabilirim diyorum oysa sadece seyirci hayat etrafinda donup duruyor o da izliyor. cok kiziyorum ailesine onu bu kadar simarttiklari icin..


ya cnm bnm üzülüyosun zor bir durum ama çözülmesi gerekir.eşin titizmiş erkeğin titizi çekilmez.bnm nişanlımda böle, kusursuz olcak herşey gerekirse ev işleri.ben çözümünü buldum hoşlanmayacagı bişey göstermiyorum ona.sende bence (egerki düzelecegine inanıyorsan ) evinin kadını ol derim.iş gelip geçici bir durum ama evlilik ömürlük o yüzden seni en çok ne etkiliyosa ona yönelmelisin.. belkde değer veriyordur oda ama sen daha fazla yogun oldugun için göremiyor olabilirsin.. eşinle bunu konuş bakalım çaktırmadan:34:(çalışman problemmi die) eger öleyse hiç durma bence.hakkında hayırlısı olsun inşallah kısa sürede uyuma kavusursunuz.
 
ben abim evlenirken ona yardim etmek icin kredi cekmistim; kendisi istemedi ama zorla kabul ettirdim; kredimin borcu olmasa gozum kara olur daha rahat bir ise gecerim muhendisim falan demem yarizamanli calisirim ya da formasyon alirim ogretmen olurum; karsimdakinden isik gorsem her yolu denerim ama ondan yana umudumu yitirmeye basladim ve onun icin fedakarlik edip pisman olmaktan korkuyorum;
bu isin en basinda onun icin herseyi yapmaya hazirdim yapiyordum da;
dugunumuzde mesela ailesi cok komik teneke gibi seyler takti bana hic umursamadim hala da umursamiyorum 1 kere lafini etmedim;
aslolan hep mutlulugumuz huzurumuz dedim;
o yuzden bu kadar koyuyor ya (kaba tabirle :( )

dedim ya; abimin borcunu bitirmeden mevcut isimi birakmaya cesaretim yok cunku o borcu esime odetemem

hayat ne zor di mi ya..
verdikce alisiyor karsi taraf sonra gorevinmis gibi yapisiyor ustune...

super bir psikolog buldum bakalim adamla anlasirsak en azindan goruntulu aramayla bile terapiye hazirim yoksa almanyada cildirabilirim :(
 
Kendinizi cok guzel ifade eden bir insansiniz
duygularinizi yaziya dokup ona yollasaniz diyorum
sonucta cahil bir insan degil.. ona olan sevginizle beraber incindiginiz konulara deginin
bu evlilikten beklentilerinizi en samimi sekilde dile getirin
belki okudugu zaman bir seyler dank eder kafasina..
 
Kendinizi cok guzel ifade eden bir insansiniz
duygularinizi yaziya dokup ona yollasaniz diyorum
sonucta cahil bir insan degil.. ona olan sevginizle beraber incindiginiz konulara deginin
bu evlilikten beklentilerinizi en samimi sekilde dile getirin
belki okudugu zaman bir seyler dank eder kafasina..



iyi fikir gibi geldi bana.nekadar taş kalpli olsada insan tek bir drumda yufka yürekli olailiyor.içinizden gelen herşyi ona yazın belki anlaması daha kolay olur. arkadaşıma katılıyorum.:46:
 
turkce klavyem olmadigindan "I" harflerini kucuk yazdigimda "i" olarak gorunuyor; bu yuzden ortaya cikan cirkin kelimeler olabiliyor; dikkat etmeye calisacagim ama simdiden kusura bakmayin
 
aksamdan itibaren yazmaya basliyorum; haftasonu gorustugumuzde de tutusturuyorum eline...
gorecegim yerleri yazmam icin bir defter almisti bana; hoduk degildi daha o zamanlar :)
onunla konusmak evimi kameradan da olsa gormek icin gezip tozdugum yok onun yerine bunalimimi yazarim iste :(
 
Sanırım daha yeni ewlisiniz . Bu zamanlar maalesef ki çok sıkıntılı geçiyor :50:

Duygularınızı we düşüncelerinizi , kırgınlıklarınızı vb . herşeyi eşinize net olarak ifade edin . Kendinize saklamayın hissettiklerinizi .

Boşanmak için çok önemli sebepler gibi gelmedi bana . Tabi yine de , ne yaşadığınızı siz daha iyi bilirsiniz ...
 
Sanırım daha yeni ewlisiniz . Bu zamanlar maalesef ki çok sıkıntılı geçiyor :50:

Duygularınızı we düşüncelerinizi , kırgınlıklarınızı vb . herşeyi eşinize net olarak ifade edin . Kendinize saklamayın hissettiklerinizi .

Boşanmak için çok önemli sebepler gibi gelmedi bana . Tabi yine de , ne yaşadığınızı siz daha iyi bilirsiniz ...

aslında şu an notlar almaya başladım... hem evimden uzaktayım hem de bu sıkıntıları çekiyorum çok agır geliyor hayatta insan hatırından daha önemli ne var ki.. insana eşi bile destek olmuyorsa vay haline..
 
esinizden ve evinizden uzaktayken, bosanma gibi ciddi bir karari almak cok yanlis olur...
ayrica evliliginiz cok yeni, bunlar düzelebilecek sorunlar...
hele bi evinize dönün, karsilikli oturup konusun, sorunlarinizi cözmeyi deneyin...
 
merhaba arkadaslar;
esimle ayni isyerinde calisiyoruz ve bir kursta tanistik. ikimizin de zevkleri cok uyusuyordu; dinledigimiz muzikler hobilerimiz heyecanlarimiz vs... bu arkadasligin boyutunun degiseceginin farkindaydik ve nitekim kisa surede birbirimizden teklif beklemeden elele bulduk kendimizi.
esim kendi cevresinde oldukca begenilen ve taliplisi fazla biriydi. benim de ayni sekilde ofisimde birkac platonik sevdalim vardi :) onlardan yana cok sikinti cektik; benim yakin bir arkadasim da esimden hoslaniyormus ve bana dunyayi dar etti; bizimle cok ugrastilar ama kimseye pabuc birakmadik ve birkac ay icinde nisanlanip yine birkac ay icinde evlendik.
ben cevremizdeki cogu bayanin aksine ne bir tektas bekledim ne de dugun masraflarimizdan uzak durdum aksine onun ailesinin durumu iyiyken hic yardimi dokunmadigi halde kendi ailemden cok destek gorduk bircok seyi kendimiz hallettik ve az bir borcla gul gibi yuvamiz oldu.
ama bugun goruyorum ki mal mulk hepsi hikayeymis. aslolan o guzel yuzlerin gulmesi; esyalarla suslenen evin duvarlarinda kahkahalarin cinlamasiymis.
herkes evimize bayiliyor hayatimiza ozeniyordu ama biz bir turlu mutlu olamiyorduk; olamiyoruz.
yillarca yalniz yasadigindan kendine ait bir duzeni var ve ben kendimi fazlalik gibi hissediyorum.
ben evlenene kadar ailemin yanindaydim ve calismaya duskun oldugumdan ailem elimi hicbirseye surdurmedi o yuzden alismaya calisiyordum ama ben sabaladikca o begenmiyor ve hevesimi kiriyordu. bir camasiri bile o karismadan yikamaiyordum dusunun! kisaya atma; deterjanli kalir; bulasiklar yagli mi ne; peyniri yine bozmussun!!
ozetle o beni yeterli bulmuyor ama ben ev hanimi degilim. ondan daha yogun calisiyor ve daha fazla kazaniyorum yine de 6ayda sadece 2 kere temizlikci tuttum her haftasonunu evime ayiriyorum yine de hep yapmadiklarimi yerdeki su damlasini camdaki tozu goruyor gozu.
hayatimda makarna disinda yemek yapmamis biri olarak turlu tarifler ogrenip sofralar donatiyorum yine de haftada 2 gun disarida yedigimiz yemegi goruyor gozu.
mutfak duzeni nedir bilmeyen biriyim herseyi yeni ogreniyorum arasira kuflenen 1 domatesten dunyanin suratini cekiyorum.
paramiz oldugu halde harcamayi sevmediginden firin alirken istedigimi almadi ve surekli cevirerek pisirmek zorunda kaliyorum unuttugumda bir tarafi yaniyor bir tarafi cig kaliyor ama ona sorsan annesi davul firinda harikalar yaratiyor!
annesi o kadar simartmis ki yemegini bile neredeyse cigneyip verecek. surekli hazira konmus simdi 2kisinin sorumlulugu fazla geliyor. balayimizin planini ben yaptim; yaz tatilimizi ben ayarladim; yeni birsey alacak olsak piyasa arastirmasini ben yaparim; eve portmanto yaptirirken adami bulup anlasan bile benim...
son bir konuda paraya duskunlugu. cok sukur bugunun sartalrinda oldukca iyi kazaniyoruz ama memlekete giderken birer hediye almaya bile eli gitmiyor. pizzacidan 10kurusluk oparaustunu alamayinca kavga edebilen ve 10kurus icin adami dukkanina gonderip getirtebilen biri...
ozetle annesi gibi bir ev hanimi degilim. evimi cekip ceviremiyorum. evlendigimizden beri ozel olarak ekstra bir harcama yapmadigim halde 2 patates bozdum diye musrifim. evimizin bereketi yok. ayrica onu begenmiyorum; tesisatci tamirci vb kisiler geldiginde o ilgilenmiyor diye surekli kiziyorum. o parasini carcur etmiyor bense musrifim....
bazen cok buyuk kavgalar ediyoruz; umursamiyor konusmuyor kus uyuyoruz; ben patliyorum ayrilalim madem diyorum o zaman delice ozur diliyor hataliyim ailemden gormedim kabalik ettim diye yalvariyor ve kiyamiyorum.
oyle guzel bir yuzu var ki; kalbi de yuzu kadar guzel olsun kimseyi kirmasin istiyorum ama o sivridiliyle bicak gibi kesiyor.
tum bunlara goz yumdum her evlilikte olan seyler dedim ama is icin sehir disina gonderildim ve 4 ay orada kalmam gerekti; benimle oradayken bile tartisti yalniz demedi kustu aramadi sormadi.
insanlar cok agir seyler yasiyor biliyorum ama bu kabaliklar dusuncesizlikler bana kendimi cok degersiz hissettiriyor. bana kiymet verse gurbette der kiyamaz diye dusunuyorum. en son tekrar bosanmayi gundeme getirdim cok istiyorsan sen dene dedi e o gunden beri konusmuyoruz.
emek vermeli miyim yoksa bu is bitmis mi bilemiyorum...
hic cicim ayi yasamadim; ne bir jest ne bir supriz...
bosanmak istiyorum... sizin dusuncelerinize de cok ihtiyacim var :(

Aynı benim hayatımı yaşamış ve aynı benim eşimi anlatmışsın. Bu kadar mı benzerlik olur inanamıyorum!
 
merhaba arkadaslar;
esimle ayni isyerinde calisiyoruz ve bir kursta tanistik. ikimizin de zevkleri cok uyusuyordu; dinledigimiz muzikler hobilerimiz heyecanlarimiz vs... bu arkadasligin boyutunun degiseceginin farkindaydik ve nitekim kisa surede birbirimizden teklif beklemeden elele bulduk kendimizi.
esim kendi cevresinde oldukca begenilen ve taliplisi fazla biriydi. benim de ayni sekilde ofisimde birkac platonik sevdalim vardi :) onlardan yana cok sikinti cektik; benim yakin bir arkadasim da esimden hoslaniyormus ve bana dunyayi dar etti; bizimle cok ugrastilar ama kimseye pabuc birakmadik ve birkac ay icinde nisanlanip yine birkac ay icinde evlendik.
ben cevremizdeki cogu bayanin aksine ne bir tektas bekledim ne de dugun masraflarimizdan uzak durdum aksine onun ailesinin durumu iyiyken hic yardimi dokunmadigi halde kendi ailemden cok destek gorduk bircok seyi kendimiz hallettik ve az bir borcla gul gibi yuvamiz oldu.
ama bugun goruyorum ki mal mulk hepsi hikayeymis. aslolan o guzel yuzlerin gulmesi; esyalarla suslenen evin duvarlarinda kahkahalarin cinlamasiymis.
herkes evimize bayiliyor hayatimiza ozeniyordu ama biz bir turlu mutlu olamiyorduk; olamiyoruz.
yillarca yalniz yasadigindan kendine ait bir duzeni var ve ben kendimi fazlalik gibi hissediyorum.
ben evlenene kadar ailemin yanindaydim ve calismaya duskun oldugumdan ailem elimi hicbirseye surdurmedi o yuzden alismaya calisiyordum ama ben sabaladikca o begenmiyor ve hevesimi kiriyordu. bir camasiri bile o karismadan yikamaiyordum dusunun! kisaya atma; deterjanli kalir; bulasiklar yagli mi ne; peyniri yine bozmussun!!
ozetle o beni yeterli bulmuyor ama ben ev hanimi degilim. ondan daha yogun calisiyor ve daha fazla kazaniyorum yine de 6ayda sadece 2 kere temizlikci tuttum her haftasonunu evime ayiriyorum yine de hep yapmadiklarimi yerdeki su damlasini camdaki tozu goruyor gozu.
hayatimda makarna disinda yemek yapmamis biri olarak turlu tarifler ogrenip sofralar donatiyorum yine de haftada 2 gun disarida yedigimiz yemegi goruyor gozu.
mutfak duzeni nedir bilmeyen biriyim herseyi yeni ogreniyorum arasira kuflenen 1 domatesten dunyanin suratini cekiyorum.
paramiz oldugu halde harcamayi sevmediginden firin alirken istedigimi almadi ve surekli cevirerek pisirmek zorunda kaliyorum unuttugumda bir tarafi yaniyor bir tarafi cig kaliyor ama ona sorsan annesi davul firinda harikalar yaratiyor!
annesi o kadar simartmis ki yemegini bile neredeyse cigneyip verecek. surekli hazira konmus simdi 2kisinin sorumlulugu fazla geliyor. balayimizin planini ben yaptim; yaz tatilimizi ben ayarladim; yeni birsey alacak olsak piyasa arastirmasini ben yaparim; eve portmanto yaptirirken adami bulup anlasan bile benim...
son bir konuda paraya duskunlugu. cok sukur bugunun sartalrinda oldukca iyi kazaniyoruz ama memlekete giderken birer hediye almaya bile eli gitmiyor. pizzacidan 10kurusluk oparaustunu alamayinca kavga edebilen ve 10kurus icin adami dukkanina gonderip getirtebilen biri...
ozetle annesi gibi bir ev hanimi degilim. evimi cekip ceviremiyorum. evlendigimizden beri ozel olarak ekstra bir harcama yapmadigim halde 2 patates bozdum diye musrifim. evimizin bereketi yok. ayrica onu begenmiyorum; tesisatci tamirci vb kisiler geldiginde o ilgilenmiyor diye surekli kiziyorum. o parasini carcur etmiyor bense musrifim....
bazen cok buyuk kavgalar ediyoruz; umursamiyor konusmuyor kus uyuyoruz; ben patliyorum ayrilalim madem diyorum o zaman delice ozur diliyor hataliyim ailemden gormedim kabalik ettim diye yalvariyor ve kiyamiyorum.
oyle guzel bir yuzu var ki; kalbi de yuzu kadar guzel olsun kimseyi kirmasin istiyorum ama o sivridiliyle bicak gibi kesiyor.
tum bunlara goz yumdum her evlilikte olan seyler dedim ama is icin sehir disina gonderildim ve 4 ay orada kalmam gerekti; benimle oradayken bile tartisti yalniz demedi kustu aramadi sormadi.
insanlar cok agir seyler yasiyor biliyorum ama bu kabaliklar dusuncesizlikler bana kendimi cok degersiz hissettiriyor. bana kiymet verse gurbette der kiyamaz diye dusunuyorum. en son tekrar bosanmayi gundeme getirdim cok istiyorsan sen dene dedi e o gunden beri konusmuyoruz.
emek vermeli miyim yoksa bu is bitmis mi bilemiyorum...
hic cicim ayi yasamadim; ne bir jest ne bir supriz...
bosanmak istiyorum... sizin dusuncelerinize de cok ihtiyacim var :(

Evlilikte taraflar birbirini değiştirmeye kalktıklarında ve kendi istedikleri kalıba sokmaya çalıştıklarında saygı da bitiyor...Tabiki hatalar söylemeli ortak müşterekte buluşulmalı ancak karşısındaki eşi annesinin kalıbına sokmaya çalışan adamdan koca olmaz...Şunu idrak edebilmeli siz ve annesi ayrı kişilersiniz.Bana bu şekilde sivri dille yaklaşan kocaya'' evlenmene gerek yoktu sevgili annenle mutlu mesut yaşayabilirdin ,benim başımı niye yaktın derdim doğrusu...'' Her gün ölmektense bir kere ölmeyi tercih ederim...Eleştiri beni geliştirirse güzel,hayattan soğutursa çekilmez olur ve eşiniz eleştiri ve aşağılama(!) arasındaki ince çizgiyi belirleyememiş durumda...Olmaz kardeşim olmaz can çıkar huy çıkmaz...Kendinizi de parçalasanız sadece biraz yontabilirsiniz ama bi işe yaramaz alttaki malzeme(!) aynı kaldıktan sonra...Umarım ben haksız çıkarım ve çok mutlu olursunuz. Hakkınızda hayırlısı olsun...sevgiler.
 
kesinlikle ayrılmayın evlilik aslında çok güzel ama siz daha farkında değilsiniz zamana ihtiyacınız var birde 4 ay yokmuşsunuz buda zor oluyordur her iki taraf için
herşey yavaş yavaş otururur düzene yeterki kalbinizi kırmayın
ve her tartışmada AYRILALIM BOŞANALIM diye söylemeyin
 
iyi bir ev hanımı olmaya kasmamanızı tavsiye ederim. artık devir iki tarafın da çalışıp evine baktığı devir. siz ne kadar kötü bir ev hanımı iseniz,o da o kadar kötü bir ev hanımı. iki kişi çalışıyorsa dolaptaki patatesten de, ütüden de, yemekten de iki kişi birlikte sorumlu... anneleri el bebek gül bebek bakıyor olabilir, siz annesi değilsiniz. ona bakmak için evlenmediniz. sanki çocuk evlat edinmek gibi oldu artık çalışan bir kadın için evlenmek. bir kişinin daha sorumluluğunu alıyorsunuz resmen. saçmalık...
 
Evlilikte taraflar birbirini değiştirmeye kalktıklarında ve kendi istedikleri kalıba sokmaya çalıştıklarında saygı da bitiyor...Tabiki hatalar söylemeli ortak müşterekte buluşulmalı ancak karşısındaki eşi annesinin kalıbına sokmaya çalışan adamdan koca olmaz...Şunu idrak edebilmeli siz ve annesi ayrı kişilersiniz.Bana bu şekilde sivri dille yaklaşan kocaya'' evlenmene gerek yoktu sevgili annenle mutlu mesut yaşayabilirdin ,benim başımı niye yaktın derdim doğrusu...'' Her gün ölmektense bir kere ölmeyi tercih ederim...Eleştiri beni geliştirirse güzel,hayattan soğutursa çekilmez olur ve eşiniz eleştiri ve aşağılama(!) arasındaki ince çizgiyi belirleyememiş durumda...Olmaz kardeşim olmaz can çıkar huy çıkmaz...Kendinizi de parçalasanız sadece biraz yontabilirsiniz ama bi işe yaramaz alttaki malzeme(!) aynı kaldıktan sonra...Umarım ben haksız çıkarım ve çok mutlu olursunuz. Hakkınızda hayırlısı olsun...sevgiler.

aslında son tartuışmamızda ona "annenle bırlıkte yaslanmak ıstıyorsun" sen dedıgımde sadece evınde duzen ıstedıgını soylemıstı. ben de yogun calıstıgım ıcın bazen evle ılgılenemıyorum haftasonunun glmesını beklıyorum ve o yogunlugumu anlayamıyor masalesef. bınbır planla pazar alısverısı yapıyorsunuz ama haftaıcı bır acılıyet oluyor sureklı mesaıye kalıyorsunuz ınsan bu yuzden dolapta bozulana bıle surat asar mı? sankı benım bu hallerımı cekıyor gıbı de bır tavrı var. bana katlnıyor sankı beyefendı :( sevdıgı ıcın bekolıyormus duzelmemmı :( hem suclu hem gucluj derler ya
 
ya bu konuları okudukça bu memlekette erkek olmak lazımmış diyorum. kadınların haline bakın.
evlenmeden kimseyle pek yakınlaşmayacak. (sadece cinselliği söylemiyorum üstelik, adı "çok kişiyle gezdi" çıksa yeter)
çalışıyorsa parasını ya kocasına verecek ya hesabını verecek
evine iyi bakacak (çalışması kimin umrunda)
çocuk yapıp ona da iyi bakacak.
eşinin ailesine iyi olacak, yeri gelince kendi annesine yapmadığını onun ailesine gelin sıfatıyla yapacak
ancak ve ancak eşi aldatırsa, vurur kırarsa boşanma ihtimalini düşünecek.
durum buysa çare arayacak evliliği kurtarmaya bakacak önce
boşanırsa ailesinin tepkisine göre hayatının zorlaşmasına ses çıkarmayacak.
(şanslı azınlık dışında kadınlar bu vaziyette benim anladığım kadarıyla, güya çalışıyoruz, güya ayaklarımızın üzerindeyiz ama "kocan izin vermeyebilir canım takma kafana" "bunun için evlilik yıkılmaz düzelmesini bekle canım" "zamanla yaparsın, şimdilik ses çıkarma" mantığında devam ediyor işler. kadınlar hep 1-0 yenik başlıyor. hele benim favorim "bunun için boşanılmaz." tabi boşanılmaz. önce en güzel yıllarını heba et, acıyla geçir, çocukların olsun, onlar da mutsuz olsun. emin ol herkesin mutsuz olduğundan sonra boşanırsın. off of..
 
bir de şunu asla affedemiyorum. bu ortamın sorumlusu erkekler değil kadınlar. doğru dürüst bir eş olmazsa hangi kadınla evli olursa olsun tekmeyi yiyeceğini bilse bir erkek, haddini bilir. ama bakıyor çevresine, kendisi iyi bir eş bile sayılabilir. çünkü, biri eşinin maaşına el koymuş, birinin karısı çalışıyor ama evin işini aksatmıyor, çocuklarına saçını süpürge ediyor. öbürü eşini dövüyor ama kadın ayrılmıyor. birinin annesi karısını eziyor ama yürüyor evlilik.
hasbelkader boşanan olursa da kadınlar erkeklerden önce toplum dışına itiyor. dolmuşum ben doğrudan bu konuya değil bu yazdıklarım ama yazmış bulundum kalsın bari...
 
ya bu konuları okudukça bu memlekette erkek olmak lazımmış diyorum. kadınların haline bakın.
evlenmeden kimseyle pek yakınlaşmayacak. (sadece cinselliği söylemiyorum üstelik, adı "çok kişiyle gezdi" çıksa yeter)
çalışıyorsa parasını ya kocasına verecek ya hesabını verecek
evine iyi bakacak (çalışması kimin umrunda)
çocuk yapıp ona da iyi bakacak.
eşinin ailesine iyi olacak, yeri gelince kendi annesine yapmadığını onun ailesine gelin sıfatıyla yapacak
ancak ve ancak eşi aldatırsa, vurur kırarsa boşanma ihtimalini düşünecek.
durum buysa çare arayacak evliliği kurtarmaya bakacak önce
boşanırsa ailesinin tepkisine göre hayatının zorlaşmasına ses çıkarmayacak.
(şanslı azınlık dışında kadınlar bu vaziyette benim anladığım kadarıyla, güya çalışıyoruz, güya ayaklarımızın üzerindeyiz ama "kocan izin vermeyebilir canım takma kafana" "bunun için evlilik yıkılmaz düzelmesini bekle canım" "zamanla yaparsın, şimdilik ses çıkarma" mantığında devam ediyor işler. kadınlar hep 1-0 yenik başlıyor. hele benim favorim "bunun için boşanılmaz." tabi boşanılmaz. önce en güzel yıllarını heba et, acıyla geçir, çocukların olsun, onlar da mutsuz olsun. emin ol herkesin mutsuz olduğundan sonra boşanırsın. off of..

çok haklısın canım. benım durumum tam anlattıgın gıbı ıste. eşimden iyi kazanıyorum ama o üzülmesin kötü hissetmesin diye nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. söylediğimde de bana "artık evin erkeği sensin o zaman" deyip laf çarptırıyor. şakayla karışık içini boşaltıyor belki ama hakikaten de evin erkeğiymişim gibi herşeyi bana bırakıyor.
işyerinde deli gibi çalışıyorum; akşam evde yiyeceksek gelir gelmez o TVnin başına ben mutfağa! yemek yetiştireceğim diye çişimi tutmaktan sistim olacağım yakında :17: yemeği yer yemez nadiren yardım eder genelde kaçış.. 6ayda 2 kere temizlikçi tuttuk onun dışında ben hallettim ama yer silerken yorum: nasılda belli iş yapmaya alışık olmadığın / cam silerken yorum: alışık değilsin ya hemen kopuyo işte kolların / domates bozulur yorum: bi evin hanımı dolabında ne olup olmadığını bilmeli... yorum yorum yorum sanki eleştirmenle evlenmişim!
üstüne maaşımı alır almaz abimin kredisini yatırır kalanını birikim hesabına yollarım kendime ilk bayramımızda bile birşey almadım olanlar var nasılsa israf olmasın diye beynim yıkandığı için.
hayattan keyif almayı bilmiyor benim kocam... olmayanı istiyor olanı takdir etmiyor :2:
bu yüzden onun arkadaşları bile artık beni daha yakın buluyor... onun adına da üzülüyorum ben hayatından çıkınca tekbaşına mutsuz bi adam olacak...
 
Öncelikle eşin adına üzülmeyi bırak, kendi mutluluğunu düşün. Sanırım eşin senden "mükemmel kadın" olmanı bekliyor ama dünyada mükemmel insan diye bir şey yok. Ayrıca sen ev işlerini yaparken sürekli eleştirmesi pek doğru bir davranış değil. Tavrını koy, sana saygı duymayı öğrensin. Mutlaka birbirinizi seviyorsunuzdur ama saygı da çok önemli. Sana böyle davranmaya hakkı yok. Ayrıca çalışan bir bayansın, ev işlerinde kesinlikle sana destek olmak zorunda. Bir görev paylaşımı yapmayı teklif et. Yavaş yavaş evle ilgili bazı sorumlulukları ona vermeye başla. Ama bunu sürekli söylenerek yapma mesela (ki öyle yaptığını düşünmüyorum zaten), tatlı dille iletişim kurmaya çalış. Baktın konuşsan bile bir gelişme göstermiyor o zaman çok net tavır koy ve "Ben buyum, evlenmeden önce benim ev hanımı olmadığımı biliyordun, sen beni o halimle sevdin ve kabullendin, eğer evle ilgili bana yardımcı olmayacaksan ya da sürekli beni eleştireceksen ben de bundan sonra evle ilgilenmeyeceğim." de ve bu dediğini de yap.

İş dışındaki bütün vaktini de evde veya eşinle geçirme. Çık gez, alışveriş yap, kazandığın parayla kendine de bir şeyler al mutlaka. Arkadaşlarınla görüş, veya evdeyken kitap oku, tv/film izle, hobilerini takip et. Hayat sürekli iş ve ev işleri şeklinde geçmemeli. Sen de genç bir insansın, bu şekilde her şeye yetişmeye çalışarak yıpranırsın sonunda.
 
bu arada bence alttan alta yapmayın. yavaş yavaş alıştırmaya çalışmayın. net olarak her alındığınız lafa, her saygısız davranışına durumun gereklerine göre tepki verin. ev işlerini de paylaşın. patates mi bozulmuş, sen niye bakmadın, sen nesin bu evde diye sorun. yemeği bu akşam ben yapamam yorgunum sen yap deyin. alttan alınca boşa çok zaman kaybı oluyor. geç geliyorsanız, mesaisi önce bitecekse yemekte ne istediğinizi söyleyin. asla alttan almayın.
ben ev işlerini paylaşmaya çalışırken haklı olduğumu bildiği için eşim eve benden erken geldiğinde hazır yemek getirtiyordu. bir sefer sustum. ikincide ben de bıraktım yemek yapmayı sorunca da söyledim. senin paran varsa benim de var. ben de sevmiyorum akşam akşam uğraşmayı senin yaptığını yapıyorum dedim. önce kendisinin erkek olduğundan dem vurdu ama şimdi gayet güzel yapıyor. paramız belli çünkü
 
merhaba arkadaslar;
esimle ayni isyerinde calisiyoruz ve bir kursta tanistik. ikimizin de zevkleri cok uyusuyordu; dinledigimiz muzikler hobilerimiz heyecanlarimiz vs... bu arkadasligin boyutunun degiseceginin farkindaydik ve nitekim kisa surede birbirimizden teklif beklemeden elele bulduk kendimizi.
esim kendi cevresinde oldukca begenilen ve taliplisi fazla biriydi. benim de ayni sekilde ofisimde birkac platonik sevdalim vardi :) onlardan yana cok sikinti cektik; benim yakin bir arkadasim da esimden hoslaniyormus ve bana dunyayi dar etti; bizimle cok ugrastilar ama kimseye pabuc birakmadik ve birkac ay icinde nisanlanip yine birkac ay icinde evlendik.
ben cevremizdeki cogu bayanin aksine ne bir tektas bekledim ne de dugun masraflarimizdan uzak durdum aksine onun ailesinin durumu iyiyken hic yardimi dokunmadigi halde kendi ailemden cok destek gorduk bircok seyi kendimiz hallettik ve az bir borcla gul gibi yuvamiz oldu.
ama bugun goruyorum ki mal mulk hepsi hikayeymis. aslolan o guzel yuzlerin gulmesi; esyalarla suslenen evin duvarlarinda kahkahalarin cinlamasiymis.
herkes evimize bayiliyor hayatimiza ozeniyordu ama biz bir turlu mutlu olamiyorduk; olamiyoruz.
yillarca yalniz yasadigindan kendine ait bir duzeni var ve ben kendimi fazlalik gibi hissediyorum.
ben evlenene kadar ailemin yanindaydim ve calismaya duskun oldugumdan ailem elimi hicbirseye surdurmedi o yuzden alismaya calisiyordum ama ben sabaladikca o begenmiyor ve hevesimi kiriyordu. bir camasiri bile o karismadan yikamaiyordum dusunun! kisaya atma; deterjanli kalir; bulasiklar yagli mi ne; peyniri yine bozmussun!!
ozetle o beni yeterli bulmuyor ama ben ev hanimi degilim. ondan daha yogun calisiyor ve daha fazla kazaniyorum yine de 6ayda sadece 2 kere temizlikci tuttum her haftasonunu evime ayiriyorum yine de hep yapmadiklarimi yerdeki su damlasini camdaki tozu goruyor gozu.
hayatimda makarna disinda yemek yapmamis biri olarak turlu tarifler ogrenip sofralar donatiyorum yine de haftada 2 gun disarida yedigimiz yemegi goruyor gozu.
mutfak duzeni nedir bilmeyen biriyim herseyi yeni ogreniyorum arasira kuflenen 1 domatesten dunyanin suratini cekiyorum.
paramiz oldugu halde harcamayi sevmediginden firin alirken istedigimi almadi ve surekli cevirerek pisirmek zorunda kaliyorum unuttugumda bir tarafi yaniyor bir tarafi cig kaliyor ama ona sorsan annesi davul firinda harikalar yaratiyor!
annesi o kadar simartmis ki yemegini bile neredeyse cigneyip verecek. surekli hazira konmus simdi 2kisinin sorumlulugu fazla geliyor. balayimizin planini ben yaptim; yaz tatilimizi ben ayarladim; yeni birsey alacak olsak piyasa arastirmasini ben yaparim; eve portmanto yaptirirken adami bulup anlasan bile benim...
son bir konuda paraya duskunlugu. cok sukur bugunun sartalrinda oldukca iyi kazaniyoruz ama memlekete giderken birer hediye almaya bile eli gitmiyor. pizzacidan 10kurusluk oparaustunu alamayinca kavga edebilen ve 10kurus icin adami dukkanina gonderip getirtebilen biri...
ozetle annesi gibi bir ev hanimi degilim. evimi cekip ceviremiyorum. evlendigimizden beri ozel olarak ekstra bir harcama yapmadigim halde 2 patates bozdum diye musrifim. evimizin bereketi yok. ayrica onu begenmiyorum; tesisatci tamirci vb kisiler geldiginde o ilgilenmiyor diye surekli kiziyorum. o parasini carcur etmiyor bense musrifim....
bazen cok buyuk kavgalar ediyoruz; umursamiyor konusmuyor kus uyuyoruz; ben patliyorum ayrilalim madem diyorum o zaman delice ozur diliyor hataliyim ailemden gormedim kabalik ettim diye yalvariyor ve kiyamiyorum.
oyle guzel bir yuzu var ki; kalbi de yuzu kadar guzel olsun kimseyi kirmasin istiyorum ama o sivridiliyle bicak gibi kesiyor.
tum bunlara goz yumdum her evlilikte olan seyler dedim ama is icin sehir disina gonderildim ve 4 ay orada kalmam gerekti; benimle oradayken bile tartisti yalniz demedi kustu aramadi sormadi.
insanlar cok agir seyler yasiyor biliyorum ama bu kabaliklar dusuncesizlikler bana kendimi cok degersiz hissettiriyor. bana kiymet verse gurbette der kiyamaz diye dusunuyorum. en son tekrar bosanmayi gundeme getirdim cok istiyorsan sen dene dedi e o gunden beri konusmuyoruz.
emek vermeli miyim yoksa bu is bitmis mi bilemiyorum...
hic cicim ayi yasamadim; ne bir jest ne bir supriz...
bosanmak istiyorum... sizin dusuncelerinize de cok ihtiyacim var :(

herkesin sorunu ne kadar farklı. çok yakın bir arkadaşımın eşi anlattığınız gibi. ne yapsa, ne etse bir türlü takdir edilmiyor. ev derli toplu, temiz bile olsa eşi eleştirecek bir şey mutlaka buluyor. ayrıntılara çok takılıyor. arkadaşım baktı bir sebebi ortadan kaldırıyor, eşi kızacak başka bir sebep buluyor. o da eşi için önemli olan konuların listesini çıkarmış:) ev işlerinde önceliği onlara veriyormuş. 15 günde bir de temizlikçi kadın alıyormuş ki ayrıntılara daha fazla zaman ayırabilsin. belki siz de öyle yapabilirsiniz. ya da sinirlenmeden sizden kapasiteniz üzerinde beklentiye girmemesini diliniz döndüğünce anlatmayı deneyebilirsiniz. ama huyu buysa, kabullenmekten başka çare yok. cimrilik vs değişmeyen huylardan. belki zamanla esneme olabilir. suçlamadan konuşmayı deneseniz? allah herkesin yardımcısı olsun.
 
Back
X