4 aylık bebekle düzenimi değiştirmeye değer mi?

Çocuk büyütmek için Antalya daha güzel bir şehir. Çok fazla göç almadı. Havası sıcak. Yüzülebilecek deniz var. Ama ilerisi için eğitim olarak çok fazla iyi okul yok burda.
Onu sonra o zaman geldiğinde düşünürsün..gece yarılarına kadar çalışıp sonra 11 e kadar uyuyup,uyanınca tekrar işe giden bir düzende olacak eşin İstanbulda..sizin İstanbul'daki varlığınız sadece eşine iyi gelecektir yoksa çocuk boş her vaktinde içip sızan bir babayı görünce çok da mutlu büyümüyor.Bence eşin bir çıksın gitsin ..bu zorunlu ayrılık evliliğin hakkında da düşünme fırsatı verir sana ..belki İstanbulda yoğun iş temposu onun sürekli alkol alma ritüelinde de değişikliklere yol açar,biraz bekle gör derim.
 
Nihal bir mesajında tüm tahammül kotanı ilk evliliğinde doldurduğunu yazmışsın. Bu çok yanlış bir bakış açısı. Sen yeni bir kitaba başladın. Önceki kitapla ilgisi yok bunun. Evlilikte arada fedakarlık da gerekir. 4 aylık bebekle taşınmak inan en kolayı. Okul derdi yok bir şey yok. Ona nerede olduğu fark etmez.

Eşin mevcut durumda çalışmıyor. Bu da onu strese sokuyor. Her gece alkol alması hoş değil ama belli ki sabah da kalkıp işe gidebiliyor. Yani bünyesi kaldıracak düzeyde. Yine de azaltması İçin teşvik edebilirsin. Ama klasik nerde akşam orda sabah alkolik suçlamasını hak etmiyor.

Boşanma ciddi bir karar. Daha önce de boşandın, biliyorsun. Ama bu kez çocuğunu da düşünmelisin. Bence İstanbul’a birlikte gidin, belki düzenli iş alkol kullanımını da azaltır. Olmazsa geri dönersin ama İçin rahat olur. Ben elimden geleni yaptım dersin.
 
Kötü alışkanlıklar, bağımlılıklar; bazı duygularla baş etmekte zorlanılmaya başlandığında artma eğilimi gösteriyor. Eşinizin açısından yazayım; Antalya'da ve şehirden hoşnut değil, kendisini göstereceği, işe yarar ve saygın hissedeceği mesleği yok, çevresinden kopmuş, İstanbul'da kalmış çoğu tatmini. Eşiniz yoğun duygularla boğuşuyor ve kendini alkol ile uyuşturup gün öldürüyor.

Geçmişimde bir dönem (Her ne kadar alkolik denemese de) fazlaca alkol tükettim. Doktorumun söylediği (Bipolar olduğum için bizim hastalıkta alkol kullanmak da yasaktır ve kullanılacaksa da kontrollü olması gerekir) "Bipolar hastalarda depresif dönemde en sık gördüğüm bu"... Depresif duyguları bastırmak için kullanırdım ben alkolü. Eşinizde bu arttıysa, muhtemelen depresif duygular içinde çırpınıyor ki dışarıdan tarifiniz de bunu gösteriyor. Adam nihayetinde buna daha fazla katlanamayacağı için de resti çekmiş.

Dışarıdan bakınca ise şöyle görünüyor: 4 aylık bebeğini ve eşini arkasında bırakabilecek kadar bencil bir karar almış ve kendi derdine düşmüş durumda. Yani böyle yorumlanabilir ama bence böyle değil, adam köşeye sıkışmış, net yani. Eskiden bu kadar alkol tüketmezdi diyorsunuz; artış varsa, orada mutsuzluk ve depresif duygular vardır.

Sırtına binen evlat sorumluluğu içinde düşünürsek, siz çalışan bir kadınsınız; yanlış hatırlamıyorsam otel işletiyordunuz (Tatil konusundan kalmış aklımda), eşiniz ne yapıyor Antalya'da? Yer yer yanınızda işinize yardımcı biri gibi takılıyor. Bunu kompleks yaptığını düşünmüyorum ama İstanbul'da iyi bir iş konumu ve çevresi olup da Antalya'ya geldikten sonra iş standartlarının düşmesi, insana ağır gelir.

Ben eşiniz tarafından anlatmaya çalıştım, belki aranızda duygularınızı ifade edebileceğiniz bir iletişim gerekiyordur, fazla içinize dönmüş ve kopmuşsunuzdur son dört ayda bebek temposuyla beraber diye düşündüm. Bence birbirinizi seviyorsanız, neler hissettiğinizi birbirinizle (gerekirse bir terapist eşliğinde) konuşun. Antalya'da iyi çift terapisti de biliyorum eğer gerek görürseniz.
 
Bence hemen kestirip atmayın. Kendisine işlerin yolunda gittiğini anladığınızda, gelir seviyesinin istenilen boyutta olduğunu gördükten sonra gidebileceğinizi söyleyin. İşler yoluna girmeden garantiye almadan gelmeyeyim deyin. Bu şekilde eşinizde ikna olur diye düşünüyorum.
O süre zarfında Antalyadaki düzeninizi hemen bozmayın derim ben. İçki konusunda içme derecesine göre tolere edilebilir gibi sanki. Hemen boşanmayı düşünmeyin biraz durumu izleyin. Ayrı kaldığınızda aranızdaki iletişimi gözlemleyin derim.
Keşke benimde İstanbuldan kaçma imkanım olsa akdenize, egeye yerleşsem. Nefret ediyorum bu şehirden. Anksiyetem tutuyor her geçen gün. Deprem korkusu, mülteci sorunu, kiraların pahalılığı, insanların bencilliği..
bilmiyorum altan olaylar çok karışık.
 
@Vatkenaydusamtayms ne karar verirsin bilemiyorum çok ikilemde bir konu benim için. Eşinin İstanbul'da daha mutlu olacağı böylelikle de içkiye olan bu bağlılığı azalacak gibi geliyor bana. Sonuçta maddi olarak da zor durumda belki yaz sonu yanına gidersiniz bu süreçte biraz düşünme karar verme şansınız olur. Hem de kızınla güzel bir yaz gecirirsiniz arada eşin de gelir yanıniza. Sonuçta İstanbullu da olsa bir düzen gerekecek bu süreçte düzeni oturtmaya çalışır, siz biraz yanına gider alıştırma yaşamış olursunuz. Ne karar veririsen de o karar Hakkında en hayırlısı olsun
 
ben adam gitsin işini yapsın istanbul da ama sen gitme diyenlerdenim.antalyada sorumsuzlukları olan adam istanbul da meleğe dönüşecek değil.gene içecek gene aynı huylarına devam edecek.şu an boşan da asla demem bu da yanlış.önden o gitsin biraz kafanı dinle düşün taşın o da düşünsün.sonra bir araya gelirsiniz.ama düzenimi tak diye bozup peşine düşmezdim.sebeplerini buraya yazmam sen zaten biliyorsun düşüncelerimi kuzum.
 
Bosanmayı mı düsünüyorsunuz?Yani gitmek istmeme sebebiniz sadece düzenim bozulmasınsa ,o biraz bencillik bence.
Sonucta para kazanması gerekiyor bi sekilde.
He siz benim bosanma gibi planım var derseniz tmm.
Ama sanırım suan calısmıyorsunuz yani isinizi bahane de edemezsiniz.
Memur falan olsanız ne yapacaktınız?DÜzenimi bozaman tasınanam mı diyecektiniz anlamadım?
 
Strobe iyi ki varsın iyi ki başlığıma vakit ayırıp mesaj attın. Pek çok insanın mükemmeli oynadığı bir platformda senin dürüstlüğün paha biçilmez

Senin analizin çok doğru. Antalya’ya taşınarak eşimin kimliğini elinden almış oldum. Burda iş çevresi tarafından sayılan, dinlenen bir kitle yok etrafında. Gerçi burda da girdiği ortamlarda, sohbetlerde hemen kendini belli ediyor ama senelerce emek verdiği çevre yok.

Doğru hatırlıyorsun. Biz otel işletiyoruz. Eşimin Burda kendi standartlarında iş bulması imkansız. Büyük sanatçıların (Ebru Gündeş, Sibel Can, Hakan Altun…vs) bayramlarda bir kaç gün geldiği bir şehir burası. Yazın Bodrum’da beachten teklif geldi. Happy Hour yapıyorlar ya. Ben yine o zamanda git dedim. Benim hamileliğim riskli olduğu için gitmedi. “Şu çocuğu sağlıkla kucağımıza alalım ondan sonra giderim” dedi. Dönemsel olarak İstanbul ve Bodrum’da yeni açılan mekanlara danışmanlık hizmeti verdi bu süreçte.

Bana kendi işimde yardım etmek istedi ama ailem izin vermedi. O da ayrı mevzu. Bizim aile de babamdan sonra dağılmış bir vaziyette. Ablam kafamı cep telefonuyla darp etti filan. İşte kendi emeğimiz olmayan bir şeye konunca onlar da hazımsızlık oldu. Aslında bu yönden bende uzaklaşmak istiyorum. Babamın arkadaşları da hep “Kendini uzak tut. Sen bu ailenin günah keçisi değilsin. Onlarda elini taşın altına koysun” filan dediler. Nasıl ki küçük kardeşimin “Benim çocuklarımın okulu Ankara’da. Ben düzenimi bozup Antalya’ya gelemem” deme özgürlüğü varsa benimde olmalı.

O kullandığın kelime var ya, işte bu kadar doğru bir tanım olamazdı. “Kapana sıkıştı” Borçlarını daha fazla öteleyemiyor. Yoksa beni geç, kızına aşık bir adam. Onu bırakmayı düşünür mü?

Çift terapisini düşünebiliriz. En azından ortak bir dil bulmak açısından ama bu adam Antalya’da yaşadığı müddetçe yaşam sevincini tekrardan kazanamayacak. Onun toprağını değiştirdim ve burda yeşermiyor.

Çok teşekkür ederim. Ben sadece kendi açımdan olayları değerlendirmek istemedim. Bana başka bir bakış açısı gösterdin
 
yoo çalışıyor kendisi.asıl istanbulda çalışamayacak.kendi aile işini çocuğunun geleceğini bırakıp adamın peşinden gidecek.sırf eş mutlu olsun diye.ee benim mutluluğum ne olacak derdim ben?antalyada da çalışabilirdi gece hayatı bol olan bir şehir.ben önce çocuğumun geleceği çocuğum derdim.
 
Humm öncesini bilmediğimden düz okudugumu yorumladım ben:)
Bukadar anlasamadıgın adamdan da cocuk yapmazsın diyoruz ama yapıyorlar ısrarrla:)
Borcları varmıs adamın yani gitmeyip napacak?4 aylık cocugu kendim büyütürüm diyorsa konu sahibi gitmesin.
 
Her şeyin güllük gülistan olduğu bir evlilikte, anne olduktan sonra eş tarafindan aldatılsanız, çocugunuzun psikolojisi ne olacak deyip aldatilmayi sindirip boşanmayacak mısınız? Hicbir şeyin garantisi yok ki, hayatta her şe olabilir. Bu savunmanin geçerli bir tarafi yok.

Ben bu tarz konularda niye cocuk yaptiniz diyen taraftayim. Ama nihalde durum farkli. Ekonomik özgürlüğü var. Kocası iyi kazanıyor. Evde kavga dövüş yok. Daha iyi bir aile ortamı var.

Diliyorum ki çocuk büyüyünce ben bu hayata niye geldim diye isyan etmeyecek. O sebeple çok mağdur bir bebek yok şu an.
Zaten içip sızan bir adam, ayni evin içinde de yok gibidir. Ha boşanmışlar ha ayni evin içinde pasif pasif yaşamışlar.
 
yoo evlenmesinde sorun yok.herkes türlü sebeplerden evleniyor.kimi erkek de maddi güç var diye diye yaşım geçti diye kimi bebek için.hepsi de haklı.
 
Tatlım, sen bu adamla çok mutsuzsun. Burada gördüğüm okuduğum kadarıyla asla uyuşmayan iki karaktersiniz. Zaman geçtikçe eşin seni daha derin bir bunalıma sokabilir. Her şey için çok geç olmadan kendi yolunu çiz bence. İşinin ve düzeninin olduğu yerde kal diyorum ben.
 
yoo evlenmesinde sorun yok.herkes türlü sebeplerden evleniyor.kimi erkek de maddi güç var diye diye yaşım geçti diye kimi bebek için.hepsi de haklı.
Aynen. Evlilik çok kavramlı bi olgu. Her ne sebepten yapılıyorsa da sadece yapan kişileri bağlar. Kimsenin haddine değil sebebini sorgulamak. Herkes aşk evliliği yapıcak diye bir şey yok.
 
Aynen. Evlilik çok kavramlı bi olgu. Her ne sebepten yapılıyorsa da sadece yapan kişileri bağlar. Kimsenin haddine değil sebebini sorgulamak. Herkes aşk evliliği yapıcak diye bir şey yok.
konu sahibinin boşanmasını gerektirecek bir durum yok.bence eş önden gitsin işini oturtsun orada mutlu olacak mı bir baksın.konu sahibi de turizm sezonu bitince gider yanına eşinin.bence en mantıklı çözüm bu şu an.
 
Adamda umut var mı ki acaba. Sorumsuzluklarının farkına varırsa iyice düşünüp taşınıp, ve en önemlisii alkolu bırakırsa bence de boşanmasınlar. Ama Nihal cok yoruluyor, okadarck bebisle hem ev hem tüm sorumluluklar insanın psikolojisini bozar, senin de cocugun var biliyorsundur. Destek cokkk önemli. Düzelicek gibiyse şans versin. Ama umut yoksa önüne baksın bence Ceycey.
 

Rica ederim.
Ancak kendinize de haksızlık etmeyin, kimseyi silah zoruyla getirmediniz Antalya'ya haliyle. Bir tercih yaptı eşiniz ki size karşı o zamanlar duyumsadığı sevgiyi buradan da tahlil edebilirsiniz, sizin isteklerinizi daha ön planda tutarak daha mutlu olacağınız fikriyle size katıldı büyük ihtimalle; siz de zaten bu vericilikleri/çabayı görüp sevildiğinizden emin olarak hayatınıza aldınız. Belki de kendisi için daha farklı planları vardı, yaparım, alışırım, sevdikten sonra her yer cennet dedi, geldi. Ama işin içine girince öyle olmadığını gördü, yine gerçek dünyanın ortasına düşüverdi ve ardında bıraktıkları da yük olmaya başladı. Üstüne bebek sorumluluğu da gelince "Bu şehirden çıkış kalmadı" diye iyice kırılma noktasına geldi.

Bu sizi sevmediği, çocuğuna karşı tamamen bencillikle davrandığı anlamı taşımıyor bence tek başına. Diyorum evet, dışarıdan bakınca aynen böyle görünüyor ama kendini alkole vermiş, koltukta sızan bir baba-koca figürüne kendisinin de katlanamayarak İstanbul'a bir başlangıç için gitmek istediğini düşünmeden de edemedim. Umurunda olmasa, gayet de o koltukta içmeye ve sizi duymazdan gelmeye devam ederdi. Bir şeyleri kendince düzeltmek istiyor bence, yani buradaki anlatımlarınıza göre söylüyorum bunu da; evliliğinizde büyük büyük sorunlar yazmadığınızı ve çoğu kez güzel geçindiğinizi, sevginizi vurguladığınızı hatırladığım için.

Bu miras olayları, kardeşlerin birbirine girmesi... Hepsi ağır şeyler; buradan da yıpranıyorsunuz, karı-koca farklı kollardan yıpranıp, yıpratılıp, birbirinizden uzak düşüp kendi içinizde karışıp kaldığınızdan olmuş gibime geliyor. Bunu yönetememişsiniz karı-koca. Terapinin iyi geleceğini düşünüyorum, bastırıp durduğunuz duygularınızı ifade edip rahatladıkça, zihniniz birbirinize karşı daha berrak hale gelecek. Ondan sonra daha doğru kararı verirsiniz.
 
işte ona hemen karar vermesin ki ilerde pişman olmasın.1 2 ay ayrı kalırlarlarsa ikisi de düşünür.hem turizm sezonu açıldı işler yoğunlaşacak.bu ara işini neden bıraksın ki nihal?sezon bitince gider eşiyle devam etmek isterse.orada da bebeğe yalnız bakacak zaten antalyada da.ben doğım yaptığımda eşim sık sık yurtdışına gitti.baktım tek başıma .bakılabiliyor yanii
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…