Onu sonra o zaman geldiğinde düşünürsün..gece yarılarına kadar çalışıp sonra 11 e kadar uyuyup,uyanınca tekrar işe giden bir düzende olacak eşin İstanbulda..sizin İstanbul'daki varlığınız sadece eşine iyi gelecektir yoksa çocuk boş her vaktinde içip sızan bir babayı görünce çok da mutlu büyümüyor.Bence eşin bir çıksın gitsin ..bu zorunlu ayrılık evliliğin hakkında da düşünme fırsatı verir sana ..belki İstanbulda yoğun iş temposu onun sürekli alkol alma ritüelinde de değişikliklere yol açar,biraz bekle gör derim.Çocuk büyütmek için Antalya daha güzel bir şehir. Çok fazla göç almadı. Havası sıcak. Yüzülebilecek deniz var. Ama ilerisi için eğitim olarak çok fazla iyi okul yok burda.
Bosanmayı mı düsünüyorsunuz?Yani gitmek istmeme sebebiniz sadece düzenim bozulmasınsa ,o biraz bencillik bence.Selamlar arkadaşlar.
Bilmeyenler için 4 ay önce doğum yaptım. Rabbime şükürler olsun dünyalar güzeli bir kızım oldu.Benim sorunum eşimle. Aslında birbirine son derece zıt, farklı yaşam tarzına ve kişiliğine sahip 2 yetişkiniz. Evlenmeden önce en büyük ortak paydamız yuva kurmak ve çocuk sahibi olmaktı.
Çocuk sahibi olmak konusunda muvaffak olabildik ama yuva kurmayı beceremiyoruz.
Hangi birini yazsam bilmiyorum ama en basitinden ben hamileyken istemememe rağmen hemen hemen her gün içmesiydi. İçip taşkınlık yapmıyor ama benim hayal ettiğim evlilik çeşidi akşam kanepede sızan bir adamla değildi.
Eşim 3 yaşındayken anne ve babası boşanmış bir çocuk. Aile nedir bilmemiş. Sevgisiz ve bencil büyümüş. Kendi ailesine dönecek olursak babasıyla seneler önce konuşmayı bırakmış. Biz evlendikten sonra annesinin zorbalıklarıyla baş edemeyince annesiyle de görüşmeyi kesti. Akabininde annesi akciğer kanserinden vefat etti. Hasta yatağında ziyarete dahi gitmedi.
Şimdi benim konuyu açma sebebim 4 aylık bebeğimle başka şehre taşınmak istememem. Biz İstanbul’da tanıştık. Evlendikten 1 sene sonra babamın vefatı, benim işlerim sebebiyle Antalya’ya taşınmak zorunda kaldık. 2 senedir Antalya’da yaşıyoruz. Eşim Antalya’da son derece mutsuzdu. Geçtiğimiz ay İstanbul’dan franchise bir restaurant zincirinin Beylikdüzü şubesinden işletme müdürlüğü teklifi geldi. “Sen gelsen de gelmesen de ben artık döneceğim” dedi. İnanın ben onun peşinden gitmek, düzenimi bozmak istemiyorum. Hele ki tüm gün 4 aylık bebekle boğuşup bir de onun kaprisine filan tahammül edemez oldum.
Sevgili arkadaşlar. Durum böyle iken sizce ne yapayım? “Sen git düzenini kur. Belki bizde arkandan geliriz mi” diyeyim. Dürüst olup aslında gitmeye hiçte niyetim olmadığını mı söyleyeyim?
Vakit ayırıp cevap yazan herkese şimdiden teşekkür ederim
Strobe iyi ki varsınKötü alışkanlıklar, bağımlılıklar; bazı duygularla baş etmekte zorlanılmaya başlandığında artma eğilimi gösteriyor. Eşinizin açısından yazayım; Antalya'da ve şehirden hoşnut değil, kendisini göstereceği, işe yarar ve saygın hissedeceği mesleği yok, çevresinden kopmuş, İstanbul'da kalmış çoğu tatmini. Eşiniz yoğun duygularla boğuşuyor ve kendini alkol ile uyuşturup gün öldürüyor.
Geçmişimde bir dönem (Her ne kadar alkolik denemese de) fazlaca alkol tükettim. Doktorumun söylediği (Bipolar olduğum için bizim hastalıkta alkol kullanmak da yasaktır ve kullanılacaksa da kontrollü olması gerekir) "Bipolar hastalarda depresif dönemde en sık gördüğüm bu"... Depresif duyguları bastırmak için kullanırdım ben alkolü. Eşinizde bu arttıysa, muhtemelen depresif duygular içinde çırpınıyor ki dışarıdan tarifiniz de bunu gösteriyor. Adam nihayetinde buna daha fazla katlanamayacağı için de resti çekmiş.
Dışarıdan bakınca ise şöyle görünüyor: 4 aylık bebeğini ve eşini arkasında bırakabilecek kadar bencil bir karar almış ve kendi derdine düşmüş durumda. Yani böyle yorumlanabilir ama bence böyle değil, adam köşeye sıkışmış, net yani. Eskiden bu kadar alkol tüketmezdi diyorsunuz; artış varsa, orada mutsuzluk ve depresif duygular vardır.
Sırtına binen evlat sorumluluğu içinde düşünürsek, siz çalışan bir kadınsınız; yanlış hatırlamıyorsam otel işletiyordunuz (Tatil konusundan kalmış aklımda), eşiniz ne yapıyor Antalya'da? Yer yer yanınızda işinize yardımcı biri gibi takılıyor. Bunu kompleks yaptığını düşünmüyorum ama İstanbul'da iyi bir iş konumu ve çevresi olup da Antalya'ya geldikten sonra iş standartlarının düşmesi, insana ağır gelir.
Ben eşiniz tarafından anlatmaya çalıştım, belki aranızda duygularınızı ifade edebileceğiniz bir iletişim gerekiyordur, fazla içinize dönmüş ve kopmuşsunuzdur son dört ayda bebek temposuyla beraber diye düşündüm. Bence birbirinizi seviyorsanız, neler hissettiğinizi birbirinizle (gerekirse bir terapist eşliğinde) konuşun. Antalya'da iyi çift terapisti de biliyorum eğer gerek görürseniz.
yoo çalışıyor kendisi.asıl istanbulda çalışamayacak.kendi aile işini çocuğunun geleceğini bırakıp adamın peşinden gidecek.sırf eş mutlu olsun diye.ee benim mutluluğum ne olacak derdim ben?antalyada da çalışabilirdi gece hayatı bol olan bir şehir.ben önce çocuğumun geleceği çocuğum derdim.Bosanmayı mı düsünüyorsunuz?Yani gitmek istmeme sebebiniz sadece düzenim bozulmasınsa ,o biraz bencillik bence.
Sonucta para kazanması gerekiyor bi sekilde.
He siz benim bosanma gibi planım var derseniz tmm.
Ama sanırım suan calısmıyorsunuz yani isinizi bahane de edemezsiniz.
Memur falan olsanız ne yapacaktınız?DÜzenimi bozaman tasınanam mı diyecektiniz anlamadım?
Humm öncesini bilmediğimden düz okudugumu yorumladım ben:)yoo çalışıyor kendisi.asıl istanbulda çalışamayacak.kendi aile işini çocuğunun geleceğini bırakıp adamın peşinden gidecek.sırf eş mutlu olsun diye.ee benim mutluluğum ne olacak derdim ben?antalyada da çalışabilirdi gece hayatı bol olan bir şehir.ben önce çocuğumun geleceği çocuğum derdim.
Her şeyin güllük gülistan olduğu bir evlilikte, anne olduktan sonra eş tarafindan aldatılsanız, çocugunuzun psikolojisi ne olacak deyip aldatilmayi sindirip boşanmayacak mısınız? Hicbir şeyin garantisi yok ki, hayatta her şe olabilir. Bu savunmanin geçerli bir tarafi yok.Sirf çocuk olsun die evlenmeniz cok sacma gercekten dunyaya bi can getiriyorsaniz eger layigiyla yapin simdi bosansaniz veye ayri yasasaniz o cocugun piskolojisi gelecegi nasil olucak yani cocuk yaparken bunlari neden dusunmediniz...
Esim icip siziyor diorsunuz kusura bakmayin da yani sirf cocuk icin evlendiginiz birinin pesinden gitmek veya gitmemek icin de byraya danismaniz da sacma.
Esiniz anlattiginiz gibi biriyse icinizdende gelmiyorsa gitmek mecbur degilsiniz tabi her kosulda o meleginize bakabilecekseniz ysnlis anlamayin lutfen ama aci gercekler bunlar. Keske sevdiginiz bi insanla evlenip mutlu yuvaniz olsaydi da çocuğunuz da mutlu mesut annesinin babasinin yaninda buyuseydi...
yoo evlenmesinde sorun yok.herkes türlü sebeplerden evleniyor.kimi erkek de maddi güç var diye diye yaşım geçti diye kimi bebek için.hepsi de haklı.Humm öncesini bilmediğimden düz okudugumu yorumladım ben:)
Bukadar anlasamadıgın adamdan da cocuk yapmazsın diyoruz ama yapıyorlar ısrarrla:)
Borcları varmıs adamın yani gitmeyip napacak?4 aylık cocugu kendim büyütürüm diyorsa konu sahibi gitmesin.
Aynen. Evlilik çok kavramlı bi olgu. Her ne sebepten yapılıyorsa da sadece yapan kişileri bağlar. Kimsenin haddine değil sebebini sorgulamak. Herkes aşk evliliği yapıcak diye bir şey yok.yoo evlenmesinde sorun yok.herkes türlü sebeplerden evleniyor.kimi erkek de maddi güç var diye diye yaşım geçti diye kimi bebek için.hepsi de haklı.
konu sahibinin boşanmasını gerektirecek bir durum yok.bence eş önden gitsin işini oturtsun orada mutlu olacak mı bir baksın.konu sahibi de turizm sezonu bitince gider yanına eşinin.bence en mantıklı çözüm bu şu an.Aynen. Evlilik çok kavramlı bi olgu. Her ne sebepten yapılıyorsa da sadece yapan kişileri bağlar. Kimsenin haddine değil sebebini sorgulamak. Herkes aşk evliliği yapıcak diye bir şey yok.
Adamda umut var mı ki acaba. Sorumsuzluklarının farkına varırsa iyice düşünüp taşınıp, ve en önemlisii alkolu bırakırsa bence de boşanmasınlar. Ama Nihal cok yoruluyor, okadarck bebisle hem ev hem tüm sorumluluklar insanın psikolojisini bozar, senin de cocugun var biliyorsundur. Destek cokkk önemli. Düzelicek gibiyse şans versin. Ama umut yoksa önüne baksın bence Ceycey.konu sahibinin boşanmasını gerektirecek bir durum yok.bence eş önden gitsin işini oturtsun orada mutlu olacak mı bir baksın.konu sahibi de turizm sezonu bitince gider yanına eşinin.bence en mantıklı çözüm bu şu an.
Strobe iyi ki varsıniyi ki başlığıma vakit ayırıp mesaj attın. Pek çok insanın mükemmeli oynadığı bir platformda senin dürüstlüğün paha biçilmez
Senin analizin çok doğru. Antalya’ya taşınarak eşimin kimliğini elinden almış oldum. Burda iş çevresi tarafından sayılan, dinlenen bir kitle yok etrafında. Gerçi burda da girdiği ortamlarda, sohbetlerde hemen kendini belli ediyor ama senelerce emek verdiği çevre yok.
Doğru hatırlıyorsun. Biz otel işletiyoruz. Eşimin Burda kendi standartlarında iş bulması imkansız. Büyük sanatçıların (Ebru Gündeş, Sibel Can, Hakan Altun…vs) bayramlarda bir kaç gün geldiği bir şehir burası. Yazın Bodrum’da beachten teklif geldi. Happy Hour yapıyorlar ya. Ben yine o zamanda git dedim. Benim hamileliğim riskli olduğu için gitmedi. “Şu çocuğu sağlıkla kucağımıza alalım ondan sonra giderim” dedi. Dönemsel olarak İstanbul ve Bodrum’da yeni açılan mekanlara danışmanlık hizmeti verdi bu süreçte.
Bana kendi işimde yardım etmek istedi ama ailem izin vermedi. O da ayrı mevzu. Bizim aile de babamdan sonra dağılmış bir vaziyette. Ablam kafamı cep telefonuyla darp etti filan. İşte kendi emeğimiz olmayan bir şeye konunca onlar da hazımsızlık oldu. Aslında bu yönden bende uzaklaşmak istiyorum. Babamın arkadaşları da hep “Kendini uzak tut. Sen bu ailenin günah keçisi değilsin. Onlarda elini taşın altına koysun” filan dediler. Nasıl ki küçük kardeşimin “Benim çocuklarımın okulu Ankara’da. Ben düzenimi bozup Antalya’ya gelemem” deme özgürlüğü varsa benimde olmalı.
O kullandığın kelime var ya, işte bu kadar doğru bir tanım olamazdı. “Kapana sıkıştı” Borçlarını daha fazla öteleyemiyor. Yoksa beni geç, kızına aşık bir adam. Onu bırakmayı düşünür mü?
Çift terapisini düşünebiliriz. En azından ortak bir dil bulmak açısından ama bu adam Antalya’da yaşadığı müddetçe yaşam sevincini tekrardan kazanamayacak. Onun toprağını değiştirdim ve burda yeşermiyor.
Çok teşekkür ederim. Ben sadece kendi açımdan olayları değerlendirmek istemedim. Bana başka bir bakış açısı gösterdin
işte ona hemen karar vermesin ki ilerde pişman olmasın.1 2 ay ayrı kalırlarlarsa ikisi de düşünür.hem turizm sezonu açıldı işler yoğunlaşacak.bu ara işini neden bıraksın ki nihal?sezon bitince gider eşiyle devam etmek isterse.orada da bebeğe yalnız bakacak zaten antalyada da.ben doğım yaptığımda eşim sık sık yurtdışına gitti.baktım tek başıma .bakılabiliyor yaniiAdamda umut var mı ki acaba. Sorumsuzluklarının farkına varırsa iyice düşünüp taşınıp, ve en önemlisii alkolu bırakırsa bence de boşanmasınlar. Ama Nihal cok yoruluyor, okadarck bebisle hem ev hem tüm sorumluluklar insanın psikolojisini bozar, senin de cocugun var biliyorsundur. Destek cokkk önemli. Düzelicek gibiyse şans versin. Ama umut yoksa önüne baksın bence Ceycey.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?