Gündüzleri dua bölümünde sakin sakin takılıyorum. Gece oldu mu bana bir haller oluyor. Üstümde tarlasını satıp pavyona giden adam heyecanı oluyor.Zabaaaa gadar burdayıkkk
Aman ağamm sakinGündüzleri dua bölümünde sakin sakin takılıyorum. Gece oldu mu bana bir haller oluyor. Üstümde tarlasını satıp pavyona giden adam heyecanı oluyor.
Kunduz ucu sivri tahtayla armudu bölerek yediBebeğim sen göbekli bir şebekten fazlası değilsin.
Armut, sivri, kunduz.
Gözümden uyku akarken yine geldimKunduz ucu sivri tahtayla armudu bölerek yedi
Hıyar, Harry Potter, çivi
Fırıldak müdür müfettişlerin sözlerini don lastiği gibi uzatarak toplantidaki katılımcıları geldiklerine pişman etmişti..Gözümden uyku akarken yine geldimbağımlılık oldu yaw kelime düşünmeden uyuyamadım
Kendini harry Potter sanan hıyar Kocam uçmak için atlayınca çivi gibi yere çakıldı
Don lastiği, müdür, fırıldak
Fırıldak müdür müfettişlerin sözlerini don lastiği gibi uzatarak toplantidaki katılımcıları geldiklerine pişman etmişti..
Tatlı, yorgan , turnuva
Günaydınnnnn millettYorgana sarılıp tatlı tatlı uyumak varken bu oyuna sarmışım adeta turnuvaya katılıyorum
Batak, bağımlılık, şeker
BeeeeeenJes bu sen
- Ot, bok, şok
Hmmm...
Ota takılıp boka düşünce şok oldum
Saati cebime atinca puanlari topladımGünaydınnnnn millett
Batağa saplanmış gibi bu oyunun bağımlısı olmuştum. Sabahın bu saatinde yazmamdan belliydi. Ama bir bilseniz nasıl şeker bir oyun
Puan cep saat
Marangoza giden rus gözleme istediSaati cebime atinca puanlari topladım
Rus, marangoz, gözleme
Marangoza giden rus gözleme istedi
Ceylan yıldız pembe
Kaderin bir sillesini daha yerken çekeceksin bu çileyi diyemeyeceğim için elimdeki büyük fileme bütün umutlarımı, mutluluklarımı doldurdum.Rüyamda pembe bir ceylanın yıldız topladığını gördüm
Çile, Sille, file
Çan çalınca çanın olduğu tarafa gayri ihitiyari dönüp baktım katedralin bahçesinde yere peçete serip çekirdek yiyen bir aile dikkatimi çekmişti sanırım Türk kökenliydilerÇaydanlığın altını kapatıp oğlumu berbere götürünce o kadar adamın içinde domates gibi kaldım
Çan, çekirdek, peçete
Müdür bıyığını kıvırarak sekreteri odasına cagirinca sekreter dosyaları müdürün kafasına atıp lastik gibi havasını söndürdüÇan çalınca çanın olduğu tarafa gayri ihitiyari dönüp baktım katedralin bahçesinde yere peçete serip çekirdek yiyen bir aile dikkatimi çekmişti sanırım Türk kökenliydiler
Dosya lastik bıyık
Heidi kendini bütün işleri yapma konusunda o kadar proglamlamisti ki; kornisleri takmak için bir yol arıyorduMüdür bıyığını kıvırarak sekreteri odasına cagirinca sekreter dosyaları müdürün kafasına atıp lastik gibi havasını söndürdü
Korniş, programlama, Heidi
Aşırı güzellik sendromuna yakalanan hatçeee, aynada kendine bakarken ayağı takıldı, köye yeni yapılan asfalta yapıştıHeidi kendini bütün işleri yapma konusunda o kadar proglamlamisti ki; kornisleri takmak için bir yol arıyordu
Asfalt, güzellik, sendrom
Gazetedeki notlari okurken tırnağımın kırıldığını fark ettim
Vurgun, yulaf, yelpaze
Kornişe perdeleri taktıktan sonra bavulunu aldı, evden çıktı. Uçaktaydı artık birazdan türbülansa girileceği anons edildi. Az sonra uçak türbülansa girmiş sallanıyorlardı, o sırada üst bölmedeCafedeki yulaflı puding yelpazesi o kadar genişti ki adeta vurgun yapıyordu
Korniş, kornişon turşu, türbülans