24 yaşında bir kızın hala kendi kararlarını verememesi normal mi?

Annenle iş görüşmesine mi gittin? Kusura bakma ama çok güldüm. Çünkü ben de babamla gitti

Demeyin :KK57::KK57::KK57: yalnızım sanıyordum bu konuda 😅😅😅

Benimle içeri girdi bir de takıldığım noktalarda yardım etti:KK70: Benim gibi olanlar da varmış demek.

Bu benimkinden de fenaymış :KK57::KK57::KK57: peki İK müdürü bir şey demedi mi 😯😯 en önemlisi sizin hissettikleriniz ve tepkiniz nasil oldu tabii...

Annem en azından aşağıda bekliyor benim, şimdi gözümde canlandı da :KK70::KK70:aman Allahım...

Ben ilk adımı her şeyi ailemle paylaşmayarak attım. Hayatıma çok müdahale ediyorlardı. Anlattığım şeylerden vurup hayatımı kısıtladılar gibi hissettim hep. Son 5-6 yıldır hayatımın tüm detaylarını paylaşmıyorum.

İlk, ama en önemli adım...


Sonraki adımda kendimi zorladım tek başıma karar alıp adım atabilmek için. Ailemi sevmediğimden değil kendi başıma özgür bir birey olabilmek adına yapıyorum bunları.

Bana da hep bunu "kendi başına da karar alırsın ama aileden fikir almak her zaman daha iyidir, hazır hayattayken bundan faydalan" diye yumuşatmaya çalışırlar. Bilhassa annem... Aileden tabii ki fikir almak iyi bir sey ama bilmiyorlar ki onlar olmazsa ne yapabilirim... Hiçbir şey! ☹️😞😞

Ailene anlatma mesela günlük tut oraya anlat. Yazdıkça kendi kararın oluşur kafanda.

Tam günlük gibi değil de, başımdan geçen olayları yorumladığım bir defterim vardır benim.

Bir yetişkin gibi kendi işimi kendim halletmeye çıkıyorum dışarı. Ama başaramıyorum bazen :KK53: Hemen babamı arayıp nasıl yapıldığını soruyorum. Sonra içimden diyorum “ne var be babamız var arıyoruz normal bu”:KK70:

Ay aklıma geldi anlatayım. İş teklifi için aradı adamın biri. Konuştuk konuştuk sonra ben dedim ki “BABAMA DA SORAYIM”. Adam hmm tamam dedi. Telefonu kapatınca gelen ben ne yaptım hissi

Peki siz bu durumdan rahatsız mısınız benim gibi yoksa bu durumla barışık yaşamayı öğrendiniz mi, öyle sorayım...
 
Normal anormal diye ayırmıyorum da sağlıklı olmadığını söyleyebilirim. Ama bunun suçlusu elbette ki siz değilsiniz. Suçlu da demeyeyim hadi, annenizin sizi yetiştirme tarzı hatalı.

Haklısınız, buna bir şey diyemiyorum maalesef...


Çocuk yetiştirirken yapılan en büyük hatalardan birisi de bu. Bağlanmayı yapışma zanneden ebeveynler! Aman çocuğum benden ayrılmasın, en çok beni sevsin, dışarısı çok kötü (!) diyerek o çocuklara en büyük kötülüğü etmiş oluyoruz. İşin tuhafı, hadi bu kızcağızın annesi 24 sene önce bu kafadaymış. Şimdikilere ne demeli? Güvenli bağlanma diye okuyorlar, güvenli bağlanmayı "çocuğa yapışma" zanneden ebeveyn dolu ortalık. Hayır, güvenli bağlanma tersine ayrışma ile ilgilidir. Güvenli bağlanmanın amacı geri dönebileceğine, sığınabileceğine güven duyan yavrunun bakımverenden ayrışabilmesidir. Sağlıklı bireyleşme, sağlıklı bütünleşmeden gelir. Yapışmak sağlıksızdır.

Ya aslında benim annem "sözde" yapışmamı istemiyor. "Anne" diyorum, "hayatımın sonuna kadar sana bağımlı olmamı mı istiyorsun, bu yaptığın hiç sağlıklı degil" diyorum, o da diyor ki "hayatımın sonuna kadar g.tümün dibine yapışmanı tabii de istemem, hiçbir anne baba istemez" diyor. Rahatına düşkün anne imajı çiziyor ama yaptıkları ile söyledikleri çelişiyor.

Siz çocuklarınızı şöyle güvenle bir kucaklayın sonra da bir salın bakalım. Görün sonra ihtiyaç duyunca size nasıl geliyorlar. Güvenli ve sağlıklı bağlanma budur. Konu sahibinin annesinin yaptığı gibi kızının kendi zevklerine dahi karışarak onun ayrı bir birey olmasını engellemek değildir. Psikoterapilerde bile danışana tavsiye vermekten, direkt yönlendirmekten, düşünce empoze etmekten sırf bu yüzden kaçınılır.

Tum yazdıklarınız çok güzel şeyler. Konunun uzmanısınız sanırsam, değil mi? :KK16::KK16::KK16:
 
Evet, maalesef yaşıyorum... ☹️☹️☹️
Bende de var o sorun kıyafet ve makyajla kapatmaya çalışıyorum.Bende 24 yaşındayım artık yetişkiniz ve kendi kararlarımızı kendimiz vermeliyiz.Aileyi es geçmesek de kendi kararlarımız da olmalı.
 
Haklısınız, buna bir şey diyemiyorum maalesef...




Ya aslında benim annem "sözde" yapışmamı istemiyor. "Anne" diyorum, "hayatımın sonuna kadar sana bağımlı olmamı mı istiyorsun, bu yaptığın hiç sağlıklı degil" diyorum, o da diyor ki "hayatımın sonuna kadar g.tümün dibine yapışmanı tabii de istemem, hiçbir anne baba istemez" diyor. Rahatına düşkün anne imajı çiziyor ama yaptıkları ile söyledikleri çelişiyor.



Tum yazdıklarınız çok güzel şeyler. Konunun uzmanısınız sanırsam, değil mi? :KK16::KK16::KK16:

Uzmanıyım gibi iddialı bir laf edemem tabi de psikoloğum :) Gerçi bizde eğitimli eğitimsiz herkes kendine bir konuda uzman diyebiliyor o da var ehehe.
 
İleride evlilik düşünürseniz olabilecekleri hayal edebiliyor musunuz? Ben durumu nacizane ciddi buldum. Önlem almanız gerek. Bunun sonu yok.

Annem zaten evlenmemi istemiyor ki. En azından erken evlenmemi (hiç) istemiyor. Ona göre 27-28 yaş bile erken. En az 30 olmam gerektiğini söylüyor. Bunu ise şöyle açıklıyor: "Kızım, ben yapamadım, sen yap. Ben okuyamadım, sen oku. Beni anam 18 yaşımda evlendirdi, benim hayatım karardı, seninki kararmasın."

Annem bu arada 2 evlilik yaptı şu güne kadar, hala da evli, ama hiçbir evliliğinde mutlu değildi, bir tanesini de kendim görüyorum...

Onun hayatı da çok hüzünlü bir hikaye, hikayesinin bir kısmına ben de dahil oldum, bazen istesem bile ona kızamıyorum ki... ☹☹☹
 
sanirim baba da annenizi dengeleyecek sekilde davranmamis, o da hatali

Babam (üvey babam) aslında annemden daha serbesttir. Ama maydonoz olmayı da ihmal etmez hiçbir şeye :KK70: :KK70:

Mesela, bana hep şey der: "Yarın bir gün erkek arkadaşın olursa ilk benim haberim olsun." Ama diyelim, öyle bir şey oldu, hemen herkesten önce düşer ortalığa, katar ortalığı birbirine. Herkesten önce tanışır onunla, kafasını şişirir çocuğun :deli: uğraş dur sonra. O yüzden öyle bir günün gelmesini hiç istemem :KK57::KK57::KK43:

Annem ise zaten öyle bir şeyin olmasını istemez, öyle bir günün gelmesini hiç istemez. "itle bitle mi uğraşacağız, zaten zaman kötü" der.
 
Yerinizde olsam is bulup evden ayrilirdim, baska turlusu cok zor sizin icin.

Maddi gücüm biraz iyi olsa deneyeceğim ama şu anda işsizim. O yüzden biraz uzak bir hayal.

Ve zor bir hayal, çünkü annem hiçbir zaman tek yaşamamı istemez, bir kadın olarak.

İyisi mi kendi üniversite arkadaşlarımdan birini kafalayıp ayrı eve çıkmak. Başka yolu yok bunun.
 
Bir de, oldu da babama bir şey olsa, annem beni anında kendi memleketi olan şehre götürür. Benim itiraz etme şansım bile olmaz.

Bir keresinde ihtimallerle bu olayı konuştuk, oradan biliyorum.

Annem bunu ima etti, ben de "yok, ben İstanbul'da kalırım" dedim. Annem de afra tafra yaptı, vay efendim sen beni yalnız bırakırsın, yok efendim tek başına İstanbul'da ne yapacaksın, büyük şehir adamı yer, bla bla bla.

Bazen evden kaçmayı bile düşünüyorum, aklıma geliyor yani. Bunu annemle de paylaştım, bir kızgınlık anında. O da beni korkutuyor "bir gün kafanı çok taşlara vuracaksın, belanı arıyorsun, ağzına s.çacaklar göreceksin dünyanın kaç bucak olduğunu" diye. Beni korkutuyorusn dediğimde ise "ne korkutması, gerçekleri söylüyorum ben" diyor.

Ben bu anneme pek de laf anlatamıyorum. 😒😒😒
 
Bu ben mi acaba 24 yaşında bir ikizler yükseleni de ikizler olarak bu benim ya. Karar vermek işkencee

Ben Aslan burcuyum... 😃😃😃
Yükselenim yay, ay burcum da akrep.

Bir Aslan'a göre oldukça özgüvensizim ama 😣😣😣
 
hayatın, yaşayışın, düşüncelerin sana özgü olmalı. hatta bazen sadece sen bilmelisin. nasıl derler, kendine meydan oku. içinden gelen o annene herşeyi anlatma hissi var ya... senin kanatlarını koparıyor. yapma güzelim. kendine meydan oku.sus biraz. sessizlik, sır iyidir.

Mesela arkadaşlarım hep birbirlerine anlatır sırlarını, bazıları da kendi içinde tutar. Ben ise anneme anlatıyorum, ama benimkisi çok fazla abartılmış boyutta. Yani normal boyutta değil... Haklısınız, özetle.

her gece dışarı çıkıp o gece neler olduğunu eve döndüğünde yine annene anlatacaksan, yine bişey değişmez.

O kadar ciddi diyorsunuz yani durum...
Anlıyorum...

ailene sınırlar koy. senin anlatmak istediğin kadar bilecek herkes. senin de içindeki o herşeyi anlatma hissini törpülemen lazım.

Haklısınız demekten başka bir şey yapamıyorum şu anda. Ama haklısınız.

Peki mesela bir laf nasıl yuvarlatılır?

Yani demek istediğim, insanların tatlı tatlı ağzımızdan laf alması nasıl önlenir?

Ben bu konularda hiç, hiç açıkgöz değilim de... :KK43::KK43:

bunun için de gerekirse anne babanı bazen kırman gerektiğini göreceksin.korkma...

Nefret ediyorum onları kırmaktan, kendimi çok suçlu hissediyorum. Annemde oluyor çoğunlukla bu... Annem zaten pozisyon itibari ile mağdur bir kadın, yani zamanında mağdur edilmiş. Ben de şahit olmuştum buna. O yüzden onu kırmayı hiç, hiç istemiyorum. Sanki bir tekme de ben ona vuracakmışım gibi geliyor bana... 😞😞😞

başkalarını kırmamak için, uysal olmak için 24 yılını vermişsin. bu bedel çok bile...

Yani, böyle düşününce de dediğiniz doğru geliyor. Ama ne yapayım, hiç bilmiyorum... 😣😣
 
Iliskileri lackalastirmanin ve yipratmanin anlami yok tek cozum: Uzak kalmak. Bazi iliskiler uzaktan, senede 1-2 gorusme ile guzel. Annem menapoz durumu stabil olunca degisir mi bilmiyorum ama degismedigi muddetce ben minimum olcude iletisim kurup iliskimizi yipratmamayi tercih ediyorum. Kisaca ilk firsatta evden ayrilmaniz yarariniza olacaktir.

Yani, çok haklısınız. Ama benim evden gitmemin fazla bir yolu yok, şıklar şöyle:
1- ya maddi gelirimi elde ettikten sonra, ve bir şekilde ailemin geçimini de sağladıktan sonra (ailem maddi sıkıntılarla boğuşuyorken onları yalnız bırakamam) ayrı bir eve çıkacağım (ki en iyi şık bu),
2- yukaridakinin aynısı ancak arkadaşlarımla olanı,
3- ya evleneceğim (bunu hiç istemiyorum şu an, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak da var)
4- ya da evden kaçacağım (bu da çok sakat, hem aldığım tahsil buna uymaz, bir yerde çalışmaya başladığım an bulunurum).
5- veya en iyi ihtimallerden biri olarak gene, lojmanı olan bir iş bulacağım, ve iş uzaklığını bahane ederek gideceğim.

Tabii gitmek o kadar da kolay değil, misalen işim Ankara'da olsa bile biliyorum ki hafta başı ailem beni ziyaret eder, rahat bırakmaz :KK70: :KK70:
 
Anneniz size psikolojik şiddet uyguluyor ve sizi resmen hasta etmiş mental olarak

Kabul etmiyor ki bunu.

Bazen beni o kadar sinirlendiriyor ki küfrediyorum bazen.

Haklısınız, o benim "annem". Küfür etmemem lazım. Hatta "öf" bile dememem lazım, küfürle onu aşağılamak bir yana. Kendisi de diyor zaten bunu, kendi de sitem ediyor bana. Hastayım diye bir şey demiyor.

Ama artık dayanamıyorum. Bipolar bozukluk gibi bir rahatsızlığım var, 10 senedir tedavi görüyorum ve buna rağmen evdeki en olgun kişi olmaya uğraşıyorum!? Bir yerden fire veriyor tabii, doğal olarak...

Babam zaten hareketli olduğu kadar sinirli de bir adam, her an bir yerden bir şey çıkartıp kaosa çekebilecek kapasitede, bizi. "Ona uyma" diyor genelde annem, ama zaten ona uyup kendisine itiraz ettiğimiz anda işimiz bitti demektir çünkü bağırıp çağırmaya başlar. Şiddete kadar varır olay... Nerede neye kızacağı belli olmaz... (Bunu en iyi annem kestirir, ben kestiremem.)

Böyle "babam bir şey yapar" korkusu ile yaşamak cok zor bir şey. Annem de ondan bizi koruyayim derken kendi yıpranıyor. Bizi tembihliyor bazı konularda. Çünkü gençken de yapmışlığı var. Huyunu biliyoruz artık.

("O zaman annen boşansın ondan" demeyin, çünkü ondan kurtulmanın tek yolu, ya bizden sıkılıp bizi bırakması, ya da vefat etmesi. Başka yolu yok.)

Dolayısıyla kendi sıkıntımı ve annem tarafından uğradığım psikolojik şiddeti düşünemiyorum hiç, hem de hiç...
 
Tüm sayfaları okumadım psikolojiyle ilgili misin bilmiyorum ama bi araştırmanı öneririm "borderline kişilik örgütlenmesi". anneyle ayrışamama, nereye gidersen git, annen fiziksel olarak yanında olmasa bile aklında ruhunda hep seninle gelir.ilerde evliliğini oturtmakta da problem yaşarsın.
Kesinlikle terapiye gitmeni öneririm gidemezsen de sürekli gerçek benliğini açığa çıkarmaya çalış fairymoon ne istiyor? Ne hissediyor? Nasıl davranması gerekiyor? Sürekli kendini sorgula ve cevaplara göre davranmaya çalış annene danışmayı azalt
 
Konu sahibi sema terapi/ boyun egme semasini arastirmanizi oneririm. Bu konuda uzman degilim tabi ki ama anlattiklarinizla cok ortusen bir sema… Sevilmek ve suclu hissetmemek icin surekli mutlu etmek ve uyum saglamak egilimindesiniz. En ufak bir catismada surtusmede cok yogun sucluluk duygunuz aktive oluyor. Aile icinde en ufak istekleriniz buyuk tepki ile karsilastigi icin kendi ihtiyaclarinizi dile getiremiyorsunuz.

Kafamda dönen ancak tarif edemediğim şeyi tam olarak ifade etmissiniz. Teşekkür ederim... 😊😊😊 Bahsettiğiniz şemaya ise bakacağım ☺️☺️☺️

Ilerde evlenirseniz baskici bir es secmeniz veya onu o konuma getirmeniz mumkun. Yine sosyal iliskilerde herkese evet diyen ve bu yuzden sevilen ama cok da ezilen insan olabilirsiniz.

Aslında "kılıbık, ezik, kadın lafıyla iş gören" olarak da tabir edilebilecek bir erkek daha iyi olurdu benim için, çünkü zamanında şiddete uğrayan bir insanım. Dolayısıyla aynı şeyi tekrar yaşamak ve yaşatmak hiç, hiç istemem 😞😞😞 bahsettiğim gibi bir erkeğin ise pasif olduğundan ötürü öyle olabileceğine inanmıyorum pek.

En ufak ihtiyaci disa vurmayi bencillik olarak algiliyorsunuz, baskasina hayir demek ise vicdansizlikla esdeger sizin icin.

Ne kadar güzel söylemişsiniz. Vallahi de doğru billahi de doğru. Bu öyle bir hal almıştı ki artık üniversitede bile herkese bedava not dağıtmıştım, herkese vermiştim notlarımı yani. Öyle bir hale gelmişti ki "Fairy, neden notlarını veriyorsun, haketmeyen kişilere not dağıtıyorsun, 'nasil olsa fairy'den not alırız' diye herkes rahat, yazik değil mi sana" diye arkadaşlarımdan uyarı bile aldım kaç kez 😞😞😞 hayır demek çok zor bir şey benim için...

Anne babaniz kotu insanlar demiyorum yanlis anlamayin, onlarin da bir takim sebepleri vardir veya yanlis inanislari vs. Ama yanlis davraniyorlar.

Yok yok, niye yanlış anlayayım, zaten biliyorum içinde yaşadığım şartları 😊😊😊
 
Yıllardır bÖyle devam etmişsiniz biraz daha sıkın dişinizi bence. Annenizin de katılımıyla gittiğiniz iş görüşmelerinin birinden illa ki olumlu yanıt çıkınca rüzgar tersine dönmeye başlar. İş ortamı, yeni insanlar, sorumluluklar, sabah erken çık akşam geç dön derken derken üzerinizde bu kadar baskı kurmaya vakit bulamayacaklar görürsünüz. Bence bol bol mesaiye kalabileceğiniz bir iş tercih edin hatta, ki böylece bir arada geçireceğiniz süre azalacağı için onu kaliteli geçirmeye çalışmak zorunda hissetsinler 👐🏻

Benim de tam olarak aklımdan bu dedikleriniz geçiyordu... Hatta öyle ki bol mesaili, çağrı merkezi vb. İlanlara bile sıcak bakmaya başladım çünkü evden oldukça uzak kalacağım... Onlar da "nasıl olsa çalışıyor kız" diye benim üzerimde o kadar baskı yapmayacaklar, yani kafamdaki plan tam bu yönde idi, tıpkı dedikleriniz gibi.
 
Yani arkadasliginizi kesmeniz sizin karariniz size baglar ve evet cok normal davranis degil ama ozguveni zaten yerlebir olmus konu sahibinin konusuna AHAHAHHAHAHA BENIM DE SENIN GIBI ANORMAL BIR ARKADASIM VARDI ILETISIMI KESTIM yazmak ne ya???!!

Ben kendimi çoğunlukla suçlu gördüğüm için çok da eleştiri olarak algilayamiyorum bu tarz yorumları... Hep kendimde hatayı arıyorum çünkü. Çok da kızmayın yorum sahibine bence. Belki de kötü bir niyetle yazmamıştır yorumu yazan kişi, yazmışsa bile "günahı boynuna" diye bir laf vardır, zaten şu şartlar altında yapılan kötü yorumlarla ilgilenecek halim de pek yok maalesef.

Tabii ki beni savundugunuz için teşekkür ederim sayın En buyuk kk En buyuk kk .

Banlanirsam da banlanayim artik yani bunu yazmam gerekiyordu. BDV'deki tek cumlelik, derinliksiz, kendini oven, dert sahibi insani gomen yorumlardan gina geldi ya yeter artik dusunerek cevap yazmak cok mu zor?

Buyuk ihtimalle banlanmazsınız, sonuçta hakaret etmediniz, küfür etmediniz, aşağılamadiniz karşı tarafı. Tabii KK'nin kurallarını bilmiyorum. Okumadım çünkü.

Duyarlı davranisiniz için çok teşekkür ederim tekrardan. 🌹🌹

Keşke şu dünyada herkes sizin kadar duyarlı olsa, en başta da ben.
 
Şimdi, sevilmeye ben de çok önem veririm. Ama bunu çok çaktırmam. Çünkü insanlar bunu kullanır. Bakın aileniz bile kullanıyor. Daha dik durup, daha soğukkanlı davranmaniz lazım. Tabii biraz yapı meselesi ama olmayacak şey değil inanın. Yani her aldığınız kararı anlatmayın mesela. Hayatinizdaki her ayrıntıyı bilmesinler. Bir insan biri hakkında ne kadar çok bilgiye sahipse, o kişiyi o kadar değersiz görür. Kolaydır çünkü. Açık kitap gibidir. Ama kapalı kitabı herkes merak eder, merak edince ilgi gösterir ve değer verir. Artık her şeyi anlatmamak yönünde karar alın önce. Sonra bu fark edilip sorulduğunda size, normal halinizmis gibi davranın. Mesela insanları güldürmek için çaba göstermeyin. Yeri gelince ufak bir espri, saatlerce süren güldürme çabasından daha etkili olur. Hep gülümser vaziyette dolaşmayın. Bırakın suratsız desinler gerekirse. Ciddiye alinmamaktan çok daha iyi emin olun. Ben bir ortamda ciddiye alınmadığımi düşünsem, kesinlikle susardim. Sustukca sorular gelir çünkü hele ki aileyse bu.

Cok teşekkür ederim, tam "hayat ansiklopedi"sine layık bilgiler vermişsiniz 😄😄😄

Elimden geldiğince denemeye çalışacağım, hatta not alacağım bir yerlere 😃😃 unuttukça hatırlatayım, hatırlayayım diye...

Tek kelime ile "söyledikleriniz %100 doğru" 😊😊

Peki üzerime yapışan bu "salak, ama esprili kız" kimliğinden nasıl bir anda sıyrılabilirim ?
Yoksa yavaş yavaş mı yapmak gerek? Bu konuda da yardımcı olur musunuz...
 
Genelde bu kadar baskı kurularak büyütülen çocuklar hep gizli saklı işler yapmaya çalışırlar daha çok atraksiyon sergilerler ama sizi nasıl bu kadar bastırmışlar şaşırdım
Küçük bir adım atarak bence değişebilirsiniz
Aileniz de biraz geç olsa da artık size göre şekil alırlar

Biraz sindirerek, korkutarak, yalanımın ortaya çıkacağı vakit daha kötü işler olacağını söyleyerek bunu yapmak çok da zor değil.

Hele de mevcut bir hastalığınız varsa ve mimlenmişseniz, fazla sinirlendiğiniz vakit sizi "hastalığı nüksetme" ile suçlayıp ağzınızı kapatıyorlarsa, hiç de zor değil.

Zaten annem de hiç yalan söyleyen bir insan olmadığı için, ona benzemiş olmam muhtemel...
 
X