Logolarıyla oynuyoruz, sekilli geçirmeli küpleri var onları oynuyoruz. Kitapları var. Ayılarıni peppalarini konusturuyoruz. Peppayla oynayınca akan sular duruyor. Pep paaa diyor çok net bir şekilde ve çok tatlı bir sesle. En iyi telaffuz ettiği kelime bu bence
Arabaları çok seviyor. Logoları uzerine koyup arabayla taşıyor. Bi kere gördüğü oyunu unutmuyor. Kutu kutu pense oynuyoruz arkasını dönüyor. Bilmiyorum sizde var mı bizim oralarda illallah tus tekne ben sandığa sen sepete diye bir şarkı var onunla sallanmayi seviyor. Bisikleti var onu sürüyor. (Biz suruyoruz) Evdeki resimleri dolap seuserini incelemeyi seviyor. Yapıştırma kaplumbağa var, gecen birden kaplumbaaaa dedi, küçük dilimi yutacaktim. Böyle bi kelimeyi söylemesini beklemiyordum ama tekrar etmedi zaten. Keyfi gelince diyor bir şeyleri. Kendi nasıl isterse. Ama Luna'nin en sevdiği şey dans etmek. Çeşit çeşit dansı var. Cok güldürüyor bizi. Resmen minik bir insan. Sarkilara kendince eşlik de ediyor. Şarkı söylemek, dans etmek ve yemek yemek favori 3lusu. Çingenelik mi vardır kanında nedir. Tam onların yaşam felsefesi çünkü
Müziğe müthiş ilgisi var. Gitarı ve örgü var oyuncak olarak. Onları çalıyor mirildaniyor. Müzisyen olcak belki de
Gercekten müzik kulağı var. Müzik, dans, yemek... Kisacasi tam keyif bebeği. Bizi her gün güldürüyor sag olsun. Bitmiyor sasirtmalari eğlencesi.
Bu arada sanırım 7 gün oldu emzirmeyi bırakalı. Arada meme diye diretiyor hala. Meme bitti diyorum. Bunu anlaması için bitti kelimesini öğrenmiştim ona. Gecen kapağı kapayıp açıyordu kapatıp bittiiii dedi. Diyorum ya her gün yeni bir haliyle bizi güldürüyor. Bugun ilk defa ofise gidip çalıştım. Tum gun babasiylaydi evde. Ben gelince pas vermedi, trip attı. Cok bozuldum. Ben koşar fln diye bekliyordum. Artik gönül koyuyo, trip atiyor. Cok ilginc bebeklerin dünyası. Gercekten küçük birer insanlar