1. "Renk" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde başka sözcüklerle kalıplaşarak "neşe, canlılık
ve değişiklik kazandırmak" anlamına gelen bir söz grubu oluşturmuştur?
A) Bir gün de, işe daha fazla renk vermiş olmak için eve büyükçe bir kutu getirdi ve bu
kutuda dinamit olduğunu gizlice hanımına söyledi.
B) Albümde rengi uçmuş, kenarları yenmiş, yırtılmaya yüz tutmuş bir fotoğrafı vardı.
C) Kadınlar, bu defa onu dükkanın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar, o renkten
renge girdi, bir şey söyleyemedi.
D) Sanat şahsi oldukça, şahısların renk renk bir kalabalık olduğu anlaşıldı.
E) Renkli bir yaşantısı vardı, dostları çok, parası çok, eğlencesi yerindeydi ama yine de
mutlu saymıyordu kendini.
2. Sözün pişirilmesi ne hoş bir eylem (I). Yaşamın anlamı ancak o zaman kendini gösterir (II). Böyle
bir ortamda insan duyduğu sevinçle işlerini tıkır tıkır yürütür (III). Başkalarına karşı utanılacak
davranışlardan uzaklaşmış olur (IV). Sözü tavına getirip söylemek gerekir (V). Sözünü bilen
kişiler ne saygı duyulası insanlardır (VI). Birinci cümledeki altı çizili sözle anlamca özdeş bir söz
hangi cümlede kullanılmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
3. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Uyanınca bütün yıldızların söndüğünü gördüm.
B) Söktüğün bu vidayı atma, işimize yarayabilir.
C) İzmirin varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğuydu.
D) Onu biraz üzdüm ama pişman olup özür diledim.
E) Yolcuların birçoğu renksiz insanlardı, kimse tanımıyordu onları.
4. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?
A) Bu binanın biçimi benim hoşuma gitmedi.
B) Oraya yapacağımız geziyi haftaya bıraktık.
C) Dikkatle dinledim ama söylediklerinden birşey anlayamadım.
D) Gelenlerin arasında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlı olanlar da vardı.
E) Evi, sade sesiyle değil vücudu ile de doldurdu.
5. "Yürümek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "mecaz anlamıyla" kullanılmıştır?
A) Yaşlıca bir erkekle biraz şişmanca bir kadın, göle doğru yürüyorlardı.
B) Edinilen bilgilere göre iklim değiştikçe buz dağları güneye doğru yürüyormuş.
C) Çocuk daha bir yaşına basmadan yürüdü.
D) Nisan ayında dalların en uç kısımlarına bile su yürür.
E) Önceleri korkuyordu ama şimdi neşesi yerinde çünkü işleri iyi yürüyor.
6. Bu eserleri devlet emniyet altına alır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz grubuyla aynı
anlama gelen bir sözcük kullanılmıştır?
A) Bu konuda biz ona güveniyoruz.
B) Bu yollar çok tehlikeli, aman dikkatli ol!
C) Türk genci vatanını korur.
D) Bu insanlar her zaman size yardım eder.
E) Bu şiirler her zaman eski önemini koruyor.
7. Bütün sevgileri atıp içimden varlığımı yalnız ona verdim ben. "vermek" sözcüğü aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bu dizedeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yağmur ara vermeden yağıyor, sanki gök yere iniyordu.
B) Eğer kendini derslerine verirsen başarılı olabilirsin.
C) Ben vatana her şeyimi verdim, başka bir şey yok gözümde.
D) Bu yarışmadan sonra ona ödülünü o dönemin valisi verir.
E) Bana milletimin verdiği bu değerden çok memnunum.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim kullanılmıştır?
A) Çocuk bu gece sabaha kadar ağladı ve bizi hiç uyutmadı.
B) Bu kitabı okuyunca bazı gerçekleri daha iyi anlayacaksın.
C) Onun bu vurdumduymazlığı herkesi çileden çıkartıyordu.
D) Renk körü olanların ehliyet alması mümkün değil.
E) Renk vermiyor ama üzüldüğü her halinden belli.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklaması ile kullanılmamıştır?
A) Sen bu çocuğa fazla yüz veriyorsun, hoşgörülü davranıp şımartıyorsun onu.
B) O, senin yüzüne gülüyor, sana yalandan dost görünüyor, sakın aldanma ona.
C) Onun söylediği her şeyi yapıyor, bir dediğini iki etmiyordu.
D) Bu işi beceremedi, yüzüne gözüne bulaştırdı yine.
E) Bu beldede kocaman işler göreceğini herkese parmak ısırtacak eserler ortaya koyacağını
düşünüyordu.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde beğenme, takdir vardır?
A) Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış.
B) Ben sana sevmeyi öğretemedim.
C) Böyle güzel gördün mü sen gözlerim?
D) Ben böyle aşka aşk mı derim.
E) Mecnun misali yanmak gerek.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikinci birincinin yorumudur?
A) Rengi sapsarı, sanki sarılık geçirmiş.
B) Burası sanki cennet, her şey çok güzel.
C) Aslan gibi çalışıyor, hiç durmak bilmiyor.
D) Sanki hasta, yüzü kızarıp bozarıyor.
E) Sözü yarıda kesti, sonra çekip gitti.
12. l. Ahmet Mithat sanatı amacına feda etmiş bir yazardır. II. Halkın okuma zevkini artırmak, halkı
bilgilendirmek için yazdığı romanlarda olayların akışını sık sık keserek bilgi vermeye kalkışması
roman tekniği bakımından affedilir bir hata değildir. III. Bunlara rağmen o, halkını seven, topluma
bir şeyler vermek için çırpınan bir yazardır. IV. Bütün bu teknik kusurlarına karşın o, yine de çok
okunan bir yazardır. V. Dil yönünden çağdaşlarına göre sadedir.
Yazar hakkında hangi cümleden itibaren olumlu şeyler söylenmeye başlanıyor?
A) l B) II C) III D) IV E) V
13. Hangi cümle "başkalarının yaptığı gibi" anlamını içermektedir?
A) Bir de sen anlat konuyu.
B) Sen bu işi de yap
C) O da seninle mi gelecek size?
D) Siz bu konuda da yanıldınız.
E) O şiirini de çok beğenmiştim.
14. "Sabır ilmin yarısıdır, sabırla koruk helva olur." Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu yargıyla çelişir?
A) Acele işe şeytan karışır, temkinli olmak gerekir.
B) Dikkatli olmalısın, acele giden ecele gider.
C) Ayağını çabuk tutmalısın, sona kalan dona kalır.
D) Yol yürümekle borç ödemekle tükenir, çalışmalısın.
E) Üzüm üzüme baka baka kararır, arkadaşını iyi seç.
15. I. Yaylaya çıkmanın ayrı bir zevki vardır köyde. II. Erkenden yola çıkılır. III. Anneler çocuklarının
koynuna ekmek parçası koyarlar. IV. Yoksa çocukları dağ çarpar. V. Batıl bir inanış da olsa bu
gelenek öteden beri sürüp gelmektedir. VI. Yayla, yaşlının gencin nazlı sevgilisidir.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangisi kendisinden önce gelen cümlede bildirilen işin
nedenini açıklamaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
16. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "yaşamın sürdürülmesi arzusu" vardır?
A) Ölüm, bu tılsımlı diyarların çocuğu Ölüm, ölümsüzün nazar boncuğu
B) Ölümden korkum yok, ayrılık beter Bu dertle düşünüp, kahrolmak yeter
C) Ölümü öldürseler, olmazsa hayata son Ecel kuşu yakın gelme uzak kon
D) Günlerim geçiyor, çare yoktur ölüme Ölüm bir gün gelip konacaktır gülüme.
E) Ölüme meydan oku, ölümü sen hiçe say; Özün bağlıysa Hakka senin ölümün kolay
17. İfade, yalnız kalbin hareketlerine göre değil, dış dünyanın durumuna göre de değişmeli, inişli
çıkışlı olmalıdır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle aynı anlamdadır?
A) Duygu ve düşünceler anlatılırken hem duygusal hem de fiziksel değişimler göz önünde
bulundurularak, tekdüzelikten uzak olunmalıdır.
B) İfadede (anlatımda) en önemli husus, tek düzelikten uzak olmaktır.
C) Anlatım renkli, canlı ve ahenkli olmalı, anlatımda hem dış dünyaya, hem de iç dünyaya
yer verilmelidir.
D) İfadede (anlatımda) hayatın inişleri, çıkışları gözönünde bulundurulmalıdır.
E) İfade hem kalpten olmalı hem de gerçeklere uymalıdır.
18. Roman, tiyatrodan ayrı bir edebiyat türüdür. Romanda insan yaşadığı zaman, yer ve sosyal
çevre içinde derin ve ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın
anlamdadır?
A) Roman, insanı yaşadığı çevre ile birlikte ele aldığı için tiyatrodan daha etkilidir.
B) Tiyatro romana göre daha kısa bir edebiyat türüdür.
C) İnsanı daha derin ve ayrıntılı bir şekilde anlatan roman bu yönüyle tiyatrodan ayrılır.
D) Romanla tiyatro insana bakış açılarıyla birbirlerinden ayrılırlar.
E) Roman okunmak için yazıldığından uzun, tiyatro oynanmak için yazıldığından kısadır.
19. Bu eserde psikolojik tahlillere (çözümlere) pek yer verilmemiştir. Aşağıdakilerden hangisi içerik
bakımından bu cümleyle aynı doğrultudadır?
A) Romanın ağırlık noktasını, Karabibikin günlük hayatı oluşturur.
B) Âdeta yarı hayvansı bir ömür süren Karabibikin iç dünyası yoktur.
C) Yazar onun bazı düşünce anlarını anla-
D) Bu romanda kişiler arasındaki sosyal ilişkiler ekonomiktir.
E) Romanda tabiat ve eşya tasvirlerine de yer verilir.
20. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yanlışlarından dolayı bir kişiye yönelik uyarma söz konusudur?
A) Yutan döşeklerden fırla, beri gel!
B) Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı!
C) Korkma, seninle sona erecektir karanlık!
D) Boş ver artık çılgınlıklara, kendine gel gayri!
E) Paydos, tüm kötülükler, merhaba nurlu ufuklar!
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçekleşmemiş bir beklenti söz konusudur?
A) Bildiği beş soruyu dalgınlıktan yanlış yapmış.
B) Onun bu yıl sınavı kazanacağını umuyorum.
C) Takımımız geçen yıl şampiyondu ama bu yıl başarılı olamadı.
D) Sen bu boyunla basketbol takımına elbette girebilirsin.
E) Onun bu soruları çözeceğini sanmıştım.
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden sonuç ilişkisi vardır?
A) Bu işi bitireyim de seninle oynayalım.
B) İstanbula gittim de söylediklerini getiremedim.
C) Hastamız iyi olsun da para önemli değil.
D) Çok sıkıntı çekmiş de kıymetini bilen olmamış.
E) Adam on beş yıl dirsek çürütmüş de bizim imrendiğimiz bu makama gelmiş.
23. Aşağıdakilerin hangisinde "biri ötekinin açıklayıcısı olarak birbirine bağlanan" iki yargı verilmiştir?
A) Güneş batmak üzereyken denizin seyrine doyum olmaz.
B) O, bu sınavda da istediği başarıyı gösteremedi demek ki daha birçok noksanı var.
C) Bu soruları cevaplamak için ter döküyor.
D) Sizi her gün arıyorum, ama siz beni hiç aramıyorsunuz
E) Bu işi bitirdik şimdi ötekine başlayabiliriz.
24. Yıllardır koşturup duruyorum (l). Bir gaye uğruna koşuşturmaktan güzel ne olabilir ki? (II). Bu beni
hayata bağlıyor, yaşama sevinci veriyor bana (III). Gel gör ki insanların çoğu koşuşturmanın
sebebini anlamıyorlar veya anlamazlıktan geliyorlar (IV). Ne çıkar hiç kimse anlamasa da ben
hak bellediğim yolda yalnız gitmeye kararlıyım (V).
Hangi cümlede "yakınma" vardır?
A) l B) II C) III D) IV E)V
25. Yeni dil, nasıl yaşanılan günlük hayatın içindeyse, gerçek güzellik ve milli ruh da yaşanılan
hayatın içindedir. Yukarıdaki cümlenin içerdiği yargının değişik bir ifadesi aşağıdakilerden hangisi
olabilir?
A) Güzellik ve milli ruh dil gibi hayatın içinde yer alan vazgeçilmez somut gerçeklerdir.
B) Güzellik, gerçeklik ve milli ruh, yeni bir dille anlatılabilir.
C) Yaşanılan hayat, güzellik ve milli ruhu içinde bulunduran bir dildir.
D) Yeni düş gibi yaşanılan hayat da bir gerçekliktir.
E) Yaşadığımız hayatta güzelliğe ve milli bir ruha da ihtiyaç vardır.
Cevaplar
1. A 11. A 21. E
2. D 12. C 22. E
3. E 13. A 23. B
4. E 14. C 24. D
5. E 15. C 25. A
6. C 16. C
7. C 17. A
8. D 18. C
9. E 19. B
10. C 20. D