2009 Ocak Anneleri Paylaşım Alanı

kuzicim gözün aydın sağlıla almışsınbebişi kucağına. diğer taraftandaallah yardımcın olsun ne diyeyim. bi taraftan yorgunluk bi tarfatan büyüğün psikolojisi küçüğünihmalederim korkusu ayy ne zor inaşşalh bi an önce geçer rahatlarsın..:KK52:
 
kuzicim gözün aydın sağlıla almışsınbebişi kucağına. diğer taraftandaallah yardımcın olsun ne diyeyim. bi taraftan yorgunluk bi tarfatan büyüğün psikolojisi küçüğünihmalederim korkusu ayy ne zor inaşşalh bi an önce geçer rahatlarsın..:KK52:

Sağol canım amin, öyle oldu valla anne olmak zor zanaatmiş vesselam :)
 
Deniz bebeğin cinsiyeti belli olmadimi 17 haftalık olmuş
Filiz sende isim bul artık bebeğe yazık
ilk bebek başka oluyor kesin eminim artık
 
merhabaaa:))
mesajı yazdım uçtu??
baravo filizcim valla ben birine tahammül edemiorum sen de 2 var bi de lohusalık:nazar:
deryaaa nile babası bot almış ankarayken baktı ben beğenemiorum:KK1:
nil 3 şarkı söölüo bvi onu bi onu çok komik bi de kareografileri var:KK53:
siz de ne var ne yok??
 
Deniz bebeğin cinsiyeti belli olmadimi 17 haftalık olmuş
Filiz sende isim bul artık bebeğe yazık
ilk bebek başka oluyor kesin eminim artık


Dün koyduk nihayet ismini Ecrin Defne oldu, Eşim tutturdu Defne olsun diye aslında benim aklım İrem'de kaldı ama neyse

İlk bebek gerçekten başka oluyo o heyecanı yakalayamıyo insan, bütün hevesimizi köküne kadar kullanmışız birincide :)) Ama Elif kadar sevmem imkansız diye düşünüyodum öyle değilmiş meğer, sevgileri aynıymış


merhabaaa:))
mesajı yazdım uçtu??
baravo filizcim valla ben birine tahammül edemiorum sen de 2 var bi de lohusalık:nazar:
deryaaa nile babası bot almış ankarayken baktı ben beğenemiorum:KK1:
nil 3 şarkı söölüo bvi onu bi onu çok komik bi de kareografileri var:KK53:
siz de ne var ne yok??

Naparsın bacım akılsız başın cezası :)) bütün topik tek çocukla kalacak benim yüzümden :)) yok yaw okadar da kötü değil, hele de evde oturan bi insan için çok daha kolay benim tek düşüncem işe başlayınca ne olacağı ama Allah onunda bir kolayını verir herhalde. İnsanın sinirleri tavan yapıyo arada tabi ama bizimkilerin en hareketli zamanı olduğundan kaynaklanıyo o da, bebek olmasaydı da aynı olacaktı. Çok şükür ki Elif'te yaşadığım lohusa bunalımı bunda yok, öyle olsa kesin oynatırdım.

Maşallah Nil'e şimdiden şarkılar türküler geleceğin pop starı :)
bizimkinin söylediği tek şarkı kaaaayyyuuuu kaaaayyyuuu. Sallana sallana tekrarlayıp duruyo, bizimki şarkıdan ziyade oryantale meraklı kapı gıcırtısına bile oynuyo çok oynak .
 
Filizcim bebis adıyla yasasın anali babali büyüsün
ne is yapıyordun sen Elif'e kim bakıyordu
ezgi öyle duskunki bana hala koynumda uyuyor bebekligindekl gibi yeni bebek olsa ne yapardı kestiremiyorum belki buyurdu biraz :))
renkleri öğrendi bu Bayram bizimki
birde bolbol ofleyip pufluyor :)) canı sıkılıyor belliki okul okul diye soylenip duruyor
yeni öğrendiği bir şey daha takla atıyor
birde imdat diye bağırıyor birsey oldugunda :))
 
Son düzenleme:
merhaba:)

adıyla yaşasın ecrin defne bebek:))
canım emin ol çalışan annelerin işi daha kolay işe başla bak herşey daha rahat olacak..
meralcim nil konuşuo valla,olur olmadık kelimeler çıkıo ağzından biz bnile şaşırıorus..ezgi gibi..
kaç yaşındasın:
4
bu kaç:
4
kaç tane var:
4
4 le yaşıorus,sona 1,ssona 10..:))
 
Ezgi sorunca 3 yasında :))

En sevdiği renk mor :))

herseyin morunu alıp morunu giyiyoruz :))

gecen seker istiyor ama mor gelde bul
 
2 . BEBEĞİ OLANLAR BU YAZI SİZE GLDİ.UMARIM İŞİNİZE YARAR..
Kardeş Kıskançlığı

Prof.Dr. Yankı Yazgan

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi



B&B: Kardeş Kıskançlığı normal midir? Bunun sebepleri ne olabilir?
Prof. Dr. Yankı Yazgan: Her kardeş birbirini kıskanmaz. Diğer taraftan kardeşler arasında anne- babanın boş zamanı ve ilgisinin paylaşımı konusunda çekişmeler çıkabilir. Bu çekişmeler birbirlerini hırpalama, zarar verici ve yokedici davranışlarda bulunma boyutuna varırsa buna kıskançlık demek daha uygun olur.

Kardeşler arasındaki sürtüşmeler sebeplerine göre üç grupta toplanabilir:

- Ana-baba tutumunun yol açacağı gereksiz kardeş sürtüşmeleri,
Anne-babanın kişisel özellikleri ve aralarındaki ilişkinin kardeş sürtüşmelerini azaltma ya da artırma yönünde etkisi vardır. Anne baba kendi önceliklerinden vazgeçmede fazla istekli değilse iki kardeş olduğunda, bu iki kardeşe verecekleri ilgi ve zamanın dozu da azalabilir. Anne-babanin ikili ilişkisi, anne-çocuk ve baba-çocuk ilişkisi ile eşit oranda tutulmaya çalışıldığı takdirde, ilginin birden fazla insan arasında bölünmesi durumuyla karşı karşıya kalırız ki bu da bazen tarafların hiçbirinin aldığı ilgiden memnun kalmaması ve daha fazlasını talep etmesi ile sonuçlanabilir. Birinci çocuk, anneden ikinci çocuk kadar ilgi istemeye başlayabilir(zaten kardeşi doğana kadar aldığı ilgi buydu, doğumla birlikte azalan payını geri ister); buarada baba da anneden yeterli ilgi almadığını, ihmal edildiğini düşünmeye başlarsa , bir de bu anne bir süre sonra işine dönmek zorunda olan, çalışan bir anneyse , baskı hissetmesi ve bunalması normaldir. Zaten bu tip kardeş çatışması durumlarında en çok zarara uğrayanlar genelde annelerdir. Eğer anne ve babada birbirleriyle olan ilişkilerindeki doyumdan geçici olarak vazgeçme ve daha çok çocuklara yönelme durumu varsa, bazen geçici olarak çocukların bölüşülmesi (örneğin anne küçük çocuğun zorunlu ihtiyaçlarıyla ilgilenirken baba da büyük çocuğa ilgi gösterebilir) sorunu hafifletebilir. Tabii çocukların doğumundan önceki ilişki yeterince sağlam ve bu tür sarsıntılara dayanıklıysa sorun yoktur. Ama çok taze bir ilişkiyse, ya da sağlamlığı konusunda tarafların kuşkuları varsa veya daha da kötüsü ilişkiyi sağlamlaştırmak üzere bir çocuk yapıldıysa, çocukların arasında ortaya çıkan çatışma aslında daha çok anne-baba çekişmesinin bir sonucu olabilir.

- Çocukların bireysel özellikleri, karakter ve yapı özelliklerinin yol açabileceği kardeş çekişmeleri,
3 yaşındaki bir çocuğa gösterilmesi gereken ilgiyle 13 yaşındaki bir çocuğun ihtiyaç duyduğu ilgi eşit değildir. Dolayısıyla çocuklara gösterilmesi gereken ilgi bir eşitlik ölçüsüyle değil de denklik ölçüsüyle değerlendirilmelidir. Çocuklarının bireysel özelliklerini ve ihtiyaçlarını iyi görebilen ve değerlendirebilen anne-babalar, kardeşler arasındaki çekişmelerin çatışmaya dönüşmesini de engelleyebilirler. Üstelik çocuğunun ihtiyaçlarını ve psikolojik özelliklerini iyi görebilen bir kişi, eşinin ihtiyaç ve özelliklerini de iyi bilen birisidir ve hem çocuklarıyla hem de eşleriyle ilişkileri daha sağlıklı olur. Tabii bu ilişkilerin hiçbirinde bir pürüzsüzlük ve mükemmellik beklentisi içinde konuşmamak gerek; daha ziyade pürüzlerle başa çıkabilecek esnek bir sistem kurabilmeyi kastediyoruz.

Bebeklerde daha doğumunun ilk haftalarında tespit edebileceğiniz bazı mizaç özellikleri vardır. Bu mizaç özelliklerini uykusundan, gürültüye reaksiyonundan, bir yabancıyla karşılaştığındaki reaksiyon düzeyine kadar birçok özelliğinden çıkartırız. Daha ilk baştan çocuğun temel özellikleri hakkında bir fikir sahibi olursak, yerine uygun bir şekilde davranmayı öğrenebildiğimizde onun ihtiyacını daha kolay bir şekilde karşılamış oluruz. Burada çocuğun (özellikle 3 yaş altı çocukları kastediyoruz) temel ihtiyaçlarını doğru saptayıp onları zamanında karşılama mantığıyla hareket etmek (örneğin gürültüden çok korkan bir çocuğu gürültünün tam ortasına oturtmak kuramsal olarak kimi uzmanlarca desteklense de - alışması açısından- bazı özellikleri zorlayarak değiştirmeye çalışmak yerine esnek bir tutum sergilemek bazı çocuklarda daha faydalı olabilir) çok önemlidir. Çocuğun bireysel ihtiyacını doğru saptamak da önemlidir. Ali kendisiyle 2 saat zaman geçirilmesinden tatmin olabilirken, Ayşe beş dakikalık anne-baba ilgisinden sonra kalan bir saati tek başına oynayarak da geçirebilir, yani Ali'ye yetenle Ayşe'ye yeten aynı olmayacaktır. Bu sebeple anne-babanın bu tür bireysel farkları, çocuklarınının herbirinin neye ne kadar ihtiyacı olduğunu iyi anlaması ve ikisine ihtiyaçlarının miktarı doğrultusunda yaklaşması kardeş çatışmasını azaltır ve engelleyebilir.


- Psikolojik olmayan diğer faktörlerin (örneğin yaş farkı, cinsiyet farkı gibi) yol açacağı sürtüşmeler.
Birbirine çok yakın aralarla doğmuş olan iki kardeşin çatışma ihtimali, uzun aralarla doğmuş olanlara göre daha yüksektir. Bunun ana sebebi ikisinin ihtiyaçlarının yoğunluğunun birbirine yakın olmasıdır. Örneğin 10 yaşında bir çocuğun kardeşi olduğunda ihtiyaçlarının yoğunluğu ve türü çok daha az ve farklı olacağından, kardeş sürtüşmesi de daha az olur. Bunun yanında 2 yaşında bir çocuğun kardeşi olursa doğal olarak çekişme ortaya çıkabilir ve bu çekişme çatışmaya dönüşebilir. Çatışmalar çekişmelerin iyi ve doğru yönetilememesi sonucu ortaya çıkar. Kardeşler arası çekişmelerin fazla yaşanmaması için ideal olan, aynı zamanda kadın sağlığı açısından da daha doğru olanı hamilelikler arasında 2-3 yıllık bir süre bırakılmasıdır. Birinci bebeğin ihtiyaçlarının yoğunluğu ancak 2-2,5 yaşına geldiğinde azalmaya başlar. 2 yaşından küçük çocukların kardeş sahibi olmasını pek fazla tavsiye etmiyoruz.

İki çocuğun aynı veya farklı cinsten olması yaş gruplarına göre önem arzeder. Küçük yaşlarda kardeşlerin farklı cinsiyetten olması çok önemli bir unsur değilken, bebeklikten çıktıkça ve yaş büyüdükçe bu cinsiyet farklılığı önem kazanır;hayata bakış açıları ve karakter farklılıklarını belirleyen en önemli unsurlardan biri olur. Aynı cinsiyetten olan çocuklar arasında rekabetin daha fazla olacağına dair yaygın görüşlere rağmen, farklı cinsiyetler arasında çatışmanın daha fazla olduğu yolunda veriler vardır.

Psikolojik olmayan ama psikolojiyi etkileyen faktörlerden bir diğeri ise sosyo-ekonomik durumdur. Anne babanın çocuklara sunabileceği imkanların ne ölçüde mevcut olduğu önemlidir. Bu, özellikle kaynak paylaşımı esnasında ortaya çıkacak çatışmaları etkiler. Örneğin çocukların eğitimlerine yönelik kararlarda,eğer ekonomik kaynaklar sınırlıysa ve çocukların yaş araları da yakınsa uygulamalar zorlaşabilir. Bir çocuğu okula yollarken öbürünü işe sokmak başlıca çatışma sebebi olabilir. Ayrıca yine biribirine yaşça çok yakın iki çocuğu ardarda üniversite hazırlık kursuna yollamakla yaş aralığı yüksek olan kardeşleri bu tür bir kursa yollamak arasında ailenin maddi kaynaklarını yönetebilmesi açısından önemli fark vardır. Bu noktada yine kardeşler arasındaki yaş farkı faktörüne dönmüş oluyoruz.Sonuçta kardeşler arasında çok yakın yaş, bazı açılardan kolaylık getirse de (bir çırpıda bitirmek, herşeye sil baştan başlamak zorunda kalmamak, ya da özellikle anneler için kariyere iki kere ara vermek yerine bir kere orta uzunlukta ara vermek gibi) genelde yukarıdaki dezavantajları da mevcuttur. Kardeşler arasında yaş farkının 5-7'yi aşması da kuşak farkı oluşturur. Bu sefer de çatışmadan ziyade ezme ve yönetme ilişkisi işin içine girer. Yaş farkının tam olarak kaç olması gerektiğine dair kesin bir belirleme olmamakla birlikte, çocuklar kaynakların etkin paylaşımı konusunda zorluk yaratacak şekilde arka arkaya dizildiğinde sorun çıkabilmektedir. Bunun, özellikle annenin enerjisini ve kaynağını tüketici bir etkisi vardır. Devamlı olarak çocuklarla ilgilenme, tüm kaynakları onlara yönlendirme ve kendi gereksinimlerini belki de bu sebeple erteleme, bir anne olarak, eş olarak ve aynı zamanda kariyer sahibi bir birey olarak kendini baskı ve stres altında hissetmesine neden olabilir. Bu tür durumlarda annelerde psikolojik olarak çöküntülere, moral bozukluğu ve demoralizasyon gibi sorunlara daha sık raslanmaktadır.

B&B: İlk çocuğu yeni bir kardeşi olacağı fikrine alıştırmak için neler yapılabilir?
Prof. Dr. Yankı Yazgan: Kıskançlıkla ilgili reaksiyonu daha çok büyükten küçüğe doğru görürüz. Büyük çocuğa, küçüğün gelişiyle kendisinin ikinci planda kalmayacağına dair bazı teminatların verilmesi ve bunun davranışlarımızla da ona hissettirilmesi faydalı olur. Yani ilk çocuğu kardeş sahibi olma fikrine hazırlamak için yapılacak şeylerde bir sözlü teminatın yanısıra, kardeşin gelişinin onun pozisyonunu değiştirmeyeceğini hatta onun pozisyonunu daha iyi hale getireceğine dair telkinlerin faydası olur. Örneğin çocuğun kardeşine yapılan alışveriş aşamasına katılması faydalı olabilir. Ancak 2-3 yaşında bir çocuğu da kardeşi için yapılacak alışverişe götürüp kardeşine giysi, oyuncak alırken ona "sen artık büyüdün" diyerek, hiçbirşey almadan geri dönmek daha baştan verdiğiniz sözleri tutmayacağınız kanısını uyandırabilir. Bu yüzden küçük çocukların "abi" ya da "abla" olmaya lafta hevesli olsalar bile, aslında "abilik, ablalık" kavramını benimsemeye çok da hazır ve yatkın olmadıklarını gözönünde bulundurmak lazımdır. "Artık sen abla oldun, büyüdün" dediğinizde çocuğunuzun yapacağı ilk iş belki de küçük kardeşini taklit etmeye başlamak olacaktır; tekrar emzik emmeye, altını ıslatıp bez bağlatmaya başlayabilir. Çünkü o aslında abla olmak istememektedir; henüz küçük çocukluğun tadını sürecekken kendisine böyle bir ortak gelmesi bu tür ters tepkilere yol açabilir. Bu sebeple bu konuda çok da aceleci olmamak gerekir. Daha ziyade "Senin çocuk olduğunu unutmayacağız" garantisini davranışlarımızla vermemiz faydalı olur.

Aslında kardeş ilişkisi, anne-bebek ilişkisi kadar doğal bir ilişkidir. Bu doğal ilişkide pürüzlere yol açabilecek ana unsur kardeşlerin ihtiyaçlarının iyi ve doğru karşılanmaması; ihtiyacı yeterince karşılanmayan çocuğun da kendisine verilen sevgi, ilgi ve bakım eksikliğini kardeşinden bilmesidir. Diğer yandan kardeş kıskançlığını toptan ortadan kaldırmak da tabiki mümkün değildir. Kardeşlerin varlığını aynı işyerinde çalışan iki tane müdür yardımcısı örneğine benzetebiliriz, aralarında mutlaka ki bir rekabet ve çekişme mevcuttur. Bu iki kişi arasındaki çekişme ve rekabeti daha büyük boyutta bir çatışmaya dönüştürüp dönüştürmemek tamamıyla daha üst yönetimin tutumuna bağlıdır. Onları yarıştırmak yerine, açık ve hakça bir tutum sergileme çatışmayı engeller. Aile içerisinde de buna çok benzer bir sistem vardır. İki tarafı hakça bir şekilde idare etmediğinizde; bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılayıp ötekinin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığınızda ama karşıladığınızı iddia ettiğinizde, genellikle ortadaki kavga üst otoriteye yönelmekten ziyade kendi aralarında, kendi düzeyinde gördüklerine yönelecektir.

Sonuç olarak anne babaya düşen görev "acaba çocuklarımızın ihtiyaçları neler; hangisine nasıl davranırsak ihtiyaçlarını gerektiği biçimde karşılamış oluruz" diye detaylıca düşünmektir. Bazı çocukların ihtiyaçları, klasik bir anne-baba yaklaşımıyla karşılanamayacak derecede yoğun olabilir; ihtiyaçlarını ne kadar karşılarsanız karşılayın bunu hissetmekte zorlanan çocuklar vardır. Bu tür durumlarda da psikiyatristler ve psikologlar devreye girebilir.
 
Filizcim bebis adıyla yasasın anali babali büyüsün
ne is yapıyordun sen Elif'e kim bakıyordu
ezgi öyle duskunki bana hala koynumda uyuyor bebekligindekl gibi yeni bebek olsa ne yapardı kestiremiyorum belki buyurdu biraz :))
renkleri öğrendi bu Bayram bizimki
birde bolbol ofleyip pufluyor :)) canı sıkılıyor belliki okul okul diye soylenip duruyor
yeni öğrendiği bir şey daha takla atıyor
birde imdat diye bağırıyor birsey oldugunda :))

Sağol deryacım amin, noterde çalışıyorum ben, kayınvalidem bakıyo Elif'e, altlı üstlü oturuyoruz iyi oluyo ama bebeğe bakıcı bulucaz sanırım. iki çocuğa bakamayacak.

bizimki sıkılır öyle sarmaş dolaş uyumaktan enfazla 5 dakika sarılır sonra döner poposunu ama bu bebek sanırım tam tersi olacak. Önceki akşam hacı yatmaz gibi ben yatıyorum o ağlıyo, ben kalkıyorum o susuyo, deli etti beni, sonunda yanıma aldım mışıl mışıl uyudu :)
öf pöf olayı bizde de var, pek bi sıkıntılılar canım bişey kaybettiği zaman benden isteyince, kaybetmeseydin bul şimdi diyorum ooooff yapa yapa arıyo.

merhaba:)

adıyla yaşasın ecrin defne bebek:))
canım emin ol çalışan annelerin işi daha kolay işe başla bak herşey daha rahat olacak..
meralcim nil konuşuo valla,olur olmadık kelimeler çıkıo ağzından biz bnile şaşırıorus..ezgi gibi..
kaç yaşındasın:
4
bu kaç:
4
kaç tane var:
4
4 le yaşıorus,sona 1,ssona 10..:))

amin canım sağol inşallah, bizim iş biraz yoğun ve dikkat gerektiren bi iş olduğu için korkuyorum, uykusuzluk dikkatini toplamaya engel oluyo çünkü. en ufak bir yanlışın geri dönüşü yok birde, akşama kadar onlarca insanla harala gürele anlaşmaya çalışmak, derdini dinlemek beynini yeterince yoruyo, yoksa evdeki stresi atmak için çalışmak birebir aslında tabi. Aman neyse herşeyin bi zorluğu var işte, Allah kolaylık versin diyelim.


Bizimki de 4'e kadar sayıyo uzun zamandır, birde birşey istediği zaman nerde diye sormaya başladı bugünlerde, su istiyo, fuuu nerde diyo mesela, ayaklara takmış durumda, ikidebir herkesin ayaklarını gösterip baak ayak diyo. bayağı bişeyler söylemeye başladı, zaten 2 yaşına gelince birden konuşmaya başlar derlerdi, doğruymuş demekki.

dün akşam misafir gelmişti, bizimkinin favori müziği apachi dansı bu aralar, açtık müziği başladı oynamaya dur durak bilmiyo, hoplayıp zıplıyo, gelen misafirlerden biri de 60 yaşlarında bir adam hemde hacı, tutturdu kalk sende oyna diye adama, adam dayanamadı kalktı bununla başladılar oynamaya, adam yoruluyo oturmak istiyo elini bırakmıyo oturmasın diye, gülmekten öldürdü bizi velet.
 
Sağol sepetçi faydalı bilgiler ama diyo ya 2 yaşından önce kardeş sahibi olmalarını tavsiye etmiyoruz diye, bana göre 2 yaş daha tehlikeliymiş gibi sanki, şimdi Elif tam anlama anlamama arası bi yaşta, kıskançlığın başlama dönemi, anne babayı sahiplenme dönemi, ama daha önce olsaydı bunların hiç farkında olmazda gibi geliyo, hastanedeyken bi ailenin 16 aylık bir kızı vardı, birde yeni bebekleri olmuş onlarla konuştuk ta, hiçbişeyin farkında değilmiş sadece gece ağladığı zaman onun ağlamasından korkuyo, yoksa varlığının farkında bile değil, ellemek bakmak gibi bi derdi yok diyolar, daha kolay göründü gözüme.
 
selam kızlar

hepinizin geçmiş bayramınızı kutlyorum ben bayramda Ankaradaydım oyüzden giremedim hiç sadece Duygu ile buluştuk bayramlaştık o kadar çok iyi denk geldi ikimizde aynı semtteydik 5 dk içinde buluştuk çocuklarsız oturup çay kahve içip muhabbet ettik

Filizcim hayırlı olsun Ecrin Defne bebek sağlıkla analı babalı büyüsün inşallah

sizin kızlar konuşmayı aştılar renklere sayılara geçtiler demek bizim oğlan tembel hala ama bayramda çok kalabalıktık çok eğlendi oğlum hemde daha çok kelime öğrendi ve konuşmaya başladı
 
hoşgeldin emelcimmm:))
o sorular bizde de var,nerde,nasılsın,nerdesin??testereye gittik demin nili aldım eve dönerken,araba park etmiş dedi,yuhh oldum..yalnız bu konuşmayı öğrenmenin kötü yanı,herkese herşeyi anlatması:KK43:((büyüdüler beaaa...
 
slm kızlar gecmiş bayramınız mübarek olsun
filiz bebegin hayırlı ugurlu olsun ilk 3 ayım cooooooooooook zordu benim şimdi de zor da en azından uykuları düzene girdi kaanın....
metin de sürekli konusuyo susmuyo
birden yirmiye kadar sayıyo
yurdumuzu kim kurtardı...........atatürk
nerde yasıyorsun ..............türkiye
kac yasındasın ..................2
arkadasın kim....................onat
annesi kim .......................emel
ege aylin ezgi ye eski diyo burdaki arkadaslarının isimlerini de ögretiyorum
alısveriş yaptıgımız markettekiş herkesin i,smini ögrendi
bayranda iyi bayramlar selam söyle ben abiyim filan diyo
ama bugun şok oldum banyodaydım yer hafif ıslaktı metin bak kayarsın dedi sastım kaldım
ama anne baba demiyo isimlerimizi söylüyo
yarın iş var cok mutluyum ayten teyzemiz yoktu cok yoruldum okulda dinlenirim artık
neyse ben kactım
 
:))) çok güldüm metine valla bravo bak birde erkekler geç konuşur derler

biz sayamiyoruz daha ama renkleri öğrendi

Bende ise gideceğim çok mutluyum ezgi sürekli okul dedi durdu o da yarın çok mutlu olacak
çünkü biz 12 saat gezdirdik yinede yaranamadik cocuğa hep huysuz hep aglak

Bende en çok üflemesini seviyorum :))

Çık çık yapıyor ağzıyla

Birde ağlarken sus veriyim diyorum gözyaşını siliyor tombik elleriyle hemen :))
 
Son düzenleme:
selam kızlar

hepinizin geçmiş bayramınızı kutlyorum ben bayramda Ankaradaydım oyüzden giremedim hiç sadece Duygu ile buluştuk bayramlaştık o kadar çok iyi denk geldi ikimizde aynı semtteydik 5 dk içinde buluştuk çocuklarsız oturup çay kahve içip muhabbet ettik

Filizcim hayırlı olsun Ecrin Defne bebek sağlıkla analı babalı büyüsün inşallah

sizin kızlar konuşmayı aştılar renklere sayılara geçtiler demek bizim oğlan tembel hala ama bayramda çok kalabalıktık çok eğlendi oğlum hemde daha çok kelime öğrendi ve konuşmaya başladı

Sağol Emel amin inşallah. çocuğun kalabalık ortamlarda olması çok faydalı oluyo herkesten bişeyler kapıyo.

slm kızlar gecmiş bayramınız mübarek olsun
filiz bebegin hayırlı ugurlu olsun ilk 3 ayım cooooooooooook zordu benim şimdi de zor da en azından uykuları düzene girdi kaanın....
metin de sürekli konusuyo susmuyo
birden yirmiye kadar sayıyo
yurdumuzu kim kurtardı...........atatürk
nerde yasıyorsun ..............türkiye
kac yasındasın ..................2
arkadasın kim....................onat
annesi kim .......................emel
ege aylin ezgi ye eski diyo burdaki arkadaslarının isimlerini de ögretiyorum
alısveriş yaptıgımız markettekiş herkesin i,smini ögrendi
bayranda iyi bayramlar selam söyle ben abiyim filan diyo
ama bugun şok oldum banyodaydım yer hafif ıslaktı metin bak kayarsın dedi sastım kaldım
ama anne baba demiyo isimlerimizi söylüyo
yarın iş var cok mutluyum ayten teyzemiz yoktu cok yoruldum okulda dinlenirim artık
neyse ben kactım

hoşgeldin emelcimmm:))
o sorular bizde de var,nerde,nasılsın,nerdesin??testereye gittik demin nili aldım eve dönerken,araba park etmiş dedi,yuhh oldum..yalnız bu konuşmayı öğrenmenin kötü yanı,herkese herşeyi anlatması:KK43:((büyüdüler beaaa...

Sağol Filizcim, 3 aymı dedin :KK43:( offf bittim ben desene

Maşallah Nil ve Metin'e aşmışlar artık olayı bıcırıklar. Biz daha bebekçe ancak anlaşabiliyoruz. Akşam babannesiyle gezmeye gitti, sen nereye gittin dedim attiii dedi, naptın orda dedim el kol işaretleriyle garip seslerle oyun oynadığını anlattı, yemek yedinmi dedim mama hammm dedi :)) böyle her söyleneni anladığını anlayınca da çok kızıyorum, demekki benim yapma dediğim herşeyi anlıyo ama işine gelmediği için yapmıyo diye.
 
Günaydınlar, Nasılsınız kızlar.Herkes iyidir umarım. Ege biraz üşütmüştü, 2 gündür birşey yemiyor doğru dürüst.Aslında hepimiz hasta olduk havalardan.Bir sıcak terliyorsun, bir soğuk üşüyorsun.Ege ateşlenmedi, hareketlerinde de bir sorun yoktu ama sadece yemek yemiyor.Dün bütün gün birşey yemedi, ama şekeri bulunca hiç dinlemiyor yemeye çalışıyor.O ayrı. Neyse ki meyva suyunu içiyor.O bile bişeydir diyorum.
Dün koyduk nihayet ismini Ecrin Defne oldu, Eşim tutturdu Defne olsun diye aslında benim aklım İrem'de kaldı ama neyse

İlk bebek gerçekten başka oluyo o heyecanı yakalayamıyo insan, bütün hevesimizi köküne kadar kullanmışız birincide :)) Ama Elif kadar sevmem imkansız diye düşünüyodum öyle değilmiş meğer, sevgileri aynıymış
Naparsın bacım akılsız başın cezası :)) bütün topik tek çocukla kalacak benim yüzümden :)) yok yaw okadar da kötü değil, hele de evde oturan bi insan için çok daha kolay benim tek düşüncem işe başlayınca ne olacağı ama Allah onunda bir kolayını verir herhalde. İnsanın sinirleri tavan yapıyo arada tabi ama bizimkilerin en hareketli zamanı olduğundan kaynaklanıyo o da, bebek olmasaydı da aynı olacaktı. Çok şükür ki Elif'te yaşadığım lohusa bunalımı bunda yok, öyle olsa kesin oynatırdım.

Maşallah Nil'e şimdiden şarkılar türküler geleceğin pop starı :)
bizimkinin söylediği tek şarkı kaaaayyyuuuu kaaaayyyuuu. Sallana sallana tekrarlayıp duruyo, bizimki şarkıdan ziyade oryantale meraklı kapı gıcırtısına bile oynuyo çok oynak .
adıyla yaşasın ecrin defne.Maşallah ona.Her çocuğun sevgisi ayrı oluyor hayatım.Hiç birisini ötekine üstün tutamıyorsun.Ama dediğin gibi ilk bebek heyecanı tamamen farklı:))))

Filizcim bebis adıyla yasasın anali babali büyüsün
ne is yapıyordun sen Elif'e kim bakıyordu
ezgi öyle duskunki bana hala koynumda uyuyor bebekligindekl gibi yeni bebek olsa ne yapardı kestiremiyorum belki buyurdu biraz :))
renkleri öğrendi bu Bayram bizimki
birde bolbol ofleyip pufluyor :)) canı sıkılıyor belliki okul okul diye soylenip duruyor
yeni öğrendiği bir şey daha takla atıyor
birde imdat diye bağırıyor birsey oldugunda :))
Bizimki de sıkıldı.Hergün gezmeye götürdük neredeyse ama yok, hala atta diyor.
Dün hava çok güzeldi.Ekincik, dalyan, kaunos yaptık.Sahilde kumlar sıcaktı.Çıkardım ayakkabılarını sıcak kumda koşturup oynadı akşama kadar.Eve dönerken, hala arabada atta diyor.Evimize gidiyoruz artık akşam oldu diyoruz, hayırrr, ıııh atta diyor.24 saat gezsek hala atta diyecek.Annemle eşimde sen hamileliğinde hiç oturmadın o da senin gibi gezenti olacak tabii diyorlar:)))) Okula giderkende bu sabah çok mutluydu.Birde eminesi karşıladı onu kapıda.Hemen sarılıp öpüştüler.Bana dönmüş, anne emine diyor.Arkadaşı ile tanıştırmalar başladı.Az kaldı kızları eve getirip tanıştıracak sanırım:)))

merhaba:)

adıyla yaşasın ecrin defne bebek:))
canım emin ol çalışan annelerin işi daha kolay işe başla bak herşey daha rahat olacak..
meralcim nil konuşuo valla,olur olmadık kelimeler çıkıo ağzından biz bnile şaşırıorus..ezgi gibi..
kaç yaşındasın:
4
bu kaç:
4
kaç tane var:
4
4 le yaşıorus,sona 1,ssona 10..:))
Maşallah nile, 4 e takılmış demekki:)))))

Ezgi sorunca 3 yasında :))

En sevdiği renk mor :))

herseyin morunu alıp morunu giyiyoruz :))

gecen seker istiyor ama mor gelde bul
Maşallah ezgiye.Demek şimdiden renklere takıldık:)))))Renkleri daha yeni öğreniyor ege.Legolarında her rengi bana tek tek soruyor.Arkasından da kendisi tekrar ediyor.
Merdivenleri çıkarken ben 1 diyorum o da biiii, 2 diyorum iki,3 diyorum üçü arkasından ben birşey söylemeden döt diye ona kadar arada o arada ben söyleyerek çıkıyoruz.

Sağol Emel amin inşallah. çocuğun kalabalık ortamlarda olması çok faydalı oluyo herkesten bişeyler kapıyo.

Sağol Filizcim, 3 aymı dedin :KK43:( offf bittim ben desene

Maşallah Nil ve Metin'e aşmışlar artık olayı bıcırıklar. Biz daha bebekçe ancak anlaşabiliyoruz. Akşam babannesiyle gezmeye gitti, sen nereye gittin dedim attiii dedi, naptın orda dedim el kol işaretleriyle garip seslerle oyun oynadığını anlattı, yemek yedinmi dedim mama hammm dedi :)) böyle her söyleneni anladığını anlayınca da çok kızıyorum, demekki benim yapma dediğim herşeyi anlıyo ama işine gelmediği için yapmıyo diye.
evet canım ne yazık ki herşeyi anlıyorlar, ama inatlaşınca hiç birşeyi anlmamazlıktan geliyorlar.
Egenin bu günlerde ki oyunu anneannesini kızdırmak.Sen kimin oğlusun dediğimizde anne , anneanne, baba cevap veriyor.Ama anneannesi sorduysa kızdırmak için, anneanne hayıy, kafa da sağa sola sallanıyor.Baba evet, anne evet, kafa aşağı yukarı sallanıyor:)))))) Anneannesi gel seni öpeyim diyor yanağını gösteriyor, bu emine, öteki yanağını gösteriyor bu emine, çenesini gösteriyor bu emine, anneanne hayıııııyyyy.
 
X