- 5 Mart 2019
- 149
- 127
- 103
- Konu Sahibi fistikkrokan
-
- #1
merhaba, 28 yaşındayım. Bebeğimi büyük bir özlemle bekledim. Yıllardır işim gereği ailemden ayrı yaşıyordum yani rahat bir hayatım olmadı,hazırdım bu tempoya. Annem gelmedi doğumuma,o da rahatsız. Kayınvalidemden allah bin kere razı olsun cok destek cıktı bana. 40ım cıkana kadar benleydi,sonraki 2 ay biz onlarda kaldık,bebeğime bakamadığım için. Beni ilk zamanlar tek yoran uykusuzluktu. Ama bu herkesin yaşadığı bir uykusuzluk,olması gerektiği kadar. Yine de kaldıramadımDeğişikmiş, yaş kaç? Hazır mı değildiniz tam olarak acaba? Yardımcınız yok muydu o süreçte? Çok mu yoruldunuz?
merhaba, 28 yaşındayım. Bebeğimi büyük bir özlemle bekledim. Yıllardır işim gereği ailemden ayrı yaşıyordum yani rahat bir hayatım olmadı,hazırdım bu tempoya. Annem gelmedi doğumuma,o da rahatsız. Kayınvalidemden allah bin kere razı olsun cok destek cıktı bana. 40ım cıkana kadar benleydi,sonraki 2 ay biz onlarda kaldık,bebeğime bakamadığım için. Beni ilk zamanlar tek yoran uykusuzluktu. Ama bu herkesin yaşadığı bir uykusuzluk,olması gerektiği kadar. Yine de kaldıramadım
Beklenen bir bebekti. Kontrollere heyecanla giderdim oğlumu görünce içim içime sığmazdı. Kendimi şartlandırmıştım filmlerden gördüğüm şeyleri. anne doğum yapıyor ve bebeğini gördüğü gibi ağlamaya başlıyordu. Ben de öyle olacaktım,sırf bu yüzden normal doğum yaptım. Ancak bebeğimi görünce bir şey hissetmedim. Ve bunu kafaya çok taktım ilk zamanlarİlk günler ben de kabullenemedim. Birine vereyim 1 hafta uyuyayım sessiz sessiz diye ölüyordum ama sonra geçmesi lazım normal şartlarda istenen beklenen bir bebekse. Bilemedim o yüzden. Tedavinizi aksatmayın.
merhaba, beni anladığınız için çok teşekkürler. Benim de hamileliğim çok rahat geçti bebeğim beni hiç yormadı. Doğumdan sonra sadece sarılık olduğu için meme vermem zorlamıştı. Uyanmıyordu hep uyuyordu,mastit olmuştum vs. Eskisine göre daha fazla zaman geçiriyorum, öpüp koklamalarım asıl şimdi başladı,geç de olsa. Haklısınız daha fazla sarılmalıyım oğlumaDoktorun dediği gibi sebebi yok. Ben o kadar ağır yaşamadım. Zaman zaman kötü ve stresli hissettim ama ilaç kullanacak durumda değildim. Doktora gitseydim eminim ilaç verirdi. Benimki depresyon değildi geçici bir bunalım alışma süreci gibi. Yastıkları yumrukladığım anlar oldu..
Genelde ilk sorulan şey istenmeyen gebelik miydi gibi klişe sorular oluyor. Ama alakası yok. Biz çok istedik, hamileliğim de çok rahat geçti. Hala derim oğlum beni hiç rahatsız etmedi diye. Ama doğumdan sonra sürekli sizin sorumluluğunuzda birinin olması galiba biraz sarsıyor.
Doktorunuz ilaçları bir noktada bıraktırmak isteyecektir mutlaka. Size en etkili tedaviyi söyleyeyim. O da çocuğunuza daha çok sarılmanız. Zaten yapıyorum demeyin daha çok ten teması önemli.
Evde işi gücü bırakıp onunla oynayın. Keşfettiği, öğrendiği şeyler size de iyi gelecek. Sizinle daha fazla konuşmaya paylaşıma girince siz de rahatladığınızı hissedeceksiniz..
Beklenen bir bebekti. Kontrollere heyecanla giderdim oğlumu görünce içim içime sığmazdı. Kendimi şartlandırmıştım filmlerden gördüğüm şeyleri. anne doğum yapıyor ve bebeğini gördüğü gibi ağlamaya başlıyordu. Ben de öyle olacaktım,sırf bu yüzden normal doğum yaptım. Ancak bebeğimi görünce bir şey hissetmedim. Ve bunu kafaya çok taktım ilk zamanlar
Çocukluğumda evciliklerde anne olamazdım, nefesim daralırdı, anlam veremezdim, evlenmem de çok zor oldu. Bu yüzden hep anne olduğumda bu durumları yaşayacağımı düşündüm yıllarca beynime işledim, nitekim de öyle oldu. Hamileliğimin başından beri hissizdim, ne kalp atışını duyduğumda bir şey hissettim ne ilk tekmesinde. Buna günlerce ağladım çok üzüldüm çözümler aradım. Buraya da çok baktım yaşayanlar varmış diye kendimi rahatlattım. Çünkü farkettim ki ben üstüne düştüğümde daha da artıyordu. Doğum yaptım yine aynıydı. O kadar üzgündüm ki kimseye de bir şey söyleyemedim. İlk günler dışarı çıktığımda bebeğim evdeydi ve ben hiç özlemedim. Özlememe de çok ağladım. Araştırmaya başladım ve aslında bu 40 günün anneyle bebek arasındaki bağın oluşması için olduğunu öğrendim, hiçbir gün hiçbir şey sebepsiz değilBebeğimin büyük sağlık problemleri olduğunu öğrendim, günlerim hastanelerde ameliyathane önlerinde geçti.Bebeğini kabullenemeyen biri için çok zordu. Büyük acılarla sınanınca bu hislerimi takip etmeyi de her şeyi de unuttum. Sonra baktım ki ben bu hislerimi düşünmedikçe geçmiş gitmiş yerine güzel bebeğimin burnumdan gitmeyen mis kokusu kalmış. Şimdi ayrılamıyorum. Demem o ki insan beyni öyle bir şey ki düşündükçe daha da içine alıyor sizi kötü düşünceler. Öyle bir rahatsızlık yokmuş daha doğrusu bu bir rahatsızlık değilmiş , her şey normalmiş gibi davrandığınızda gerçekten düzeliyor. Bununla ilgili çok güzel videolar var evde anksiyete tedavisi diye izlemenizi tavsiye ederim. İçinde genel psikolojik rahatsızlıklar da anlatılıyor ve aşırı rahatlatıcı. Aslında psikolojik hastalıklara verilen adlar onlara daha da bağlanmamızı sağlıyor. Çoğu süreç geçici, çoğu normal. Ama biz yaşadığımıza bir isim bulunduğunda direkt hastalık hissediyoruz( tabiki psikolojik hastalıklar hariç) İzlemenizi tavsiye ederim ve normal bir süreç uzamış sadece böyle düşünün, hepsi geçecek
o kadar haklısınız ki beklentiler konusunda. Şükür eşimin de çevremin de benden büyük bir beklentisi olmadı ama ben çok büyük bir beklentiye sokmuştum kendimi. Çok sevecektim oğlumu, mutluluktan ağlayacaktım oğlumu ilk gördüğümde. Bunlar olmayınca çok kötü bir senaryo geldi başıma. Lohusa depresyonu geçiren kişileri aklım almazdı,severek beklenen bir bebek sonucta diye. Sebebini bilmiyorum ama keşke dediğiniz gibi bir vitamin eksikliğinden olsa keşke..ya ben bu lohusa depresyonunun bir hormon vitamin eksilmesinden olduğunu ve daha tıbbın bulamadığını düşünüyorum, çok zekiyim ya.
Kendinizi zorlamayın ve kötü hissetmeyin, ben yaşamadım ama işten gelip çocuğu doyurduktan/oynadıktan sonra beşiğinde o oynarken bir kahve içmem bile eşimin/annemin gözüne batabiliyor. Annelerden beklentiler çok fazla. Ülkemizde daha da fazla. Bebeğimi görünce ben de sadece eline yüzüne falan baktım sağlıklı mı diye. Sağlıklı olduğunu görünce açıkçası kendime döndüm. O kadar duygusallık pompalıyorlar ki biri eksik olunca "bende bir sorun var hissi geliyor.
Hissetmedikçe de çığ gibi büyüyebilir bu duygu içinizde
merhaba, beni anladığınız için çok teşekkürler. Benim de hamileliğim çok rahat geçti bebeğim beni hiç yormadı. Doğumdan sonra sadece sarılık olduğu için meme vermem zorlamıştı. Uyanmıyordu hep uyuyordu,mastit olmuştum vs. Eskisine göre daha fazla zaman geçiriyorum, öpüp koklamalarım asıl şimdi başladı,geç de olsa. Haklısınız daha fazla sarılmalıyım oğluma
merhaba, evet doğumdan bir yıl önce depresyon tedavim vardı ancak düzelmiştim iyiydim yani. Annem 30 yıldır major depresyon hastası,genetik yatkınlık var evet. Ancak annem lohusa depresyonu geçirmemiş. Babamdan dolayı bu halde benden çok farklı yani. Geçmişte yaşadığım bazı ağır şeyler var EMDR tedavisi gördüm,atlattım diye düşünüyorum. İlaçlar iyi geliyor ancak çok uzun sürdü ben tam olarak ne zaman normal anneler gibi hissedeceğim bunu merak ediyorum.Büyük ihtimal hamilelikten oncede depresyon belirtileriniz vardı hamilelik ve lohusalık tuzu biberi oldu.
psikiyatrik hastalıklarda genetik yatkınlıkda önemli genetik yatkınlık varsa lohusalığı ağır atlatmanız normal.
su anki durumunuzun tek sebebi doğum yapmanız ve bebeğiniz değildir. altında yatan baska sebepler vardir son nokta lohusalık olmuştur.
Kendinizi suçlamayın. ilaçlarınız iyi geliyorsa kullanmaya devam edin. tedavinizi aksatmayın. ilaçlarınızı ne zaman azaltıp ne zaman keseceginizi doktorunuz söyler size zaten.
bana umut verdiniz. Ben ki 2.cocuktan cok korkuyorum şu an, sırf aynı şeyleri yaşarım diye. Evet çok düşünmekten oldu, obsesyon belirtilerim oldu zaten doğumdan sonra,takıntı yani.Rica ederim. Yaşamayan bilmez. Ki ben kıyısıdan döndüm..
Benim doğumum biraz zor geçti iki defa anestezi aldım dikiş atılırken. Sütüm hemen gelmedi oğlum sarılığı hafif atlattı ilerlemedi. Mamayla takviye yaptık.
Bir şekilde geçip gitti işte. Ondan mı bundan mı diye kafa yormayın artık. Kendinizi dinlemeyin. Çalışıyorsanız bu da iyi bir şey. Beyni meşgul etmek üretmek önemli.
Ve iyi haber unutuluyor. Öyle ki ikinciyi planlamaya başladım beş yıl sonra..
evet ben de bunu anlatmak istedim siz daha güzel açıklamışsınız.
Bebeğimi görünce ağlamadım ---> bu normal değil ----> ben duygusuzum ----> ben kötü bir anneyim gibi.
Ne alaka yani.
Bebeğimden uzak yürüyüşe çıktım ----> kendimi iyi hissediyorum --->aslında onu özlemem gerekirdi > ben duygusuzum > kötü anneyim gibi...
o kadar aynı şeyleri yaşamışız ki.. İlk kalp atışını duydum bir şey hissetmedim. İlk tekmesinde de. Ben de sizin gibi araştırdım baktım ama hep karşıma bebeğini doğmadan bağrına basanlar çıktı. Sezeryan olmak istemedim o özel anı yaşamak için. Şükür oğlumda sarılık dışında bir problem olmadı. Belki olsaydı bunları düşünmeye fırsatım bile kalmayacaktı. Her şey olması gerektiği gibi,mükemmeldi. Benim hissettiklerim dışında. Bebeğim doğduktan sonra tüm sıkıntılarım,bebekle alakalı sorunlar geçti ama bu daha hala geçmedi. Geçecek denilmesine ihtiyacım var sanırımÇocukluğumda evciliklerde anne olamazdım, nefesim daralırdı, anlam veremezdim, evlenmem de çok zor oldu. Bu yüzden hep anne olduğumda bu durumları yaşayacağımı düşündüm yıllarca beynime işledim, nitekim de öyle oldu. Hamileliğimin başından beri hissizdim, ne kalp atışını duyduğumda bir şey hissettim ne ilk tekmesinde. Buna günlerce ağladım çok üzüldüm çözümler aradım. Buraya da çok baktım yaşayanlar varmış diye kendimi rahatlattım. Çünkü farkettim ki ben üstüne düştüğümde daha da artıyordu. Doğum yaptım yine aynıydı. O kadar üzgündüm ki kimseye de bir şey söyleyemedim. İlk günler dışarı çıktığımda bebeğim evdeydi ve ben hiç özlemedim. Özlememe de çok ağladım. Araştırmaya başladım ve aslında bu 40 günün anneyle bebek arasındaki bağın oluşması için olduğunu öğrendim, hiçbir gün hiçbir şey sebepsiz değilBebeğimin büyük sağlık problemleri olduğunu öğrendim, günlerim hastanelerde ameliyathane önlerinde geçti.Bebeğini kabullenemeyen biri için çok zordu. Büyük acılarla sınanınca bu hislerimi takip etmeyi de her şeyi de unuttum. Sonra baktım ki ben bu hislerimi düşünmedikçe geçmiş gitmiş yerine güzel bebeğimin burnumdan gitmeyen mis kokusu kalmış. Şimdi ayrılamıyorum. Demem o ki insan beyni öyle bir şey ki düşündükçe daha da içine alıyor sizi kötü düşünceler. Öyle bir rahatsızlık yokmuş daha doğrusu bu bir rahatsızlık değilmiş , her şey normalmiş gibi davrandığınızda gerçekten düzeliyor. Bununla ilgili çok güzel videolar var evde anksiyete tedavisi diye izlemenizi tavsiye ederim. İçinde genel psikolojik rahatsızlıklar da anlatılıyor ve aşırı rahatlatıcı. Aslında psikolojik hastalıklara verilen adlar onlara daha da bağlanmamızı sağlıyor. Çoğu süreç geçici, çoğu normal. Ama biz yaşadığımıza bir isim bulunduğunda direkt hastalık hissediyoruz( tabiki psikolojik hastalıklar hariç) İzlemenizi tavsiye ederim ve normal bir süreç uzamış sadece böyle düşünün, hepsi geçecek
bana umut verdiniz. Ben ki 2.cocuktan cok korkuyorum şu an, sırf aynı şeyleri yaşarım diye. Evet çok düşünmekten oldu, obsesyon belirtilerim oldu zaten doğumdan sonra,takıntı yani.
Geçecek tabiki… Bakın benım tüm hayatım bu düşüncelerle geçti ama yine de düzeldi, çünkü bir bozukluk olarak görmemeye çalıştım. Düzelecek demek veya düzelmesini beklemek te düşünmek oluyor. Ben hiç düşünmedim, çözüm aramadım sonra beynim de normal düzenine döndü. Başlardaki gibi kalsaydım eminim çok daha kötü olurduo kadar aynı şeyleri yaşamışız ki.. İlk kalp atışını duydum bir şey hissetmedim. İlk tekmesinde de. Ben de sizin gibi araştırdım baktım ama hep karşıma bebeğini doğmadan bağrına basanlar çıktı. Sezeryan olmak istemedim o özel anı yaşamak için. Şükür oğlumda sarılık dışında bir problem olmadı. Belki olsaydı bunları düşünmeye fırsatım bile kalmayacaktı. Her şey olması gerektiği gibi,mükemmeldi. Benim hissettiklerim dışında. Bebeğim doğduktan sonra tüm sıkıntılarım,bebekle alakalı sorunlar geçti ama bu daha hala geçmedi. Geçecek denilmesine ihtiyacım var sanırım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?