- 20 Ocak 2010
- 45.886
- 162.688
- 798
- 43
- Konu Sahibi feruzecerci
- #41
Valla bütün gerdirme ameliyatlarımi olur sıfır kari olurumNe dolgular yapılır o paraya bibişkom
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Valla bütün gerdirme ameliyatlarımi olur sıfır kari olurumNe dolgular yapılır o paraya bibişkom
Elinizdeki para x10 olursa anca anca bu dedikleriniz olur.İşte bende de var öyle keçi koyun / mandıra fikri.
Hibeli şekilde. Sadece işte arazi alma kısmı maddi olarak beni zorluyor. Bunun yanında tarım da var çünkü abim ihracat komisyoncusu. Hangi ülkenin ne talep ettiğini biliyor... O yüzden büyük bir iş kurmak istiyorum.
Bana destek olursa oradan ilerleriz. Ama yukarıda yazılan yorumlardaki mazot fiyatını hesaplamadım. Fikir yeni yeni oluşmaya başladığı için kağıt üzerinde araştırma yapıyorum ama tabi evdeki hesap çarşıya uymazsa diye korkuyorum.
Yok zaten hiç güzel değilKöy hayatını biliyor musunuz?
Bizim köyümüz yok, köy hayatını bilmezdim sizin gibi çiftlik hayatı gibi sanardım kuzu dana fln seveceğim diye. Eşimin ailesinin köyüne iki kere gittim büyük zorlukmuş. Bir kere ev sobalı, sobalı ev dert. İş çok ve beden gücü. Yani beden gücüne alışık olmayan bir insan dayanamaz. Ben iki gün bahçede yalandan iş yaptım üçüncü gün yataktan zor kalktım. Bitmeyen bir iş yani özetle. Bilmiyorum ben zengin de etse köy yaşamı istemezdim açıkçası.
Son beş yıldır aynı kafadayım. 2 milyonum yok ama denize nazır yemyeşil yerim yurdum evim var. Ama çocuklar bizi büyük şehire bağlıyor. Ölmez sağ kalırsak yaklaşık on sene daha buralardayız.Detaylı okumak istemeyenler için, Bu birikimle tarım/hayvancılık yapmak üzere eşimin işinden istifa etmesi, benim işimi bırakmam ve bir köye yerleşmek mantıklı mı ?
_________________________________________________________________________________________________________________________________________
Başlıkta görüleceği üzere çok bir param yok, 2 milyona bir köye yerleşmeyi düşünüyorum. Çünkü mesleğimi sevsem de hayattan bunaldım. Hatta hayvancılık ve tarım yapmayı düşünüyorum. Köy araştırıyorum, hangi köyden bir tarla alsam diye. Geçenlerde anneme bahsettim bana " 2 Milyon ne ki ne yapılır, işi bırakmaya değer mi, bir de eşinin aklına giriyorsun gül gibi işinden istifa ettireceksin adamı.." dedi. Eşim dünden razı çünkü işinden o da memnun değil. Bir kısmıyla bir köye yerleşelim kalan kısmıyla ucuzluk bir iki araba alır ticaret yaparım, şeklinde düşünüyor ama tabi hayvancılık fikrinden habersiz.
İşim başkalarının derdini tasasını üstlenmek, her gün yatarken birinin dosyasını (hayatını) düşünmek, bunu yaparken doğru mu yapıyorum diye düşünmek. Şöyle diyeyim kusurla adam öldüren kişi de müvekkilim dolandırıcılık yapan da mağdur da. Ben savunurum işim bu, kazandığım dosyalarda bile hakimin yerinde olsam en az şu kadar ceza verirdim derim ve bu bende vicdan yükü olur asla kazandım hırsında biri olmadım sadece üzerime düşeni yapıyorum ki bu sıralar bizim işler bile kesat. Nereye kadar başkalarının hayatındaki olayı sırtlayacaksın ki deyip duruyorum.
Hukuken bilgili olduğumu düşünüyorum ama iyi bir avukat olduğumu düşünmüyorum. Dolayısıyla işi bırakıp tarım veya hayvancılık yapayım diyorum. İnternetten köye göçen insanları izliyorum.
Annem köylerin hiç masum olmadığını söylüyor. Hatta çobanlık yapma fikrime aşırı sert çıktı, o kadar okudun çalıştın bunun için mi, köylerde ne kötü insanlar var o dağlarda başına bir kötülük gelir, sen bilmezsin diyor. (Müge Anlı seyircisi)
Evet 2 milyon bu devirde hakikaten çok küçük bir meblağ, hatta o parayla ev almaya kalksan muhtemelen küçük bir daire alırsın onda da istediğin yerde olmaz. İşi bırakma sebebim para değil, babamı kaybettiğimden beri ölümü hatta ölmeyi düşünüyorum. Bir insan doğum gününde mumlara üflerken içinden "umarım tez vakitte kavuşuruz" diye dilekte bulunmaz. Yani hayatın bana bomboş geldiği günlerde doğayla iç içe yaşamanın hayali beni hayatta tutuyor.
Bunları aileme söylemiyorum çünkü iş duygu sömürüsüne dönüşmesin, mantıklı mı değil mi buna karar verecek zihinde değilim. Şuan iş yerinde işlerimi görüşmelerimi bitirdim kapanışı yine bu tarz videolarla yapıyordum ki buraya yazmak aklıma geldi.
Ben gideceğim arkadaşlar belki gittiğim yerde internet de olmaz :) Kediler köpekler tavuklar koyunlar keçilerle sıfırdan bir hayata başlayacağım. Köyde yaşayan arkadaşlar yazarsa sevinirim.
Belki sadece hayal olarak kalır ileride bu sayfaya bakıp hatırlarım, belki de gerçekleştiririm ve buraya bir not bırakırım.
benim köyümde tüm evler kat kaloriferli, güneş enerjili, daha bizim evde (babam memur) bulaşık makinesi yokken herkeste vardı...tüm evlerde tam takım mutfak banyo var. yani öyle iş rezilliği ile çalşmak kalmadı eskisi gibi (ben çocukken biz suyu kuyudan çekerdik, akşama kadar mala tulumba basardık, tuvaletler dışarıdaydı vs.)Köy hayatını biliyor musunuz?
Bizim köyümüz yok, köy hayatını bilmezdim sizin gibi çiftlik hayatı gibi sanardım kuzu dana fln seveceğim diye. Eşimin ailesinin köyüne iki kere gittim büyük zorlukmuş. Bir kere ev sobalı, sobalı ev dert. İş çok ve beden gücü. Yani beden gücüne alışık olmayan bir insan dayanamaz. Ben iki gün bahçede yalandan iş yaptım üçüncü gün yataktan zor kalktım. Bitmeyen bir iş yani özetle. Bilmiyorum ben zengin de etse köy yaşamı istemezdim açıkçası.
Tabii ki, doğru zamanda ilaçlaması lazım. O ilaçlamayı tam dozunda yapman lazım. Zararlılarda temizlemesi var. Dolu ihtimali bar, doku yapsa korumak için uğraşması var. Mahsulü toplaması var. Çok emek isteyen çok beden işi isteyen bir şey. Gerçekten zor bir iş. Herkesin yapabileceği bir şey değil.Yok zaten hiç güzel değil
Köyde yaşamadım ama yazlığımın karış kada bahçesi var
Pandemedide ilk kez heves geldi sebze fidelerini kendim dikim dedim
Bahçeyi hazırlamaktan bahsetmiyorum çapa mapa zaten anlamam onları hep eşim yaptı
Fide diktim, ertesi gün sula, sonraki gün sulayımmı bigün sonra aa sulancaktı tüh. Sulamazsın dert sularsın ayrı dert. Sulamanın bile adabı varmış, düzgün sulamazsan çok ot olurmuş. Sonra ot temizle. Sonra gene sula, gene ot temizle Sonra fideler büyüdü sırık dik, ip bağla. En sonunda dedim daha ne dikerim ne yerim.
2 domates 3 biber yicem diye çektim eziyete bak.
Sevmeyen insan için zor.
Aynı şekilde hayvancılık
Dedik yerimiz müsait bi kümes 15de tavuk alalım çocuklar taze taze yumurta yer evdeki artıklarda değerlenir vs
Yemi ayrı, suyu ayrı. Akşam kapat sabah aç. Biyere gitcen birine emanet etki hayvanlar aç susuz kalmasın vs. Fenalık geldi bana, sattım tavukları sonra
Kayınvalidemler fındık işiyle uğraşıyor. En tarım sayılmayan tarım işi aslında. Her sene ekmesi dikmesi yok. Ağustosta gider toplarlar bir dr sonbaharda ilaç atmaya giderler. Ama o bile o kadar zor ki. Toplamadan önce yabani ot ısırgan otu fln biçiyorlar. Eller Nasır içinde kalıyor.benim köyümde tüm evler kat kaloriferli, güneş enerjili, daha bizim evde (babam memur) bulaşık makinesi yokken herkeste vardı...tüm evlerde tam takım mutfak banyo var. yani öyle iş rezilliği ile çalşmak kalmadı eskisi gibi (ben çocukken biz suyu kuyudan çekerdik, akşama kadar mala tulumba basardık, tuvaletler dışarıdaydı vs.)
hal böyleyken kimse köyde kalmıyor.
bu sene kış çok oldu, süt sağımhaneleri, soğutma kazanları, damlalıklar hep dondu, jeneratör parası dünyalar kadar tuttu. insanlar rezil oldu kışın.
pancar eksen günlerce sıra bekliyorsun.
sebze eksen hastalık geliyor vuruyor.
ektiğinin parasını alamıyorsun.
her sene başka bir saçma şey çıkıyor, yapmıyorlar.
Hayvancılık maalesef dışarıdan göründüğü gibi bir iş değil. Hayvanlar da bebek gibi bakım ister. hastalığı, aşısı, yemi, cinsi, kışı, soğuğu barınağı. Tecrübesiz insan için kabus gibidir. İyi bir veteriner bulurum çoban bulurum bakarlar dersiniz, veteriner her çağırdığınızda gelmez, her aradığınızda açmaz, çoban başı sıkıştı mı kaçıp gider el elde baş başta kalırsınız. Tarım da aynıdır, gübresi tohumu traktörü çalışacak işçisiDetaylı okumak istemeyenler için, Bu birikimle tarım/hayvancılık yapmak üzere eşimin işinden istifa etmesi, benim işimi bırakmam ve bir köye yerleşmek mantıklı mı ?
_________________________________________________________________________________________________________________________________________
Başlıkta görüleceği üzere çok bir param yok, 2 milyona bir köye yerleşmeyi düşünüyorum. Çünkü mesleğimi sevsem de hayattan bunaldım. Hatta hayvancılık ve tarım yapmayı düşünüyorum. Köy araştırıyorum, hangi köyden bir tarla alsam diye. Geçenlerde anneme bahsettim bana " 2 Milyon ne ki ne yapılır, işi bırakmaya değer mi, bir de eşinin aklına giriyorsun gül gibi işinden istifa ettireceksin adamı.." dedi. Eşim dünden razı çünkü işinden o da memnun değil. Bir kısmıyla bir köye yerleşelim kalan kısmıyla ucuzluk bir iki araba alır ticaret yaparım, şeklinde düşünüyor ama tabi hayvancılık fikrinden habersiz.
İşim başkalarının derdini tasasını üstlenmek, her gün yatarken birinin dosyasını (hayatını) düşünmek, bunu yaparken doğru mu yapıyorum diye düşünmek. Şöyle diyeyim kusurla adam öldüren kişi de müvekkilim dolandırıcılık yapan da mağdur da. Ben savunurum işim bu, kazandığım dosyalarda bile hakimin yerinde olsam en az şu kadar ceza verirdim derim ve bu bende vicdan yükü olur asla kazandım hırsında biri olmadım sadece üzerime düşeni yapıyorum ki bu sıralar bizim işler bile kesat. Nereye kadar başkalarının hayatındaki olayı sırtlayacaksın ki deyip duruyorum.
Hukuken bilgili olduğumu düşünüyorum ama iyi bir avukat olduğumu düşünmüyorum. Dolayısıyla işi bırakıp tarım veya hayvancılık yapayım diyorum. İnternetten köye göçen insanları izliyorum.
Annem köylerin hiç masum olmadığını söylüyor. Hatta çobanlık yapma fikrime aşırı sert çıktı, o kadar okudun çalıştın bunun için mi, köylerde ne kötü insanlar var o dağlarda başına bir kötülük gelir, sen bilmezsin diyor. (Müge Anlı seyircisi)
Evet 2 milyon bu devirde hakikaten çok küçük bir meblağ, hatta o parayla ev almaya kalksan muhtemelen küçük bir daire alırsın onda da istediğin yerde olmaz. İşi bırakma sebebim para değil, babamı kaybettiğimden beri ölümü hatta ölmeyi düşünüyorum. Bir insan doğum gününde mumlara üflerken içinden "umarım tez vakitte kavuşuruz" diye dilekte bulunmaz. Yani hayatın bana bomboş geldiği günlerde doğayla iç içe yaşamanın hayali beni hayatta tutuyor.
Bunları aileme söylemiyorum çünkü iş duygu sömürüsüne dönüşmesin, mantıklı mı değil mi buna karar verecek zihinde değilim. Şuan iş yerinde işlerimi görüşmelerimi bitirdim kapanışı yine bu tarz videolarla yapıyordum ki buraya yazmak aklıma geldi.
Ben gideceğim arkadaşlar belki gittiğim yerde internet de olmaz :) Kediler köpekler tavuklar koyunlar keçilerle sıfırdan bir hayata başlayacağım. Köyde yaşayan arkadaşlar yazarsa sevinirim.
Belki sadece hayal olarak kalır ileride bu sayfaya bakıp hatırlarım, belki de gerçekleştiririm ve buraya bir not bırakırım.