• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ablamın Şehirden Göç Derdi, Köyde Hayvancılık

enisteniz hayvanciligi koyde yasamayi kolay is saniyor galiba.
sehirde bile duzenli bir is tutturamamis koyde sabah 5 de 6 da kalkacak hayvanlari sagip otlamaya yollayacak aksam yine ayni is.
sonra o koyde dogalgaz yok kisin soba yakmaya kalkacak banyosu ayri dert kisin sular donar baska dert
tarla capalanacak ekilecek vs
enistenizde bunlari yapacak kabiliyet yok bana gore burdan oyle gorunuyor.
butun is ablaniza yikilacak.
ablanizin yerinde olsam valizini verir ikide kalin yun corap koyar hadi gule gule derim
Köyde kadının işi daha zor sabah erkenden kalk kahvaltı hazırla sonra kocayla tarlaya git çalış eve gel yemek hazırla millet yesin yatsın sen mutfağa gir evi temizle çok zor ömrünü yer köy hayatı zor.
 
İşin zor tarafı o zaten evin büyük bir tadilata ihtiyacı var, kapı ,pencere, döşeme, fayans mutfak hiçbişey yok. Bir bilinmeze sürüklemeye çalışıyor eniştem, ellerinde olan para yıkık dökük köy evinin tamirine gidecek halbüki çocuk üniye gidecek hayvancılıktan daha önemli olan konu eğitim.
Ya yanlış anlamayinda kadın düzgün bir işte çalışıyor maaş alıyor enişte bey sefalarda asalak erkek modeli pasamiz birde köy sevdasinda bosasin daha iyi köyde büyüdüm ben bana git desen köyde kalamam alıştım çocuklarım alıştı onlarında köyde yaşaması çok zor heleki çocukların eğitimi çok önemli.
 
Oyle gecim kazanc kaygisi olmadan kim olsa kerpic eve kokuya erken kalkmaya kamp gozuyle bakar.
Benim tanidiklar da koydeki akrabalarina gidiyorlardi,hazir dosek bahceden sebze oh mis.
Gelirken de süt verir hediye koydeki kadin,ooh derler sutun sebzenin tazesi,koydekiler yasiyor valla.
Sanki o sut emeksiz pisliksiz bahce hortumundan akiyor.
Ama gel calis ye cok karliysa diyene cevap yok.
Genelde pembis koy resmi cizenler hic denemeyenler,bir zaman gelir,kulaklarin sessizlikten sagir olur,yel eser,sel basar,don yakar,elde birsey kalmaz.
O yuzden bir damla sutu hediye kabul etmem, ne el nasiri,ne alin teri var onda...

Köy hayatına özenen insanlar kesinlikle daha önce hic köy hayatı görmemiş insanlardir. Net. Esimin ailesi köyde yasiyor tecrübem var kesinlikle büyük konuşmayım ama bağlasalar duramam yaşayamam orda.
Dediginiz gibi öyle köy deyince heidi gibi özgürce dağlarda gezmiyorsun, askılı uçuş uçuş elbiselerle tarlaların arasında yürümüyorsun. Öyle tlc deki gibi verandalı şirin evler yok. Şalvarı üstüne çekip sabahin köründe kalkıp -ya da zorla kaldırılıp- aksam yatana kadar iş yapiyosun.
Çalışan öyle sadece tarladaki hayvandaki değil. O tarladakine hayvandakine yemek yapan çay yapan sofra kuran bulaşık yıkayan hizmet edip servis yapan insanlar var bi de. Kendini uyanık zannedenler genelde bu görevi geline yüklemeye kalkışıyorlar hatta bu yüzden sirf kullanmak icin gelinleri yanlarında tutmaya çalışıyorlar.
Ev dışındaki işleri geçtim içinde de iş bitmez asla. Tam bitti dersin biri gelir acıkır tam bitti dersin birinin çay içesi tutar. Tam oturayım dersin bi misafir gelir ayran servisi yaparsın, aç mısın diye sorarlar misafir evet derse yandın demektir, haydiii tekrar mutfağa gir hersey başa sarsın. Bu sadece maddi rahatsızlıklar. Bunun manevi boyutuna hic girmiyorum insanda psikoloji denen bisey kalmiyor. Bi süre sonra icinden diyorsun ki ben neden burdayim, ne işim var burda, kim bu insanlar? Eşim olmasaydi ben burda 1 saat bile kalır mıydım?.. artık sorgulamaya başlıyorsun kendini.

Bi keresinde esim drone almıştı heves edip tarlada fotoğrafimizi cekmek istemisti. Babası ayrı yerden bağırıyor annesi ayrı yerden. İş dururken ne yapiyormusuz da çıkıp yemek yapmalıymışım da esim de bilmem hangi isi yapmalıymış da... ama bu bağırış aralıksız 2 dakikada bir oluyor. O an o evi atese verip arkana bakmadan gidesin geliyor öyle soğutuyolar.
Yani kısacası köyde hayat yok. Öyle filmlerdeki gibi pötikareli piknik sofrasını serip yeşilin tadını cikarabildigin bi yer değil asla.
 
Köy hayatına özenen insanlar kesinlikle daha önce hic köy hayatı görmemiş insanlardir. Net. Esimin ailesi köyde yasiyor tecrübem var kesinlikle büyük konuşmayım ama bağlasalar duramam yaşayamam orda.
Dediginiz gibi öyle köy deyince heidi gibi özgürce dağlarda gezmiyorsun, askılı uçuş uçuş elbiselerle tarlaların arasında yürümüyorsun. Öyle tlc deki gibi verandalı şirin evler yok. Şalvarı üstüne çekip sabahin köründe kalkıp -ya da zorla kaldırılıp- aksam yatana kadar iş yapiyosun.
Çalışan öyle sadece tarladaki hayvandaki değil. O tarladakine hayvandakine yemek yapan çay yapan sofra kuran bulaşık yıkayan hizmet edip servis yapan insanlar var bi de. Kendini uyanık zannedenler genelde bu görevi geline yüklemeye kalkışıyorlar hatta bu yüzden sirf kullanmak icin gelinleri yanlarında tutmaya çalışıyorlar.
Ev dışındaki işleri geçtim içinde de iş bitmez asla. Tam bitti dersin biri gelir acıkır tam bitti dersin birinin çay içesi tutar. Tam oturayım dersin bi misafir gelir ayran servisi yaparsın, aç mısın diye sorarlar misafir evet derse yandın demektir, haydiii tekrar mutfağa gir hersey başa sarsın. Bu sadece maddi rahatsızlıklar. Bunun manevi boyutuna hic girmiyorum insanda psikoloji denen bisey kalmiyor. Bi süre sonra icinden diyorsun ki ben neden burdayim, ne işim var burda, kim bu insanlar? Eşim olmasaydi ben burda 1 saat bile kalır mıydım?.. artık sorgulamaya başlıyorsun kendini.

Bi keresinde esim drone almıştı heves edip tarlada fotoğrafimizi cekmek istemisti. Babası ayrı yerden bağırıyor annesi ayrı yerden. İş dururken ne yapiyormusuz da çıkıp yemek yapmalıymışım da esim de bilmem hangi isi yapmalıymış da... ama bu bağırış aralıksız 2 dakikada bir oluyor. O an o evi atese verip arkana bakmadan gidesin geliyor öyle soğutuyolar.
Yani kısacası köyde hayat yok. Öyle filmlerdeki gibi pötikareli piknik sofrasını serip yeşilin tadını cikarabildigin bi yer değil asla.
Aynı şekilde düşünüyorum
Hayat zengine güzel her yerde
3 katlı evin içinde bir hizmetçi bir aşçı dışarıda iki bahçıvanla doğal ortamda yaşamak güzel olmalı
Öbür türlü kadının sabah 6'dan akşam 10'a kadar durmaksızın çalıştığı eve gelincede yorgunluktan küt diye bayılarak uyuduğu bir sistem
.
 
Merhabalar konuyu ablamla işin içinden çıkamadığımız için, hanımlarımızdan fikir almak adına açıyorum.

Ablam 36 yaşında 2 çocuğu var , biri 17 biri 3 yaşında. Ablam bir fabrikanın mutfağında aşçı olarak çalışıyor maaşı iyi. Eniştem inşaat işleriyle uğraşıyor düzenli bir geliri yok.
Eniştem ablamı yaşadığı yerden 6 saat uzaktaki köyüne hayvancılık yapmak için götürmek istiyor, köyde 2 saatte bir dolmuş var ve merkeze 1 saat uzaklıkta.
Ablam buradaki rahat işini bırakıp hayvanla uğraşmak istemiyor ve çocuğu üniversiteye gidecek bir daha ki sene, diğeri de çok küçük köyde yapamazlar gibi görünüyor. Oradaki köy evi ise eski kerpiç evlerden baya bir tadilat gerektiriyor masrafı da cabası.
Eniştemin sanırım aklına giriyorlar ya da köyden görüştüğü kişiler var çok ısrarcı, akrabalarım orada bundan sonra orda yaşamak istiyorum diyor.Yaşlı amcası ve yengesi varmış ablama onların hizmetini yemeğini yap yeter, ben hayvanlara bakarım diyormuş. Bize para desteği verirler diyormuş.

Ablam çok mutsuz , uzlaşmaya varamazsa ayrılmayı da düşünüyor bambaşka bir hayat , çocukları yapamaz düzenleri bozulur bize fikir verirseniz çok memnun oluruz. Şimdiden teşekkürler.
İşi maaşı da varmış.cok diretiyorsa hayatı zindan ediyorsa enişte bey ablaniz boşansin.en az bit kisinin maasi iyi olmalı.enisteniz hayvancılığı garanti m zannediyor.ya zaten düzenli maaşı yokmuş kendiisi icin denemeye değer.gitsin hayvancılık yapsın .amcası yengesine baktirmak da ne...çok istiyor ve sorumluluk hissediyorsa onu da kendi yapsın.
Benim eşimin de toprakla uğraşmak hayali vardi.gocelim gidelim diyordu.ben 7 ay önce ise girdim de iyi ki girmişim bak korona davasına kiracilarimiz kira ödeyemez hale geldi.belki uzun süre odeyemeyecekler.benim maasimla gecinecez.ablaniz sakın birakmasin işini.bosanmalarina da gerek yok aslında enisteniz gitsin köye ve çalışsın.bu şekilde yaşayan çok aile var.
 
Merhabalar konuyu ablamla işin içinden çıkamadığımız için, hanımlarımızdan fikir almak adına açıyorum.

Ablam 36 yaşında 2 çocuğu var , biri 17 biri 3 yaşında. Ablam bir fabrikanın mutfağında aşçı olarak çalışıyor maaşı iyi. Eniştem inşaat işleriyle uğraşıyor düzenli bir geliri yok.
Eniştem ablamı yaşadığı yerden 6 saat uzaktaki köyüne hayvancılık yapmak için götürmek istiyor, köyde 2 saatte bir dolmuş var ve merkeze 1 saat uzaklıkta.
Ablam buradaki rahat işini bırakıp hayvanla uğraşmak istemiyor ve çocuğu üniversiteye gidecek bir daha ki sene, diğeri de çok küçük köyde yapamazlar gibi görünüyor. Oradaki köy evi ise eski kerpiç evlerden baya bir tadilat gerektiriyor masrafı da cabası.
Eniştemin sanırım aklına giriyorlar ya da köyden görüştüğü kişiler var çok ısrarcı, akrabalarım orada bundan sonra orda yaşamak istiyorum diyor.Yaşlı amcası ve yengesi varmış ablama onların hizmetini yemeğini yap yeter, ben hayvanlara bakarım diyormuş. Bize para desteği verirler diyormuş.

Ablam çok mutsuz , uzlaşmaya varamazsa ayrılmayı da düşünüyor bambaşka bir hayat , çocukları yapamaz düzenleri bozulur bize fikir verirseniz çok memnun oluruz. Şimdiden teşekkürler.
Bu konuyu ben çok güzel yaşadım size özelden yazıyorum
 
İlkokul çağındakii bir çocuk okula nasıl gidecek bu düzende? Köyde ilkokul olduğunu sanmıyorum.

Ünlüler "bile" derken, ünlüler neden öykünülmesi gereken bir insan grubu ki? Ayrıca ünlülerin milyonlar harcayarak köylere kurduğu süper lüks evleri bu konuyla bir tutmak bence hata olur.
İnsanlar hafta sonlarini degerlendiriyorlar. Unlulere oykunulsun demedim ki ben, sehre cok yakin bir yerden bahsediyoruz, gidis gelis cok rahat olabilir. İlle milyonlar harcamaya gerek yok,ayni yaslarda cocugum var,agac toprak gormeden dort duvar arasinda buyutmuyorum ben sahsen, belli zamanlari degerlendirmesi icin koye goturuyorum. Milyonlar da harcamadik.
 
Köyde kadının işi daha zor sabah erkenden kalk kahvaltı hazırla sonra kocayla tarlaya git çalış eve gel yemek hazırla millet yesin yatsın sen mutfağa gir evi temizle çok zor ömrünü yer köy hayatı zor.
birde koyde yogunluk yoksa yani tavuk besleyen kedi kopek besleyen yoksa koyde kene ve yilan cok oluyor kendi koyumuzden biliyorum.
cocuk icin cok tehlikeli
 
İnsanlar hafta sonlarini degerlendiriyorlar. Unlulere oykunulsun demedim ki ben, sehre cok yakin bir yerden bahsediyoruz, gidis gelis cok rahat olabilir. İlle milyonlar harcamaya gerek yok,ayni yaslarda cocugum var,agac toprak gormeden dort duvar arasinda buyutmuyorum ben sahsen, belli zamanlari degerlendirmesi icin koye goturuyorum. Milyonlar da harcamadik.

Milyonlar harcanması gerekir ben de demedim, ama siz ünlüleri örnek verince, "ee, ünlüler gidiyor diye gitmek mi lazım?" gibi bir düşünce doğuyor, ne yapalım ki ünlüleri. Köy hanımefendinin yaşadığı şehre 6 saatmis. En yakın şehre de 1 saat. Bunlar yakın mesafeler değil. Haftasonu çocuğu köye götürmekle orada yaşayıp okutmak farklı. Ben de çok seviyorum doğal yaşam, çok isterim bir ayağımın orada olacağı bir köy evi olsun, gidip geleyim. Komple de yaşanabilir ama hanımefendinin anlattığı ev ve ortam biraz perişan anlaşılan o ki ve ucunda başkalarına bakmak da var. O acıdan demek istedim.
 
Milyonlar harcanması gerekir ben de demedim, ama siz ünlüleri örnek verince, "ee, ünlüler gidiyor diye gitmek mi lazım?" gibi bir düşünce doğuyor, ne yapalım ki ünlüleri. Köy hanımefendinin yaşadığı şehre 6 saatmis. En yakın şehre de 1 saat. Bunlar yakın mesafeler değil. Haftasonu çocuğu köye götürmekle orada yaşayıp okutmak farklı. Ben de çok seviyorum doğal yaşam, çok isterim bir ayağımın orada olacağı bir köy evi olsun, gidip geleyim. Komple de yaşanabilir ama hanımefendinin anlattığı ev ve ortam biraz perişan anlaşılan o ki ve ucunda başkalarına bakmak da var. O acıdan demek istedim.
Gitmesi lazim dememistim zaten,belki bir orta yol bulunabilir diye onerilerimi yazdim. Kadincagizin kocasi 6 ay calisan 6 ay bos duran birisi,gitsin o adam koyde calissin mesela,evi tamir etsin,amca yengeye baksin,ufak capli tarimla hayvanla ugrassin. Bos oturmasindan daha iyidir diye soyledim. Kimse kimseyi sacindan surukleyip goturemez sonucta hayir dediyse hayirdir tamam yani. Ne diyeyim?
 
İşin zor tarafı o zaten evin büyük bir tadilata ihtiyacı var, kapı ,pencere, döşeme, fayans mutfak hiçbişey yok. Bir bilinmeze sürüklemeye çalışıyor eniştem, ellerinde olan para yıkık dökük köy evinin tamirine gidecek halbüki çocuk üniye gidecek hayvancılıktan daha önemli olan konu eğitim.
Bir baksinlar cocuk universitede nereyi kazanacak nereye gidecek diye. Sonrasinda tekrar degerlendiririz desin ablaniz. O zamana kadar da amca hayvan almak istiyorsa buyursun alsin enisteniz de bakar bos oldugu zamanlarda. Ama 6 ay bossa bakabilir tabii,calistigi 6 ayda ne yaparlar aralarinda anlasmalari gerekir amcayla.
 
birde koyde yogunluk yoksa yani tavuk besleyen kedi kopek besleyen yoksa koyde kene ve yilan cok oluyor kendi koyumuzden biliyorum.
cocuk icin cok tehlikeli
Kedi köpek tavuk inek koyun tarla bağ bahçe işleri çok bizde inan 2 3gun kalmaya gidiyorum annem dinlensin diye iş yaptirmiyorum ona akşam olunca ölü gibiyim zor ya iş güç olmasa rahat olur ama zor
 
Kedi köpek tavuk inek koyun tarla bağ bahçe işleri çok bizde inan 2 3gun kalmaya gidiyorum annem dinlensin diye iş yaptirmiyorum ona akşam olunca ölü gibiyim zor ya iş güç olmasa rahat olur ama zor
evet bizde daha genc yaslarimizda 18 19 yasimdayken dedemler yasarken yaz tatillerinde falan gider dedemlere tarlada falan yardim ederdik aksam 8 i zor gorurduk hepimiz bi kosede uyuyakalirdik hemen.
simdi yazlari 10 gun falan gidiyoruz is guc yok havasi guzel rahat ama 10 gunde bile sıkılıyo insan mahrumiyet bolgesi resmen sehire alismis insana zor
 
Köy hayatına özenen insanlar kesinlikle daha önce hic köy hayatı görmemiş insanlardir. Net. Esimin ailesi köyde yasiyor tecrübem var kesinlikle büyük konuşmayım ama bağlasalar duramam yaşayamam orda.
Dediginiz gibi öyle köy deyince heidi gibi özgürce dağlarda gezmiyorsun, askılı uçuş uçuş elbiselerle tarlaların arasında yürümüyorsun. Öyle tlc deki gibi verandalı şirin evler yok. Şalvarı üstüne çekip sabahin köründe kalkıp -ya da zorla kaldırılıp- aksam yatana kadar iş yapiyosun.
Çalışan öyle sadece tarladaki hayvandaki değil. O tarladakine hayvandakine yemek yapan çay yapan sofra kuran bulaşık yıkayan hizmet edip servis yapan insanlar var bi de. Kendini uyanık zannedenler genelde bu görevi geline yüklemeye kalkışıyorlar hatta bu yüzden sirf kullanmak icin gelinleri yanlarında tutmaya çalışıyorlar.
Ev dışındaki işleri geçtim içinde de iş bitmez asla. Tam bitti dersin biri gelir acıkır tam bitti dersin birinin çay içesi tutar. Tam oturayım dersin bi misafir gelir ayran servisi yaparsın, aç mısın diye sorarlar misafir evet derse yandın demektir, haydiii tekrar mutfağa gir hersey başa sarsın. Bu sadece maddi rahatsızlıklar. Bunun manevi boyutuna hic girmiyorum insanda psikoloji denen bisey kalmiyor. Bi süre sonra icinden diyorsun ki ben neden burdayim, ne işim var burda, kim bu insanlar? Eşim olmasaydi ben burda 1 saat bile kalır mıydım?.. artık sorgulamaya başlıyorsun kendini.

Bi keresinde esim drone almıştı heves edip tarlada fotoğrafimizi cekmek istemisti. Babası ayrı yerden bağırıyor annesi ayrı yerden. İş dururken ne yapiyormusuz da çıkıp yemek yapmalıymışım da esim de bilmem hangi isi yapmalıymış da... ama bu bağırış aralıksız 2 dakikada bir oluyor. O an o evi atese verip arkana bakmadan gidesin geliyor öyle soğutuyolar.
Yani kısacası köyde hayat yok. Öyle filmlerdeki gibi pötikareli piknik sofrasını serip yeşilin tadını cikarabildigin bi yer değil asla.
Tanidigim bir kadin anlatiyordu marifet gibi.
Yengesi tarlaya gidiyormus, kendisi de evde kalip yegenine bakiyormus,yenge gelince bir de gorumceye ceyiz yapiyormus,niye,gorumce cocuguna bakti:tokat:
Sanki kadin cocugundan bikti,biraksalar seve seve bakar cocuguna.
Ama dediginiz gibi evde de kalsa 1 ton isi ustune yikarlar.
Kizi daima koruyan bir kesim,kv bahceden gelir,bir corba pisirmeden keyif yapan kizinin yerine yalapsap birseyler hazirlar,isterseler yemesinler,herkes aç.
Ondan bu tepkilerimiz,yoksa temiz hava,guzelim bahceler ve insanca yasama değil sözümüz...
 
Ablanızın yerinde olsam kaç senedir bi dikiş tutturamamış adamı zaten peşin peşin boşarım. Ama yok seviyorum derse de kocasına şöyle bir şey teklif etsin. Önce enişte bey gidip düzenini kursun. Para kazanmaya başlayıp mal mülk edinince giderim köye desin. Bu hiç bir zaman olmayacağı için ömür boyu kafası rahat kalır en azından.
 
Tanidigim bir kadin anlatiyordu marifet gibi.
Yengesi tarlaya gidiyormus, kendisi de evde kalip yegenine bakiyormus,yenge gelince bir de gorumceye ceyiz yapiyormus,niye,gorumce cocuguna bakti:tokat:
Sanki kadin cocugundan bikti,biraksalar seve seve bakar cocuguna.
Ama dediginiz gibi evde de kalsa 1 ton isi ustune yikarlar.
Kizi daima koruyan bir kesim,kv bahceden gelir,bir corba pisirmeden keyif yapan kizinin yerine yalapsap birseyler hazirlar,isterseler yemesinler,herkes aç.
Ondan bu tepkilerimiz,yoksa temiz hava,guzelim bahceler ve insanca yasama değil sözümüz...

Kesinlikle bi de orda yasayan insanlarin boyle bi huyu var. Her zaman hep kendileri ve kendilerinin doğurdukları haklıdır savunulmalıdır. Bizimkiler de ayni sekilde, görümcem her ne hikmetse ne zaman ziyarete gitsek ya hastadir ya ders çalışıyordur. Senelerdir bildim bileli hep ders çalışır bi yeri de kazanamaz. Bence tamamen isten kacma amaçlı dersin arkasina sığınıyor gerçekten çalıştığını bile düşünmüyorum.
Ve ortada yapılmayan bi is olursa gec kalan bi yemek olursa evdeki gelinlere hesap sorulur, asla kendi kizlari işin içine katilmaz. Ama yemek hazir olunca veya cay hazir olunca o kalkamayan hasta kiz bi anda gelir yemege oturur. Veya bes dk ayırıp sofraya yardim etmeyen kiz yemek yemeye cay icmeye milletle oturmaya gayet vakit ayırır. Ah insanlardaki bu ikiyüzlülük...
 
Back