2. Kadınlar!!!


bakın okypete ben savunmuyorum 2. kadını...
ama yuvayı 2. kadın parçalamaz bir erkek izin vermediği müddetçe...
neden kadının üzerine oynanıyor tüm oyunlar...
sende kadınsın...
bir tarafta masum bir kadın varken diğer taraftaki kadını neden canavarlaştırıyoruz...
ikisininde gerekçeleri aynı anlatmak istediğim bu...
ve bu tarz konular sorunu çözmeye yönelik değil ki sadece alkış getirecek konular...
bu kadar yazdık çizdik yine kadınlar aldatılacak, yine erkekler aldatacak...
yine bir yerlerde ağlayan, sızlayan kadınlar olacak...
ama sen kadın olarak buna dur dersen ben dersem ve bütün kadınlar derse yapılanı sineye çekmezse erkek nasıl aldatacak sorarım sana....
çekip gitmeyerek 2. kadını değere bindiren onu işte böyle sohbet konusu yaptıran onurunu düşünmeyen 1. kadın değil midir?
ya birinci kadın olmazsa ikinci kadınlar nasıl olabilir bir düşünün lütfen...

aslında birbirine benzer laflar ediyoruz
temelinde aynı düşünce ama ağızdan çıkarken yaşanmışlıklara takılan kelimeler
baştan sona okumaya çalıştım yorumları
bekarlar daha nesnel evliler biraz daha öznel bakmış olaya
risk altında olma yüzdesine göre normaldir bu durum
yazmayım dedim anlaşılmama kaygısıyla ama elfidanın son cümlesi çok etkiledi beni
ben de onun gibi kadın tarafını tutarım.çok severim hemcislerimi
üzülürüm onlar için ayaklarına taş değse
kadının isterse çok şey yapabileceğini bildiğimden mağdur olması kanıma dokunur
hangi sıralama da olursa olursun.1. 2. 3. ne farkeder ki
tabir hoşuma gitmese de 1. kadın aldıltığında mağdurdur
2. kadın da (meslek edinmemişse bunu) evli bi adamla beraber olarak mağdurdur gözümde
gitmesi gerektiği halde kalan her kadın suçlu değil mağdurdur
bu mağduriyetin sebebi de erkektir
o dur kadını sıralamaya koyan
o dur sadaket sözü veren
o dur kandıran,aldatan
ama gitmeyip kalan kadın da olayı meşrulaştırır,normalleştirir,emsal oluşturur arkadan gelenlere(sıralaması ne olursa olsun)
ne güzel demişsin evli elfida

ya birinci kadın olmazsa ikinci kadınlar nasıl olabilir bir düşünün lütfen





 
aslında birbirine benzer laflar ediyoruz
temelinde aynı düşünce ama ağızdan çıkarken yaşanmışlıklara takılan kelimeler
baştan sona okumaya çalıştım yorumları
bekarlar daha nesnel evliler biraz daha öznel bakmış olaya
risk altında olma yüzdesine göre normaldir bu durum
yazmayım dedim anlaşılmama kaygısıyla ama elfidanın son cümlesi çok etkiledi beni
ben de onun gibi kadın tarafını tutarım.çok severim hemcislerimi
üzülürüm onlar için ayaklarına taş değse
kadının isterse çok şey yapabileceğini bildiğimden mağdur olması kanıma dokunur
hangi sıralama da olursa olursun.1. 2. 3. ne farkeder ki
tabir hoşuma gitmese de 1. kadın aldıltığında mağdurdur
2. kadın da (meslek edinmemişse bunu) evli bi adamla beraber olarak mağdurdur gözümde
gitmesi gerektiği halde kalan her kadın suçlu değil mağdurdur

bu mağduriyetin sebebi de erkektir
o dur kadını sıralamaya koyan
o dur sadaket sözü veren
o dur kandıran,aldatan
ama gitmeyip kalan kadın da olayı meşrulaştırır,normalleştirir,emsal oluşturur arkadan gelenlere(sıralaması ne olursa olsun)
ne güzel demişsin evli elfida

ya birinci kadın olmazsa ikinci kadınlar nasıl olabilir bir düşünün lütfen






2ci kadın hayatını idame ettirmek amacıyla,bir yuvayı yıkıyorsa,sırf kendi bencilce ihtiyaçlarının karşılamak için bir evli adamla oluyorsa yada sadece sevgi için oluyorsa(,hiç farketmez) ,üzgünüm,cinsilatif , benim için o kadın ,mağdur değil,suçlunun, tekidir...
bu olayda tek mağdur, 1ci kadındır. ne erkek nede 2ci kadın.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
aslında birbirine benzer laflar ediyoruz
temelinde aynı düşünce ama ağızdan çıkarken yaşanmışlıklara takılan kelimeler
baştan sona okumaya çalıştım yorumları
bekarlar daha nesnel evliler biraz daha öznel bakmış olaya
risk altında olma yüzdesine göre normaldir bu durum
yazmayım dedim anlaşılmama kaygısıyla ama elfidanın son cümlesi çok etkiledi beni
ben de onun gibi kadın tarafını tutarım.çok severim hemcislerimi
üzülürüm onlar için ayaklarına taş değse
kadının isterse çok şey yapabileceğini bildiğimden mağdur olması kanıma dokunur
hangi sıralama da olursa olursun.1. 2. 3. ne farkeder ki
tabir hoşuma gitmese de 1. kadın aldıltığında mağdurdur
2. kadın da (meslek edinmemişse bunu) evli bi adamla beraber olarak mağdurdur gözümde
gitmesi gerektiği halde kalan her kadın suçlu değil mağdurdur

bu mağduriyetin sebebi de erkektir
o dur kadını sıralamaya koyan
o dur sadaket sözü veren
o dur kandıran,aldatan
ama gitmeyip kalan kadın da olayı meşrulaştırır,normalleştirir,emsal oluşturur arkadan gelenlere(sıralaması ne olursa olsun)
ne güzel demişsin evli elfida

ya birinci kadın olmazsa ikinci kadınlar nasıl olabilir bir düşünün lütfen


cinslatifim;
kalan modern kuma mağdur değil işte bana göre.
dersin ki bilmiyordur adamın evli olduğunu, kandırılmıştır..
tamam o zamana kadar mağdurdur.
ama ya evli olduğunu bilip de kalınca..
o zaman niye mağdur.
gitsin, arkasına bakmadan gitsin, haklıyken haksız olmamak için gitsin, 2.kadın sıfatını almamak içn gitsin.
kalması için mecburiyeti yok, sadece sevgisi var; bu da mecburiyet değil keyfiyet bana göre..
bunu bile kadın olayı nasıl normalleştiriyor?
kime göre normal oluyor bu durum?

birinci kadın olmazsa ikinci kadın olmaz doğru.
çünkü birinci kadın olmadığı sürece sadakat gösterilmesi gereken bir evlilik olmayacağı gibi ikinci kadın da olamaz.
 

cinslatifim;
kalan modern kuma mağdur değil işte bana göre.
dersin ki bilmiyordur adamın evli olduğunu, kandırılmıştır..
tamam o zamana kadar mağdurdur.
ama ya evli olduğunu bilip de kalınca..
o zaman niye mağdur.
gitsin, arkasına bakmadan gitsin, haklıyken haksız olmamak için gitsin, 2.kadın sıfatını almamak içn gitsin.
kalması için mecburiyeti yok, sadece sevgisi var; bu da mecburiyet değil keyfiyet bana göre..
bunu bile kadın olayı nasıl normalleştiriyor?
kime göre normal oluyor bu durum?

birinci kadın olmazsa ikinci kadın olmaz doğru.
çünkü birinci kadın olmadığı sürece sadakat gösterilmesi gereken bir evlilik olmayacağı gibi ikinci kadın da olamaz.

canım ciğerim hayatı yaşamak ve olayları algılamak hepimiz için farklı
sen suçlu dersin ben mağdur
bence sorun yok..
meşrulaştırmak,normalleştirmek ve dahi emsal olmak gitmemekle ilgili
kadın aldatılır gitmez
kadın evli adama aşık olur gitmez
sonuç erkeğin hanesine yazılan bi zevk artısı
o güzel cümle 1. kadının varolmadığı durumlar için zaten gereksiz olur
kadın sıralamadan çıkaracak kendini.
yani aslında gidecek işte
o zaman ne 1 kalır ne 2
 
2ci kadın hayatını idame ettirmek amacıyla,bir yuvayı yıkıyorsa,sırf kendi bencilce ihtiyaçlarının karşılamak için bir evli adamla oluyorsa yada sadece sevgi için oluyorsa(,hiç farketmez) ,üzgünüm,cinsilatif , benim için o kadın ,mağdur değil,suçlunun, tekidir...
bu olayda tek mağdur, 1ci kadındır. ne erkek nede 2ci kadın.

tamam canım benim senin için öyle olsun
sorun yok
ben mağdur diyorum.
 
canım ciğerim hayatı yaşamak ve olayları algılamak hepimiz için farklı
sen suçlu dersin ben mağdur
bence sorun yok..
meşrulaştırmak,normalleştirmek ve dahi emsal olmak gitmemekle ilgili
kadın aldatılır gitmez
kadın evli adama aşık olur gitmez
sonuç erkeğin hanesine yazılan bi zevk artısı
o güzel cümle 1. kadının varolmadığı durumlar için zaten gereksiz olur
kadın sıralamadan çıkaracak kendini.
yani aslında gidecek işte
o zaman ne 1 kalır ne 2

2ci kadınıda mağdur yaptık ya.
inanamıyorum, okuduklarıma...
tabii ki, bu senin düşüncen... ama bana göre de ,yanlış bir düşünce....
bütün suçu erkeklere atalım da, olsun bitsin bari.:nazar:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
oldu,,2ci kadınıda mağdur yaptık ya.
inanamıyorum, okuduklarıma...
tabii ki, bu senin düşüncen... ama bana göre de çok yanlış bir düşünce....
bütün suçu erkeklere atalım da, olsun bitsin bari.:nazar:

duruma nerden baktığına bağlı
benim penceremden görünen manzara bu
arka pencereden bakarsam benim de evet 2. kadın suçludur deme ihtimalim var
ama ben o pencereden bakmak istemiyorum okytepe
bütün suçu erkeklere atalım hiç mahsuru yok
erkek karısını, varsa çoluğunu çocuğunu,verdiği sözü düşünmüyorsa
dış kapının mandalı düşünmedi diye suçlu olamaz benim için
olsa olsa kendini 2. kadın konuma düşürdü diye mağdur olur gözümde

 
Sevdiğim,uğrunda her şeyi göze alacağım,hayatımı anlamlı kılan,benim diğer yüzüm,geceyken gündüzüm,ömrümü geçirmek için sonsuzum dediğim adam evli olduğunu açıklayacak ya da ben bir şekilde bunu öğrenmiş olacağım.:1no2:
Söyleyin bana ben hayatımın anlamı,beni anlayan tek erkek,güvendiğim dağ dediğim bu iki yüzlü,hesapçı,ip üstünde canbazlık yapan adamı terk etmezsem,nasıl rahatlatırım kendimi,nasıl çıkış yolu bulurum bu ilişkiyi sürdürmek için?

Karşınızda daha önceleri güven duyduğunuz ama şimdi bir pula satabileceğiniz bir dengesiz,bir sözüne güvenilmez var.Bundan sonra ben onunla kalırsam,işin içine hesap girmiş demektir,maddi veya manevi...
Çünkü bu saatten sonra seviyorum napayım diyecek bir kadın var mıdır ya?Bu kadar mı basittir sevmek.Sevmek güvendir,gerisi heyecandır...Sevmek karşındakinin sana bakarken sadece sana baktığını,içinin yalnız sana aktığını bilmektir,gerisi yalandır... Suçlu da bu yalanı görüp de hala kalandır :kızgın:
 
1.bu konuda bahsedilen,1.kadın değil. yada onun neler yapacağı yada yapmayacağı.
2. yine bahsedilen erkek değil.
3. bahsedilen 2ci kadın.
elfida,diyorsun ki 2ci kadın ,yuvayı, parçalayamaz erkek izin vermedikçe tamam. erkekte suçlu. ama 2ci kadın olmadan o yuva parçalanılır mı sence.
bir suçlu, var. erkek. birde o suça ortak olan bir diğeri var. 2ci kadın.
bunlar birbirlerine zincirleme bağlı ,iki suçlu..........

evet okypete ben hala diyorum ki kimse kimsenin yuvasını parçalayamaz asıl ana karakterler izin vermediği müddetçe...
sen de buna katılıyorsun...
işte o zaman erkekte suçlu olmuyor, erkek suçlu oluyor kesin ve net...
ne aldatılan kadın ne de ikinci kadın suçlu olmuyor...
eğer bir suçsa bu her iki kadının yaşadığı o zaman her iki tarafta bu suçtan nasibini alıyor..
birinci kadının düşüneceği kendisine saygı duymayan ve kendisine saygısı olmayan bu adamla ilişkisine son vermek...
ikinci kadınında düşüneceği bu adamdan kendini kurtarmak...
adam her ihtimalde saygısız ve onursuz...
bu adam için birbirini suçlamaya değmez...
 
Elfida biliyor musun, bu yazıyı yazarken o cümlenin ilk hali şuydu: "ıki kadın da ya tamamiyle suçsuzdur ya da tamamiyle suçludur." Sonra düşündüm. Hayır dedim. Neden suçlu olsunlar. Hele hele de ortada bariz bir suçlu bariz bir ikiyüzlü varken bu iki kadın neden suçlu olsun? Fakat yine de ilk cümlemin doğru şeklini senin yazdığını görünce şöyle bir şaşırdım.

Evet, işte ben de bunu diyorum. Biz kimiz ki insanları yargılıyoruz? Hiçbir şey asla göründüğü gibi değildir. Sözlerimi bir hikaye ile sonlandırmak isterim:

Tinerci genç kuytu bir sokakta kadının yolunu kesmiş. Zorla çantasını almış ve kayıplara karışmış. Bu para kadının çocuğu için gerekli olan amelyat parasıymış. Yakalandıktan sonra senerlerce cezaya çarptırılmış, fakat çocuğun şöyle bir hikayesi vardır:

4 yaşındayken annesi tarafından terk edildi. ıçki içen babasıyla yaşamaya başladı. 10 yaşına geldiğinde uzak bir akrabası tarafından tacavüze uğradı. Evden kaçtı. Bir süre parklarda yaşadı. Çoğu zaman açtı. Ayaykkabı boyacılığı dahil birçok iş yaptı. Sonra gece kulüplerinin olduğu sokakları keşfetti ve orada otopark mafyası için değnekçi oldu. Daha sonra bu gece kulüplerinde hayatlarında bırakın açlığı herhangi bir şeyin yokluğunu hiç görmemiş insanlarla karşılaştı. Sadece zengin bir anne babadan doğdukları için para yüzü gören bu insanlara kin duyarak büyüdü. 20 yaşına geldiğinde tiner içen, soygun yapan biri olmuştu.


Bu dünyada hangi şartların kimi nereye götürdüğünü kimse bilemez. Mazlum ya da zalim. Fark etmez, çünkü mazlumun veya zalimin kim olduğunu kimse bilemez. Herkesin gireceği bir dergah, sığınacağı bir kapı olmalı ki insan kötü'den uzak dursun. O tinerci çocuğun ayak sürüyeceği bir kapısı olsa idi o hasta çocuğun da parası çalınmamış olacaktı. Bir söz vardır: Toplumda bir suç işleniyorsa bu suç bütün toplumundur, çünkü o insanlar bizim aramızdan çıkıyor. Onları biz yarattık. ıteleyerek, kakarak, yüksek kürsülerden ahlak nutukları çekerek. Allah beni ahlaktan çok bahsedenlerden, namus, değer yargıları, aile, din gibi kavramları sürekli zikredenlerden korusun. Ben o insanların samimiyetine asla güvenmedim. Bu arada benim de babam annemi bir kadınla aldatmıştı ve bu kadın babamın evli olduğunu biliyordu. Hatta bizim evimize girip çıkmış olan bir kadındı.
O kadından nefret ediyorum. Evet... O içinde kötülükler barındıran bir insan. Ailemizin bütün düzenini yıkmada rol oynadı, ama asıl suçlunun bizim onurumuzu düşünmeyen babam olacak insanın olduğunu da iyi biliyorum, çünkü o kadını ben tanımıyorum. Onun yetişmesinde veya hayatında da bir rol oynamadım. Herkes kendinden sorumludur. Demek ki o kadın kendisine bu tavrını yakıştırmış. Onu yargılamam, ama babamı yargılarım, çünkü babam bize ihanet etti. Bildiğimiz, tanıdığımız insandan farklı davrandı. Güvenimizi zedeledi. Şeytan da Âdem'i görünce "O balçıktan." demişti. Hâkir görüp, aşağılamıştı. Şeytan da kendine göre haklıydı yani. Kendisi ateştendi, ama Adem balçıktandı, ama şeytan kibirliydi. Başkalarını yargılıyordu çünkü. Buna ilk günah derler, buna kibir derler. Birini yargılamak kendinden emin olmak demektir ki bu en büyük hatadır.

Kimse kendinden emin olmasın derim, naçizane ben. Belki de çoğu insana göre bu dediklerim yanlıştır, ama bir arkadaşımızın da dediği gibi konuyu tartışmak için buradayız. Yeter ki konuyu yanyana tartışalım, kürsüden kürsüye değil.
 
duruma nerden baktığına bağlı
benim penceremden görünen manzara bu
arka pencereden bakarsam benim de evet 2. kadın suçludur deme ihtimalim var
ama ben o pencereden bakmak istemiyorum okytepe
bütün suçu erkeklere atalım hiç mahsuru yok
erkek karısını, varsa çoluğunu çocuğunu,verdiği sözü düşünmüyorsa
dış kapının mandalı düşünmedi diye suçlu olamaz benim için
olsa olsa kendini 2. kadın konuma düşürdü diye mağdur olur gözümde


evet işte bu...
beni sevdiğim adam düşünmemiş hiçe saymış beni de hiç tanımadığım bir kadın düşünmese kaç yazar bana...
ben kanmışım bu adama o da kanmış işte benim gibi...
bu onu savunmak demek mi? alkış tutmak mı yaptığına?
asla...
2. kadın olmayacağım gibi 1.kadında olmam ben...
ben sadece bir olurum onunla...:1closedeyes:
ötesini bilmem...benneyaptımki
duyguları değişmiş olabilir, beni artık sevmiyor olabilir, gidebilir...
buraya kadarmış derim...
ama beni aldatıp gelip bana hiç bir şey olmuyormuş gibi davranmasını beni aptal yerine koymasını hazmedemem...
 
evet okypete ben hala diyorum ki kimse kimsenin yuvasını parçalayamaz asıl ana karakterler izin vermediği müddetçe...
sen de buna katılıyorsun...
işte o zaman erkekte suçlu olmuyor, erkek suçlu oluyor kesin ve net...
ne aldatılan kadın ne de ikinci kadın suçlu olmuyor...
eğer bir suçsa bu her iki kadının yaşadığı o zaman her iki tarafta bu suçtan nasibini alıyor..
birinci kadının düşüneceği kendisine saygı duymayan ve kendisine saygısı olmayan bu adamla ilişkisine son vermek...
ikinci kadınında düşüneceği bu adamdan kendini kurtarmak...
adam her ihtimalde saygısız ve onursuz...
bu adam için birbirini suçlamaya değmez...
elfida ve cinsilatif,
anlaşamadığımız tek nokta 2ci kadının suçlu görmemeniz..
ve bu böyle devam edecek ve gidecek.
siz diyeceksiniz suçsuz yada mağdur ben diyeceğim suçsuz değil. bir ,kısır döngünün ,içine giriyoruz ve çıkamayacağız gibi.
 
elfida ve cinsilatif,
anlaşamadığımız tek nokta 2ci kadının suçlu görmemeniz..
ve bu böyle devam edecek ve gidecek.
siz diyeceksiniz suçsuz yada mağdur ben diyeceğim suçsuz değil. bir ,kısır döngünün ,içine giriyoruz ve çıkamayacağız gibi.

birbirimizin düşüncesini kabul etmek durumunda değiliz..
sen benim penceremden suçludur dersin, ben benim penceremden suçlu değil derim...
farklı bakış açılarından bakmak her zaman iyidir...
mesela bir arkadaşım birisi gidemiyordur diğeri gitmiyordur demiş...
bana göre kesin yargılara gerek yok...
ne belli?
ikisi de gerçekten gidemiyor ya da gerçekten gitmiyor olabilir...
her ilişki kendi sistematiğinde değerlendirilir...
bu her iki kadınında acı çektiği gerçeğini değiştirmez...
 
bütün suçu erkeklere atalım da, olsun bitsin bari.:nazar:

:) acikcasi benim bununla hicbir sorunum olmaz. cinsilatif'le ayni dusunuyorum galiba. 2.kadin denen kadina ancak dusuncesizligi, vicdansizligi en cok da kendine olmayan saygisi yuzunden acirim ben sadece. evli bir erkekle birlikte olan bir kadin zavalli bir kadindir, yaziktir ona. bu yuzden bu kadina "suclu" muamelesi yapacaksak dunyadaki butun kendine saygisi ve onuru olmayan insanlari "suclu" yapmamiz gerekir. neden birbirlerinden farklari olsun ki bunlarin?

o yuzden butun sucu erkege yikarim. boyle bir durumda kontrol sahibi olan erkektir cunku. bu kontrolsuzlugun sonuclarini 2. kadinla beraber paylasmasini istemek biraz haksizlik olur. cunku bir tarafta sadece kendine karsi sorumlu olan bir insan var, diger tarafta hem kendine. esine, hem cocuklarina hem de cevresine karsi olan bir insan var. bu durumda ikisini de esit olarak suclamak adil olur mu?
 
ferza hanım ben size tepkili yaklaşmadım....sadece belki1gün arkadaşımında belirttiği gibi,yüksek kürsüden dile getirmiş olduğunuz düşüncelerinizi biraz sadeleştirip,alternatifler ve farklı pencereler açmaya çalıştım....amiyane olacak ama biraz frene basalım dedim....çünkü sizi yemeden ve içmeden kesen çok hassas bir konuda,birilerinin rahat rahat uyuması onların bu olayı vicdanlarında kabullenmiş ve kanıksamış olduklarını göstermez.....doğru konu ve doğru kelimeler seçilince insan sadece tasvip ve onama mı bekler? yada beklemelimi?...ben anlıyorumki siz beni gözlerinizle ve ön yargı ile okudunuz,size diyorumki "sizi ve endişelerinizi anlıyorum...benim bu konuya yaklaşımım ve tesbitim budur..içinde bulunduğumuz koşullarda budur...tüm bunların paralelinde yapılabilecekler konusundada kendi fikir ve önerilerimde budur"...hayır sizi özellikle 2.şahsıma cevab içeriğindeki yorumunuzdan sonra anlayamıyorum :sm_confused: tabiiki oluşmuş fikirlerim var...ama sizi yeterince tanımadığımı düşünerek bunları netleştiremiyorum ve adını koyamıyorum...bana anlayamadığım şekilde bir yaklaşmışda olsanız,ben size bunu yapmayacağım......ama kuzum birileride en az sizin kadar derin düşünebilir....birileride sizin kadar hassas ve duyarlı olabilir...ha ama birileri sizin kadar güzel ve yüksek cümleler kuramayabilir aynı şekilde kelime hazinesi sizin kadar zengin olamayabilir...ama bunları yapamaması onun insani hassasiyetleri olmadığı anlamına gelmeyeceği gibi,sizinde bu kadar kuvvetli bir hitap yeteneğiniz olması ve cümlelerle aranızın iyi olması çok çok duyarlı ve hassas olduğunuzun göstergesi veya ispatı olamaz....yanlış anlamayın sizde bazı entellektüel birikimi olduğuna inanan insanlarda veya gerçekten olan insanlarda sezdiğim "ben bilirim" havası sezdim...:sm_confused: daha doğrusu cevap niteliği taşıyan yorumlarınızı okudukça bunu sezdim....sizi sorgusuz,sualsiz onaylayan herkese yaklaşımınızdaki teessür ve alicenaplık...maalesef konuya kendi fikirleri ile katılımcı olmaya çalışanlara veya anlamadıkları konusunda açıklama bekleyenlere karşı yok...yani olmamış....neden? tüm söyliyebilecekleriniz bu kadardı başka bir hazırlığınız mı yoktu? yoksa çok çok açık olduğunuzu ama yinede anlaşılamıyorsa bu o kişinin anlama yeteneği ile ilgili bir sorun olduğunumu anlatır size....

hayır gerçekten oturmayan bir şeyler var...yanlış anlamayın konu ve hassasiyetiniz ile ilgili bir samimiyetsizlik anlamında değil,fakat reeldeki durumunuz ile sanalda bize yansıttığınız profiliniz anlamında bir sıkıntı var sanıyorum...belki buda değildir :sm_confused: dedim ya yeterince tanımıyorum sizi...genel anlamda bakıyorum; açtığınız konu...bunlara gelen yorumlar ve bu yorumların içeriğine göre sergilediğiniz tavırlarda bende birşeyler tam anlamı ile oturmadı...derken belki çokda paranoya yapmanın bir anlamı yok...belki siz bile içinizde bir kargaşa yaşıyor ve buda buraya bir anlaşılmazlık şeklinde yansıyor olabilir...yada kendinizden o kadar çok eminsinizki,birileri ancak sizi onaylayabilir,farklı bir nota basamaz diyorsunuz....belki1gün arkadaşımızın metninizi yorumlarken bir anlamda sizi deşifre etmesi , kişilik analizi yapmasıda belki bundandır...(tabii bunu direkt olarak yapmamış,düşünceleri,olaylara yaklaşımı ve yorumlayışı insanın kişiliğinin profilini çıkarır değil mi...ben bu anlamda okudum sosyolog arkadaşımızı)bence onunda kafasındada oturmayan birşeyler oldu...ve bu anlamda almış olduğu eğitim ona bu analizi yapma ruhsatını doğal olarak veriyor... buna bu kadar tepki göstermeniz bile kafamda oluşan soruları netleştiriyor....hiç üşenmemiş ve bir sosyolog olarak yorumlarınızı paragraf paragraf açmış...bir toplum bilimci olarak ne kadar güzel,konunuz değerlendirilmiş:1closedeyes:...ne ise belki durumun bu boyutu beni aşar...ben kendimle ilgili olan tarafına gelirsem...bana vermiş olduğunuz cevaptaki asıl mesajları kelimesi kelimesine aldım(belki şaşıracaksınız ama,sizden başka birileride satır aralarını ve kelimelerin altını dolduran asıl anlamları okuyabilir)...ve gördümki siz benimle bir fikir paylaşımına veya konuyu açıp analiz yapma çabasına değil..."burası benim alanım ve benim konum sizden fikir ve önerilerinizi değil sadece onaylamanızı bekliyorum bu kadarı kafi...kaldıki dediğiniz herşey benim tekrarım olabilir ve öylede zaten...bildiğiniz her şeyi ben zaten biliyorum...aykırı bastığınız her nota içinde sizi onaylamıyorum ve kabul etmiyorum..."sadece tepki verdiğinizin cevabi yorumun tek içeriği sadece tepkiden oluşuyor...karınca hikayesini bende iyi bilirim hatta ona benzer alternatif niteliğinde olan deniz yıldızı hikayesinide biliyorum ama anlatmayacağım tabiiyerimsenibensiz nasıl olsa onuda biliyorsunuzdur....

birde şu çap meselesi...gereksiz bir alınganlık göstermişiniz...orda söz konusu olan sizin çapınız değildi...cümlem aynen şöyle idi"her insanın mücadelesi,kendi çapı kadardır"demiş ve hatta devamında kendi çapımdan örnek vermişim..bundan ancak her insan kadar kendinize pay çıkarabilirsiniz...sadece kendi adınıza değil...çünkü genelleme yapılmış bir cümle o.....yerimseniben..ve donkişot'luk...ben seve seve olurum demişiniz de ben zaten olamazsınız demedim...tabii neden olmasın:sm_confused:eek:rdaki mesajıda aldım merak etmeyin....ayrıca her toplumun arada donkişot'lara ihtiyacı vardır...hatta insanların birçoğu hayatlarının bir döneminde farklı konularda da olsa,hiç farkında olmadan donkişotluk yaparlaryerimseniben...itiraf edeyim benimde dönem dönem donkişot'luğum tutmuştur...yerimseniben..belkide tüm olumsuzluklara rağmen dünya'nın hala yaşanılacak ve sevilesi bir yer olması bu donkişot'lardırCADIARZUkimbilir.....

Hanımefendi, diyorumki bu konuya gösterdiğiniz hassasiyeti,beşeri münasebetlerinizede gösterirseniz samimiyetiniz daha anlaşılır ve kabul edilebilir olabilir...sizi anlıyorum açmış olduğunuz konu ise bugün toplumun yüzleşmek zorunda olduğu birçok sorundan sadece biri....çok üzücü olduğunu kabul etmekle beraber benim toplum sorunlarına bakışımda ilk önceliğim değildir....belki1gün'ün de dediği gibi bu konu bir yerde kişilerle alakalı bir sorundur....eğer ben birşeyi dert edeceksem...bir çocuk bir yerde tecavüzemi uğramış,bir çocuk aç olarak yatağamı girmiş,üşümüş mü,eğitim hakkımı olamamış,yada ehil olmayan toplum düşmanlarının elinemi düşmüş bunları dert ederim...eğer kocam olacak adam,elinde sahip olduklarının kadrini kıymetini bilmeyip,büyük bir nankörlükle,kendini iki bacağının arasındaki bir et ve kas fazlalılığının güdümüne bırakıyorsa bu onun problemidir...yada kadının biri 2.kadın olma onursuzluğuna nail olmak istiyorsa buda onun problemidir....sonuçta bunları yapıpta mutlu olmuş tek bir örnek var mı?:1closedeyes:nedir canım bu herkesin gözü kör mü? bunları yapan sonuçlarını bilerek yapıyor zaten....şimdi bunu kimse bilmiyordu da siz mi tesbit ettiniz...lütfen ampulu icat eden edison havalarını bir kenara koyunda..üzüleceksiniz yukarda saydığım asıl toplum sorunlarına üzülün...yemeden içmeden uykudan kesildiğinize değsin bari....bu konu benim asla önceliğim olamayacağı halde,gösterdiğiniz hassasiyete hüsniyet gösterdik..irdeledik ...nerde ise paspas muamelesi göreceğiz...bakınız kimse kimsenin bacak arası bekçisi değildir...bu ahlaki bir boyuttur! ahlakda karakterle ilintilidir..bu anlamda tek yapabileceğim,toplum adına; bir anne olarak ahlaklı çocuklar yetiştirmektir...kısa sade ve öz....dediğim bu:sizde diyorsunuzki ben zaten bunları biliyorum ben zaten bunları dedim....eee sorun nerde o zaman :sm_confused:ne yapalım bizden ne istiyorsunuz anlamadımki sokağa çıkıp bütün 2.kadınları katledelimmi? yada karılarının üstüne 2.kadın tutanları....iyide onları yetiştirende biz değilmiyiz bu insanlar ağaç kovuğundan çıkmadı heralde...bu bilinçle dedimki olanlara yapacak birşey yok,bundan sonraki nesile daha eğilelim...aklın yolu bir...var mı bunlarda itirazlık bir durum... yok...siz bana cevap olarak yine ne diyorsunuz "ben bunları biliyorum" e tabii bileceksiniz normal bir akıl ve sağduyu sahibi herkes gibi....:sm_confused:...ne yaptıksa memnun olamadınız...varsa sizin orjinal bir öneriniz alalım o zaman...tabii sokağa çıkıp katliam yapmanın dışında...kusura bakmayın beni bu noktaya getirdiniz sonunda...birileri birşeylerinin derdine düşmüş diye sokağa çıkıp adam öldüremem yani...eğer başıma birgün böyle bir şey gelirse (insanlık hali olabilirde)bu benim kişisel sorunum olur kocam ben ve 2.kadın...çocuklarım bile bu olaydan etkilenecek olanlar olduğu halde bu olayı onlara mal etmeden halletmeye bakarım...bırakın topluma mal etmeyi...buda bir edeptir...kendimi,kocamı muhasebe edeceğim bir döneme girer ve sonunda olayların işaret ettiği şekilde bir sonuca giderim....tabiiki mutlu olmam tabiiki çok yıpranır ve üzülürüm....ama herşey insanlar için ...insanlar kaza geçiriyor ölüyor...kanser oluyor canı ile boğuşuyor...nasılki bu felaketler zengin,fakir,dinli,dinsiz,ahlaklı ahlaksız vs vs ayrımı yapmıyorsa buda onlar gibi birşey...sapı samanı karıştırmayalım...eşim bana bunu yaparsa 6 ay uykum kaçar,yemek içmek istemem,1 yılda üzülürüm...ama sonra hayatıma devam ederim...millet canlarının parçası evlatlarını gömüyorda hayata devam ediyor....bir kadının tercih hakkı olsa evladının canımı,eşinin ihanetimi diye sizce hangini tercih eder? öncelikler değişir...ama 1 yaşında tecavüze uğrayan izmir'li bebeği hala unutamadım acısı yüreğimin ortasında yılan gibi çöreklenmiş...üstüne kapı kilitlenip açlığa ve soğuğa terkedilmiş o kız çocuğunun kahverengi koca gözlerindeki korku ve yılgınlık ifadesi hala kabusum,kızından 8 tane çocuk sahibi olmuş adamın yüzü benim şeytanım...terliklerle karda okula giden çocuklar,hala lokmalarımı boğazıma diziyor...tüm bunlar varken eşim bana bir 2. kadınla ihanet etmiş...görüyorsunuz ya bu hayatta 2.kadınlardan çok daha önemli şeyler var...2.kadına ve ihanet eden adama benim ayıracağım vakit işte bu kadar olur?beni bu kadar üzebilirler...bu bile fazla bunu bile haketmiyorlar...Hay Allah konunuza gereken ilgi ve alaka gösterildi....tutun bilişim teknolojisinden,insan eğitim sanatına,işin sosyal ve toplumsal boyutuna kadar irdelendi...ama hala sizde bir "ben"çabası anlaşılır gibi değil...kimse elinizden bir şey kapmıyor merak etmeyin...siz kendinizi nerde görürseniz görün,önemli olan benim sizi nerde gördüğümdür....doğru bildiğimi söylemekten asla imtina etmem...gördüğümüde söylerim...beni o cümlelerle sindiremediğiniz gibi,üstüme çıkıp tepinmenize asla izin vermem...ben bu primi hayatta kimseye vermedim...sizede vermem....haddimi bilirim,haddini bilenide sever ve sayarım....:1closedeyes:

sizde ne istiyorsanız onu yapın bu topikte....birileri gelsin ay ne hoş,ne güzel,ne doğrusun desin ...sizde egonuzu tatmin edin...bunları diyen arkadaşlarımızı asla yargılamıyorum...konu doğru,endişeler haklı ve yerinde...tabiiki onaylanacak....ama konunun amacı farklı bir şeye hizmet ediyor...benim gördüğüm anladığım bu...insanların iyi niyetleri suistimal edilip,egolara hizmet edilmesin....çünkü buda çok çirkin bir insan kullanma şeklidir.....aslında bu kadar uzatıp bu kadar açık fikirli olmayacaktım....sonuçta bana ne....kişi kendinden mesuldur...ama ...ama ...aması boşver bu kadarı kafi.....size kolay gelsin.....
 
okypete, konuyu şöyle açmak isterim:

Benim özellikle savunduğum kadın tipi erkeğin evli olduğunu bilmeyip daha sonra bunu öğrenen ama gidemeyen kadın. Şimdi bu kadın ile, adamın eşi arasındaki fark nedir? Yasal olarak biri bir deftere imza atmıştır. Diğer ise atmamıştır. Şimdi ben lokal olaylardan bahsedeceğim, bence durum ancak böyle açıklığa kavuşacak. Adamla resmi olarak evli olan kadının tarafından bakacak olursak. Kadın adamı sevmiş ve ona güvenmiştir. 2 çocukları vardır. Biri 8 yaşında diğeri 2,5 yaşında olsun. Kadının ekonomik özgürlüğü yok. Zaten erken evlenmişler. Kadın çevresindeki bütün kadınlar gibi liseden sonra okula gitmemiş. Evlenmek için beklemiş. (Burada kadını yargılayamayız, çünkü gördüğü, öğrendiği şey budur.) Sonera aldatılmış işte. Gidecek yeri yok, ailesi kabul etmiyor. Geri dönemiyor. 2 çocuğuyla kara kara düşünüyor. Ne yapacağım diyor.
Şimdi gelelim bazı kesimlerin 2. dediği ama aslında sayıca hiçbir farkı olmayan kadın'a. Henüz küçükken babasını kaybetmiş ve annesiyle bir başına kalmış. Azmetmiş okumuş, annesine evini almış. Yani iyi evlat diyebileceğimiz bir kadın. Bu kadın özel bir şirkette insankaynakları müdürü. Aylık maaşı onu geçindirmeye yetiyor. Yaşı 26 ve artık evlenmek istiyor ve karşısına bir adam çıkıyor. Kadın tam aşkı bulamayacağım derken bu adam çıkıyor ve evet... Aşık oluyor. Bu adam öyle bir adam ki onu her daim el üstünde tutuyor. Belki de hayatı boyunca baba motifi olmadığı için belki de erkek olarak ilk bu adamı görüyor. 26 yaşında ve artık evleneceklerini düşünüyor. Adamla beraber oluyor. 1-2 sene devam ediyor bu. Aşk tüm hayatında öyle bir yerde ki artık evlenmek istiyor, ama adamdan ses seda yok ve bir gün bir telefon geliyor. Karşıda bir kadın sesi. Sevdiği adamın evli olduğunu duyuyor. Yatağına yattığı adam, sevdiği adam aldatmış onu. O da gidemiyor. artık 28 yaşında... Hayatındaki tek erkek onu yarıyolda bıraktı.

ışte iki kadın da gidemiyor. Bu iki kadını ayıran tek şey atılan imza. Diğer bütün noktaları aynı. Tek suçları bir erkeğe güvenmek. Bir erkeğe diyorum, aslında yanlış diyorum. Tek suçu birine güvenmek. Cinsiyeti önemli değil. Bu iki insan birine güveniyor. Bir de evli olan kadın durumu herkese açabiliyor, ama evli olmayan kadın açamıyor, çünkü afaroz edileceğini biliyor. Oysa konuyu birine açsa? Belki o birileri o kadına terk etmesi için yardım edecek. Yalnız olmadığını anlayınca terk edecek. Buradan "sen iğrenç bir insansın, pis ikinci kadın!!!" demek yerine şunu desek:

"Ona aşık olmayı istemeyeceğini biliyoruz. Yastığa başını koyduğunda çocukları olan bir adamla beraber olduğunu bilmenin sana yeterince acı geldiğini biliyoruz, ama o adamdan bir şekilde vazgeçmek zorundasın. Bu vazgeçişinin sebebi evli olduğu eşi olmamalı. Kendine olan saygın olmalı. Kendine saygı duy, bu yüzden terk et onu, çünkü sen de aldatılıyorsun. O adam eşiyle aldatıyor seni. O senin aşkına değmeyecek bir insan. Terk et onu. Terk et gitsin"

Son olarak şunu demeliyim: Ablam büyük bir şirkette halkla ilişkiler müdürüydü ve şirketin sahibi evli ve çocuklu adam ablama aşkını!!!! itiraf etmişti. Ablam aynı gün istifasını verdi ve başka bir şirkete geçti. Fakat adam aynı adam. Adam aynı şerefsiz. Adamın aldatma potansiyeli her daim var. Yani adam her şekilde eşinden başka bir kadını bulacak. Muhakkak biri denk gelecek. Yani burada önemli olan sizin tabirinizle ikinci kadın değil. O kadın olmazsa başka kadın. Sorun adam. Sorunun kendisi adam. Adamın sütübozuk. Bu yüzden bu tür adamlar terk edilmeli. Bu tür insanlar terk edilmeli. Terk edilmezse, "ben yaptım oldu"larla "ama bizim kimyamız farklı, biz nefsimize hakim olamıyoruz"larla kandırılacağız.
 
:) acikcasi benim bununla hicbir sorunum olmaz. cinsilatif'le ayni dusunuyorum galiba. 2.kadin denen kadina ancak dusuncesizligi, vicdansizligi en cok da kendine olmayan saygisi yuzunden acirim ben sadece. evli bir erkekle birlikte olan bir kadin zavalli bir kadindir, yaziktir ona. bu yuzden bu kadina "suclu" muamelesi yapacaksak dunyadaki butun kendine saygisi ve onuru olmayan insanlari "suclu" yapmamiz gerekir. neden birbirlerinden farklari olsun ki bunlarin?

o yuzden butun sucu erkege yikarim. boyle bir durumda kontrol sahibi olan erkektir cunku. bu kontrolsuzlugun sonuclarini 2. kadinla beraber paylasmasini istemek biraz haksizlik olur. cunku bir tarafta sadece kendine karsi sorumlu olan bir insan var, diger tarafta hem kendine. esine, hem cocuklarina hem de cevresine karsi olan bir insan var. bu durumda ikisini de esit olarak suclamak adil olur mu?

erkeğinde kendine saygısı ve onuru ,varmı sizce... yok... ama onu suçlayabiliyoruz .
2ci kadının da kendisine saygısı ve onuru var mı...yok. neden onu suçlamıyoruz. erkek vicdanlı mı. hayır. vicdansız...yani suçlu. 2ci kadın da,vicdansız. oda suçlu...
böyle bir durumda kontrol sahibi olan erkektir demişsiniz.
neden sadece erkek. 2ci kadının kendini kontrol etme yetisi yokmu. edemiyor mu....
istese edebilir. ama etmek istemiyor.
bu arada ben erkekle 2ci kadın eşit derecede suçlu gibi bir söz asla söylemedim.
tam tersi hep derim. en büyük suç erkekte. bu yüzde 50 kadın yüzde 50 erkek suçlu olayını asla kabul etmem. bu oran erkekten yana çok daha fazladır.en büyük suçlu erkektir sonra 2ci kadın.....
 
Yani burada önemli olan sizin tabirinizle ikinci kadın değil. O kadın olmazsa başka kadın. Sorun adam. Sorunun kendisi adam. Adamın sütübozuk. Bu yüzden bu tür adamlar terk edilmeli. Bu tür insanlar terk edilmeli. Terk edilmezse, "ben yaptım oldu"larla "ama bizim kimyamız farklı, biz nefsimize hakim olamıyoruz"larla kandırılacağız.

[/COLOR]
erkeğinde kendine saygısı ve onuru ,varmı sizce... yok... ama onu suçlayabiliyoruz .
2ci kadının da kendisine saygısı ve onuru var mı...yok. neden onu suçlamıyoruz. erkek vicdanlı mı. hayır. vicdansız...yani suçlu. 2ci kadın da,vicdansız. oda suçlu...
böyle bir durumda kontrol sahibi olan erkektir demişsiniz.
neden sadece erkek. 2ci kadının kendini kontrol etme yetisi yokmu. edemiyor mu....
istese edebilir. ama etmek istemiyor.
bu arada ben erkekle 2ci kadın eşit derecede suçlu gibi bir söz asla söylemedim.
tam tersi hep derim. en büyük suç erkekte. bu yüzde 50 kadın yüzde 50 erkek suçlu olayını asla kabul etmem. bu oran erkekten yana çok daha fazladır.en büyük suçlu erkektir sonra 2ci kadın.....


belki1gun benim demek istedigimi yazmis yukarda. onu da kotelemek istedim. benim yukarda dedigim 2. kadinin kendinden baska kimseye karsi bir sorumlulugu olmadigi. hayir ne 1. kadina ne sevgilisinin cocuklarina karsi sorumlu. boyle bir mecburiyeti yok. onu ancak bencilligiyle, vicdansizligiyla suclayabilirsin. ama erkek oyle degil, ucan kusa karsi sorumlu adam.

2. kadinin kendini kontrol etme becerisi elbette vardir ama mecburiyeti yoktur. erkegin var ama?

boyle bir olay benim basima gelecek olsa donup vah rezil 2. kadinlar yuh size tuh size demem, ne hissederim ne de yazisini yazarim. ama erkek hakkinda gerekirse kitap yazarim:)
 
okypete, konuyu şöyle açmak isterim:

Benim özellikle savunduğum kadın tipi erkeğin evli olduğunu bilmeyip daha sonra bunu öğrenen ama gidemeyen kadın. Şimdi bu kadın ile, adamın eşi arasındaki fark nedir? Yasal olarak biri bir deftere imza atmıştır. Diğer ise atmamıştır. Şimdi ben lokal olaylardan bahsedeceğim, bence durum ancak böyle açıklığa kavuşacak. Adamla resmi olarak evli olan kadının tarafından bakacak olursak. Kadın adamı sevmiş ve ona güvenmiştir. 2 çocukları vardır. Biri 8 yaşında diğeri 2,5 yaşında olsun. Kadının ekonomik özgürlüğü yok. Zaten erken evlenmişler. Kadın çevresindeki bütün kadınlar gibi liseden sonra okula gitmemiş. Evlenmek için beklemiş. (Burada kadını yargılayamayız, çünkü gördüğü, öğrendiği şey budur.) Sonera aldatılmış işte. Gidecek yeri yok, ailesi kabul etmiyor. Geri dönemiyor. 2 çocuğuyla kara kara düşünüyor. Ne yapacağım diyor.
Şimdi gelelim bazı kesimlerin 2. dediği ama aslında sayıca hiçbir farkı olmayan kadın'a. Henüz küçükken babasını kaybetmiş ve annesiyle bir başına kalmış. Azmetmiş okumuş, annesine evini almış. Yani iyi evlat diyebileceğimiz bir kadın. Bu kadın özel bir şirkette insankaynakları müdürü. Aylık maaşı onu geçindirmeye yetiyor. Yaşı 26 ve artık evlenmek istiyor ve karşısına bir adam çıkıyor. Kadın tam aşkı bulamayacağım derken bu adam çıkıyor ve evet... Aşık oluyor. Bu adam öyle bir adam ki onu her daim el üstünde tutuyor. Belki de hayatı boyunca baba motifi olmadığı için belki de erkek olarak ilk bu adamı görüyor. 26 yaşında ve artık evleneceklerini düşünüyor. Adamla beraber oluyor. 1-2 sene devam ediyor bu. Aşk tüm hayatında öyle bir yerde ki artık evlenmek istiyor, ama adamdan ses seda yok ve bir gün bir telefon geliyor. Karşıda bir kadın sesi. Sevdiği adamın evli olduğunu duyuyor. Yatağına yattığı adam, sevdiği adam aldatmış onu. O da gidemiyor. artık 28 yaşında... Hayatındaki tek erkek onu yarıyolda bıraktı.

İşte iki kadın da gidemiyor. Bu iki kadını ayıran tek şey atılan imza. Diğer bütün noktaları aynı. Tek suçları bir erkeğe güvenmek. Bir erkeğe diyorum, aslında yanlış diyorum. Tek suçu birine güvenmek. Cinsiyeti önemli değil. Bu iki insan birine güveniyor. Bir de evli olan kadın durumu herkese açabiliyor, ama evli olmayan kadın açamıyor, çünkü afaroz edileceğini biliyor. Oysa konuyu birine açsa? Belki o birileri o kadına terk etmesi için yardım edecek. Yalnız olmadığını anlayınca terk edecek. Buradan "sen iğrenç bir insansın, pis ikinci kadın!!!" demek yerine şunu desek:

"Ona aşık olmayı istemeyeceğini biliyoruz. Yastığa başını koyduğunda çocukları olan bir adamla beraber olduğunu bilmenin sana yeterince acı geldiğini biliyoruz, ama o adamdan bir şekilde vazgeçmek zorundasın. Bu vazgeçişinin sebebi evli olduğu eşi olmamalı. Kendine olan saygın olmalı. Kendine saygı duy, bu yüzden terk et onu, çünkü sen de aldatılıyorsun. O adam eşiyle aldatıyor seni. O senin aşkına değmeyecek bir insan. Terk et onu. Terk et gitsin"

Son olarak şunu demeliyim: Ablam büyük bir şirkette halkla ilişkiler müdürüydü ve şirketin sahibi evli ve çocuklu adam ablama aşkını!!!! itiraf etmişti. Ablam aynı gün istifasını verdi ve başka bir şirkete geçti. Fakat adam aynı adam. Adam aynı şerefsiz. Adamın aldatma potansiyeli her daim var. Yani adam her şekilde eşinden başka bir kadını bulacak. Muhakkak biri denk gelecek. Yani burada önemli olan sizin tabirinizle ikinci kadın değil. O kadın olmazsa başka kadın. Sorun adam. Sorunun kendisi adam. Adamın sütübozuk. Bu yüzden bu tür adamlar terk edilmeli. Bu tür insanlar terk edilmeli. Terk edilmezse, "ben yaptım oldu"larla "ama bizim kimyamız farklı, biz nefsimize hakim olamıyoruz"larla kandırılacağız.
1ci kadın gidemiyor. çünkü ne gidecek yeri var nede ailesi.
gidemiyor çünkü ekonomik özgürlüğü yok.
peki bunlar olsaydı,2ci kadının o rahat yaşantısına sahip olsaydı gitmez miydi...
giderdi belki.de...
ama 2ci kadın gidemiyor . neden gidemiyor. ekonomik özgürlüğü var,işi güzel. sadece sevgi ve aşk yüzünden mi gidemiyor. aşk ve sevgi,her türlü mefhumun üstünde midir sizce... değerleri bir anda yok mu eder mi....
peki bu adamı nasıl sevebiliyor. bu adam onu aldatmış. onunla ,uzun bir süre oyun oynamış,yalan söylemiş,bir insana ,bir kadına yapılan, en büyük yalanı söylemiş. ve bu kadın bunları affetmiş..affetmesi doğru mu......hayır......
yanlış....,devam ettiği an o adamın suçuna iştirak ediyor. suçsuzken, suçlu duruma sokuyor kendini.......
 
X