- 23 Aralık 2014
- 954
- 648
- 48
- 39
- Konu Sahibi melihasaglam
-
- #41
Eşiniz içinde mantık evliliğiyse ne mutlu ikinize.: )
28 yaşında evlendim, kamufda mühendistim. Tabiri caizse mantık evliliği yaptım, eşim ve ailesinin hali vakti yerinde. Çalıştığım kamu kurumdan istifa ettim, şu an evde dünyanın en güzel şeyini yapıyorum, oda annelik, 2. çocuğumada hamileyim, 4-5 e kadar yolu var.
Eşiniz içinde mantık evliliğiyse ne mutlu ikinize.
Yazdıklarınızı okuyunca tamamen farklı bir resim çıkıyor ortaya. Öyle olmadığına sevindim doğrusu.Onun ki aşk, benimkide aşk, ama sonra ne kadar mantıklı evlilik yaptığımı anladım : )
Burcu murcu bir kenara bırak.Diğer adamı da bir kenara bırak.Sevgilinin anlattığın kadarıyla çokta evlenilecek bir adam olmadığı ortada.Çalışmayı sevmiyor,anlaşamaıyorsunuz,hayat görüşleriniz eğitiminiz farklı.Uzatma.Vicdan yapılacak birşey yok.3 yıldır bir ilişki resmiyet kazanmadıysa,bu saatten sonra da kazanmaz.Merhaba arkadaşlar, kaderim hep böyle zor seçimlere itiyor beni. Hiç istemediğim halde hep iki şey arasından seçim yapmak zorunda kalıyorum ama bu çok zor bir seçim. Tecrübelere paha biçilemez. Tecrübeleriniz benim için o kadar değerli ki. Lütfen, düşüncelerinizi yazmaktan geri durmayın. Şimdiden teker teker hepinize teşşekkür ederim.
3 senedir süren bir ilişkim var. Sevgilim, ortaokul mezunu ve işçi. Birbirimizi sevdiğimiz için bu kadar sürdürdük. Ama ilişkiyi analiz ettiğimde, sevgilimle hiç paylaşımım olmadığını görüyorum. Karşılıklı sağlıklı ve verimli iletişimimiz sıfır. Bu güne dek bir kez bile kavga etmedik. Kavga etmeme nedenimiz mükemmel anlaşmamız değil elbet de. Sevgilimin huyunu bildiğimden sorunları ya öteledim ya da yoksaydım. Ben ikizler burcuyum. Sevgilim akrep burcu. Zihinsel anlamda ve hayata bakış açısından çok zıt kişileriz. Neden devam ettin akılsız diyenleriniz çok haklı. Ne diyebilirim. Sevgiden dolayı...Ama ikizler burcu olanlar iyi bilir ki, birlikte olduğum erkekle önce kafaca anlaşıp dost olmalı, ortak paylaşımlarda bulunmalıyım.
Her neyse. Bu sene artık sevgilimi hiç özlemediğimi fark ettim. Onu gördüğümde sevinmiyorum. Yanında mutlu olmuyorum. Onu hep kendi içimde sorguluyorum. İçten içe eleştiriyorum. Aramasam sormasam özleyip de bi sesini duyayım demiyorum. Çok dertliyken, ağlarken bile aradığımda sesini dyyup da teselli olmuyorum. Yani o erkeğin verdiği teselli eden güveni onda bulmuyorum. 3 sene devam ettik. Vicdanım sızlıyor. Ayrılmama nedenim de yarı yolda bırakmamak. Yani terk edip yarım bırakan olmak istemiyorum. Kim bilir o ayrılalım dese belki de çok rahatlardım.
Konu aslında şu; başka bir erkekle tanıştım. Normalde hiç evlilik lafı etmeyen ben nedense bu adamla evleneceğimi ve hatta mutlu olacağımı sanıyorum. Fiziken hoşuma gitmiyor. Yani baktığımda hoş adam değil. Ama birlikte çok güzel sohbetler ediyoruz. Tam kafama göre, anlayışlı, iletişime açık, bilgili ve eğitimli. O da lisans mezunu. Benimle aynı konulara meraklı.
İster istemez seçmek zorunda kaldım. Sevgilimden ayrılmadan, bu ilişkiye kapı açamam elbet de. Ne yapsam mantık mı, vicdan mı, gelecek mi, yılar mı karar veremiyorum. Çok ama çok mutsuzum. İçim acıyor. Ya bencil olup kendimi düşünmeliyim ya da kadere boyun eğmeliyim. 31 yaşındayım. Çocuk değilim ama sanırım kafam yeteri kadar çalışmıyor. Doğruyu arıyorum ama bulamıyorum.
Bu işin doğrusu nedir sizce?
ikisini de boşver. birinciyi bitir. anlaşamıyorsunuz.Merhaba arkadaşlar, kaderim hep böyle zor seçimlere itiyor beni. Hiç istemediğim halde hep iki şey arasından seçim yapmak zorunda kalıyorum ama bu çok zor bir seçim. Tecrübelere paha biçilemez. Tecrübeleriniz benim için o kadar değerli ki. Lütfen, düşüncelerinizi yazmaktan geri durmayın. Şimdiden teker teker hepinize teşşekkür ederim.
3 senedir süren bir ilişkim var. Sevgilim, ortaokul mezunu ve işçi. Birbirimizi sevdiğimiz için bu kadar sürdürdük. Ama ilişkiyi analiz ettiğimde, sevgilimle hiç paylaşımım olmadığını görüyorum. Karşılıklı sağlıklı ve verimli iletişimimiz sıfır. Bu güne dek bir kez bile kavga etmedik. Kavga etmeme nedenimiz mükemmel anlaşmamız değil elbet de. Sevgilimin huyunu bildiğimden sorunları ya öteledim ya da yoksaydım. Ben ikizler burcuyum. Sevgilim akrep burcu. Zihinsel anlamda ve hayata bakış açısından çok zıt kişileriz. Neden devam ettin akılsız diyenleriniz çok haklı. Ne diyebilirim. Sevgiden dolayı...Ama ikizler burcu olanlar iyi bilir ki, birlikte olduğum erkekle önce kafaca anlaşıp dost olmalı, ortak paylaşımlarda bulunmalıyım.
Her neyse. Bu sene artık sevgilimi hiç özlemediğimi fark ettim. Onu gördüğümde sevinmiyorum. Yanında mutlu olmuyorum. Onu hep kendi içimde sorguluyorum. İçten içe eleştiriyorum. Aramasam sormasam özleyip de bi sesini duyayım demiyorum. Çok dertliyken, ağlarken bile aradığımda sesini dyyup da teselli olmuyorum. Yani o erkeğin verdiği teselli eden güveni onda bulmuyorum. 3 sene devam ettik. Vicdanım sızlıyor. Ayrılmama nedenim de yarı yolda bırakmamak. Yani terk edip yarım bırakan olmak istemiyorum. Kim bilir o ayrılalım dese belki de çok rahatlardım.
Konu aslında şu; başka bir erkekle tanıştım. Normalde hiç evlilik lafı etmeyen ben nedense bu adamla evleneceğimi ve hatta mutlu olacağımı sanıyorum. Fiziken hoşuma gitmiyor. Yani baktığımda hoş adam değil. Ama birlikte çok güzel sohbetler ediyoruz. Tam kafama göre, anlayışlı, iletişime açık, bilgili ve eğitimli. O da lisans mezunu. Benimle aynı konulara meraklı.
İster istemez seçmek zorunda kaldım. Sevgilimden ayrılmadan, bu ilişkiye kapı açamam elbet de. Ne yapsam mantık mı, vicdan mı, gelecek mi, yılar mı karar veremiyorum. Çok ama çok mutsuzum. İçim acıyor. Ya bencil olup kendimi düşünmeliyim ya da kadere boyun eğmeliyim. 31 yaşındayım. Çocuk değilim ama sanırım kafam yeteri kadar çalışmıyor. Doğruyu arıyorum ama bulamıyorum.
Bu işin doğrusu nedir sizce?
ve ikizler kadını sonunda iki erkek arasında kalır.dalga geçmek için demiyorum.bir ikizler olarak uzun ilişkiniz olması da ilginç. ikizler uslanana kadar çok sevgili değiştirir.demekki bir yönünüz sabit ki ilişkiniz hemen bitmesin istiyorsunuz.bu yeni tanıştığınız bey kova burcu mu? yoksa o da mı akrep.akrep erkeğinin katı kuralları varıdr.burçlar harici size diyeceğim şu. sevgilinizi koca gibi benimsediğiniz için sizin ilişki cicim ayları bitmiş bir tür mantık evliliğine dönüşmüş gibi aşk tamamen bitmiş sürekli kendinizi sorgulamalarınızdan bu anlaşılıyor..diğer tanıştığınız bey sizde eksik kalan hoş sohbeti tamamlıyor fakat insanın arkadaşken ayrı kişi,evliyken ayrı kişi babaykende bambaşka kişidir.zaten mutlu evliliklerde bu değişimlerin kişinin ana karakterinden çok zıt bir yere gitmemesi gerekir,yoksa anlaşmazlıklar başlıyor.mesela şöyle konular açılıyor."eşim bana güller veriridi kuş gibi kucağında uyuturdu ama oğlumuzu bir kere bile öpmedi"adam aynı adam ama adamın sevgililiği ayrı,babalığı ayrı insan gibi.Merhaba arkadaşlar, kaderim hep böyle zor seçimlere itiyor beni. Hiç istemediğim halde hep iki şey arasından seçim yapmak zorunda kalıyorum ama bu çok zor bir seçim. Tecrübelere paha biçilemez. Tecrübeleriniz benim için o kadar değerli ki. Lütfen, düşüncelerinizi yazmaktan geri durmayın. Şimdiden teker teker hepinize teşşekkür ederim.
3 senedir süren bir ilişkim var. Sevgilim, ortaokul mezunu ve işçi. Birbirimizi sevdiğimiz için bu kadar sürdürdük. Ama ilişkiyi analiz ettiğimde, sevgilimle hiç paylaşımım olmadığını görüyorum. Karşılıklı sağlıklı ve verimli iletişimimiz sıfır. Bu güne dek bir kez bile kavga etmedik. Kavga etmeme nedenimiz mükemmel anlaşmamız değil elbet de. Sevgilimin huyunu bildiğimden sorunları ya öteledim ya da yoksaydım. Ben ikizler burcuyum. Sevgilim akrep burcu. Zihinsel anlamda ve hayata bakış açısından çok zıt kişileriz. Neden devam ettin akılsız diyenleriniz çok haklı. Ne diyebilirim. Sevgiden dolayı...Ama ikizler burcu olanlar iyi bilir ki, birlikte olduğum erkekle önce kafaca anlaşıp dost olmalı, ortak paylaşımlarda bulunmalıyım.
Her neyse. Bu sene artık sevgilimi hiç özlemediğimi fark ettim. Onu gördüğümde sevinmiyorum. Yanında mutlu olmuyorum. Onu hep kendi içimde sorguluyorum. İçten içe eleştiriyorum. Aramasam sormasam özleyip de bi sesini duyayım demiyorum. Çok dertliyken, ağlarken bile aradığımda sesini dyyup da teselli olmuyorum. Yani o erkeğin verdiği teselli eden güveni onda bulmuyorum. 3 sene devam ettik. Vicdanım sızlıyor. Ayrılmama nedenim de yarı yolda bırakmamak. Yani terk edip yarım bırakan olmak istemiyorum. Kim bilir o ayrılalım dese belki de çok rahatlardım.
Konu aslında şu; başka bir erkekle tanıştım. Normalde hiç evlilik lafı etmeyen ben nedense bu adamla evleneceğimi ve hatta mutlu olacağımı sanıyorum. Fiziken hoşuma gitmiyor. Yani baktığımda hoş adam değil. Ama birlikte çok güzel sohbetler ediyoruz. Tam kafama göre, anlayışlı, iletişime açık, bilgili ve eğitimli. O da lisans mezunu. Benimle aynı konulara meraklı.
İster istemez seçmek zorunda kaldım. Sevgilimden ayrılmadan, bu ilişkiye kapı açamam elbet de. Ne yapsam mantık mı, vicdan mı, gelecek mi, yılar mı karar veremiyorum. Çok ama çok mutsuzum. İçim acıyor. Ya bencil olup kendimi düşünmeliyim ya da kadere boyun eğmeliyim. 31 yaşındayım. Çocuk değilim ama sanırım kafam yeteri kadar çalışmıyor. Doğruyu arıyorum ama bulamıyorum.
Bu işin doğrusu nedir sizce?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?