isviçrede doğdum büyüdüm.okula 5 yaşında başladım ve sadece 2 sene okudum.
13 yaşımdayken lise öğrencisiydim.(bundan 13 sene önce9
ee boy uzun aileden pek fark edilmiyor.deli gibi çıkma teklifi geliyor ve ben red ediyorum.
benim okulum kız lisesi. kız liselerinde bulunan arkadaşlar bilirler erkek öğrencilerin okuduğu başka bi okul kardeş okulunuzdur.bende onur kurulunda olduğum için kardeş okul ziyaretlerine giderdim.
neyse yine bu gezilerden birine gittik.ben daha önce gezdiğim için kantinde kendi arkadaşlarımla oturuyorum.bir çocuk geldi masamıza.
"hoşgeldiniz" dedi kafamı çevirdim bir baktımki. çikolata bir ten yemyeşil gözler bembeyaz dişer. çocukluğumdan kalma masal prensleri gibi. anında aşık oldum.
cevap veremedim ona.arkadaşlarım anladılar durumu."oo titanyada sonunda aşık oldu" diye alaya aldılar.
3 hafta sonra telefonumda bir çağrı.kimsiniz soruma kaşın karşımda onun olduğunu öğrendim.
5 gün mesajlaştıktan sonra cuma günü buluştuk.
ve çıkmaya başladık.tam 5 hafta.deli gibi aşıktım.
gel dese nereye diye sormazdım.hasta olsa böbrek dalak ne varsa ona verirdim o derece.
4. hafta bittiğinde bu suskunlaşıp düşüncelere dalmaya başladı.5. haftamızda beni karşısına oturttu ve dediki
"titanya önce diyeceklerimi sonuna kadar dinle sonra karar ver.öncelikle ben senin yaşını bilmiyordum.ve sana çıkma teklifi eden birini çok üzdüğün için senden intikam almak için senle çıktım.ama seni tanıdıkça sana aşık oldum.ve vicdan azabı çektiğimden yüzüne bile bakamıyorum.herşeyi unutup baştan başlayalımmı?"
en son o gün ağladım.o konuşurken ağladım.
babam kucağımda öldü ananemi ben yıkadım dayımı kaybettim ağlayamadım.
uzunca bir süre yüzünü görmedim. tüm kötü günlerimde yanımda bitiyordu.üzüntümden yararlanıp ona sarılabileceğimi hayal etti belkide. hiç sarılmadım.
aşkta gurur olmaz derler külliyen yalan. asıl aşkta gurur olur.insana sevdiğinin yaptığı koyar.
neyse
3 ay önce abisi beni aradı ve benle konuşmak istediğini söyledi. kabul etmedim.çok ısrar etti hayati dedi. merak ettim ve gittim.
hal hatırdan sonra konuya "titanya ben vicdan azabı çekiyorum"dedi "sana ne oluyorki?" dedim.
sonuçta kardeşiydi hayatımı mahveden ve tüm sevme yeteneğimi körelten
"kardeşim çok mutsuz kimseyi senin yerine koyamadı.sende ondan sonra kimseyle çıkmadın bir şans daha vermezmisin ben vicdan azabı çekiyorum çünkü seneler önce kardeşime senin numaranı ben vermiştim ona.ben sana çıkma teklifi etmiştim sende red edince gurur yaptım..." dedi
şimdi 26 yaşındayım.hala onu köpek gibi seviyorum. ve ben ömrümün yarısını hiç haberim yokken yaprak dökümündeki oğuz gibi geçirmişim..
masadan kalktım eve geldim.
annem o'nu çok sever.affet yeter kaç sene oldu der.
anneme anlattım abisi ile olan durumu.
kadında dondu kaldı."nasıl insanlar bunlar?" diye cevapsız sorular sordu.
ve ben anacığımın yeşil gözlerine 3 aydır bakamıyorum.
yeşil göz gördümmü kopuyorum...
piskoloğa gittim ben delimiyim diye. fazla zeka ve ince düşünce dedi.
ama içimin yangını hiç geçmedi.
ben bunu hak edecek ne yaptımki? daha 13 yaşındaydım. böyle bir aşk içinde böyle bir acı içinde çok küçüktüm ya.
nedenmi yazdım bunları? sizinde görüşlerinizi merak ediyorum.olumlu olumsuz.yazı çok uzun olacak diye yazamadığım detaylarda var. ne olur bana akıl verin.
nasıl kurtulcam ben bu adamdan ?
13 yaşımdayken lise öğrencisiydim.(bundan 13 sene önce9
ee boy uzun aileden pek fark edilmiyor.deli gibi çıkma teklifi geliyor ve ben red ediyorum.
benim okulum kız lisesi. kız liselerinde bulunan arkadaşlar bilirler erkek öğrencilerin okuduğu başka bi okul kardeş okulunuzdur.bende onur kurulunda olduğum için kardeş okul ziyaretlerine giderdim.
neyse yine bu gezilerden birine gittik.ben daha önce gezdiğim için kantinde kendi arkadaşlarımla oturuyorum.bir çocuk geldi masamıza.
"hoşgeldiniz" dedi kafamı çevirdim bir baktımki. çikolata bir ten yemyeşil gözler bembeyaz dişer. çocukluğumdan kalma masal prensleri gibi. anında aşık oldum.
cevap veremedim ona.arkadaşlarım anladılar durumu."oo titanyada sonunda aşık oldu" diye alaya aldılar.
3 hafta sonra telefonumda bir çağrı.kimsiniz soruma kaşın karşımda onun olduğunu öğrendim.
5 gün mesajlaştıktan sonra cuma günü buluştuk.
ve çıkmaya başladık.tam 5 hafta.deli gibi aşıktım.
gel dese nereye diye sormazdım.hasta olsa böbrek dalak ne varsa ona verirdim o derece.
4. hafta bittiğinde bu suskunlaşıp düşüncelere dalmaya başladı.5. haftamızda beni karşısına oturttu ve dediki
"titanya önce diyeceklerimi sonuna kadar dinle sonra karar ver.öncelikle ben senin yaşını bilmiyordum.ve sana çıkma teklifi eden birini çok üzdüğün için senden intikam almak için senle çıktım.ama seni tanıdıkça sana aşık oldum.ve vicdan azabı çektiğimden yüzüne bile bakamıyorum.herşeyi unutup baştan başlayalımmı?"
en son o gün ağladım.o konuşurken ağladım.
babam kucağımda öldü ananemi ben yıkadım dayımı kaybettim ağlayamadım.
uzunca bir süre yüzünü görmedim. tüm kötü günlerimde yanımda bitiyordu.üzüntümden yararlanıp ona sarılabileceğimi hayal etti belkide. hiç sarılmadım.
aşkta gurur olmaz derler külliyen yalan. asıl aşkta gurur olur.insana sevdiğinin yaptığı koyar.
neyse
3 ay önce abisi beni aradı ve benle konuşmak istediğini söyledi. kabul etmedim.çok ısrar etti hayati dedi. merak ettim ve gittim.
hal hatırdan sonra konuya "titanya ben vicdan azabı çekiyorum"dedi "sana ne oluyorki?" dedim.
sonuçta kardeşiydi hayatımı mahveden ve tüm sevme yeteneğimi körelten
"kardeşim çok mutsuz kimseyi senin yerine koyamadı.sende ondan sonra kimseyle çıkmadın bir şans daha vermezmisin ben vicdan azabı çekiyorum çünkü seneler önce kardeşime senin numaranı ben vermiştim ona.ben sana çıkma teklifi etmiştim sende red edince gurur yaptım..." dedi
şimdi 26 yaşındayım.hala onu köpek gibi seviyorum. ve ben ömrümün yarısını hiç haberim yokken yaprak dökümündeki oğuz gibi geçirmişim..
masadan kalktım eve geldim.
annem o'nu çok sever.affet yeter kaç sene oldu der.
anneme anlattım abisi ile olan durumu.
kadında dondu kaldı."nasıl insanlar bunlar?" diye cevapsız sorular sordu.
ve ben anacığımın yeşil gözlerine 3 aydır bakamıyorum.
yeşil göz gördümmü kopuyorum...
piskoloğa gittim ben delimiyim diye. fazla zeka ve ince düşünce dedi.
ama içimin yangını hiç geçmedi.
ben bunu hak edecek ne yaptımki? daha 13 yaşındaydım. böyle bir aşk içinde böyle bir acı içinde çok küçüktüm ya.
nedenmi yazdım bunları? sizinde görüşlerinizi merak ediyorum.olumlu olumsuz.yazı çok uzun olacak diye yazamadığım detaylarda var. ne olur bana akıl verin.
nasıl kurtulcam ben bu adamdan ?