canım sondan başlayıp cevaplayayım. ben aslında pgt istemiyorum. ama yaptırdığımız genetik testlerde bir sorun çıkarsa ne oluyor? o zaman pgt mi yapılıyor, yoksa ilaçla falan mı hallolunuyor diye anlamaya çalışıyordum. yani hakikaten bilmediğim bir şeyi öğrenme çabası içindeydim.
imsi yapılan ve rapor geçen evet bir de istanbul tüp var. umut evet dediğin gibi biraz rantçı. tamam kabul özel bir merkez, amme hizmeti de verecek halleri yok, yani elbette kar için çalışıyorlar ama bunu bu kadar hissettirmeleri beni rahatsız etti. süleyman beye kişilik olarak bir şey demiyorum. belli arkadaş gibi biri ve rahat, ama dediğin gibi artık aça aça bir hal olduk. ki üstü kapalı bunu belirtmeye çalıştım. 1 senedir muayene etmeyen doktor kalmadı,artı smeardi, hsgydi yoruldum, kendimi korku filmlerindeki üzerinde tuhaf deneyler yapılan insanlar gibi hissediyorum, artık son kontrolüme kadar muayene olmak istemiyorum dedim. bir kere doktorlar çok tıbbi düşünüyor. ben doktorum ne var ki diye düşünüyor. ama benim için kapısından az önce girdiğim, ilk defa gördüğüm bir adama mahrem yerlerimi muayene ettirmek demek ve doğal olarak psikolojikman geriliyorum. ama işte muayene de muayene diye tutturdu. hem siz de biliyorsunuz ovulasyon bittikten sonra ortada yumurta falan kalmıyor, neyi görecekti ki. elinde zaten tüm veriler vardı, hani bende kesin bir tahmin beklemiyordum, farazi olarak tedavi hakkında iyi kötü bir bilgi verebilirdi.
bir dipnot vereyim evet ben de özelden gidiyor olsam memoriala giderdim. ki 2 denemede olmazsa 3.yü kesin orada yapacağım.
artık internet devrindeyiz, her konuda her şeyi internette okuyabiliyorsun, sonra da doktorlar senden hiç bir şey okumadan, öyle mal mal gel istiyorlar, bunu da anlamış değilim. üstelik pgt, co-culture, şu bu hep bizzat
tüp bebek merkezlerinin sitelerinde anlatılıyor. kendileri de tvlere çıkıp anlatıp duruyorlar. hasta çok fazla gereksiz bilgiyle geliyorsa ve bundan rahatsız oluyorlarsa yazmasınlar anlatmasınlar o zaman. dahası umutun genel kitlesi zaten ağırlıklı olarak medyada, internette onların reklamını methini duymuş kişiler(burada bile devamlı bannerları çıkıyor, bahçecinin ayrı bir bölümü de var) yani belli ki bu kitle eğitim olarak, araştırmacılık olarak belli bir seviyede. sonrasında ne diye şikayet ediyorlar ki. yani ben burada umutun banner reklamlarını gören, oraya giden, ama tüp bebek forumlarını okumayan, merkezlerin sitelerine göz atmamış biri olacağım öyle mi? var mı böyle saçmalık. ha o istedikleri, hiç bir şeyden habersiz kitle de zaten umutun hiç adını duymamış kişiler olduğundan oraya biri tavsiye etmediği sürece gitmeyecektir de.(hakikaten hastanede biriyle tanışmıştım, kadın bilmem nereden geliyormuş, belli eğitim seviyesi düşük,internetden falan da haberi yoktu, umutun da adını hiç duymamıştı, ben umutu düşünüyorum dediğimde orası neresi hiç duymadım demişti) yani asıl sorun umutun pazarlama taktikleri ve beklentileri hiç gerçekçi değil bence.
canım inan 150tl falan umurumda değil. zaten bilerek gittim. muayene falan olmadan sadece doktorla tanışmak ve bilgi almak için o 150tlyi vermeye istekliydim. ama doğru dürüst bir bilgi falan da alamadım. benim kısırlık mevzunu öğrendiğimden beri neredeyse 1 yıl olacak. sorun eşimde olduğu halde şu 1 yılda önüne gelen beni muayene etti. zk'de de ultrasona testlere de 2şer kere girdim. artık çok sıkıldım. ha şu da var hepsi aynı şeyleri söyledi. yani bu doktor da bakacak aynı şeyleri görecekti. bundan sonra artık tedaviye kimle başlayacaksam ona muayene olmak istiyorum. sonuçta hasta olan benim ve kararıma saygı göstermeliler.
senin kararına kesinlikle etki etmek istemem. yani ben anlatıklarımdan ön yargılı falan gitme sakın. ama dediğin gibi bu işte moral de büyük faktör. tamamen kendim için konuşuyorum her gidip geldiğimde moralimi bozacak bir ortamda tedavi olmak istemem. ben kimsenin aman beni şımartmasını, üstüme titremesini, çok özel bir ilgi göstermesini falan istemiyorum. ama özele gidiyorsam da elbette beni dinleyen, isteklerime saygı gösteren ve sorularıma cevap veren bir doktorda tedavi olmak istediğimden gidiyorum. böyle olmayacaksa ne anladım ki ben o işten. gerçi umutu aklımdan tamamen de silmedim. öfkeyle kalkan zararla otururmuş demişler. o yüzden şimdilik emre karatekelioğlu ağır bassa da tam karar vermiş sayılmam.
elif inan aynen hislerimi yazmışsın. ha bütüüün yukarıda saydıklarımı geçtim geçtim, inan o paraları falan da vermeye razıyım, çook daha fazlalarını gözden çıkardım zaten. ama inan ki beni en çok rahatsız eden o arkadaki hemşire ve telefon meselesiydi. odaya girdik zaten kapı açık kaldı, dişarıdan bir uğultu, konuştuğumuzu duyamıyoruz. hemşire doktorun arkasında dikeliyor, durmadan da telefon çalıyor. sessiz sakin bir şekilde 20 dakika hastaya vakit ayırmak bu kadar mı zor. bu resmen hastaya saygısızlıktır. içimden bu ne ya, zk'de bile böyle bir şey görmedim oldum. eşim de en çok ona irite oldu biliyorum. onca ilaç alıcam, zaten duygusalllık, depresiflik yaratıyor, kontrollerde o telefon çalıp duracak, biliyorum birden içimden canavar çıkar benim. huyumdur çok sakin durur durur sonra birden patlar ağzıma ne geldiyse söylerim.