Nasıl ki gezide mesele ağaç değildi .
Burda da gazetenin kayyuma devri değil.
Bu ülkede dingonun ahırı değil .
Hak aramakta bu değil .
Yüzlerce kadını sokağa döküp arkalarına saklanmakta erkeklik değil.
İzinsiz prostestolarda polise karşı durmakta özgürlük değil.
Değil oğlu değil işte .
Birleşelim eyvallah , sulh olsun , çiçekler böcekler ... özgürlük olsun . Hadi voltranı oluşturalım , ne güzel . Güzel de , bu birleşme her kimle olursa olsun neden hep devlete karşı ?
Gel bir gün de benle birleş , beni anla cancağızım .
Artık izinli protesto yapılabiliyor mu ki??? Hükümete ses çıkarmak yasak değil miydi?
Normal,düzgün bir ülkede olsaydık izinsiz gösteriye zaten olamaz derdik. Ama bu ülke giderek diktatörlüğe dönüyor.
Ses çıkarma hakkımız elimizden alınıyor. Ses çıkarma, protesto hakkımızdan polis şiddettinden korktuğumuz için vazgeçemeyiz.
Gösteri izinsiz olsa da, insanlar polise karşı dursa da silahlı coplu polisin silahsız insanlara bu şekilde davranmaya hakkı yok. Burası Muz Cumhuriyeti değil, suç işleyen varsa adalet karşısına çıkar; darp ,şiddet asla hükümete veya polise hak olamaz. Kaldı ki silahsız bir insanı bu hale getirmek için cidden ruh hastası olmak gerek, bunu yapanın ruh sağlığından şüphe ederim.
Herkes hükümete karşı çünkü hükümet halkına zulmediyor. Önce gazetecileri hapse atıyor, sonra başka bir gazeteye müdahele edip ifade özgürlüğüne tecavüz eden devlet karşı çıkan vatandaşlarına işkence yapıyor. Bunun neresini destekleyelim???
Düzgün demokrasilerde kim neyden şikayetçiyse protesto eder, sonra hükümet buna göre bir çözüm bulur. Dayak atmak, sindirmek, püskürtmek, gösteri yasaklamak bu mudur adalet?
Burası dingonun ahırı. Hak hukuk yok, devlet kafasına göre takılıyor, devletin başındaki Anayasa Mahkemesini tanımam diyor. Bu yönetime demokrasi denmiyor ne yazık ki. Hakkın hukukun olmadığı yer de dingonun ahırı oluyor. Devlet yanlış yapıyorsa gidişata dur demek her yurttaşın görevidir. Beğenmediğim hiçbir uygulamaya he diyip geçemem babamın oğlu olsa protesto ederim.