Doux,biz başında söyledik;o kadar yazdım,ama kız bizi dinlemedi.Sana sonuna kadar katılıyorum.
Kocan seni sevmiyo kocan seni sevmiyo deyip duruyolar;nasıl kocası sevmiyo?çocuk ona ayrılacaksan ayrıl,ayrılmayacaksanda evin burda,evine dön dedi.o n'aptı,gitti kıyafetlerini topladı,babasının yanına döndü.
boşanma konusu açıldığında hüngür hüngür ağlamış.
Sevmiyorsa neden ağlasın?Onunda içinde yaşadığı pişmanlıkları,mutsuzlukları varki üzülüyo eşi.Üstelik o da çaresiz,iki ateş arasında,n'apacağını bilmiyo.
Değer verme konusuna gelince flört değil bu,evlilik..İki saç okşamakla,bi sarılmayla,hediyeyle,çiçekle böcekle;bunlar evlilikte değer vermeye kıstas değil bence.Ben eşime değer veriyorsam akşamları işten geldiğinde kapıyı ona gülümseyerek açıyorsam,onun önüne yemek koyuyorsam,günün nasıl geçti diye soruyorsam,ilgi alanıma girmese bile onun işini;dertlerini dinliyorsam vs. ben ona değer veriyorum demektir.Eşim benimle iş paylaşımı yapıyorsa,her akşam çıkıp bi benimle yürüyüş yapıyorsa,o da bana günün nasıl geçti,bugün neler yaptın diyorsa o da bana değer veriyo demektir.
Yani evlilik böyle bişey..Öyle iki inatçı keçi gibi o orda ailesinin evinde,bu burda ailesinin evinde...hop bi sorun mu oldu,topla pılını pırtını kaç ailenin yanına.üzgünüm ama sorunlar böyle çözülmez;karşılıklı anaymış,babaymış,abiymiş,yiğenmiş kimseyi karıştırmadan konuşularak uzlaşmaya varılması lazım ya da bir aile terapistine gidilip yardım alınması lazım,en olmadı kendinin önce gidip bi psikologla görüşmesi konuşması lazım.
Ve sanırım doux senin söylediğin gibi bunları yapabilmek belli için bi olgunluğa erişmiş olmak gerekiyo ve evlenerek nasıl bi sorumluluk aldığının bilincinde olmak gerekiyo.Evlilik çocuk oyuncağı değil.Eşinin ailesiyle ilgili sorunlar olabilir;eşinin işiyle ilgili sorunları olabilir;eşinin duygusal,ruhsal düşüşler,sıkıntılar yaşadığı dönemler olabilir;hatta sağlık problemleri de olabilir..Empati kurmak,sabırlı olmak,emek harcamak,çok önemli evlilik için.