zalimi'nin günlüğü

zalimi

Ya başlama,yada bitir....
Kayıtlı Üye
7 Temmuz 2009
4.453
12
156
37
İzmir
slm çok kilo vermem gerekiyor tam30 kilo şimdi 85im 55 olmam lazım en az


sizlerinde desteği ve yorumlarını bekliyorum...


şimdi izne ayırdım kendimi sınavlardan ötürü


şu zayıflamayı başarayım en son foto paylaşımında da bulunacağım ilk son halim diyeyerimseniben
 
cnm ben de ne zamandır kendime başlicam diyorum ama bu izinler bi türlü bitmiyo. ama uzun zamandır görmediğin bi arkadaşını yeni halinle şaşırtmayı hepimiz yapabiliriz değil mi kızlarrrrrrrrr... opuyorumnanaktan
 
Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış.Hedefçok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış.Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar.Ve yarış başlamış.
Bazen Sağır Olmak En ıyisi Galiba... Gerçekte seyircilerin hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş.Sadece şu sesler duyulabiliyormuş:"Zavallılar!Hiçbir zaman başaramayacaklar!"
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar.Seyirciler bağırıyorlarmış:"Zavallılar!Hiçbir zaman başaramayacaklar!..."Sonunda bir tanesi hariçdiğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve yarışı bırakmışlar.Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış.
Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler
Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş:"Bu başarının sırrı nedir dostum?"
Ama yanıt alamamış.O anda farkına varmışlar ki... Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!!


Hayallerinizi ve ümitlerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyenbunu neden yapamayacağınız konusunda size bir sürü olumsuz neden sıralayan kişilere karşı sağır olmak en iyisi galiba...(Paul Estridge)

Her Akşam oLduğu gibi bu akşamda PC başında oturuyodu
Her eve geLdiğinde BiLgisayar başına oturur Net'e bağlenırdı
Annesi yatağa yoLLayana kadar hep Net başında otururdu
Ama Bu sefer herşey farkLıydı
Aşık oLmuştu! Bi dakika oLsun akLından hiç çıkmıyodu
Sadece Nickini ve kendi hakkında oLan tarifi biLiyodu
Hep onun nasıL biri oLabiLeceğini hayaL ediyodu
AsLında hiç kendiLerinden bişey konuşmadıLar… ince detaya hiç girmemişLerdi… meseLa diğerinin nerede oturduğunu
Sadece onunda kendi gibi Türkiyede oturduğunu biLiyodu
ama 400 km gidip görmek için çok fazLaydı
Ona günveniyodu..kendini saLabiLiyodu... rahat davranabiLiyodu
OnunLa chatLeşirken…asLen yapamadığı birşeydi
Gerçekte hiçbirşey yapamayan çekingen biriydi
Ama Chat'te...onunLa konuşuyoken herşey koLay geLiyodu
Ve HisLerini ortaya dökebiLiyodu
Ama yinede ona Aşık oLabiLeceğini hiç tahmin etmemişti
Hiç düşünemiyodu biLe Chat'te Aşık oLacağını ama yapcak bişey yoktu...oLan oLdu
Buna karşı bişey yapamazdı artık
Aradan bikaç gün geçmişti ve her saniye onu düşünüyodu
Bikaç kez söyLeyecek oLdu ama sonradan yine yapamadı
Ve O Gün geLdi...Kesin söyLeyecekti ona karşı oLan duyguLarını
OkuLdan geLdiği gibi hemen Chat'e girdi ama o yoktu
Uzun süre bekLedi ama geLmedi...Yoksa herseferinde oLuyodu
Her gün aynı saat'te..ama bugün yoktu
Araya ne girdiğini biLmiyodu ve akLına hemen en kötü ihtimaL geLiyodu
akLına geLen tek şey MaiLLerini gözden geçirmekti
Ve evet ondan MaiL vardı
BaşLığı okuduğunda fena oLdu
Birden ne oLduğunu anLayamadı ve zorLana nefes aLıyodu
BaşLıkta şöyLe yazıyodu..: Özür diLerim ama senden hoşLanmıyorum

MaiL'i açtı....



SeLam! Özür diLerim sana daha önce söyLemem gerekiyodu

bunu böyLe bu kadar uzatmamam gerekiyodu

ben senin tanıdığın o değiLim

Basitinden bir insanım ve samimi söyLüyorum senLe ne yapacağımı biLemiyorum

Sana şimdiye kadar hep yaLan söyLedim

AsLında aLayımı geçebiLeceğim birini arıyodum...AsLında seni hiç çekemiyorum

Senin dırdırın ve hayata bakış açından bıktım

Bu Oyunu sürdürdüm çünkü senin istediğin buydu

Ama işte seni çekemiyorum ve seni bundan sonra rahat bırakıcam

Bu benden duyduğun son şey oLucak



oLanLara inanamıyordu
Her keLime KaLbine bir hançer gibi sapLanıyordu
okurken canı çok acıyordu
GözyaşLarına engeL oLamıyordu
yanağından aşağı doğru akıyoLardı
Sanki diken gibi batıyoLardı yüzüne
Allahtan evde yaLnızdı
Yoksa odasından çımaya cesaret edemezdi
YıLLardır ağLamamış gibi döküLüyordu GözyaşLarı
Sanki KeLimeLer içini paramparça ediyodu...yakıyordu
Artık istemiyordu...O'na güvenmişti
Kendisini anLattığı tek kişiydi…...amahepsi bir oyunmuş
hiç bişey gerçek değiLdi...Sevdiği ondan nefret ediyordu
Yaşamak istemiyordu...inandığı tek şey koca bir yaLan oLdu
En kötüsü de bunu böyLe öğrenmesiydi başka türLüde yapabiLirdi
Ama neden? Niye ben...niye başka saf biri değiLde ben
düzgün göremiyordu..gözLeri doLuydu
Ama hatırLadığı kadarıyLa annesi uyku hapı aLmıştı
Banydoda oLması gerekiyodu
Tesadüfen buLdu o hapLarı
Yeniden gidip biLgisayar başına oturdu MaiL'in başına
-Yeni bir MaiL yok....
Kapağını açar ve içindeki beyaz hapLara bakar
o kadar küçük ama bi o kadarda tehLikeLiLer
içinden birtane aldı ve yuttu
iğrenç bir tadı vardı...acayip acı bir tat ama Hap hemenmiğdemde kayboLdu
geriside o kadar kötü oLamaz ya zaten birazdan herşey bitiyor
ve hapLarın tamamını yuttu
ne kadar orda oturup ondan MaiL bekLediğini kimse biLemez
SaatLer oLmaLı…
Kafası ağırLaşıyodu Göz kapakLarı kurşun gibi ağırLaştı
Midesi yanıyodu...ama artık hiçbişey hissetmiyordu
SesLer çok uzaktan geLiyodu
Başı kLavyenin üzerine indi ve gözeLeri kapandı
KaLbi gitgide yavaşLıyordu ve herşey uyuyodu...Sonsuza kadar
Ertesi kız buLunuyo
BiLgisayar başında..öLü...eLindede hapLarın kutusu
Ekrandada bi MaiL gözüküyo...aynen şöyLe yazıyodu



SeLam! Allahım kardeşim neLer saçmaLamış öyLe?

Özür diLerim ama bunu ben yazmadım...

ınan bana Lütfen...

Ben senin kaLbini asLa kıramam...

Çünkü

SENı SEVıYORUM...!!

Güzel bir bahar sabahı dışardan baktığında çalkalanmakta olduğunu farkettirircesine uyanmış Süt. “Ne kadar güzel bir gün” diye düşünmüş bembeyaz yanaklarını elleriyle kapatarak duraksamış ve düzeltmiş “Aşık olmak için ne de güzel bir gün!” Pek sık böyle hissetmezmiş aşkı kovaladığı yıllar boyunca. Hızlıca aşağı inmiş mutfaktan güzel kokular geliyormuş. “Annem yine harikalar yaratıyor!” diye düşünerek içeri girmiş. Hiçbir şeyden habersiz “Günaydıııın!” diye seslenmiş. Annesi gülümseyerek öpmüş Süt’ü. Süt’ün yanakları kızarmış. Pembe ve beyaz sayesinde birbirine çok yakışırmış.
Süt ve Kakao
“Nedendir bu hazırlık özel bir misafirimiz mi var anneciğim?” diye sormuş ince sesiyle. Annesi tedirgince cevap vermiş. “Evet.” demiş ve eklemiş. “Kahve ve ailesi gelecek.” Süt gülümsemiş “Ağır misafirlerimiz var anlaşıldı. Ama anneciğim gerçekten biraz fazla ağır değiller mi? Ve biraz yapmacık..” diye sormuş. Annesi kaşlarını çatarak “Artık onların dedikodusunu yapmamalısın Süt! Lütfen..” demiş. Süt anlamsızca gözlerini kırpıştırarak “Niye?” diye sormuş. Sorduğuna pişmanlık hissederek çıkmış evden aka aka uzaklaşmış. Gözyaşları likit bedenine karışmış. Kahve’yle evlenmek istemiyormuş. Onun aşkı bulması gerekiyormuş. Kahve’yle evlenmemek için değil aşkından ağlamak istiyormuş.

Akmış akmış ve bir dere kenarına gelmiş. “Aşk yok!” diye bağırmış yankılanan sesi eşliğinde. “Aşk yok ve bunu kimse duymuyor! Aşk yok ve kimse de bilmiyor.! O hiç gelmedi.” demiş. Biraz bekledikten sonra “O yoksa..” diyerek dereye katılmaya kendini yoketmeye hazırlanmış. Tam atlayacakken renginin koyulaştığını ve birşeylerin gitmesine izin verdiğini farketmiş. Arkasını döndüğünde esmer mi esmer yakışıklı mı yakışıklı bir erkek ona bakmaktaymış. “Gidemezsin.” demiş erkek gülümseyerek. Dişleri süt’ün rengine yakınmış. Çok çok güzelmiş. Süt’ü farkında olmadan gülümsetmiş. Erkek konuşmaya devam etmiş. “Gidemezsin çünkü o var. Burada değilse de yaklaşık 40 saniye önce buralara uğradı. Ben kakao ya sen?” diye sormuş Kakao. Süt gülümsemiş “Çok şirin bir isim bu Kakao. Bende Süt.” demiş. El ele uzaklaşarak bir taşın üzerinde oturup Gece’yi beklemişler. Gece gelmiş asık suratlı Süt ve Kakao’yu görüp sormuş “Neyiniz var?” Kakao konuşmak istememiş sözü Süt’e bırakmış. Süt herşeyi anlatarak “O eve gitmeyeceğim. Orda aşk yok. Kimse de beni sevmiyor.” demiş. Gece iç çekmiş ve “Ama annen seni çok merak ediyor O kadar üzgün ki Güneş ilk sizin evinizin tepesinde battı ve ben burdayım.” demiş. Süt üzülmüş zaman geçsin rüyası devam etsin istemiş. Süt üşümüş. Kakao güçlü ve centilmenmiş. Süt artık hiç üşümeyecekmiş gibi hissetmiş.

Süt’ün dileği yerine gelmiş ve zaman geçmiş. Süt ve kakao evlenmeye karar vererek Cezve Dede’ye gitmişler. Bu evlilik için ona ihtiyaçları varmış. Mutlu mutlu girdikleri cezveden endişelice ayrılmışlar. Çünkü Cezve Dede onlara “Şeker’i bulmadan evlenemezsiniz.” demiş.. Şeker’in doğuda yetişen şeker pancarlarından üretildiğini öğrenerek doğudaki çöle doğru yola çıkmışlar. Gece vakti varmışlar yanlarına birkaç ay önce dertlerini dinleyen Gece bu kez onları çok üşütmüş. O an kimseye güvenmemeye karar vererek yollarına devam etmişler. Güneş yavaş yavaş doğmaya başlamış Süt ve Kakao ısınarak daha çok çaba harcamışlar. Öğlen olduğunda önemli bir detayı atladıklarını farketmişler. Çöl fazla sıcakmış ve Süt yavaş yavaş buharlaşmaktaymış. Kakao’nun gölgesi yetmemiş. Azaldıkça azalmış. Kakao göz yaşlarıyla beslemiş onu. Hayatta kalması için Kakao’nun ağlaması Süt’ü çok üzmüş ama elden başka birşey gelmiyormuş. Hain Güneş elinden geleni yapmış ve Şeker’e kavuşmalarına ne kadar az kaldığını birtek Tanrı’nın bildiğininden habersiz Süt yokoluvermiş. Kakao kendini Mecnun gibi hissetmiş. Çölün ortasında sevgilisinin ardından saatlerce ağlamış bildiği en büyük aşık gibi hissettiği için Süt’e son bir kez teşekkür ederek oradan uzaklaşmış..

Yağmur’u çok sevmiş Kakao. Buharlaşıp bulut olan sevgilisini hissetmek için dışarı fırlarmış her Yağmur yağdığında. Onun bu halini ve onu deli sananları gören Yağmur ağlarmış. Daha çok yağar daha çok mutlu edermiş Kakao’yu.

Ben o yüzden bardağıma kakao ve sütten önce ilk şeker koyarım.
Ve ben o yüzden gidenlerin ardından “Süt ve kakao gibiydik biz ikimiz güzeldik ama eksikti şekerimiz.” derim..

Kakaolu sütlerin bol şekerli içilmesi dileğiyle..

Hadi bakalım gülmeye hazır mısınız? Ama aynı zamanda ders te alınmalı derim...Yerinin onun için burası olduğunu düşündüm arkadaşlar....
Sözün geri vitesi!
Rivayet odur ki;
Saatlerin geri alınacağını duyan Dursun evdeki bütün saatleri toplayıp Saatçi Temel’in dükkanına gitmiş
-Ula Temal biliy misun saatler geri alinacakmuş!
Onun içun ben da bütün saatleri toplayup getirdum sana Çünkü hepsinu sendan almiştum demiş!

-Saatlerin geri alinacağunu ben da biliyrum demiş Temel
Lakin “bir saat geri alinacakmuş” bunu da biliyrum

Sonra da kendisini kandırmaya çalıştığını düşündüğü Dursun’un getirdiği saatlerin içinden “sadece bir tanesini” seçip geri almış ve diğerlerini bırakmış

Bunu niye mi anlattım?
Sözün geri vitesi olmadığını hatırlamak ve hatırlatmak için anlattım
Çünkü söylenmiş sözü geri almak;
Temel’in saati geri almasına benziyor; sakil yamuk acayip!

Derler ya hani;
Söylenmiş söz atılmış oka benziyor
Yayı kırsan da ok dilini kessen de söz geri gelmiyor

Duvardaki catlaktan bakan
fare çiftlik sahibi ile karisinin
Seni Ne Kadar ılgilendirir..??‏
bir paket actiklarini gordu

"Icinde yiyecek mi var?'"


derken - - -


Bir baktı ki

fare kapanı!!.


Hemen bahceye kosup


alarmi verdi :


Evde kapan var!


Evde kapan var!'



Tavuk gidaklayip


kafayi kaldirdi ve


'Bay fare" bu sizin icin ciddi


bir sorun olsa da sahsen beni ilgilendiren


bir tarafi yok ne yazik ki! .


Fare donup bu sefer domuzcuga


"Evde kapan var


evde kapan var"!


dedi.


Domuzcuk konuyla ilgilendi ama


kendi hesabina


'Uzgunum bay fare vah vah


emin ol senin icin dua edecegim"


dedi.



Fare bu kez öküze yoneldi:


"Evde kapan var!"


"Evde kapan var!"


diye bagirdi nefes nefese.



Öküz: 'Wow Bay Fare


Senin icin uzuldum


ama burnumu sokacagim bir sey degil.'


dedi.


E farenin de basini egip


gitmekten baska caresi kalmamisti...


yalnizlik ve terkedilmislik hisleri icinde


fare kapani ile artik....tek basina basa


cikmaya calisacakti!.


***


O aksam evde alisilmamis bir ses duyuldu.


Sanki bir kapan


avinin uzerine kapanmisti.


Sese kosan cifcinin karisi karanlikta kapana


zehirli bir yilanın kuyrugu kaptirdigini gormemis.


Yilan da onu isirmisti..


Ciftci karisini hastaneye kosturdu


Karisi eve atesli dondu.


E atesli insana ne verilir??


sicacik bir tavuk corbasi!!!.


Tavuk acilen pisirilmis!


Ama kadin hala iyilesmiyormus


E es dost ahbap gelince hasta ziyaretine


ciftci de sofraya domuzcugu cikarmak


zorunda kalmis!!!.


Ama ciftcinin karisi iyilesmemis;


olmus!!!!!.



Aman ne kalabalik gelmis cenazeye


ne kalabalik!!!


Bu sefer de konuklari


doyurmak icin kesilen okuz olmus....


Fareye de olan biteni


deliginin ardindan izlemek kalmis!....


***


Onun icin bir daha


seni ilgilendirmeyen bir sorun


karsina cikarsa... bir dusun!!! ----


Birimiz tehdit altindaysak


hepimiz risk altindayiz.



Bu hayat denen yolculukta


Birlikte yol almaktayiz..


Birbirimizi kollayip


guc ve guven paylasmaliyiz...


Eflatun''a iki soru sormuslar.
Eflatun'a iki soru sormuşlar...
Birincisi ; "Insanoglunun sizi en çok sasirtan davranislari nedir ? "
Eflatun tek tek siralamis :

- Çocukluktan sikilirlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarini özlerler...
- Para kazanmak için sagliklarini yitirirler. Ama sagliklarini geri almak için de para öderler...
- Yarindan endise ederken bugünü unuturlar.Dolayisiyla ne bugünü ne de yarini yasarlar...
- Hiç ölmeyecek gibi yasarlar. Ancak hiç yasamamis gibi ölürler...

Sira gelmis ikinci soruya ; "Peki sen ne öneriyorsun?"

Bilge yine siralamis ;

- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayin! Yapilmasi gereken tek sey sadece kendinizi "sevilmeye" birakmaktir...
- Önemli olan; hayatta "en çok seye sahip olmak" degil "en az seye ihtiyaç duymaktir"..


Sobanın borusunda bulunan çamaşır kurutma tellerine asılı olan okul önlüğünün kurumasını beklemiş çocuktur...
Sobalı Evde Büyüyen Çocuk

Kış sabahları bazen üşümekten yataktan çıkmayı istemeyensoba kokusunu seven üstünde kaynayan çaydanlığın sesini sevenüstündeki kestanenin mandalina-elma kabuklarının kokusunu tanıyanseven bahçede karda oynadıktan sonra üstüne ellerini tutup ısıtmayıseven sobalı odadan öteki odaların soğukluğu nedeniyle çıkmakistemeyen kömür kokusu odun kokusu çalı çırpı çıtırtısı ateş gürlemesi nedir bilen çocuktur...

Yıllar sonra büyüdükten sonra kaloriferli veya kombili bir evde bile halen "oturma odası"nın kapısını kapayan rahatsız bir insandır...

ılerleyen yıllarda kestaneye bayılan ama çocukluğundan hatırladığı tadı bulamayan bir büyük insan olacaktır...

Sobanın üzerine kolonya dökerek alev denemesi yapmış çocuktur...

Elbiselerinin bir köşesi kurutulurken yanmıştır...

Büyüdüğünde yazın bile yorgan kullanmadan uyuyamama alışkanlığına ve her mevsim açık kapıları kapama hastalığına sahip olacak çocuk...

Gizli gizli sobanın arkasına pastel boya değdirip boyanın eriyereksoyut sanat eserlerine dönüşmesini izleyen koku farkedilip kendisinemüdahale edilene kadar bunu değişik renklerle yapmaya devam edençocuktur...

Nohutun leblebiye dönüşünü soba üstünde görmüş cocuktur...

Yün coraplarini sobaya dayayarak ayaklarini isitmistir bu cocuk....

Geceleyin atesin kırmızı ve sarı renklerinin dansını evin tavanında seyreden çocuktur...

Elinin kolunun bir kenarında muhtemelen nasıl olduğunu hatırlayamadığı yanık izleri olan çocuktur...

Sobanın kenarına pısıp dakikalrca ısınansonra kosarak aynaya bakan vekıpkırmızı yanakları görünce kendini begenen bundan zevk alan cocuktur...

Annesi evde yokken soba sönmesin diye sobaya tahta kömür taşımayı görev bilmiş çocuktur...

Gece lambasinin isigi yerine sobanin alevlerine bakarak uyuyan cocuktur...

Soba tütünce tırsmış çocuktur...

Sobanın üstüne mantar koyup tuzlayıp sonra afiyetle yiyen çocuktur...

Sobanin onunde mavi legen icinde banyo yapmis cocuktur...

Muhakkak bir kere evi havaya ucurma macerasini yasamis cocuktur...

Sobanın sıcaklığını ne kaloriferle ne de doğalgazla ısınan evde bulabilmiş çocuktur...

Önlük yakalığını kumaş mendilini bilumum ufak tefek malzemeyi soba borusuna yapıştırmak suretiyle ütülemiş olan çocuktur...


Sıcacık odada radyo dinlemeyi...
Sevdikleriyle zaman geçirmeyi...
Annesinin ördüğü kazağı o sıcaklıkta yinede giymeyi...
Özelliklede hasta olmayı çok iyi bilen çocuktur...

Alıntı
 
Son düzenleme:
bu hikayeler çok hoşuma gitti

ders çıkarılacak şeyler var sizde bir bakın

vaktiniz olursa bence çok hoş
 
Son düzenleme:
...............................
 
Son düzenleme:
..............................................
 
Son düzenleme:
.................................
 
Son düzenleme:
................................................
 
Son düzenleme:
...........................................
 
Son düzenleme:
cnm ben de ne zamandır kendime başlicam diyorum ama bu izinler bi türlü bitmiyo. ama uzun zamandır görmediğin bi arkadaşını yeni halinle şaşırtmayı hepimiz yapabiliriz değil mi kızlarrrrrrrrr... opuyorumnanaktan

bencede aynı görüşteyim 12 kilo önce giydiğim elbisem var ve arkadaşım haziranda evleniyor onun düğününde giymek istiyorum umarım 5gün5kilo diyetiyle bunu başarabilirim 10 mekik 15 koltuk mekiği(kendi tabirimle) yaptım 100 makas hareketi yaptım bugün patates günüyle başladım yarın sebze günüm yarınla ilgili güzel planlarım var dip köşe temizlik te içeriyi ve bilgisayar odasını temizledim
 
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle “Babacığım kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm.” demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: “Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?” Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...
Sinirlendiginizde Bu Hikayeyi Hatırlayın. Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. ınsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin
 
Bebeğimi görebilir miyim" dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne bebeğinin minik yüzünü görmek için kundagi açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği sadece görünüsü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlasıldı. Aradan yillar geçti çocuk büyüdü ve okula basladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu... Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak "Büyük bir çocuk bana ucube dedi..." Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir ögrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi her zaman ona "Genç insanların arasına karışmalısın" diyordu ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu. Delikanlının babası aile doktoruyla oğlunun sorunu ile ilgili görüştü; "Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu. Doktor "Eğer bir çift kulak bulunabilirse organ nakli yapılabilir" dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. ıki yil geçti bir gün babası "Hastaneye gidiyorsun oglum annen ve ben sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır" dedi. Operasyon çok basarili geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç okulda ve sosyal hayatinda büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti bir gün babasına gidip sordu: Bilmek zorundayım bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım..." Bir şey yapabileceğini sanmıyorum" dedi babası "fakat anlaşma kesin şu anda öğrenemezsin henüz degil..." Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açıga çıkma zamanı geldi... Hayatının en karanlik günlerinden birinde annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavasça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu. "Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası "..ve hiç kimse annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?" Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir ancak kalptedir! Gerçek mutluluk gördüğün şeyde değil asıl görünmeyen yerdedir... Gerçek sevgi yapıldığı bilinen şeyde değil yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!"
 
bir zmnLar kör bi deLiknLı varmıŞ ve bnnDa bi sevgiLisi varmıŞ sevgiLisi bu deLiknLıyı o kadar çoo seviormuşki her şei göze aLırmış onun için..bir gün kıZ SevgiLisnden eger gözLern eski haLine gelirse benimLe ewLenmeg istermisin die sormuŞ.??ve deLikanLıdan ewLiLig sözü aLmış..aradan zaman geÇmiş hayırsever biribu deLikanLıya gözlerini bagıŞlamış ve deLikanLı görmeye basLamış!! iLk kez görecek oLan deLikanLı çoook heyecanLıymış ve büyük an geLmiş deLiknLı birde ne görsün kIz arkadaşı kÖr kız sormuŞ ne zaman ewLenecegz die ve cocuk cevap vermiş bn seninLe ewLenemem çünkü sen körsün demış! ve arkasına bkmadan yürümeye basLamıŞ ... kızDa tek bir cevap vermiŞ bunaDa tmm ama '' gözLerime ii bag oLurmu''..!
 
BıR DıLEK


60'lı yaşlarının başında bir çift45'inci evlilik yıl dönümlerini kutlamak üzere küçükromantik bir restaurant'da yemeğe çıkarlar.Bir ara masa aydınlanır ve dünya güzeli bir peri belirir ve;
"Bunca yıllık örnek bir evli çiftsiniz ve her birinizin dileğini
bir defalığına yerine getirmek üzere buradayım" der.
>Kadın
"Oooh sevgili kocamla birlikte her türlü tasadan uzak bir
dünya seyahati isterdim".
Perinin sihirli çubuğunu oynatmasıylaiki kişilik birinci
sınıf sınırsız kullanılabilecek bilet masanın üzerine düşer.
>Adam sıra kendisine gelince bir süre düşünürsonra kararını verip konuşur:
>"Aslında bu çok romantikama böyle bir şans hayatta bir kez
gelir;bu durumda da.." karısına dönerek "üzgünüm sevgilim" deyip
devam eder:"..Kendimden 30 yaş daha genç bir karım olsun isterim".
>Bu sözler üzerine kadın da peri de derin bir hayal kırıklığı yaşarlar.
Ama dilek yerine gelmelidir.
Büyülü çubuk bir daire çizer ve dileği gerçekleşir.

Adam artık 90 yaşındadır.

Öyküden şöyle bir ders çıkarılabilir:
Erkekler nankör ve bencil olabilirler....
Ancak periler dişidir..
 
bu da benim gerçek hikayem

dün arkadaşımı çok özledim ee evlenip çok uzaklara gitmişti ve dün şunları yadım

off offf çok dertliyim ben çok hem de en önemli sebepten dolayı EVLİLİK...

evlilik başımın derdi oldu...

bende evlenmek istiyorum...

birinin beni sevmesini istiyorum

birinin bana dokunması,beni sevmesi

hayalmi acab benim için

kocam olacak kişinin bana dokunuşlarını (yanlış anlamayın sevgililerin yaptıkları işte

elini tutması saçını okşaması falan)

sevgisini bu kadar isterken

bu kadar imkansızlaşması nedir??

nasılsır?? bu mümkünmüdür??

gerçek olabilirmi birini ömür boyu sevmesi

gerçek olabilirmi böyle hayallerim

çok istiyorum evlenmeyi...

ama bir o kadar da istemiyorum

elif,derya ve kimbilir daha niceleri evlendi

ben mutsuz,baba tarafından sevgisiz

erkek doğmadığım için hor görülen hep aşşalanan ben

acaba birgün sevilirmiyim adam gibi bir adam tarafından

içkide var tabi

bunun içinde evlenmekten kaçıyorum

hemde bu kadar çok istememe rağmen

annem bu yazıyı okusa(azdınmı koca istiyorsun derler sus derdi)

ama ben eş istiyorum, sevgili istiyorum, arkadaş istiyorum...

arkadaş sevgili istiyorum...

hep ağlıyorum çokmu şey istiyorum...

hayır sadece evlenmek sevgi ve saygı dolu mutluluk dolu bir evlilik...

sıcacık sevgi dolu dokunuşların içimi ısıtmasını

beni hayata bağlamasını istiyorum

çünkü benim hayata gelmeme bir sebep babam ewet

ama doğduğuma pişman ettirende o

nasıl bir çelişkiyse artık??

sürekli içiyor çekilmez bir adam oluyor

hatta beni istemeyişini her sefer belli etmesini de eklersek

işte bu üç sebepen sinirlerim zıp zıp oyun oynuyor

sinirlendim her gün gece

sinirlendikçe yedim yemeği

yedim yedim yedim yedim

sonunda patlama noktasına geldim

şiştikçe şiştim

bide dalga konusunu olduk

ayı, şişko, fil, balina vs vs bir sürü hakaret

ama dilim kitleniyor karşısında sana sinir oldukça yedim

yedikçe şiştim diye

sayesinde sinir krizleri bile geçirdim

tabiiki ruhu bile duymadı

şu an sabaha karşı 4-5 civarı

uyuyamadım derya geldi aklıma

sonra yazı yazmak istedim aldım elime kalemi

bir yandan evlendiğimi mutlu olduğumuzu ve beni çok sevdiğini hayal ediyor

bir diğer yandan da ya babam gibi biri olursa diye korkuyorum..

yada babamdan daha kötüsü çıkarsa...

zayıflarsam belki güzel olurum istemeye gelirler

iyi biri olur da ben de evlenirim

ben kendimi güzel bulmasamda

babam gibi düşünmeyip

çok tatlısın sen çok iyisin güzelsin de

biraz kilo versen daha da güzel olcan falan diyolar...

çektiğim daha neler var neler

anlatsam roman olur

çektiklerim yüzünden ruhum çok olgunlaştı

yada uyuttum ben onu beni seven biri olunca

bir bebek gibi büyüyecek oda eşime saklıyorum tamamen

sevgimizle oda büyüyecek

dış görünüşüm küçük gösteriyor

geçen doktora gittim lise kaça gidiyon

rapor yazayım gitme okula dedi sinir oldum

22 yaşındayım dedim hiç göstermiyon ne bileyim ki dedi

neyse çok uykum var yarın KKya yazdıktan sonra yakacağım bu yazdıklarımı ki

yakalanmayım kimseye

beni tanımayan insanlar beni şu ana daha iyi anlarlar
 
bugün ikinci gündeyim yani sebze günü 2salatalık yedim midem kazınıyor ama salatalık ta yiyemiyorm
 
merhabalar 5 günde 5 kilo diyetine katılmak istiyorum sana özelden yazamadım benim kilom 80 yarın başlıyorum patatesle :teytey:
 
ona almaya para lazım

maalesef oda bende yok

mecburen uğraşıyoruz

cnım 5gün 5kilo diyeti bölümüne gel

paylaşımlarla değişik fikirler çıkıyor ortaya
 
Son düzenleme:
eet hayırlı olsun bir kez daha tebrik ediyorum kendimi

yarın 2.kez bozduğum diyetin en başına tekrar dönüyorum

ama bu kez çok kararlıyım bozmadan vercem o kiloların hepsini

mayıs ortasına kadar 10 kilo vermem lazım en azından ama daha çok olurrsa sevinirim tabi

yavaş kilo vermek yerine hızlı verdiğim kiloyu korumak daha mantıklı geliyor bana

çünkü bu sosyal hayatımı çok etkiloyor yani 30 kilo fazlalık
 
Back
X