Hızlı veya yavaş... Zamanın getirdiklerine göre bir şekilde evrimleşiyoruz. Biz ne dersek diyelim bu geçiş bir şekilde olacak. Hiç unutmuyorum, ilkokulda Galatasaray’a gidiyordum dershaneye. Bir öğretmenimiz, beni dinlerken elinizde ki kalemi bırakın. Elinizde bir şey varsa aklınızın yarısı onda demektir. Bu dikkat dağıtır, demişti.
Şimdi geldiğimiz noktayı düşününce, elimizde telefon; elimizle-gözümüzle-beynimizle bir şeyleri takip ederken, aynı anda başkasını dinleyip konuya dahil olabiliyor bir de üstüne fikir verebiliyoruz.
Düşünsenize bize kalemi bırakmayı tembih eden nesilden nereye evrimleşmişiz...
Bizden sonraki neslin fiziksel olarak daha büyük değişimler göstermesi, yaşadıkları dönemin doğal getirisi bence. Bu sebeple, ne desek olmayacaktır.
Çünkü bizim yaşadığımız ve algıladığımızın çok ötesinde bir yerde doğdular ve doğdukları andan itibaren o sisteme göre evrildiler.
Yine tekrarlıyorum siz duygusal olgulardan, ben ise fiziksel aktivitelerden dem vuruyoruz