- 23 Mayıs 2007
- 3.705
- 1.994
Merhaba arkadaşlar.
Buraya her girdiğimde salya sümük ağlayarak çıkıyor ve bir gün bede yazacağım inşallah diyordum.
Ben bir kaybın arkasından ikinci hamileliğimde yavrumu kucağıma alabildim, nasip böyleymiş.
Beklenen doğum tarihi 10.03.2012 artık son haftaya girdik, tüm hazırlıklar bitti neredeyse ama evim son kez bir temizlik istiyor.
06.03.2012 Salı evimi temizledim ohh şimdi hazırım derken iş yerinden bir haber "acil iki ihracat var gelmen lazım".
07.03.2012 Çarşamba işe gittim hemde akşam 20:30 a kadar çalıştım.
Ama üzerimde bir hafiflik var ki sormayın gitsin, sürekli bir şeyler yapmak istiyorum hiç oturmak istemiyorum.
08.03.2012 Perşembe Yarın kontrolüm var hazırlanmam lazım, duşumu aldım kişisel hazırlığımı yaptım.
Eşimin ailesi ve teyzesi de annemlere yemeğe gelecekler, söz verdim onlara yöresel bir yemekleri var ondan yapıyorum.
Herşey hazır masa kurulmadan önce ben yatsı namazımı kılayım.... Aaa o da ne kahverengi sümüksü bir akıntı var. Ampül yandı hemen nişan dedikleri bu olsa gerek ama sancı falan hiç bir şey yok.
Eşim geldi hemen heyecanla ona gösterdim olup biteni, başkada kimseye bahsetmiyorum. Yuppi yavrum bir kaç güne kadar gelecek.
O akşam içim içime sığmıyor, uyku tutmuyor. Araştırıyorum ve nişan gelesi namaz kılmaya engel değilmiş hemen yatsıyı kılıyorum.
Hep yavrum hayırlısıyla cuma vakti doğsun istiyorum dualarım hep bu yönde.
09.03.2012 Cuma sabah namaza kalkıyoruz, ben o sırada bir ıslaklık hissediyorum.
Bakıyorum ve emin oluyorum artık suyum geliyor.
Eşime sırıtarak suyum geliyor diyorum.
Önce bir telaşlanıyor, telaş etme hadi sen namazını kıl bende bir duş alıp namazımı kılayım ondan sonra bakarız diyorum.
Duşumu alıyorum gayet sakin, namazımı kılıyorum Rabbime yalvarıyorum hayırlısıyla, sağlıkla doğum yapmayı ve isteyen herkese bunu nasip etmesini diliyorum.
Ama bendeki sakinliği görmeniz lazım çok tuhaftı, hiç telaş yok suratımda sürekli bir gülümseme.
Evi toparlıyorum, her şey yerinde ve düzenli olmalı, olur da eve gelemezsem kimseye bir iş kalmamalı.
Güzelce giyiniyorum, çantama yedek kıyafet alıyorum ne olur ne olmaz diye.
Ama doğum çantalarımızı almıyorum, hani belki doğum olmaz şimdi git sonra gel derler elimde çantalarla eve dönmek istemiyorum.
Bu arada eşim Kur'an-ı Kerim okuyor. Hep korkuyordum telaştan okuyamaz diye ama çok şükür korktuğum gibi olmadı.
Biz aheste aheste hastaneye yol alıyoruz.
Ama ben bu arada sancı var mı onu anlamaya çalışıyorum, evet ince ince bir sancı kasıklarıma geliyor.
İlk takibimde 15 dakikada bir gelip geçiyor, dayanılmayacak gibi değil. Bu arada hastaneye varıyoruz, eşim trafiğin yoğun olduğu saatte olur da trafiğe takılır sıkıntı yaşarız diye tedirgindi çok şükür çok müsait bir zamana denk geldi.
Nöbetçi doktor muayene ediyor "evet sızıntı şeklide bir su gelişi var, doğum başlıyor" diyor.
Yatış yapıyorlar, ben sürekli gülüyorum, eşimde benim sakinliğim karşısında "biraz bağırsana heyecanlanamıyorum diye tepkisini dile getiriyor.
Ama bende tık yok. saat 08:30 civarı sancılar sıklaşmaya başladı, bu arada annemi ve kayınvalidemi arıyorum.
Biz hastanedeyiz diyorum onlarda kontrole geleceğimi bildiklerinde sakin davranıyorlar. Ve sonra sakin olun telaş etmeyin beni doğuma alıyorlar, biz çantalarımızı almadık gelirken evden çantalarımızı getirin diyorum, onlar geliyorlar yatışım yapıldığı halde onları hastanenin kapısında karşılıyorum. Sonra birlikte odamıza çıkıyoruz.
Ben sürekli hareket halindeyim. Ebeler gelip gidiyor arda bir elle muayene ediyorlar ve nst ye bağlıyorlar.
İl muayene 1 cm açıklık. Bu arda doktorum geliyor doğumhaneye alıp muayene ediyor, "oo daha çok erken şu an aktif bir sıvı gelişi yok doğum akşamı hatta yarını bulabilir diyor" işte o zaman telaş başlıyor bende.
Sancı odasına çıkıyorum tekrar, yarını bulur dedi diyerek buruk bir şekilde eşime bakıyorum.
Saat 10:30 civarı sancı serumu takılıyor epidural isteyip istemediğim soruluyor, hayır diyorum her şeyi hissetmeliyim.
Saat 12:30 gibi sancılar sıklaşıyor, ve doğum yapacağıma inanmaya başlıyorum.
Bir saat sonra tekrar kontrol ediliyor açıklık 2 cm ulaşmış.
"Ohooo saatte bir 1cm ancak oluyor gerçekten akşamı bulacak herhalde" diyorum. Lavman yapılıyor.
Cuma vakti geliyor, cami tam odamın karşısında. Eşim yüzüme bakıyor cumaya gideyim mi dercesine.
Git diyorum bize bol bol dua et, Kur'an-ı Kerim oku. Bu arada arkadaşlar Abbase suresi doğumu kolaylaştırıyormuş bilginize.
Eşim camideyken ebe geliyor, elinde bir iğne sancı geldiği anda söyle bu iğneyi seruma ekleyeceğim diyor.
Evet geldi şimdi diyorum ve hemen iğneyi yapıyor. Asıl sancılar ondan sonra başlıyor. gözüm saatte sancılar dakikada 1'e düştü. Saat 12:00 civarı
Eşim geldi ben artık bağırmaya inlemeye başladım. Bağırmamı bekleyen eşim o zaman heyecanlanmaya başlıyor.
Ben hala hareket halindeyim yürümek iyi geliyor rahatlıyorum ama bacaklarımda derman kalmadı yere yığılacak gibi hissediyorum. Bir kolumda annem diğerinde kayınvalidem odanın içinde dolaşıyoruz. Dilimden dua eksik olmuyor, sürekli sesli seli okuyorum.
Artık eşim girdi koluma onunla ürüyoruz. Nst için yatmam gerekli. Yatınca sancımı daha çok hissediyorum. Eşim yanımda bir sancı geliyor ve kııırtt diye eşimin kolunu kapıyorum, can havliyle kolunu çekiyor sonra tekrar uzatıyor bana ısır hadi ısır diye. Sadece kazağını ısırarak sancımı geçiriyorum.
Böyle uzun anlattığıma bakmayın son muayeneden bu yana 20 dk. falana ancak geçti bir kontrol daha açıklık 6 cm olmuş.
Şok oluyorum daha 20 dk. önce 2 cm di. Saat 14:15 Bir muayene daha ebe başı geliyor diyor.
Hemen beni tekerlekli sandalyeye alıyorlar doğumhaneye gidiyoruz diyor. Eşimi göremiyorum eşim nerede eşim nerede derken hemen kapının önünde olduğunu görüyorum, ben gidiyorum diyorum dolu dolu gözlerle öpüyor beni. ben asansörle onlar merdivenden doğumhaneye iniyoruz. İnerken ebeye soruyorum "doğum kaç saat sürer?" çok sürmez diyor.
Ben hala 1 saat süre dimi diyorum yok canım 15 dakika diyor.
İnanmıyorum beni sakinleştirmek için söylüyor diye düşünüyorum kendimce.
Doğumhaneye girdiğimizde doktorum beni karşılıyor saat 14:20 hadi başlıyoruz diyorlar ve evet gerçekten şimdi başlıyoruz.
2-3 kez ıkınıyorum tabi ebe ve doktorumun yardımıyla. Ikınmayı da bilmiyorum, zannediyorum ki çığlık attığımda daha kolay olacak.
uyarıyorlar bağırmadan it bebeği, ıkınamamaktan korkuyorum, bir yandan da benimle konuşun ne oluyor diye söyleniyorum.
Dilimden dua tekbir düşmüyor. sanırım 4. yada 5. ıkınmada minicik parmaklar görüyorum.
Doğdu mu diyorum evet diyorlar neden ağlamıyor diyorum ağlayacak diyorlar ve hemen bebek hemşiresi alıyor yavrumu.
Bağırıyorum durun bana göstermeden götürmeyin....Tamam göreceksin temizleyelim diyor. bu anlattıkların 20-30 saniye falan ancak sürüyor. Derken bir ağlama sesi duyuyorum benim bebeğim mi o diyorum evet diyorlar bir oh çekiyorum. ve plasentanın çıkması beklenirken bebeğim yanıma geliyor. yanağını yanağıma koyuyor hemşire öpüp kokluyorum yavrumu ohhh diyorum ve tekrar götürüyorlar. Saate bakıyorum 14:35 ebe doğru söyelmiş sadece 15 dakika sürüyor. Benim dikişlerim atılırken bebeğim babasına kavuşmuş. Doğumdan sonra 2 saat doğum katında müşahede odasına alıyorlar. Bebeğim geliyor emziriyorum Allahım bu ne harika bir duygu imiş. Emerken yavrumun resmini çekip babasına gönderiyorum. Müşahede odası doğumhanenin yanında olduğu için eşim yanımıza gelemiyor. Bebeğimi doyurduktan sonra duşumu alıyorum, üzerimi giyiniyorum. 2 defa kontrol edildikten sonra 16.30 gibi odamıza çıkıyoruz oda ne herkes gelmiş , herkes burada. Ben doğuma girerken abim yoktu annemler haber vermişler işten izin alıp gelmiş. En çok eşimi ve abimi görmek istiyorum. Her ikisininde gözleri kızarmış. Ellerinde çiçekler, yavrum yanımda uçuyorum Allahım mutluluk bu olsa gerek.
Bu arada doğum esnasında kimseyi unutmadım başta eltim olmak üzere bildiğim herkes için hayırlı evlat dualarımı ettim.
Tesadüf müdür bilinmez kızım 3,5 haftalıkken aylardır bebek isteyen eltimin 3 haftalık hamile olduğu haberini aldık.
Arkadaşlar şöyle bir baktım da kaptırmışım kendimi, sabredip okursanız ne mutlu bana . Hakkınızı helal edin.
Buraya her girdiğimde salya sümük ağlayarak çıkıyor ve bir gün bede yazacağım inşallah diyordum.
Ben bir kaybın arkasından ikinci hamileliğimde yavrumu kucağıma alabildim, nasip böyleymiş.
Beklenen doğum tarihi 10.03.2012 artık son haftaya girdik, tüm hazırlıklar bitti neredeyse ama evim son kez bir temizlik istiyor.
06.03.2012 Salı evimi temizledim ohh şimdi hazırım derken iş yerinden bir haber "acil iki ihracat var gelmen lazım".
07.03.2012 Çarşamba işe gittim hemde akşam 20:30 a kadar çalıştım.
Ama üzerimde bir hafiflik var ki sormayın gitsin, sürekli bir şeyler yapmak istiyorum hiç oturmak istemiyorum.
08.03.2012 Perşembe Yarın kontrolüm var hazırlanmam lazım, duşumu aldım kişisel hazırlığımı yaptım.
Eşimin ailesi ve teyzesi de annemlere yemeğe gelecekler, söz verdim onlara yöresel bir yemekleri var ondan yapıyorum.
Herşey hazır masa kurulmadan önce ben yatsı namazımı kılayım.... Aaa o da ne kahverengi sümüksü bir akıntı var. Ampül yandı hemen
Eşim geldi hemen heyecanla ona gösterdim olup biteni, başkada kimseye bahsetmiyorum. Yuppi yavrum bir kaç güne kadar gelecek.
O akşam içim içime sığmıyor, uyku tutmuyor. Araştırıyorum ve nişan gelesi namaz kılmaya engel değilmiş hemen yatsıyı kılıyorum.
Hep yavrum hayırlısıyla cuma vakti doğsun istiyorum dualarım hep bu yönde.
09.03.2012 Cuma sabah namaza kalkıyoruz, ben o sırada bir ıslaklık hissediyorum.
Bakıyorum ve emin oluyorum artık suyum geliyor.
Eşime sırıtarak suyum geliyor diyorum.
Önce bir telaşlanıyor, telaş etme hadi sen namazını kıl bende bir duş alıp namazımı kılayım ondan sonra bakarız diyorum.
Duşumu alıyorum gayet sakin, namazımı kılıyorum Rabbime yalvarıyorum hayırlısıyla, sağlıkla doğum yapmayı ve isteyen herkese bunu nasip etmesini diliyorum.
Ama bendeki sakinliği görmeniz lazım çok tuhaftı, hiç telaş yok suratımda sürekli bir gülümseme.
Evi toparlıyorum, her şey yerinde ve düzenli olmalı, olur da eve gelemezsem kimseye bir iş kalmamalı.
Güzelce giyiniyorum, çantama yedek kıyafet alıyorum ne olur ne olmaz diye.
Ama doğum çantalarımızı almıyorum, hani belki doğum olmaz şimdi git sonra gel derler elimde çantalarla eve dönmek istemiyorum.
Bu arada eşim Kur'an-ı Kerim okuyor. Hep korkuyordum telaştan okuyamaz diye ama çok şükür korktuğum gibi olmadı.
Biz aheste aheste hastaneye yol alıyoruz.
Ama ben bu arada sancı var mı onu anlamaya çalışıyorum, evet ince ince bir sancı kasıklarıma geliyor.
İlk takibimde 15 dakikada bir gelip geçiyor, dayanılmayacak gibi değil. Bu arada hastaneye varıyoruz, eşim trafiğin yoğun olduğu saatte olur da trafiğe takılır sıkıntı yaşarız diye tedirgindi çok şükür çok müsait bir zamana denk geldi.
Nöbetçi doktor muayene ediyor "evet sızıntı şeklide bir su gelişi var, doğum başlıyor" diyor.
Yatış yapıyorlar, ben sürekli gülüyorum, eşimde benim sakinliğim karşısında "biraz bağırsana heyecanlanamıyorum diye tepkisini dile getiriyor.
Ama bende tık yok. saat 08:30 civarı sancılar sıklaşmaya başladı, bu arada annemi ve kayınvalidemi arıyorum.
Biz hastanedeyiz diyorum onlarda kontrole geleceğimi bildiklerinde sakin davranıyorlar. Ve sonra sakin olun telaş etmeyin beni doğuma alıyorlar, biz çantalarımızı almadık gelirken evden çantalarımızı getirin diyorum, onlar geliyorlar yatışım yapıldığı halde onları hastanenin kapısında karşılıyorum. Sonra birlikte odamıza çıkıyoruz.
Ben sürekli hareket halindeyim. Ebeler gelip gidiyor arda bir elle muayene ediyorlar ve nst ye bağlıyorlar.
İl muayene 1 cm açıklık. Bu arda doktorum geliyor doğumhaneye alıp muayene ediyor, "oo daha çok erken şu an aktif bir sıvı gelişi yok doğum akşamı hatta yarını bulabilir diyor" işte o zaman telaş başlıyor bende.
Sancı odasına çıkıyorum tekrar, yarını bulur dedi diyerek buruk bir şekilde eşime bakıyorum.
Saat 10:30 civarı sancı serumu takılıyor epidural isteyip istemediğim soruluyor, hayır diyorum her şeyi hissetmeliyim.
Saat 12:30 gibi sancılar sıklaşıyor, ve doğum yapacağıma inanmaya başlıyorum.
Bir saat sonra tekrar kontrol ediliyor açıklık 2 cm ulaşmış.
"Ohooo saatte bir 1cm ancak oluyor gerçekten akşamı bulacak herhalde" diyorum. Lavman yapılıyor.
Cuma vakti geliyor, cami tam odamın karşısında. Eşim yüzüme bakıyor cumaya gideyim mi dercesine.
Git diyorum bize bol bol dua et, Kur'an-ı Kerim oku. Bu arada arkadaşlar Abbase suresi doğumu kolaylaştırıyormuş bilginize.
Eşim camideyken ebe geliyor, elinde bir iğne sancı geldiği anda söyle bu iğneyi seruma ekleyeceğim diyor.
Evet geldi şimdi diyorum ve hemen iğneyi yapıyor. Asıl sancılar ondan sonra başlıyor. gözüm saatte sancılar dakikada 1'e düştü. Saat 12:00 civarı
Eşim geldi ben artık bağırmaya inlemeye başladım. Bağırmamı bekleyen eşim o zaman heyecanlanmaya başlıyor.
Ben hala hareket halindeyim yürümek iyi geliyor rahatlıyorum ama bacaklarımda derman kalmadı yere yığılacak gibi hissediyorum. Bir kolumda annem diğerinde kayınvalidem odanın içinde dolaşıyoruz. Dilimden dua eksik olmuyor, sürekli sesli seli okuyorum.
Artık eşim girdi koluma onunla ürüyoruz. Nst için yatmam gerekli. Yatınca sancımı daha çok hissediyorum. Eşim yanımda bir sancı geliyor ve kııırtt diye eşimin kolunu kapıyorum, can havliyle kolunu çekiyor sonra tekrar uzatıyor bana ısır hadi ısır diye. Sadece kazağını ısırarak sancımı geçiriyorum.
Böyle uzun anlattığıma bakmayın son muayeneden bu yana 20 dk. falana ancak geçti bir kontrol daha açıklık 6 cm olmuş.
Şok oluyorum daha 20 dk. önce 2 cm di. Saat 14:15 Bir muayene daha ebe başı geliyor diyor.
Hemen beni tekerlekli sandalyeye alıyorlar doğumhaneye gidiyoruz diyor. Eşimi göremiyorum eşim nerede eşim nerede derken hemen kapının önünde olduğunu görüyorum, ben gidiyorum diyorum dolu dolu gözlerle öpüyor beni. ben asansörle onlar merdivenden doğumhaneye iniyoruz. İnerken ebeye soruyorum "doğum kaç saat sürer?" çok sürmez diyor.
Ben hala 1 saat süre dimi diyorum yok canım 15 dakika diyor.
İnanmıyorum beni sakinleştirmek için söylüyor diye düşünüyorum kendimce.
Doğumhaneye girdiğimizde doktorum beni karşılıyor saat 14:20 hadi başlıyoruz diyorlar ve evet gerçekten şimdi başlıyoruz.
2-3 kez ıkınıyorum tabi ebe ve doktorumun yardımıyla. Ikınmayı da bilmiyorum, zannediyorum ki çığlık attığımda daha kolay olacak.
uyarıyorlar bağırmadan it bebeği, ıkınamamaktan korkuyorum, bir yandan da benimle konuşun ne oluyor diye söyleniyorum.
Dilimden dua tekbir düşmüyor. sanırım 4. yada 5. ıkınmada minicik parmaklar görüyorum.
Doğdu mu diyorum evet diyorlar neden ağlamıyor diyorum ağlayacak diyorlar ve hemen bebek hemşiresi alıyor yavrumu.
Bağırıyorum
Bu arada doğum esnasında kimseyi unutmadım başta eltim olmak üzere bildiğim herkes için hayırlı evlat dualarımı ettim.
Tesadüf müdür bilinmez kızım 3,5 haftalıkken aylardır bebek isteyen eltimin 3 haftalık hamile olduğu haberini aldık.
Arkadaşlar şöyle bir baktım da kaptırmışım kendimi, sabredip okursanız ne mutlu bana . Hakkınızı helal edin.
Son düzenleme: