Tabi ki öyle
Ama düşünün en basitinden bir üni bitirmenin bilr maliyeti nereden baksanız devlete Üni ( harç parası , yurt parası , dershane , kitap vs ) derken 100 bin yapıyor en düşük.
İnsan sadece maddi boyutu değil bunun bir de emek boyutu var
Karşılığını almak istemesi çok lüks gibi görünüyor.
Diyorum ya kimin ne dediği benim düşünceme uymuyorsa ve doğruyu yaptığımdan eminsem çok umrumda değil.
Misal biz iş kurarken yatırım amaçlı aldığımız iki tane 1+1 evimizi sattık. Sermaye ihtiyacımız vardı ve zaten adı üstünde yatırım için yaptığımız iki evimiz dışında bir şeyimiz yoktu. Ebeveynlerimiz çok söylendi yapılan mal satılır mı, iş tutmazsa ne yaparsınız diye. Evet tutmayabilirdi o zaman en kötü ihtimalde 5 sene önceki halimize dönecektik.
Eşime “sen bu işi senelerce istedin, tutmama ihtimalide var. Elimizde iyi kötü mesleklerimiz var, yeniden işe girer çalışırız. Yeter ki kaybetmeye başladığımızı gördüğümüz an zorlamayalım yüklü borçlar açmayalım” dedim.
Konunun özü cesaret olmadan bir sonra ki adımı atamıyorsun, yerinde sayıyorsun. Sen bugün yurtdışına gitmeyi kafana koyar kendini o konuya adapte edersen ve amaç edinirsen olur. Çünkü işin içine girince öğrenirsin, öğrendikçe farkındalığın artar. Farkında oldukça artı eksi dengesini daha iyi yapıp cesaret edebilirsin.
Bugün bir profösör ve uzman doktor aynı ücretle muayene etmez hastasını. Çünkü prof seninde dediğin gibi o ünvan için zamanını, emeğini veriyor. Yeni kitaplar alıp okuyor, seminerlere katılıyor, uzmanlık alanıyla ilgili araştırmaları takip ediyor. Doğal olarak yaptığı yatırımın karşılığını istiyor.
Biz millet olarak vermeye alışığız ama almaya gelince hakkımız olmadığını düşünüyoruz. Kendimize yaptığımız en büyük haksızlıkta burada başlıyor. En basitinden bir mütahhit yaptığı evin özelliklerine, kalitesine göre bir bedele satmak istiyor. Verdiğim emeğin, zamanın, harcadığım maddiyatın karşılığını istemekle aynı mantık bence.