• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

canım benim dnr ile kan gurubum aynı deil .bende bana sıkıntı cıkmasın dedıgımde.hemsıre neden cıksınkı nıye böle bır sey yapalım dedı..eşinizden ve dnr den cıkacak kan gurupları bu olur dedı..bende dedımkı..benım kan gurubum ve esıminkinden ne cıkardı onu hesaplayın ona gore kan gurubu bulun böle olmazmı dedım oda bır suru bısı dedı ama anlamadım.bu konudada cok konustum onlarla...artık deli olucam bida bida sormak ıstemıyorum...

ordekcıgım cok saol valla ben hepsey dıye dusundum bana nakledeceklerı ıcın benım grubumda bırı olur dıye dusundum bırde zaten benımle esımım ararsında kan uyusmazlıgı var sımdı nasıl olcak acaba
 
selam rüzgar selin,
ne alemdesin, bu aralar pek foruma uğramıyorsun?? umarım baharın keyfini çıkarıyorsundur...

farkındalıklarınla aran nasıl? son denemeden sonra değişen birşeyler varmı??

sevgiyle kal...

selam efsune,

bu aralar sadece okuyup çıkmaya vakit bulabiliyorum. son birkaç haftadır keyfim yok. eşimin beyninde kist çıktı. onun için çok endişelendim. neyse ki, herkeste olabilecek tarzda birşey çıktı. rahatladım. sonra ben farenjit oldum tam geçti derken tekrar ve daha şiddetli başladı.
duygusal kısma gelince nereden başlasam bilemiyorum. kendimle ilgili geçmişe döndüğümde bende travma yaratacak birşey bulamıyorum. yani mutlaka anneme kızgınlıklarım var ama bunları geçmişte annemle de konuşup çözüme kavuşturalı, en azından affedeli çok oldu. belki de senin kadar güçlü değilim ve yüzleşemiyorum.
son aylarda asıl eksiklik eksik olduğumuzu düşünmekti cümlesinden yola çıkarak, rahat huzurlu olmayı seçtim sanırım. çocuğum yokken de özel hayatımda mutlu olduğumun ve böyle devam edebileceğimin hep farkındayım.Yaratıcı istemeden olmuyor. bir sonraki denemede olmazsa yine çok üzüleceğim biliyorum. bundan kaçamam. ama yine de mutlu olmayı seçeceğimi biliyorum. hayatın bana sundukları gerçekten çok güzel ve özel. eğer çocuğumuz olursa, inşallah sağlıkla ve ekstra mutlulukla devam edeceğim bu yolculuğa.
son birkaç aydır bu hisle bütünleştim fakat kafama takılan birşey var ve buna engel olamamak acaba tam olarak kabullenemedim mi diye düşünmeme neden oluyor. derinlerde bir yerde, her ay hamile kalma umudu taşıyorum. bunu da regl olduğumda hissettiğim birkaç günlük burukluktan anlıyorum. bu umut normal mi acaba bilemiyorum ki.
bu sefer geçen seferki aceleciliğim ve aşırı heyecanımı kontrol altında tutmayı başarabilmek adına psikolojik destek almak istiyorum. sonucum ne olursa olsun, süreci güzel yaşamak istiyorum. en az üç ay önceden başlamak gerekiyormuş. önümüzdeki ay ilk randevuma gideceğim. yaz aylarında da, hazır olduğumu derinlerde hissettiğimde tekrar deneyeceğim.
umarım hayat hepimize özel ve güzel şeyler sunar, sonumuza dek...

sorduğun için teşekkür ederim :) içimi dökesim varmış :))
 
selam efsune,

bu aralar sadece okuyup çıkmaya vakit bulabiliyorum. son birkaç haftadır keyfim yok. eşimin beyninde kist çıktı. onun için çok endişelendim. neyse ki, herkeste olabilecek tarzda birşey çıktı. rahatladım. sonra ben farenjit oldum tam geçti derken tekrar ve daha şiddetli başladı.
duygusal kısma gelince nereden başlasam bilemiyorum. kendimle ilgili geçmişe döndüğümde bende travma yaratacak birşey bulamıyorum. yani mutlaka anneme kızgınlıklarım var ama bunları geçmişte annemle de konuşup çözüme kavuşturalı, en azından affedeli çok oldu. belki de senin kadar güçlü değilim ve yüzleşemiyorum.
son aylarda asıl eksiklik eksik olduğumuzu düşünmekti cümlesinden yola çıkarak, rahat huzurlu olmayı seçtim sanırım. çocuğum yokken de özel hayatımda mutlu olduğumun ve böyle devam edebileceğimin hep farkındayım.Yaratıcı istemeden olmuyor. bir sonraki denemede olmazsa yine çok üzüleceğim biliyorum. bundan kaçamam. ama yine de mutlu olmayı seçeceğimi biliyorum. hayatın bana sundukları gerçekten çok güzel ve özel. eğer çocuğumuz olursa, inşallah sağlıkla ve ekstra mutlulukla devam edeceğim bu yolculuğa.
son birkaç aydır bu hisle bütünleştim fakat kafama takılan birşey var ve buna engel olamamak acaba tam olarak kabullenemedim mi diye düşünmeme neden oluyor. derinlerde bir yerde, her ay hamile kalma umudu taşıyorum. bunu da regl olduğumda hissettiğim birkaç günlük burukluktan anlıyorum. bu umut normal mi acaba bilemiyorum ki.
bu sefer geçen seferki aceleciliğim ve aşırı heyecanımı kontrol altında tutmayı başarabilmek adına psikolojik destek almak istiyorum. sonucum ne olursa olsun, süreci güzel yaşamak istiyorum. en az üç ay önceden başlamak gerekiyormuş. önümüzdeki ay ilk randevuma gideceğim. yaz aylarında da, hazır olduğumu derinlerde hissettiğimde tekrar deneyeceğim.
umarım hayat hepimize özel ve güzel şeyler sunar, sonumuza dek...

sorduğun için teşekkür ederim :) içimi dökesim varmış :))

selam,
içini dökesin varsa dök arkadaşım.. burası bunun için var.. bebeğe giden yoldaki duygu durumları aslında bebeğin ne zamn geeleceğinide belirliyor...:))

eşinin beyninde kist çıkması beni çok üzdü.. sorun yokmuş herkeste olan türmüş desende artık dikkat etmek ve kontrollere sık gitmek gerekecek.. bir alan daha açılıyor hayata böylelikle..
ne ilginç değilmi forumda aysevinin eşindede bir yara çıkmıştı. o da sonu kötü bitmedii allahtan...
yosunun babasındaki sorun (eş = baba türevi) teşhis edildi..
ve belkide forumdaşların yaşadıkalrı var bilmediklerimiz..
çocuk isteyişimizdeki o yakarış o eksiklik duygusu nedeniyle aksattığımız sükür duygusu çok önemli..
onun için hep diyorum VAROLUŞÇU FELSEFE bizlere yardım edebilir..
hayatın anlık olduğu ve elimizdekiler şükür etmeketen başka şansımız olmadığını bilmek.. ölümden başka gerçek yok hayatı yönlendiren..
ölmeyecekmiş gibi hırs duymak, tepki duymak, maneviyattan kaçıp medeniyet kölesi olmamak..
hayat arkadaşlarımıza sevgiyle kenetlenmek.. birey olmak ve kendilik sınırlarımız içinde kalarak suçluluk hissetmemek..
olmayana çok anlam yüklememek.. çocuğum olsun istiyorum .. ama şu geçen 9 yılda sürekli dertlendiğim 5 yıla çok üzülüyorum.. daha yeni yeni hayatın tadı çıkıyor..
 
ERİK ERİKSON'DAN 8 GELİŞİM EVRESİ..

1.GÜVEN YADA GÜVENSİZLİK(0-1 YAŞ)
Çocuğun bu dönemde ilişki kurduğu en önemli kişi anne veya anne yerine geçen kişidir.Anne-çocuk ilişkisinde süreklilik,tutarlılık ve aynılık sağlanabilirse;çocuk,annesinin kendisini hep seveceğinden,isteyeceğinden ve terk etmeyeceğinden emin olma duygusu geliştirebilirse,çocukta temel güven duygusunun çekirdeği oluşur.Bebekteki sosyal güvenin ilk belirtisi,bebeğin beslenmesinin rahat ve tabii hale gelmesi,uykusunun derinleşmesi,bağırsaklarının rahatlamasıdır.

Bu dönemin tehlikesi,temel güven duygusunun sağlıksız gelişmesidir
Erikson’a göre,en sağlıklı şekilde yetişmiş çocuklarda bile geçmişte bir zamanlar ana kucağında yaşanmış güzel bir cenneti yitirmiş olma duygusu ile bu cennete karşı bir özlem kalıntısı vardır.Bu cenneti yeniden bulma gereksinimi,Tanrıya inançta simgelenmiştir.Din, Erikson’a göre,insanda temel güveni sağlar.


2. ÖZERKLİK(OTONOMİ) YADA UTANÇ VE KARARSIZLIK(2-3 YAŞ).
Çocukta bu evrede birbirine karşıt eş-anlı iki eğilim arasında bir seçim yapabilme yetisi gelişmektedir.Örneğin;çocuk önce annesine sarılır,sonra onu iter.Eline geçirebildiği şeyleri yakalar,sonra atar.Kakasını inatla tutabilir yada bunları öfkeyle fırlatırcasına bırakabilir.Bu,yeni bir durumdur.Yapma yada yapmama,isteme yada istememe gibi.İşte özerklik duygusu birbirine zıt istek ve eğilimler arasında bir seçim yapabilme gücüdür.Çocuk içinde bulunduğu toplumun beklentilerine göre bazı şeyleri yapmayı örn;kakasını,çişini uygun zaman ve yerde bırakmak üzere tutabilmeyi öğrenirken,ağır utandırmalar ve cezalarla karşılaşırsa,utanç ve seçim yapabilme ve irade yetilerinin gelişimi kösteklenebilir.

Bu dönemin tehlikesi,utanç ve kuşkuculuk duygularının aşırı gelişmesidir.

3. GİRİŞİM YADA SUÇLULUK(3-5 YAŞ).İlk iki dönemde çocukta güven ve özerklik duygularının temeli atılmıştı.Bu dönemde ise,çevreyi keşfetme ve ona egemen olma amacıyla girişim duygusunun temelleri atılmaktadır.Çevrenin tutumu çok önemlidir.Çevre tutumları hep baskılı,engelleyici,suçlayıcı olduğu sürece çocukta merak etme,yarışmadan hoşlanma,amaçta ısrar etme,başarmaktan zevk alma duyguları sağlıklı gelişemez.Gene bu dönemde çocuğun motor gelişmesi hızla olgunlaşırken,cinsel organlara yönelik ilgileri de artmıştır.Bu merak onu mastürbasyona,çocuklar arası cinsel oyunlara,büyüklerin cinsel yaşantısına aşırı ilgiye götürebilir.Bu dönemde aşırı korkutma,suçlandırma,ceza çocuğun ileriki yaşamında cinsel sorunlar yaşamasına yol açabilir. Bu dönem,analitik kuramda Oedipus Kompleksi olarak bilinen dönemdir.

Bu dönemde çocuk,ana yada baba ile özdeşim yaparak çocuk benliğini geliştirir,üst benlik oluşmaya başlar. Bu dönemin tehlikesi,aşırı suçluluk duygusunun gelişmesidir.

4. BECERİ YADA AŞAĞILIK DUYGUSU(6-11 YAŞ).Çocuk,bu dönemde tek başına bir şeyler yapamayacağını sezerek başkaları ile işbirliği kurmaktan ve birlikte çalışmaktan haz almaya başlamıştır.Bu yaş grubunun dünyasına artık araç gereçler girmeye başlar,(çekiçle çivi çakmak,oyuncak yada bebekleri kırıp yeniden yapmak vs.).Çocuk,artık ortaya çıkardığı şeylerle başkaları tarafından tanınmak ister.Başarılarından gurur ve zevk alma duygusu gelişmiştir.

Bu dönemin tehlikesi,çocukta aşağılık duygusu ve yetersizliğin gelişmesidir.

5. EGO KİMLİĞİ YADA ROL KARMAŞASI(11-20 YAŞADOLESAN DÖNEMİ.Bu dönem,çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş dönemidir.Kişinin toplumsal yerini,mesleksel konumunu ve cinsel kimliğini tanımaya,yerine oturtmaya çalıştığı bir dönemdir.İşte bu çabaya kimlik bunalımı denir.Kimlik bunalımı ile kimlik karmaşasını birbirinden ayırt etmek gerekir.Kimlik bunalımı her gencin kendi kimlik duygusunu kazanabilmesi için bilinçli yada bilinçdışı olarak verdiği bir savaşımdır ve doğal bir süreçtir.
Kimlik karmaşası ise,bu bunalımın ağırlaşması;geçici de olsa uyumun oldukça ağır biçimde bozulmasıdır.Kimlik karmaşası,ruhsal çökkünlük,aşırı taşkınlık,antisosyal davranışlar vs.ile ortaya çıkabilir.Danışma ve tedavi olumlu sonuçlar verebilir.Kimilerindeyse bu durum,yıllarca sürebilir.

6. YAKIN İLİŞKİLER YADA SOYUTLANMA(GENÇ YETİŞKİNLİK DÖNEMİ).Bir önceki dönemde kimlik duygusunu yerleştiren genç,bu dönemde kendi kimliğini bir başkası yada başkalarının kimliği ile birleştirebilmeye hazırdır.Bu yakın ilişkiler kurma evresidir.Burada yakınlaşmadan,bireyin somut birleşmelere,eşleşmelere kendini bırakabilmesi,özveri yada ödünlerde bulunabilmesi anlaşılmalıdır.Kimlik bocalamasından henüz çıkamamış kişiler için bu dönemin tehlikesi yalnızlık duygusudur.

7. ÜRETKENLİK YADA KISIRLIK (YETİŞKİNLİK DÖNEMİ).Bu dönemde üreticilik deyince yeni bir kuşağı oluşturmak ve ona rehberlik etmek anlaşılır.Benliğin en önemli işlevi üretme,yaratma ve üretilen,yaratılan şeylere sevgi ile bağlanmadır,(çocuklar,sanat,bilim alanındaki yapıtlar vs.).

Bu dönemin tehlikesi,kısırlık,verimsizlik,durağanlık ve benliğin yoksullaşmasıdır.

8. EGO BÜTÜNLEŞİMİ YADA UMUTSUZLUK.Benlik bütünlüğü,olumlu olumsuz,acı tatlı yönleri ile bir bütün yaşamın olduğu gibi kabullenişidir,geleceğin korku ve endişe ile karşılanmamasıdır.kişi,sonucu belli olan gelecekten yani ölümden korkmaz.Benlik bütünlüğü duygusundan yoksun olan kişi,yaşamını yeni baştan yaşama özlemi duyar ve ölümden korkar.Eğer daha önceki evreler sağlıklı yaşanmışsa,kişi yaşlılığı ve ölümü de yaşamın doğal bir parçası olarak görür ve huzurludur.

Bu dönemin tehlikesi,umut yitimi ve ölüm korkusudur.

Erikson’ a göre,her gelişen dönem kendisinden sonra gelen döneme bir zemin hazırlar ve daha sonra gelen dönem önceki dönemlerden etkilenir.Yani daha önceki dönemler sağlıklı gelişmiş yada gelişmemişse,bundan sonraki dönemlerin gelişimi de bundan büyük ölçüde etkilenecektir.
 
Son düzenleme:
selam kızlar,
aysevi, yosunn ne alemdesiniz? bu aralar.. bekleme modu nasıl geçiyor..
forum ile paylaşayım dedim..
biz dün akşam eşimle ilk defa hayal kurduk.. plan yaptık..
ben bir 5 kilo vereceğim. psikoterapide çocukluk evresini sindireceğim nereden baksan 4 ay sürer.. sonrada ben yumurta donasyonu istiyorum.. aklımda kendi yumurtam geçiyordu ama o benim yine olmayacak çareye yönelmem biliyorum..
ama eşim embryo transfferi istiyor. nereden nereye geldik. bu adam donasyona karşıydı.. şaştım. sessiz kaldım.. sen karar ver sana uyarım dedim..
bu bahar gerçekten başka bahar olsun istiyorum tüm gönlümce..
 
Sevgili bahardalı;
sendne ses seda yok. rahim kalınlaşması ile ilgili doktora karar verecektin. histereskopi için.
umarım herşey yolundadır ve en kısa sürede senden haber alırız..
sevgiyle kal..

bahardalı seni yakaladımm..
çabuk haberlerini bekliyoruz..seni merak ettim. rahim duvaarı işi ne oldu????
 
Son düzenleme:
efsunecim merhaba
bu aralar pek girmiyorum foruma şimdi son sayfaya bir göz gezdiriyordum...
şimdi daha iyiyim bu durumları yaşayınca sağlığın herşeyden önemli olduğunu birkez daha hatırlıyor insan sağol beni erak ettiğin için...
rüzgarselin sizede geçmiş olsun
yosuncum babanada geçmiş olsun
bu arada geçmiş sayfaları henüz okumadım atladığım konular varsa kusura bakmayın
 
selam kızlar.. efsune dediğin gibi tam bir bekleme modundayım.. okuyup çıkıyorum pek yazacak birşey bulamıyorum.. selda sanırım kıbrısta.. inşallah güzel haberlerle gelirde şu sisli havayı dağıtır.. bahardalıcım sağolasın.. bugün beyin elektrosu çekildi babamın.. aklım oradaydı hep.. havada bozuk burda.. yağdı yağacak ve soğuk.... hava kapalı olunca bende kapalı oluyorum işte.. görüşmek üzere...
 
selam kızlar,
aysevi, yosunn ne alemdesiniz? bu aralar.. bekleme modu nasıl geçiyor..
forum ile paylaşayım dedim..
biz dün akşam eşimle ilk defa hayal kurduk.. plan yaptık..
ben bir 5 kilo vereceğim. psikoterapide çocukluk evresini sindireceğim nereden baksan 4 ay sürer.. sonrada ben yumurta donasyonu istiyorum.. aklımda kendi yumurtam geçiyordu ama o benim yine olmayacak çareye yönelmem biliyorum..
ama eşim embryo transfferi istiyor. nereden nereye geldik. bu adam donasyona karşıydı.. şaştım. sessiz kaldım.. sen karar ver sana uyarım dedim..
bu bahar gerçekten başka bahar olsun istiyorum tüm gönlümce..

hayallerin çok güzel neden gerçekleşmesin ki bunlar hep gerçekleşecek hayaller
artık eşininde bu hayale özlem duyduğu kesin bence bu bahar başka bahar olucak sessiz kalma adımlar bekliyoruz senden
herşey gönlünce olsun sevgiyle kal....
 
selam rowina nasılsın?
senin hazırlıklar nasıl gidiyor?
birkaç gündür yoksun işlar galiba:)
canım ya haber bekliyorum resimler gitti ama 72 saat içerisinde dönecekler
pc de bi arıza vardı onla uğraştık anca oldu resim gitmemiş tekrardan yolladık perşembeye kadın doğumcuya gidiyoruz
eşimin ve benim tahliller var bekliyorum canım....umarım sende iyisindir.
 
canım ya haber bekliyorum resimler gitti ama 72 saat içerisinde dönecekler
pc de bi arıza vardı onla uğraştık anca oldu resim gitmemiş tekrardan yolladık perşembeye kadın doğumcuya gidiyoruz
eşimin ve benim tahliller var bekliyorum canım....umarım sende iyisindir.

rowina resim vesikalıkmı yoksa tüm birkaç resimden oluşan bir silsilemi?
 
seldacım umarım herşey yoluna girer iyi haberlerini bekliyoruz
şuan kıbrıstasınız herşey gönlünce olsun
 
ah efsunecim büyüğümsün gerçekten inanki benzerlikmiş şuymuş buymuş hiç önemli değil yeterki sonunda hüsranlık olmasın
çünkü başıma neler geleceğini biliyorum
öyle pinpirikli biride değilim yani tamam biraz meraklıyım ama içim dışım bir içimde ne geçerse hemen söylerim
şuan düşündüğüm sadece olumlu bir sonuç olurmu başkada bişey düşünmüyorum şimdi sen diyeceksinki ee hepimiz aynı şeyi istiyoruz diye ne bileyim işte
 
ERİK ERİKSON'DAN 8 GELİŞİM EVRESİ..

1.GÜVEN YADA GÜVENSİZLİK(0-1 YAŞ)
Çocuğun bu dönemde ilişki kurduğu en önemli kişi anne veya anne yerine geçen kişidir.Anne-çocuk ilişkisinde süreklilik,tutarlılık ve aynılık sağlanabilirse;çocuk,annesinin kendisini hep seveceğinden,isteyeceğinden ve terk etmeyeceğinden emin olma duygusu geliştirebilirse,çocukta temel güven duygusunun çekirdeği oluşur.Bebekteki sosyal güvenin ilk belirtisi,bebeğin beslenmesinin rahat ve tabii hale gelmesi,uykusunun derinleşmesi,bağırsaklarının rahatlamasıdır.

Bu dönemin tehlikesi,temel güven duygusunun sağlıksız gelişmesidir
Erikson’a göre,en sağlıklı şekilde yetişmiş çocuklarda bile geçmişte bir zamanlar ana kucağında yaşanmış güzel bir cenneti yitirmiş olma duygusu ile bu cennete karşı bir özlem kalıntısı vardır.Bu cenneti yeniden bulma gereksinimi,Tanrıya inançta simgelenmiştir.Din, Erikson’a göre,insanda temel güveni sağlar.


2. ÖZERKLİK(OTONOMİ) YADA UTANÇ VE KARARSIZLIK(2-3 YAŞ).
Çocukta bu evrede birbirine karşıt eş-anlı iki eğilim arasında bir seçim yapabilme yetisi gelişmektedir.Örneğin;çocuk önce annesine sarılır,sonra onu iter.Eline geçirebildiği şeyleri yakalar,sonra atar.Kakasını inatla tutabilir yada bunları öfkeyle fırlatırcasına bırakabilir.Bu,yeni bir durumdur.Yapma yada yapmama,isteme yada istememe gibi.İşte özerklik duygusu birbirine zıt istek ve eğilimler arasında bir seçim yapabilme gücüdür.Çocuk içinde bulunduğu toplumun beklentilerine göre bazı şeyleri yapmayı örn;kakasını,çişini uygun zaman ve yerde bırakmak üzere tutabilmeyi öğrenirken,ağır utandırmalar ve cezalarla karşılaşırsa,utanç ve seçim yapabilme ve irade yetilerinin gelişimi kösteklenebilir.

Bu dönemin tehlikesi,utanç ve kuşkuculuk duygularının aşırı gelişmesidir.

3. GİRİŞİM YADA SUÇLULUK(3-5 YAŞ).İlk iki dönemde çocukta güven ve özerklik duygularının temeli atılmıştı.Bu dönemde ise,çevreyi keşfetme ve ona egemen olma amacıyla girişim duygusunun temelleri atılmaktadır.Çevrenin tutumu çok önemlidir.Çevre tutumları hep baskılı,engelleyici,suçlayıcı olduğu sürece çocukta merak etme,yarışmadan hoşlanma,amaçta ısrar etme,başarmaktan zevk alma duyguları sağlıklı gelişemez.Gene bu dönemde çocuğun motor gelişmesi hızla olgunlaşırken,cinsel organlara yönelik ilgileri de artmıştır.Bu merak onu mastürbasyona,çocuklar arası cinsel oyunlara,büyüklerin cinsel yaşantısına aşırı ilgiye götürebilir.Bu dönemde aşırı korkutma,suçlandırma,ceza çocuğun ileriki yaşamında cinsel sorunlar yaşamasına yol açabilir. Bu dönem,analitik kuramda Oedipus Kompleksi olarak bilinen dönemdir.

Bu dönemde çocuk,ana yada baba ile özdeşim yaparak çocuk benliğini geliştirir,üst benlik oluşmaya başlar. Bu dönemin tehlikesi,aşırı suçluluk duygusunun gelişmesidir.

4. BECERİ YADA AŞAĞILIK DUYGUSU(6-11 YAŞ).Çocuk,bu dönemde tek başına bir şeyler yapamayacağını sezerek başkaları ile işbirliği kurmaktan ve birlikte çalışmaktan haz almaya başlamıştır.Bu yaş grubunun dünyasına artık araç gereçler girmeye başlar,(çekiçle çivi çakmak,oyuncak yada bebekleri kırıp yeniden yapmak vs.).Çocuk,artık ortaya çıkardığı şeylerle başkaları tarafından tanınmak ister.Başarılarından gurur ve zevk alma duygusu gelişmiştir.

Bu dönemin tehlikesi,çocukta aşağılık duygusu ve yetersizliğin gelişmesidir.

5. EGO KİMLİĞİ YADA ROL KARMAŞASI(11-20 YAŞADOLESAN DÖNEMİ.Bu dönem,çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş dönemidir.Kişinin toplumsal yerini,mesleksel konumunu ve cinsel kimliğini tanımaya,yerine oturtmaya çalıştığı bir dönemdir.İşte bu çabaya kimlik bunalımı denir.Kimlik bunalımı ile kimlik karmaşasını birbirinden ayırt etmek gerekir.Kimlik bunalımı her gencin kendi kimlik duygusunu kazanabilmesi için bilinçli yada bilinçdışı olarak verdiği bir savaşımdır ve doğal bir süreçtir.
Kimlik karmaşası ise,bu bunalımın ağırlaşması;geçici de olsa uyumun oldukça ağır biçimde bozulmasıdır.Kimlik karmaşası,ruhsal çökkünlük,aşırı taşkınlık,antisosyal davranışlar vs.ile ortaya çıkabilir.Danışma ve tedavi olumlu sonuçlar verebilir.Kimilerindeyse bu durum,yıllarca sürebilir.

6. YAKIN İLİŞKİLER YADA SOYUTLANMA(GENÇ YETİŞKİNLİK DÖNEMİ).Bir önceki dönemde kimlik duygusunu yerleştiren genç,bu dönemde kendi kimliğini bir başkası yada başkalarının kimliği ile birleştirebilmeye hazırdır.Bu yakın ilişkiler kurma evresidir.Burada yakınlaşmadan,bireyin somut birleşmelere,eşleşmelere kendini bırakabilmesi,özveri yada ödünlerde bulunabilmesi anlaşılmalıdır.Kimlik bocalamasından henüz çıkamamış kişiler için bu dönemin tehlikesi yalnızlık duygusudur.

7. ÜRETKENLİK YADA KISIRLIK (YETİŞKİNLİK DÖNEMİ).Bu dönemde üreticilik deyince yeni bir kuşağı oluşturmak ve ona rehberlik etmek anlaşılır.Benliğin en önemli işlevi üretme,yaratma ve üretilen,yaratılan şeylere sevgi ile bağlanmadır,(çocuklar,sanat,bilim alanındaki yapıtlar vs.).

Bu dönemin tehlikesi,kısırlık,verimsizlik,durağanlık ve benliğin yoksullaşmasıdır.

8. EGO BÜTÜNLEŞİMİ YADA UMUTSUZLUK.Benlik bütünlüğü,olumlu olumsuz,acı tatlı yönleri ile bir bütün yaşamın olduğu gibi kabullenişidir,geleceğin korku ve endişe ile karşılanmamasıdır.kişi,sonucu belli olan gelecekten yani ölümden korkmaz.Benlik bütünlüğü duygusundan yoksun olan kişi,yaşamını yeni baştan yaşama özlemi duyar ve ölümden korkar.Eğer daha önceki evreler sağlıklı yaşanmışsa,kişi yaşlılığı ve ölümü de yaşamın doğal bir parçası olarak görür ve huzurludur.

Bu dönemin tehlikesi,umut yitimi ve ölüm korkusudur.

Erikson’ a göre,her gelişen dönem kendisinden sonra gelen döneme bir zemin hazırlar ve daha sonra gelen dönem önceki dönemlerden etkilenir.Yani daha önceki dönemler sağlıklı gelişmiş yada gelişmemişse,bundan sonraki dönemlerin gelişimi de bundan büyük ölçüde etkilenecektir.

Efsuneciğim

Ben de tam bu evreleri soracaktım.Ah bir de anne baba şu devrede bunu yapsın diye yazsaydı :) Gerçi yapma'ları yazmışsın eline sağlık arkadaşım.

Ben de eşle fotoğrafları vesikalık hiç yollamadım asıl 4 resim dosyası yolladım bizi boydan gösteriyordu. Hatta biri plajda idi:)

Bu arada eşinle gelişmelere çok sevindim. Bak bazen mucizeler gerçekleşiyor. Ben de inanamamıştım benimle tüp tedavilerine gelince. Adam ben hasta mıyım ki hastanelere gideceğim diyordu ki meğer hastaymış. İlk tedaviye kadar anlamadık nasılsa doğaldan bir bebeği vardıya hep kendimi suçladım.O yediğim içtiğim otlarla 6 ay iki inek beslenirdi yani:33: Ama işte insanın kaderinde varsa bir şey yaşanıyor demek ki. Sadece zamanı beklemek ve çok dilemek gerekiyor sanki. Hep mutlu ol herkes mutlu olsun diliyorum. Gidecek veya giden arkadaşlara bol şans diliyorum. Yosuncuğuma da bu aile meseleleirnden azıcık geride durmasını tavsiye ediyorum nacizane.Su akar yolunu bulur. Olan sana olur. Yani hayatta insanın başına kötü bir durum gelse mazallah yine çözüm bulunur yine herşey yoluna konur. Boşuna acı çekmese diyorum.
 
Son düzenleme:
selam,
içini dökesin varsa dök arkadaşım.. burası bunun için var.. bebeğe giden yoldaki duygu durumları aslında bebeğin ne zamn geeleceğinide belirliyor...:))

eşinin beyninde kist çıkması beni çok üzdü.. sorun yokmuş herkeste olan türmüş desende artık dikkat etmek ve kontrollere sık gitmek gerekecek.. bir alan daha açılıyor hayata böylelikle..
ne ilginç değilmi forumda aysevinin eşindede bir yara çıkmıştı. o da sonu kötü bitmedii allahtan...
yosunun babasındaki sorun (eş = baba türevi) teşhis edildi..
ve belkide forumdaşların yaşadıkalrı var bilmediklerimiz..
çocuk isteyişimizdeki o yakarış o eksiklik duygusu nedeniyle aksattığımız sükür duygusu çok önemli..
onun için hep diyorum VAROLUŞÇU FELSEFE bizlere yardım edebilir..
hayatın anlık olduğu ve elimizdekiler şükür etmeketen başka şansımız olmadığını bilmek.. ölümden başka gerçek yok hayatı yönlendiren..
ölmeyecekmiş gibi hırs duymak, tepki duymak, maneviyattan kaçıp medeniyet kölesi olmamak..
hayat arkadaşlarımıza sevgiyle kenetlenmek.. birey olmak ve kendilik sınırlarımız içinde kalarak suçluluk hissetmemek..
olmayana çok anlam yüklememek.. çocuğum olsun istiyorum .. ama şu geçen 9 yılda sürekli dertlendiğim 5 yıla çok üzülüyorum.. daha yeni yeni hayatın tadı çıkıyor..

canım, çok doğru bir nokta gerçekten. eşim için doktor bir daha kontrole gerek görmedi. hayatın boyunca sana bir problem çıkartmaz dedi. ama eşimdeki genetik miras malesef kötü. ailede beyin kanamasından hayatını kaybeden 4 kişi (babası amcası gibi yakınları), beyin ameliyatı geçiren 3 kişi (hala, babaanne, kuzen) ve baloncuk nedeniyle ameliyat olması gereken ama korkup olmayan bir kesim var. ben hep korkuyordum ama doktorumuz bizi çok rahatlattı. çünkü bu ailede asıl problem beyinde değil, tansiyondaymış. tansiyon kontrol altında tutulduğu sürece sorun olmazmış. eşimin tansiyonla ilgili sıkıntısı yok ve ne mutlu ki, tuzu, yağı hiç sevmez. genetik mirasın kötülüğü bununla kalmıyor, 50 yaşına gelip te by pass olmayan erkek yok gibi. bir de annenin kanserden vefatı söz konusu. bazen eşimin koruma içgüdüsüyle sperm üretimini durdurduğunu düşünüyorum.çünkü hormon tahlilleri o kadar normal ki doktorlar bile şaşırıyor sperm bulamadıklarına. belki de bu neslin devamını istemiyor bilinçaltı. herşeyde vardır bir hayır diyorum.
sanırım biraz bu hikayenin varlığından kaybetme korkusu daha baskın bizde. birbirimizi kırmayız, yıpratmayız ve her sarıldığımızda şükrederiz sesli ya da içimizden. çok şükür ki bizde büyüyen sorun yoktur, anlaşamadığımız noktalarda zaman tanırız birbirimize, sonra oturur konuşur, mutlaka orta yol buluruz. evdeki huzur birinci sıradadır.
aslına bakarsan, hayatın sonlu olduğunu aklımızın bir kenarında tuttuğumuzda, mutlu geçen anlar o kadar çoğalıyor ki.
sürekli neşeli, şen şakrak olamayız belki ama elimizdekilerin değerini hatırlayıp, en azından saçma sapan şeylere üzülmeyebiliriz.
ben eşimle ilişkimde bunu yapabiliyorum ama onun haricinde saçmaladığım çok oluyor. varoluşçu felsefeyle ilgili önerebileceğin bir kitap var mı? tavsiye edersen çok sevinirim. biraz hikaye tadında olursa daha severek okurum :) kişisel gelişim kitaplarının çoğu beni okurken yoruyor :)

belki de biz forumdakilerin bu aralar öğrenmesi ve uygulaması gereken şey bu. bu yüzden hepimiz benzer şeyler yaşıyor olabiliriz.
 
selam kızlar,
aysevi, yosunn ne alemdesiniz? bu aralar.. bekleme modu nasıl geçiyor..
forum ile paylaşayım dedim..
biz dün akşam eşimle ilk defa hayal kurduk.. plan yaptık..
ben bir 5 kilo vereceğim. psikoterapide çocukluk evresini sindireceğim nereden baksan 4 ay sürer.. sonrada ben yumurta donasyonu istiyorum.. aklımda kendi yumurtam geçiyordu ama o benim yine olmayacak çareye yönelmem biliyorum..
ama eşim embryo transfferi istiyor. nereden nereye geldik. bu adam donasyona karşıydı.. şaştım. sessiz kaldım.. sen karar ver sana uyarım dedim..
bu bahar gerçekten başka bahar olsun istiyorum tüm gönlümce..

çoook sevdim ben bu planı.çok sevindim. hayal edebilmek, planlayabilmek kocaman bir adım.
yumurta donasyonuna karşı olan adamı bu kadar kısa sürede embriyo donasyonuna ikna etmek de başarının tam karşılığı diyorum ben :))
bu bahar , ilkbahar gibi bi kızın olsun demek geldi içimden :)
 
gunaydın benım guzel arkadaslarım nasılsınız gorusmeyelı ben dun gece dondum ama cok yorucu bır gun oldu ucagım tam 1.5 saat rotar yaptı esım sperm verdı hıt rahımı kontrol ett bu arada rahım kalınlıgım 11 cıktı pazartesı sabah inş hayırlısı ile tekrar gıdıyorum yumışlerımı alıp donuyorum kısmetse bu arada butun arkadaslarımın ıyı dıleklerı için çookkkkkkk saolun kızlar alllah hepımızın yolunu acık etsın bakalım şimdilik by
 
selam kızlar,
aysevi, yosunn ne alemdesiniz? bu aralar.. bekleme modu nasıl geçiyor..
forum ile paylaşayım dedim..
biz dün akşam eşimle ilk defa hayal kurduk.. plan yaptık..
ben bir 5 kilo vereceğim. psikoterapide çocukluk evresini sindireceğim nereden baksan 4 ay sürer.. sonrada ben yumurta donasyonu istiyorum.. aklımda kendi yumurtam geçiyordu ama o benim yine olmayacak çareye yönelmem biliyorum..
ama eşim embryo transfferi istiyor. nereden nereye geldik. bu adam donasyona karşıydı.. şaştım. sessiz kaldım.. sen karar ver sana uyarım dedim..
bu bahar gerçekten başka bahar olsun istiyorum tüm gönlümce..

sevgili efsune, kararsızlıklar geride kalmış :1: çok sevindim. gerçi "nereden baksan 4 ay var " yazmışsın, sanki verdiğin kararı içine sindirmek için daha zamanım var der gibi.. belki gelecek sene baharda bebeklerden bahsederiz.

benim kızım büyüyor, artık bebek değil, çocuk :54: mırıl mırıl şarkı söylüyor, sokakta parkta oynamak istiyor, resim yapıyor. hala meme emiyor, bir iki ay sonra bıraktırmayı denerim diye düşünüyorum.

işlerim çok yoğun, haftalardır foruma giremedim. yine de kalbim sizlerle. hazirandan sonra daha bol zamanım olacak.

sevgiler
 
Back