B Began size benzer bir hikayem var benim de, liseden sonra kazandığım Anadolu üniversitesi Matematik bölümünü 1. Sınıfta bırakmak zorunda kaldım.
Ardından evlendim, 27 yaşında oğlumu doğurdum.
Aklımın bir köşesinde hep yarım kalan eğitimimi tamamlamak vardı.
Oğlum 5 yaşındayken Feneryolu pratik kız sanat okuluna kaydoldum.
En kötü ihtimalle kendimi geliştirir, oğluma daha doğru davranan bir anne olurum diye düşündüm.
2 yıl örgün eğitime devam edip çocuk gelişimi fark derslerini alarak kız meslek lisesi mezunu ve usta öğretici oldum.
1 yıl yardımcı öğretmen olarak çalışıp tekrar sınava hazırlandım hedefim okul öncesi öğretmenliğiydi.
Ertesi yıl sınavdan aldığım puanla Marmara üniversitesine kayıt yaptırabiliyordum ama yaşım 33 olmuştu. Mesleğe girmekte zaten geç kalmıştım.
Hem çalışıp hem okumaya karar verdim AÖF Okul Öncesi Öğretmenliği bölümüne kayıt yaptırdım. Bölümü iyi bir not ortalaması ile 4 yılda tamamladım.
Oğlum ilkokula başladığı yıldan bu yana çalışıyorum kendisi 18 yaşına geldi.
Hızımı alamadım kişisel olarak psikolojiye olan ilgim ve mesleki gelişim istemem nedeniyle yüksek lisans yapmaya karar verdim.
Geçen yıl Yıldız Teknik Ünv. PDR yüksek lisansı da tamamladım.
Benim avantajım Matematik öğretmeni olan eşim beni çok destekledi ve tek çocuğumuz var, artı maddi anlamda rahatız.
Sizin durumunuzda; mesleki anlamda bir hedefiniz yoksa Boğaziçi gibi akademik anlamda kapasiteli bir okul sizi yorar ve zorlar.
Beynimiz de gençlikte olduğu kadar hızlı çalışmıyor artık, yüksek lisans ödevi, sunumu,projesi derken beni epey zorladı.
Artı sizde yaşları küçük 3 çocuk var.
Ben yüksek lisans için Avrupa yakasına kendi aracımla gidip geldiğim için ulaşım anlamında çok zorlanmadım ama siz ulaşım konusunu da vakit ve yoruculuk anlamında düşünmelisiniz.
Bana sorarsanız yaşadığınız şehirdeki bir üniversitede uygun bir bölüm tercih etmeniz daha doğru olur.
Başarınızı tebrik ediyorum, her şey gönlünüzce olsun.