Herkese merhabalar,
2018 yılına girmemize günler kalmışken ve tüketim alışkanlıklarımı değiştireli tam 6 ay olmuşken size kendi uyguladığım yöntemleri anlatmak ve birikim konusunda motivasyon vermek istiyorum. Çayınızı kahvenizi alıp gelin.
Öncelikle tabi ki aylık gelir-giderleri hesaplamak gerekiyor. Her ay zorunlu harcamalarımı kenara ayırırım. Geriye kalansa korumam gereken paradır. Ben kumbarayı ve cüzdanı tam ters şekilde kullanıyorum. Yani değeri yüksek kağıt paraları kumbarama koyup, yanıma o gün bana yetecek kadar bozukluk ve eğer lazımsa maksimum 10 tl kağıt para alıyorum. 50 tl ve üzeri paralar kumbaraya girer ve kesinlikle çıkmaz. Kumbaraya giren parayı artık yokmuş gibi düşünürüm. Ay sonunda biriken parayı altına çeviririm. Bu yöntem sıkı ama bir o kadar da etkilidir. Eğer daha esnek hale getirmek isterseniz "rutin günlerim" ve "rutin dışı günlerim" olarak ikiye ayırıp buna göre planlama yapabilirsiniz. Rutin dışı günlere sinema,konser gibi etkinlikler yaptığınız günleri örnek verebilirim. Hepimizin zaman zaman nefes almaya ihtiyacı var, bu rutin dışı günlerde paranızı daha esnek harcayabilirsiniz, böylelikle iyi vakit geçirecek ve "rutin günler" için gerekli motivasyonu toplamış olacaksınız.
Değinmek istediğim ikinci nokta ise (özellikle birikim yapmaya yeni başlayanlar ya da başlamak isteyenler için) tüketim alışkanlıklarını değiştirme süreci. Burada hepimiz kendi uyguladığımız yöntemleri paylaşıyoruz ama belki de değinmemiz gereken en önemli nokta psikolojik yönü. Bunu eski bir alışveriş delisi olarak söylüyorum. Elinizdeki paraya bakarken bir kuruşunu bile çar çur etmeyecek kadar değerli olduğunuzu unutmayın. Değerlisiniz çünkü sırf indirimde diye almanız gereken fazladan bir tişörte, bir göz farına daha ihtiyacınız yok. İhtiyacınız olan tek şey hayatı anlamlı ve dolu dolu yaşamak. Bana göre birikim yapmak için en iyi motivasyon hayal kurmaktır. Paranızla yapabileceğiniz şeyleri düşünün, bu her şey olabilir, spor salonuna kaydolmak, yurtdışı seyahati, dil kursu, muhtaç insanlara yardım, eğer çocuğunuz varsa çocuğunuz için yatırım, ailenize destek vb. Tüketimin bir de etik boyutu var. İhtiyacımızdan fazlasını tükettiğimiz sürece dünyaya zarar veriyor olacağız. İçinde yaşadığımız sistemin düşünmemizi araştırmamızı istemediği karanlık tarafı bu. Bu karanlık tarafın farkında olmak sadece para biriktirme konusunda motivasyon vermeyecek, aynı zamanda birey olarak farkındalığımızı arttıracak ve bize değer katacak.
Son olarak, "Birikimin büyüğü küçüğü olmaz" diyorum. Zaten genellikle düşünmeden aldığımız gereksiz şeyler para biriktirmemize engel oluyor. Kendimize sadece bir kaç basit harcama kuralı koyarak bile birikim yapabiliriz. Yeter ki isteyelim.