- 2 Temmuz 2019
- 1.486
- 1.491
- 133
Merhaba arkadaşlar. Bu ara sık konu açıyorum, kafanızı şişiriyorum üzgünüm bunun için. Gerçekten şöyle uzun uzun benimle konuşacak, beni dinleyecek arkadaşım yok bu ara. Zaten her şey herkese anlatılmıyor bu devirde. En azından buraya içimi dökeyim diyorum. Uzun zamandır yeni bir hayata yelken açmayı düşünüyordum. Herkesten, her şeyden tamamen uzaklaşmak, sıfırdan başlamak. Hep yanında olmak istediğim, sevdiğim, hayat arkadaşımla birlikte. Sanırım bu hayalime artık çok uzak değilim. %100 bir şeyde yok ortada aslında o yüzden çok heveslendirmiyorum kendimi yinede. Olmazsa bir şey değişmez, olursa sevinirim modundayım. Ben İzmirde yaşıyorum, izmirin kıyı şeridinde güzel denebilecek merkezi bir semtte. Burada doğdum, büyüdüm. Buraya o kadar alışkınımki, yaşadığım mahalleyi bile değiştiremiyorum. Kaç ev değiştirdim hepsi yine burada. Bir kez tecrübe eder gibi oldum, alttarafı bir iki mahalle öteye taşındım bu mahallede ev bulamamıştım o sene, yine yapamadım. Burada her şey elimin ayağımın altında, aşağıya insem 5dk ya, deniz, vapur, tramvay, yukarı çıksam 5dk ya, eczanesinden, marketine, metrosuna, hastanesine her yere yakınım. Tek şikayetim bu tarafların dik yokuşlarıdır sanırım. Neyse, günün birinde buradan gideceğimi biliyordum içten içe, buraya tıkılıp kalmayacaktım illaki. O gün geldiğinde ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Başka bir semte, mahalleye bile alışamamışken başka bir şehire nasıl alışacağım. Kaldıki yurtdışı hayalimde var. Köklerime o kadar sıkı sarılmışımki, nasıl koparırım bilmiyorum. Gittiğim yer bana burayı aratırsa ne yaparım onuda bilmiyorum. Annemde istanbula gitti zamanında, bin pişman gittiğine. Benim ise antalyaya gitme gibi bir durumum var. Yıllar önce küçükken gittim bir iki kere. Her yeri mi öyle bilmiyorum ama gittiğim yerler yokuşsuz dümdüz yerlerdi. Binalar birbirinden uzak, yollar ve sokaklar geniş, dolayısı ile bir yerlere yürüme mesafesi bir tık uzun gibi. İzmir dışında Türkiye’nin neresinde yapabilirdin diye soracak olursanız yine Antalya derim başta aslında. Beni oraya çeken bir şey var sanki. Sanki oraya gitsem çok güzel bir hayatım olacakmış gibi hissediyorum. Yeni okul, yeni iş, yeni çevre, yeni anılar vs... Belki üzerimdeki ölü toprağını atmamı sağlar diye düşünüyorum. İzmirde az önce anlattığım gibi konforum iyi, alışkanlığım yüksek o yüzden fakat burada artık yapabileceğim bir şey kalmadı. En basitinden yeni insanlar bile tanıyamıyorum. Tanıyabileceğim herkesi tanıdım sayılır, zamanında çok geniş bir çevrem vardı. Zamanla o da yok oldu. Kimisiyle arkadaşlığımı hak etmedi diye bitirdim, kimisi ise bu şehirden taşındı gitti. İlişkim başladığından beri zaten bende kendimi çektim çoğu ortamdan, ilişkisi olan birinin bulunabileceği ortamlar olmadığı için. Dolayısıyla zamanlada bende çıktım herkesin hayatından. 2-3 arkadaşım kaldı geriye o zamanlarımdan sadece onlarlada sağlam dostluklar ve bir bağ kurduk. Ama artık yenilik istiyorum, her şeyin aynı gelmesinden, insanların aynı olmasından, yeni bir şeyler yaşayamamaktan, yeni anılar biriktirememekten ötürü yıllardır çok bunaldım. Beklediğimiz bir şey var sevgilimle eğer o netlik kazanırsa, bu yaz içinde taşınmış olacağız. Netlik kazandığında ise geri adım atma şansım yok. Sizce kendi konfor alanımdan en kolay şekilde nasıl çıkarım, nasıl özlemem burayı, buradaki hayatımı, anılarımı, çocukluğumun geçtiği bu sokakları, buradaki her sokağın denize çıkmasını, yokuşun başındayken denize baktığımda o gün batımının turuncu ışığını yüzümde hissetmeyi vs... Ya çok özlersem diye korkuyorum. Böyle mi daha mutluyum yoksa gidersem mi daha mutlu olacağım. kafamda deli sorular...