- 12 Temmuz 2006
- 35.040
- 30.435
- 61
Geceleri telefonu baş ucumuza koymak sağlığımızı ciddi anlamda tehdit ediyor
Yatarken baş ucuna konulan cep telefonu, yaydığı elektromanyetik radyasyonu yüzünden derin uykuya geçişi engelliyor. Ayrıca kanseri önleyen melatonin hormonunun da daha az salgılanmasına neden oluyor. Prof. Dr. Osman Çerezci, telefonların yataktan 2 metre uzağa konulmasının bu riski ortadan kaldıracağını söylüyor.
Cep telefonları açık olmasa bile her 30 saniyede bir baz istasyonuna sinyal gönderiyor. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çerezci, telefonların yaydığı elektromanyetik radyasyona maruz kalmanın kanser, parkinson ve alzheimer hastalığını tetiklediğini söylüyor. Gün boyu yanımızdan ayırmadığımız cep telefonlarından yayılan elektromanyetik radyasyondan en azından gece korunulması gerektiğini belirten Çerezci, bunun en kolay ve pratik yolunun cep telefonunun yataktan 2 metre uzağa bırakılması olduğunu kaydediyor. Yaptıkları araştırmada, yastığın altına ya da yatakların baş ucunda bulunan komodin üzerindeki cep telefonlarının yaydığı sinyalin kaliteli uykuya geçişi engellediğini vurgulayan Çerezci, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Karanlıkta uyumak lazım. Karanlıkta uyurken vücudumuz kansere karşı vücut direncini artıran melatonin hormonu salgılar. Ancak yatağımızın baş ucundaki sehpada ya da yastığımızın altında bulunan cep telefonu konuşmasak, kapalı olsa bile 30 saniyede bir baz istasyonundan sinyal alıp veriyor. Elektromanyetik dalgada sürekli bir ışık yayıyor. Mikrodalga boyutunda dalga yayıyor. Vücudumuzu sürekli olarak tetikliyor, uyarıyor. Telefon hemen yanımızdayken sağlıklı bir uyku geçirmemiz mümkün değil. Kaliteli uykuya geçilemeyince melatonin hormonu da az salgılanıyor ya da salgılanmıyor. Bu da bedenin direncini zayıflatarak kansere yakalanma riskini artırıyor. Cep telefonunu bu sebeple yataktan iki metre uzağa bırakmak hayati önem taşıyor, risk yok denecek kadar azalıyor.”
Çocuklar, cep telefonundan 6 kat fazla etkileniyor
Çocukların odasına kesinlikle telefon bırakılmaması gerektiğini dile getiren Çerezci, çocukların yetişkinlere göre elektromanyetik radyasyondan 6 kat daha fazla etkilendiğini dile getiriyor. Ayrıca çocuklara yine oyun oynamaları için telefon verilmesinin de sakıncalı olduğunu ifade eden Çerezci, “Telefonla konuşulmasa bile çocuk telefonla oynarken radyasyona maruz kalıyor. Bunun da sebebi cep telefonu ile baz istasyonlarının sürekli birbirlerine sinyal göndermeleri. Özellikle 7 yaşına kadar çocukların cep telefonlarından kesinlikle uzak tutulması gerekir. Çünkü insan vücudu elektromanyetik radyasyona karşı savunmasız.” uyarısında bulunuyor.
haberturk.com
Yatarken baş ucuna konulan cep telefonu, yaydığı elektromanyetik radyasyonu yüzünden derin uykuya geçişi engelliyor. Ayrıca kanseri önleyen melatonin hormonunun da daha az salgılanmasına neden oluyor. Prof. Dr. Osman Çerezci, telefonların yataktan 2 metre uzağa konulmasının bu riski ortadan kaldıracağını söylüyor.
Cep telefonları açık olmasa bile her 30 saniyede bir baz istasyonuna sinyal gönderiyor. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çerezci, telefonların yaydığı elektromanyetik radyasyona maruz kalmanın kanser, parkinson ve alzheimer hastalığını tetiklediğini söylüyor. Gün boyu yanımızdan ayırmadığımız cep telefonlarından yayılan elektromanyetik radyasyondan en azından gece korunulması gerektiğini belirten Çerezci, bunun en kolay ve pratik yolunun cep telefonunun yataktan 2 metre uzağa bırakılması olduğunu kaydediyor. Yaptıkları araştırmada, yastığın altına ya da yatakların baş ucunda bulunan komodin üzerindeki cep telefonlarının yaydığı sinyalin kaliteli uykuya geçişi engellediğini vurgulayan Çerezci, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Karanlıkta uyumak lazım. Karanlıkta uyurken vücudumuz kansere karşı vücut direncini artıran melatonin hormonu salgılar. Ancak yatağımızın baş ucundaki sehpada ya da yastığımızın altında bulunan cep telefonu konuşmasak, kapalı olsa bile 30 saniyede bir baz istasyonundan sinyal alıp veriyor. Elektromanyetik dalgada sürekli bir ışık yayıyor. Mikrodalga boyutunda dalga yayıyor. Vücudumuzu sürekli olarak tetikliyor, uyarıyor. Telefon hemen yanımızdayken sağlıklı bir uyku geçirmemiz mümkün değil. Kaliteli uykuya geçilemeyince melatonin hormonu da az salgılanıyor ya da salgılanmıyor. Bu da bedenin direncini zayıflatarak kansere yakalanma riskini artırıyor. Cep telefonunu bu sebeple yataktan iki metre uzağa bırakmak hayati önem taşıyor, risk yok denecek kadar azalıyor.”
Çocuklar, cep telefonundan 6 kat fazla etkileniyor
Çocukların odasına kesinlikle telefon bırakılmaması gerektiğini dile getiren Çerezci, çocukların yetişkinlere göre elektromanyetik radyasyondan 6 kat daha fazla etkilendiğini dile getiriyor. Ayrıca çocuklara yine oyun oynamaları için telefon verilmesinin de sakıncalı olduğunu ifade eden Çerezci, “Telefonla konuşulmasa bile çocuk telefonla oynarken radyasyona maruz kalıyor. Bunun da sebebi cep telefonu ile baz istasyonlarının sürekli birbirlerine sinyal göndermeleri. Özellikle 7 yaşına kadar çocukların cep telefonlarından kesinlikle uzak tutulması gerekir. Çünkü insan vücudu elektromanyetik radyasyona karşı savunmasız.” uyarısında bulunuyor.
haberturk.com