- 20 Mart 2018
- 1.039
- 1.466
- Konu Sahibi Claire Fraser
- #1
Yaşamak istemiyorum. Nefes almak bile zor geliyor. Hiçbiryerde duramıyorum. Hiçbir yere hiçkimseye ait olamıyorum. Ruhum üşüyor.Kalbim çok ağrıyor.
1-2 saatlik uykuyla işe gidiyorum.
34 yaşındayım. Başımdan iki evlilik geçti. İki evliliğimden de çocuğum yok.
ilk evliliğimi 25 yaşımda yaptım. İlk eşim kendisinden yaşça çok büyük yabancı uyruklu bir kadınla birliktelik yaşadı ve bu bayan hamile kaldığını iddia etti. 6 ay evli kaldım. Aldatılmayı kadınlık onuruma yediremedim. Hiç uzatmadan bitirdim. Kendisi pişman oldu, bebeğe yapılan testler sonucu babası, eski eşim çıkmadı. Eski eşim bana geri dönmek istedi yalvardı ancak asla kabul etmedim.
" Ben seni aldatsaydım ne olurdu ? " diye sordum.
Sen kadın olduğunu unutuyorsun, erkeklerle kendini kıyas etmeden bıktım usandım, kadının şakası olmaz kadın namustur, yanıtını aldım.
Ailemin yanına döndüm. Aile büyüklerimin yardımı ile hemen işe başladım. Spora yazıldım. Haftasonları da terapi alıyordum.
Bir daha evlilik düşünmüyordum. Kimseye güvenemezdim.
Aradan 6 yıl geçti. İkinci eşimle, iş arkadaşlarımın vasıtası ile tanıştırıldım.
Ondan öylesine emindim ki..bu defa mutlu olacaktım. Çok gözyaşı dökmüştüm, demek ki evren beni ödüllendiriyordu.
Evlenmeden önce hayattan beklentilerim, ideolojik görüşlerim, sevdiğim filmler, ev dekorasyonu, anne olma arzum ve çocuk yetiştirme tarzına kadar eşimle defalarca konuştuk.
İnce eleyip oldukça sık dokudum. Ancak en başta annesi beni " bakire olmadığım " gerekçesi ile kabul etmemiş. Bunu yüzüme boşanma aşamasında söyledi ancak..
Eşimin ilk evliliği idi ancak aynı evi yatağı paylaştığı kız arkadaşları olmuş. Eşim de bakire değildi ancak kayınvalidem bir erkeğin bakire olmamasının, cinsel tecrübesizliğin büyük bir problem olduĝunu, boşanmış dul kadınların kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
Anne oğul arasında acayip bir bağ vardı. Ben kuma gitmişim o aileye.
Birşekilde boşandım ama maddi manevi ailecek tükendik.
Haklarımı v.s alamadım. O konuya hiç girmeyelim.
Ben hayata tutunamıyorum. Hayat evlilikten ibaret değildir diyeceksiniz ama işte içimdeki anne olma arzumu birtürlü bastıramıyorum.
1.5 yıl kadar yalnız yaşadım. Ev kiraları astronomik rakamlara yükseldi. Ailemin yanına mecbur döndüm. Ancak annemin evine de sığamıyorum.
Herşey için çok geç değil mi ? Ben bir daha evlenemeyeceğim, asla sevilmeyeceğim, bu yaştan sonra evladım olmaz yaş 34..
iki kez boşanmış bir kadını kim ister ki bu toplumda? ben nasıl birine güvenebilirim ?
Evlilik meraklısı değilim. Lütfen böyle düşünmeyiniz.
Saç uçlarıma kadar kırgın ve umutsuzum.
Hayata tutunamıyorum..
1-2 saatlik uykuyla işe gidiyorum.
34 yaşındayım. Başımdan iki evlilik geçti. İki evliliğimden de çocuğum yok.
ilk evliliğimi 25 yaşımda yaptım. İlk eşim kendisinden yaşça çok büyük yabancı uyruklu bir kadınla birliktelik yaşadı ve bu bayan hamile kaldığını iddia etti. 6 ay evli kaldım. Aldatılmayı kadınlık onuruma yediremedim. Hiç uzatmadan bitirdim. Kendisi pişman oldu, bebeğe yapılan testler sonucu babası, eski eşim çıkmadı. Eski eşim bana geri dönmek istedi yalvardı ancak asla kabul etmedim.
" Ben seni aldatsaydım ne olurdu ? " diye sordum.
Sen kadın olduğunu unutuyorsun, erkeklerle kendini kıyas etmeden bıktım usandım, kadının şakası olmaz kadın namustur, yanıtını aldım.
Ailemin yanına döndüm. Aile büyüklerimin yardımı ile hemen işe başladım. Spora yazıldım. Haftasonları da terapi alıyordum.
Bir daha evlilik düşünmüyordum. Kimseye güvenemezdim.
Aradan 6 yıl geçti. İkinci eşimle, iş arkadaşlarımın vasıtası ile tanıştırıldım.
Ondan öylesine emindim ki..bu defa mutlu olacaktım. Çok gözyaşı dökmüştüm, demek ki evren beni ödüllendiriyordu.
Evlenmeden önce hayattan beklentilerim, ideolojik görüşlerim, sevdiğim filmler, ev dekorasyonu, anne olma arzum ve çocuk yetiştirme tarzına kadar eşimle defalarca konuştuk.
İnce eleyip oldukça sık dokudum. Ancak en başta annesi beni " bakire olmadığım " gerekçesi ile kabul etmemiş. Bunu yüzüme boşanma aşamasında söyledi ancak..
Eşimin ilk evliliği idi ancak aynı evi yatağı paylaştığı kız arkadaşları olmuş. Eşim de bakire değildi ancak kayınvalidem bir erkeğin bakire olmamasının, cinsel tecrübesizliğin büyük bir problem olduĝunu, boşanmış dul kadınların kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
Anne oğul arasında acayip bir bağ vardı. Ben kuma gitmişim o aileye.
Birşekilde boşandım ama maddi manevi ailecek tükendik.
Haklarımı v.s alamadım. O konuya hiç girmeyelim.
Ben hayata tutunamıyorum. Hayat evlilikten ibaret değildir diyeceksiniz ama işte içimdeki anne olma arzumu birtürlü bastıramıyorum.
1.5 yıl kadar yalnız yaşadım. Ev kiraları astronomik rakamlara yükseldi. Ailemin yanına mecbur döndüm. Ancak annemin evine de sığamıyorum.
Herşey için çok geç değil mi ? Ben bir daha evlenemeyeceğim, asla sevilmeyeceğim, bu yaştan sonra evladım olmaz yaş 34..
iki kez boşanmış bir kadını kim ister ki bu toplumda? ben nasıl birine güvenebilirim ?
Evlilik meraklısı değilim. Lütfen böyle düşünmeyiniz.
Saç uçlarıma kadar kırgın ve umutsuzum.
Hayata tutunamıyorum..