- 26 Nisan 2023
- 1.097
- 2.072
- 33
ah çok üzüldüm ya Allah rahmet eylesin inşalah bence sizde psikolojik yardım almalısınız hiç kolay değil yaşadıklarınız.Merhaba arkadaşlar,
Ben 5 yıllık avukatım. Bundan 1,5 yıl önce kendi ofisimi açtım. Ofisimi açtıktan bir ay sonra bir tanıdık vasıtasıyla bir kadın geldi yanında da 8 yaşındaki kızıyla. Eşi boşanma davası açmış. Kendisi de boşanmak istiyordu. Adamdan ağır şiddet görüyordu, adam çok fazla şekilde tehdit ediyordu. Buna ilişkin telefon mesajları vardı. Adamdan şikayetçi olduk karşı boşanma davası açtık. Boşanma davası 1 yıl kadar sürdü. Adam açtığı davayı kaybetti biz ise kazandık. Adam karara itiraz etti. Dosya üst mahkemeye gitmişti.
Tabi bu 1,5 yıılık süreçte gerek tehdit uzaklaştırma eylemleri gerek nafaka konusu ile ilgili sıkça görüştük. Evladına çokça düşkün bir anneydi. Bu adamla evlendiği için ailesi kadını silmiş. Kimse destek olmuyordu. Evladı çok başarılı bir çocuktu. Ama anne olarak kızıyla fazlasıyla ilgilenirdi. Tek istediğim onunla huzurla yaşamak derdi. Evladı da annesine baktığında gözlerinin içi gülerdi.
Bir gün bana korkuyorum yazdı emniyete yönlendirdim kendisini biraz konuştuk. Bir saat kadar sonra, avukat arkadaşım arayarak müvekkilimin boşanmaya çalıştığı adam tarafından öldürüldüğünü söyledi. İnanmadım daha az önce konuştum dedim. Gerçekten Sokak ortasında infaz edilmiş. Görüntüleri gönderdiklerinde kalbim duracak gibi oldu. Feci şekilde öldürülmüştü.
Ben bu olaydan sonra adalet sisteminden de yaptığım işten de soğudum. Yargılamaların sürmesinden haksız kararlar verilmesinden akıntıya karşı yüzmekten bıktım. Ofisime gitmek dahi istemiyorum. Ofisimde bulunmak istemiyorum hemen en kısa şekilde işimi halledip evime dönmek istiyorum. Önceden elimde bekleyen bir iş olmasa bile ofisimde çalışır bolca kitap okur kendimce notlar çıkarırdım. Şimdi üzerimde öyle bir ağırlık var ki. Ben bunu aşamıyorum.
Ek:
Olaydan üç gün önce adamın tehdit eylemleriyle ilgili karar duruşması vardı. Duruşma arasında koridorda ağlamaya başladı. Ne oldu neden ağlıyorsun dedim. Rüyamda gördüm beni öldürecek dedi. Böyle kötü şeyler düşünme, kurtuluyorsun az kaldı. Üzme kendini dedim. Öldürüldüğü günden üç gün sonra gece rüyama girdi. Kızıyla ilgili sorular sordu bana. Dişleri dökülmüştü. Rüyamda, onun gerçek hayatta öldüğünü hatırladım. Sen bunları düşünme huzurla kal dedim sonra yanımdan gitti.
Merhaba arkadaşlar,
Ben 5 yıllık avukatım. Bundan 1,5 yıl önce kendi ofisimi açtım. Ofisimi açtıktan bir ay sonra bir tanıdık vasıtasıyla bir kadın geldi yanında da 8 yaşındaki kızıyla. Eşi boşanma davası açmış. Kendisi de boşanmak istiyordu. Adamdan ağır şiddet görüyordu, adam çok fazla şekilde tehdit ediyordu. Buna ilişkin telefon mesajları vardı. Adamdan şikayetçi olduk karşı boşanma davası açtık. Boşanma davası 1 yıl kadar sürdü. Adam açtığı davayı kaybetti biz ise kazandık. Adam karara itiraz etti. Dosya üst mahkemeye gitmişti.
Tabi bu 1,5 yıılık süreçte gerek tehdit uzaklaştırma eylemleri gerek nafaka konusu ile ilgili sıkça görüştük. Evladına çokça düşkün bir anneydi. Bu adamla evlendiği için ailesi kadını silmiş. Kimse destek olmuyordu. Evladı çok başarılı bir çocuktu. Ama anne olarak kızıyla fazlasıyla ilgilenirdi. Tek istediğim onunla huzurla yaşamak derdi. Evladı da annesine baktığında gözlerinin içi gülerdi.
Bir gün bana korkuyorum yazdı emniyete yönlendirdim kendisini biraz konuştuk. Bir saat kadar sonra, avukat arkadaşım arayarak müvekkilimin boşanmaya çalıştığı adam tarafından öldürüldüğünü söyledi. İnanmadım daha az önce konuştum dedim. Gerçekten Sokak ortasında infaz edilmiş. Görüntüleri gönderdiklerinde kalbim duracak gibi oldu. Feci şekilde öldürülmüştü.
Ben bu olaydan sonra adalet sisteminden de yaptığım işten de soğudum. Yargılamaların sürmesinden haksız kararlar verilmesinden akıntıya karşı yüzmekten bıktım. Ofisime gitmek dahi istemiyorum. Ofisimde bulunmak istemiyorum hemen en kısa şekilde işimi halledip evime dönmek istiyorum. Önceden elimde bekleyen bir iş olmasa bile ofisimde çalışır bolca kitap okur kendimce notlar çıkarırdım. Şimdi üzerimde öyle bir ağırlık var ki. Ben bunu aşamıyorum.
Ek:
Olaydan üç gün önce adamın tehdit eylemleriyle ilgili karar duruşması vardı. Duruşma arasında koridorda ağlamaya başladı. Ne oldu neden ağlıyorsun dedim. Rüyamda gördüm beni öldürecek dedi. Böyle kötü şeyler düşünme, kurtuluyorsun az kaldı. Üzme kendini dedim. Öldürüldüğü günden üç gün sonra gece rüyama girdi. Kızıyla ilgili sorular sordu bana. Dişleri dökülmüştü. Rüyamda, onun gerçek hayatta öldüğünü hatırladım. Sen bunları düşünme huzurla kal dedim sonra yanımdan gitti.
En iyi doktor bile bilir ki, ne kadar iyi bir tedavi yöntemi uygularsa uygulasın, bir noktadan sonra ilahi sistem devreye girer. O elinden geleni yapmış ise içi rahattır.Yaşanılan şey korkunç ama bu ülke bu hale daha dün gelmedi ve kendinize mesleki deformasyon yaşamanıza ızin vermeyin. Doktorları düşünün mesela ne yapsınlar kurtaramadıkları hastalardan sonra hayata mı küssünler?
Kadın için elinizden geleni yapmışsınız "işiniz" bu sonuçta en iyi şekilde yapmayı da seviyorsunuz değil mi?
Kısa bir tatil iyi gelebilir, bir silkelenip kendinizi yenilersiniz olmazsa da profesyonel destek alırsınız..
Lütfen onca yıllık zor eğitime, çalışma hayatınızdaki tecrübelerinize yazık etmeyin..
Kardeşim 1 yıllık hukuk mezunu bir avukat ve sizinle aynı durumda.. o yüzden sizi çok daha iyi anlıyorum ve ona ne söylüyorsam size de söylüyorum, ya kabuk bağlayıp bu yıpranma çökme sebeplerini sağaltacak kişisel bir alan yaratacaksınız, ya da başka meslek yapacaksınız.. ülkemizin durumu ortada ve gün geçtikçe daha beter bir hal alıyor, soruna değil de çözüme odaklanmalısınız... hayat zaten kısa, bu ülke de daha da kısa maalesef..En iyi doktor bile bilir ki, ne kadar iyi bir tedavi yöntemi uygularsa uygulasın, bir noktadan sonra ilahi sistem devreye girer. O elinden geleni yapmış ise içi rahattır.
Ama adalet sisteminde tamamen Yargı mensuplarının vicdanına ve iki dudağının arasına kalıyorsunuz. O da şanslıysanız hakkınıza kavuşuyorsunuz. Tabi hakkinıza kavuşana kadar Hakkınızı aradığınıza sizi pişman eden bir sistem var. İşte bunu kaldıramıyorum. Bir tehdit dosyası 1,5 sene sürer mi? Sürmeli mi? Kadın diyor ki bu mesajları bana gönderdi adam da diyor ki gönderdim. Eee? Şimdi sen bu adama Hakkı olan cezayı vermez tarafları 150 celse karşı karşıya getirirsen husumeti büyütürsün neticesi de ölüm olur. Yani bu kanın eline bulaştığı çok insan var. İğrenç bir sistem var. Düzeltmeye çalışan yok umut da yok. Allah kimseye hakkını adalet sarayı kapılarında aratmasın bir avukat olarak söylüyorum bunu.
Sen ne kadar güzel kalpli bir kadınsın. Tanıdığım bir avukat kız vardı. Ailesi onca zorluklarla okuttu kızını. Kızı da görsen at ağızlı şebelek bişey. Sonra evli bir adamın metresi oldu. Onursuz gurursuz yaşayıp gidiyor öyle. Ailesi duysa kahrolur. Bu da başka bir avukat mesela.En iyi doktor bile bilir ki, ne kadar iyi bir tedavi yöntemi uygularsa uygulasın, bir noktadan sonra ilahi sistem devreye girer. O elinden geleni yapmış ise içi rahattır.
Ama adalet sisteminde tamamen Yargı mensuplarının vicdanına ve iki dudağının arasına kalıyorsunuz. O da şanslıysanız hakkınıza kavuşuyorsunuz. Tabi hakkinıza kavuşana kadar Hakkınızı aradığınıza sizi pişman eden bir sistem var. İşte bunu kaldıramıyorum. Bir tehdit dosyası 1,5 sene sürer mi? Sürmeli mi? Kadın diyor ki bu mesajları bana gönderdi adam da diyor ki gönderdim. Eee? Şimdi sen bu adama Hakkı olan cezayı vermez tarafları 150 celse karşı karşıya getirirsen husumeti büyütürsün neticesi de ölüm olur. Yani bu kanın eline bulaştığı çok insan var. İğrenç bir sistem var. Düzeltmeye çalışan yok umut da yok. Allah kimseye hakkını adalet sarayı kapılarında aratmasın bir avukat olarak söylüyorum bunu.
sanığın savunması kaçıncı celse alındı? Savunma alınıp derhal karar verilmedi mi? Yoksa byu uygulansın diye bozulan bir dosya mıydı o yüzden mi uzun sürdü yargılama? Bu kısmı merakımdan sordum.En iyi doktor bile bilir ki, ne kadar iyi bir tedavi yöntemi uygularsa uygulasın, bir noktadan sonra ilahi sistem devreye girer. O elinden geleni yapmış ise içi rahattır.
Ama adalet sisteminde tamamen Yargı mensuplarının vicdanına ve iki dudağının arasına kalıyorsunuz. O da şanslıysanız hakkınıza kavuşuyorsunuz. Tabi hakkinıza kavuşana kadar Hakkınızı aradığınıza sizi pişman eden bir sistem var. İşte bunu kaldıramıyorum. Bir tehdit dosyası 1,5 sene sürer mi? Sürmeli mi? Kadın diyor ki bu mesajları bana gönderdi adam da diyor ki gönderdim. Eee? Şimdi sen bu adama Hakkı olan cezayı vermez tarafları 150 celse karşı karşıya getirirsen husumeti büyütürsün neticesi de ölüm olur. Yani bu kanın eline bulaştığı çok insan var. İğrenç bir sistem var. Düzeltmeye çalışan yok umut da yok. Allah kimseye hakkını adalet sarayı kapılarında aratmasın bir avukat olarak söylüyorum bunu.
Gerçekten çok üzüldüm. Umarım profesyonel bir destek alırsınız. Travma yaşadığınız çok açık. Lütfen kendinize yüklenmeyin. İnsan bazen dinlenmeli. Keşke bunların hiç yaşanmadığı bir ülkeye uyansak bir gün.Merhaba arkadaşlar,
Ben 5 yıllık avukatım. Bundan 1,5 yıl önce kendi ofisimi açtım. Ofisimi açtıktan bir ay sonra bir tanıdık vasıtasıyla bir kadın geldi yanında da 8 yaşındaki kızıyla. Eşi boşanma davası açmış. Kendisi de boşanmak istiyordu. Adamdan ağır şiddet görüyordu, adam çok fazla şekilde tehdit ediyordu. Buna ilişkin telefon mesajları vardı. Adamdan şikayetçi olduk karşı boşanma davası açtık. Boşanma davası 1 yıl kadar sürdü. Adam açtığı davayı kaybetti biz ise kazandık. Adam karara itiraz etti. Dosya üst mahkemeye gitmişti.
Tabi bu 1,5 yıılık süreçte gerek tehdit uzaklaştırma eylemleri gerek nafaka konusu ile ilgili sıkça görüştük. Evladına çokça düşkün bir anneydi. Bu adamla evlendiği için ailesi kadını silmiş. Kimse destek olmuyordu. Evladı çok başarılı bir çocuktu. Ama anne olarak kızıyla fazlasıyla ilgilenirdi. Tek istediğim onunla huzurla yaşamak derdi. Evladı da annesine baktığında gözlerinin içi gülerdi.
Bir gün bana korkuyorum yazdı emniyete yönlendirdim kendisini biraz konuştuk. Bir saat kadar sonra, avukat arkadaşım arayarak müvekkilimin boşanmaya çalıştığı adam tarafından öldürüldüğünü söyledi. İnanmadım daha az önce konuştum dedim. Gerçekten Sokak ortasında infaz edilmiş. Görüntüleri gönderdiklerinde kalbim duracak gibi oldu. Feci şekilde öldürülmüştü.
Ben bu olaydan sonra adalet sisteminden de yaptığım işten de soğudum. Yargılamaların sürmesinden haksız kararlar verilmesinden akıntıya karşı yüzmekten bıktım. Ofisime gitmek dahi istemiyorum. Ofisimde bulunmak istemiyorum hemen en kısa şekilde işimi halledip evime dönmek istiyorum. Önceden elimde bekleyen bir iş olmasa bile ofisimde çalışır bolca kitap okur kendimce notlar çıkarırdım. Şimdi üzerimde öyle bir ağırlık var ki. Ben bunu aşamıyorum.
Ek:
Olaydan üç gün önce adamın tehdit eylemleriyle ilgili karar duruşması vardı. Duruşma arasında koridorda ağlamaya başladı. Ne oldu neden ağlıyorsun dedim. Rüyamda gördüm beni öldürecek dedi. Böyle kötü şeyler düşünme, kurtuluyorsun az kaldı. Üzme kendini dedim. Öldürüldüğü günden üç gün sonra gece rüyama girdi. Kızıyla ilgili sorular sordu bana. Dişleri dökülmüştü. Rüyamda, onun gerçek hayatta öldüğünü hatırladım. Sen bunları düşünme huzurla kal dedim sonra yanımdan gitti.