- 18 Mart 2015
- 2.642
- 4.874
Merhaba arkadaşlar,
Ben 5 yıllık avukatım. Bundan 1,5 yıl önce kendi ofisimi açtım. Ofisimi açtıktan bir ay sonra bir tanıdık vasıtasıyla bir kadın geldi yanında da 8 yaşındaki kızıyla. Eşi boşanma davası açmış. Kendisi de boşanmak istiyordu. Adamdan ağır şiddet görüyordu, adam çok fazla şekilde tehdit ediyordu. Buna ilişkin telefon mesajları vardı. Adamdan şikayetçi olduk karşı boşanma davası açtık. Boşanma davası 1 yıl kadar sürdü. Adam açtığı davayı kaybetti biz ise kazandık. Adam karara itiraz etti. Dosya üst mahkemeye gitmişti.
Tabi bu 1,5 yıılık süreçte gerek tehdit uzaklaştırma eylemleri gerek nafaka konusu ile ilgili sıkça görüştük. Evladına çokça düşkün bir anneydi. Bu adamla evlendiği için ailesi kadını silmiş. Kimse destek olmuyordu. Evladı çok başarılı bir çocuktu. Ama anne olarak kızıyla fazlasıyla ilgilenirdi. Tek istediğim onunla huzurla yaşamak derdi. Evladı da annesine baktığında gözlerinin içi gülerdi.
Bir gün bana korkuyorum yazdı emniyete yönlendirdim kendisini biraz konuştuk. Bir saat kadar sonra, avukat arkadaşım arayarak müvekkilimin boşanmaya çalıştığı adam tarafından öldürüldüğünü söyledi. İnanmadım daha az önce konuştum dedim. Gerçekten Sokak ortasında infaz edilmiş. Görüntüleri gönderdiklerinde kalbim duracak gibi oldu. Feci şekilde öldürülmüştü.
Ben bu olaydan sonra adalet sisteminden de yaptığım işten de soğudum. Yargılamaların sürmesinden haksız kararlar verilmesinden akıntıya karşı yüzmekten bıktım. Ofisime gitmek dahi istemiyorum. Ofisimde bulunmak istemiyorum hemen en kısa şekilde işimi halledip evime dönmek istiyorum. Önceden elimde bekleyen bir iş olmasa bile ofisimde çalışır bolca kitap okur kendimce notlar çıkarırdım. Şimdi üzerimde öyle bir ağırlık var ki. Ben bunu aşamıyorum.
Ek:
Olaydan üç gün önce adamın tehdit eylemleriyle ilgili karar duruşması vardı. Duruşma arasında koridorda ağlamaya başladı. Ne oldu neden ağlıyorsun dedim. Rüyamda gördüm beni öldürecek dedi. Böyle kötü şeyler düşünme, kurtuluyorsun az kaldı. Üzme kendini dedim. Öldürüldüğü günden üç gün sonra gece rüyama girdi. Kızıyla ilgili sorular sordu bana. Dişleri dökülmüştü. Rüyamda, onun gerçek hayatta öldüğünü hatırladım. Sen bunları düşünme huzurla kal dedim sonra yanımdan gitti.
Ben 5 yıllık avukatım. Bundan 1,5 yıl önce kendi ofisimi açtım. Ofisimi açtıktan bir ay sonra bir tanıdık vasıtasıyla bir kadın geldi yanında da 8 yaşındaki kızıyla. Eşi boşanma davası açmış. Kendisi de boşanmak istiyordu. Adamdan ağır şiddet görüyordu, adam çok fazla şekilde tehdit ediyordu. Buna ilişkin telefon mesajları vardı. Adamdan şikayetçi olduk karşı boşanma davası açtık. Boşanma davası 1 yıl kadar sürdü. Adam açtığı davayı kaybetti biz ise kazandık. Adam karara itiraz etti. Dosya üst mahkemeye gitmişti.
Tabi bu 1,5 yıılık süreçte gerek tehdit uzaklaştırma eylemleri gerek nafaka konusu ile ilgili sıkça görüştük. Evladına çokça düşkün bir anneydi. Bu adamla evlendiği için ailesi kadını silmiş. Kimse destek olmuyordu. Evladı çok başarılı bir çocuktu. Ama anne olarak kızıyla fazlasıyla ilgilenirdi. Tek istediğim onunla huzurla yaşamak derdi. Evladı da annesine baktığında gözlerinin içi gülerdi.
Bir gün bana korkuyorum yazdı emniyete yönlendirdim kendisini biraz konuştuk. Bir saat kadar sonra, avukat arkadaşım arayarak müvekkilimin boşanmaya çalıştığı adam tarafından öldürüldüğünü söyledi. İnanmadım daha az önce konuştum dedim. Gerçekten Sokak ortasında infaz edilmiş. Görüntüleri gönderdiklerinde kalbim duracak gibi oldu. Feci şekilde öldürülmüştü.
Ben bu olaydan sonra adalet sisteminden de yaptığım işten de soğudum. Yargılamaların sürmesinden haksız kararlar verilmesinden akıntıya karşı yüzmekten bıktım. Ofisime gitmek dahi istemiyorum. Ofisimde bulunmak istemiyorum hemen en kısa şekilde işimi halledip evime dönmek istiyorum. Önceden elimde bekleyen bir iş olmasa bile ofisimde çalışır bolca kitap okur kendimce notlar çıkarırdım. Şimdi üzerimde öyle bir ağırlık var ki. Ben bunu aşamıyorum.
Ek:
Olaydan üç gün önce adamın tehdit eylemleriyle ilgili karar duruşması vardı. Duruşma arasında koridorda ağlamaya başladı. Ne oldu neden ağlıyorsun dedim. Rüyamda gördüm beni öldürecek dedi. Böyle kötü şeyler düşünme, kurtuluyorsun az kaldı. Üzme kendini dedim. Öldürüldüğü günden üç gün sonra gece rüyama girdi. Kızıyla ilgili sorular sordu bana. Dişleri dökülmüştü. Rüyamda, onun gerçek hayatta öldüğünü hatırladım. Sen bunları düşünme huzurla kal dedim sonra yanımdan gitti.
Son düzenleme: