- 1 Eylül 2018
- 1.192
- 858
- 123
- 27
- Konu Sahibi Sheldon_Cooper
-
- #1
Teşekkürler.Bir ara ben de bu şekilde düşünüyordum. Hatta ciddi olarak buraları terk etmeyi planladım.
Nerede yaşayabiliriz, tayin durumu vs. Her şeyi araştırıyordum gece gündüz.
Hiç ama hiç bilmediğimiz bir yeri düşünüyordum.
Sonra farklı bir problemim oldu, psikolojik destek almaya başladım. O arada anladım ki asıl sorun yaşadığım yer değil, bana zarar veren biriymiş. O kişiyi hayatımdan çıkarınca biraz düzelmeye başladım.
Bir de bu yönden bakabilirsiniz isterseniz.
Sizi iyi anlıyorum, ben de yaşadığım şehirden uzaklaşmak istiyorm, ama benim yaşadığım şehir büyük güzel metropol bir şehir, buna rağmen gitmek istiyorum, ben şehirden değil içindekilerden kaçmak istiyorum aslında yoksa bu şehri çok seviyorum, eşimin ailesinin gelenekçi halleri beni deli ediyor, ben geleneklere göre yasayamiyorum ve onların beklentilerini karşılayamıyorum, bu yüzden tayinle gitmek istiyorum biran önce...İyi günler herkese.Uzun olacak o yüzden şimdiden kusura bakmayın,iç dökme yazısı bu.
Bu konuyu şu an açmayı düşünmüyordum ama artık çıkmaza girdiğimi hissediyorum.
Başlıktan da anlaşılacağı gibi yaşadığım şehirde hiç mutlu değilim.Şehir ismi vermek istemiyorum ama gerçekten burada bunalıyorum.Nefes bile alamamaya başladım artık.Görüşleri,hayata bakış açıları benimkinden tamamen farklı insanlarla yaşıyorum.Arkadaş çevresi,ilişkiler,muhatap olduğum insanların hepsi benim çok zıttım.Karakter olarak demiyorum çünkü karakter olarak zaten diğer insanlara pek benzemem,o yüzden bu konuda şikayetçi de olamam.
Düşünce yapısı olarak herkes benim çok çok zıttım.İnternet ortamından,başka şehirlerden başka ülkelerden arkadaş edinmeye başladım artık.
Eminim bu konuyu belki de haklı olarak farklı yorumlayan olacaktır o yüzden baştan söylüyorum,bu birilerini küçümseme,ben çok coolum çok zekiyim ondan bunlar yeaaa gibi bir trip değil.Konu birilerinin daha iyi ya da daha kötü olması değil.Konu aşırı farklılık.
Bana çok normal gelen bir şey onlara anormal gelir,bana çok anormal gelen bir şey onlara çok sıradan gelir.Hep böyle.
Anlaşabildiğim insanlar da yok değil tabii ama sık muhatap olduğum neredeyse herkesten bir şey anlamıyorum,onlar da benden anlamıyorlardır.
Mental sağlığım özellikle son yıllarda bu konu yüzünden çok etkilendi.Bazen durduk yere gün boyu sürekli ağlıyorum.Kendi kendime bir şeylere kızıyorum.Ortada bir şey yokken mutsuz oluyorum.Sonra da geçiyor umut dolu oluyorum.Ama artık olumsuz duygular iyice sıklaşmaya başladı.Aşık olmuyorum(bana göre erkek de pek yok zaten),sürekli sağlıksız ilişkilere bulaşıyorum.Sağlıksız tavırlar sergiliyorum.5 yıl önce yaşanan bir olayı aklıma getirip üzülüyorum.Evden dışarı artık çok az çıkıyorum.Onda da çoğunlukla istemeye istemeye,aynaya bakmaktan utanıyorum kendime de hiç bakmıyorum.Öz bakımımı bile zar zor yapıyorum.Kusma fobimi anksiyetemi zaten biliyorsunuz ama onun bu konuyla bir alakası yok.
Tabii ki bu kadar problemin tek sorumlusu mutsuz olduğum bir yerde yaşamak değil,benim gibi olup da hayatından zevk alabilen insanlar da var.Sorunun bende olduğunu da biliyorum.
Benim anlatmak istediğim şey mutsuz olduğum bir yerin beni bu kadar kötü etkilemesi ve başa çıkamıyor oluşum.
Çok daha büyük sıkıntıları olan insanlar var,bunlar biraz şımarıklık gibi gelebilir normaldir.Ben de daha büyük sorunlar yaşadım.Her şeyin anlamını yitirdiği zamanlarım da oldu.Genel olarak rahat büyüsem de gerçek sıkıntının ne olduğunu da biliyorum.
Ama böyle yaşamak da kolay değil,o yüzden kimseden bu sorunumu küçümsememesini rica ediyorum.Umarım kendimi anlatabilmişimdir.
Benimki gibi bir hayat veya süreç yaşayan var mı merak ediyorum.Ben yakında bu şehirden gideceğim,ama aklımda hep “Ya bir aksilik olursa” düşüncesi var.Çünkü geri dönme ihtimalimiz de var.
Sadece internetle nefes alabiliyorum artık,bir de doktorun verdiği bütün gün uyutan antidepresanla.Bazen panik atağı bile özlüyorum bu derin hisler yüzünden.Beni bu düşüncelerden ve gerçeklerden biraz olsun uzaklaştırıyor diye.
Bilmiyorum hayat görüşü ve bakış açısı farklılığı gerçekten bu kadar zorlayıcı mı yoksa ben mi çok abartıyorum ? Abarttığım bariz belli ama bu kadar etkileneceğimi hiç düşünmemiştim.İşin garibi doğduğumdan beri de aynı şehirde yaşıyorum.Ona rağmen böyle hissediyorum.
Bitti bu kadardı.Okuduysanız teşekkürler,okumadıysanız da bu siteyi kuran kişiye teşekkürler.İç dökecek bir yerimizin olması güzel bir şey.
Hayırlısıİyi günler herkese.Uzun olacak o yüzden şimdiden kusura bakmayın,iç dökme yazısı bu.
Bu konuyu şu an açmayı düşünmüyordum ama artık çıkmaza girdiğimi hissediyorum.
Başlıktan da anlaşılacağı gibi yaşadığım şehirde hiç mutlu değilim.Şehir ismi vermek istemiyorum ama gerçekten burada bunalıyorum.Nefes bile alamamaya başladım artık.Görüşleri,hayata bakış açıları benimkinden tamamen farklı insanlarla yaşıyorum.Arkadaş çevresi,ilişkiler,muhatap olduğum insanların hepsi benim çok zıttım.Karakter olarak demiyorum çünkü karakter olarak zaten diğer insanlara pek benzemem,o yüzden bu konuda şikayetçi de olamam.
Düşünce yapısı olarak herkes benim çok çok zıttım.İnternet ortamından,başka şehirlerden başka ülkelerden arkadaş edinmeye başladım artık.
Eminim bu konuyu belki de haklı olarak farklı yorumlayan olacaktır o yüzden baştan söylüyorum,bu birilerini küçümseme,ben çok coolum çok zekiyim ondan bunlar yeaaa gibi bir trip değil.Konu birilerinin daha iyi ya da daha kötü olması değil.Konu aşırı farklılık.
Bana çok normal gelen bir şey onlara anormal gelir,bana çok anormal gelen bir şey onlara çok sıradan gelir.Hep böyle.
Anlaşabildiğim insanlar da yok değil tabii ama sık muhatap olduğum neredeyse herkesten bir şey anlamıyorum,onlar da benden anlamıyorlardır.
Mental sağlığım özellikle son yıllarda bu konu yüzünden çok etkilendi.Bazen durduk yere gün boyu sürekli ağlıyorum.Kendi kendime bir şeylere kızıyorum.Ortada bir şey yokken mutsuz oluyorum.Sonra da geçiyor umut dolu oluyorum.Ama artık olumsuz duygular iyice sıklaşmaya başladı.Aşık olmuyorum(bana göre erkek de pek yok zaten),sürekli sağlıksız ilişkilere bulaşıyorum.Sağlıksız tavırlar sergiliyorum.5 yıl önce yaşanan bir olayı aklıma getirip üzülüyorum.Evden dışarı artık çok az çıkıyorum.Onda da çoğunlukla istemeye istemeye,aynaya bakmaktan utanıyorum kendime de hiç bakmıyorum.Öz bakımımı bile zar zor yapıyorum.Kusma fobimi anksiyetemi zaten biliyorsunuz ama onun bu konuyla bir alakası yok.
Tabii ki bu kadar problemin tek sorumlusu mutsuz olduğum bir yerde yaşamak değil,benim gibi olup da hayatından zevk alabilen insanlar da var.Sorunun bende olduğunu da biliyorum.
Benim anlatmak istediğim şey mutsuz olduğum bir yerin beni bu kadar kötü etkilemesi ve başa çıkamıyor oluşum.
Çok daha büyük sıkıntıları olan insanlar var,bunlar biraz şımarıklık gibi gelebilir normaldir.Ben de daha büyük sorunlar yaşadım.Her şeyin anlamını yitirdiği zamanlarım da oldu.Genel olarak rahat büyüsem de gerçek sıkıntının ne olduğunu da biliyorum.
Ama böyle yaşamak da kolay değil,o yüzden kimseden bu sorunumu küçümsememesini rica ediyorum.Umarım kendimi anlatabilmişimdir.
Benimki gibi bir hayat veya süreç yaşayan var mı merak ediyorum.Ben yakında bu şehirden gideceğim,ama aklımda hep “Ya bir aksilik olursa” düşüncesi var.Çünkü geri dönme ihtimalimiz de var.
Sadece internetle nefes alabiliyorum artık,bir de doktorun verdiği bütün gün uyutan antidepresanla.Bazen panik atağı bile özlüyorum bu derin hisler yüzünden.Beni bu düşüncelerden ve gerçeklerden biraz olsun uzaklaştırıyor diye.
Bilmiyorum hayat görüşü ve bakış açısı farklılığı gerçekten bu kadar zorlayıcı mı yoksa ben mi çok abartıyorum ? Abarttığım bariz belli ama bu kadar etkileneceğimi hiç düşünmemiştim.İşin garibi doğduğumdan beri de aynı şehirde yaşıyorum.Ona rağmen böyle hissediyorum.
Bitti bu kadardı.Okuduysanız teşekkürler,okumadıysanız da bu siteyi kuran kişiye teşekkürler.İç dökecek bir yerimizin olması güzel bir şey.
Benim anlatmak istediğim şey mutsuz olduğum bir yerin beni bu kadar kötü etkilemesi ve başa çıkamıyor oluşum.
Evet aslında benim demek istediğim de şehrin kendisi değil insanlarıyla ortak noktamın olmayışı.Yoksa şehir her yerde şehir kiminin sokakları düzeni daha gelişmiştir kiminin az gelişmiştir vs. Bunlar çok önemli değil.Sizi iyi anlıyorum, ben de yaşadığım şehirden uzaklaşmak istiyorm, ama benim yaşadığım şehir büyük güzel metropol bir şehir, buna rağmen gitmek istiyorum, ben şehirden değil içindekilerden kaçmak istiyorum aslında yoksa bu şehri çok seviyorum, eşimin ailesinin gelenekçi halleri beni deli ediyor, ben geleneklere göre yasayamiyorum ve onların beklentilerini karşılayamıyorum, bu yüzden tayinle gitmek istiyorum biran önce...
Teşekkürler,ha diyince de gidilmiyor ki işteHiçbir şey benim mutluluğumdan önemli değil der çeker giderdim. Bir insan kendine bu kötülüğü yapmamalı. Orada yaşamak mutsuz ediyorsa fırsatlar oluşturun kendinize ve uzaklaşın, bir an önce. Ruh sağlığınızı böyle olumsuz etkileyen bir yerde kalmak intihar gibi bir şey, çok geçmiş olsun, çok kolay gelsin.
Aynen beni anlatmışsınız ben de bu durumdayım.Çocukluğumdan beri yaşadığım şehirde bende mutlu değilim.
Tek isteğim başka küçük bir yere taşınmak.
Hatta planlarımı da yapmıştım ama maddi anlamda zorluk cektigim için olmuyor
Eşim gitmek istemiyor.
Kızım gidelim diyor.
Ben gitmek istiyorum.mutlu olmadığım yerde,şehirde yaşamak bütün enerjimi bitirdi.
Aynalara bakmiyorum.disari çıkmıyorum.sadece pazar ve market.
Aksama kadar mutsuzum.sabaha kadar uyumuyorum.
Esim olmasa maddiyata da bakmadan gitmek isterdim.
Orası öyleHayırlısı
Aynı duyguları paylaşıyoruz, gitme şansınız varsa gidin , ben de tayin istiyorm ..Evet aslında benim demek istediğim de şehrin kendisi değil insanlarıyla ortak noktamın olmayışı.Yoksa şehir her yerde şehir kiminin sokakları düzeni daha gelişmiştir kiminin az gelişmiştir vs. Bunlar çok önemli değil.
Burada hayat görüşlerim oturdukça insan ilişkilerim zedelenmeye başladı.
Evet oralardayım.İç anadolu’da mısınız? Ben üniversiteyi iç anadoluda okudum ve çok garip düşünce şekilleri olan insanlarla karşılaştım. Mesela şehirde sadece bir iki semt vardı gençlerin eğlenebildiği onda da dedikodu, kadınlara shaming hatsafhadaydı. Yani gençler bile ne kadar moderniz deseler de ailelerinin düşünce sistemlerini aşamamışlardı. İstanbul gibi değil herkesin her şeyden haberi oluyordu, gençlerin çoğu birbirini tanıyordu falan çok boğucuydu açıkçası. Ege doğumluyum şuan istanbuldayım ve rahat ettim buraya gelince. Yaşadığınız yer çok önemli. İstanbulda türlü türlü kültürel aktivite var hiç arkadaşa bile ihtiyacınız yok. Ama iç anadolu öyle değildi okuduğum şehrin devlet tiyatrosuna doğru düzgün oyun bile gelmezdi. Bir şeyler yapabilmek için hep insana ihtiyaç vardı tek sosyal aktiviteleri kafede sabahtan akşama kadar oturmaktı çünkü şehirde yapılacak başka şey yoktu.
Uyum sağlama konusuna ben de anlam veremiyorum.Hadi ona alışılır yine ama konuşabileceğin anlaşabileceğin sana uygun kimseyi bulamamak çok zor.Biz bu duyguları her tayin dönemi yaşıyoruz. Malesef 2. Tayine kadar değiştirme şansıda yok, olmayınca sürekli bitkin ve enerjim düşük oluyor.
Bulunduğum yere uyma konusuna karşıyım çünkü mutsuz oluyorum. Hal böyle olunca ben, çevreme açık açık "Ben buyum, siz o sunuz" herkes yerini bilsin ve ilişkimiz zedelenmesin dedim. Önceleri davranışlarım, giyimim, sosyal yaşamamım garip gelse bile artık benimsediler. Bazen asi olmak lazım.
Tek sıkıntı dar alanda paslaşıyoruz. Şehir başlı başına asosyal. Napalım, kismetse seneye tayin inşallah.
Birkaç aya gideceğim umarım.Sadece çok korkuyorum ya aksilik olursa ya geri dönme durumum olursa diye.Aynı duyguları paylaşıyoruz, gitme şansınız varsa gidin , ben de tayin istiyorm ..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?