• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

yapma dedikçe yapılanlar...

talin

Guru
Kayıtlı Üye
20 Haziran 2007
4.250
27
358
45
Küçüklüğümden bu yana yapma denilen herşeyi yaptım. Hala daha devam ediyorum yapmaya.

"Yaşamak" güzel bir deneyim büyükler için, ama yaşayan kişi çocukları olmadığında…

Bazen tutamıyor karşınızdaki insan kendisini ve işte o zaman devreye giriyor; "Yapma çocuğum!" , "Yanlış yoldasın!", "Ben yaptım sen yapma!" gibi yersiz söylendiğinde saçma olduğuna inandığım, yeri geldiğinde de insana "Keşke" dedirtebilecek kadar gerçekçi kelimeler.

Pek sevmesek de bu kelimelerle birbirimizi, bir ömür onlarla geçiyor... ve geçmek zorunda…

Elden ne gelir? Büyükler hep büyük, küçükler hep küçük. Değişen hiçbir şey yok.

Tek fark: verilen öğütlerin her sene değişmesi…

Bir yaşından itibaren, "Yemeğini ye, ağlama, sus" gibi kelimelerle başlayan öğütler, ölene kadar devam ediyor.

İşin en komik, ilginç ve bazı konularda da acı verici yanı ise insanların etrafındakileri "yapma"' lara boğup, bütün yapma dediklerini kendilerinin yapmaları.

Kim ne düşünüyor, bilmiyorum, ama hiç hak vermiyorum böylelerine!

Hatta bazen öyle durumlar oluyor ki, sonunda kötü birşey olcağını bilse bile insan, yapmak ve görmek istiyor. Yani en azından ben öyle istiyorum.

Etrafımda birileri bana "yapma" dedikçe, daha çok yapasım geliyor…

Yaşayıp görmek istiyorum…

Böyle böyle alışacağım hayatın acı veya tatlı süprizlerine.

Bazı şeyleri, sonunda pişman olcağımı bilsem bile yapmak istiyorum, yapıyorum da... ama genellikle bana "yapma" diyenler haklı çıkıyor!

Örneğin sigara: kullanma yaşının on-onbir'lere düştüğü, herkes tarafından içilen ama "bırakılmak istenen" ( bir türlü de bırakılmayan) gerçekten kötü birşey.

Içilen her sigaranın hayatınızdan on beş dakika aldığını bile bile içiyorsunuz, başladığınız için pişman oluyorsunuz, "Çok lanet birşey bu sigara, nefret ediyorum, ııııyy… " diyorsunuz ama bırakmak için de hiçbir şey yapmıyorsunuz.

Küçükken, evde her bulduğum sigarayı kırıp camdan aşağı fırlatıyordum… Ama bir dönem elime sigara almayı denediğimi de hatırlıyorum. Gerçekten pişmanlık verici, acı bir durum…

Ama biz, bütün gençlerin büyükler tarafından, "Sakın başlama!", "Yakalarsam parçalarım!" gibi cümlelerle uyarıldığı fakat bu cümleyi her sarf edenin kendisinin de sigara içtiği bir ülkede yaşıyoruz.

Hani hep derler ya, "çocuklar neyi gördüyse onu örnek alır" diye, aynen öyle!...

Madem sigara içmemi istemiyorsun...sen de içmeyeceksin!

Madem oraya gitmemi istemiyosun, zamanında sen de gitmeyecektin!

Madem saygı görmek istiyorsun, sen de saygı göstereceksin!...

a.s.
 
gerçekten verilen öğütler her sene değişiyor mu kızlar:uhm:
 
Yapma demek boş bazen,insan inadına yaşayarak öğreniyor,böyle istiyor:))
 
her yıl olmasa bile zaman içinde öğütler değişiyor
şimdi düşünüyorum da annemin bana yapma dedikleriyle
benim kızıma yapma dediklerim arasında oldukça fark var.
en basit örnek
sakın kaşlarını aldırma derdi annem bana(ta 30 yaşında aldırdım ilk kez)
ben kızıma sakın çok inceltme kaşlarını diyorum
bunun gibi o kadar şey var ki
zaman mı insanları değiştiriyor,insanlar mı zamanı bilmiyorum
yumurta tavuk meselesi gibi bu da
ama bi şeylerin değiştiği ve değişeceği kesin
 
tabiki canı her yaşta başka bir öğüt duyuyoruz.duymayada devam edeceğiz.insanlarda biraz emir almaktan hoşlanmıyor.çünkü verilen öğütler emir taşıyor sanki.yapma,etme,gitme gibi.böyle olunca da içgüdüsel mi ne insanın inadına yapası geliyor.
 
Bana ailem tarafından şöyle yap dendiğinde onun tersini yapmazdım hiç.Taaa ki üniversiteye kadar.Sonra çoğu şeye karşı geldim,ama yine de dinledim büyüklerdir bi bildikleri vardır diye.Ama artık hiç dinlemiyorum ,çünkü bizim daha iyi bildiğimiz şeyler de varmış.Bunun vebalini çektim bi konuda verilen öğütleri dinleyerek.Anlatmaya çalıştım ,ama set çekildi önüme.Çok zararlı çıktım.Gerçi şimdiki çocuklar pek öğüt dinlemiyor.Belki de iyi yapıyorlar.Ben de çocuğuma öğüt vereceğim elbette ,ama onun hayatını etkileyecek kararlarda katı davranıp,dediğimi yaptırtmayacağım.
 
aslında bize verilen öğütleri de ne kadar dinlediğimiz tartışılır tabi:sm_confused:
mesela kendi adıma söylemelıyım ki bir şeyi yapmayı kafama taktıysam kim ne derse desin o şeyi yaparım
sonuçları kötü olsa bile her insan kendi seçimlerini özgürce deneyimlenerek yaşamalı
sevgiyle kalına.s.
 
kendımce...yaşayarak görmek yanlış...yaşadığımız anlar gerı donuşum getırmez ıse ne olur....yaşayarak öğrenmek herşey ıcın gecerlı olmamalı..ustelık büyükler ne derse desın küçükler muhakkak ( cogunu) dinlemek ıstemez...gerı kafalı der geçer bır yerden sonra..hepımız gecırdık gecırıyoruz o devreyı gunlerı..aıle cok onemlı ne gördüyse oyle yaşar yaşatır...bır ornek ...oğlum babasına kızar...mesela sofrada yemek yerken oğlumuzun ekmegınden alır...oğlumuz bu duruma kızar..babasının bu tıp çocuksu şeylerle onu kızdırması hoşuna gıder...sonuc oğlumda kucuk kardeşine babasının yaptığını yapar...dongu dıye duşunuyorum...bız buyuklerden geçer egıtım... yazık kı küçükler egıtılmelı derken ...buyuklerımızın egıtılmesı gerektıgını unutmasak bılıclensek ne güzel olur..
 
Bu konuda annemin üzdüğüm tek şey arkadaşlıklarımdır. annemin bu kızdan uzak dur dediği herkes kardeşim dostum arkadaşım olmuştur :)))))
 
Back