yalnız yaşayan kadın etiketlenir mi, nasıl görünür?

2025in Ankara’sında memur bir kadın bu soruyu sormuyor olmalı 🥲
Anaa bahse konu sehir Ankara mi bir de😂 Yahu doğuda ücra yer heralde diye düşündüm şu muhabbetleri okuyunca. Bundan 16 sene önce evde kalıp eve erkek attığımda bile sorun yaşamadım hiç ankarada 😅
Bir de o kıskanıyorlardir yazanları hiç anlamıyorum. Hayır arkadaşlar ya insanlar bu kadar aşırı sıradan birini, aşırı sıradan bir hayatı kıskanmaz. Muhabbetler tutmuyordur. Çocuklu çocuksuzla rahat edemez, evli çift olarak görüşüp zamanla samimi olanlar varsa bekar olanlar o aşamada biraz dışta kalabilir. Bekar olup çok daha rahat planla gezenlere de çocuklular katılamıyor ama aman onlar da beni kıskanıyor muhabbeti çevirmeye gerek yok. Kimsenin ankarada yalnız yaşıyor diye birini kıskanacağı yok yani. Kötü düşünme de yoktur. Bu krizde ne gerek varmış zaten yakında evlenir, boşa iki kere masraf diye bi ufak dedikodu dönmüş olması ise çok olası 😅
 
Anaa bahse konu sehir Ankara mi bir de😂 Yahu doğuda ücra yer heralde diye düşündüm şu muhabbetleri okuyunca. Bundan 16 sene önce evde kalıp eve erkek attığımda bile sorun yaşamadım hiç ankarada 😅
Bir de o kıskanıyorlardir yazanları hiç anlamıyorum. Hayır arkadaşlar ya insanlar bu kadar aşırı sıradan birini, aşırı sıradan bir hayatı kıskanmaz. Muhabbetler tutmuyordur. Çocuklu çocuksuzla rahat edemez, evli çift olarak görüşüp zamanla samimi olanlar varsa bekar olanlar o aşamada biraz dışta kalabilir. Bekar olup çok daha rahat planla gezenlere de çocuklular katılamıyor ama aman onlar da beni kıskanıyor muhabbeti çevirmeye gerek yok. Kimsenin ankarada yalnız yaşıyor diye birini kıskanacağı yok yani. Kötü düşünme de yoktur. Bu krizde ne gerek varmış zaten yakında evlenir, boşa iki kere masraf diye bi ufak dedikodu dönmüş olması ise çok olası 😅

Konu sahibi kendi kafasında bunları kuruyor. O yüzden etraftakilerin de böyle düşündüğünü sanıyor. İnsanlarla ilişki kuramamasının daha farklı bir sebebi var muhakkak kendisini tanımadığımız için bilemeyiz şu an.

İstanbul’da birçok daireli sitede yaşayan arkadaşım gece vardiyasından arabasıyla eve dönerken güvenlikçilerin kendisine kötü baktığını iddia ediyordu. Bana bu da hiç olası gelmiyor. İlla gece dönünce kötü iş mi yapman gerekiyor? Doktor olabilirsin hemşire olabilirsin polis olabilirsin. Ki mühendis kendisi. Altında araba var üstün başın usturuplu neden etiketlesinler ki.
Ben de gece vardiyasında çalışıyorum aklıma hiç böyle bir şey gelmemişti arkadaşım diyene kadar.
 
Toplum sayesinde evlenemediğimiz için böyle hissettiriyorlar …
Herkes sizin gibi hissetmiyor , evliliğe bu kadar anlam yüklemek gelişmemiş bir kişilik yapısının ve kendine değer vermemenin belirtisi.
Benim arkadaşlarım var evlenmedikleri halde gayet mutlu gezip tozup yaşıyorlar, öyle Karalar bağladıkları da yok.
Yani herşeyi topluma yüklemeyin , sorun biraz da sizde.
 
daha önce yalnız yaşama temalı açtığınız konulara güzel yorumlar yazmıştım ama yine aynı tonda yazdığınızı görünce kızmaya başladım. neden kendinizi mahalle ve işyeri çevrenizle karşılaştırıp duruyorsunuz dünyanız bu kadar mı küçük? hayata dair kafanıza takılan, merağınızı cezbeden başka hiçbir şey mi yok? dertsiz başınıza dert mi arıyorsunuz? niye kendinizi onlardan küçük görüyorsunuz? siz özgürsünüz, arabanız, eviniz var, kimseye hesabınız eyvallahınız yok niye hiç şükretmiyorsunuz allah aşkına? başımı sokacak yerim, düzenli işim var, sağlığım yerinde diye şükredebilirsiniz mesela. ayrıca sizi bunun için yargılayanla niye arkadaşlık kuracaksınız? insanlar her şeyden kulp bulabilirler merak etmeyin. başkaları yerine düşünüp karar verip kendinize düşük değer biçmeyin ve olumlu düşünmeye çabalayın artık. çoğu arkadaşlık da o kadar derin değil zaten.
 
Herkes sizin gibi hissetmiyor , evliliğe bu kadar anlam yüklemek gelişmemiş bir kişilik yapısının ve kendine değer vermemenin belirtisi.
Benim arkadaşlarım var evlenmedikleri halde gayet mutlu gezip tozup yaşıyorlar, öyle Karalar bağladıkları da yok.
Yani herşeyi topluma yüklemeyin , sorun biraz da sizde.
aslında ben hayatımın hiçbir dönemindd evlilik meraklısı olmadım ne olduysa bu son 1 yılda oldu, cevremde herkesin evlenmesi,bir düzen kurması, benim atanmadir,arabsdir borctur telasimin artik bitmesi derken.. yaştır hormonlardır birseyler devreye girdi işte, en çok da sevilmek,arzulanmak,birinin hayatına eşlik etmek vs kafaya taktığım, yoksa evliliğin harikalar diyarı olmadığını çok iyi biliyorumm
 
aslında ben hayatımın hiçbir dönemindd evlilik meraklısı olmadım ne olduysa bu son 1 yılda oldu, cevremde herkesin evlenmesi,bir düzen kurması, benim atanmadir,arabsdir borctur telasimin artik bitmesi derken.. yaştır hormonlardır birseyler devreye girdi işte, en çok da sevilmek,arzulanmak,birinin hayatına eşlik etmek vs kafaya taktığım, yoksa evliliğin harikalar diyarı olmadığını çok iyi biliyorumm
olabilir elbette insanlık hallerinden birisi ama bakış açısını değiştirmeniz size iyi gelecek. meselenin özüne inelim, mesela siz hayatınızı paylaşabileceğiniz birini istiyorsunuz yanınızda. hatta bundan da öte belki de kendi içinizdeki değersizlik duygusunu veya çözümlenmemiş travmalardan ötürü oluşmuş bir tür boşluğu bu partneri sahip olmamanız durumuna yansıtıyorsunuz. geri kalan meseleler sizin kafanızda asıl derdinizden kaçmak için yarattığınız kaçış noktaları ve başka insanların niyetini istediğiniz gibi okuyup o insanları kendi düşüncelerinize bahane olarak kullanıyorsunuz, ya da ikinci ihtimal çevrenizdeki insanların gerçekten bekar kadından korkmak gibi yargıları var ve kendi ahlaksız düşüncelerini bekar kadına yansıtıyorlar, ki ikisi de sığ düşüncelerde yüzmek sadece. siz derine inin ve kendinizi keşfedin, ruhsal sağlığınızı inceleyin bir. zaten sevgi de her şey gibi vaktini bekler. önce siz kendinizi sevin, kendinizi ruhen ve zihnen iyileştirin. yoksa sevgi gelse de teğet geçersiniz ya da sevgi olmayan şeyi sevgi sanarsınız. kendinizden kaçmayı bırakın ve bu dünyada olmayı ve tam şuan bulunduğunuz hali nasıl sevebileceğinizin yollarını ve bunun önünde kendi kendinize koyduğunuz engelleri bulun. inşallah gerçekten sevip sevilebileceğiniz biri çıkar karşınıza. eve alışabildiniz mi ne yaptınız?
 
Son düzenleme:
olabilir elbette insanlık hallerinden birisi ama bakış açısını değiştirmeniz size iyi gelecek. meselenin özüne inelim, mesela siz hayatınızı paylaşabileceğiniz birini istiyorsunuz yanınızda. geri kalan meseleler sizin kafanızda asıl derdinizden kaçmak için yarattığınız kaçış noktaları ve başka insanların niyetini istediğiniz gibi okuyup o insanları kendi düşüncelerinize bahane olarak kullanıyorsunuz, ya da ikinci ihtimal çevrenizdeki insanların gerçekten bekar kadından korkmak gibi yargıları var ve kendi ahlaksız düşüncelerini bekar kadına yansıtıyorlar, ki ikisi de sığ düşüncelerde yüzmek sadece. siz derine inin ve kendinizi keşfedin, ruhsal sağlığınızı inceleyin bir. zaten sevgi de her şey gibi vaktini bekler. önce siz kendinizi sevin, kendinizi ruhen ve zihnen iyileştirin. yoksa sevgi gelse de teğet geçersiniz ya da sevgi olmayan şeyi sevgi sanarsınız. inşallah gerçekten sevip sevilebileceğiniz biri çıkar karşınıza. eve alışabildiniz mi ne yaptınız?
eve alıştım sayılır aslında sadece salonda koltuk ve birkac mutfak esysm var. salonda yatiyor çay yapiyor biseyler atistiriyorum. spor salonu hamam falan var sitede ama hiç gitmedim. tam karsida yürüyüş parki var,, en çok istedigim seyler bunlardı ama gözümde yok sanki. sacma bir melankoliğe girdim bi de benim için sosyallik ve arkadaslik çok anlamli illa arkadasim olcak kahve iccem illa herkesle anlascam diye takinti yaptim. ya da aşksizlik eksikligini bastirmak icin millete sariyorum:) tavsiyeleriniz nedir? kendini sevmekle ilgili?
 
eve alıştım sayılır aslında sadece salonda koltuk ve birkac mutfak esysm var. salonda yatiyor çay yapiyor biseyler atistiriyorum. spor salonu hamam falan var sitede ama hiç gitmedim. tam karsida yürüyüş parki var,, en çok istedigim seyler bunlardı ama gözümde yok sanki. sacma bir melankoliğe girdim bi de benim için sosyallik ve arkadaslik çok anlamli illa arkadasim olcak kahve iccem illa herkesle anlascam diye takinti yaptim. ya da aşksizlik eksikligini bastirmak icin millete sariyorum:) tavsiyeleriniz nedir? kendini sevmekle ilgili?
hamamım olsa koşa koşa giderim millet kendi şahsi banyosuna hamam konsepti yaptırıyor ahaha ne güzel imkanlar varmış kullanın keyfini çıkarın. eşyalar da zamanla olacak merak etmeyin.
kendini sevmekle ilgili tavsiyem kendinize bir defter edinin, düzenli olarak hislerinizi, zihninizden geçenleri yazın ve sonra dışarıdan bakın içinizden neler geçtiğine. neden zihninizin bu düşüncelere gidip durduğunun sebeplerini düşünüp kendinizi analiz edin. bugüne kadar hayatınızda sürekli tekrar eden örüntüleri bulun, yani tekrar eden olayları, duyguları, sürekli hangi temalarda buluyorsunuz kendinizi? geçmişinizden bugüne kadar olup sizi etkileyen her şeyi yazın, kendinizin bir otobiyografisini çıkarın. bu olayları analiz edin, sizin hayatınızda neden oldular ve nereye varmanıza vesile oldular? kendinize dışarıdan baktığınızda hangi düşünsel, dürtüsel alışkanlıkları değiştirmek istiyorsunuz? hayalinizdeki siz nasıl birisi? öyle biri olmaya başlayın. olaylara bakış açınızı gördüğünüzde o dürtüsel düşünceler bilinçaltından bilincinize çıkacaklar ve onları değiştirebilmeye başlayacaksınız. farkındalık ilk adımdır, sonra eylemsellik gelir. zihninizden geçenleri sürekli gözlemleyebilmeye başlayacaksınız, tepki vermeyeceksiniz, dürtülerinizi yönetmeyecekler. siz doğru bulduklarınız yönünde eylemsellik gösterdikçe düşünceleriniz yani bakış açınız da değişmeye başlayacak. her şeyde bir şükür sebebi ve olumlu hal görmeye başlayacaksınız, sizi üzen şeylerin size ne öğrettiğini göreceksiniz. yani özgür iradenizi uyandırmak olacaksınız. o zaman yaşamak sevgi dolu ve siz özgüvenli oluyorsunuz. inşallah karışık anlatmadım. gölge çalışması tabiriyle ve jung'un gölge kavramını araştırarak başlayabilirsiniz. insan kendi zihninde kaybolmuşken ve ruhunu unutmuşken dışarıya saldırıyor, dışarıdan bir şeyler bekliyor, hayattan beklentiye giriyor. halbuki içeriden başlıyor her şey, sevgi de öyle gerçekten. aldığınız her nefes yalnızca size özel olan şahsi hikayenizin yeni bir anı aslında, upuzun bir film gibi.
 
Etiketlenir desek çıkmayacak mısın? Sen zaten abinle kavga edip çıkmayacak mıydın?
 
Benim çevremde de evlenmeden aynı şehirde eve çıkanlar var. Biri trafik cekmemek için diğeri de artık kendi düzenimde yaşamak istiyorum dediği için ne var ki bunda anlamadım. Ayrıca ne ile etiketleneceksiniz , hiç anlayamamdım?
 
Toplumun ataerkil yapısından şikayetçi görünüp en çok ona uyan ve uygulayanın (ve hatta içselleştirenin) biz kadınlar olduğuna inanmaya başladım. Elbette toplum yapısı belli iken tedbir almak durumunda kalıyoruz fakat 90'lı yılların başında bile normal görünen şeyler nasıl 2025 yılında korkulması veya etiketlenilmesine yol açacak bir şey oldu şaşkınım. Bir kadının ailesinden ayrı yaşayabilmesi için illa evlenmesi mi gerekiyor? Ankara, Türkiye'nin görece en kozmopolit, eğitim durumu yüksek ve modern şehirlerinden biriyken sizin ilgi çekeceğini hiç sanmam. Ayrıca insanların sizin medeni durumunu dert ettiğini düşünmeniz de çok garip. İnsanlar kendi hayatlarını bile oturup düşünmezler çoğu zaman kaldı ki sizin medeni durumunuz. Medeni durumunuzdan dolayı kimseye sorumlu değilsiniz zaten. Sorunuza gelince, düzenini kurmuş ve kendi kazancını sağlayan her kadın benim gözümde özgür ve başarılıdır.
 
Son düzenleme:
hamamım olsa koşa koşa giderim millet kendi şahsi banyosuna hamam konsepti yaptırıyor ahaha ne güzel imkanlar varmış kullanın keyfini çıkarın. eşyalar da zamanla olacak merak etmeyin.
kendini sevmekle ilgili tavsiyem kendinize bir defter edinin, düzenli olarak hislerinizi, zihninizden geçenleri yazın ve sonra dışarıdan bakın içinizden neler geçtiğine. neden zihninizin bu düşüncelere gidip durduğunun sebeplerini düşünüp kendinizi analiz edin. bugüne kadar hayatınızda sürekli tekrar eden örüntüleri bulun, yani tekrar eden olayları, duyguları, sürekli hangi temalarda buluyorsunuz kendinizi? geçmişinizden bugüne kadar olup sizi etkileyen her şeyi yazın, kendinizin bir otobiyografisini çıkarın. bu olayları analiz edin, sizin hayatınızda neden oldular ve nereye varmanıza vesile oldular? kendinize dışarıdan baktığınızda hangi düşünsel, dürtüsel alışkanlıkları değiştirmek istiyorsunuz? hayalinizdeki siz nasıl birisi? öyle biri olmaya başlayın. olaylara bakış açınızı gördüğünüzde o dürtüsel düşünceler bilinçaltından bilincinize çıkacaklar ve onları değiştirebilmeye başlayacaksınız. farkındalık ilk adımdır, sonra eylemsellik gelir. zihninizden geçenleri sürekli gözlemleyebilmeye başlayacaksınız, tepki vermeyeceksiniz, dürtülerinizi yönetmeyecekler. siz doğru bulduklarınız yönünde eylemsellik gösterdikçe düşünceleriniz yani bakış açınız da değişmeye başlayacak. her şeyde bir şükür sebebi ve olumlu hal görmeye başlayacaksınız, sizi üzen şeylerin size ne öğrettiğini göreceksiniz. yani özgür iradenizi uyandırmak olacaksınız. o zaman yaşamak sevgi dolu ve siz özgüvenli oluyorsunuz. inşallah karışık anlatmadım. gölge çalışması tabiriyle ve jung'un gölge kavramını araştırarak başlayabilirsiniz. insan kendi zihninde kaybolmuşken ve ruhunu unutmuşken dışarıya saldırıyor, dışarıdan bir şeyler bekliyor, hayattan beklentiye giriyor. halbuki içeriden başlıyor her şey, sevgi de öyle gerçekten. aldığınız her nefes yalnızca size özel olan şahsi hikayenizin yeni bir anı aslında, upuzun bir film gibi.
teşekkür ederim jung'u izliyorum gölgelerle yüzleşme videolarını biliyorum, terapiye de gidiyorum ama yine bir noktada tökezliyorum en çok da tercih edilmeme ve yalnız kalma yalnız bırakılma olayları beni çok etkiliyor. ben yalnızlığı kafamı dinlemeyi cok severim her seyi tek yaparım gocunmam ama bu benim istedigimle olursa iyi. tam tersi oldugunda beni yalniz biraktiklarinda birden çöküyorum,tepkisel oluyor her şey. biraz daha yazma ritüeline geçecegim.
 
Toplumun ataerkil yapısından şikayetçi görünüp en çok ona uyan ve uygulayanın (ve hatta içselleştirenin) biz kadınlar olduğuna inanmaya başladım. Elbette toplum yapısı belli iken tedbir almak durumunda kalıyoruz fakat 90'lı yılların başında bile normal görünen şeyler nasıl 2025 yılında korkulması veya etiketlenilmesine yol açacak bir şey oldu şaşkınım. Bir kadının ailesinden ayrı yaşayabilmesi için illa evlenmesi mi gerekiyor? Ankara, Türkiye'nin görece en kozmopolit, eğitim durumu yüksek ve modern şehirlerinden biriyken sizin ilgi çekeceğini hiç sanmam. Ayrıca insanların sizin medeni durumunu dert ettiğini düşünmeniz de çok garip. İnsanlar kendi hayatlarını bile oturup düşünmezler çoğu zaman kaldı ki sizin medeni durumunuz. Medeni durumunuzdan dolayı kimseye sorumlu değilsiniz zaten. Sorunuza gelince, düzenini kurmuş ve kendi kazancını sağlayan her kadın benim gözümde özgür ve başarılıdır.
teşekkürler ben de başarılı hissedeceğim o anı yaşamak istiyorum🙏
 
Back
X