hamamım olsa koşa koşa giderim millet kendi şahsi banyosuna hamam konsepti yaptırıyor ahaha ne güzel imkanlar varmış kullanın keyfini çıkarın. eşyalar da zamanla olacak merak etmeyin.
kendini sevmekle ilgili tavsiyem kendinize bir defter edinin, düzenli olarak hislerinizi, zihninizden geçenleri yazın ve sonra dışarıdan bakın içinizden neler geçtiğine. neden zihninizin bu düşüncelere gidip durduğunun sebeplerini düşünüp kendinizi analiz edin. bugüne kadar hayatınızda sürekli tekrar eden örüntüleri bulun, yani tekrar eden olayları, duyguları, sürekli hangi temalarda buluyorsunuz kendinizi? geçmişinizden bugüne kadar olup sizi etkileyen her şeyi yazın, kendinizin bir otobiyografisini çıkarın. bu olayları analiz edin, sizin hayatınızda neden oldular ve nereye varmanıza vesile oldular? kendinize dışarıdan baktığınızda hangi düşünsel, dürtüsel alışkanlıkları değiştirmek istiyorsunuz? hayalinizdeki siz nasıl birisi? öyle biri olmaya başlayın. olaylara bakış açınızı gördüğünüzde o dürtüsel düşünceler bilinçaltından bilincinize çıkacaklar ve onları değiştirebilmeye başlayacaksınız. farkındalık ilk adımdır, sonra eylemsellik gelir. zihninizden geçenleri sürekli gözlemleyebilmeye başlayacaksınız, tepki vermeyeceksiniz, dürtülerinizi yönetmeyecekler. siz doğru bulduklarınız yönünde eylemsellik gösterdikçe düşünceleriniz yani bakış açınız da değişmeye başlayacak. her şeyde bir şükür sebebi ve olumlu hal görmeye başlayacaksınız, sizi üzen şeylerin size ne öğrettiğini göreceksiniz. yani özgür iradenizi uyandırmak olacaksınız. o zaman yaşamak sevgi dolu ve siz özgüvenli oluyorsunuz. inşallah karışık anlatmadım. gölge çalışması tabiriyle ve jung'un gölge kavramını araştırarak başlayabilirsiniz. insan kendi zihninde kaybolmuşken ve ruhunu unutmuşken dışarıya saldırıyor, dışarıdan bir şeyler bekliyor, hayattan beklentiye giriyor. halbuki içeriden başlıyor her şey, sevgi de öyle gerçekten. aldığınız her nefes yalnızca size özel olan şahsi hikayenizin yeni bir anı aslında, upuzun bir film gibi.