Güzelim üniversite mezunuyum. Son dönem 3.8 gibi bı ortalamam vardı. Genel ortalama 3.5 olması lazım, 18 sene olmuş ben mezun olalı. Senin yaşlarında kızların olduğu nerdeyse 100 kişilik yurtta sorumluydum yönetim kademesinde. Aşçı, kaloriferci birçok da kat görevlisi, kızların giriş çıkışları gibi tonla sorumluluğum vardı. Ankarada yine bir şirkette çalıştım. Muhasebe bürosunda çalıştım, evden çalıştım. İyi derece bilgisayar biliyorum. Neyse konumuz o değil. Savunman bile yaş gurubu ortalamanın altında kalıyor. Tıp derken? Tıp Fakültesi kazanacak puan vardı gitmediniz yani. Anladım... Bende bundan bahsediyorum zatenÇocuk gibi hareketler çocuk gibi düşünceler derken? istediğim hayat için çabalamış olmak mı çocukça .Siz kimsiniz de beni bu şekilde yargılamaya çalışıyorsunuz.
Siz ne mezunusunuz ?ortalamanız kaçtı üniversitedeyken? insanların kapasitesini siz mi belirliyorsunuz hangi cürretle ahahah çok güldüm ya yorumunuza.Çok merak ediyorsanız ben geçen sene tıp kazanacak sıralamayı elde ettim istesem giderdim ama kalmayı tercih ettim.Benim kadar idealist olmadığınız için anlamanız güç olabilir.
programcılık neymiş ya bilgisayar mühendisliği falan siz bunların garanti olduğunu falan mı sanıyorsunuz.Kendini geliştirmeyen iyi üniversitede okumayan bir mühendis en fazla asgari ücret alır.Bu işlerden anlamadığınız o kadar belli ki..o aklınızı önce kendinize yettirin siz.Kasiyerlikte yaptım başım kapalı olarak harçlık çıkarmak için ve bundan utanmıyorum ama siz utanılacak birisiniz.
Güzelim demeyin ağzınıza yakışmıyor .Benim savunmam en azından ortalama altı sizinki yerlerde ...evet tıp fakültesi kazandım ama gitmedim o kadar basmakalıp düşünceleriniz var ki sanki herkes tıp okumak zorundaymış gibi iyi bir derecesi varsa doktor olmalı.Ayrıca şunu ekleyeyim üniversite sınavına puanla değil sıralamayla gireriz ortalıktan sallamayınGüzelim üniversite mezunuyum. Son dönem 3.8 gibi bı ortalamam vardı. Genel ortalama 3.5 olması lazım, 18 sene olmuş ben mezun olalı. Senin yaşlarında kızların olduğu nerdeyse 100 kişilik yurtta sorumluydum yönetim kademesinde. Aşçı, kaloriferci birçok da kat görevlisi, kızların giriş çıkışları gibi tonla sorumluluğum vardı. Ankarada yine bir şirkette çalıştım. Muhasebe bürosunda çalıştım, evden çalıştım. İyi derece bilgisayar biliyorum. Neyse konumuz o değil. Savunman bile yaş gurubu ortalamanın altında kalıyor. Tıp derken? Tıp Fakültesi kazanacak puan vardı gitmediniz yani. Anladım
ankarada tıp okuyan 2, dişçilik okuyan 2 kuzenim var şu andayaklaşık dedim yav 3 aşağı 5 yukarı. Çocuğa, şartlara, bölüme göre değişir. Yürüme mesafesinde özel yurt bulunursa ne ala, bizim burda yok mesela. Yine yoldu yemekti masraf olacak. E bu çocuklar genç, yemek içmek gezmek isteyecekler bir yerde. Yurttan okula okuldan yurda bir hayata mahkum edilemezler ki. O kısım ayrı masraf.
Bölüme göre masraf kalemleri çok değişiyor. Benim yeğenim mimarlık okuyor mesela, malzemeleri çok pahalı. Bilgisayar almak gerekiyor şimdi, çocuğun işini görecek özelliklerde orta kalite bir bilgisayar 40-50 bin bandında. Mimarlık, tıp, diş hekimliği, bazı mühendislikler falan ciddi para döktüren bölümler.
Yazık yahu. Bu baskının kime ne faydası var. Sizi dinden sogutuyorlar haksız yere. Aile cahil zaten. Kardeş ayrı cahil. Senin kararın diye saygı duyan yok. Siz aşırı korkuyorsunuz. . kapalılık böyle birşey değilki. Bizim bir akraba var kız kapalı işte aile baskısıyla. Baskı ileriydi ama bol pantolon bile giyemez seviyesinde. Geçen bir resmini gördüm sosyal medyada. Başka ile üniversite okumaya gitmiş. Daha 18 yasında asırı dekolte bir kıyafet ve kısa şort vs. . agır makyaj. Eskort resmi gibiydi poz ve. Normalde bu kadar açılmaz yani ama baskı nelere sevk etmiş kızı. İyi mı oldu yaniben normalde tesettürlü olan ama bunu hiç istemeyen 19 yaşında bir kızım,ailem tesettürden çıkmama izin vermez çok fazla baskı hatta şiddet bile olduğu olmuştu akrabalarımız tarafından sırf bol pantolon üstüne kısa tunik giydim diye üstüme yürüyen vardı o kadar yani.Üniversite sınavına hazırlanıp ekonomik özgürlüğümü aldıktan sonra açılıp kimseye eyvallahım olmasın istiyorum çünkü ben gerçekten şu an zorla kapalıyım. ne ruhum ne fikrim uyuşmuyor, tabikide allahın ayetini yalanlayamam ama ben takmayı istemiyorum buna eminim.
Gelelim asıl konuya ...ben dün bi arkadaşımla buluşacaktım arabasıyla alacaktı beni ablası o ve ben başka yere gidip gezecektik.Evden açık çıkamazdım ve evin yakınlarında bir kütüphane var ama içinde farklı şeyler de var.Bende orada üstümü değiştirdim onların gelmesine yakın ve sonra eşyamı yukarıda bırakıp aşağıya saçıma bakmaya gittim lavaboya sonra tam kapıdan çıkarken kız kardeşimle göz göze geldik.Başımdan aşağı kaynar sular döküldü onu tanımamış gibi yapıp hemen yandaki merdivenlerden koşa koşa yukarı çıktım çantamı kapıp bi odaya girdim kardeşimde hemen sonrasında girdi.Bu arada ben kütüphaneye giderm ara sıra ve kız kardeşim gelmezdi hiç normalde.Bu hafta yazılısı var diye geliyordu okul çıkışı ama ben saate bakınca onun okul çıkış saati olduğunu unutmusum geleceğini de.Sonra gözlerini açmış şekilde bana baktı sen napıyorsun açıksın farkında mısın dedi,üstümde belde biten uzun kollu bluz ve altımda dar kesim pantolon vardı saçlarım da açık.Ben de işte başörtümü çantamdan almayı unutmuşum aşağı inerken dedim sonra nasıl unutursun kapalısın unutulacak bişey değil bu hadi unuttun erkekler var etrafta kameralar var nasıl böyle rahatsın dedi, gerçekten unuttum 1 2 tane erkekte ben lavabodayken gelmiş baksana hızlıca koştum zaten kimse görmesin diye dedim.Sonra yalan söylüyorsun der gibi baktı bana nasıl böyle bişey yaptın falan dedi.Üstümdeki tuniği terledim diye çıkardım lavaboda saçlarımı toplayıp başörtü takacaktım dedim ,tabi hızlı hızlı anlatıyorum bunları sonra kardeşim başka yere geçti yanına gittim dedimki dalgınlığa gelmiş işte annemlere söyleme bak yanlış anlarlar yemin et söylemeyeceğine dedim ben zaten sen demesen de söylemem ama yemin etmem dedi.Sonra odaya başkası geldi bende sonra konuşuruz deyip çıktım yukarıda odadayken başımı yapmıştım zaten o sorunca da diğer kütüphaneye gidiyorum burada internet çekmiyor dedim.
Gerçekten gittim oraya kafamı toplamaya çalıştım olmayınca akşama kadar ders çalıştım sonra akşam eve geldim .Geleli çok olmamıştı odadan biri çıkıyor o da çıkıyodu benim konuşacağımı bildiği için sanırım.Sonra diğer odaya yanına gittim soğukkanlı olmaya çalıştım bi tane takısı bendeydi onunla alakalı bişey sordum onu çıkar buraya bırak dedi,sonra peki benim bugün yaptığım saflık deyip yarımağız güldüm hiçbir şey demedi çıktı .Bende peşinden gittim ne demek ya benimle konuşmayacak mısın sen dedim hayır konuşmak istemiyorum git dedi.Bende ne demeye çalışıyorsun ya sen ablanı tanımıyor musun sanki dedim tanıyamamışım demekki dedi.Ben komşumuzun karşısına bile başörtümü unutup çıkmıştım kapıda ,orada da unuttum dalgındım çok fazla dedim he he aynen bende inandım başörtünü unuttun inandım dedi bunu derken sesini yükseltti ve evdekiler duyabilirdi korkmadı bundan uyardım annemler duyacak sessiz ol dedim .evet unuttum demeye de kalmadan ya bana ne anlatıyorsun ben neyin ne olduğunu biliyorum git konuşmak istemiyorum dedi kaşlarını çatmış yüzüme bile bakmıyordu.Bende konuşmazsan konuşma dedim çıktım evdekiler varken sesini yükseltebilirdi o yüzden daha fazla konuşmak oa anlatmaya çalışmak istemedim.Sonra bu olay çok olmadan kaynar suyla bileğimi yaktım kardeşim kapıda baktı sonra gitti ama normalde olsa merhametli biridir az çok gelir illa yanıma ama gelmedi bende ektsra onunla konuşmaya çalışmadım aynı onun gibi yok saydım onu.Benim asıl çekinceme gelirsekte benim hiç ama hiç anlaşamadığım 3 sene önce sırf flört konuşmalarımı yakaladı diye hala bana ağza alınmayacak şeyler söyleyen dengesiz bir ablam var ve açığımı arıyor bildiğiniz,bende ona söylüyorum laflar ama neden bi insan bu kadar ablalıktan uzak olur anlamıyorum.Annemle ondan daha iyi anlaşıyorum diye o işe gidiyoe ben evde ders çalışıyorum diye kıskanıyor ve bunu başkasına bile söylemiş.yani bu olayı ablam gibi birisi öğrenirse bana yapmadığı psikolojik şiddet kalmaz .Anneme açılacağımı söyledim daha önce ama bana dediği şey erkekleri tahrik etmek mi istiyorsun sakın duymamayım bidaha böyle konuşma dedi aynı hayriye hanım gibi konuyu kapattı .Ama benim açıldığımı öğrenmek demek bana güveninin tamamen gitmesi demek.Sen başını açmışsın her şeyi yaparsın der her şeyle suçlar beni ve gittiğim kütüphaneyi bile yasaklar.Babam deseniz düşünemiyorum neler yapar .Ben bu sene sınav açıklanıp sonucumu öğrenene kadar en azından kimsenin bilmemesi gerekiyor anlayacağınız.Kardeşim asabi bi karakter ve annemle pek anlaşamıyor bu sıra özellikle çok hırçın ara ara bağırışıyorlar olur da annem beni överse işte kardeşim de söyler mi bilmiyorum.Ne kadar kavga etsekte mesela yanına gidip iki şirinlik yapsam sarılsam hemen yumuşar ama çabukta yükselir gereksiz yere bazen nerde ne konuşacağını bilmez vs. ama ona bu durumu olduğu gibi anlatıp anlayış bekleyemem çünkü o da kapalı ve benden çok farklı düşünüyor onun öğrenmesini şu an istemiyorum kendimi bile bile riske atmak olur bu.ben ne yapsam nasıl bir yol izlesem bilmiyorum kardeşime karşı veya öğrenirse aileme karşı.lütfen buraya kadar okuyan varsa kimseyi incitmek istemiyorum sizde beni incitmeyin.Sevgiler...
dipnot : Macera arama diyenler olmuş evet hevesim var ama sabretmem lazım maalesef ,haklısınız.Birdaha böyle bir olay yaşanmayacak anlayacağınız..
Genç bir kıza( belli ki kendi hayatını istediği gibi yaşamak istediği için) bir ton hakarette bulunmuşsunuz. Yüksek statülerde istemediği bir hayatı yaşamaktansa onun için başı açık bir kasiyer olmak daha mutluluk vericidir belki. 19 yaşında hayatla yeni tanışan, bir sürü ümidi ve hayali olan ve hiç tanımadığınız eğitimine devam etmek istediğini söyleyen bir gence bu mesnetsiz aşağılamalarla gelinmez. Eğer genç ben kapanmak istiyorum ama ailem izin vermiyor diye bir gerekçeyle gelseydi eminim çok akıllı diye güzelleme yapacaktınız. Geçmişte de 6 yaşında tecavüze uğrayan çocuk için imkansız öyle bir şey deyip savunu yapmışsınız sanırım. sırf tarikat güzellemek için. Ben bu saldırganlığınızın altından da böyle yaşamlara saygı duymayan bir gerekçe barındığı kanaatindeyim.Bana mantıklı ve aklı başında bir insan izlenimi vermediniz. 19 yaş gayette aklı başında insanların mantıklı hareket ettiği bir yaş aslında. Çocuk gibi hareketler. Çocuk gibi düşünceler.
Bana, tıp, bilgisayar mühendisliği, programcılık gibi bölümleri kazanabilecek potansiyel yok gibi geldi.
Ha bunu neden yazdım elinizi sallasaniz üni mezununa çarpan bı ulkede, okula fazla anlam yüklemek. İşsiz tonla mezun varken iş bulmaya kesin gözüyle bakmak, yani tonla temelsiz plan var. En çok başı açık bir kasiyer olunabilir sizin durumda
Onları gitmesinde sorun yok onu da belirteyim ama üniversite bir öğrencisi için riskliydi yani. Köyden yeni cıkmış bir kız her türlü kandırılmaya açık. Bilinçli bir giyim değil yani. Bilinçli giyse tasır da bunu ama kurtuldum giyimiydiYazık yahu. Bu baskının kime ne faydası var. Sizi dinden sogutuyorlar haksız yere. Aile cahil zaten. Kardeş ayrı cahil. Senin kararın diye saygı duyan yok. Siz aşırı korkuyorsunuz. . kapalılık böyle birşey değilki. Bizim bir akraba var kız kapalı işte aile baskısıyla. Baskı ileriydi ama bol pantolon bile giyemez seviyesinde. Geçen bir resmini gördüm sosyal medyada. Başka ile üniversite okumaya gitmiş. Daha 18 yasında asırı dekolte bir kıyafet ve kısa şort vs. . agır makyaj. Eskort resmi gibiydi poz ve. Normalde bu kadar açılmaz yani ama baskı nelere sevk etmiş kızı. İyi mı oldu yani
Sizin hayal dünyanızı tatmin etmeye uğraşmayacağim.Genç bir kıza( belli ki kendi hayatını istediği gibi yaşamak istediği için) bir ton hakarette bulunmuşsunuz. Yüksek statülerde istemediği bir hayatı yaşamaktansa onun için başı açık bir kasiyer olmak daha mutluluk vericidir belki. 19 yaşında hayatla yeni tanışan, bir sürü ümidi ve hayali olan ve hiç tanımadığınız eğitimine devam etmek istediğini söyleyen bir gence bu mesnetsiz aşağılamalarla gelinmez. Eğer genç ben kapanmak istiyorum ama ailem izin vermiyor diye bir gerekçeyle gelseydi eminim çok akıllı diye güzelleme yapacaktınız. Geçmişte de 6 yaşında tecavüze uğrayan çocuk için imkansız öyle bir şey deyip savunu yapmışsınız sanırım. sırf tarikat güzellemek için. Ben bu saldırganlığınızın altından da böyle yaşamlara saygı duymayan bir gerekçe barındığı kanaatindeyim.
kardeşimle mutfakta küçük bi anlaşmazlık yaşadık alakasız bir konudan ve bana hakaret etti saçma sapan bende ona cevabını verdim sonra hanımefendi tam kapıyı kapataca bağırarak dua et anneme söylemedim falan dedi evde babm ve ablam vardı.Kendini bir şey sanıp atarlanmaya başladı ben ne yapıcam bu kızla ya resmen tehtid ediyor beni boyun eğmek istemiyorumAllah o kardeşinden ve ablandan seni bir an önce kurtarsın. Empati yaptım, ne ben ne de kız kardeşim tesettürlü değiliz. Ailemiz de asla baskıcı değil ama kendimi senin kardeşinin yerine koydum. Benim ablam/kardeşim böyle bir şey yapmış olsa, onun zorla istemediği bir şekilde yaşadığını anladığım için kahrolurdum ve elimden geldiğince destek olurdum. Bu aileden kurtulmanın tek yol meslek sahibi olup ekonomik özgürlüğünü kazanmak gibi duruyor. Umarım istediğin gibi yaşayabileceğin güzel günlerin olur. Söylemeden edemiyorum, kız kardeşinin tavrına sinir oldum. Pavyonda basmış sanki. Offf off.
ah tabi bi akıllı sizsiniz bizimkisi hayal dünyası.Mutsuzluğunuzu ve orta yaş sendromunuzu kedilerle falan atlatmaya çalışın yazık botoks falan da fayda etmiyordur o cen*bet suratınıza ahahhaaSizin hayal dünyanızı tatmin etmeye uğraşmayacağim.
Yazdıklarının bir kısmı mantıklı da bir kısmı değil. Yurt çıkar çıkmaz bilmem ben yurt çıkmama ihtimaline göre yazdım ki bunca çocuk yurt diye debelenmezdi sanıyorum herkese çıkıyor olsa. Bizim zamanımızda bile armutun sapı üzümün çöpü diye diye eliyorlardı. Bana babam memur diye çıkmamıştı mesela. Burs desen onu da önüne gelene dağıtmıyorlar. Alsa alsa kredi alır şu an ne kadar bilmiyorum ama benim aldığım özel yurt ücretinin beşte biri kadardı. Sonra kanırta kanırta faiziyle aldılar geriankarada tıp okuyan 2, dişçilik okuyan 2 kuzenim var şu anda
hepsi kız hepsi devlet yurdunda kalıyor
şu anda bizde mimarlık filan okuyan yok çünkü maaşları piyasası kötü yani, kimse okumuyor yenilerden -eskiden vardı benim kendi kız kardeşim şehir bölgeci mesela ama bitirdiği sene atanmıştı hemen. o da yurtta kalarak okumuştu.
neyse 2 tıp ve dişçilik öğrencisi kızlar kardeş, farkı üniversitelerde farklı yurtlardalar. toplamda da 4 kardeşler. Diğerleri ilkokul ve lise öğrencisi.
neyse demem o ki tıp diş vs kazanan çocuğa zaten yurt çıkıyor yani.
ailesinin ilk tıp öğrencisi değilse (bizde birkaç düzine oldu artık) hemen gider gitmez her atlası, kaynağı haldır haldır almaması gerektiğini de biliyor olurlar -ilk öğrenci ise de artık sosyal medyada bi sürü paylaşım var x malzemeyi boşa almayın y malzeme için bekleyin 3. sınıfta da alsanız olur, gibi. Nerede ucuz alınır, 2. el, vs.
ankarada aylık abonman var öğrencilere, 220 lira mıydı neydi en son. ama ben birkaç aydı gitmiyorum.
burada da kısaca demek istediğim : bazı aileler çocuklarını aşırı pamuklara sarıp büyütüyor...çocuk bir nane bilmiyor hayata dair. ve çok da masraflı okuyor çok çok da masraflı büyüyor...valla dediğim gibi onlarca kuzenim var üniversite okuyan bu çocukları yarısı tıp/dişçilik okuyor kalanı hukuk filan okuyor. ayda 20 bin gibi masraf yapanı sadece babası müteahhit doğduğu günden beir para harcıyor olanlar (çocuk ataşehirde villada kalıyor 20 bin değildir onun masrafı tabi çok üstüdür)...
kalan bu kızlar gibi örnekler işte, hepsi geziyor da yiyor da içiyor da ama öğrenci işi. misal hepsi küçüleni kardeşine kuzenine vererek, toplu alıp paylaşarak, yemeği filan evde tee çocukluğundan beri kendisi yaparak büyüdü -biz de öyle büyüdük. yani gidip kafede san sebastiana 120 lira kahveye 80 lira verip (güncel fiyatlardan haberim yok) okumuyor bu insanlar, evi olan arkdaşına, evi olan teyzesine abisine gidiyor yapıyor, alıyor yanına koyuyor kafeyi de termosuna.... bu hafta biri yapıyor öbür hafta da öbürü. ben 20+ yıldır çalışıyorum ben kahveyi termosla yanıma alıyorum...çok sınav zamanıysa sevdiği şeyleri annesi yapıp yollar, şehirdeki akrabaları yemeğe alır. bizim dünyamız böyle bir dünyadır. harçlık biriktirip almanyaya staja gidiyor şu dönem tıpçılar...
KYK bursu biraz da harçlıkla geçiniyorlar valla geçinemeseler bizde 4 kardeş 5 kardeş üniversite kimse okuyamazdı (biz de öyle okuduk, tamam devir değişti, ama yine kısıtlı maaşlarla okuyorlar yani, örneğin biz yürüyoduk onlar yürümez bizim kadar çünkü mesefeler çılgın şimdi şehirler çok büyüdü, biz makyaj yapmazdık onlar yapıyor, bazı şeyler değişti elbette ama özü aynı )
ha diyeceksiniz ki yurt çıkmasa kira 15 bin en az. 2 kişi kalsalar, faturası mutfak alışverişi (yurtta iyi kötü bi yemek de var zira) 20 bine çıkamaz bile işin içinden- doğru. 2ye bölse bile 13-14 yapar. O da doğru.
Da işte mesela bizde o şekilde okuyan kalmadı
yani durum bu
tıp dişçilik bilgisayar hukuk vs. böle 7-8 bölüm harici (bir de ciddi zengin olup özel üni okutanlar harici) bizde şu anki nesilde okuyan yok. Turizmdir, zanaattir meslek öğrenip çalışıyolar çünkü ailesinin öyle bir parayla ev tutup filan okutma durumu yok yani.. okusa ne olcak okulda harcadığı kadar parayı maaş olarak alamaz. Mesela fen edebiyat zaten yok sosyoloji vs yok (zevkine 2. öğrenimciler hariç), İİBF yok, öğretmenlik hatta mühendislik bile (1-2 okul 1-2 bölüm hariç) yok gibi bir şey ailesinin yanında okuyanlar var tek tük.
ki bu ailede 10 sene önce belki 10-15 kişi vardı öğretmenlik okuyan.
ya işte meselaYazdıklarının bir kısmı mantıklı da bir kısmı değil. Yurt çıkar çıkmaz bilmem ben yurt çıkmama ihtimaline göre yazdım ki bunca çocuk yurt diye debelenmezdi sanıyorum herkese çıkıyor olsa. Bizim zamanımızda bile armutun sapı üzümün çöpü diye diye eliyorlardı. Bana babam memur diye çıkmamıştı mesela. Burs desen onu da önüne gelene dağıtmıyorlar. Alsa alsa kredi alır şu an ne kadar bilmiyorum ama benim aldığım özel yurt ücretinin beşte biri kadardı. Sonra kanırta kanırta faiziyle aldılar geri
Bizim kız güzel sanatlar çıkışlı mesela. Tıp oku diye zorlasa mıydık yoksa kuaförün yanına çırak mı verseydik? Mecbur okuyacak bu çocuk. Yeteneği ve zekası göz önüne alındığında en mantıklı tercihi yaptı kendisi için. Her çocuk bir değil. Meslek edinecek çocuk var, okuması gereken çocuk var.
Tıp kazanan da bir kuzenim var, evet yurt çıktı ama ilk seneden sonra ben burda yapamıyorum ders çalışamıyorum dedi eve çıktı. Ev kiraları malum.
Yok yahu çalışarak okudum benya işte mesela
sizin aile yapınız sosyo ekonomik çevreniz çocuğa "ben yurtta yapamıyorum çıkcam" deme hakkı veriyor
yüzlerce mezunu olan ailemde 1 tane çocukcağız bunu yapamıyor, yapamaz benim, öyle bir lüksü yok çünkü...aile yapısı bun müsait değil. sosyo ekonomik durum da genel olarak müsait değil.
demek istediğim bu
babanız memur siz memur sizin çocuğunuz okurken zaten üniversite kadar da kendisine para harcanmış olarak okuyor, çünkü öyle görmüş...üniversitede tabii ki bu çocuğa birden meteor düşüp dünyası değişmeyecek.
şimdi siz diyeceksiniz ki "ay memur maaşından ne olur" işte o iş öyle olmuyor. siz apartmanda doğmuşsunuzdur en basiti...benim bu dediğim insanların %80i apartman hayatı görmemiş insanlar.
İşte bizde bunları hesaplayıp büyük iglumu bulunduğumuz yerdeki ünv tercih ettirdik ,şimdi evden okula işteDemek artik dargelirli baska sehirde cocuk okutamiyo artik.
sadece 1 kişinin çalışan olduğu o da üst düzey bir memur maaşı olmayan çok çocuklu ailelerde tıp hukuk okuyana kredi değil burs çıkıyore
Yok yahu çalışarak okudum benha çalışmasam da idare ederdim bir şekilde ama yalnız yaşamak, kendi düzenimi kurmak, bol bol gezip eğlenmek istediğim için çalıştım. Ailemin bu kadarını karşılayacak maddi gücü yoktu çünkü. Dört kardeşiz biz de öyle tek çocuk falan değilim, imkanlarım belliydi.
Şimdi bir yeğenim okuyor. Hepimizin göz bebeği çocuk. Çılgınlar gibi üremediğimiz için koca ailede okuyan tek bir çocuk var, hepimizin imkanları da emrine amade. Kendimden kısar ona gönderirim rahat okusun, istediğini yapsın diye. Aynısından beş tane olsaydı tabi ki bu imkanları sunamayacaktık. Yani anne babalarınızın maddi imkanlarını gözetmeden bolca üremesinin ceremesini siz çekmişsiniz. Yapacak bir şey yok. Herkesin imkanı bir değil tabi ki ama kalkıp da bana öğrenim kredisiyle geçinir diye gelmeyin gözünüzü seveyim. Fiyatlar ortada, verilen miktar ortada.
kykda kalırsa böyle değil sadece kyk kredisi ile geçinen öğrenci de var. aylık 40 bin yiyen de var. en büyük masraf barınma.20.000 mi dediniz aman Allah ım
benim kızım da hazırlanıyor üniversiteye şehir dışından güzel bir üni istiyor
20.000 i duyunca uçukladım biran
Ankara istiyor mesela yurtta kalsa bile mi böyle
Valla o kadar uzun ki okuyamadım hepsini, müsait bir zamanda okurum.sadece 1 kişinin çalışan olduğu o da üst düzey bir memur maaşı olmayan çok çocuklu ailelerde tıp hukuk okuyana kredi değil burs çıkıyor
o yüzden ben de burs + biraz harçlık demiştim zaten ilk mesajımda.
bu kişiler benim yeğenim değil, geniş aileden bahsediyorum. benim yeğenlerim daha ilkokula bile başlamadı
valla bizimkiler bolca üremişse sizinkiler de öyle yapmış çünkü biz de 4 kardeşiz. siz özel yurtta kalmışsınız ben de özel yurtta kaldım -ama %100 burslu okuduğum için para vermiyordum Bilkent üstüne para da veriyordu.
Dahası benim karı koca pilot - hemşire olan kuzenlerim de ikiz olan, bu sene hukuk ve tıp kazanan çocuklarını ev tutup okutmuyor. Çocuklar ankarada tıp ve hukuk yazdılar, aile ankarada, orada okuyacaklar. belli bir para harcama limitleri var, bu limit içinde harcarlar. kimse yağdırmıyor. "aile yapısı" diye bahsettiğim şey bu benim. Ben hemen sizin bahsettiğiniz gibi parayı ileri sürmedim dikkat ederseniz...Para tek etmen değil.
Karı koca memur olup zaten 2 çocuğu olan kuzenlerim de (2 ayrı çiftten bahsediyoruz) belli bir süreden önce telefon yenilemedikleri için (ailede kural) çocuklara telefon istiyorlarsa çalışmalarını söylediler.
bu yaz 15-16 yaşında olan 3 kuzen çocuğu (ikisi ikiz yine) da çalıştı, telefonlarını kendileri aldılar. İmkan meselesi değil sadece (evet bazen imkan meselesi, ama bazen) biraz da bakış, tarz meselesi.
Bunun üremekle de 1. derecede alakası yok. O çok üreyip çocuğun ne yaptığından bile haberi olmayan aile modeli bambaşka bir model...
Valla açıkçası lisanstan sonraki hayatımın yarısı y.dışında geçti orada da kimse çocuğuna yeğenine filan ev tutup okutmuyor. Okuyan kendi okuyor. Telefon isteyen kendisi alıyor...
Benim dediğim tam olarak sizin yaptığınz şey işte "pamuklara sarmak" -tabii ki kendi tercihinizdir, siz bilirsiniz, bana ne. Fakat böyle yapmayan herkes çok ürediği için çocuğa cereme çektiriyor değil.
Yurtta kalmanın 80 liraya kahve içmemenin neresi cereme çekmekmiş mesela, bilmiyorum? Evde kalıp dışardan pizza söyleyince çok mu mesafe kat etmiş, çok mu kendini geliştirmiş oluyor bu çocuklar? Herşeyine ailesi koşturduğu için en ufak ciddi bir hayat meselesinde donup kalan bireyleri ne yapalım mesela?
Çocuk yetiştirmede çoooook geniş bir yelpezede farklı farklı pek çok tavır ve yaklaşım var. Hemen bu kadar üst perdeden yapıştırmanız hoş değil...
kyk da kalabilirse öyle olmaz. Herkesin yaşam tarzı da farklı ona göre değişecektir. Oğlum ankarada okuyor, kyk da kalıyor, kredi almadı, babasından kalan 8000 tl emekli maaşıyla yaşıyor, arada da yurtdışına birkaç grafik çizerek 4-5 bin kadar ekstrası oluyor o kadar, ama hepsini de harcamıyor zaten. bütçe ne kadarsa o kadarla yaşanıyor bir şekilde.20.000 mi dediniz aman Allah ım
benim kızım da hazırlanıyor üniversiteye şehir dışından güzel bir üni istiyor
20.000 i duyunca uçukladım biran
Ankara istiyor mesela yurtta kalsa bile mi böyle