Vicdan azabi cekiyorum

Sensible

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
16 Nisan 2008
3.832
111
Daha önce bir cok konu acmistim burada esimle aramdaki problemlerle ilgili. Su an bosanma asamasindayiz, ama esimin cocuklukta gecirdigi kötü anilari hatirladikca, es olarak tedavi icin ikna etmedigimdan dolayi vicdan azabi cekiyorum, ve ilerde de vicdanimin sizlamasindan cok korkuyorum.

Esim aile ici siddetle yetismis biri. Baba cok baskin, zaman zaman alkol alip evde kan kusturan biri. Anne tam tersi cok idareci. Evde sözlü ve fiziksel siddetten dolayi büyük ablasi erkenden evlenip evden kurtulmak istemis, sansindan iyi bir ese düsmüs. Bir aksam babasi yine alkol alip eve geliyor, ve 6 yasindaki esime silah cekerek onu öldürmekle tehdit ediyor. Yasanilan travma cok büyük, hayal ederken bile icim ürperiyor. Esim cocukken geceleri aglayip, ben esime böyle davranmayacagim, aileme bunlari yapmayacagim büyüyünce diyormus sürekli kendine. Cok genis bir ailesi var hepsi ayni yerdeler. Aile büyükleri esimin baba tarafindan horlandigini, gözü önünde annesinin siddete maruz kaldigini gördükleri icin sürekli esimi koruyorlar. Kayinvalidemin kendi kayinvalidesi vefat ederken bile, gelini icin endise duyuyor, oglunun yaptikalrindan dolayi. Bu bile ne kadar kötü bir ortamda yetistigini gösteriyor.

Sonrasinda cok sorunlu gecen bir ergenlik dönemi geciriyor esim. Yaramaz, haylaz. Liseden atilan bir erkek cocugu. Aksamlari evden kacip kendini baska ortamlara atan bir cocuk. Sonrasinda baska bir liseye gecerek liseyi bitiriyor. Takildigi ortamlar, birlikte oldugu arkadaslari genelde kendi cevrelerinden olmayanlar. Kuzenleriyle iliskileri, cok cok iyi olmasina ragmen farkli ortamlarda takiliyor. Yasadiklari mevkii de zaten kabadayi ortami. Herkes astim kestim havasinda. Böyle bir ortamda esimin yetisme tarzini cok etkiliyor tabii ki.

2-3 yil üniversite sinavlarini salliyor ve en sonunda kazaniyor. Üniversiteye girdiginde ilk bir yil yine haylazliklari devam ediyor, sonrasinda adam olmaya karar verdim diyerek kendine ceki düzen veriyor. Bizde zaten o ara tanisiyoruz. 4 yilda bitiriyor üniversiteyi azimle calisarak.
Esim üniversite yillarinda günün bütün cogunlugunu evde geciriyor. Bilgisayar basinda sürekli, sosyal hayatla alakasi yok denecek kadar az. Biz birbirimize uzakta oldugumuz icin beraber vakit gecirme imkanlarimizda cok kisitliydi. Hic birseyi sevmiyor, hayattan zevk almiyor.

Evleniyoruz. Babaya müthis bir kini var. Babayi igneliyor, en ufak firsatta damarina basiyor. Baba susuyor. Anlam veremiyorum. Neden böyle davraniyor ki babasina diyorum? Yapma diyorum esime, bana kiziyor ve diyor ki "zamaninda bize etmedigini birakmadi, simdi bizimle iyi gecinmeye, herseyi düzelymeye calisiyor, yillar sonra".

Esim ara sira "hayattan hic zevk almiyorum" diyordu. Neden diyordum? Bilmiyorum diyordu. Depresyon mu geciriyorsun acaba diye sordum. Gülerek, yok canim dedi.

Esim uyurken sicrayarak uyaniyor cogu zaman. Onu uyandirirken ne kadar kisik sesle uyandirirsam uyandirayim, yataktan firliyor, korkuyor. Geceleri dis sikmalari da var tabi.
Esim hic bir sekilde fiziksel siddet uygulamiyor bana. Ama psikolojik siddet hat safhada. Beni dis etkenlere karsi korumak isterken, bu koruma istegi bir anda kontröle dönüsüyor. Hakaretler, durduk yere huzursuzluk cikarmalar, öfke kontrolsüzlügü ve inanilmaz bir baskiyla benim özgür kisiligimi elimden aliyor. Özgüveni tam iken bir anda uyusmus, endiseli, korkak, huzursuzluk cikmasin diye susan bir kadin haline bürünüyorum. Sonrasinda devam eden problemlerimiz, problemlerin aileye tasmasi derken 5 yil icinde benden ipler kopuyor ve bosanmaya karar veriyorum.

Esim yalvariyor yakariyor. Degisecegimler, aglamalar. Dayanamiyorumlar. Yapayalniz su an evimizde, kimsesi yok. Kendine birsey yapacak diye korkuyorum.


Evliyken, o gürültü patirtinin icindeyken bile esimin psikolojik problemlerinin cocukluktan geldigini anliyordum. Bazende acaba huysuz bir adamda ben mi kilif uyduruyorum diyordum. Ama durduk yere de bu kadar huysuzluk olmaz diyordum. Gecmisinde yasadigi bütün olumsuzluklari benim üzerimden atmaya calistigini biliyorum. Ben ise ona bir es, bir anne, bir dost, bir arkadas gibi oldum hep. Hep sevgi verdim. Hep iyilikle yürütmeye calistim evliligimi. Huzursuz olmasin, yeter ki problem cikarmasin diye cok alttan aldim. Ama esim devam etti.

Beni cok sevdigini biliyorum. Ama sevgi gösteremiyor. Bu sevgisizligi, ilgisizligi beni üzüyor. Sevilmediginimi zannediyorum cogu zaman, ama icten ice biliyorum seviyor.

Az önce egitimci cok samimi bir arkadasimla konustum. Onlarlada sürekli görüsürdük. Esimin nasil biri oldugunu biliyor, benimde zaten cocukluk arkadasim. Aslinda iyi bir insan, ama cok öfkeliydi, mutsuzdu, hayatta hic zevk almiyordu ben farkediyordum dedi. Ben ona hic birsey söylemedim, arkadasim kendi gözlemlemis bunlari. Egitimci oldugu icin belkide farkediyordu, cocuklugu nasil gecmis diye sordu.
Anlattim. Kesinlikle tedavi görmeli dedi. Sana davranislari cok bozuktu, sen ona cok iyiydin ve bazen kendimi zor tutuyordum esine kizmamak icin dedi. Ama yapamiyordum dedi.

Arkadasimla konustuktan sonra icim daha da bir kötü oldu. Benim düsüncelerimi bilmeden onaylar gibi konustu. Cok vicdan azabi cekiyorum. Esimin halini bildigim halde tedaviyi hic bir sekilde bir secenek olarak sunmadim ona. Sunsaydim belki hersey farkli olurdu. Naptim ben diyorum bazen. Cok caresizim, korkuyorum elimi uzatsam belkide hic birsey fayda etmeyecek diyorum. Elimi uzatmasama ömür boyu bir vicdan azabi cekersem diyorum. Ailem önüme set cekti. Ya o ya biz diyorlar.

Birseyler söyleyin, lütfen. Ben mi abartiyorum, yoksa vefasiz miyim?
 
Ondan ayrılıyor olmanız onu tedaviye yönlendirmeyeceğiniz anlamına gelmez. Teklif eden ısrarcı olun...
 
ileride Pişmanlık duymaktansa ve keşkeler yaşamaktansa,eşinize şans vermek doğru olur.küçük bir ihtimal dahi olsa,düzelme ihtimali var.sırf bunun için bile denemeye değmez mi?
 
Bu kadar ağır travmalar atlatmış bi insanın bi daha yapmayacağına söz vererek düzelmesi mümkün mü

Şimdiye kadar ilişkinizin selameti açısından neden kolundan tutup bi uzmana götürmediniz


Yazdıklarınızı görünce madde bağımlılığı geldi aklıma ama hiç değinmemişsiniz
Eşinizin sağlam bi terapi ve tedavi sürecine ihtiyacı var
Aileniz bu anlattıklarınıza istinaden sizi korumak adına ilişkinize ambargo koyuyor anlaşılan ama eşinizin tedaviyle durumunun düzeleceğini söyleyin onlara
 
Siz annesi değilsiniz. Sizin de bir hayatınız var, olmalı.
Eğer eşinizin tedaviyi kabul edeceğine inanıyorsanız deneyin tabii ki, belki her şey çok güzel olur. Ama yıllarınızı bunun için çabalayarak geçirmeyin bence...
 
Adam sizi seviyor, siz de seviyorsunuz.

Arayin adami, cocuklugun izlerini silemedigini beraaber normal ve mutlu bir hayat surmek istediginizi, bunun icin terapinin sart oldugunu soyleyin. Madem seviyorsunuz destek olun.

Tedavi olmasi sartiyla donun. Yok olmam derse donmeyin.


bu arkadasimizin dediklerine tamamen katiliyorum.
 
bu evlilik boyunca elinizden geldiğince ona destek olmuşsunuz,eminim ki eşiniz ne kadar dile getiremiyor olsa da bu durumu sizi takdir ediyordur.açık açık onunla Konuşun ve Tedaviyi teklif edin ve ona bir zaman biçin.anlattıklarınıza dayanarak eşinizin değişime ve tedaviye olumlu yaklaşacağını düşünüyorum.
 
Bu kadar ağır travmalar atlatmış bi insanın bi daha yapmayacağına söz vererek düzelmesi mümkün mü

Şimdiye kadar ilişkinizin selameti açısından neden kolundan tutup bi uzmana götürmediniz


Yazdıklarınızı görünce madde bağımlılığı geldi aklıma ama hiç değinmemişsiniz
Eşinizin sağlam bi terapi ve tedavi sürecine ihtiyacı var
Aileniz bu anlattıklarınıza istinaden sizi korumak adına ilişkinize ambargo koyuyor anlaşılan ama eşinizin tedaviyle durumunun düzeleceğini söyleyin onlara

Hic bu kadar detayli düsünemedim diyeyim. O kisir döngünün icinde yasarken hep kendi duygularima, neden bana bu haksizliklari yaptigina odaklandim sanirim. Aslinda cevabini az cok tahmin ettigim halde. Halk tabiri ile huysuz bir adam diye gecistrdim belkide. Keske diyorum, keske en bastan düsünebilseydim. Simdi de korkuyorum. Esim tedaviyi kabul eder bu durumda biliyorum, ama sonrasinda belkide hayir diyecek. Ise yaramiyor diyecek. Veya yillar süren bir tedavi süreci olacak belki. Üzülüyorum, esim adina.
Ailem dediginiz gibi beni korumaya calisiyor. Senin ömrün yetmez, bu adami düzeltemezsin diyorlar. Korkuyorum, cok korkuyorum.
 
ayrılmak çok kolay. aklınızda hiç keşke kalmasın bence. yoksa o vicdan azabı pişmanlığa dönüşür. seviyorsunuz belli. o da sizi seviyor. acaba şöyle bir seçenek olabilir mi; "sana dönerim ama psikolojik destek alacaksın ve bende hep yanında olacağım. her şeyi birlikte düzelteceğiz." ailenizin tepkisindende korkmayın. ne kadar yakında olsak bu dünyada herkes kendi acısını yaşıyor. siz pişmanlık yaşarken ne kadar üzülselerde hangisi sizin kadar acı çekecek?
 
Hic bu kadar detayli düsünemedim diyeyim. O kisir döngünün icinde yasarken hep kendi duygularima, neden bana bu haksizliklari yaptigina odaklandim sanirim. Aslinda cevabini az cok tahmin ettigim halde. Halk tabiri ile huysuz bir adam diye gecistrdim belkide. Keske diyorum, keske en bastan düsünebilseydim. Simdi de korkuyorum. Esim tedaviyi kabul eder bu durumda biliyorum, ama sonrasinda belkide hayir diyecek. Ise yaramiyor diyecek. Veya yillar süren bir tedavi süreci olacak belki. Üzülüyorum, esim adina.
Ailem dediginiz gibi beni korumaya calisiyor. Senin ömrün yetmez, bu adami düzeltemezsin diyorlar. Korkuyorum, cok korkuyorum.

Düzeltiyorum sadece eşinizin değil sizin de ve zaman zaman beraber bir terapiste gitmeniz şart. Haliyle yorulmuşsunuz zamanla
Eğer sevginizin tükendiğini düşünmüyorsanız bunu denemekte yarar var
Oturduğunuz yerdeki psikologları, çift terapistlerini iyice bi araştırın
 
Cocugunuz var mi?

Hayir yok. Düzen kuramadik, cocuk yapamadik o yüzden. Esimin sürekli is degistirmeleride vardi. O yüzden.
Bir yerde tutunamiyor. Kimseyle gecinemiyor. Ailece görüstügümüz kimsede yoktu, kimseyle kolay kolay anlasamiyor. Sadece egitimci arkadasimin esiyle cok iyi anlastilar. Onlarda evlatlarini kaybetmisti, esim cok destek olmustu onlara o zamanlarda. Bugün arkadasimda söylüyor, aslinda kötü biri degil, ama mutsuz, kendiyle problemleri var dedi.
 
Esinizle konusun tedavi konusunu. Bir tek bu sartla geri doneceginizi soyleyin. Sonrasında da bir şekilde ailenizi ikna edersiniz
 
Bazen insanın yaşadıkları, geçmişi travmadan çok karekteri olur. Eğer gerçekten düzelir diye düşünüyorsanız bir şans daha verin ama düzelmez diye de en ufak bir şüpheniz de varsa vicdan azabı çekmeyin bence. Herkesin kötü geçmişinin mazereti sizin mutsuzluğunuz olamaz.
 
Son bir sansa değer inanin ona inanıyor ve güveniyorsaniz sevginize emeğinize yazık etmeyin..
Bu sizin sabrinizin bir imtihanı belki de..
Tedavi icin ikna edin ama en buyuk ilac sizsiniz..
 
X