Popüler Konu Verimli Rutin

Ben İFA'yı hala bitiremedim. Kelime Müzesini ben de çok merak ediyorum. Çocuklar ile gidilir mi yoksa yetişkinlere hitap eden bir müze mi?
Merhaba elecda 9 ve 4 yaşındaki çocuklarım ile gittik.Kalabalık olması dışında çok eğlenceli geçti.İlgilerini çeken çok kelime var.Hitap ettiği yaş aralığı çok geniş bir müze bence
 
Merhaba, bende bugün 1,5 saat erken uyandım..
Öncelikle sirkeli suyumu içtim.
Hiçbirşey düşünmeden sadece kendi nefes alış verişime odaklandım.
2019 dan buyana tuttugum ajandama , bana iyi gelen kısımlardan okuma yaptım.
Bildiklerimi, ve faydalı olanları tekrarlamak iyi geldi.
Kendime sütlü bir kahve yapıp, şükür ve dua ile kumru sesleri eşliğinde gökyüzünü izlemek keyifli oldu.
Çok detaylı olmayacak şekilde etrafı toparlayıp, robot süpürgeye uygun bir hale getirip bıraktım.
Banyoyu temizledim, oglumda okul için hazırlandı. Bende hazırlanıp çıktım.
Akşam planım kurutmadaki ve sepetteki çamaşırları kaldırıp tekrar makine için kirli sepeteni boşaltmak.
Çok düzenli olamamakla beraber olabildiğince dagıtmadan, günlük işleri halletmeye çalışıyorum.
Eşim bu konuda düzenli ve temiz. Ama oglum bayagı dagınık. Onunlada geçen hafta olması gerekenlerle ilgili konuştuk.
Daha verimli zaman geçirmek için aldıgımız herşeyi yerine koymayı ve odasını düzenli tutmayı saglamasını istiyorum.
 
Ben İFA'yı hala bitiremedim. Kelime Müzesini ben de çok merak ediyorum. Çocuklar ile gidilir mi yoksa yetişkinlere hitap eden bir müze mi?
Biz 2 yetişkin olarak tek tek inceleme fırsatımız oldu, koşturmadan keyifli bir şekilde gezdik. Ama çocukların da ilgisini çekebilecek, keyif alabilecekleri bir müze. Kendi kendime oğlumla da (7 yaş) gezebiliriz ama kızım varken pek bir şey anlamam dedim Ela’nın sözel yatkınlığı var demiştin Ela’yla keyif alabilirsiniz gibi geldi bana.
 
İyi Görünmek

Bu başlık son bir yılda en fazla yol aldığım konu oldu. Geçen yıl bu zamanlar instagram'dan takip ettiğim Zeynep Erkan ile önce bir zoom görüşmesi yaptım. Kendisine iş ve özel hayatım ile ilgili detayları anlattım. Nasıl doğru alışveriş yapacağımı bilmediğimi, konuya ilgim olmadığını dolayısıyla bilgim de olmadığını ve bana yardımcı olmasını istedim.

Bana sorduğu sorular stilden ziyade karakterim ve hedeflerim üzerineydi. Hatta aramızda şöyle bir konuşma geçti. "İnci takıları ve zarif stili güzel buluyorum" dedim. "Sence sen zarif stile uyan bir kadın mısın" diye sordu. "Bilmiyorum ama neden olmasın" dedim. "Sen modern zaman amazonusun. Sana zarif stil olmaz " dedi :))

Sonra benim iş için İstanbul'a gittiğim bir gün buluştuk. Sabah 10:00'sa avm'ye giriş yaptık, akşam 18:00'de çıktık. Kendisi daha önceden gerekli planlamaları yapmış. Ben direkt kabine girdim, hazırlattığı kıyafetleri tek tek denedim, olanları Ankara'ya kargo olacak şekilde satın aldım. Ertesi gün de Nişantaşı'nda buluşup, aldığımız kıyafetlere uygun ayakkabı, bot, takı ve çanta alışverişi yaptık.

Stil danışmanlığı almak, kendim için yaptığım en iyi yatırımlardan biriydi. Şu an Zeynep Hanım'ın aldıklarına ilave olarak, kendisinin bana öğrettiklerini dikkate alarak, birkaç parça şey aldım. Artık kendime, karakterime ve iş hedeflerine uygun giyiniyorum. İnsanların hal ve tavırlarından da ne kadar doğru bir iş yaptığımı anlıyorum. Zira düzgün giyinmek bir çeşit kendine saygı göstergesi ve kendine saygı duyana insanlar da saygılı yaklaşıyor.
 
İyi Görünmek

Kişisel Bakım


Geçen hafta "iyi görünmek" maddesinin kişisel bakım kısmından bahsetmek istiyorum. Öncelikle günlük rutinde kullandığım malzemelerin temiz içerikli olmasını önemsiyorum. Cilt, vücut ve saç ürünlerim simya evi, makyaj malzemelerim ise kiko.

  • Cilt Bakım Rutini: Temizleme jeli, tonik, serum, nemlendirici ve güneş kremi
  • Vücut Bakım Rutini: Duş jeli ve vücut bakım kremi
  • Saç Bakım Rutini: Sampuan, saç kremi, arındırıcı serum
  • Makyaj: Kapatıcı: Kaş farı, göz kalemi, rimel, ruj
Sabahları yürüyüşe gittikten sonra, duşa giriyorum. Haftada 2 kez saçımı yıkıyorum, diğer günler sadece vücudumu yıkıyorum. Duştayken yüz yıkama jeli ile yüzümü yıkıyorum. Çıktıktan sonra kremleri sürüyorum. Simya evinden el için bakım eldiveni, ayak için de bakım çorabı almıştım. El ve ayağımı kremledikten sonra onları giyip, kıyafetlerimi giymeye başlıyorum.
 
Merhaba, herkese mutlu haftalar:)
yılar önce burda elecda nın tavsiyesi ile okuduğum etkili insanların 7 alışkanlığından 7. alışkanlıkla ilgili tecrübemi aktarmak istiyorum. Öncelikle 7. alışkanlığı hatırlayalım :)

7.Alışkanlık Baltayı Bile

Diyelim ki kör bir testereyle bir ağacı kesmeye çalışan bir adam gördünüz.

A: “hey, neden o testereyi keskinleştirmiyorsun? Bu hızla 6 saatini alacak.”
B: “onu keskinleştirmek için vaktim yok, bu ağacı kesmem gerekiyor.”
A: O testereyi bilemek için bir saat harcarsanız, ağacı kesmek sadece 3 saatinizi alacak. Ancak testereyi bileyecek vaktiniz yok…

Bu örnek birçok farklı düzlemde hayatımıza uygulanabilir.
Bu örnekte olduğu gibi bizler de 4 alanı düzenli olarak keskinleştirmeliyiz:
  • Fiziksel: Fiziksel boyut, bedeninizin bakımıyla ilgilenir; doğru besin almak, yeteri kadar dinlenip gevşemek ve düzenli olarak egzersiz yapmak buna örnek olabilir
  • Ruhsal: Kendinize sorun, ben kimim? Ben neyim? Meditasyon yapın, dua edin ve tefekkür edin. Müzik ve sanatla iletişime geçin.
  • Zihinsel: Kendinizi sürekli olarak keşfedin, öğrenin, başkalarına öğretin, genişletin ve eğitin.
  • Sosyal/Duygusal: Arkadaşlarınızla ve ailenizle vakit geçirmek için çaba gösterin. İlişkilerinizi geliştirin.
Sürekli iyileştirmeyi düşünün. Kendimizi sürekli yenilemeliyiz. Gelecek potansiyelinizi ortaya çıkarmanın en iyi yolu yatırım yapmaktır – kendinize yatırım yapmak. Sürekli öğrenme ve iyileştirme için çabalayın. Bunu yapmak, diğer alışkanlıkların her birini de yeniler. Bu alışkanlık sizi zinde tutar, böylece diğer 6 alışkanlıkla başa çıkabilirsiniz.


Küçük bebeğim olduğu için geceleri uykusuz kalıyorum. gündüz uykusu da hep zaman kaybı gibi gelmiştir bana, üstelik yetiştirmem gereken bir sürü işim varken... gündüz uyumadığım günlerde de kümülatif uykusuzluğa bağlı zihnim bulanık olduğu için işlere konsantre olmadığımı genelde sosyal medya ile kaytardığımı fark ettim. bu aralar birkaç kere gündüz uyudum bir saat, sonrasında akşam daah enerjik hissettim kendimi ve bir sürü iş hallettim, çalışacağım derslerde ilerledim. Yani demem o ki arkadaşlar arada baltanızı bileyin, bu zaman kaybı değil :)
 
Günaydınlar...

Yeni yıl öncesi kendim için bir kelime seçmiştim 'Lotus' idi. Aşağıda 6 hedefim mevcut şimdiyse geçen 9 ay için bu hedeflerimi değerlendirmek istiyorum.

1. Aralıklı oruç yaşam tarzım oldu . Sabah evden hazırlayıp iş yerine getirdiğim bol yeşillikli, ekmeksiz ve mutlaka yumurtalı kahvaltımı saat 10,30-12.00 arası iş yerinde yapıyorum. Bol su tüketiyor ve sade kahvemi sabah 9.30 gibi içiyorum. Bu konu benim sağlığım için çok önemliydi çünkü ailede diyabet genetik. ve iki öğün beslenme tam da benim içinmiş. Aldığım hiçbir diyetisyen danışmanlığında bu önerilmemişti. PKO olduğumu ve insilün direnci olduğumu bildikleri halde.
Sonuç olarak aralıklı oruçla dün itibariyle tam olarak 11 kg verdim. Yaptırdığım kan tahlilinde ise insilün direnci kalmadığını hamd olsun şekerimin de güzel olduğu sonucu gördüm. Ayrıca artık ibadetlerimi daha rahat yapabiliyor, yürüyor koşuyorum. Ayrıca artık 38 beden çok çok rahat oluyor bazen s beden kıyafetler almak durumunda kalıyorum .
Bu durum daimi olmalı, hayat tarzı olarak kalmalı zira bedenimi de ruhumu da zindeleştirdi.

2. Finansal yatırım olarak arsa araç satın almak yazmışım, araba kısmını gerçekleştirdik- ikinci arabımızı aldık muhtemelen önümüzdeki yaz satışa çıkarırız. Arsa için de ortak olarak bi arkadaşımızla yer bakıyoruz, yakın zamanda gerçekleştirilebilir gibi durmasa da bakıyoruz.

3. Formasyon eğitimim dün itibariyle başladı . Artık yeniden öğrenciyim , mutlandım.

4. Yurtdışı seyahati henüz olmadı, yeşil pasaportumuzu bekliyoruz. Ama yurtiçinde üç bölge olmak üzere tur yaptık.

5. Aile ve iş ilişkilerinde artık daha ciddi ve bilinçliyim. Önceden anında konuşmak sorunları çözmek için çabalarken artık sakin kalıp bekliyorum, ilk adımı atan taraf olmaktan çıkıp beklemeyi öğrendim. Bunda daha önce aldığım terapilerin etkisi yüksek. Kendimi öncelemeye gayret ediyorum, görünüm olarak da artık daha tarz giyiniyorum. Modası geçmeyen , şık , dinamik ve uyumlu giyiniyorum. Bu yıl ayakkabıya ve cilt ürünlerine ciddi yatırım yaptım. Temiz ve bakımlı olmak insanın enerjisini arttırıyor.

6. Dua olarak yazdığım bu niyeti ise eşimle aldığımız ortak karar neticesi erteledik. Nasip olur mu bilmem ama hayırla kolaylıkla ve sağlıkla olsun.


işte böyle...
 
Merhaba sürekli okurum burayi 1.maddeyi 5 aydir uygulamaya calisiyorum bende 7 kilo verdim toplamda size sorum tatli yiyomusunuz tatliya bakis aciniz nedir hic dayanamiyorum ben zayif noktam galiba
 
Selamlar Hanımlar,

Bugün bir şey danışmak istiyorum. Stil danışmanlığı aldıktan sonra kendim de alışveriş yaptım. Bazı parçaları yanlış aldığım sonradan fark ettim. Genellikle Beymen Club ve Zara ürünleri. Şimdi ben bunları elden çıkarmak istiyorum ancak daha önce 2. el satış uygulaması kullanmadım. Bu kanallardan satış yapmış olan arkadaşlar bana bir yol yordam gösterebilirse çok sevinirim. Pazarlık ve kargo işleri ile uğraşmak istemiyorum ama böyle bir seçeneğim var mı onu da bilmiyorum.
 
Merhaba sürekli okurum burayi 1.maddeyi 5 aydir uygulamaya calisiyorum bende 7 kilo verdim toplamda size sorum tatli yiyomusunuz tatliya bakis aciniz nedir hic dayanamiyorum ben zayif noktam galiba

Haftada bir kez filan az ölçüde yiyorum ya da ikram ediliyorsa bazen tadına bakıyorum.
Aksam 7 den sonra hiç bişey yemiyorum. Sadece su içiyorum.
Bir de hareket çok önemli , günlük en az 20 dk Ebru Karaduman ın özellikle göbek basen göğüs egzersizini çalışıyorum.
Aralıklı oruçta leptinin çalışması için uzun soluklu açlık gerekiyor.
Bol yeşillik salata ağırlıklı beslenmek önemli.

Pasta severim ama seçerek yiyorum. Sevdiğim tatlı pavlova dır mesela. Ödüllendirmek için ayda iki ayda bir yiyorum zevkle. Ama dengeliyorum.
Porsiyonlarım azaldı.

Bazı zamanlarda şaşırıp saçma beslenebiliyorum bazı öğünlerde ama vazgeçmiyorum. Süreklilik önemli.

elecda ben daha önce dolap uygulamasından satış yapmıştım. Ancak kargonun günlük limitleri var ücretsiz alması için, o biraz uğraştırıcı idi. üzerinden iki yıl geçti şu an değişiklik oldu mu bilmiyorum
 
Son düzenleme:

kargo ıslerı ıle ugrasmak ıstemıyorum dedıgınız ıcın gardrops un su uygulaması sıze uygun olabılır

 
Elecda merhaba, bende dolap uygulamasını epey kullandım.
Çok cüzi bir miktara evden gelip alıyorlar.
Gardrosptan pek memnun kalmadım, çünkü ordan satış oranım düşüktü.
 
kargo ıslerı ıle ugrasmak ıstemıyorum dedıgınız ıcın gardrops un su uygulaması sıze uygun olabılır

Eki Görüntüle 3311153

Elecda merhaba, bende dolap uygulamasını epey kullandım.
Çok cüzi bir miktara evden gelip alıyorlar.
Gardrosptan pek memnun kalmadım, çünkü ordan satış oranım düşüktü.

Çok teşekkür ederim
Peki kıyafetin satış rakamı nasıl belirlenir? Sezon ürünü mesela, yarısı mı, daha az mı?
 
Çok teşekkür ederim
Peki kıyafetin satış rakamı nasıl belirlenir? Sezon ürünü mesela, yarısı mı, daha az mı?
Ben bakıyorum mesela sezonda 1000₺ ve bende pek kullanmadım o giysiyi. Sıfıra yakın durumda olan bir ürüne belirleyeceğim rakam 600₺ zaten hizmet bedeli olarak kesintide var.
Bakıyorum ürünüm hiç ilgi görmedi ya da bir an önce elden çıkarmak istiyorum biraz uygun fiyata verdiğimde oluyor.
Zamanla alışıyorsun ve belirli markalar çabuk satılıyor.
Kendime, kızıma alışveriş içinde kullanıyorum.
Sıfır ve etiketi üzerinde ürünleri uygun fiyata aldığım oluyor.
 
Verimli İş Hayatı

"Çocuk ta yaparım kariyer de" cümlesi ne kadar kolay söyleniyor değil mi? Peki yapması kolay mı? Yapmış bir olarak söylüyorum ki, çok zordu ve hala da zor. Peki her ikisini de yapmış olmaktan ve bunun bedelini ödemiş olmaktan memnun muyum diye soracak olursanız cevabım evet olur . Peki bu nasıl oldu? Çoğu kadının anne olduktan sonra kariyerlerine ara verdiği ve sonrasında çeşitli sebepler ile işine geri dönemediği bir toplumda, anne veya kayınvalide desteği olmadan ben nasıl hayatta kaldım? Maddeler halinde bakalım:


1. İş Hayatına Okurken Başlamak

Üniversite boyunca çalıştım. Market, fuar, okulun laboratuvarı gibi bulduğum her işte çalıştım. Sanırım bu işlerden öğrendiğim en önemli şey, ilişki yönetimi ve emeğe saygı oldu. Bu öğrendiklerimin de iş hayatıma katkısı çok oldu.

Mezun olur olmaz da tam zamanlı bulduğum ilk işe girdim. İşin şartları çok kötüydü. Cumartesi dahil, sabah 07:00, akşam 20:00 çalışılan ve maaşı çok düşük bir işti. Servis yoktu ve evime İstanbul'da 3 vesait ile ulaşabiliyordum. Bütün bu şartlara rağmen, daha iyi bir iş bulana kadar çalışmaya devam ettim.

Çoğu yeni mezunun bu aşamada tökezlediğini gözlemliyorum. Ben şu okulu bitirdim, ben şu paranın altına çalışmam ya da kendimi iş için bu kadar yoramam gibi söylemler ile işsiz kalmayı tercih ediyorlar. Oysa ki iyi iş bekleyerek gelmez, gelip sizi bulmaz, siz arayacaksınız ve bu sırada mezun olduğunuz ya da çalışmak istediğiniz sektörde bir iş bulup başlayacaksınız. Öğretmenlik mezunu biri, gidip bir markette işe başlasın demiyorum zira bu işin, bu kişiye bir faydası olmaz. Ancak gidip bir etüt merkezinde çalışmak, öğrenciyken özel ders vermeye başlamak gibi faaliyetler, bu kişinin yapacağı öğretmenliğe büyük katkı sağlar.

2. Evlilik Nedeniyle İşten Ayrılmamak

Eşimle tanıştığımızda, ikimiz de İstanbul'da çalışıyorduk. Daha sonra eşim devlete geçti ve Ankara'ya atandı. Evlenelim buraya yerleşelim, burada rahat rahat işe başlarsın dedi. Kabul etmedim. Ankara'da iş bulana kadar da evlilik sürecine girmedim. Eşime parasal konularda bir güvensizliğim olmamasına rağmen bu şekilde hareket etmemin sebebi, evin rahatına alıştıktan sonra iş arama sürecini erteleme ihtimalim ile evdeyken yani iş insanları ile bağlantım yokken iş bulmanın daha zor olacağını öngörmemdi. İşimi buldum, Ankara'ya taşındım ve 6 ay sonra evlendik.

3. Çocuk Planlamadan Önce Kariyerde Yol Almak

25 yaşında eşimle tanıştım. 26 yaşında evlendim ve 30 yaşımda anne oldum. 4 sene beklememin nedeni, maddi ve manevi olarak çocuğa hazırlanmak ve işimi garantiye almaktı. Hepimizin bildiği gibi özel sektörde sorunsuz bir hamilelik süreci geçirebilmek için vazgeçilemeyecek bir çalışan olmak lazım. Ben de 4 sene bunun için çabaladım. Ayrıca, doğum teminatını dahil edebilmek için hamilelikten iki sene önce özel sağlık sigortamı başlattım.

Sonuç olarak, 37. haftaya kadar çalıştım. Özel hastanede doğum yaptım. Doğum izni boyunca sgk'dan gerekli ödemelerimi aldım ve doğum ile birlikte bakıcı başlatarak, lohusalık sürecini kimseye minnet etmeden tamamladım. Ücretli doğum iznim bitince de işe başladım. İş yeri 2 yaşa kadar esnek çalışmamı destekledi. Ancak bu desteklemenin temel sebebi, benden vazgeçemeyecek bir durumda olmamdı.

Bir kariyerim olduğu için kızlarımı istediğim okula gönderebiliyor, özel kurslar ile ilgi alanlarını destekleyebiliyorum. İstedikleri kıyafetleri alabiliyor, tatile götürebiliyorum. Ben çalışmasaydım, bunların hiç biri olmazdı.
 
elecda yukarıdaki yazından sonra kendimle seni iş tecrübe ve tecrübesizliği açısından değerlendirmek istedim.

Öncelikle üniversitede anketörlük, kantinde garson, mağazada satış elemanı olarak çalıştım. Bu işlerin tamamı kısa süreliydi.
Okulu bitirdikten tam 3 ay sonra kamuya atandım. 0 iş tecrübesi ile (çünkü önceki işler hep kısa süreli ve niteliksiz idi).
öyle zorlandım ki, kendimi ifade edebilmem, hakkımı kamuda dahi olsam savunabilmem 5-6 yılıma maal oldu.
Ezildim, kandırıldım hatta iftira bile atılmaya çalışıldı vs. Kısaca hayatın içerisinde bilinçli olmak ve iş hayatına kısa süreli de olsa atılmak gerektiğini düşünüyorum.

Ailem ekonomik açıdan ergenlik ve ilk gençlik dönemimde çökkün dönemdeydi. Bir şey elde edebilmem hep kendi çabamla oldu. Çalıştım bilgisayar aldım, çalıştım ehliyet kursuna gittim vs. Şu an ise 11 yıldır kamuda çalışan biri olarak eş- aile- her kim olursa olsun, ne kadar zengin olursa olsun ekonomik özgürlük bambaşka bir şey. Birine muhtaç olmadan - talep etmek zorunda olmadan- karşıdakinin onayına bağlı olmadan yaşamak ve harcamak bence paha biçilemez.
Doğru bulmasam da maddi açıdan rahat insanlar hep daha fazla saygı görüyor vs.

Çalışmak , emek vermek çok kıymetli. Üretmek çok daha kıymetli. Sadece bir işte belli mesaide olmaktan bahsetmiyorum, yaptığı herhangi bir şeyle üretim yapan değer katan her hal için diyorum. Kıymetli..
 
Selamlar..

Bu sabah namazın ardından , dualarımı yaptım. Tesbihatlarımı çektim. Giyinip sahile çıktım. Kulaklıksız, ekransız yürüdüm. Güneşin doğumuna şahitlik ettim, denizle bulutların birleştiği noktadan çok hızlı bi şekilde top gibi ve kıpkırmızı şekilde ortaya çıkmasına tefekkür ettim. Bu döngüyü sağlayan Yaradan hangi derdini çözümsüz bırakır ki , her nasibinde bir güzellik nasıl olmaz ki ' dedim. Hamd olsun. (Ayrıca şehrimi ve insanlarını ne kadar sevdiğimi bir kez daha anladım. Sabahın erken vakitlerinde yürüyen, sohbet eden, kitap okuyan türlü türlü insanlar ve hayvanlarıyla çok güzel bi kent)

Eve gelince tarhana çorbası yaptım ev halkı için. Kendim için kahvaltılık hazırladım giyinip işe geldim.

Saat 10 gibi sade Türk kahvemi içtim. 11.30 da kahvaltımı yaptım. Öğle arası 12,00-12,30 arası yürüdüm ve ardından 13.00 e kadar arkadaşlarımla Kur an çalıştım. Namazımı kıldım ve şimdi masamdayım.

Akşam ilk formasyon dersim var. Üniversiteye gideceğim nasipse. Dersim Sınıf Yönetimi :) heyecanlıyım.
 
merhaba arkadaşlar, herhangi bir durumdan rahatsız olduğunuzda (aile üyeleri, akrabalar, iş arkadaşları,patron, altınızda çalıştırdığınız kişi vs) ne yapıyorsunuz? içten içe sinir mi oluyorsunuz, direk konuşmayı mı deniyorsunuz, yoksa bir yerde patlıyor musunuz?

ben çok içine kapanık, kimseden hiçbir şey isteyemeyen, olumsuz durumları da ifade edemeyen biriYDİM. _di li geçmiş zamandan çıkmak için eğey çaba sarf ediyorum bu aralar. bir yerde okuduğum güzel bir söz : konuşmayı öğrenmek için konuşmak şart... bu nedenle yapa yapa bu durumu öğrenmeye çalışıyorum. küçük bir deneyimimi paylaşmak istiyorum: bir yıldır bebeğime bakan bakıcımız ile ilgili hoşnut olmadığım urumlar vardı, arada izleyip izleyip sinir oluyordum. eşime yazıyordum sürekli kadın yine şöyle yaptı vs. Ama bir türlü kendisiyle konuşamıyordum, neden bilmiyorum. dün en son bardağı taşıran son damla oldu, güzel bir dille konuştum tüm olumsuzlukları dile getirip ondan memnun olmadığımı kameradan her şeyi gördüğümü, gönülsüzce işi bırakabileceğini söyledim. içim çok rahatladı dünden beri, bugün kameradan bakıyorum epey bir düzelme var, bu zamandır neden yapamadım diye kendime kızdım. sahi sizce neden yapamıyorum bunu? iftira atmıyorum, küfür etmiyorum, güzel bir dille olumsuz gördüğüm şeyleri söyleyeceğim bu çok normal bir şey değil mi, bakkala gidip iki ekmek istiyorum, demek kadar kolay olmalı söylemek. üstelik emanet bir bebek var ortada...
 
sade, şık, zamansız bir giyim için gardolap oluşturmaya başladım. yaz için ihtiyacım olan kıyafteleri aldım, kapsül dolabım hazır gibi, sadece ihtiyacım olan bej-camel tonları elbisem eksik ama elimdekiler idare edr. ilk müsaitliğimde gardolabımı düzenlemek ve kışlıkları elden geçirmek istiyorum. eksiklerim neyse belirleyip denk geldikçe alacağım.
aklımdaki eksikler:
-deri midi etek (rengine karar veremedim ama sanırım siyah olacak
-mevsimlik uzun ceket, trençkot?
-tüylü bir yelek (öncelikle kıyafte olarak neyle kombinleyeceğime karar vermem lazım)
-kahverengi/camel kot/canvas tarzı pantolon
-şık oduncu gömleği

artık izole kıyafet almak istemiyorum. kafamda kombin oluşturup aldığımda kullanmak daha kolay olacak. yoksa beğenerek aldığım bazı kıyafetler var, kombin yapamadığım için dolap bekliyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…