Selamlar Hanımlar,
Dün okuma atölyesine tam da tahmin ettiğim gibi herkes kitabı okumuş gelmiş, mantıklı olan da bu zaten
Bu hafta Arnie Ernaux'un "Boş Dolaplar" kitabı konuşuldu. Haftaya da aynı yazarın "Babamın Yeri" adlı kitabını tartışacağız. Bu yazar, 2022 yılı Nobel Edebiyat ödülünü almış. Yarın kızlarla Liman Kitap & Kafe'ye gidip her iki kitabı da almayı planlıyorum.
Okuma atölyesi 19:30-21:00 arasındaydı. Bu sırada eşim sofrayı topladı, kızlar ile oyun oynadı. Atölye bittikten sonra, kendime alan açmam konusunda destek olduğu için teşekkür ettim kendisine. Zira kitap okumayı sevmez, yaptığımı da söylemese bile anlamsız bulduğuna çok eminim ama saygı duyup desteklediği için minnettarım.
Evlilik bizim toplumda her şeyi beraber yapmak gibi algılanıyor. Ancak bence sağlıklı evlilik birbirine alan açmak ve kişinin bireyselliğine saygı duymak ile çok alakalı. Bu akşam kız arkadaşlarımla dışarıda yemeğe çıkacağım mesela. Beni aramaz, rahatsız etmez, neden çıkıyorsun demez. Ben de aynı şekilde arkadaşları ile buluşmasını ve vakit geçirmesini desteklerim. Birbirimizin arkadaşları ve eşleri ile de ailecek görüşme çabasına girmeyiz. Kendi bireysel arkadaşlıklarımızı koruyoruz. Ailecek görüştüğümüz birkaç çift var. Onlar da çocuklarımızın yakın arkadaşlarının ebeveynleri.
Kendi adıma anne, eş ve çalışan kimliklerimin dışında "ben" kimliğimi, onun istediklerini önemsiyorum. Çünkü "ben" diğer tüm kimliklerimin temeli aslında. Diğer kimliklerimden gelen günlük sorumluluklarımı gerçekleştirirken, bir yandan da "ben" için alan açmaya gayret ediyorum. Kitap okumak, yazmak, spor yapmak, bakımlı olmak için "ben"e zaman ve para ayırıyorum. "Ben"e yaptığım yatırımı destekleyen bir adamla evliyim ve düşününce bu durumun eşimin iyi bir insan olmasından kaynaklanmadığını fark ettim. Ben kendime saygı gösterdiğim ve değer verdiğim için ve yine ben kendi bireysellik sınırlarımı çizdiğim ve onları koruduğum için karşı tarafın da saygısını ve desteğini kazandım.
Sonuç olarak, kendimizle alakalı pozitif iyileşme ve gelişmeyi kendimize borçluyuz. Başkasından bizim değerimizi belirlemesini değil, kendi değerimizi kendimiz belirleyip, karşı tarafa bunu göstermeyi de.