Popüler Konu Verimli Rutin

Pazartesi günü işe başlıyorum, kızım 8,5 aylık oldu. Bakalım nasıl bir süreç bizi bekliyor?Nisan başına kadar 3 saatlik süt iznim kaldı, sonrasında da 6 ay 1,5 saatlik süt iznim olacak.
Yemek listesi yaptım ilk olarak, her gün ne yapacağım fikri kafamı çok yoruyordu. Ev işleri için belki 15 günde bir yarım günlük bir yardımcı gelebilir, maddi durumumuza bi bakmamız lazım. Oğluşun bu yılki ödemeleri, seneye için erken kayıt yaptırdık onun taksitleri, kızımın bakıcı ücreti, ev kredisi fln derken baya rakam tutuyor.
Sabahları erken kalkıp hazırlanıp, giyineceğim sonra da işte yapmak için kahvaltı hazırlayacağım eşime ve bana. Oğluş okulda yapıyor kahvaltıyı.
Evden önce ben çıkacağım için ev düzeni pek olmayacak sanırım,(ev toplu olur akşamdan ama yatakları fln kapatacak fırsatı olmaz sanırım eşimin)çünkü eşim kızı bakıcıya oğlanı da okula bırakacak. Ben kızımı emzirmek için uyandıracağım sonra da zaman kalırsa hazırlarım. En azından kızım hazır olur, o sırada eşim hazırlanır, sonra da oğlum kalkar. Akşamları kızımı bakıcıdan ben alacağım evlerimiz yakın.
Şimdilik planlar böyle, gelişmeleri yazarım. Umarım kolay bir adaptasyon süreci yaşarız.
Sevgiler.
 
Sevgili günlük
Kendime iki gündür vakit ayırdım
Mutfak ev işlerini rutin işleri bir düzene koydum
Uzun zamandır isteyipte izleyemediğim filmleri izledim
Daha az şikayet ettim
Yarın yani bugün 00.07
Saç cilt tırnak bakımına kendimi sokacağım
Hep ertelediğim ne varsa yapmaya çalışıp
Hedeflerimi gözden geçireceğim
Tekrar planlama ve adımlar atma şeklinde inşallah
Güç toplamak için arada durup dinlenmek gerekiyor herkese iyi haftasonları
 
Pazartesi günü işe başlıyorum, kızım 8,5 aylık oldu. Bakalım nasıl bir süreç bizi bekliyor?Nisan başına kadar 3 saatlik süt iznim kaldı, sonrasında da 6 ay 1,5 saatlik süt iznim olacak.
Yemek listesi yaptım ilk olarak, her gün ne yapacağım fikri kafamı çok yoruyordu. Ev işleri için belki 15 günde bir yarım günlük bir yardımcı gelebilir, maddi durumumuza bi bakmamız lazım. Oğluşun bu yılki ödemeleri, seneye için erken kayıt yaptırdık onun taksitleri, kızımın bakıcı ücreti, ev kredisi fln derken baya rakam tutuyor.
Sabahları erken kalkıp hazırlanıp, giyineceğim sonra da işte yapmak için kahvaltı hazırlayacağım eşime ve bana. Oğluş okulda yapıyor kahvaltıyı.
Evden önce ben çıkacağım için ev düzeni pek olmayacak sanırım,(ev toplu olur akşamdan ama yatakları fln kapatacak fırsatı olmaz sanırım eşimin)çünkü eşim kızı bakıcıya oğlanı da okula bırakacak. Ben kızımı emzirmek için uyandıracağım sonra da zaman kalırsa hazırlarım. En azından kızım hazır olur, o sırada eşim hazırlanır, sonra da oğlum kalkar. Akşamları kızımı bakıcıdan ben alacağım evlerimiz yakın.
Şimdilik planlar böyle, gelişmeleri yazarım. Umarım kolay bir adaptasyon süreci yaşarız.
Sevgiler.
Kolaylıkla geçsin bu süreciniz.
Kızın bebek olduğu oğlanın kreşe gittiği dönemi biz şu şekilde çözdük.
Kızı uyku tulumuyla götürdü babası, hiç hazırlık işi ile uğraşmadı.
Kreşe zaten eşofmanla gidiyor diye gece eşofmanla yatırdım, sabah yüzünü ıslak mendille silip öyle götürdü.
Kreş öğretmenine durumu anlatmıştım, iki adet yedek kıyafet koyuyordum çantasına.
Kahvaltıdan sonra üzerini değiştiriyordu.

KIz senden ayrılmaya alışacak, büyük sabahları ilgiyi kardeşiyle paylaşmaya alışacak, baba iki çocukla evden çıkmaya alışacak, bu geçiş sürecinin en kolay yolunu bu şekilde bulmuştuk.
Sabah tek yapmaları gereken şarkı söyleyerek uyanıp aynı tempoda arabaya binmekti.
Çantaları akşamdan hazırlayıp arabaya koyuyorduk.
Evde ne kadar az zaman geçirirlerse o kadar az arıza çıkarıyordu çocuklar.

İş yerinden bir arkadaşa bu tavsiyede bulununca burun kıvırmıştı.
Gece pijama giyme, diş fırçalama rutinleri varmış, sabah yüz yıkayıp diş fırçalayacakmış.
Bir defa çocuğun kolu ıslanıyor o işlemleri baba ile yapınca :)
Sonra dediğim yönteme geldi, ne büyük rahatlıkmış diyor.
Akıl sağlığımı korumak tüm rutinlerden üstün bence :)
 
günaydın :)

herkese keyifli sağlıklı bir hafta diliyorum .

sabah yoğun bir çıkış oldu evden bu durumdan hoşlanmıyorum ancak gece rüyalarım etkisiyle uyanıp uykusuz olmam ve sabaha karşı yeniden uyumam etkili oldu .

akşamdan oğlumun çanta kıyafet hazırlığı ve yemekler hazırlanınca ertesi gün işler daha kolay ilerliyor.
 
La roche posay üstüne tanımam güneş koruyucuda
Çok teşekkür ederim 🥰
Sebamed 50 faktör

Bazen de hakiki zeytinyağını doğal olduğu için tercih ediyorum
Çok teşekkür ederim 🥰
Kolaylıkla geçsin bu süreciniz.
Kızın bebek olduğu oğlanın kreşe gittiği dönemi biz şu şekilde çözdük.
Kızı uyku tulumuyla götürdü babası, hiç hazırlık işi ile uğraşmadı.
Kreşe zaten eşofmanla gidiyor diye gece eşofmanla yatırdım, sabah yüzünü ıslak mendille silip öyle götürdü.
Kreş öğretmenine durumu anlatmıştım, iki adet yedek kıyafet koyuyordum çantasına.
Kahvaltıdan sonra üzerini değiştiriyordu.

KIz senden ayrılmaya alışacak, büyük sabahları ilgiyi kardeşiyle paylaşmaya alışacak, baba iki çocukla evden çıkmaya alışacak, bu geçiş sürecinin en kolay yolunu bu şekilde bulmuştuk.
Sabah tek yapmaları gereken şarkı söyleyerek uyanıp aynı tempoda arabaya binmekti.
Çantaları akşamdan hazırlayıp arabaya koyuyorduk.
Evde ne kadar az zaman geçirirlerse o kadar az arıza çıkarıyordu çocuklar.

İş yerinden bir arkadaşa bu tavsiyede bulununca burun kıvırmıştı.
Gece pijama giyme, diş fırçalama rutinleri varmış, sabah yüz yıkayıp diş fırçalayacakmış.
Bir defa çocuğun kolu ıslanıyor o işlemleri baba ile yapınca :)
Sonra dediğim yönteme geldi, ne büyük rahatlıkmış diyor.
Akıl sağlığımı korumak tüm rutinlerden üstün bence :)
Teşekkür ederim 🥰 aynı süreçten geçmiş biri olarak tavsiyelerin çok önemli canım. Ben de akşamdan herşeyi hazırladım, eşim kolay geçtiğini söyledi ilk günün. Oğlumun büyüdüğünü hissettim sabah. Öperek uyandırdım ben gidiyorum diye, anne beni bekle sana hoşçakal diyeceğim dedi🥰 her gün sallana sallana giyinen oğlum hızlıca giyindi (okulda forma giyiyorlar-giyinmeden yolcu etmek istemedi nedense😀)kapıdan el salladılar. Hepsinin keyfi yerindeydi ben çıkarken ama bırakırken ağlamış kızım, ben aradığımda da ağlıyordu birkaç kez😔 ben de çok duygusalım ara ara ağlıyorum. Kahvaltı yapmamış pek, biberonla sütü de içmemiş pek, kaşıkla içmiş ama Açlıktan ağlıyordu sanırım😔
 
Pazartesi günü işe başlıyorum, kızım 8,5 aylık oldu. Bakalım nasıl bir süreç bizi bekliyor?Nisan başına kadar 3 saatlik süt iznim kaldı, sonrasında da 6 ay 1,5 saatlik süt iznim olacak.
Yemek listesi yaptım ilk olarak, her gün ne yapacağım fikri kafamı çok yoruyordu. Ev işleri için belki 15 günde bir yarım günlük bir yardımcı gelebilir, maddi durumumuza bi bakmamız lazım. Oğluşun bu yılki ödemeleri, seneye için erken kayıt yaptırdık onun taksitleri, kızımın bakıcı ücreti, ev kredisi fln derken baya rakam tutuyor.
Sabahları erken kalkıp hazırlanıp, giyineceğim sonra da işte yapmak için kahvaltı hazırlayacağım eşime ve bana. Oğluş okulda yapıyor kahvaltıyı.
Evden önce ben çıkacağım için ev düzeni pek olmayacak sanırım,(ev toplu olur akşamdan ama yatakları fln kapatacak fırsatı olmaz sanırım eşimin)çünkü eşim kızı bakıcıya oğlanı da okula bırakacak. Ben kızımı emzirmek için uyandıracağım sonra da zaman kalırsa hazırlarım. En azından kızım hazır olur, o sırada eşim hazırlanır, sonra da oğlum kalkar. Akşamları kızımı bakıcıdan ben alacağım evlerimiz yakın.
Şimdilik planlar böyle, gelişmeleri yazarım. Umarım kolay bir adaptasyon süreci yaşarız.
Sevgiler.
Şimdiden kolay gelsin canım☺️
Benimde 11 aylık kızım ve 25 aylık oğlum var bende işe gidiyorum. Hatta kızım 3,5 aylıktı işe başladığımda. Benimkileri anane ve dede bakıyor gerçi ama yine de bende tecrübelerimi yazmak istedim biraz içini rahatlatırsın belki.
Kızım biberon almadı hala daha almıyor (ben almasını istemiyordum meme reddi yapar diye korkuyordum ama annem biberonda ısrar edince bişey demek istemedim ama kızım hissetti sanırım almadı biberon🙈) ilk ay karşısında şarklar söyleyip çıngıraklarla ses çıkararak zar zor 40 dakkada 50 cc süt içiyordu kaşık biberonla. Şu anda da 120 anca içiyor ben 7 de çıkıp 4 te geliyorum o arada 2 kez 120 şer cc süt içiyor ek gıda almıyor desem yeridir. Ama idare ediyor sanırım içtiği süt zayıflamadı☺️
Çalışırken çok planlı olmazsak ipin ucu kaçıyor gerçekten😔 bizde maalesef kaçmış durumda evi nekadar temizlesem de toplasam da hep bi dağınıklık var sanki. Umarım siz bizim düştüğümüz hataya düşmezsiniz🙏 Günlük makine çalıştırıp herşeyi de yerinde yerleştirirseniz ev çok dağılmadan toplu tutabilirsiniz
Sizin bebişin de ağlaması normal sizden ayrılıyor bide yabancı bi ev garip gelmişitir. Ama bikaç haftaya alışır azcık ağlayıp susar🤷🏻‍♀️
 
@ 2 2 kuzulu ana

Uyku gerçekten çok etkili.

Her sabah 5 de uyanmasam yaptığım hiçbirşeyi yapamam sanırım. Günün en sevdiğim saatleri, kendim ile başbaşa ve özgürüm: )

Bir de her güne bir plan yapıp yazarak ilerlemeyi deneyebilirsiniz. Mesela yemek menüsü belli olsun, o gün yapılacak ev işiniz belli olsun, çocukları parka götüreceğiniz saatlerini belli olsun gibi...

Bir süre sonra bunlar alışkanlıklara dönüşüyor.

Kolaylıklar diliyorum.
Çok doğru sanirim burda da hata yapiyorum.Yapilmasi gerekenleri genel bir liste halinde tutmak gozumde buyumesine sebep oluyor.Gunluk liste yapip ilerlemeyi deneyecegim.
 
Eşyaları ayıklamadan kurmaya çalıştığın düzen devamlı olmaz. Öncelikle dağınıklık kaynaklarını tespit edip, ayıklama sürecine girmelisiniz. Oda oda veya konu bazlı ayıklama yapabilirsiniz ve bu süreç tamamlandığında yani evinizde kalanlar sadece sevdiğiniz ve/veya ihtiyaç duyduğunuz eşyalar olduğunda, onlar için düzenleme yapmalısınız.
Bugün tek bir çekmece ile başlayın mesela. Her gün küçük adımlar ile ilerleyin.
O kalabalik o kargasa atilmasi gerekenler atilamayanlar cocuklarin kendi karisikligi ve bu daginiklikta kaybolmak malesef çözülmesi gerekenlerin en başı.Parca parca gitme konusunda tavsiyenizi deneyecegim sanirim ben daha buyuk bolumler denedim ve hep yarim kaldi .Cok teşekkürler
 
Çok teşekkür ederim 🥰

Çok teşekkür ederim 🥰

Teşekkür ederim 🥰 aynı süreçten geçmiş biri olarak tavsiyelerin çok önemli canım. Ben de akşamdan herşeyi hazırladım, eşim kolay geçtiğini söyledi ilk günün. Oğlumun büyüdüğünü hissettim sabah. Öperek uyandırdım ben gidiyorum diye, anne beni bekle sana hoşçakal diyeceğim dedi🥰 her gün sallana sallana giyinen oğlum hızlıca giyindi (okulda forma giyiyorlar-giyinmeden yolcu etmek istemedi nedense😀)kapıdan el salladılar. Hepsinin keyfi yerindeydi ben çıkarken ama bırakırken ağlamış kızım, ben aradığımda da ağlıyordu birkaç kez😔 ben de çok duygusalım ara ara ağlıyorum. Kahvaltı yapmamış pek, biberonla sütü de içmemiş pek, kaşıkla içmiş ama Açlıktan ağlıyordu sanırım😔
Ben doğum iznim bitince annemin evi işe çok yakın diye orda kaldım.
9 aylık olunca kendi evime geçtim.
Sabah 7 akşam 7 yoktum.
İlk günler bizimki de direndi.
Sonra iştahı açıldı, ne bulursa yemeye başladı.
Şimdi 3,5 yaşında yemek seçmez acıkmışsa her şeyi yer.

Çocuklar çabuk alışıyor, biz zorlanıyoruz alışma konusunda.
Sen iyi olursan tüm aile iyi olur.
Kadına bu sorumluluğu yüklemeyi sevmiyorum ama gerçek bu.
Kendine çoook iyi bak
kolaylıkla büyüsün bebeler
 
Selamlar Hanımlar,

Denetimi halledip geldim. Denetimlerin öncesinde mi sonrasında mı daha çok iş çıkıyor gerçekten bilemiyorum. :işsiz:

Önümüzdeki hafta şirket aracı ve teknik ekip ile birlikte işe gidip gelmeye başlayacağım. İpek babasıyla gitme konusunda çok problem çıkardığı için bu zamana kadar hep ben kreşe bırakıp işe gittim. Ancak artık yakıt giderleri tölere edilebilir rakamları geçti. Bu nedenle, bu hafta başında İpek'e artık beni abilerin almaya geleceğini, bu nedenle babası ile kreşe gitmesi gerektiğini söyledim. Ela ile gidersem olur dedi. Ela'yı 08:00'de okula bırakmamız gerekiyor. Eşim Ela'yı okula bıraktıktan sonra eve geri dönüp İpek'i alacak ve kreşe götürecekti ancak kendisini ikna edemedik. :bicak:

Sabah beraber çıkarlarsa Ela'nın gecikmesine neden olur muyuz diye tedirginim ama yapacak bir şey yok şu an. Bu nedenle sabah rutininde değişikliğe gittik.

Sabah 06:00'da kalkıp kendime ait zamanı geçirdikten sonra, 06:45'te kahvaltıyı hazırlıyorum ve kızları uyandırmaya gidiyorum. Bu sırada eşim de çayı demliyor, bulaşık makinesini boşaltıyor ve çöpü çıkarıyor.

07:00-07:30 arası kızları hazırlama işleri ile uğraşıyorum. Eşim de hazırlandıktan sonra bizim yatağımızı topluyor.

07:30'da ailecek kahvaltıya oturuyoruz. 07:50'de de hep beraber otoparka iniyoruz. Çünkü İpek Hanım ben evdeyken, evden çıkmayı kabul etmiyor :işsiz:

Kızları arabaya bindirip uğurladıktan sonra, geri eve çıkıyorum. Evi havalandırıyorum, kızların yataklarını ve mutfağı toparlıyorum. Çamaşır makinesini çalıştırıyorum. Evi son kez kontrol ettikten sonra robotu çalıştırıp 08:30'da evden çıkıyorum.

geçen hafta çarşambadan beri bu rutini uyguluyoruz ve bence iyi gitti. Tabi bu rutinin işleyebilmesi için akşamdan okul çantalarının hazırlanması, bütün evin yatmadan önce toplanması ve mutfağın sıfırlanması oldukça önemli.

Bu hafta Nihan Kaya'nın "İyi Toplum Yoktur" kitabını okudum. Kitap üzerine düşünürken ülkedeki çoğu kız çocuğu gibi hizmet odaklı yetiştirilmediğimi fark ettim. Annem çok küçük yaşlarda ev işi ve kardeşlerinin bakım sorumluluğunu aldığı için bana bu konularda sorumluluk vermedi. Rahat bir çocukluk ve gençlik yaşadım ancak bu seferde kendi evime çıktığımda evimi çekip çevirme konusunda çok zorlandım. Hem çok eşyam vardı hem de ev nasıl temizlenir ve düzenlenir konularında hiç bir fikrim yoktu.

"Ben temiz ve düzenli bir evde yaşamak istiyorum. Kalabalık ve kaos beni rahatsız ediyor. Ancak zamanımı bu işlerin peşinde harcamak istemiyorum. Dolaysıyla az zamanda çok iş halledecek şekilde bir sistem kurmam gerekiyor" düşüncesi ile 2017 yılında minimalizm yolculuğum başladı. Amacım ev işi yükünü azaltarak, adil bir iş bölümü ile evimizi keyifle yaşanacak bir yuvaya dönüştürmekti.

Geçen 5 yıl içerisinde önce evi sadeleştirdim. Ardından kalan eşyaları efektif bir biçimde düzenledim. Düzenleme işi, sadeleştirme işinden daha uzun sürdü. Bir sürü dene-yanıl tecrübem oldu. Sonunda, evde her eşyanın yerinin belli olduğu ve bazı düzen kurallarımızın olduğu bir noktaya geldik. Şu an, günlük olarak ailecek uyguladığımız rutinler, evi kontrol altında tutarak dağınıklığın ve iş birikmesinin önüne geçme amacı taşıyor.

Ancak bence en önemli olan konu şu ki; "Ev işleri asla ve asla sadece benim sorumluluğum değil. Bir mutfak kirleniyorsa orada yemek yiyen herkes o mutfağın temizliğinden sorumludur. Ben evin ve evde yaşayan diğer insanların hizmetçisi değilim." düşüncesini içselleştirebilmek.

Benim bu bakış açısına sahip olmam kolay oldu çünkü çocukluğumda kimse, sadece kız çocuğu olduğum için ev işi yapmak zorunda olduğum gibi bir düşünceyi bana yüklemeye çalışmadı.

Umarım bu yazıyı okuyan ve küçücük yaşta hizmetçiliği içselleştirmiş olan kadınlar, kısır bir döngüde devam eden ve hiç bitmeyen ev işleri uğruna harcadıkları zamanın kendi hayatları olduğunu geç olmadan fark ederler ve günün tamamını eve ve evin içindekilere hizmet etmek yerine, kendi hayalleri ve mutluluklarına da alan açacak şekilde hayatlarını düzenleyebilirler. Zira, ileride dönüp yaşanmış yıllara baktıklarında, hayatlarının defalarca silinmiş fayanslar, camlar ve koltuklardan ibaret olduğunu gördüklerinde yaşayacakları pişmanlığın telafisi mümkün değil.
 
Selamlar Hanımlar,

Denetimi halledip geldim. Denetimlerin öncesinde mi sonrasında mı daha çok iş çıkıyor gerçekten bilemiyorum. :işsiz:

Önümüzdeki hafta şirket aracı ve teknik ekip ile birlikte işe gidip gelmeye başlayacağım. İpek babasıyla gitme konusunda çok problem çıkardığı için bu zamana kadar hep ben kreşe bırakıp işe gittim. Ancak artık yakıt giderleri tölere edilebilir rakamları geçti. Bu nedenle, bu hafta başında İpek'e artık beni abilerin almaya geleceğini, bu nedenle babası ile kreşe gitmesi gerektiğini söyledim. Ela ile gidersem olur dedi. Ela'yı 08:00'de okula bırakmamız gerekiyor. Eşim Ela'yı okula bıraktıktan sonra eve geri dönüp İpek'i alacak ve kreşe götürecekti ancak kendisini ikna edemedik. :bicak:

Sabah beraber çıkarlarsa Ela'nın gecikmesine neden olur muyuz diye tedirginim ama yapacak bir şey yok şu an. Bu nedenle sabah rutininde değişikliğe gittik.

Sabah 06:00'da kalkıp kendime ait zamanı geçirdikten sonra, 06:45'te kahvaltıyı hazırlıyorum ve kızları uyandırmaya gidiyorum. Bu sırada eşim de çayı demliyor, bulaşık makinesini boşaltıyor ve çöpü çıkarıyor.

07:00-07:30 arası kızları hazırlama işleri ile uğraşıyorum. Eşim de hazırlandıktan sonra bizim yatağımızı topluyor.

07:30'da ailecek kahvaltıya oturuyoruz. 07:50'de de hep beraber otoparka iniyoruz. Çünkü İpek Hanım ben evdeyken, evden çıkmayı kabul etmiyor :işsiz:

Kızları arabaya bindirip uğurladıktan sonra, geri eve çıkıyorum. Evi havalandırıyorum, kızların yataklarını ve mutfağı toparlıyorum. Çamaşır makinesini çalıştırıyorum. Evi son kez kontrol ettikten sonra robotu çalıştırıp 08:30'da evden çıkıyorum.

geçen hafta çarşambadan beri bu rutini uyguluyoruz ve bence iyi gitti. Tabi bu rutinin işleyebilmesi için akşamdan okul çantalarının hazırlanması, bütün evin yatmadan önce toplanması ve mutfağın sıfırlanması oldukça önemli.

Bu hafta Nihan Kaya'nın "İyi Toplum Yoktur" kitabını okudum. Kitap üzerine düşünürken ülkedeki çoğu kız çocuğu gibi hizmet odaklı yetiştirilmediğimi fark ettim. Annem çok küçük yaşlarda ev işi ve kardeşlerinin bakım sorumluluğunu aldığı için bana bu konularda sorumluluk vermedi. Rahat bir çocukluk ve gençlik yaşadım ancak bu seferde kendi evime çıktığımda evimi çekip çevirme konusunda çok zorlandım. Hem çok eşyam vardı hem de ev nasıl temizlenir ve düzenlenir konularında hiç bir fikrim yoktu.

"Ben temiz ve düzenli bir evde yaşamak istiyorum. Kalabalık ve kaos beni rahatsız ediyor. Ancak zamanımı bu işlerin peşinde harcamak istemiyorum. Dolaysıyla az zamanda çok iş halledecek şekilde bir sistem kurmam gerekiyor" düşüncesi ile 2017 yılında minimalizm yolculuğum başladı. Amacım ev işi yükünü azaltarak, adil bir iş bölümü ile evimizi keyifle yaşanacak bir yuvaya dönüştürmekti.

Geçen 5 yıl içerisinde önce evi sadeleştirdim. Ardından kalan eşyaları efektif bir biçimde düzenledim. Düzenleme işi, sadeleştirme işinden daha uzun sürdü. Bir sürü dene-yanıl tecrübem oldu. Sonunda, evde her eşyanın yerinin belli olduğu ve bazı düzen kurallarımızın olduğu bir noktaya geldik. Şu an, günlük olarak ailecek uyguladığımız rutinler, evi kontrol altında tutarak dağınıklığın ve iş birikmesinin önüne geçme amacı taşıyor.

Ancak bence en önemli olan konu şu ki; "Ev işleri asla ve asla sadece benim sorumluluğum değil. Bir mutfak kirleniyorsa orada yemek yiyen herkes o mutfağın temizliğinden sorumludur. Ben evin ve evde yaşayan diğer insanların hizmetçisi değilim." düşüncesini içselleştirebilmek.

Benim bu bakış açısına sahip olmam kolay oldu çünkü çocukluğumda kimse, sadece kız çocuğu olduğum için ev işi yapmak zorunda olduğum gibi bir düşünceyi bana yüklemeye çalışmadı.

Umarım bu yazıyı okuyan ve küçücük yaşta hizmetçiliği içselleştirmiş olan kadınlar, kısır bir döngüde devam eden ve hiç bitmeyen ev işleri uğruna harcadıkları zamanın kendi hayatları olduğunu geç olmadan fark ederler ve günün tamamını eve ve evin içindekilere hizmet etmek yerine, kendi hayalleri ve mutluluklarına da alan açacak şekilde hayatlarını düzenleyebilirler. Zira, ileride dönüp yaşanmış yıllara baktıklarında, hayatlarının defalarca silinmiş fayanslar, camlar ve koltuklardan ibaret olduğunu gördüklerinde yaşayacakları pişmanlığın telafisi mümkün değil.
Kesinlikle haklısın çok güzel bir yazı olmuş, annem ev hanımı olduğu için bizim evde işler annem üzerinden gider babam yemek yapmayı bilmez, ben okuduğum için annem iş beklemedi benden premsesler gibi büyüdüm :KK70: ama eşim ataerkil bir aileden geliyor kv oğullarına hiçbir iş yaptırmaz ama kızlarını hizmetçi gibi kullanır kendisi oturur hizmet bekler, benim hiç alışık olmadığım bir tarz maalesef gelininden de kızı gibi hizmet bekliyor kendi çayını doldurmaya bile kalkmaz bulaşıklara vs asla dokunmaz, bu yüzden görüştüğüm zamanlarda hala sorun yaşıyorum , anne evinde yapmadığım şeyin misafir olarak birkaç günlük gittiğim diğer tarafta benden beklenmesi sinirimi bozuyor, ben de oğluyla aynı okulları okudum ne farkımız var diye düşünüyorum
 
Selamlar Hanımlar,

Denetimi halledip geldim. Denetimlerin öncesinde mi sonrasında mı daha çok iş çıkıyor gerçekten bilemiyorum. :işsiz:

Önümüzdeki hafta şirket aracı ve teknik ekip ile birlikte işe gidip gelmeye başlayacağım. İpek babasıyla gitme konusunda çok problem çıkardığı için bu zamana kadar hep ben kreşe bırakıp işe gittim. Ancak artık yakıt giderleri tölere edilebilir rakamları geçti. Bu nedenle, bu hafta başında İpek'e artık beni abilerin almaya geleceğini, bu nedenle babası ile kreşe gitmesi gerektiğini söyledim. Ela ile gidersem olur dedi. Ela'yı 08:00'de okula bırakmamız gerekiyor. Eşim Ela'yı okula bıraktıktan sonra eve geri dönüp İpek'i alacak ve kreşe götürecekti ancak kendisini ikna edemedik. :bicak:

Sabah beraber çıkarlarsa Ela'nın gecikmesine neden olur muyuz diye tedirginim ama yapacak bir şey yok şu an. Bu nedenle sabah rutininde değişikliğe gittik.

Sabah 06:00'da kalkıp kendime ait zamanı geçirdikten sonra, 06:45'te kahvaltıyı hazırlıyorum ve kızları uyandırmaya gidiyorum. Bu sırada eşim de çayı demliyor, bulaşık makinesini boşaltıyor ve çöpü çıkarıyor.

07:00-07:30 arası kızları hazırlama işleri ile uğraşıyorum. Eşim de hazırlandıktan sonra bizim yatağımızı topluyor.

07:30'da ailecek kahvaltıya oturuyoruz. 07:50'de de hep beraber otoparka iniyoruz. Çünkü İpek Hanım ben evdeyken, evden çıkmayı kabul etmiyor :işsiz:

Kızları arabaya bindirip uğurladıktan sonra, geri eve çıkıyorum. Evi havalandırıyorum, kızların yataklarını ve mutfağı toparlıyorum. Çamaşır makinesini çalıştırıyorum. Evi son kez kontrol ettikten sonra robotu çalıştırıp 08:30'da evden çıkıyorum.

geçen hafta çarşambadan beri bu rutini uyguluyoruz ve bence iyi gitti. Tabi bu rutinin işleyebilmesi için akşamdan okul çantalarının hazırlanması, bütün evin yatmadan önce toplanması ve mutfağın sıfırlanması oldukça önemli.

Bu hafta Nihan Kaya'nın "İyi Toplum Yoktur" kitabını okudum. Kitap üzerine düşünürken ülkedeki çoğu kız çocuğu gibi hizmet odaklı yetiştirilmediğimi fark ettim. Annem çok küçük yaşlarda ev işi ve kardeşlerinin bakım sorumluluğunu aldığı için bana bu konularda sorumluluk vermedi. Rahat bir çocukluk ve gençlik yaşadım ancak bu seferde kendi evime çıktığımda evimi çekip çevirme konusunda çok zorlandım. Hem çok eşyam vardı hem de ev nasıl temizlenir ve düzenlenir konularında hiç bir fikrim yoktu.

"Ben temiz ve düzenli bir evde yaşamak istiyorum. Kalabalık ve kaos beni rahatsız ediyor. Ancak zamanımı bu işlerin peşinde harcamak istemiyorum. Dolaysıyla az zamanda çok iş halledecek şekilde bir sistem kurmam gerekiyor" düşüncesi ile 2017 yılında minimalizm yolculuğum başladı. Amacım ev işi yükünü azaltarak, adil bir iş bölümü ile evimizi keyifle yaşanacak bir yuvaya dönüştürmekti.

Geçen 5 yıl içerisinde önce evi sadeleştirdim. Ardından kalan eşyaları efektif bir biçimde düzenledim. Düzenleme işi, sadeleştirme işinden daha uzun sürdü. Bir sürü dene-yanıl tecrübem oldu. Sonunda, evde her eşyanın yerinin belli olduğu ve bazı düzen kurallarımızın olduğu bir noktaya geldik. Şu an, günlük olarak ailecek uyguladığımız rutinler, evi kontrol altında tutarak dağınıklığın ve iş birikmesinin önüne geçme amacı taşıyor.

Ancak bence en önemli olan konu şu ki; "Ev işleri asla ve asla sadece benim sorumluluğum değil. Bir mutfak kirleniyorsa orada yemek yiyen herkes o mutfağın temizliğinden sorumludur. Ben evin ve evde yaşayan diğer insanların hizmetçisi değilim." düşüncesini içselleştirebilmek.

Benim bu bakış açısına sahip olmam kolay oldu çünkü çocukluğumda kimse, sadece kız çocuğu olduğum için ev işi yapmak zorunda olduğum gibi bir düşünceyi bana yüklemeye çalışmadı.

Umarım bu yazıyı okuyan ve küçücük yaşta hizmetçiliği içselleştirmiş olan kadınlar, kısır bir döngüde devam eden ve hiç bitmeyen ev işleri uğruna harcadıkları zamanın kendi hayatları olduğunu geç olmadan fark ederler ve günün tamamını eve ve evin içindekilere hizmet etmek yerine, kendi hayalleri ve mutluluklarına da alan açacak şekilde hayatlarını düzenleyebilirler. Zira, ileride dönüp yaşanmış yıllara baktıklarında, hayatlarının defalarca silinmiş fayanslar, camlar ve koltuklardan ibaret olduğunu gördüklerinde yaşayacakları pişmanlığın telafisi mümkün değil.
Aynen annem de bana hiç yaptırmadı hala da yaptırmaz pek. İlk evlendiğimde çok çok zorlandım. Ev işini kendime hiç yakıştıramadım 😅 eşimin de annesi öyle 1 kızı 3 oğlu var. Hiçbirine iş yaptırmamış ben gidince de benden de öyle bir beklentisi hiç olmadı neyseki. Bazen anneme kızarım hiç bir şey öğretmemişsin diye (nankör evlat🤦‍♀️)
Ev işi zimmetlemekten ziyade sorumluluk duygusu aşılamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Ev işleri de bu konuda iyi bir alan oluyor.
5 yaşındaki oğlum oyuncaklarını toplarken isyan modunda daha şimdiden. Niye hep kendi topluyormuş. Kardeşi de oynuyormuş vs. Kardeşine de toplatmaya çalışıyoruz ama daha adı gibi Özgür takıldığı için bizi pek sallamıyor 🤣
Ben de niye hergün yemekler ben yapıyorum hepiniz yiyorsunuz sonuçta dedim, ya da neden çamaşırları ben yıkıyorum hepinizin kıyafetleri yukanıyor dedim de sustu neyseki 😅
 
iyi akşamlar herkese
Bu sıralar kendimi tüketircesine çalışıyorum ama çok yoruluyorum farkında olmadan bu yoğunluktan böyle zamanlarda kendinizi nasıl ne tür molalar veriyorsunu cidden artık eror verdim bundan dolayı .
 
X